Ankara, 1920 Fevkalâde zamanlarda manevi- yalı yüksek tutmakta fayda var- dır. Bazan yalan; fakat yürekleri kuvvetli bulunduran o haberlerin faydası olur. o Ancak bu muvak- kat oyalanmalardan sonra gelen sukutu hayâl de pek acı oluyor. | Eniyisi, ne kadar acı olursa olsun, hakikatle karşıkarşıya gelmeğe a- laşmaktır. Büyük Millet Meclisi açıldı a Yalı, Yeşil ordu masalı devam edi- yor: “Yeşil ordu,, şarktan hareket etmiş... Burada bizim garp or- dusuna iltihak edecek.. Bu ordu- nun piştarları Erzuruma bile varmış. . Nerdeyse oradan da ha- reket edecek, yakında (buralara varacak. ... Halk arasında bu hayallerle o- yalananlar, meb'uslar arasmda da buna inananlar var. Günün birin- de şarktan, Azerbaycandan Bü- yük Millet Meclisine bir | telgraf | geldi. Oranın Türkleri, Ankara- dan yardım, medet bekliyor, ken. | dilerini kurtarmamızı İstiyorlar. Bu telgrafname aleni celsede © | kundu. Hayretler içinde kalan bir | çok meb'uslar arasında Ankara meb'usu Beynamlı Mustafa Efen- di, şaşırarak yerinden bağırdı: “Yahu, ne oluyoruz?.. Ye- sil ordu, hani Azerbaycan tara- fından m Nerde, şii Yesil ordu nerde?. . ve Türkiye Büyük Millet Meclisi a- çıldıktan sonra, Ankarada “Yeşil | ordu, namile bir cemiyet teşkil e- pu Bu cemiyetin teşkiline, ziyade ruhi ve içtimat bazı 5 şünceler sebep olmuştu. Bu ara- lik her hareket, her | teşebbüs; mahiyetinin kuvvetile olduğu ka, 'dar ahvali ruhiye üzerine yapaca- ğı tesir bakımmdan mübah görülüyordu. “Yeşil ordu” da böyle oldu. elde kalan zayıf kıtalarında ma- neviyat çok bozuktu. Bu kıtalar. dan dahili isyanları bastırmak için gönderilenler, çok kere vazifele- rini yapamıyorlardı. Maneviyat ları bozuk olduğu için âsiler, on- İarı kolay kolay / aldatıyorlardı. Meselâ onlara diyorlardı ki: “Deli mi oldunuz? Hiç is > , islâm üstüne kurşun atar rm? ni? Pala fetvasını © görmediniz i manıyor musunuz? Bil; i po ki halifemiz m Dam etti!,, Saf ve bezgin askerler bu hezeyanlara rm Mu. Hattâ müsademeye den âsilere teslim ili, çok | ! | Adres: di Yeşil ordu nerede? Mustafa Kemal ve Yeşil ordu . Fırsattan istifade! görüldü. Halbuki milli mücadele için, inkılâp mücadelesi için büs- bütün başka ruhta bir orduya lü- zum vardı. Osmanlı (o ordusunun bekayasından çabucak inkılâ askerleri yetiştirmenin bir teşkilât ile bu boşluğu dol- olmadı. Kendi cereyanma bırak- mıştı. Ancak teşkilâtı yapanlar, | Paşanın adını ileri sürerek çalışı- yorlardı. Yazık ki buna benzer hu- susi ve hafi cemiyetler daima nor- mel yolundan yürümenler;” türlü | türlü politikalara alet olurlar.Teş- kilâln en nibuyet Çerkes Reşit ve Etem'ler de dahil olmuşlardı. Son- raları bu Çerkes kardeşler, asıl gayeyi bir tarafa bıraktılar, kuru- | lan teşkilâttan kendi hesaplarına, | kendi politikalarına azami derece- de istifade yoluna koyuldular, Teş- kilâtı daha ziyade © genişletmek durmayı düşündüler. Memleketin muhtelif yerlerinde isyan hareket- leri görüldükçe bu fikir daha çok yürüdü. Mustafa Kemal Paşa; 80- lâmeti yalnız muntazam ordunun teşkilinde bulmakla © beraber bu teşebbüse, Yeşil ordu namile bir cemiyet teşkiline mâni olmadı. O- nun nazarında inkılâp için, inke- lâp mefküresi uğrunda sayaşmak için yetiştirilen her vatandaş, ya” pılan her iş faydalı idi. Yeşil ordu teşkilâtma girenler, ilk evvel cemiyeti kuranlar; Mus- | tafa Kemal Paşanm arkadaşları idi. Onun için kendisi bu cemi- yetin teşkilâtile o kadar alâkadar) fikri bir düzüye ilerliyordu. O ka- dar ki meb'uslar arasında, aklı 6- renler arasında: “Bu kadar masraf ederek mun- tazam ordu teşkiline ne (o lüzum var? Kuvayı Milliye ile, pekâlâ, | işleri başarırız. Kuvayı Milliye- nin nizamiye askerlerinden daha iyi müsademe ettiklerini görmiyor muyuz?,, mütaleasını ortaya atan- i lar çoğalıyordu. Artık bu (o hare- ket, bu asıl maksada zarar Mustafa Ke- vermeğe mal Paşa ile İsmet Bey; beheme- hâl muntazam bir ordu O kurmak kararındaydılar. Halbuki (Yeşil ordu ve Kuvayı milliye teşkilâtı Hakkı Behiç Bey propagandası onların bu karar ve teşebbüslerini kıracak dereceye vardı. Mustafa Kemalin müdaha- lesine sıra gelmiş ve belki geçmiş- 8. Yeşil ordu teşkilâtmm dağı İstasyonda Sakarya İlkmektebı ANKARA, 24 (Milliyet) — Ankara istasyonu ve cıvarı başlı başına bir âlem | ge İstasyonun iki yakasını bir birine sınaköprüye (çıkıp cirafa ba sözümüzü tasdik edersiniz. Bir ker ! İ tarafta bütün heybetile kos koca bir şe- | , NÜUKEMMEL YEGÂNE DİŞ MACUNU masını emretti. Fakat iş'o kadar kolay değildi. Bu teşkilât bir çok cephelere sirayet etmişti. Çerkes kardeşler, Kuvayı milliyenin ba- şında bulundukça, buna imkân ol- mıyacaktı. Bundan başka cemiye- tin umumi Kâtibi Hakkı Behiç Bey de Mustafa Kemal Paşaya bu teş- kilâtı dağıtamıyacağını — ısrarla söylemişti. . Fakat paşanm kararı kat'i idiz “Yunanistanla, muntazam bir ETE YT Ankaranın Sirkecisi | Buraya bir bakıştan da Zeytin. burnu diyebiliriz! | karşı Cgeçe'de) de bambaşka bir muhit. hir, aşağıda Yenişehir istikametine doğ- ru uzanmış boş veyahut yüklü katarlar, Bu karşı taraf hakikaten dikkati ca- liptir. Asmaköprüden yere inince evvele- hi iirkecide zannedersiniz: eşya arabaları, ham- iskemle atmış işçi kah- veleri, piyaz ve ciğerkehapçıları, hulüsa her şeyi ile Ankara da bir Sirkeci . Askeri Fabrikalar, iki spor linen ve at koşulorı yeri, Demiryolların eşya an- barları ve zahire borsası, ve zahire retbaneleri © burada olduğu gibi Orman çiftliğine giden binlerce kişiyi taşıyan otomobil ve otobüsler de burn- dan geçerler. Fabrikaların binlerce amelesi, yüzler- <e hamal, araba ve nakliyatçılar günün muayyen saatlerinde ba daracık muhi- tin sokaklarında kaynaşırlar... Bu cıvarda tek tük evler de bulundu- undan buranın bir tane ilkmektebi bile vardır, Hulâsa; istasyonun karşı tarafı çok hareketli ve çok kalabalık bir yerdir. Bir bakıştan Sirkeciye, bir bakıştan Zeytir burmuna benzer. . . heri ordusu ile harbedeceğiz. Ayni silâhları kullanmak, © ayri muntazam orduya malik olmak lâ- zımdır. Her şeye rağmen munta. zam bir milli ordu teşkil o edece ğiz!, Onun bu karar ve iradesi Yeşil ordu teşkilâtmı da, Çerkes (o kar. deşlerin çetelerini de çil yavrusu gibi dağıtmıştı. MİLLICİ İstanbul ve Trakya Şeker Fabrikaları Alpullu Şeker Fabrikasının ö depolarından kristal toz şekeri atideki fiatla Ankarada içecek su 1 meselesi Mi Ankarada evlere İstanbal suyu dağıtan bir kamyon ile (Hayat) suyu tevzi €den bir araba... ANKARA, 26 (Milliyet) — Beledi- ye, içme suları hakkında bu sahife mizde serdettiğimiz temennileri na- zarı dikkate alarak şehrin içme suyu vaziyeti hakkında totkikata başlamış” tır. Hakikaten Ankaranın su mesele si ciddi bir tetkike lâyik bir mevzu- dur.. İstanbul suları, halkın rağbetini celbedemiyecek kadar pahalıdır. Yer- li suların ise, daimi bir kontrole tâbi tutulması lâzım gelir... Daha sonra yerli suyun beher küçük şişesi altmış paraya mal olduğu halde, bu şişeler lokantalarda beş ve hattâ on kuruşa satılmaktadır. Demek oluyor ki, ek- meğin kilosunu altı kuruşa yiyen An- kara bir bardak suyu yüz paraya ve beş kuruşa içiyor... Belediyenin vere- ceği kararları bekliyelim!.. (1832) 3 Ankara SİNEMALARI “ . Yeni EE Buzece Adalar şarkısı filminin unudulmaz emsaleiz yıldızı LUPE VELEZ'in danmlarile, şarkılarile ber filminden da- ha güzel bir şekilde vücude getirdiği biricik eseri: KIRIK KANATLAR İlâveten: 1 — Edvardo Biyanko orkest rası ; 2 — Kohen âtfaiyeci, 3 — Dünya haberleri. her isteyene bin kilodan eksik olmamak üzere satılır. Kristal Toz, Kilosu 36,5 Kuruş Taşradan vuku bulacak siparişler yüzde yirmisi peşin ve mütebakisi hamule senedi mukabilinde ödenmek üzere derhal önderilir. Depodan itibaren bilcümle masarif ve mes'uliyet müşteriye aittir. Müşteri isterse sigorta ettirilir. tanbul, Bahçekapı, 4üncü Vakıf han 4üncü kat Telgraf adresi: İstanbul Şeker Telefon:24470.79 Tür Şirketinden: Bagece | Kulü Nefin bir musiki ile fevkalâde hissi ve müessir sahnelerle dolu film (İzlerini ereği kaybo- Sarışın Kızlar Ticareti İlâveten; 1— Kohen itfaiyeci 2— Dünya Haberleri. k Anonim 149)