İki Lilian Hard Eski şuh, hoppa kız yerine şimdi ağır başlı artist.. 1927 Bazı okuyucular vardır ki, İki nevi mukayeseleden hoş lar. İşte iki tane Harvey an biri 1927de, biri de iz de. Lilian Harvey, 1927 de Ber çe oldukça tanınmış bir or ti, Dansederdi. şarkı söyler | yle avuca sığar şey değildi. K Akat için için de Anny Ondra deta maç yapıyordu. ilin o zamanlar # sönük kaldı. O zamanlar isinde gençliğin en şeytani i vardı. Öyle her şeye ol vermiyordu. İstedi- e yeyip içiyordu. Fakat, < beynelmilel bir şöhret a- bütün yediği bir kuru ek- * derecesine indi , i nin Harvey'i Lilian İdiği kadar sarışm değildi. hide bugünkü ağırlık yoktu. rinde daima bir ışık ve te- üm vardı. Öyle sek-Appcal Mn erikalılarm yeni icat- kulak asmıyordu. Sade- iğ, vaseti derecedeki haf a ve hatı neş'e içinde geçir yiz bakıyordu. Yirmi bahar- serçe kuşu! ke bugün öylemi ya? i var. mukaveleleri var, hası var. Seri gibi çevirdiği yerin verdiği yorğunluklar Marlene Dietrich'in en yeni resimlerinden bir kaç | çevirmişti. Fakat bu film- | 1932 Lilian her akşam stütyoya ölü gibi bitkin bir halde çıkı- yor. Fakat buna rağmen herke se gülümsememek, yerinde lat- lı bir iki şey konuşmak lâzım.. San'at icabı bu! ! Şimdi beş sene evvelki Li- lan kalmadı. Daha ağır başlı, kızlıktan kadınlığa ntkal etmiş gibi bir şey.. Zaten yukarıdaki iki resim sarahaten bunu göste | riyor, Dudakları bütün makya- ja rağmen deha olğunlaşmış, | daha hassaslaşmış. Tebessüm- lerieskisi gibi alabildiğine de- gil, daha çekingen. daha içli.. Geçmişe veda! Gözlerinde de bakışları dünyayı pe: açları darma da a Brigitte ile otomobil firmaları meydana çıkardılar. Fakat manen Llian Harvey bügün br âlemdir. eski kayğu- suz dansöz nerede? Şimdi omu zuna mes'uliyetler yüklenmiş, bankada hesabı carisi olan her taraftan derin hürmet ve tak- drler mukavelelerin maddelerile bağlanan, binlerce İ mektuplar alan şimdiki Li | nedere? Şimdi herkes sorar: Acaba | | mes'ut mu? Ah, saadet öyle gören, | bir muama ki.. MİLLİYET, PAZARTESİ 10: TEŞRİNİEVVEL Noel Noelin şayanı hayret makyajları Şu altı çehrenin aynı adam olduğuna bin şahit ister Noel Noel bir şarkıcı idi. Asıl sahneye hiç girmemişti. Yalnız Pariste Pie guie drante | sahnesinde küçük skeçler oyna | mıştı, Lâkin hiç film çevirme- işti. Sesli film çıkınca sahne ar- tistleri ve şarkıcılar stütyolara doğru akın etmeğe başladılar. Noel Noel de bunlardan bir ta nesi 1990 da Şen şerkecmen ilk | filmi görüldü: İ “Gölgede güneş”. Bu bir ko medi idi, Yeni sinema aktoru | da kendi kendini tevkif ve haps | eden hapishane müdürü rolünü almıştı, bu filmden sonra her- kes artistin karikatör tipinde | Noel Noel İ halk komedilerine teveccüh et- diği zehabına düştülar. Noel Noel der ki: — Bence her zaman drama tik veya komik film çevirmek doğru değildir. Hayata her şey dram veya komedi değildir. İki si karışık geçer. Filmde de böy le koktey yapmalı. İnsanların en istiraplı zaman larında bazen ne komik hâdise ler olur, Komedi ile dram hali tesinden uşaklaşmak. hayatan uzaklaşmak demektir. Noel Noel'in sinemadaki ka riyeleri Paramonnt tarafından İ anğaje edildiği zaman başlar. Bu firma üç film çevi, filmlerin üçü de kendisi için bi ver merhale olacak kadar gü- 1932 zeldir. Maamafih artist kısa ka | rajlı komediler de çevirdi. Monsiar Albert de Nael No el şık bir delikanlıdır, hayatta | Fakat diğer filmlerin in kendisini tanı- mak hayli güçtü ne ise On. Meselâ şu iri bıyıklı polis | memuru Noel Noel mi? Şu ge | niş üniformalı nefer o mu? “Mesut yaşamak “Müzeyi zi i geniş yüzlü Fantoma oteli” in” filminde | Tama | nde- | ki metrdotel, şu yeşil kıyafet. | li başçavuş, bütün bunlar Noel Noel mi, ayırt etmek mümkün değildir. Noel Noel'in maskeleri Harold Lloyd Fransaya geliyor Harold Lloyd yakında Parise geliyor. Bütün Parisliler geçen sene Şarloya Yaptıkları gibi, Harold'e de muazzam bir istik hal resmi hazırlıyorlar. Fakat bu istikbal öyle resmi program lara tâbi değildir. Halkın için- den gelen bir şeydir. İstikbal hazırlıyorlar demek, risliler | Harold'ü ii görmek istiyorlar dönmektir. Bundan daha muazzam ve sami mi istikbal resmi olur mu? Harold “Allah aşkına!” is- mindeki filmi de yüreklerdeki bütün muhabbeti kendisine bağ | layan şen ve cidden sevimli komiklerdendir. | Harold'ün Fransayı ziyareti “mavi sahiller” de bir parca dinlenmek içindir. . Maamafih Harold İngiltereye de gidecek- | tir. Çünkü orada Biyth kasaba sı ecdadınm doğup büyükdüğü yerdir. Harold'e karısı ve iki kızı da refakat etmektedir. Bunlardan birisi Gloria 8 yaşımda. diğeri | Peggy 7 yaşındadır. Daha son- ra oğlu da var, Bu çocuk 19 ay lıktır. Doğduğu zaman üç kilo bile gelmiyordu. Şimdi Ameri- kanın en güzel çocuğudur. Kay At ve artist Jak Oake Joan Marsh bir çayda beraber içmişler. Konu- sularken Muzikhol artislerin- den zengin bir adamın polo o- yunu için güzel atlar satın aldı ğı öğenilmiş. Joan demiş kiz — Ben gidip göretöğim, — Siz güzel at sahibi insan ları sever misiniz? ben atı severim, Kadın nerde? Büstir Keaton anlatır: Bir adam doslarından birine İ bir fotoğraf göstermiş: — Bak, demiş, zevcem at üstünde.. Dostu fotoğrafa bakmış ve hayret etmiş: — Yahu fotoğrafta var amma, üstünde niz yek. Öteki fotoğrafı almış, şöyle bir baktıktan sonra demiş ki: — Ah bu kadın, ah bu ka- bir at zevce» | dın! Yise mi attan düştü! nanası da beraberindedir. kızla. rin würebbiyesi de. İ mana kadar gizliden gi Dünkü ve bugünkü Collen Moore badelmevt daha! Yani Türkçe olarak ölüm- den sonra diriliş deyeceğiz. Collen Moore geliyor. Hani şu kısa saçlı perçemi kaşları. | nım üstüne düz bir çizgi hal i etekli, yerinde durmaz bacaklı, İ siyah saçlı, inci gibi dişli kız.. Fakat bu gelen o Collen Mo ore mu ya? Ne gezer! Şimdi Valântinonun Külleri Valântinoya hâl âşkı olan ka | “ğe be anket. in dınların yüreklerine yemi bir ok | üstleri içkinin aleyhinde mi, saplandı, Bu o kadar çok sevi- effa artistin külleri isminde bir adama ait kabirde duruyormuş. Balloni son günlerde kendi satın aldı ğı bir kabirde duran Valenti nun tebuaunu çıkarıp atmağa karar vermiş. Bu haber şayi olunca, Valen tino'mun dostları hemen bir ia- ne açmışlardır. Toplanacak pa ra ile mezarlıkta daimi bir ar- > | bk eskiden kendilerine o kadar de inmiş, şen, şuh, şakrak ar- | ffakiyet & ölün tü ale mayi lar ör O ei | İ | sa satın almacak. Valentinonun | bakayası oraya gömülecektir. Ayrıca mezarın üzerine Va lentinonun heykeli ile beraber muhteşem bir bide dikilecek- tir, Evlâtlık Marian Hopkins de bir ev- lâtlık aldı, Sinema artistleri a- rasında evlâtirk almak ta bir moda oldu. Fakat iyi bir moda. Fakat bunu da var, Meselâ Myrian 'ın bu âli- cenabane hareketinden sonra, fena diler çözüldü: — O çocuk zaten kendisi- nin.. Eski bi sevrdanın yadig- | m.. Dediler. Çocuk üç yaşındaymış. O za ye bü yütülmüş imi, Bunun ftira ol- İ duğu sonradan anlaşıldı. Bir de | fa çocuk üç yaşında değil.. Da- | ha mini mini bir şey.. Sonra Myan bir seneden beri durmak sızın film çeviriyor. Bu çocu- ğu gebe kalmadan mı doğur- du? “Bugece beni sev,, filminin kadın erkek iki tehlikeleri | | redir. | iki seneden beri tedavide bulu | man Renöe Adoröe Hollyvood' etmştir. Genç artist ve | koli artist Madam, yahut Mister Al. pride tur. Kerli ferli bir hanı- İlk m filmin erke Collen de Janet Gaynor gi- şen roller bırakıyor. daha ağır roller alıyor. . Bari yerlerine o ayarda yeni leri gelse sında br anket açılmış. Sinema değil mi? İşte neticeler: Ankete iştirak edenler 312| İçki lehinde 286 lı hinde 3 Fikrini söylemiyen 3 Yani sinema artistleri yüz- de 91,6 kurt rejiminin aleyhin Mi mez klein Renee Adoree Amerikada Arizona hüküme ti dahliinde bir sanatöryomda idi ve ciyerlerinden biri son derece fenalaşmıştı. Fakat i, bilhassa Ronde i hastalığın hakkın Rende Ador&e uzun zamandan beri ayrıldığı sine- ma hayatına avdet etmek üze- Tesadüfe bakın! King Vide ile Eleonor Bo- ardman boşanmağa karar ver- mişler, Anlaşılan Hollyvood'da devamlı br izdivaç mümkün de gil. Bunların boşanmak isteme lerindeki sebep te, erkek çocuk ları olmaması imiş. Tesadüfe bakın ki: her ikisi boşanmağa karar verdiklerini ilân ettikleri gün. King Vidor' un evvelki karısı Florence Vi- dor br erkek çocuk dünyaya ge | tirmiştir. baş artistleri: Janette Mac Donald ve Marlene Dietrich İle yakmak üzere Berlin * Meşhur Alman rejisörle rinden Erik Pommel Ufa firma sından ayrılmıştır. Fox film he sabına çalışacaktır. Fox Film tarafından anğaje edilen Lilian Harvey de te Amerikaya hareket etmişlerdir. * Maurice Chevalier yakın- da Avrupaya Turnaya çıkacak- tr. Viyana, Perağ. Amister- dam, Lâhi, Brüksel. Milât. To ren,| Roma Müzik hollerinde şar kr söylyecektir. Bu ay Pariste şarkı söyliyecektir. * Paris rasathanesi geçenler de vukua gelen husufu filme al- muştur. * Meşhu Çinli artist Anna: vay Wong bir otomobil kaza- sma sebebiyet verdiğinden dola yı Viyanada tevkif edilmiştir. Franca Dhelia France Dhelia bir müddet i- gin beyaz perdeden kaybolmuş artistlerden biri idi. Nihayet onu da tekrar göreceğiz. Fran- ce Dhe m son sesli filmi “Paris yumurcağı” dır. France Dhelia sessiz filmin m gelen artistlerinden biri idi, Sessiz filmleri içinde jen meşhur olanları ve hatirda kalanları şunlardır: “Sevda sul Akropol'a doğru” , “Eh “Fena tesadüf”, “Esrarengiz işaret” “Ülvi kalp” .. Ondan sonra da ... Ondan sonra Cenubi A- merikaya gitti, Buenos Ayres'- te Montevideo'da nerio'da temsiller verdi. Fakat o kadar çok sevdiği sinemaya avdette de gecikmedi. İlk sesli filmi “Mephisto” dur. İkinci filmi de “Paris yu- murcağı” dır. Fotojenik Fotojenik misiniz? Bir reji- söre göre, bunu anlamak gayet Eğer kaşlarnızdan biri- rabiliyor ve oynatabiliyorsanız. fotojeniksiniz. Bu kabiliyeti ha i on sekiz kişide bir ki iş. Demek ki on sekizde bir kişi fotojeniktir. Anna Bella Evlenmiyor Fransız artistlerinden Mİ. Anna Bella'nın yakıda evlene- ceği şayi olmuştur. Genç artist bu havadisi tekzip etmektedir. Film çevrilmeden yangın BERLİN, 9 (AA.) — jansında: Berlin'in film şirketlerinden biri si, bir yangını filme almak maksadi yakininde bir bina satın almış idi. Dün o bine ya konulmuş olan iştinl edici madde İer, vaktinden evvel tutuşarak yan: gın çıkmıştır. İtfaiye efradı, yangını söndür- mek için bir saat uğraşmıştır. Film, çekilememiştir. FIKRA | Hocanın kavuğu nasıl yandı Dilimizi temizlemeğe uğraçtı- ımız şu srada aşağıdaki fıkra Wolff a- Hocanın piri sende türkçe ko Buşmalara çok kızar ve tabii okut talebesini de arapça acemce iplerle dolu tumturaklı bir dil kullanmağa mecbur edermiş. Meselâ hocaya göre: “Bir bar dak su içtim” denilecek yerde, söyle mizi icap ediyormuş deh abı hoşki Günün birinde mangaldan ho- canın kavuğuna bir kıvılcım sıçra muş ve sank hafiften yanmağa lam pe Hoca efendi, sarığınız yanı yor, deni kaşla bağüke! Talebeden biri, bunu hocanm lisanma (göre söyliyebilmek için bir hayli düşünmüş ve en sonunda demiş ki: « — Ey hacei bimisal, vey üsta dı zikemal! Şu şakirdi pürkelâl şu veçhile arzıhali melâl eyler ki, mari mangaldan bir şerarei cev- val sıçrayarak seri alülâlimiz. kavuğu iş'al eylemiştir.” Hoca işi anlamış amma, o vak te kadar kavuktan da hayır kak mamış..