16 Nisan 1933 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 8

16 Nisan 1933 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

12 KANUNUEVVEL 1920 Damat Ferit Paşanın hiyaneti, düşmanlarla beraber yürümesi her kesin bildiği ve inandığı bir haki- kattir. Onun için İstanbulda De- mat Feridin riyaset ettiği bir kabi yenin memlekette zararı mahdut olur. Hain bilinen bir hükö- met, Anadolu üzerinde, esaslı.bir tesir yapamaz. Halbuki namuslu, Büfuzlu tanınmış zatlardan mürek kep bir İstanbul hükümeti; işleri- mizin cereyanma zarar ilir. Onun içindir ki, Damat Feritten sonra gelen Tevfik Paşa hüküme- tinin harekâtı daha yakmdan ta kip etmek lâzımdır. Herkes, “Da. mat Ferit kabinesi düştü, yerine Tevfik Paşa kabinesi geçti. Bu ka binede Salih ve İzzet Paşalar gi- bi rical var!” Diye sevinirken; Mustafa Kemal Paşa, bu vaziyet karşımda daha endişeli, daha dikkatli hareket etmek lâzım ge- leceğini söyliyor. Onun bu iddiası mı roübali buki hâdiseler, kendisine hak ver- di. İşte Ankara ile temas için, An- karayı ve Büyük Millet Meclisini yumuşatmak için hareketler, tek- lifler başladı. . “ez Tevfik Paşa Hükümeti Ankara ile münasebta girmek istiyor. Bu meselede en faal rolü; £ Dahiliye Nazırı İzzet Paşa almıştır. Erkânı- harbiye yüzbaşısı Neşet Bey (şim- di miralay) İzzet Paşanın bazı not- e a geliyor. Notların hulâsası şu: Hâkimiyeti i dahilinde İzmirde Yemekli. rafmdan bir idarei hususiye ka- bul edilmek şartile sulh « yapmak ümidi..., z Notlardan ve alınan haberler- den anlaşıldığına göre Tevfik Pa- şa Hükü Türkiye Büyük Mil- let Mec kümetine, onun ma- biyet ve salâhiyetine dair biç bir malümata malik deği Musta fa Kemal Paşa; onları bu noktada tenvir yi mufassal bir muhtara» Yı ayni zabitle İstan ğ . di Bundan başka İzne” Si delik Paşalarm da dahil olacağı bir he- yet, Bileciğe selecek, orada Bü- yük Millet Meclisi Reisi Mustafa Kemal Paşa ile görüşebilecek. Nihayet geldiler, görüştüler. Bu ie mülâkat; ayın beşinde vuku lu. ... İzzet - Salih P, ; ilede Cevat, Ça a Sefiri) Ziraat Mili pe Közim (Şeyh Muhsini Fanf) He kuk Müşaviri Münür (Londra Se. firi), Hoca Fatin Efendi bulunz yordu. Heyet, aym dördünde Bi İeciğe gelmişti. Mustafa Kemal Paşanm yanında ise Do Mahmut Celâl Bey, Hakkı Behiç Bey, Muhiddin Baha Bey bulunu- yorlardı. Bilecik istasyonunun bir odasında görüşülmüş.. İlk (te mas, çok (o enteresan olmuş... Mustafa Kemal Paşa ilk söz olarak heyete kendisini takdim ediyor: Türkiye Büyük Millet Meclisi Rel- si Mustafa Kemal!.. Sonra da ki- minle müşerref olduğunu soruyor. Salih Paşa; muhatabının bu sor gusundaki manaya intikal edemi- PUUEEİD İstanbul hükümetile temas İzzet . Salih Paşalar heyeti. Bile. cikten sonra Ankaraya... or. Kendisinin Bahriye Nazırı, zzet Paşanın da Dahiliye Nazırı olduğunu o anlatmağa çalışıyor. Adres: Halbuki Mustafa Kemal Paşanm maksadı, İstanbulda bir hükümet tanımadığını anlatmaktı. İstanbul | Hükümetini tanımayınca onun na- | zırlarını da resmen tanımıyor, de- mektir. En nihayet bu cihetler, va- zife ve salâhiyet meselesi bir tara- fa ei öyle görüşülmüş. ... eyetinin ne tespit edil- 5 pi yeti © varmış.. | ir kararı, nede bir karara | Bir kaç saat görüşüldükten sonra | için Ahmet İzzet ve Salih Paşalar ğı onları tevkif etmiş, getirmiş. . Fakat Ankaraya geliş- lerini; Anadolu Hükümetine ilti- hak şeklinde göstermekte menfeat tasavvur etmiş. . Hâkimiyeti Mil. liyeye de şöyle bir fıkra yazdır. “Düşmanlarımızın o Türklüğü ve Türkiyeyi mahvetmek için ötedenberi müracaat ettikleri vesaitten biri de memleketin münevver hısmile | vata- ma alâka ve merbutiyetini ıshar et- miş olan zevası tazyik ve emirlerine itaat etmiyenleri ifna etmek olduğu malümdar. Ötedenberi İngilizlerin ve İngilizlere alet olan takibatına, taras- sudatına maraz kalan ve resmi vazi- yetleri dolayısile daha şiddetli takiba- ta uğrıyacaklarını anlıyan İstanbul kabinesi erhânından İzzet Paşa, Sa- lih Paşa, Hüseyin Kâzum:Bey, İstan- bul münevverlerinden Münür, Cevat Fatin Beyefendiler, Büyüh Millet Mec lisi Hükümetile temas etmek vesilesi- le İstanbuldan çıkmışlar, memleketin hayır ve selâmetine daha müessir su- rette çalışmak üzere Anadoluya ilti- hak etmişlerdir.,, İşte iki gündür, Ankarayı doldu- ran İstanbul Paşaları hikâyesinin içyüzü budur. Bilecik mülâkatınm nasıl cere- yan ettiğini, bana orada Mustafa Kemal Paşa ile beraber bulunan Saruhan meb'usu Mahmut Celâl Bey (şimdiki İktisat Vekili) bü- tün teferrüatile, inceliklerile an- lattı. Celâl Beyin o anlattıklarını defterimin başka bir (yaprağına dedeceğim. kayı MILLICİ İçecek su Ankarada ne suları içiliyor? ANKARA, 15 (Milliyet) — Anka- rada içilecek sa işi başlı başma bir meseledir. Şehir ve civarının içtiği yer Hi sular umumiyetle kireçlidir. Kapalı şişelerle satılan yerli memba suları bi- le fazla mikdarda kireci havidirler. | Onun için Ankarada iyi Istanbul su- yu içmek bir sıhhi zarurettir. Anka raya damacanalar içinde İstanbulun meşhur sularının hemen hepsinden ge | lir, Fakat, pahalı satılır, Bu pahahlı. | ğın yegâne sebebi tren ücretinin faz- lalığıdır. Demiryollar idaresi yakmda başladığı vakit bul sularını daha leceklerdir. sarfedilen Tı tanbul suyu Taşdelendir. Bunun al iloluk damacanaları Piyasa li kuruşa, beş kiloluk bi likleri otuz bes, üç kilaluklar Yi bir buçuk bardaklık küçük şişeleri de beş kuruşa satılmaktadır. Kayışdağı, Yakacık suları da gene bu fiyatlarla | ir teslim edilmek şartile sa- evlere ka: | tulmaktadır. Bunlardan yalnız Kocata şm damacanası üçyüz kuruştan aşağı verilmemektedir. Taşdelen suyundan Ankarada, altmış dört kiloluk dama- canalardan ayda altı yüz kadar sarfe dilmektedir. Kayışdağınn sarfiyatı ay da bu damacanalardan yüzelli, Ya. kacık iki yüz, Kocataş ise otuz kadar. dır.. Ankaraya İstanbul suyu getiren müesseseler sayılıdır. Bunların başın- da memurin kooperatifi gelir ki, bu- rası yalnız Taşdelen satar ve gerek mahallinde, gerek Ankarada aldığı hususi nakliye tertibatı ile bu İşi ba- şarır ve Ankaradaki Taşdelen sarfiya tanım nısfını temin eder. Ayni zaman. da Necati Memduh ve Mehmet mah- dumu Aziz müessesecri de Taşdelen işi ile meşgul olurlar. Kayışdağı suyu nu gene Mehmet mahdumu Aziz Bey, Yakacık suyunu Necati Memduh Bey, Kocataş suyunu da Akşehirli Mustafa Bey müesseseleri getirirler. Ankaranm yerli iyi sularma gelince bumlarm; belli başlıları Ayvalı, Ha- yat, Yalçınkaya memba sularıdır kialt mış dört kiloluk damacansları yüz kırk kuruşa gelmekte, altı kiloluk bin Hikleri on dokuz, üç kilolukları da üç kuruşa verilmektedir. Diğerlerine na- zaran ucuz olduğu için ortahalli aile ve lokantalar bunları sarfetmektedir- Ankarada İstanbul suları sarfiyatı gün geçtikçe artmaktadır. Bu işle alâ- kadar olan, isimlerini zikrettiğimiz müesseseler ve bilhassa memurin koo- peratifi suların temiz doldurulup dol- 'durulmadığını ve hile karıştırılıp ka- rıştırılmadığını tesbit için sik sik ye- ni gelen partilerden aldıkları nümu- neleri belediye kimyahanesine ve hat- tâ Sıhhiye vekâleti lâburatuvarlarına göndererek muayene ettirmektedir. ler. Vâkıa bu sular oldukça sıhhi ve fenni şekilde doldurulmakta ve hile karıştırılmamaktadır. Ancak; beledi- yede henüz bu suların ne sıhhi muaye nesile, ne de fiyatlarile pek yakından pek yakmda bu işlerde alâkadar ol cağından ümitvarız. Ankara SİNEMALARI | Yeni Bugün bugece Sarışın Venüs Marlene Dietrich İlâveten dünya havadisleri Bugün bugece Görülen rağbet özerine devam edecek olan DÜĞÜN GECESİ Ayrıca Şampiyon | Ankarada İsmet paşa enstitüsünde açılan moda sergisi tahminin fev- kinde muvaffak olmuş addedilir. Bu sergi Türk kızmın yüksek kabi- liyetine yeni bir delildir. Bütün Tür. kiyede böyle bir serginin ilk (defa Ankarada açıldığını söylemek haki katin ifadesi demektir. o Ankaranm bütün güzide hanımları, sefireler ser siye büyük bir alâka gösterdiler. Enstitü bu yıl beşinci ders yılını bitiriyor. Birkaç hafta sonra ilk me- zunlarını verecek. Yüksek Maarif Vekâleti bu mektepten iyi bir ev ka- | dını yetiştirmesini istiyor. Vekilimiz bize (daima daha ileri) direktifini | veriyor. Bu mektep bu tesisatiyle or» ta derecede meslek kadını değil, yük- yeni zihaneler, her yerde ilkbaharm ve | Türk kızı böyle güzel iş yapar Ismet Paşa Enstitüsündeki moda sergisi Türk kızının yeni bir delildir F yazm yeni modellerini muhitlerine ta - nıtırlar. İleri Türkiyenin Ankarası ta bildir ki bu medeniyet hareketindi kinci kalmazdı. Enstitüde sapariş yelerini yüksek bilgi ki ile Muazzez H. kikat yapmıştı. idare etmektedir. Muazzez H. geçenlerde Avrupaya git miş ve en yeni modeller üzerinde tet- İki manken hanımın sıra ile takdim ettiği 22 elbize Munz- zoz Hanımın sanatkâr terbiyesi altın» da enstitü kızlarının bir zaferi sayılır. Hepsi bu işleri çok iyi anlıyan değerli ÇARŞAMBA GÜNÜ Pek güzel yazılar, resimler, şiirlerle İstanbul ve Trakya Şeker F abrikaları Alpullu Şeker Fabrikasının İstanbul depolarından kristal toz şekeri atideki fiatla Sergide tuvaletler teşhir edilirken hanımlar her model geçişini alâka ve takdirle mm odasmdalki , ihatası ve sev» her isteyene bin kilodan eksik olmamak üzere satılır. Kristal Toz, Kilosu 36,5 Kuruş stanbul, Bahçekapı,4 üncü Vakıf han 4 üncü Taşradan vuku bulacak siparişler yüzde yirmisi peşin ve mütebakisi hamule senedi mukabilinde ödenmek üzere derhal as Depodan itibaren bilcümle masarif ve mes'uliyet müşteriye aittir. Müşteri isterse sigorta ettirilir. kat, Telgraf adresi: İstanbul Şeker Telefon:24470.79 karşıladılar, ürk Anonim Şirketinden: Kümile Hanı- şapkacı talebelerin kıymetli eserleri de ayrı bir muvaffa- kıyettir. Elbiselerin arasında iki tane © (| Paristen gelen model var. Bunlardan birisi kumaşından tefrik edildi, Diğeri ni kimse #ektepte yapılanlardan ayı- ramadı. Sergi bir kere daha tekrar ©- dilecektir ve cumartesiden itibaren, dikiş şapka ve pasta kısımları sipariş- leri kabule başlıyacaktır. 1197

Bu sayıdan diğer sayfalar: