Ekonomi Bizde de hast Eksperlerin projesi Dünya iktısat konferansına veri. lecek olan projede neler var? Cemiyeti Akvam ekspresleri ihzari komisyonu dünya iktisat İl ezanana erzetmek üzere bir vi hazırlamaktadır. De proje- in bir kısmını aşağıda hülâsa e- diyoruz: Dünya ticareti; hergün önünö; tenjan, döviz tahdidatı, lisans Ve saire gibi yeni manialar konul | Ması neticesinde, gitgide azal Yor; ticaret muahedelerinin tatbi- mütemadiyen “güçleşiyor. Bir- ve keyfi surette birçok karar- İar ittihaz edilmesi, sadece müba deleyi azaltmakla kalmayıp üste ortalığa telâş ve tereddüt te saç- maktadır. Bu mücadeleyi ya ta- Mamen ortadan kaldırmak, ya- hut, eskiden olduğu | gibi, ithalâ- tm yalnız gümrük resimlerile tah- dit edilmesini temin etmek, müş- kül olduğu kadar da lüzumludur. lu gayeye erişmek evvelâ yu- ıda itirazinı tesbit ettiğimiz derdi doğuran sebepleri tesbit et- mek lâzımdır: Bu sebepler başlı Sa şunlardır: 1 — Nakdi ve mali esbap Dünya buhranının vurduğu dar beler altında paraları istikrarını kaybeden memleketler, ithalâtla- ı azaltmak suretile nakdi ve mali vaziyetlerini tahkim etmeğe Salışmışlardır. Bu bususta borçlu memleketler tipik bir misal teşkil etmektedir. Beynelmilel sermaye hareketlerinin durması, gayrimeri ihracatlarının (Exportation İnvi- sible) azalması bu memleketleri Şile müşkül vaziyette bırakmış ismanlarını zirai mahsulât ihracı | suretile o ödemektedirler. fiyatlarının ten li bu gibi âtını azaltmağa sevketmiştir. Zi- raat memleketlerinin iialltını a5 zaltması, sanayi memleketlerinin iptidai madde sarfiyatını da ten- etmiştir, Bu ise zirai memleket lerde yeni aksülâmeller tevlit et- miştir. Teşhis hakkında fikirleri. ni kat'i surette bildiren eksperler, tedavi müsbet bir tek- bifte ir. Necati ÇAKIROĞLU Meyve ihracatı Ticaret odası kongresi yarın toplanacaktır. Kongrede görüşüle cek meseleler arasında taze mey. Yü ihracatının artırılması mesele. BORSA (İş Bankasından alınan cetveldir) 23 ŞUBAT 1933 Akşam Fiatları Tahvilât ğerk d. yolları 680 $ Tramvay E . Muvi Tünel — Röhtam — Anadolu 1 45 M— mesi 345 Bomanti 0 Terkos 4 Çimente Ar. 1230 S.M Şi Kitkat day, © 2730 gl 4,35 $ Şark dey, 215 Üzammaz Bİ Şark Eri mi Sözer Yİ Telefon “7 4350 ÇEK FİATLARI Pari vaa $ P, Me rağ 160338 Nüyork “3 m, 425 Milano, VANS $ Berlin lime Brüksei 33BAY Z Veron © 42075 Atina, 8333 5 Peşte Şenevre 20075 £ Bükre mesi Amsterdam. 1786 $ Moskoma OD NUKUT (Satış) Kuruş $ Kuruş DE Fransız 1— İİ 1 Şili, ; İatertin m , badi 2 a) Polar iğ 1 Mark Sör 2 e 70— 1 Zeleri yavaş 29 4, Belcika NIZ — $ 1 Ponga a— | » Pegi 33, $ 20 Lay Zye 2) ç İrviçre 870 $ 10 Dinar m dük - Değ Rİ Şer ai 1 Kur Çek 12 $ 1 Mecidiye Banknot Z39— İ ğı zaman, banka da | Gayrimübadil heyeti si vardır. Oda tetkikat şubesi taze meyva ihracatı hakkında, ticaret mümessillerimizden raporlar iste- miştir. Bu meyanda İskenderiye konsolosumuz, elma ihracatına da ir şayanı dikkat bir rapor gönder- ir. Raporlardan çıkarılan ne- ticelere göre taze meyva ihracalı- nm tanzimi, yalnız tüccara ait bir vazife değildir. İşi esasından hal- letmek için zirai sahada da ısla- hat yapmak lâzımdır. Bunlardan İnebolu, Rize elma ağaçlarında ye niden tetkikata ihtiyaç görülmek- tedir. Mahalli ziraat fen memur- ları hasta elma ağaçlarından, mey / va toplatılmamasını temin edecek lerdir. Bulgar tütünleri Bulgaristandan 1932. senesi kânunuevvel ayında 285.149.057 | leva kıymetinde 6.180.905 kilo- ; gram tütün ihraç edilmiştir. Hal- buki 1931 senesi kânünuevvelin- de 209.335.522 leva kıymetinde 2.023.985 kilo ve 1932 senesi teş- rinisani ayınla da 121.278.468 le- va kıymetinde 2.940.371 kilogram tütün ihraç edilmişti. 1932 sene- sinde oihracat ocem'an yekün 1.078.048.734 leva kıymetinde 20,491,/776 kilogramdır. > Buna karşı 1931 senesinde 2.579730228 leva kıymetinde 24.587.020 kile ihraç edilmişti. İsveçte mamul tütün İsveçte inhisar olmasına rağ- men ecnebi tütün mamulâti tüc- car tarafından veç tütün tüccarı cemiyeti bir na müracaat ederek inhisardan şikâyet eylemişler ve o inhisarın ecnebi mamulâtının rekabetine karşı itöhaz eylediği tedabirin bidayette tahmin edildiğinden çok fazla tesirini göstermiş olduğu. nu ve bu tedabir yüzünden ecne- bi mamulâtı ithal eden tüccara bırakılan kazanç ihtimallerinin | hemen hiçe indiğini beyan etmiş- lerdir. İstidada bugün ithalât tacir. | lerinin inhisarın hâkimiyeti altın. | da ezilmekte bulunduğundan bah | sedilmekte ve binaenaleyh hü- kümetin bu tacirlere ve makul bir tazminat vererek ithalâtı tama- men inhisar idaresine hasretmesi aksi takdirde tüccara, ticaretle- rinden mutedil bir kâr temin e- debilmeleri için muztazi tedabir ittihazı talep edilmektedir . — m0. Maaş yöktallamı Müddet bu akşama kadar temdit edildi Eytam, cramil ve mütekaitlerin mart yalama mürldeti çarşamba akşamı bit- miş ve vaktinde in İm “nir — reddedilmişti. Maaş sahiplerin- binden fazlasının vaktinde mmü- racant etmedikleri, anlaşıldığından müd det bu akşama kadar temdit edilmiştir. Eytam banleasından meş olaran lan “LİL edilmektedir. Zira malmüdürlükleri ve ihtiyar beyetleri cüzdana. ilmühaber tanzim ler, Haber aldığımıza göre, bankadan mrt, nisan, mayis üç aylrielarını keredir. mış olan maaş ine, malmüdür. ükleri mart maaşının tevziine başşladı.. haziran temmuza” tir. Hustor üç aylıklarını gitti Gayrimübadillere yeni bono verilmesi hakkında Maliye vekâ- leti nezdinde teşebbüsatta o bu- lunacak olan Halil Paşa, Hüsnü ve Hasan Vassaf Beyler dün ak- şam Ankaraya gitmişlerdir . İspanya konsolosuna ziyafet a kasaları te Hasta kasaları Kırk İ manyada çok kuvvetli teşkilât: bulunan MİLLİYET CUMARTESİ 25 Almanyadaki teşkilât bizde de yapılamaz mı? lerinin faz lalığından şikâyet edildiği, bazı doktor- ların vizitelerini 3 liradan iki liraya in- dirmek teşebbüsünde bulundukları, fa- kir hastaların yüksek tedavi ü a karşısında şaşmıp kaldıkları şu sırada çok mühim sıhhi bir teşebbüsün ortaya atılmak üzre olduğunu haber aldık. Hayatımı müşkülâtla idame edebilen fakir ve hatta orta halli bir çok hasta- lar, kendilerini Iâyikile tedavi ettireme- yerek mukadder akibete doğru sürük- Teniyorlar, Tedavi ettirmeği göze alabilenler de Dektor tayini, hastalığın teşhisi, rönt- gen, diyatermi, tahlil vesaire ücreti ola- rak birçok para harcettikleri halde gene iyi bir melice alamıyorlar. Para ve vakit sarfını icap ettiren bu üçlü i dahilinde yar. Fakir hastalara, bakılamıyor. Bir dok torumuz, Avrupanm büyük memlekot- lerinin hemen hepsinde ve bilhassa Al “hasta kasaları” nr bizde de | tesis et mekle orta halli ve fakir hastaları kur. tarmak kabil olduğu fikerindedir. Bu zatın, Etibba muhadenet cemiyeti azasmdan ve cemiyet. veznedar Dr. Nami Bey olduğunu ilâve ettikten son- ra sözü kendisine terkediyorüz. Dr. Nami Beş diyor ki: — “ Hasta kasaları” nın memleke- tin umurni sıbhatinde ne kadar büyük rol oynadıklarını ben Almanyada şahit | oldum. etmiştir, Kasaların emrinde ber basta- hık için en mütehassıs Dokter ve ope- irene bulundarulur, Hasta kasaları, talar için en şefakatlı. bir ir. Hastanın, burada on pâra almadan her türlü tahlilleri muayeneleri ; ve ameli- yatları yapılır. Uzun süren hastalıklar. da hastayı gene ücretsiz olarak bir bas- tnede tedavi altna alırlar, i Düşünmeli ki bariçte | bu işler için yüzlerce batta binlerce lira sarfı icap eder, Almanyada hasta kasalarının va- ridatı ailelerin ayda verecekleri bir ili kadar az bir parayi gözden çıkarır, hat- | Bilhassa bizim memleketimiz. için hasta kasaları kat'i surette ihtiyaç oldu- ğuna kaniim.' Haber aldığımıza göre, Etibba mu- hadenet cemiyetinin önümüzdeki cuma bu ea mesele gö- Poliste Para meselesi Üsküdarda bir çırak ustasını öldürdü Üsküdarda Doğancılarda kalay ci Osman usta ile'çırağı Ali ara- sında yevmiye meselesinden kav- ga çıkmış, Ali orada bulunan kü- çök bir örsü ustasınm kafasma in dirmiştir. e Osman sersemleyerek yere yıkılmış ve aldığı derin yara dan bir müddet sonra ölmüştür, Katil yakalanmış ve müddeiumu. milik hâdiseye vaz'ıyet etmiştir. Hırsızlar Fenerde oturan Ruhiye H. ın ay ni evde oturan Fatma H. ın sandı- ğından iki altın kordon, bir yüzük altın saat, bir çift küpe, iki dizi in ci çaldığı iddia edildiğinden tah- | kikata başlanmıştır. Pıçak çekmişler polise müracaat ederek, Anastas, Nureddin ve Raşit tarafından dövüldüğünü ve kendisine biçak çekildiğini iddia etmiş ve şikâ- yet edilenler yakalanmıştır. Anas- tasın üzerinde bir biçak çık- muştur. Yançın Cibalide Sarrafçı Kara Meh- met mahallesinde Naciye ve Sa- fiye Hanımların evinin alt katın- da oturan camcı Mehmet ile oğ- iz alarımdan yangın çıkmış- a, ismen ğ Tig kame yandığı belde Tutuşan kurumlar Demirkapıda 12 numaralı Mar- ko efendinin evinin bacasındaki kurumlar tutuşmuşsa da ev halkı tarafından söndürülmüştür. Hırsız yakalandı Sirkecide bir otslde mi ziyafette sabık Ceneral konsolo- su M. Ramon Bella da hazır bu- lunmuştur. bulunan Hendek belediye reisi duran yeleği binden 1S lira Mehmet Rauf temi She e cağı sırada yakalanmıştır. şkilâtı yapılamaz mı? paraya bir yumruk Yumruk nekadar ucuzlamış - Hedef bir muy- munun kuyruğu - Tek gözle mehtap safası - Tırpan ER A A KEN Mes'eie burada! İstanbul Valisi Muhiddin Bey, İstanbulu daha güzel görebilmele- ri için şehir halkının daha feda- Cinai, aşki (?) oyun seyredenler - Gol, gol!... » çare Mümmgeldiğimi”0öy- Alemdar sinemasmmn önünde bir kaç gündür yalvaran bir ses duyuyorum; — Bu gece beni sev!.. - Bu yalvarışı, herkes kendi üze- rine alıyor. Ne kadar yüreği yuf- ka genç varsa orada... “Bu gece beni sev!” Böyle tat- i bir iltifatlara kiri yüzçevirebi - ir? Dikkat ediyorum: Son günler- de hemen bütün sinemalar çapkın- ca gece davetleri yapıyor: Bir ge- cenin hâtırası, . Bir gecenin şarkı- sı.. Bu gece beniöp.. Bu gece beni sev.. Gece senin, gündüz be- nim. . Darülbedayi bile kaç gün- dür “Renkli fener” i yonuyor. Sinema mevsimi sonuna yaklaş tıkça filmler, hafifleşti. 'Havalar böyle giderse, bir ay sonra, sinemalarda seyredeceği- miz filmler: “Sinek avı, boş koltukların dile gelişi, karanlıkta bir ziyaretçi...” gibi şeyler olacak. Beyoğlu caddesinde, Vezneci- lerde, Divanyolunda, Beyazıtta, daha şurada burada bir hayli 'Gül ler açmıştı: Beyaz gül, Kırmızı gül, Yeşil gül, Sarı gül, Siyah gül... Bu allı güllü lokanta, kabare ve barların bilmem ki kokusu mu çıktı, > yakın ömrü az oldu- ğu için mi birer birer sararıp sol- dular, Her nedense, bugün hiçbi- ri meydanda yok. Dün baktım: Veznecilerdeki “Kırmızı gül” ün içinde çocuklar, atış talimi ya- pıyorlardı. Adamı biri, yüzlerce ipi avucunda sallıyarak bağırıyor- du: — Hediyelerim, bediyelerim!.. Her ipin ucunda bir hediyem var! Bir şişe, kötü cinsten sesans, beş kuruştan fazla değeri olmıyan bir kutu incir, yahut çıkolata. . Hediyeler de bunlar. . .-Minimini- lerin tatil günü için kimbilir ne ka dar eri bir kuruşu burada sal beyanda Sez Şe meli. Çocuklar, heyecanla birer bi- rer yaklaşıyorlar. Parayı veren, iplerden bir tanesine asılıyor.Han gi ipin ucunda hangi hediye var? Tahkikat sırasında mübim bir ip- ucu ele geçiren bir zabtıa memu- ru bilmem bu kadar heyecan du- yar mı? Duvarlarda “Futbol. Bir top; | kuruşa!,, Boks makinesi; 1 kuruşa bir yumruk! Yumruğun ne kadar ucuzladı- ğma dikkat ediyor musunuz? Kırk paraya bir yumruk... Hem de şa- ka değil, boksör yumruğu. . Maki- nenin üstüne çıkacak, ortada sal- lanan meşin eldivenli (o yumrukla bir takım levhalar: | * çikolata hediye ediyorlar. Ama, bu çikolataya kavuşmak için, in- sanda bir Hergül kuvveti olmalı!. Atış nişangâhları da görülecek şey... Meselâ hedef, bir maymu- nun kuyruğu. . Yahut bir matma- zelin burnu. . Saçma, kuyruğa ça- rptı mı, maymunda bir feryat... Yahut matmazelin burnuna ilişti birine isabetli bir atış yapacağım diye kan ter içinde uğraşıyor. A çocuk, dese birisi. . . Tek © gözle nişan alınır mı hiç? Sen adeta tek kürekle boğazda mehtap safasma çıkmışsın... Ya, pencerenin önünde bedava futbol maçı seyredenlere ne dersiniz ?Ne o? Futbol maçı diyince duraklar gibi oldunuz. Durun, size anlata- yım: Büyük bir cam kutu. . Kutu. nun iki tarafında birer oyuncak futbolcü duruyor. İki çocuk karşı lıklı geçip düğmelere basınca fut- bodcülerin ayakları arasındaki top harekete başladı. Fakat olur aksi- lik değil... Bir türlü “gol” yapa- mıyorlar. Dışarıdaki seyirciler, iki taraflı olmuşlardı. Biri Süleyma- niye, öteki Sakarya.. Top, Süley- maniye kalesine yaklaştıkça Sakar Derken top, Sakaryaya doğru yol alınca bu sefer Süleymaniye. | liler el çırpıyorlar: Bu, bayat bir mecelle maddesi. — Gel.. Goocol... a m Ama, ne yapsalar nafile. . “gol” | redir. bu oyunda gulyabani gibi mevbum | © Güzel. bir şey.. Çocuklar, belki daha, ir ai ml Muhid saatlerce oynıyacaklardı. Fakat yin dediği gibi belediyeye sahibi, ciddi bir eda i- | adam başma senede yalnız (9) li- le haber verdi ra mi veriyor? — Maç bittit.. Doğrudan doğruya verdiği bel- Maç bitti ama, hangi | tarafım kazandığı belli olmadı. Anlaşılan be Sakarya ile berabere tunun yanına gitiler. Sözüm ona sinema imiş bu... Kırk & paraya film seyrettiren bir sinema. . — Cinaj, aşki? Felsefi oyun bir süratle çevrilirken sahici film lar. Bir çocuk haykırdı: — Daha hızlı, daha hızlı. Çocuğun hakkı var. Film, ya- vaş çevrilirse, i ada mın söz söylemek için açılan ağzı bir türlü kapanmak bilmiyor. Ma- kinenin kolunu tersine çevirdiği- vardı: Gözünü camdan hiç ayırmı yordu; perde bir iki saniye sonra kapanınca yanındakilere sordu: — Şincik ne oldu? , — Ne olacak, dediler, oyun bit- ti. Hırsmdan yere tükürerek söy- lendi: e — Bi hoştu emme, sonu gelme- iL... Kırk parayı içi yana yana uzat- tı, Ban dışarı çıkarken: cam İçe- tunun içinde heyecanlı < bir maç başlamaşir. Çocuklar bu sefer bir başka ku gibi eşhası vak'a, harekete geçiyor ki bu kadar olabilir. Fakat vergi- lerin en bereketli kısmı bilvasıta alınanlar olduğu malümdur. İstanbullu temizlik, aydınlık, yolvergisinden başka (| hayatının her adımında hattâ (o vücudünün her hareketinde £ belediyeye bir Pay vermektedir. Yediğimiz etin ber okkasında belediyenin bir hissesi, içtiğimiz suyun her bardağında belediye- nin alâkası vardır. "Tramvaya binen, tünele giren, sinemaya giren, maç seyreden, €- vinde elekirik yakan her | şehirli bu masrafları arasıda bir kısmı- nın da belediye veznesine gittiği ni bilir. İstanbul Belediyesi yılda değil, her ay bir otomobilden Oonlira vergi alır. Yalnız bu bir senede niz gibi silâhla vurulup yere yatan | Yüz yirmi lira eder. herif tekrar dirilip ayağa kalkıyor. Oktruva resmi ile belediyeye Bu acayip filmi seyredenler i- | giren gelirin her kuruşu şehirlinin çinde - saçlı ( sakallı adamlar | kesesinden çıkar. Şehirli, yerken, içerken, yürür- ken, alırken, satarken, seyreder - ken belediyeye vergi verir. Eğer proje halindeki yeni bele- diye kanunu da kabul edilirse ar tık uyurken, teneffüs ederken de vergi verecektir. Çünkü fazla pen ce vergi (insanın hava ve güneş hürriyetini aldığı gibi evinin metre murabbaıdan alınması tasavvur edilen resim de uykusunu kaçıracak bir vergi sa- yılabilir. Dışarıdaki bedava — seyirciler | şinin alınterinden, göznurundan bızunlarını cana dayamış, iki ta- | oraya bir yol vardır. —Yı Beylerbeyi! Burası malüm. Fakat şehirli bü ea Bayim tün bu külfete karşı umduğu ni- — Ponatlı oldu. Penaltı oldu. | ği gabiliyor m7. Mesele bu: M. SALAÂHADDIN Barhan CAHİT Hilâliahmer Belediyede Eyipİoegrosi Asfalt, parke., Kongreye iştirak edenler Hilâliahmer cemiyeti Eyüp nahiyesi senelik kongresi “dün yapılmıştır. Hilâliahmer kaza he- yeti reisi Vasfi B.ve kaza idare he yetinin de bulunduğu bu -top- lantı çok hararetli olmuştur. Kon- gre sabık idare eheyeti reisi A- rif Bey tarafından açılmış ve bir senelik idare heyeti raporu 0- kunarak alkışlarla kabul edildik- ten sonra yeni idare heyeti se- çilmesine geçilmiştir. İntihaptan sonra cemiyet yeni nahiye “idare heyetinin şu suretle teşekkül et- tiği anlaşılmıştır: Fi Arif,“ muharrir armakolog Ali Faik, komisyoncu Necati, diş tabibi Kemal ve baş muallim Şev- ket “Beyler. Bundan sonra kaza heyeti re- isi Vasfi Bey Hilâliahmer cemiye- tinin hayırlı ve nafi mesaisinden bahsederek (o bütün arkadaşları Hilâliahmer sahai faaliyetini ge- nişletmek için çalışmağa davet etmiştir. Yolların asfalt olarak maddelerinin a- &l rengini değiştirerek teşhirine mani olacak tar. Yeni istimlâk kanunu yin istimlâki içi ir Çi Mun üşküller karşı- enn kalıyor. Mülk sahikt > marafalt , Belediye, ba müşkülüti kaldırmak 5- çin geçen sene yeni bir istimlâk kanun projesi hazrlıyarak hükümete gönder mişti, Bu projeye göre bi on sene lik kira bedeli istimlâk © bedeli olarak verilecektir. Hükümet te yeni bir istimlâk kanu-