16 Nisan 1933 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5

16 Nisan 1933 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

| MILLIY PAZAR 16 NİSAN 1953. Birinci Sahifeden Geçen Yazılar Fedai Efendi kati! Kaçakçılar Tevkif edildi (Başı 1 inci sahifede) İl Biğmentalin oğlu Bernard: — Ben bir iftiranın kurbanıyım, be Mi bir gün satn alacağım otomobilin İcrübesinden avdet ederken Tepeba- ada polisler yakaladılar, ikinci şu- İsye gönderdiler, orada Niko Cama- iyi gördüm. Bana: — Eğer dayak ve kamçı yemek is İ #emezsen her şeye evet de ve dört bin rayı ver, dedi. Korktum, her şeye evet dedim ve “ayak yememek için gidip babamdan ört bin lira aldım, ikinci şubeye tes- ettim demiştir. Kadri Bey ne diyor?. Mühendis Kadri Bey: — Ankuradaydan. Gazetelerde bir devin kaçakçılığı #ebekesi yakalandığı okudum ve meyasında ismi- vi gördüm. Alelâcele İstanbula gele- tek polise müracaat ettim. Bana kar- poe evinde bana ait olduğu anlaşı © #roin imaline yarayan bir mez butun söylediler. ir meyan imalinde kulla- tılmadığı la bu meri eşe cereyanı ile Rem Hâkim kedisine Yeniköydeki evin- de de bir kile öroin em söy İtmiş, Kadri Bey o zaman da: -— Asla. Benim evimde hiç bir şey bulunmadı. Ben Yeniköydeki evi ya- tin kiralamıştım.. Sonra bıraktım. Fil üzerimdedir in bana aidiyeti Mr demiştir. Yorgi 4000 lirayı almış Yorgi Camadani: Aleko isminde bir cit ii m ?at bana eroin için zengin bir mi Olduğunu söyledi. Buna evvelce de Ber Bârd elinde birkaç kilo eroin bulundu lu ve bunları satmak istediğini söy İemişti. Alekoya benim eroin işlerile | *lâkam yok, maamafih Bernardle gö- Tüş dedi Tavasmit ettim; Bernerdla Alekoyu görüştürdüm. O da beni ero- İn almak istiyen Singler ismindeki Av Tapalı ile görüştürdü. Singlerden dört bin lira alıp Bernarda teslim ettim, bu arm biliyorum. demiştir. ilko miz — Babam ölmeden evvel bana bir ölopomp yaptırmamı peri ve Bu motopompu Kadri Beye . yam. Yüz lira da verdim. Babam be jin kullanacaktı bilmiyorum. Me pompa yapılırken babam öldü, de mütebaki yüz lirayı verip Kad- Beyden pompayı alamadım. Bu me- az e başkaca alâkam yoletur demiş- Imha edilenler neydi?. inist Mircan Efendi: — Ben Summer Palasta çalışıyor- dum, Oraya birgün M. Bernard gel- Miş, birkaç çuval asfaltla beş damaca Ma bir de fıçı bırakıp gitmişti. 5 - 10 bana telefon etti Kazma Mircan & damusanalar- la tıçilardaki di. Ben de döktüm imha ettim. Şimdi anlıyorum ki hatâ etmişim, bu işte bundan başka zerre kadar alâkam Yoktur demiştir, Kosti: — Memurlar evimde arama yaptı- İâr, bir şey bulamadılar. Bu işle 15 Yaşmdaki oğlum alâkadarmış, onu da Bonradan polisten öğrendim ve eve ge np oğlumu sıkıştırınca hakikati anla dim demistir. Oğlu İstelyo: — Ben Niko Camadaninin yanında | io Falışıyordum. Birgün bana M. di yözterdi. Bu efendi sana Verecek, o valizi al bana en Bernarddan vali Bermard — Sen valizi sakla ben gelir alırım “edi, Ben de valizi sakladım, ertesi tün M. Bernard geldi. Valizi aldı gö- Sürdü, Bütün bunlardan babamın ve nemin haberi yoktu demiştir. Dimitri Dimitriyadis Efendi: — Bernard Blümental, Niko Cama dani efendiler bir gün bana geldiler, bir kaç paket oşya bıraktılar, gelip Sonra alırız dediler, Fakat iki gün son kei polisler aldılar de- Yeniköydeki ev. Harilaös efendi: Kadri Bey atacağı ta kefil mintile He İma tedi. Bu onki dostumu dim ke konturatını kefil sıfatile im ialadam. Bu yn başka alâkam yok- im aldı, Tokatliyana Singler ii df, bir Avrupalının ziyaretine götür. Fakat Singerle o konuştu, ben ko ke demiştir. |, Bundan sonra hâkim Koeti ile Hari örün serbost bırakıimalarına ve di- Kaypraznunların taht Xdar tevkif edilmelerine karar v: arı kendilerine tefhim elmi Maznunlar isticvapları osnasında tata fotoğrafçısı tarafından fotoğ- Arın alındığmı görmüşler ve ka- sonra resim alınma istemişlerdir. Hâkim talep vâ- dan evvel resim alınmışsa bir e olmadı Maden Resimleri indi (Başı 1 inci sahifede) C — 932 senesi zarfında ecnebi memleketlere satıp harice çıkardıkla; mikdarın birbuçuk mislini 933 senesi zarfında ecnebi memleketlere satıp ihraç eden muhtelif maden müeasese- leri için harice yükledikleri borasit, Yüzde 1, dahil likleri maden kömürü mecmuundan yüzde 3, D — 932 senesi zarfında ecnebi memleketlere satıp harice çıkardıkla- rı mikkdarın 1,25 mislini 933 senesi zar fında ecnebi memleketlere satıp ih- Taç eden muhtelif maden müesseseleri için harice yükledikleri borasitten yüzde 4, krom ve zımparadan yüzde 2,5, dahil ve harice yükledikleri ma- den kömürü mecmuundan yüzde E — 932 senesi zarfında ecnebi memleketldre satıp harice çıkardıkla: ri mikdarın aynini veya daha azmı 933 senesi zarfında harice satıp ih- i müesseseleri il ve harice yükledikleri ma- ü mecmuundan yüzde beş. F — 932 senesi zarfında ecnebi memleketlere satıp harice çıkardıkla rı mikdarın aynini 933 senesi zarfm- da harice satıp ihraç eden muhtelif İ maden müesseseleri için harice yükle dileri borasitten yüzde 8, krom ve zımparadan yüzde 5.. İ — 932 senesi zarfında ecnebi memleketlere satıp harice çıkardıkla rı mikdarın 1,75 mislini 933 senesi zarfından barice satıp ihraç > mah yükledikleri borasitten yüzde 12, krom va zımparadan yüzde 7,5; H — 932 senesi zarfında ecnebi memleketlere satıp harice çıkardıkla rı mikdarın yarısını 933 senesi zarfın. da harice satıp ihraç eden muhtelif maden müesseseleri için harice yük- ledikleri borasitten yüzde 16, krom dan yüzde 10. irinci maddede yazılı 1933 ihraç mikdarları 2,00; 118, 1,50, 1,25, 1,00, 0,75, 0,50 em- sallerinden hangisine daha yakın bu- lunursa nisbi resimler de o emsale gö re hesap olunur. 3 — Birinci maddede yazılı nisbi resimler şu suretle almır: Maden müesseselerinin dahil ve ha rice satıp yükledikleri bütün maden- lerinden boraait için yüzde 16, krom ve zımpara için yüzde 10, maden kö- mürü için yüzde 5 tahsil olunup bun- ların yüzde bir nisbi resme tekabül e- den mikdarları irat kayıt ve müteba- kileri ayni mücsseseler namına ema- net hesabına alınır; 1933 senesi içinde satılıp ecnebi memleketere yüklenen madenlerin hsapları ve vesikaları 1934 snesi mart nihayetine kadar İktısat vekâle- tine gönderilir. Vekâletçe en çol ay zarfında yapılacak tetkik neticesin de bu madde mucibince emanet hesa- bına alınmış olan giların birin- ci maddede nisbetlere tamamı ve geri kalanı irat kaydolunur. 4 — Maden kömürü, borasit, krom ve zımparadan resimleri o maktuan tahsil edilmekte olan madenlere ve li- nit madenlerine ve çimentolara bu ka- rarnam hükmü tatbik olunmaz ve şart namelerinden bisbi resimlerin azami - den bu mikdardan fazla resim alın. | maz. $ — Borasit, çimente, krom, maden kömürü, linit ve zımparadan başka bü tün diğer madenlerin nisbi resimleri yüzde bire indirilmiştir. 6 — 1933'senevi ikinci kânunun ba sından bu kararnamenin neşri tarihi. ne kadar alınmış olan nisbi resimler hakkında dd hükmü sai Ne. maddenin ü — Spor Akdeniz kupası Tenis maçları Yunan tenis federasyonu, her se ne Atinada mütât “olan (Beynel- milel Ak Deniz kupası) turnuva» sına bizim teniscilerimizi de da- vet etmiştir. Bu teklif atletizm fe- derasyonu tenis komitesi tarafın. dan esas itibarile kabul edilmiş ve bu rda memleketimizi müsabakalai temsil edecek teniscilerin itahâbı takarrür etmiştir. Bu maçlara hek - sene, , Ak De- niz havzasmdan bulunan Yuna- nistan, Mısır ve İtalyadan madâ, Fransız, Alman, Çekoslovak ve İs- viçreli tenisçilerde iştirak etmek- | tedirler. Bu sene bu turnuvanın da ba kalabalik milletlerin iştirâkile yapılacağı tahmin olunmaktadır. ————————n karar veremiyeceğini, fakat talebi ka mi ve şu andan itibaren fo- ceğini bildirmiş toğrafçısı resmi almış ve talepten ev vel salondan çıkmış bulunuyordu. . ya bir kismı alâkadarlara inde edilip | (Başı 1 inci sahifede) liyen inkâr etmiş, Mel, Suzanla olan alikasın, itiraf etmekle beraber bir ci - nayeti hatırdan eçirmediğini, bilhassa Mel. Suzanı öldürmenin kendisi için mümkün olmadığını söylemiştir. Mamefi polis bu inkâra rağmen ci- nayet delillerini toplamıya (başlamış, her topladığı delil Fedai Efendinin leyhinde zuhur etmiş, fakat Fedai fendi her delil karşısında inkâra devam- da ısrar etmiştir, Bütün inkörlara, kuvvetli ve mantr- ki müdafaalara rağmen polis topladığı delillerle Fedai efendinin katil olduğu - na kanaat getirmiş ve bu kanaatle de sinayeti sureti kat'iyede inkâr eden Fe- dai efendiyi, — Katildik.. diye dün sabah adliye- ye teslim etmiştir. Fedai Efendi Âdliyede. Fedai efendi adliyede kapı altıma teslim edildikten sonra bu işi tahkik ©- den müddeiumumi muavini Sadun be - yin huzuruna çıkarılmış, orada da in - İkârda ısrar etmiştir. Muavin Sadun B., evrakı okuyup iddia talepnamesini ha- zarlamak üzere Fedai efendiyi kapı al- tına iade etmiştir. Tahkilsatı baştan başa idare etmiş olan Sadun beyde de katilin Fedai ol - duğu kanaati Kaya etmiş bulunmak- tadır. Fakat gözle görülür kada kuv - vetli olan deliller karşısında bile kati Hin inkârda israr: bir tereddüt ve şüphe uyandırmış bulunmaktadır. Katil Adliyede, Sadun Bey bu vaziyette Fedai efen- diyi bir kere daha isticvabı faydalı bul- muş, Fedai Efendiyi yalnız kendisinin bulunduğu bir odaya celbetmiş ve bu o- dada bir kâtiple beraber Fedai efendi ile baş başa kalarak ona demiştir ki: — Bütün deliller aleyhinizedir ve bu dekiller elle tutulur, gözle görülür ka - dar kuvvetlidir. Bu deliller o karşısmda inkârı faydasız olduğunu takdir eder. siniz kanaatindeyim. o Fakat anlamıyo- rum, niçin inkürda wrar edyorsunuz?.. Fedai efendi susmuş, bir şey söyle - memiş ve bu aralık oturduğu yerde ga- ip bir sinir buhranı geçirmiye, elinde | ki şapkanın kurdelâsini yırtıp didikle - miye, şapkasının kenarlarmı yırtmıya ve bir aralık adeta boğulur gi bi bir sesle v. pek perişan bir hal Ben... evet ben. Size, her seyi ve büyük bir tehalükle sormuştur: — lüraf edecek misiniz — Söylesenize itirafa karar verdiniz mi2, Fedai efendi bu son sual üzerine ye- ni bir sinir buhranı hissetmiş, oturduğu yerde derin bir CAh) çektikten sonra: itiraf edeceğim. Ba- na bir yudum su versinler... Sadun bey Fedsinin itiraf etmiye ksrar verdiğine hükmedince onu bir az hava alması ve su içmesi için dışarı çı- kartmış, Fedai efendi raber kapı alına giderek bir sandalye- ye oturmuş, başını elleri arasına ala - rak düşünmiye ve kendisine su veril - mesini beklemiye başlamıştır. Jandarmalar büyük bir o bardakla Fedai efendiye su vermişler, Fedai bu suyu #on katresine kadar ve çok bara- retli bir iştihayla içmiş, sonra bardağı a- vuçları arasma o alarak gene derin ve uzun bir, — Ahhhh.. çektikten sonra bardağı kafasını yumruklar gibi başma vurmuş. tur. Bardak karılmiş ve cam parçaları ie efendinin sakağını keserek kanat- « Jandarmalar bunu o Fodai Efen- tihara teşebbüs ettiğine hamle- dani. telâş göstermişler, fakat Fedai e feni — Cahrm bardakla intihar edilir mi? | Teessürümden başımı yumrukluyor - | dum, elimde bardak olduğunu unuttum, başımı kanattım demiştir. Bu esnada da müddeiumumi i Sadun bey kuvvetle ka ğu kanaatinde bulunduğu Fedai | “fendiyi tekrar celbetmiştir. Mİ Suzanı öldüren adam Fedai efendi odaya girip Sadun be yin karşısına oturduğu zaman Sadun raf ediyor musunuz -€ ediyor musunuz?. Diye sormuştur. Fe- dsi hiç heyecan hissetmeden ve biç te - | lâş eseri göstermeden büyük bir soğuk kanlııkla müddelumuminin yüzüne bakmış, mütebessim bir çehreyle: — Mel, Suzanı ben öldürdüm. . Bundan sonra isticvap ve itira - şlamış, katil hadiseyi bütün tefer- rüntile anlatmıştır. Mel. Suzan ve Fedai.. Katilin anlattığına nazaran Mel. Sı sevişmiştir. Fedai efendi Mel, Suzana karşı o ka - dar şiddetli bir aşk hissetmiştir ki ken- di skrabasından olan on senelik karısmı bosayıp onunla yaşamış, uğrunda para - lar sarfetmiş, hattâ Suzan namına Se- lânik bankasma 500 bira da para yatır. de- İ mıştır. Fakat son zamanlarda (Mel, Su - zan kendisini üzmiye, kıskandırıcı ha reketler yaj Rİ ban yetler ke Mel, Suzandan soğut - muş, o da göne ceki Karısına dönmü karar vermiş ve belediye dairesine mü. racaat edip ceki karssile tekrar leşi N mış, red cevabı alınca da: — Siz kadınla yaşamasını ne bilir - siniz?. Şeklinde i tihfaflara Türklerin sos - yeteye yaraşımadığını, kadın. kıymetini bilmediklerini söylemiye | başlamıştır. Maamafil iki eski sevgili | srasındaki münasebatta bu sözler bir lâtife hudu - dünü aşmamış telâkki edi gene dostluk devam etmiştir. Cinayet günü.. Hâğise günü Mel, Suzanla Fodai €- fendi Tünelde buluşmak üzere biribirle- rine andevu vermişlerdir. Mel, Suzan ajanstan çıktıktan bir müddet sonra Fedni efendi de daireden çıkmış ve Su- zanı bekletmemek için bir tramvaya atlamıştır. Tramvayı köprü üzerinden geçerken © Fedai efendi Mel, Suzanın henüz köprü üzerinde / yürüdüğünü ve kendisine elile işaret ederek çağırdığını görmüş, derhal © tramvaydan atlamış, Mel, Suzanın yanına gitmiş ve beraber. | ce Karaköye doğru yürümeğe başalamış. Suzan: lardır. Bu | aralık Mel, — Bu akşam poker var. Arkadaş - larım gelecekler, sen de gelsene demiş?. Fedai de; — Arkadaşların kim?, Kadın mı di- ye sormuştur. Mel. Suzan: — Yok canım., erkek. Benim hiç kadın arkadaşım yok. Ben hep erkek - lerle konuşur, erkeklerle gezmesini verim demiştir. Bu sözler Fedaiyi nirlendirmiş, fakat ses çıkarmamış, ma- mafi Suzan bu bahis apkalan gene eski sevda meselesine temas etmeyi münasip bulmuş olacak ki, Fedaiye: — Fedai...” Gelsene yene beraber oturalım, Biliyorum, sen beni seviyor sun. de tana bigâne değilim. Fa - kat şimdi hayat biraz da | wmddileşti, | Şu sevgimizi idame ettirelim, bana 3000 lira ver, seninle beraber, yaşıya - am demiştir. Fedai de ire vermiştir: — Emin ol param yol Suzan. — Zararı yok, 3000 bin liralık bir senet ver. — Ne lüzum tar bunlara. beni pa - ram için mi seviyordun?. — Ama Jak bana bu parayı verecek, | sen vermezsen ben Jakı tercih etmekte muztar kalacağımı, — Pek âlâ dilediğini tercihte ser - Bu lâkaydi bu: sefer de Mel, Suzanı sinirlendirmiş, büyük bir asabiyetle e ile Fedainin kafaşını muştalıyarak her vakitli Hifını tekrarlamış: — Siz kadınla yaşamaktan ne anlar- sanaz.. Bu muştalar ve hakaret Fedai efen- & üzerinde bir yıldırım tesiri | yapmış, hemen elini cebine sokanuş, tabancasını | çıkarmış ve Suzanın beynine onu orada yere devirmiştir. Cinâyetten sonra... Cinayeti işledikten sonra Fedai efen- di bir lâhze durmüş, Mel, Suzanın ye » re yılalmasını seyretmiş, soma, bir 'nime sıkmayı düşüm- kulaklarında hn kendisine; — Ben yaşamiasını bilirim. Dedirtmiştir. Fedai bu mülâhazayla birden yürümeye başlamış, evine git - miş, oradan tekrar geri dönmüş ve a - jansn avdet etmiş, sonra evvelce de ya- zıldığı gibi yakalanmıştır. Tabanca »e oldu?. Fedai tabancayı Mel, Suzanı öldür - mek için değil, mahza bir tabanca sa - bibi sini bulunmak için aldığını, köp- inde bu muhavere geçerken Ja- ismi mevzuu bahsolduğu zaman ta- | bancayı Mel, Suzana göstererek tehdit ettiğini, onün Jak ismi üzerinde ısrarı. nı ve Türklüğe hakaretini görünce g zünün önünde boş olan tabancaya şar - jör sürdüğü ve tabancanın bu esnara ihtiyarında olmadan patladığını ilâve et miştir. Tabancayı ne yaptığı sorulduğu za - man das — Bilmiyorum. Zaten tabanca pat - lar. patlamaz geçmiştim. attım, yoksa rasgele bir ye- ve mi firlnttrm farkmda değilim, de miştir. Fedai efendini irafı tesbit edildik. tahicikat - Fedai, dün geç vk birinci istintak bökimi tarafından da isticvap çün Hi Aki: Fedai haklan. re cürmi orada da itiraf ettiği tah - mi NE Belediyeistikraz Yapıyor (Başı Linri sahifede) ederse münakalât dursun mu, durma- sın mr?. Bu hususta heyeti aliyeniz karar vermiyor murunuz?. Eğer veri- yorsanız derhal durdurayım.. Şimdi. hakiki lmaz, bana Yapayım. den vaziyet belli ol müsaade ediniz tetkikat Meclise bilâhara arzederim, Neticede İktisat encümeni mazbata bir sene daha te- doğru olamıyacağına karar ve sildi. Vali Beye de istediği salâhiyet verildi. Hal yapılacak... Bundan sonra kerestecilerde yapıla cak muvakkat şehir hali için yapılar cak 200 bin liralık isi tikrazım yapılması için salâhiyet isti- yordu, Cevdet Kerim m ör hakkındaki teklife şiddetle iti Türk. Bulgar Dostluğu (Baş: 1 inci sahifede) ir canapları ba iünâdebetle söy lediği nutukta demiştir ki: “— Türkiye Cümhuriyeti ile Bulga- ristan krallığı arasmda | teyemmünen müesses olan ve yalnız imzalanmış mu- helal ve ukala Balki hassa iki memleket zimamdarları ara - | sında devamlı bir fikir tentisile de te - eyyüt eden dostluğun gittikçe daha 2i- yade işlenmesine ve inkişaf ettirilmesi ne matuf ve zevkli olduğu kadar da fay- izbar byurmuş oldukları muhalâsat bis- | erile ve bütün Türk siyaset âleminin <esaret verici temayüllerile ifasında tak viye edileceğime kanaat getirdiğim va- zifemi kolaylaştıracaktır. Gazi Hz. nin cevâpları eri, aaa atmetlü Bulgar kralı hazretlerinin zatı devletlelerini mezdimde fevkalâde murahhas ve orta elçi tayin buyurduk. larını bildiren mektupları büyük bir memnuniyetle alıyorum. Yüksek vazifeniz için düşünüşünüzü gösteren sözlerinizi büyük bir | zevkle dinledim. Burada çalışmalarınızın . bil. haze iş EE ema luğu ortlırmıya — yarıyacağına etmem. Bu yolda Bizim de İatderiniz. le tamamile birl oluyorsunuz. Ha- kikatte milletlerimizin e biribirinin yü - rekten duygulara en çok yaklaşmaları menfaatlerine en uygun olanıdır. İki memleketi birleştiren © yüzlerce ve yüzlerce £ senelik bağlarin letin biribirini değerli tanrmalarının ve menfaatlerini | anlamalarınm Türkiye- deki işinizi kolaylaştıracığı / tabiidir. Bizzat benim haşmetli Bulgar kralı ve Bulgar milleti hakkında | Bulgaris tanda bilindiğini . sevimli den bir kere daha öğrendiğim dostluk bislerimin ve cümhuriyet hükümetinin komşu memleketin dostluğuna verdiği kıymetin de size Türkiyede sıcak ve de- vamlı bir müzaheret muhiti yaratmak - ta estslı yardımı olacaktır. Elçi Hazretleri, Türk » Bulgar dostluğu mevzuubah- solunca bu dostluk için çok emeği e - çen mümtaz selefiniz M. Pavlofu ha - tırlamamak kabil değildir. Mümsileyhin hizmetlerinden mem- muniyetimi bir daha söylemek isterim. Şahsım ve Türk milleti hakkında yüksek mebuuuzun e ve Bulgar mille- tinin asil hislerine teşekkürlerimi söy - lerken hasmetli Bulgar kralı hazretle - rile dost Bulgar milleti hakkında gerek şahsımın ve gerek memleketimin yük - sek tekdir duygularının ve hararetli sa- #det ve refah temennilerini mekle bahtiyarım, » Cevdet Kerim Bey dedi ki: — stikraz doğrudan doğruya ya- pabiliriz. Belediyenin emniyeti maliye si vardır.. Herhangi bir varidat mem- burmızı bir mali müesseseye | karşılık mandan kalmadır. Adeta kapitülös- yon devirlerini hatırlatıyor. Neticede istikrazın karşılık göste- rilmeden yapılması için makama sa- lâhiyet verildi. Ekmek meselesi On dakika tatilden sonra ikinci cel- ildi. Ekmek ve francala unla rın hakkındaki #hbiye encümeni batası okundu ve münakaşa edil di. Nurettin Münşi Bey şiddetli tenkit» lerde bulundu. Dedi ki: — Elimizdeki istatistikler son bir sene zarfında sarfedilen unların hep- sinin yüzde 13 ten fazla rutubetli ol- duğunu gösteriyor. Halbuki talimatna me mucibince unların 13 ten fazla ru- tubeti olmaması lâzımdır. Talima! menin bu maddesi hiç bir vakit lâyiki le tatbik edilmiyor. Sonra unlarda mıziyet derecesi çok fazladır. Bu zırdır.. Unlara çavdar katılmasının da şiddetle aleyhindeyim, Gıdalı bir ek- mekte çavdar unu bulunmaması lâ- zımdır. Bu un meselesi hakkında da- ba bazı hatipler söz aldılar, Neticede bu işin çok tetkik edilmesi lâzım e uzun bir iş olduğu neticesine varıl- . Ve teşrinisani içtima devresinde yeni zabıtai belediye talimatnamesi müzakere edilirken bu işin de beraber halledimesi doğru olacağına karar ve- rildi. 2 Bundan sonra yeni yapılan çukula- ta ve pisküvi imalâthaneleri talimat- namesinin müzakeresine geçildi. Ga- lip Bahtiyar Bey bu talimatnamenin bu müesseseler tatbilemi çok zor olduğunu söyledi. Bazıları tatbiki istediler. Neticede talimatnamenin tetkik ve kabulünün gelecek içtimaa bırakılması kabul edildi. Bundan son- ra bütçe ve tetikiki hesabat encümen- leri mazbata muharrirleri sai sarfetmalerine mebni kendilerine bir mikdar ikramiye verilmesi kabul edildi. Saat 18,5 te içtimaa nihayet ve rildi, iki mil. | sözleriniz - | olarak gösteremeyiz. Bu usul eski za | | | ifade et - | ——— — PE MEMLEKETTE Aydın belediyesinin tahsilâtı artıyor AYDIN, (Milliyet) — Belediyemizin vergi tahsililmda son iki ay zarfında yüzde 50 nisbetinde bir fazlalık gö, müştür. Mali sene sonundan evvel bakayaların mühim bir kısmının almacağı anlaşır. yor. Sivasta konserler SIVAS, (Milliyet) Sıvas Halkevinin musiki şubesi faaliyeti gittikçe ilerlemektedir. Her hafta bir konser vermeyi kararlaştıran bu şubenin çaldığı kemankovartetler ve o düolarda seslerin temizliği ve onüansların çok olgun bir şekilde icrası bu kon iyi e vermek» ir. Mu: si ayrıca birde koro heyeti teşkil edecek ve bu heyet için armonize edilmiş halk şarkıları intihap edecekti Borç için cinayet GAZİANTEP, 14 — Gümrükte ktiplik yapan Abdülkadir Efendi borçlu olduğu kebapçı Cemilin gitmiş ve kebap yemek emil Cemil Efendi bu borçlu müşterisine: yemek ye. Abdül kadir Efendinin e — yapışa- rak m istemiştir. Bu muamele pek ağırına giden Abdülkadir Efendi de ani bir te- hevvürle silâhma sarılmış, ve, ke- bapçıyı kalbinden vurarak öldür- müştür. Adanada mevkuf komünistler ADANA, 14 — Burada yaka- lanan komünistlerin nerede mu- hakeme edilecekleri henüz ma - Ma rimizdeki o mevkuf komi: nistlerin İstanbula gönderilmele- rine dair henüz hiçbir iş'ar yok- tar. Samsun sporcuları SAMSUN, (Milliyet) — Sam sun Halkspor futbol takımı bay- w istifade ederek Trabzona ir spor gezintisi yapmıştır. İlk yapılan maçta Trabzon ve Kara- deniz şampiyonu olan İdmanoca- ği ile iki ikiye berabere kalan Sam sunlular, bayramın dördüncü gü- nü tekrarlanan oyunda gene ayni neticeye varmışlardır. Trabzonlu- lar Samsun sporcularına fevkalâ- de misafirperverlikte bulunmuş- lar ve bu suretle kendilerine aza- mi nezaket ve arkadaşlığı göster- mişlerdir. Galatasaray izcileri SAMSUN (Milliyet) — Galata- saray izcileri Erzurum vapuru ile gelmişlerdir. Bafraya da gidip gel | mişlerdir. Çarşamba günü Samsun dan ayrılacaklardır. Kastamonu iz ri de Erzurum vapuru ile gel- mişler ve Samsunda üç bayram gü nü kaldıktan sonra Samsun vapu- ru ile ve İnebolu yolu ile Kastamo nuya dönmüşlerdir. Belediye şe- reflerine bir öğle ziyafeti vermiş- İ tir. Ankara Çankaya kulübü Sam- suna gelirken Çorumda futbol ma- çı yapmış ve büyük farkla Çorum- luları yenmişlerdir. Bayramın ikin ci günü Samsun şampiyonu İdman yurdu ile yapılan maçta iki ikiye berabere kalınmış, bayramın dör. düncü günü yapılan ikinci maçta ayni sayılar ile gene berabere ki mışlardır. Dün akşam Çankaya! lar şerefine Halkevinde bir cay zi yafeti verilmiş, muhtelif eğlence. ler tertip edilmiştir. Samsunda bir kaza SAMSUN, (Milliyet) — Ava gi derken şehir içinde bir kamyon bir direğe çarpmış ve Samsunun $ayılı avcılarından Nemli zade Ragıp B. feci surette ölmüştür. Dün cönaze- si büyük bir kalabalık tarafından ve bütün Samsun avcılarının ve halkın iştirakile kaldırılmıştır. a müsamere ÇANKIRI (Milliyet) — İlk de- fa olarak Halkevi namına mual- limler bir müsamere vermişlerdir. İkizler piyesi temsil edilmiştir. Bil hassa bu temsilde Abdülgaffar ro lünü oynayanla “Özcan” rolünü a lanlar gayet muvaffakıyetle tenisi le can vermişlerdir. “eski mahalle mektebi ile yeni mektep” tablosu- nu çok enteresan yapılmıştır. H. saten komedi güzel olmuş ve mü- samereyi canlandırmıştır. Koyun yüzünden cinayet ÇANAKKALE, 14 — Ezinenin Canavar köyünde geyet feci bir ci nayet olmuştur. K Mustafa Efendinin 12 yaşında Mehmet ve 8 yaşında Eyip ismin- deki çocuklarını koyun çobanı 16 yaşında Emin öldürmüştür. Cina- yete koyun otlatmak yüzünden çı- kan kavga sebep olmuştur.

Bu sayıdan diğer sayfalar: