19 Mart 1933 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 8

19 Mart 1933 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Meclis karşısında, Mustafa Kemal Cümhuriyet ne vakit ilân edildi? Ankarada toplanan Büyük Mil. let Meclisinin vazifesi, vaziyeti, salâhiyeti ne olacak? Mustafa Ke- mal Paşa; onu bir âlet gibi kullan. mak mı istiyor, yoksa memleketin idare ve mukadedratma © hâkim milli bir kudret haline mi koya- cak? Paşanm temasında olanlar, ısrar ile iddi ediyorlar ki, o hiç bir zaman meclise tahakküm et- mek, onu alet olarak kullanmak fikrinde değildir. Hususiyetinde, mahremiyetinde bile kendisinde böyle temayül farkedenler olma- mıstır. Bilâkis Büyük Millet ni, milli iradenin bir sem- bolü halinde yasatmak için onun kudret ve salâhiyetine hürmette herkesten ileri gidecek... Esasen böyle bir zaruret te hissettiği yok- tur. Onun açık açık söylediği ha- kikat sudur: — “Ortava attığım dava; kuv- vetl'dir. haklıdır. Millette bur da- vavı anlamak istidadı var. Ben- de de bu davayı anlatacak, onu müdafaa ve tahakkuk O ettirecek Endret var. Bu itibarla milletin de, onu temsil eden meclisin de benden ayrılmasına ihtimal yok. | tur” Mustafa Kemal, arkadaşlarma ve alâkadarlarma sormadan, da- nışmadan kendiliğinden hiç bir şey yapmıyor. Fakat onda öyle bir meharet, öyle bir talâkat var ki, her istediği şeyi, kendi arzusu me değil, larınm, mec- isin irâdesi şeklinde or. Nitekim Ankarada fenkallde s2 İâhiyetli milli bir meclisin toplan ması kararınıda herkese inan- dırdıktan sonra tatbikine başla- mıştır, Yüksek salâhiyetli bir © Millet Meclisinin Ankarada toplanması zarüretine karşı, bazı hukukşinas- lar Kanunu Esasimizde böyle bir meclisin toplanması hakkmda sa- r Ankara Belediyesi caddelerin rö bahçeleri çamlarla tezyine karar hassa Yabanabattan getirtilen çam başlanmıştır. Bu suretle şehir bütün larla süslen miş oluyor. Yeni inşaat ucuzladı 500 e yakın bina plânın tasdi. kından sonra ANKARA, 18 Yeni inşaat için lıklar başlamıştır. Yeni ev yaptıracı lar arsalara kum ve taş taşıtmak dırlar. Bu sene resmi dairelerden maa da hususi yapılar yaptıracakların adedi pok az değildir. Zira inşaat geçen sene İcre nisbetle epey ucuzlamıştır. Van ğumız tetkikata nazaran, 1351. üm lı kanunla 929 senesi mayısında işe b, layan İmar müdürlüğüne yapılanma? | (Telefonla ) sehrimizde ha: kânunusani ve şubat ri cem'an SU kuşi kkü sn si İ serisi yapılmıştır. Şehir plânı bir çok değişi girdikten sonra nilay ME Mele Ex üç dört ay evvel gelişinde kespi kat'iy. | Fevka âde odalar 3 Liradan itibaren rih bir kayıt ve işaret bulunmadı- ğını ileri sürmüşlerdi. s.. Mustafa Kemal Paşanm mak- sadı belli.. O, bu vaziyetten isti- | fade ederek halife ve sultanı kad- ro harici, devlet kadrosunun hari- cinde saymak istiyor. Ne çare ki umumi temayül, bunun aksinedir: “Halife ve padişah mağdurdur, o- nu kurtarmak vazifedir. Halâstan sonra yeniden tahtı saltanatm et- rafında toplanmak lâzımdır!” fik- ri galiptir. Hattâ bazı meb'uslar biran evvel makamı saltanat ile temas temin etmek, İstanbul Hü- kümetile itilâf zemini aramak yo- lunda teklifler yapıyorlar. Diğer taraftan Ankarada müs- takil, her türlü salâhiyet ve li darı haiz bir hükümetin teşkili de lâzımdır. Bunu hâlin icapları, gi- rişilen istihlâs vazifesinin icapları zaruret haline koymaktadır. O- nun için öyle bir program, (öyle prensipler, nihayet öyle bir Kanu. | nu Esasi yapmalı ki hem zavahiri korusun, hem de yeni bir devlet kurulmasını temin etsin. Mustafa (Kemal Paşanm bu maksatla meclise verdiği £ takrir, her iki ciheti de temin ediyor. Takririn esasları şunlardır: 1. — Hükümet teşkili zaruridir. 2. — Muvakkat kaydile bir Dev- let Reisi tanımak veya bir padi. şah kaymakamı ihtas etmek lâzım değildir. 3. — Türkiye Büyük (Millet Meclisinin fevkinde (başka bir kuvvet mevcut değildir. 4. — Türkiye Büyük Millet Mec İisi, tesrii ve icrai (o salâhiyetleri câmidir. Bu esaslara dayanan bir hüküö- met, milli hâkimiyete istinat eden bir halk hükümetinden, bir halk cümhuriyetinden başka (bir şey midir? MİLLİCİ füjlerini, meydanlıkları ve umumi vermiştir Civar ormanlardan ve bil lar Yenişehir röfüjlerine dikilmeğe sene yeşilliğini muhafaza eden çam yıkılacak yet etmiştir. Yüz adet olarak Berlin- de tabedilmektedir. Bu nüshalar gelince Başvekâletçe meclise arzedilecek ve ni- hai tasdik kararı alınacaktır. Halen Ankarada yıkılmalarıa ka- | Yar verilmiş beş yüze yakın bina var. | dır. Bunların hedim kararları verilmiştir. Plânm kat'i tasdikinden & sonra bunlar kâmilen yıktıralacaktır. Daimi mezarlık olmak üzere Hatip Şayı civarında ve telsiz istasyonu yalı- Bındaki geniş tarlalar istimlik edilmiş tir. Hiristiyan ve Musevi mezarlıkları da islim mezarlıklarınm — yakınlarında | yapılacak ve Cebecideki bugünkü me #arlık buraya naklolunacaktır Imar müdürlüğü teşekkülünden buğü- 9 | Atlı spor klüründe ANKARA, (Telefonla) — An- kara Atlı Spor Klübüne rağbet günden güne fazlalaşmaktadır. Klüp, hükümet merkezinin kibar lerinin iyi vakit geçirdikleri bir toplantı yeri olmuştur. Manejde ata binmeyi öğrenen | talebelerin adedi günden güne art | maktadır. Neşrettiğimiz resimde | Başvekil İsmet Paşanın refikaları HE. ile aziz çocukları Manej yerin de bir sabah çayı içerlerken görül mektedir. > Bu sahifede ayni mevzudan sık sık bahsolunacaktır. Yeni otobüsler Belediye Rusyadan otobüsler getirtecek ANKARA, 18. (Telefonla) — An kara belediyesi şehirde seyriseferi te- min için bugünkü nakliye vasıtaları- nım gayri kâfi olduğunu nazarı itiba re alarak Rusyaya otobüsler ısmar- lamak için muhabereye girişmiştir. Belediye Ankara şehrine münasip bir otobüs tipi gösterilmesini istemiş- ür. Bu tip tayyün ettikten sonra be- lediye lüzumu kadar otobüs getirte- cek, bunların bedelleri 20 senede ö- denecektir. Kaç kişi evlendi? ANKARA, 18 (Telefonla) — Ankara belediyesi evlenme daire. sine 931 senesinde evlenme için altı yüz küsur çift müracaat etmiş, bunlardan beş yüz otuz kişinin mu amelesi ikmal edilmiş ve mütebaki muameleler 932 senesine devrolun muştur. 932 senesi zarfında müra- cant yekünu yedi yliz kırk dört çift olup bunların da altı yüz yirmi do- kuzu evlenerek yüz on beş çiftin de muamelelerinin ikmal ve intacı 933 senesine devrolunmuştur. Tet kik edilen kuyudata nazaran; her sene evlenenlerin adedi muayyen bir nisbette artmaktadır. Bu teza- yüt, Ankara nüfusunun artmasma ve hükümet merkezinde hayat par halılığınm son senelerde mahsüs bir derecede . hafiflemesine atfo- lunmaktadır. —— Temyizin nakli ANKARA, 18 (Telefonla) — Adliye sarayı binası önümüzdeki aylarda tahliyo olunarak Temyiz mahkemesine tahsis edilecektir. Halen sarayı işgal eden vekâlet daireleri ile mahkemeler için birer bina aranmaktadır. Vekâlet ve Temyiz mahkemesi için İnşası mu karrer binalar ikmal edilinceye simdiki Adliye sarayı Tem- yiz mahkemesi emrinde kalacak. tr. Temyiz mahkemesi mahkeme- lerin tatili günlerine tesadüf eden müddet zarfmda Ankaraya nakle- dilmis bulunacaktır. ——————— yon, Çankaya, Akköprü caddelerinin | pılmasına yardım etmiş ve İstasyon, ki otomobil yerlerini yaptırmıştır. Bun dan başka şehir için 363,000 liraya yap. | turdığı hal'i de belediyeye devretmiştir. | Müdürlük yeni inşa edeceği binalar meyanında; Yenişehirde Laüsanne mey danında yaptıracağı on dört dükküânlı ve Samanpazarında yaptıracağı yine bu bü- | yüklükte iki hal vardır. | Bunlardan başka © bügün muayyen günlerde halk pazarları kurulan Yenişe- | ne kadar Çankırı,Konya,İstasyon — bei, Bankalar, Millet Mecli —— İster hir, Cebeci, İsmetpaşa, Nümüne has. | tanesi ve Hisardaki mahallerde de birer | İ açık pazar yeri yaptıracaktır. ANKARADA Amerikan bar . Lokanta . Oyun salunu . Danslı çay . Hususi salonlar . Kalton . Band orkestrası daimi | kileluk vücudu ile, daima illiyet Ankara'nın en meraklı yeri “ “İstanbul pasta salonu ;,, nda geceleri inikat eden Koalisyon kabinesi a ANKARA, 18 (Milliyet) — ” lstan- bul pasta salonu” nda geceleri | inikat koalisyon aş başında. - — Nalbant oğlu uğramadı mı, bu- gün... | Pencerenin önünde oturmuş goçen- leri seyrediyor ve kahvemi içerek ya» zacak bir mevzu ( düşünüyorum... | Garsona sörulnn bu sual beni ikaz et- &, kendi kendime; — İşte, dedim, aradığın mevzu o- tarduğun yer ve buranın gediklileri. . sss “Ankâra” kelimesi — hatırlanmca ından bir kaç kelime di kaya, Yenişehir, Ka- raoğlan, Tajhan., ... ve... İstanbul pasta salonu. Şehrin en işlek hemen Taşhanın kar zinoytü, kıraathaneyi, lomunu kim tanımaz? Oranm müşterileri | grup gruptur ve her grubun da bir toplanma zama- ne vardır. 0 n bu dükkân. te ssüsü günündenberi , ir defa olsun ke- enklerini kapama» İİ sştr. Günün her İÜ irmi dört saatinde e içerisi boş değil ür. Müşterileri grup ruptur, dedik. Me- ela birinci ve baş- üşteri Nanlbant oğ ı Hıfzı Beyin bir artisi vardır. Öğle- en sonra bir kaç sat müstesna, De zaman salonun ö- nönden geçseniz haz retin yaz, kış ustu- Ta ile kazınmış mücellâ başını camekân- ların arkasından görebilirsiniz. Hıfzı Bey, matbuat âleminin — elli #enelik seyyar tarihidir. Bir zaman- desinin emektarı ve es- Nalbant oğlu Hıfzı B. sarı gizmeleri üzerine dökülmüş golf pan- talonu ile, #por elbisesile ve yüz elli İstanbul salonunda görürsünü hususi tekellüm Gslübu ile 0s- tırat ve hikâyelerini anlatır ve sıra da şüirler söyler, çok ör bir adamdır. Ne işi- Biz varsa bir defa söylemek kâfidir. Hemen eline kalm bastonunu alır ve derhal işinize fisebilillâh ke Hıfzı Beye bir defa lâti muştı. Fakat gene dayanamıyacağım ve ona bir İsim vereceğim; “Ankara- nm sarıçizmeli Mehmet Ağası” Fakat öyle bir Mehmet Ağa ki sarı- Gönde ayni parti ile oturmaz. Sabah- leyin pek erkenden sobanın yanma 6- turduğu vakit henüz kimse gelmemiş- ir. Hülsimiyete daha şöyle bir gö; irirken, tekaüt muamelesi ikmal m rini almağa un beş günlük gelgeç müşterileri damlarlar. Hiç bir vakit eksik olmıyan bu mi teriler askerse resmi elbise ile geli ler ve sivillerini giyinceye kadar lerce Hıfzı Beyin tatlı sözlerini di lerler yahut öğleye kadar gazeteleri kimseye vermemek için müsabaka ©- derler. iy Derken; öğle üzeri yemeklerini yi. yen bazı büyük memurlar düşerler, Bunlar arasında zıraatçi, maliyeci ve ormancılar buraya müdavemette en ziyade sadakat gösterenlerdir. Bunları da, buranın Nalbant oğlu kadar kıdemli ve temellisi bahriyeli mütekait Cemal Bey takip eder, Ce. mal Bey de burada bir grup lideridir. Onun etrafı da öğle, akşam, gece hiç kalmaz. Öğle biter, muallim Enver Behnan Bey ince vücudu ile salma salına ge- lir. Derken birer birer | muallimler de onun etrafında çevrelenmeğe baş- Tarlar, kendi tabirlerile © akademide arzı vücut ederler. Akşama doğru pek yeni meb'uslar da bir köşe tutarlar. ir.de bakarsmız ki bir köşede de salonun sahibi oturmuş çayını içmek tedir, Hemen, bir şimşek kadar sür” atle onun da yanında yârı cân müte. ahhit Giritli Remzi Bey belirir, Onla- rm birinin Rizeli yani Karadenizli, ö | Hükümet merkezinde tekinin de Akdenizli olmasına | rağ- men aralarında su sızmaz. Daha doğ- rusu bir sevgi onları Marmara gibi bi- ribirine bağlamıştır. Onlar başbaşa mütemadiyen konuşurlar. — Seneler- denberi hiç mevzuları tükenmez. O kadar ki; Remzi Beyin yanma zaman zaman ameleler, hemşehriler gelir, o, bem onlarla konuşur, hem de bir ta- raftan Ali Beyle lâfatmayı gene ih- mal etmez. Eğer Ankarada ise; Selânikli baba Şefko'yu da daima burada aramanız İâzmadir.. Oda Hifi Beyin eş o- İ mun gibi güleryürüyle etrafında me bankacıları Hiyecilerle ne baktırır. Azkalsm, bir tarafta sakin, yal başma oturan hicivci şair Kuddusi'yi görmiyecektim. Bekleyin, o yalnız kal mıyacaktır. Şimdi etrafını hemşehri- leri İbradılılar alacak, (otlara yeni hicviyelerini ellerile de işaretler yapa- rak tatlı tatlı okuyacaktır. Bütün bu zevat burada iken Nal- bant oğlu da tabii gene buradadır ve yüksek sesle her gruba söz £ yetiştir. mektedir. Akşam olur. bu zamana (kadar herkes işte gider gelir. Gene gelir, gider ve derken akşam üzeri gene bu- ras dolar, dolar ama gediklilerden ka bir çokları da geli Hülâsa, on ler, gece müşterileri başlar. Bunlar meyanında (| hariciyecileri saymak behemehal lâzımdır. Hariç- ten yeni gelmiş, yahut vekâlet emrine alınmış hariciyeciler de buranm ge- dikli bir grubudur ve söz mevzuları daima ve daima tayin üzerinedir. Pasta salonunun daimi müşterileri arasında mülkiyeliler grubunu da say mağı unul idir. Bunlardan baş- ka burayı dolduranlar İstanbuldan iş için gelen meşhur avukatlar, büyük tüccarlardır. Cuma ve merasim gün - leri gelgeç müşteriler daimi kürsüleri gaspederlerse de nihayet bir güne in- hisar eder. Gece hayli ileriler... Müşteriler o zaman Nalbant oğlu Üstadımızın et- rafmdaki halka değişmiştir. İşte bu vakit başta Ubeydullah Efendi olmak üzere, diğer grupların döküntülerin- don mürekkep bir koalisyon kabinesi teşekkül eder, artık bunlar sabahçı” dır. Barlar iki buçukta kapanır. Ön- ce çakırkeyif bar müşterileri, onları takiben artistler, daha onların da ar- kasından mızıkacılar sökün ederek, kahvaltılarını yaparlar. Onlar gittik- leri vakit bizim (koalisyon kabinesi erkin: da aşbaşmdadırlar ve keşfi ş6- refi Ubeydullah Efendiye ait olan U- ağzınnı içi- ——— Yeni Bugün bngece EE Küçük Daktilo filminde seyircilerin nazarlarında yüksek ile mevki kazan- muvaffak olan JEAN BOİTEL-ARMAND BERNARD birlikte temsil ettikleri “Canın İsterse,, £ilminde yine en büyük takdire maz. har olmuşlardır. Cazip bir muzik, fevkalâde bir eser İlâveten şarkılı varyete ve dünya haberleri ş başında İstanbul Pasta Salonu beydi nammdaki tatlıya o kaşık çal maktadırlar. Bu tatlı, bol südün içine bol gevrek doğrayarak ve çilek reçeli ile karıştı” varak yapılmakla ve kaşıkla yenmek- tedir. - Artık gün ağarmak üzeredir. Ka- bine erkânı da birer birer (o uykuya gitmişlerdir. Üstat Hıfzı Bey sertmi sobaya vermiştir. Kendi tabirile a» mudu fıkarsindeki iliklerini fıkırda- tacaktır, bu iş te bitince iki saat uyu- mak ve tekrar hemen gens (buraya gelmek üzere yakındaki oteline gide- cektir. ... İşte görülüyor ya.. İstanbul pasta salonu başlı başına bir âlem, bir Babil kulesidir. Herkes, her meslek erbabı halledilir, randevular hep burada ribirini bulur.. O kadarki. olaanız doktoru buradan sorar, Nalbant oğlunu rica ile imda ye buradan koşturur ve vehleten pa- ra lâzım olsa istikraz edecek zevatı #öne burada görüzüğnüz. Hölüse bu» rası her şeydir, bilhassa tabir caizse imdat merkezidir. ... Salonum idare usnlü de enteresan- dır. Meselâ buranın garsonları elleri- ne kendi aylıklarından on par: mazlar. Yerler, içerler... Paraları yüz lirayı bulunca memleketleri olan Rizeye gönderilirler ve ticaret haya- tına atılırlar. Hepsi terbiyeli ve muhi- 8 tanır insanlardır. Hele Hafız Ömer ve Fikri Efendiler tecssüs gününden- beri burada kalmışlardır. Ve âdeta buranın canlı tarihi olmuşlardır. Sahibi Ali Beye gelince; o artık ko- caman bir otel, bir asri o hamam yap- mıştır. Şimdi kazancını zaman zaman Avrupaya seyahatle tetkiklere sarfet- mektedir. Onun sik sık yaptığı bu 36- yahatler behemehal bir ula ile biter. Yani Avrupadan doğruca Rizeye gi- der ve sonra Ankaraya gelir. Pasta salonunu bilmiyen karilerime işte bu çok enteresan yeri | oldukça anlattım zannındayım..” ... Arkamdan üstat bir kaç (o defadır anlami. yazım da artık bitti. Etra- fında İzmirden yeni gelen hemşehri- leri vari — A canım gel biraz ya, biz kırk senedir yazdık ta sanki ne oldu? Gel Tâfatalım. .. , ... Bugün bu gece Ku P Biniciliği ve fevkalâde cesaretile şöhret bulan meşhur artist TOM Mix Tarafından çevrilen heycanlı film Tomün intikamı Bu film bu mevzudaki eserlerin şahe. seridir. Görmek fırsatını kaçırmayınız. İlâveten: Dünya haberleri ve bir de ( Şort ) Fiatlarda Çok Büyük Tenzilât Şarkın En Muhteşem Oteli 616

Bu sayıdan diğer sayfalar: