2 Siyasi ve tarihi tefrika 14 ' KEMALİZM NEDİR? Selânik - Anafarta - Ankara.. Yazanı Edirne meb'usu Mehmet Şeref dir ki, bizim reji | Türkün bu ferdi kabiliyetini mimizi ne Façyanın hükümdar | inkişaf ettirebilmesi için onun ve kiliseye dayanan rejimine, ne Leninin milliyet ve vatanse- verlik tanımayan ihtilâlci reji- mine benzetmekte mâna vardır. Hattâ aziz reisimiz, asıl bu noktaya işaret ediyor: (Biz doğrudan doğruya mil liyetperveriz ve Türk milliyet- cisiyiz. Cümhuriyetimizin mes- nedi Türk camiasıdır. Bu cami anin efradı ne kadar Türk har sile meşbu olursa o camiaya istinat eden ocümhuriyet te o kadar kuvvetli glur. ) »; İktisadi hareketler, fert ka- biliyetile muvaffakıyet imkân larmı, eski kabuğuna çekilerek şayabilmek yollarını o kapa- Ferdin, kudretini arıyor. Kemalizm rejimi, dev- let rejimdir.. Lâkin, bu der- telâkkisine, Bolşevizmin mücer ret devletçiliğine atfetmek doğ ru değildir. Kemalizm şu prensipi vaze- diyor: (Ferdi mesai ve faaliyeti | €sas tutmakla ( beraber, müm- kün olduğu Okadar az zaman içinde milleti refaha ve memle keti mamuriyete eriştirmek i için milletin o umumi ve menfaatlerinin icap — ettirdiği işlerde — bilhassa iktısadi sa- hada — devleti filen alâkadar etmek mühim esaslarımızdan- dır.) Çok iyi görmelidir: Kema- ferdin mesai inhi kayıt altma almı- .. Dar bir çerçevede tutmu yor. Ferde iktisadi sahada son suz br inkişaf veriyor.. Lâkin, çok dikkatle, vukuf | ile tetkik ettiği Türk tarihi- nin hâdiselerindeki mürtebit bağları, kuvvetli o mantıkları göz önünden kaçırmıyor. Avrupa'nın “İntibah,, dev- rinden sonraki tarihimizi tet- kik ederken “geri kalma,, nın âmillerini süzgeçten geçiriyor ve şu neticeyi buluyor: Türk milletinin her ferdi, kendi o kendine bir cihandır.. Şan meydanlarında harikalar yaratmış sayısız Türk kahra- man fertleri vardır. Bu ferdi mesai, iş bölümü- ne mazhar olamamış muhitte güdük, semeresiz, faydasız kal muştır. Toprağa bağlı kalan Türk ferdi istihsal yolunda da, yalnız bir göreneğe tutulup kalmış- tır. Zamanın, değişen yollarını izleyememiş, yüksel geniş lemek için yeni tekniklere muh taç olan istihsal işleri miskin di iliğin berbat ve zalim altında sürünmüş kal- Bu sebeple ferdi kudreti ve kabiliyeti yüksek olan Türk bir türlü yakasını, ona verilen müstehasevi kanaat ve ler- den kurtaramamış... Ve işte bu sebeple aziz Türk yurtları baş tan başa birer “tevekkül hara besi,, şeklinde kalmıştır. Haftalık Edebi dört yanmı saran bağları çöz- | melidir, diyenler de aldanmıştır | Asıl iş, bu ferd! kabiliyetini ce miyet kabiliyetine kalbedebil- mektedir. Hakikat, Türk fer- den çok yüksek kabiliyetler gös terir, muvaffak olur.. Umul- mayan muazzam işler liyor... Lâkin iptidai si asla muhafaza edemez... “Tekâmül,, muhitte yer tut- madığı ve “iman” ferdin kal- binde hayal üzerine müesses kaldığı için kültür şuurlaşama- mış ve ferdin mesaisi muhite feyiz verememiştir, Mustafa Kemal rejimine ta- kaddüm eden günleri tetkik e dince bunu sezen ve düşünen yatansever mütefekkirler bu- lunduğu görülür. Lâkin, garba doğru dönmek | isterken bir türlü yabancı dil ve kültürünün tesirinden... Saf fetli bir iman yerine karartan akideden kurtulamadıkları için İ Türkün tarihine © inanmaktan İ ziyade yabancı felsefelerin tel. kinlerine kapılmışlardır. Bu sebepledir ki fert ile dev İ let mefhumlarındaki müteka- bil kudreti bir türlü ayıramamış lardır. Halbuki: İş; Türk ferdinin devletleşebilecek surette teşki- lâtlandırılmasında idi. Kemalizm, bunu çok iyi kav rayan bir rejim olmak hasebi le, bütün tetkiklerin neti- . rak işletmeği kabul EN Bu saha, tam bir / iktisat sükeeli Türk ferdi, ufak ufak mesai ile uğraşarak kanaatkâr küçük kâsiplikten kurtulamamıştır. Atlas denizi dalga tinde atılıp gelen ik- İ tisat hareketleri küçük kâsi leri değil, hattâ ufak ufak ketleri bile bir yudumda yok e İ diyor. İşte bizim diyarda o “sana- yi,, in yer bulamamasının., hir ve kasabalardaki ufak birin ci sebebi iktisadi mefküreciliğe ve tarihi reyrimize ehemmiyet verilmemesinden ileri gelmiş- tir. Ferdin mesai: mesaisi şekline girememiştir ve bunun içindir ki büyük istih- sal membaı olan tür. İşte Kemalizm buna artık müsaade edemezdi. Milli devleti kurarken o bu noktayı çok kuvvetle kavramış tar, Mütefekkir arkadaşlarımdan | aziz dostum Muş meb'usu Ha san Reşit Beyefendi bu nokta. ti. içinden sezen bu kıymetli ve fazıl arkadaş bir o mübahase- mizde bana şu noktayi hatırlat- tı: Musahabe Fikirler ve insanlar Yine tenkit Edebiyatçılarımız aralarında bahsına hâlâ devam edi- ; Münakaşasına değil, bah şanla, hiç bi tenkitten ne kasdettiğini, kendin- ünekkidin me © yapması lâ- a nekkit yok! bi zım!,, demekle iktifa Gin Bizde hakikaten o mü yok; bulunmaması sebepleri de münekkit arıyanlara © boş fıkra ları yazdıran sebeplerin — aynı- dır: fikirsizlik, kültürsüzlük. Fa- kat itiraf edeyim ki o münekkit istiyen muharrir ve şairlerimizin samimi olduklarına © inanmıyo- rum. Bana öyle | geliyor ki her ize münekkit lâzım,, der- “Benian me büyük sanatkâr olduğumu anlıyan ve etrafa anla tan bir adam istiyorum, istiyor. Amarilan , yamansılamındar rope mecmuası için yeni AÂmeri- çekinmez bir irade: terecek alâmetler işte ys ral fakat bu alâmetleri henüz göre miyorum. Tenkit uyuyor ve böy- lece ittiradı teşvik ediyor. Müb- dilere ne yapmadıklarını göster. göyesine doğru daha yü gayret göstermeğe davet etmek: bu vazife bizzat ibdadan âciz o- lan tenkide düşer...” | “Mevcut eserler — hakkında gurursuz bir hükür bir hoşnutsuzluk. (1) Le roman d'aprös - guerre aux Etats - Unis, Mba 15 ağus- tom 1012 cemiyetin | Türkiyede | zaruret hükmünü yürütmüş. | da bir dakika tevakkuf etmiş. | Türk kültürünü çok iyi ve | Geçecekler | kadan havalanıyor ( Devamı var ) | ni Gorham Munson, fransızca Ew bedi teni kan yomanma dair yazdığı bir ma | küm veren tenkiter ed serler doğmasına teveccüh etmiş | o, bütün eserleri birer realite di- mek ve onları san'atin rilmesi mutsuzluk göstermesi de olamaz. bir | Falan eserin ne gibi şeri İLLİYET ÇARŞAMBA 24 AĞUSTOS İ çın 9 05 1932 HARİCİ HABERLER Gene İki tere daha | Amari- NEVYORK, 23 A.A. — Tayya reci Wilam ile Mis Edne ve Dr. Piskulli bu sabah Americain Nur- ce isimli tayyare ile Romaya uç- mak niyetindedirler. Mis Edna ilk defa olarak Flo- ransa'da paraşütle inecektir. Bundan sonra Norveçli Selberg ile Petersen gelmektedir. Bunlar da 36 santlik bir uçuşla bir hamle de Oslo'ya gitmeği ümit etmekte dirler. Bunları müteakip de Flying Fa- eği le vyyaeielle ve elle kânile Edimbourg'a uçmak teşeb büsünde bulunacak olan tayyare- €i Hudehinson vardır. NEVYORK, 23 A.A. — Nor. veç tayyarecileri Solberg ile Pe- tersen saat 4,41 de Harbour-Gra- ce'n müteveccihen havalanmışlar- dır. Yarm oradan Oslo'ya müte- veccihen Okyanos'u katetmek ta savvurundadırlar. » Brach banyo kostüm)| £ lerine de karışıyor BERLİN, 23. A. A Deere sın Prusyadaki komiser muavini M. Bracht'ın banyolara girecek olanla- rn kayafetlerine mütenllik bir amir. namesi neşredilmiştir. tabirini sarih surette tarif etmemek- tedir, Yüzücülerin gerek deniz kıyısında ve gerek su içinde takbih ve ta'yibi davet edecek vazı ve tavır almaları da men'edilmiştir. Nihayet, banyo elbiselerile kahve ve lokantalara gidilmesi de memnu- dur. Çok açık, saçık olan veya çok serbestane ve lâubaliyane “ den kimselerden 30 mark nakti c8- za alınacaktır. Emirname, mahalli zabıta memur- larma şiddetli ahkâm vaz'etmek sali hiyetini vermektedir. İdama mahküm 9 zenci meselesi BRÜKSEL, 23. A A— Le Seir gazetesi, yazıyor: Scattbourought davasında idama mahküm edilmiş iki delikanlının am- nesi olup dün Giliy halk evinde mu- tuk söyliyecek olan zenciye Ada Weight ile tercümanınm tevkifi ve emniyeti umumiyenin emrine veril mesi için emir verilmiştir. İçtimadan sonra icra edilmiş ter. kif muamelesi, pek güç olmuştur. jandarma. bırakılmasını istiyen bir takım kadm | lar almışlardır. Birçok tevkifat daha yaplmıştır. Şurasımı hatırlatalım İki Ada Weight Avrupa'ya 9 zencinin ida- ma mahkümiyeti kararı ile neticelen miş olan Scattsbourourh davasının yeniden rüyeti lehinde ve “Beynel- milel Kızıl Muavenet” ismindeki İ komünist teşkilâtı bimayesi altın İda mücadele yapmak üzre gelmiş i- di. Faşizmin şerefine bir abide ROMA, 23. A A. — Faşist hüz- melerini temsil edecek bir obelisin rokzi için lâzım gelen mesai ve ame. liyata faaliyetle devam edilmekte 0- up teşrinievvel ayında küşat resmi- icra edilmesi muhtemeldir madığımızı göstermesi değil, ge- yek arkadaşlarımızın, gerek ken- hassa kendimizin eser hayran olmağa bi tigue) ziyade i leri tahli ye kabul eder ve onları kıymetle luğunu iddia etmiyorum; rat sahasmda hemen olamaz. Böyle hoş- hiç bir hizmeti tenkidin memnuniyet veya dahi- linde yazıldığını, zamanının han- gi temayüllerine makes olduğu- nu araştıran bir o münekkidin o eseri methe voya takbihe kallkış- ması, karıncayı tetkik eden bir entomelogistin o hayvan hakkın. hükümler vermesi ka. | Pr. Pioonrd'ın | raporu Profesör ilk rapo- | runda neler diyor? BRÜKSEL, 23. A A. — Belçika ilmi araştırmalar milli cemiyeti, Pic card ve Cosyuns'un suuduna müs tenllik olün ilk raporu almıştır. Bu raporda istihzarattan bahse dildikten sonra deniliyor ki 17 ağustosta meteoroloji haritası matlup şeraiti irae ediyordu, erti günü harekete karar verildi şişirme ameliyosi normal bir surette icra edildi. Harı kün olduğu kadar iyi şerait altında yapıldı Bidayeti harekette muvazeneyi te sis ameliyesi okadar büyük bir betle icra edildi ki s Telsiz telgraf anteni leri dikkatle muayene 15000 irtifada insan deliğini kapat- tık. Kabinenin dahilindeki tazyik, bü- tün suut müddetince 2.000 metre ir- tifaa tekabül ediyordu. Kozmik şunatı ölçmeğe mahsus olan bütün cihazlar, katiyyen bozul. maksızın işlediği gibi telsiz telgraf —— da mükemmel sürette 'dolayisile oldu, filvaki balon dahilinde hava ım harareti sıfıra ve hatta bazen irtifan sant 10 ile 11,30 arasında va sıl olduk. Süpap, normal bir surette işledi, iş, yavaş, ve iyi şerait altında ya- pıldı. Dahili tazyik, yavaş yavaş 4.000 tekabül edecek san deliği açıldı. Krayı mel oldu. Balon sepeti, birkaç metre kendi üzerinde döndü ve bunun ne- ticesi olarak bazı mühim olmıyan a letler kırıldı. Seyahatin o neticeleri, Brüksel'e bildirilmişse de henüz tas- nif edilmemiştir. Professeur Piccard'ı tes'i- den şenlikler yapılıyor CHİASSO, 23. A, A. — Profesör Piccard ile dün sat 19 da İtalya-İsviçre hududunda kâin Chiassoya gelmişlerdir. Gerek şehir ve gerek Chinsso-Lu- gano yolu donadılmış di. Profriöt Piccard hakkında her tarafta teveceöhkârnne nümayişler | yapılmıştır. Profesör , ileride bir takım nüma- yizler daha yapılmasına mani olmak için Lugonoda kalmıyacaktır. Mümaileyh, yalnız balon ile balon sepetini hamil olan kamyonların ş8- hirde dolaştırılmasına müsaade et. miştir, Kamyonlar, sında sokaklarda dolaştırılmıştır. Mis Sloda bir sene hapse mahküm oldu SİMLA, 23. A. A. — Gandhi'nin ateşli bir taraftarı olan İngiliz Mis Sloda, Bombay mıntakasına girmesi nin memnu bulunduğuna dair olan emre o muhalefet © ettiğinden dolayı bir sene hapse mahküm ol muştur. Avusturyada kargaşalıklar VİYANA, 23. A. A. — İstiryada in Locbende belediyenin iş bürosu önünde oldukça vahim kargaşalıklar olmuştur. vi Nazi'lerden ve komünistlerden mü rekkep bir takım işsizler, birbirine girmişler ve kavga etmişlerdir. Jan- şiniktarı 2.000 kişiye baliğ olan işsizlerin teşkil etmekte oldukla rı bu tehlikeli kütleyi dağıtmak için süngü ile birkaç defa müdahele et mek mecburiyetinde kalmışlardır. olmasındandır. Henüz kendi bra tahdit ede- mediği için arasıra tenkit sahası. na da geçiyor. Bu | yanlışlıktan iki taraf da zarar gi Bedii tenkit -. daima Slie- in o gayeye eri- zannetmeğe mecbur dur. Her millet en parlak devirler, mukarrirleri nin en mütevazı ve ken: seçtikleri örneklerden çok saydıkları devirlerdir. (Her te- vazu devrinin muhakkak güzel eserler vücude getireceğini söyle- miyorum; böyle olsa idi meselâ fransızca her kitabın bizim anl yamıyacağımız kadar derin olduğu Bu sananların harikulâde şeyler vü halkın alkışları ara- | edebiyatında | | Ölüm cezası İstenecek İspanyada âsilerin muhake- mesi başlıyor MADRİT, 23. A, A. — Cümhuri- | yet müddei umum M. Martinez Aragon, son dakikada yalnız jeneral San Jurjo için ölüm cezası talep ve yüzbaşı San Jurjo ile jeneral Ga de la Herranzo ve kaymakam Esto fan İnfauteş içinde müebbet hapis Maznunları; mahkemesinin rüyet edileceği ali divan göçen 1831 sene- #inde aralarında şimdiki reisicümhur M, Alcnla Zamora da bulunan ih tilâl komitesi azasını muhakeme beraat ettiren ayni divandır. O zaman M. Samoranın müdafnası Bı deruhte eden M. Bergamin bu de fa da jeneral San Jurjo'yu müdafaa edecektir Niobe falâketzede- lerinin cenazeleri BERLİN, 23 A A, — Niobe fe- lâketzedelerinim o cenaze o merasimi münasebetile bütün Alman mebanii olarak çekeceklerdir. İ cezası teklif etmeğe karar vermiştir. | umumiyesi, bugün hayraklarnı yarı | DERE ARERASe'R BAK RİZE 23 (A.A. şılanmışlardır. ATINA, 23 (A.A.) — bilerin bir listesini istemiştir, kında 5 il İ kümları hiç bir aftan Yeni i Tarifeler Gorgulof'un müda davanın yeniden rüyetini istiyor PARİS, 3. A A. — Gorguloff'un | müdafa vekili Meter Gerand mahkü- mun akli vaziyetinin vehamet kesbet | miş olmasına ve cmrazı skliye mu- tahasrlarından iki doktorun mek- tuplarına istinat ederek davanın tek rar rüyeti için adliye nezaretine bir istida vermiştir. M. Montagu Norma- nın seyahati LONDRA, 23. A, A — M Mon tağu Norman'ın seyahati, mü*-madi yen mutaleat © serdedilmesini intaç eylemektedir. Birçok gazeteler, bu | seyahatin yakında vadesi hülul eden İngiliz harp istikrazile münasebet tar olduğu telkinatını ileri sürmek- tedirler. | Prens Edgard de Bourbon bir sahtekâr mı? PARİS, 23. A. A. — Matin gaze- İ tesinin Cenevredeki muhabiri mah- susundan aldığı bir | haberde Prens Edgard deBourbon ismindeki şahsım hakiki prensin nam ve unvanını gas bildirilmektedir. Hariciye Vekilinin IZMIR, 22. A.A ize Ve: kili Tevfik Rüştü Beyefendi öğleden sonra Karşıyaka'daki ika” metgâhlarında hususi birçok ziyaret kabul etmişlerdir. Akşam üstü Cümhuriyet Halk Fırkasına gelerek bir müddet Vilâ yet idare heyetile hasbühalde bulun muşlardır. Vekil Beyefendi, Çarşamba günü Epe vapurile İstanbula gidecekler. dir doğru olur. Tevazu gayrete ma- | ni değildir.) XVİİ inci asır Fran- “z iklerinin, bir Molidre'in, bir Racine'in, ki Yunan ve Lâtin şai rında olduklarını | Kültür, bizden neler yaptığı evvelkilerin i öğreterek gurura işte bunun için lâzımdır. Sainte - Bünye dez bi “Kendi dilimizi © konüşalım, içinde bulunduğumuz ve kendile- rinden kuvvetimizi de, kusurları. | muz da aldığımız © devirlerin şartlarına tabi olalım; fakat yine zaman zaman alnımızı tepelere kaldırıp gözlerimizi taptığımız ö- lülere dikerek kendi kendimize: caba onlar bize ne derlerdi | diye di lim..,, İ— Bedii tenkit eserlerin tahlili İ ve tasnifi ile uğraşmaz; onun ga: İ yesi ancak yeni kıymet bülümle İ ri koymaktır. Kültür sahibi olme- betmiş bir serseri ve birçok memle- | ketlerde büyük mikyasta dolandırı: | <ılıklarda bulunmuş bir şahıs olduğu | İzmirdeki ziyaretleri! IKomisyon mesaisini ikmal etti | Limsn tarife komisyonu, mesaisi- | pi itirmi, tanzim ettiği yeni tarife: leri Vekâlete göndermiştir. Komis- yon, Şirketi Hariye, Haliç, Liman şirketi, Seyrisefainin yakın sahiller | ve limanda işliyen küçük mr | bahriye tarifelerini aynen ka” miş, yalnız, Haliç vapurları ile bat edecek talebe için bilet ücretle İ rine 1 inci mevkide 30, ikinci mev- İ kide 10 para zam yapmıştır. Talebe- | nin bilet ücretlerine zam icrası, alâ- kadarların itirazlarını mücip olmak- ta ve Vekâletçe bunun kabul edilmi yeceği ümit olunmaktadır. Yeni ta- tifeler, Vekâletçe tasdik edildiği tak dirde 1 eylülden itibaren meriyete girecektir. | | | dan aldığım parçada © üzerinde düşünülecek bir nokta var: “Müb dilere ne yapmadıklarını göster- mek ve onları san'atin gayesine doğru daha büyük bir gayret göstermeğe davet etmek, bu vazife, bizzat ibdadan acı lan tenkide düşer.,, ; fakat yanlışlığı, Groham Munson'un © yazında daha açık bir surette meydana çı kıyor: münelkit mademki müb- dilere yol gösteriyor, , demek ki yolu : buluyor, ibda ediyor. O ib- dadan değil, olsa olsa mücerredi müşahhas haline koymaktan aci; dir. İbda, bilhassa san'atin ibdi mevcut unsurlar arasında yeni münasebetler kurmaktan ibaret- tir; bunu romancı ve sair kadar münekkit te yapar. Ancak san'at | eserinde asl| ehemmiyetli olan cihet ihda de ğil, o ibdam ifadesidir. Ekseri- ya felsefe üslübunu kullanan ten- yan, şahsiyeti tekâmül etmemiş sanlardan yeni kıymetler beki nebilir mi? Bizde tkâr ni yoksa münekkit de onun içi e. ... Gorham Munson'un yazısın» kit bulduğu, ya kıymetleri tike Fransız kız talebe gidiyse ni oşhasın seciyelerini değişmez, değişemez bir halde tasavvur et- Dahiliye Vekili Rizeye geldi — Dahiliye vekili Şükrü Kaya Beyefendi bugün Trabzondan otomobille Rizeye geldiler. Ve halkın coşku tezahüratlarile katşılandılar. Trabzon valisi de Vekil Beyefendi i ye refakat etmektedir, Vekil Beyefendi Trabzondan sonra yö üzerindeki Sürmene ve Of Kazalarını da ziyaret etmiştir. Ve s8) İ hil boyundaki bütün köylüler tarafından samimi tezahüratla kâf) Büyük hava seferleri yapılıyol NEVYORK, 23 (A.A.) — Oslo'ya doğru bir sefer icrası — | teşebbüs etmiş olan tayyareci Lee saat 10,15 de Terre - Neu) de kain Harbour Grade'a hareket etmiştir. NEVYORK 23 (A.A.) — Keza New Brunswick'de kâifi | Saint Jean'a müteveccihen hareket etmiş olan Houtchinson aile” si de İngiltereye müteveccihen yolda bulunmaktadır. Yunanistandaki ecnebiler iciye Nâzurr M. Mihalakop bankalarda bulunan ecnebi döviz mevduatının drahmiye tahvil hakkındaki kanundan müteessir bulunduklarını iddia eden ecn#' i Rusyada şiddetli tedbirler MOSKOVA, 23 (A.A.) — Sovyet hükümeti spekülâsyoni | men için bir emirname neşretmiştir. Spekülâsyon yapanlar hak” O sene hapis cezası verilecektir. Spekülâsyon mah"! de edemeyeceklerdir. ğ— m Limanın bir / Elden idaresi Ondan fazla projeli, üzerinde tetkikat yapılıyor Pay raga ringe yünüldüğü yazılmıştı. Bu hususta Mi! dığımız malümata göre, İktisat Ve gemi lemiştir. Bu meseleye dair. Yi te 10 dan fazla proje o mevcuttu. Şimdi, bu muhtelif projeler üzeri” de tetkikat yapılarak yeni bir Tâyi ba hazırlanmaktadır. Seyrisefnin Devlet inhisarma geçtiği için sev# bili mütecavire yeni liman idaresie” den ayrı kalacak, limanda gümrük sıhhiye, liman, belediye muf” melâti ve kontrolları yeni idareye rilecektir. Misafir talebe Çapaaa Birkaç gün evvel Fransanın Aix en Provence şehrinden şel” rimize gelen 40 genç kızdan mürekkep kız muallim mektebi tele besi bugün Suriye ve Mısıra gideceklerdir. Cuma günü gelen Re men Darülfünun talebesi de dün Köstenceye mişlerdir. meyip o seciyelerin birdenbire dö 'nüvermesini göstermesidir. Bunu ilk tasavvur eden elbette Doste” yevıki değildir; romanın bu yol# itmesini Sainte - Beuve de teme i etmiştir ve ihtimal ki büyük Rus romancışı başka birinin ir“ şadı ile o yolda yürümüştür. Ib da onun olmayabilir, fbdam ku” Tenki “ buradadır: doğrudan — doğruy | san'atin malı ölan meseleleri iline lisanı il” ifadeye çalışmak. 'Mü- nekkit, bir san'at eseri vücude ge“ de serer, fakat bunu tahakkuk et” tirmeden bırakır. Bizde böyle münekkit henö? yoktur ve ihtimal ki daha uzun zaman gelemiyecektir. ei yenilik getiren her adam gibi mü nekkit de eskiyi en iyi bilen adam demektir. Nurullah ATA