Konyalı Vehbi Hoca.. Millet Meclisi kanun yapmalı mı? Peygamberlere sövenler!.. Ankara, 1921- Türkiye Büyük Millet Meclisinde çok enteresan simalar, çok dikka- te şayan şahsiyetler vardır. Konya meb'usu Vehbi Hoca; bunlar ara- sında tetkike değer bir £ simadır. Mutaassıp görünmemek, sanki di- ni ihmal etmektir. Onun için sa- rıklı, sarıksız her hoca buna itina eder. Vehbi Hoca, taassup zümresinin baş tâcrdır. Fikirlerini, kanaatle- rini kürsüden celâdetle müdafaa eder. Bazı hocalar; hakikatte görün. dükleri kadar mutaassıp değildir. ler. Sarıklarını istismar için böy- le görünürler. & Bunlar arasında Konyalı hoca bir istisna teşkil eder, O; düşündüğü ve inandığı şeyleri söyler. İnandığı şeyler | arasında medeniyet denilen nesnenin hiçliği vardır! Bu zat; medeniyete, tekni. ğe fisebildilah düşmandır. Vehbi m; büyük bir ekse- riyetle reis vekili intihap edildiği gün kollarını / sallıya sallıya bir kürsüye gelişi, kendisini intihap e- denlere teşekkürlerini | ifadeden sonra: o (Bismillâhirrahmanirra- him) diye riyaset © vazifesine bir başlaması var ki, o levhaya dikkat edenler; hocanın meşrebi, mesleği hakkında hükümlerini vermişler- dir: Her şey şeriat için! ». 5 yn lerde Celâl Nuri Bey teş- kilâtı esasiyeden, dahili nizamna- menin İüzumundan bahsediyordu. Hoca Vehbi Efendi söze karıştı: — “Benim burada anlamadığım #ey; bu meclisin kanun yapmağa kalkmasıdır!, dedi ram Cali yil, dedi. Onun üzerine bii Anan hocam, meclisin en irinci vazifesi kanun yapmaktır!,, diyince, muhterem Konya meb'u- su şiddetle cevap verdi: 7 “Kanun, kanan. . Fakat bi- zim kanunamsz vardır, kanuna 6- sasimiz vardır: Kanuna İlâhi! . : Hocanın fikrine göre Kur'anda »ner şey vardır. Devletin bütün iş- lerini Kur'anın ahkâmma uydur. mak lâzımdır. Avrupadan alman kanunlar, bir nevi bid'attir! , ... , Büyük Millet Mecli Kili Hoca Vehbi Efendi, Gi Ve Şer'iye Vekili de oldu. Şer'iye Ve- kâleti; Konyalı hocanın elinde bu- hunduğu müddetçe, medrese de yüzü güldü. Maatteessüf, med- reseler bugünlerde asker kaçak- larının sığıntı yeri olmuştur. Mü- derristen bir vesika alan, soluğu medresede alıyor, cephe hizme- tinden yor. Şer'iye büt- çesi haricinde her vekâletin büt- çesine o yumruk sıkan, tasarruf meselesinde (hisset (© derecesi- ne giden Hoca Vehbi Efendi, şeriatçilere karşı pek cömert bu- lunuyordu. Hattâ bundan dolayı kendisinden bir de istizah yapıl mıştı. o Muhterem Şer'iye Vekili istizaha cevap verirken elinde bir Biste bulunuyordu: “Ne olmuş san- ki?. Muradiye camii İmamına (te- pe tepe) elli kuruş, Konyadaki filân müderris efendiye (tepe te- pe) yirmi beş kuruş zam yaptım. Bunu da mı çok görüyorsunuz?” zemininde sözler söylemiş, mecli- sin yeniden itimadını almıştı. Bü- yük Millet Meclisi Hükümeti, Sul- tan Hamidin medrese politikasını idame ediyor. o: Enbiyayi fizam hazeratma ale- nen fazahatı lisaniyede bulunan- lara dair bir takrir var. Müzakere açılıyor... Vehbi Hoca kürsüde- dir: — “Bu mesele (nazarı şer'de gayet mühimdir. Biz Enbiyayi a- zam Hazeratının kutsiyet ve ulvi- yetlerini lâyık olduğu kadar tak- dir edemeyiz. Şeriat, şiddetle o- nun cezasını vermiştir. Müslüman- lar, esasen günah işliyeceklerse günah çoktur. o Bu gibi günaha, Müslüman olanlar cür'et edemez. ler. Cür'et edenleri de Müslüman addetmeyiz. (Bravo hoca efendi sesleri) Fakat madem ki mevzuu bahis oldu. Buna ait ceza teşdit edilir. Uç seneden dokuz seneye kadar ceza konursa bu hususta ih- timam edilmiş olur.,, Vehbi Hoca, peygamberlere sö- ven bir Müslümanın dokuz sene hapse mahküm edilmesinde ada- let görüyor, isabet buluyor! MILLICI Yurtdaş! Yerli malından şaşma. Milli İktisat ve Tasarruf Cemiyeti m Ankara SİNEMALARI mmm İİİ Yeni Bu gece Darülbedayi heyeti temali .. BLÖF Komedi 3 perde Gündüz Şâhane Mene! İlâveten dünya ler haberleri Taşradan vuku önderilir. İstanbul | Adres:istanbul, Bu gece | Kulüp | EEE Sinemacılık âleminde cn büyük bir söhret sahibi olan meşhur komik Harold Lloyd'in Fransızca şaheseri Luisinemacı Baştan sonuna kadar neşe ve kahka- ha dolu, mevsimin en gülünç filmi xl Muallimlerin Seyahati Balıkesir ve Edremit muallimleri Ankarada ANKARA, 3 ( Telefonla ) — Bayram tatilinden istifade ederek Ankarayı ziyarete karar veren Ba likesir ve Edremit muallimleri bu sabah trenle şehrimize gelmişler. dir. Misafirleri istasyonda Anka- ra Maarif müdürlüğü ilk tedrisat müfettişlerinden Hüseyin Avni Be yin reisliği altında ve yedi kişilik bir heyet karşılamıştır. Gelen mu- alimler Balıkesir Maarif müdürü | Vasıf Beyin riyasetindedirler. Ge- lenler içinde Balıkesir orta mek. tep müdür muavini ve Balıkesir i- le Ayvalık ilk tedrisat müfettişleri de vardır. 34 kişiden ibaret olan misafirlerin 31 i ilk mektep mual. limidir. Ve bunların 12 si hanım muallimdir. Misafirler Gazi Terbi ye enstitüsüne inmişlerdir. Bugün öğleden sonra Halk fırkası binası. nı, İş ve Ziraat Bankaları gez- vekâlete giderek mektep mişler ve e mekt müzesini ziyaret etmişlerdir. Müze de kendilerine çocuk terbiyesi hak kında bir film gösterilmiştir. Maa. rif vekili muallimler tarafından seçilen bir heyeti kabul ederek kendilerile görüşmüştür. m Fevzi Paşa Hz.nin bir mektubu ANKARA, 3 A.A. — Büyük er- kânı harbiye reisi Müşir Fevzi Paşa Hazretleri Himayei Etfal Cemiyeti tarafından neşredilecek olan Çocuk Haftası kitabma şu mektubu göndermişlerdir: “Cemiyetinizin Türk çocukları için yaptığı büyük hizmetleri dai- ma takdir ve şükranla takip ede- rim. Bir millet çocuklarma bakım derecesine göre mevki kazanır. Çocuk meselesinin memleket mü- dafnasında birinci derecede ehemi miyeti vermek memleketimizin is- #ikbalini temin için yapmağa mec- ifelerin-en bü- Söz derleme işleri ANKARA, 3 ( Telefonla ) — Vilâyet söz derleme heyeti Maarif müdürü Rahmi Beyin reisliği al- tında toplanmıştır. Bu toplantıda Rahmi Bey söz derleme işleri fa- aliyeti hakkında mufassal malü- mat vermiştir. Nişanlanma ANKARA, 3 ( Telefonla ) — Kayseri meb'usu Reşit Beyin kızı İş Bankası memurlarından Bedia Hanımla Ziraat enstitüsü baş asis- tanı Dr. Vamık Bey nişanlanmış tır. Nişan merasiminde İktisat ve ve Ziraat vekilleri, fırka umum kâ tibi, Ankara valisi ve bazı meb'üs- lar bulunmuşlardır. VERNER Ankaranın en iüks TUVALET salonu Ankarada radyo salgını | Makinesi olanlar evlerinde, olmayanlar da Kontuvar mağazasının üstündeki Oparlörün önünden ayrılmıyorlar Ankarada geceleri halk “Hâkimiyeti ANKARA, 1 (Milliyet) — Maarif Vekileti altındaki sıra dükkânlarda, bir Kontuvar elektrik mağazası var- dır. Bunu Ankarada bilmiyen, tanı- mıyan kalmadı. Çünkü bu mağaza- nın damındaki hoparlör öğle demez, akşam demez bilmem kaç beygir kuv- vetindeki sesile her gün bar bar bağı- rr, Ankara, İstanbul, yahut ecnebi radyolarınn seslerini bize bir kaç de- fa büyülterek nakleder. Radyo başladığı vakit bu mağaza- nın önünden zor geçilir, € â nünde, yahut orta yerde yüzlerce ayak üzeri mızıka dinler, keyif çatar, Bunlar hattâ yağmura bile aldırmaz şemsiyesini açan gelir. . s.. Son zamanlarda Ankarada hangi ©- ve gitseniz behemebhal bir radyo ma- kinası görürsünüz. Bü salgın burada © kadar dal budak saldı ki Avrupa gibi Bir apartıman, yahut ev tutarken civarda radyolu komşu bulunup bulun» madığı birinci derecede tetkik edile- cek mesele oldu. Hemen münhasıran radyo işile uğ- Taşan yeyüne mağaza bu Kontuvar e- lektriktir, burası Philipa satar. Zaten Ankarada mevcut makinaların dörtte üçü de bu markadır. İkinci derecede elde mevcut markalar Telefunken- lerdir ki bunları da o Telgaz'm satış mağazası satıyor, Son zamanlarda fotoğraf Kenan Beyin de Mende ma- kinalarını sattığını görüyoruz, İşte Ankaradaki radyo hastalığını yaymıya uğraşanlar bunlardır ve en başta, en kuvvetlisi de Kontuvar ma- #azasıdır. »»» Dün kocaman hoparlörü bir Rum- ba havası çalarken Kontuvardan içe- Ti girdim. Niyetim © mağaza sahibi Fuat Münür'le bir kaç kelime konuş maktı. Ben onun neşesinden gamlı, yahut yorgun zamanlarımda daima iş- tifade ederim. Fuat ta, bizim gibi Kalü belâdan kalma biridir. Bazan ihtiyarlar gibi eski kelimeleri öyle yerinde kullanışı, o kadar zarif hikâye anlatış vardır ki bu hallerile o, radyo makinasmdan daha meraklı bir alettir. Müşterilerle meşguldü. o Gene bir makina satmak için konuşuyordu. İşi tezgâhtarlarına bırakmıyan ve İşgü- zar bir patron olan Fuat beni görüm ce şöyle yukarıdan, gözlüklerinin üs- tünden bir baktı: — Merhaba canım. — Merhaba Fuat. . Bir taraftan müşterilerle konuşu. yordu. Telefon zırladı, Fuat koştu; Milliye” meydanında birikir, havadis, dinler rak dert anlata anlata, nihayet boş kalabildi; — Kuzum kardeşim, dedim, şu rad- yolar için bir şey yazsak. o Ama sen iyorsun yahu, rası mı şimdi, görüyorsun ki binbir kişiye dert anlatmak var, hele şu telefona. . Val- lahi canım, öyle zamanlarım oluyor ki keenne çatlamak işten değil. Gece Philips'in Ankara mümessilliği Kon: tuvar elektrik. yarısına kadar çalıştığımı bilirsin. Tam yatmışım, henüz içim dalmış. Zırrr, bir telefon. o Makinayı açarım, bir sesi — Kuzum Amerika kaçta başlar?.. Sanki ben radyo muvakkitiyim. Bu benim işim mi Allahını soversen?.. Nezaketen cevap veririz. Bu, Tanrı- nın gecesi, sma her gece mi her gece tekerrür eder. Bu kadar olan gene şü- kür. Başka neler de | neler... Yeni bir makina almış ne kadar zevat var «a ilk haftalarda binbir | teferrüatı bin bir defa telefone ederek benden sorarlar. . ... Gene telefon çaldı, gene cevap ve riyor; — Peki beyim peki. Yarın sabah bizim Necdetle görüşünüz. . Necdet Kontuvarın en fı yeni, bu mağazanın başlıca rüknüdür. Fuat gene bana anlatmağa başladı; — Burı sağına gelmişti. Ocak o zaman Mu- sevi mahallesindeydi. Şimdi o Maarif Vekiletinin elektrik mütehassısı olan — Anladım efendim, istediğiniz lâmbalardan piyasada kalmamıştır, fabrikamıza ısmarladık, pek yakında gelecek. - Mahaza geçerken dükkâ. pa uğraymız bir bakalım. . Mikrofonu bıraktı, gene müşterile. rile meşgul olmağa basladı. Fakat te- lefon bırakır mı? Nedense onun tele- fonu hiç durmaz; — İstanbul radyosunun başlaması. na henüz on dakika var. ve Trakya Şeker Fabrikaları Alpullu Şeker Fabrikasının İstanbul depolarından kristal toz şekeri ati Kâh müşterilere, kâh telefona koşa- mühendis Raşit Bey o zaman Ocağın da mütehaasısı idi. O ilk radyo başım- da sorulan susller ve gösterilen hay- retler büyük bir romana mevzudur. Bunu başka bir zaman anlatırım. Son- ra bu iş büyüdü büyüdü, biz de çalış- tık bugünkü vaziyeti buldu. Delilik kaç nevidir bilmem ( sma, sen radyo illetini de ba delilikler ye- künuna ilâve et. Bu illet aksi taraftan bana da sirayet etti, Bir gün beni t- her isteyene bin kilodan eksik olmamak üzere satılır. Kristal Toz bulacak si; Depodan Eahçekâpı,4 üncü , Kilosu 36,5 Kuruş Ya yüzde yirmisi peşin ve mütebakisi hamule senedi mukabilinde ödenmek üzere derhal jübaren bilcümle masarif ve mes'uliyet müşteriye aittir. Müşteri isterse sigorta ettirilir. Vakıf han 4üncü kat, Telgraf adresi: İstanbul Şeker Telefon:24470,79 a iye a g2 Köylüyü e Himaye Yumurta ve süt satım kooperatifi.. ANKARA, 3 ( Telefonla ) — Halkevi köycülük şubesi köylüyü himaye etmek maksadile yumurta ve süt satım kooperatifi teşkil edil mesi için teşebbüste bulunmuştur. Bu kodperatif dahili satış işlerini düzeltmek ve köylünün malmi yok bahasına satmasının önüne geçmek gayesini temine çalışacak” tur. Recep Bey Ankarada ANKARA, 3 ( Telefonla ) — Fırka umumi kâtibi Recep Bey bu sabah geldi. Birçok zevat tarafın dan karşılandı. Norveç sefiri ANKARA,3 A. A. — Norveş sefiri M. Bentzon bu akşam me zunen memleketine gitmektedir. Mumaileyh burada bulunmadığı esnada sefaret kâtibi M. Hansen maslâhatgüzar sıfatile vekâlet & decektir. Çocuklara bedava sinema ANKARA, 3 ALA. — İstanbul daki İpekçi Kardeşler Himayei Etfalın Çocuk Haftasmın içinde İzmirde Elhamra, İstanbulda Me- lek, ve Elhamra sinemalarını me€ canen çocuklara tahsis etmiş, de- kuz tane terbiye ve fen filmini Himayei Etfal emrine vermiştir. ei Keçiörendeki Anakucağında ANKARA, 3 A. A. — Himayel zatlerin yardımıyla Keçiörendeki ğmda bir tenis kortu yap maş ve bu itiba” mıştır. Korttan beher saat için on be$ kuruş almacaktır. Arzu edenler bir gün evvel telefonla Anakucâ” ğma haber verdikleri takdirde hem kur kendileri için hazırlana" cak ve hem de yine arzu edenler? ücreti mukabilinde yemek verile” cektir. Güzel bir yolla Ankarays bağlı bulunan Keçiörende temi$ bir hava içinde ienis öynenak is er ayni zamanda yetim Sie yardım etmiş Taki, dır. —— — — marhaneye doğru trene bindirilirkefi İstasyonda görürsen hiç şaşmal.. — Fuat, dedim. Sende bunun ki bilir ne tuhaf hikâyeleri vardır. Bs işin sen muhakkak karikatür taraflar bir seri yapalım... — Sırası var, dedi. Fakat bir taraf” tan da hem işile meşgul oluyor, bem de konuşuyordu; — Hakikaten neler de neler.. Yar hu biz; anot bataryasına kordelâdar fiyonga yapanlar bile gördük. . Devam edecekti. Fakat içeri bir ks$ Fuat iş adamıdır. Hakikaten bugü” işi varlcen onu söyletmeyi ben de mü“ vafık görmedim. Dükkândan çıkar” ken arkamdan; — Gel ha! Unutma... Mevzu çok Türk Anonim Şirketinden: deki fiatla Etfal Cemiyeti bazı hayırsever “ ren arzu edenlerin istifadesine a€*