İ | | İ i rpan Beyinler sulandı..! Allah ülemaya zeval vermesin. Bizim memlekette bol bol yeti- şen bir sınıf ülema vardır. Bunla- rın kitabı, metodu, hesabı, hende- sesi olmamakla beraber hayal ve ta savvur kabiliyetleri pek geniş mik- © Yastadır. Bu âlimler, şehir mütehassısları- idir. Ömründe dört arşmlık bir bahçe Pilânı çizmemiş, yeni bir şehrin ku- ruluşundaki esasları tetkik etme- : miş olanlar şehircilik işinde bol bol . Sene çalar, cevher çıkarırlar. Bu öyle bir mevzu ki mahalle kah velerinden akademilere kadar re- İ vaçtadır. Hayatını ağaç kurdu gibi kalem masaları başında geçirip te- kaüt olanlar, hiç bir meslekte mu- vaffak olamayıp her işe dalıp çı m şehircilik ilminin dâhileri- Örüla rağ Eml kaybetti- | #liçin bugün coğrafi vaziyetine gö- e yeni bir şekle girmeğe hazırla Ban İstanbul gibi bir mevzu da var, Binaenaleyh ülema efendiler se- | ferber olmuşlardır. Artık muhayyeleler işlemeğe baş lamıştır. Çeneler perdahlaninıştır, ! | etmiştir. alemler şaha kalkmıştır. Etek etek fikirler, sayfa sayfa Mütalealar, uluorta tenkit ve mü- nakaşalar gelin alayı gibi birbirini üp eder. İstanbul'u Londra'ya Halici Tay- mis nehrine, Üsküdar'ı Paris'e, te- Meke mahallelerini Opera meyda- nıma çevirmek işten bile değildir. Aksaray'dan Eyüp'e bir cadde, yazıt'tan Galata'ya bir tunel, Sa- tayburnun, kulesi tarikile Sa | iyacını— karşılayan . eri a aşkla: heri MENE) | lacığa bir köprü. i Tadan Fenerbahçeye bir tunel daha , Ter rıhtım, Ok meydanına bir ope- Eminönüne ; Sulandı gibi Kâfi değil mi? O halde Şişliden Kilyosa çifte asfalt yol, Hisardan Hisara bir köp | Tü daha. Çamlıcaya bir füniküler 0- Az mı? Öyle ise Halicin iki tarafına bi- ta, Topkapıdan ten... , Daha neler isterseniz sıkılmayın, İsteyin. Söyleyin. Ülema Efendiler derhal size pilân çizer, akıl öğretir, Yol gösterirler. Harp sonunda sinirler bozuldu. Bu muhakkak, fakat -beyinler'de görünüyor. Burhan CAHİT Fabrikalarda sıhhi bir anlarda bu ciheti fabrikaların sele açlar değiştiğinden yeniden deiken Ni da fabrika dahilinde bir revir ve bir Sczane vücuda getirmiştir. Tababetiakliye kongresi de Balkan milletleri Taba Şehrimiz. *bü akliye ve asabiye kongresi topla» taşaktar. Hazırlıklara devam edilmek Kongre hazırlıkları etrafında örülmek üze üzere Romanyaya gm ransız emrazı asabiye hastaha. Desi başhekimi Hüseyin Kenan Bey İniversitesi emrazı asabiye Profesörü M. Marinesht ile görüşmüş 1 #ehrimize avdet etmiştir. Hazırlık- ar yalım, rilecekti BORSA (İş Bankasından alman cetveldir) 21 AĞUSTOS 1933 1 Akşam Fiatları i rgikrz dahili 0850 3 Hakllirana “ S8 De) Tünel ahde 5575 © Rahim in sm. Balya 2 Şark m. sena 290 ÇEK FİATLARI Prağ Viyana Madrit Berlin Zoti Poşte Belgrat Bükreş Moskova NUKUT (Satış) 150535 428 uz tuza)? aziSuz Ekonomi Sanayi mıntakası Haliç İstanbulun sanayi mıntakası olacak Aldığımız malümata nazaran İkti- sat vekâleti Istanbulda bir sanayi smm- takası tesisi için tetkikat yapmışlır. Şehrimizde sanayi mıntakası için daima ve en muvafık yer olarak Haliç mıntakası öne sürülmektedir. Hakika- ten Haliç son senelerde kendiliğinden i amtakası halini gizem. liç mıntakasında yüz © yi müessesesi çalışmakta. ların içinde yüzlerce &mele büyük fabrikalar yardır. Bu kadar fabrikanın bu mmtakada toplanması neticesi olarak Haliç ken diliğinden bir amele mıntakası olmuş- tus ir. Bu itibarla bundan sonrası için gös- terilecek az bir himmet Haliçte daha &saslı bir sanayi hareketi doğması içim kâfi gelebilecektir. Sergi kapandıktan sonra 5. yerli mallar sergisi münasebetile işgal | edi- len Galatasaray lisesi zemin katım ta- mir ettirmiş ve mektep idaresine teslim Bu sene kavun, karpuz az sin) Mevsim başlangıcında bu sene ka- vun ve karpuzun bol olacağı zannı ha- sl olmuştu. Son günlerde şehrimize her taraftan çok kavun ve karpuz gel- mesi bu hissi takviye etmekte idi. Halbuki alâkadarların verdiği ma- lümata nazaran bu sene mevsim bida- yelinde havaların müsait gitmemesi yü- zünden kavun ve karpuz mahsulü çok #z ve fena olmuştur. Hele İstanbulun hemen bütün ihti; İki hafta sonra İstanbulda kavun ve karpuzun azalacağı temin edilmektedir. Çatalca. ve Çekmece mıntakasmda bir balsara hastalığının da görül. mesi ln tarladaki malı çabuk kese- rek satışa sevketmeğe mecbur kılmış” tır. Son günlerin aldatıcı bolluğu da bundan ileri gelmektedir. Bu seneki üzüm, incir Tamir ve havalisinin bu seneki üzüm rekoltesi 56 bin, incir rekeltesi 22 bin hari yakal ere a a ire meki İzmir rekoltesi 65 bim tondu. mirden üzüm ihracatına emme zi Pamuk rekoltesi Ege mıntakasında bu seneki pamuk rekoltesinin 30 — 35 bin, adana min- takasının s0 — ile bin lira olduğu tah- min edilmektedir. Son günler zarfında Japonyaya takas suretile 52 kuruştan 1500 balya pamuk satılmıştır. Kayseriye gidecek heyet , Kayseride inşa edilecek fabrikalar seçilmişi e ire Me lerile meşgul ER Sıvas silosu SIVAS karara ar — Bu sene pılması mukarrer 4 sirin Sıvas Sile La lr mer eş DİY zere bulunan Gel sırada ——— AZ sl sepillkir: Ve yenilen büyük faliyet emareler gibimi Ekilir ze Sri in Fransız şirketi yapmaktadır. Sıvas si- losunun müdür ve ustası Fransız M Potier çok nazik ciddi ve çalışkan bir zattır. Buraya gelir gelmez işe baylar mıştır. Memleket tüccarına ve esmafır na büyük faydası olan bu icraatlardan dolayı herkes memnundur. Efganistanın istiklâlinin o yıldönümü istiklâlinin yıl dönümü Numan Rifat, Vali Muhittin, ve Corps diplemeiyse hazır bulunmuşlardı. Osmanlı bik yeni müdürü Osmanlı Bankasmın Elia smumi müdürlüğüne, şimdiye #mavinliğinde bulunmuş olan M, A. AH Reid tayin edilmiştir. Bankanın imtiyaz. yüdeinin tem- didi üzerine M.A, H. umu müdürlüğe tayinine bükümetde de mu vafakat edilmiştir. iz SEM Yunan sefiri Atinaya gitti Sakellaropulos bir. bula avdet resi Himayeletfelin 3 yeni binası Himayeietfal cemiyeti yeni bir bi- pa almağa karar vermişti. Cemiyet bi olmak üzere sabık emniyet dağ binası beğenilmiştir. >. Pollete Bir infilâk Demirci dükkânında bombanın işi ne? Taksimde, Bostan ğında Fotinin demirci ıkkünında çıraklardan Necati ile Yorgi oğlu Foti, ellerine geçirdikle- ri yuvarlak bir cisimle oynarken eski bir bomba olduğu anlaşılan bu cisim infilâk ederek ikisi de ağır surette ya- ralanmışlar ve hastaneye kaldırılmışlar. dır, Elli liralık rakı çalmiş! Yüksekkaldırımda yazıcı sokağında oturan bakkal Nesim Efendinin dükkö- nuna girerek elli biralık rakı çalan E- manuci yakalanmıştır. Sinemada acıklı bir kaza Dün Şehzadebaşında Milli sinemada acıklı bir kaza olmuştur. Saat 2,30 rad- delerinde sinema gösterilirken film yan- mıştır. Film yanmağa başladığı za- man, makine son sistem (olduğu için, makinenin kapakları hemen kapanmış ve filmin o yanması, seyirciler tarafından evvelâ fark edilmemiştir. Fakat maki- nat Şükrü Efendi Filmi söndürmek i- çin çalışırken ellerinden ve yüzünden yanmış, şeritlerden çıkan boğucu gazın tesirile böğukumçtur: Mikvini dö Şiir Efendiye yardım etmek i telif yerlerinden yatmıştır. Şükrü Efendi Cerrahpaşa hastanesi- İdarılmış ise de orada Mela etmiş- “ Yaktadan haberder ölan izyireiler dışarıya çıkmışlardır. Oynanan film Bağdat Hırsızı isimli filmdir, vak'aya müddeiumumilik vaziyet etmiştir, tah- kikat devam etmektedir. Bir işçi yaralandı Galata rıhtımındaki Stella vaparun- 'da nmelelik eden Zeynelin ayağına ka- #aen bir balya düşmüş ve ayağından 2 Yare ele Beyoğlu hastanesine Bir artist kalp sektesinden öldü em iyatrosundan kaldıracaklar- Bir çocuğa çarptı Şoför Yakubun idaresindeki 1525 Mahkemelerde Saç saça, Eylüle kadar Yetiştirilecek mi? Vapurcular şirketinin sür- atle teşkiline çalışılıyor Denizyolları işletme kanununun tat bikma dokuz gün kalmıştır. Bu müd- det zarfmda yeni vapurculuk şirke- tinin teşkiline çalışılmaktadır. Hakem ler tarafından hazırlanan şirket nizam namesi, armatörler namma Yelkenci zade Lütfi Bey tarafından şehrimizde bulunan vekâlet hukuk müşaviri Ke- mal Beye gönderilmiştir. Fakat Kemal Bey, nizamnamenin kendisine vekâ- letçe havalesi takdirinde tetkikat ya pabileceğini söylemiştir. Şimdi vapur <ular, bu nizamnameyi imzalayacak- lardır. Dünden sonra nizamname De- niz ticaret müdürlüğüne verilecektir. Bu suretle işkâl ve merasimi kanuniye den geçip nizamname ne kadar sürat le tasdik edilirse şirketin 1 eylülde fazliyete geçebilmesi pek mümkün görülememektedir. Bu tak- dirde, hususi vapurların kısa bir müd det için bağlanmasına zaruret hâsıl o- lacaktır. Maamafih buna mahal kal- maması için elden geldiği kadar ça- Jaşılmakta ve böyle bir netice ile kar. Hılaşılırıa bundan mütevellit mics' yet, tabiatile son günlere kadar ara- larında anlaşamamış bulunan vapur. culara ait görülmektedir. Bu netice na zarı dikkate alınarak 1 eylülden son- ra İimanlarımız arasında posla sefer- lerini müntaazman temin için Deniz ticaret müdürlüğü ile devlet Denizyol ları işletme idaresi ihtiyaten tedbir almışlardır. Diğer taraftan hususi (o vapurlarm muayenelerini yapan heyet dün de top lanmış ve vapurlara kıymet takdirine devam etmiştir. Heyetin mesaisine per perşembe günü culara eti muhtemeldir. Takdir o- lunan tan sonra vapurcular şirketinin idare mecli si teşkil edilecek firmalar da taayyün etmiş olacaktır. Sıhhiye müsteşarı gesi müsteşarı Hüsamettin Bey dün öğleden sonra Sıhhiye müdiriye- tine giderek bir müddet meşgul olmuş tur. Şehrimizde bulunan vekâlet sici ve memurlar şubesi müdürü Dr. Zib- ni Bey, Hüsamettin Beyi ziyaret etmiş tir. , numaralı ötömebil Kurtuluş caddesin- de Petro oğlu Yergi ismindeki kaşı üzerinden yaralamış- İda elma: 1 baş başa! İki kadın Adliyede tokatlaştıktan sonra sokakta da dalaştılar ikinci ceza mahkemesinde bir “öldürmek kastiyle yaralamak” dava # görülmüş, fakat bu dava devam e- derken şahitler dışarıda, dav bitlik: ten sonra da ta Davecr Mamalaki isminde altmmşkl bir adamdır. Suçlu da evvelce Köprü üs- inde İrakli isminde bir adamı yara- lamaktan 3 sene hapse mahküm iken mübadil olduğu için mahkümiyetini bitirmeden Yunanistana gönderilen çorbacı oğlu Nikolidir. Çorbacı oğlu Nikelinin burada Kadıköyünde otu- ran Zoiçe isminde bir karısı vardır. Manolaki bu Zoiçenin dayısıdır, Çor- bacı oğlu Nikoli Yunanistanla son ya- pılan anlaşmadan istifade ederek iki ay için Istanbula gelmiş ve Manolaki- nin evine gitmiştir. Üç beş gün misa- firetten sonra bacı oğluna demiştir ki: — Oğlum, dokuz senedir senin gel a aklim an bell y za ettim, besledim, hen de ihüyarım, kazancım da dar. Artık bakamam. çok şükür sen geldin, al karını git, Söz burada kalmış, Çorbacıoğlu ce den Mapalakinin evinden vap ve: gıkmış, gitmiş, Çorbacı oğlu da kar rana: , <7 Ben buraya dayıdan para alıp tearet yapmıya geldim. Seni götürmi ye değil. Eğer dayın bana para ver- mezse onu ben bir şeye benzetirim, de miştir. Karısı Zoiçe de bunları dayısına an » latmış, Manolaki de bir daha Nikoliye kapı açılmamasını emretmekle bera- ber, Zoiçaya artık kocasmın yanma gitmesini ihbar etmiştir. Zoiça bu va- ziyetten çok müteessirdir. Kocasının yanma gitmek istemediği için ağlıya rak dayısma: — Ben onunla beraber yaşayamam. Siz de beni istemez ve bana bakmaz- sanız, gider marabet olurum demiş, kocasına da bir daha kapıyı açmamış” a in Nikoli bundan muğber olarak Manolakinin yolunu beklemeğe başlamış ve birgün sokakta tesadüf e- en vurmuştur. dg” dün bu hâdisenin muhakemesi yapılırken koridorda Nikolinin karde şinin karısı ile kendi karısı Zoiça biri birlerine rastgelmişler ve kavgaya baş lamışlardır. Hâdise selen üzere i- ken araya halk girmiş, kavga eden kadınları za Me Apcak Nikolinin kardeşinin karısı bu hâdiseden bir tokat yiyerek çıkmış bu lunmuş, Zoiçenin sokağa çıkacağı za- manı gözlemiye başlamı; Muhakemede şahitler dinlenilmiş, mütalea için muhakeme başka güne bırakılmıştır. Davadan sonra iki taraf çıkarlar- ken gene Nikolinin kardeşinin karısı Nikolinin karısmın üzerine hücum et- miştir. Manolakinin vekili Zoiçeyi güç belâ kaçırıp Adliyenin önünde bir otomobile bindirmiş, fakat kadınlar bu sefer de bağıra bağıra otomobili takip etmeğe başlamışlardır ve bu ta- kip Ayasofya meydanmın ortasma ka der devam etmiştir, Eroin davası Eroin kaçakçılığından maznun Ber nard Jüles Blümental ile mühendis Kadri Bey ve arkadaşları Dimitri Di- mitriyadis, Yorgi ve Niko Camadanis- ler, Mircan, Hatları ve sireni m ei dün devam edilmiştir. Dünkü muhakemede dinlenen şahitler hâdisenin nasıl meydana çıkarıldığını anlatmışlardır. Celbi tekarrür eden ve kendisini M. NE Saplar olarak kaçakçıla ra tanıtan Suat Şakir Beyle Pierre is- Me gelmedikleri anla ım vekiller Suat ve Pimi celkizdan barlı zar edilmesini istemişler, bir kısmı da »srar etmişlerdir. Bu yüzden vekiller arasinda bazı münakaşalar olmuş, neticede mahkeme Suat Şakir Beyle Pierre'in behemahal ihzar edil- meleri için ehemmiyetli bir tezkere ya zılmasına karar vermiştir. Muhakeme bu adamların getirilmesi için başka güne bırakılmıştır. Katil weli A a sütçü Mehmet Aş öldüren em ğayı öldüre Reşat ve Ah- melerine dün devam edilmiştir. Dün bir şahit 2 hiç bir şey bilmediği. ni özlemi dik ğer yakar gelmediği için ihzarla, karar verilmiş, muha keme başka gü güne bırakılmıştır. Mevkufa esrar götürüyordu since 8 ay hapse ve 130 lira para ceza mahküm edilmiştir. | tarafı bayrak! Kasket! Şoförler numaralı kasket giymeğe mecbur Şoförlerin numaralı kasket giyme- leri emredil halde birçok şoförle- rin bu emre riayet etmedikleri görül- mektedir. Numaralı kasket giymiyen şoförler şidetle tecziye edilecektir. Tek taksi 1 Künumusaniden itibaren bütün otomobiller tek taksi şekline tabi o- larak işliyecektir. Tek taksi talimat- namesine riayet etmiyen otomobiller seferden menedilecektir. » Şehir memba suları Şahısların elinde bulunan şehir mem- ba sularının belediyece istimlâki esas itibarile kararlaşmıştır.. İstimlâk için bir formül düşünülmektedir. Belediye bayrak yaptırıyor .Cümhuriyet bayramı için belediye- ce mühim mikdarda bayrak ısmarlan- mıştır. Üç re m günü şehrin her süslenecektir. tanbul leliyeri birçok Anadolu be- lediyelerinden bayrak siparişi almış- tır, Cümhuriyet bayramına kadar bay raklar yetiştirilecektir. Yedikuleden Halice asfalt yol Yedikuled 1 Haliç sahiline kadar yapılacak bir asfalt yol Belediyenin bu seneki yol programma dahil bulunmak- tadır. Bu asfalt yol Yedikulede sahil den başlı: ve hep surun dışmı taki- “m iie De €p, ri daşı lecektir. Sıva ve badana Yeni yapılan kanunda hangi nevi inşaatm ruhsatiyeye tâbi olduğu, han- gilerinin de tâbi olmadığı tasrih edil- miştir. Bu meyanda iskele kurulan bi- Ie boya, sıva, badana yapılması ruh- satiye resmine tâbi olmadığı halde za bıtai belediye memurlarından bir kıs mı sıva ve badana yapanlara müşkü İât çıkarmaktadır. Belediye şubelerine müracaatları kalinde bile kendilerine ruhsatiye ve- rilmesi inşaat sahiplerini müşkül bir sokmakta bulunduğundan ba- dema sıva, badana, boya yaptıranla ra ilişilmemesi için zabıtai belediye me murlarma tebligat yapılmıştır. Yeni mali teşkilât Istanbul yeni mali teşkilâtı hazırlık» larına devam edilmektedir. Yeni teşki- itin Usküdar tahsilat .« muhasebecisi Dahiliye vekâleti mahalli idareler u- vE m va avi AK aza Beyi muavini iyaret etmiştir. Fikir hareketleri ça e Gi e geli vi mecmua imtiyazını almıştır. Haftalik olan bu ve ri lim iktısadidir. Dün güneş tutuldu Dün güneş tutulmuştur. lira Sl divanı ve müdde- bulacak ve teşrinievvelde yeniden intihabat yapılacaktır. Oda i- çin satın alınan binanın tamiratı ya- Ne çok komik var! Adım başında bir komik! Bizde de ne çok komik varmış. İstanbu- lun neresine gitseniz; Mecidiye kö yünden Pendiğe, Yeşilköyden Ye- nimahalleye kadar her yerde, a - dım başında bir tiyatro, bir temsil heyeti ve bir komiki şehir Andon Efendi, komiki şehir İsmail efendi, komiki şehir Mişon Efendi, komiki şehir, komiki şehir... Bu kadar gül- dürücü adam arasında içimizde yü zü gülenlerin hâlâ pekaz oluşunu onların tuhaf olmadıklarına değil, kendi kem suratlılığımıza atfet- mek istiyorum. Çünkü bu kadar ko mik ne de olsa gülünç bir şeydir değil mi? 50 bin dava Geçende gazetelerde okudum. Defterdarlığın 50 bin davası var- mış. Maşallah! Aman nazar değ- mesin!. 50 bin dava bu! Dile ko- lay.. Bu davaların İstanbulda 20 mahkemeye taksim edilmiş oldu- ğunu düşünsek beher mahkemeye 2500 dava düşer... Dikkat isterim: Her mahkemeye 2500 dava düşer. Bir davanini en aşağı 10 celsede (bitmez ya!) bittiğini kabul etsek 25,000 celse eder. Her gün 25» da- vaya bakıldığı esası üzerinden bin gün tutar... Demek bu mahkeme er, halkım işile hiç meşgul olmıya- rak, bilâfasıla günde 25 davaya bakmak üzere Defterdarlığın işle- rile meşgul olsalar üç sene başları- nı kaldıramıyacaklar! Ben bu he- sabı yaptıktan sonra ürktüm.. Siz de ürkmelisiniz. Çürkü tek bir İs- tanbul Defterdarlığının 50 bin da- vası olması şayanı hayret bir şey- dir. Amma ben, bu işlerin içinden yetişmiş bir adam sıfatile bilirim ki; bu 50 bin davanm en aşağı 40 bini çıkmaz işlerdir. Fakat biç kim se çıkıp ta — Efendim! Bu dava çıkmaz! Şunun kaydını terkin edelim. iya- hut? efendim! bu işte biz haksızız. İşi sulhen bitirelim! diyemez. Der se lekelenir.. Mutlaka o işte bir bit yeniği ararlar, onun için artık çık- maz davalarla uğraşmak bizim res mi devsirin itiyatları arasına gir- miştir... Biz işte böyle işlerle enerjimizi sarfeder, asıl lüzumlu yerde yor. gun düşeriz. Bence bu dava işleri: ni halletmenin çaresi şimdi olduğu gibi hazine vekillerinin adedini arttırmak değil, ciddi bir komis- yon teşkil edip davaları tasfiyeye tâbi tutmaktır. Yalnız müderrisler, memurlar ve muallimler tasfiye e- dilmez ya!.. Yoksa iş dava vekille- rinin eline düşerse dava ne kadar artarsa onlarm o kadar canlarına minnettir. iz FELEK M.K.B. ye ii (Sülkütun samimiyeti) levhalı yazımdaki (nikübet) ke Timesini anlayamayışmızda haklı. Sınız. Çünkü kelimenin aslı nikbet- tir. Yani (devlet) in aksi, Fakat acı bir tesadüf eseri olarak kelime üç yerde nikübet olmuştur. Ne ya- palım. (Nikbet) kelimesi talisizli- ğine küssün! Hürmetler efendim. Rıhtım kapatıldı, tekrar açtırıldı Yeni İstanbul imanı nizamnamesi- nin bazı maddelerine tevfikan, güm- rük idaresinin, rıhtımlardan yolcu w- lanmasını i tarafımdan tam bir âhenk ile tatbikata geçilecek tir. ğ sekeri Evkafta maaş verildi Evkaf müdiriyeti memurlarma ev- ade Fransız seyyahlar geldiler, Paris Fenni tedrisat cemiyeti aza- sından 70 kişilik bir grup, cemiyet re- İsi M. Charles ile birlikte te eze için şehrimize sünni İK evvelki akşam Royal otelin- Ge irem hamal Klmeoine İl, De bois şerefine bir ziyafet vermiştir. Franaz seyyahlar dün akşam Sofya yafgçitmişlerdir. Kında biteceğinden iptikabatın orada yapılması muhtemel vie