Ekonomi —— ——— Müşteri memleketlere neler ihraç ettik? Bir senenin ilk altı ayı ile geçen senenin ilk altı ayı arasında bir mukayese. i ilk altı ayı zarfın- ihracat vaziyetİmiz- arımızda yapmıştık. Buzün de müşterimiz olan bap Mes Avrupa memleketlerine 932 e ilk altı ayı zarfındaki hari- | Ücaretimiz've burun 1934 se” Hesile mukaye: 1932 Hhali Memleketler | 1931 T.A 11,343,722 6.561.177 3748: 178.445 274569 2.891.820 1.424.323 6077552 3.488.713 1.353.762 683.571 7.115.253 4.518.063 141492 57.844 920.052 483.248 510.394 (420417 8.536.689 4.659.745 705.661 335.802 4.402.329 2.548.488 574.354 1.417.713 677.136 1.980.879 1.013.532 177.984 109.542 92.442 6.909.673 4.046.397 57.796.113 33. Ihracat 1931 1932 Memleketler iL 4.721.66 3.919.976 1.039.208 1.683.238 483.984 (343.025 1.502.853 923.574 6.074.845 3.582.817 1.188.441 1.426.382 4.460.473 3.396.213 1.002.972 1.754.110 35.204 221.327 28.459 166.076 16.097.384 8.788.003 367.157 306.804 1.173.206 867.961 1.198.993 1.096.775 Almanya Belçika İyaristan 94.82 4.005.287 3.356.530 Memlek. 2.627.301 2.991.800 30.375.732 39.439.927 İpek sanayiimiz inkişaf halindedir Memleketimizde ipek sanayii, bilhassa Bursa mmtakasımda se- Deden, seneye inkişaf etmektedir. ursa ve civarında ipek kozacılığı ve ipekli kumaş san fabrikalar a ipek sanayii erbab ketimizde ipek sanayiinin di fazla tekemmülü için çok yeri ir karar vermişlerdir. Bu ki ikine geçilecel ilerinden bir heyet İ- nin en ziyade inkişaf ettiği İtalyaya gidecektir. Kavun ihracatına hazırlık Ihracat ofisi, geçen sene oldu- si, bu sene de kavun ihraca: ” Ofis geçen seneki alıcılarla be- #aber yeni bazı © mahreçlerle de temasa girişmiştir. Türk kavunlar Vi geçen sene gerek gerek Masırd. mazhar olmuştu in zannederim baklısmız; fa- kat onları «k» yerine «ğ» ile ya- desimi, bom de “yarma” nin yu- hancudaki tulâffuzuna sadık kalmış oluruz. Asıl düşündüğüm bu değildir: aslı yunanca veya lâtince olan kelimelerin nasıl yazılıp okunma: « İâzımgeldiğini “ancak o dilleri Öğrendiğimiz zaman anlıyacağız; ondan evvel ne söylesek boştur. Teferrünttaki ayrılığın esasta» ki ittifaka halel getirmiyeceği ü- midi ile en hürmetkârane selâm» larımı takdim ederim, Efendim. 2- Tenkide dair Edebiyat âlemi zaman, yani, insana ümit verecek bir canlılık, uyanma alâmetleri yözükür: bir izde şrediyoruz! | 35.191 | İ sonra piyasada sattığı malın Bu sene kavun ihracatı. İzmir ve Uzunköprü | mıntakalarından Yapılacaktır. Tiftik ve halı Tiftik ve halı ihracatımız takas munmelesine tabi tutulduğu günden beri bu iki ihraç maddezimin satı- nda epi bir inkişaf hasıl olmuş tur. Bu iki maddenin takasa tabi tu- tulduğu günden. itibaren bir. ay zarfında 209,000 . lira. raddesinde | takas suretile tiftik ve halı ihraç edil iştir. Yeni vaziyette hirçok ithalât te- cirleri hüsüsi memurlar vastasile | tiftik ve hah ihracaiçılarını buldur- | makta ve onları ihracata teşvik oet- mektedirler. Yalnız bu emada ga-| Tİp bir muamele cereyan etmektedir. Halı ve bilhasan tiftik . fiatları dü olduğu için — tacirler bu fiatla aca pek te razi o olmamaktadır. lar. Ba variyet karşısında ithakit hariç piyasanın satış fintile mal se hibinin İstediği fiat arasmdaki farkı keendileri ödemektedirler. Yek nazarda iyi gibi | görünen bu li bir zararı o vardır. thalktçr verdiği bu parayı zammetmeletedir. Buğdaylarımızdaki mevaddı ecnebiye Bir kısım hububat tacirleri Tiea- ret odasına müracaatla. buğdayları” mındaki mevaddı ecnebiye ve çav- dar miktarının tenzil edilmesini is- temişlerdi. Bunu tetkik eden Ticaret odası meclisi bağdaydaki tolerans miktarı Bin bugünkü veziyetie kalmasını münasip bulmuştu. . Aldığımız ma İhtiyacı Memleketin 7 aylık ihtiyacı temin edilmiş haldedir gon şeker vardır. Alpullu şeker fabrikası da yarın- itibaren faaliyete ( geçecektir. Bu fabrikamız piyasaya ber gün 20 vagon şeleer dökecektir. Alpallumun senelik en mile vagon vagon ara varr anin “edikmektedir. Uyak sene 500 ilk 800 Key » Türkiyenin altı yedi aylık şe ker ihtiyacı şimdiden temin edilmiş demektir. İtalyan filosu gitti kaç manzume ile kuştrla- 'eksiklerimizin bir iki Nis- başka bir şey vermek kadarını da hiç yoktan ek kabildir; fakato bir kaç manzume “ümütbalış” İerpır- ilerind. teninden Vakıa bu iyi addetm bir ile liste yi bir evvelki ie yine öyle eyami 4 makaleleri haf inmiş; olma men henüz b İmişe benzemiyor. M Seyir daha söylenecek sözle bitirmediler. Amma (ne söyliyor. lar? Ne söylüyoruz? e yal di riyatı bir iki sene sonra , karişir. “u anların vereceği hüküm- Kanunda yapılan tadilât vilâyete bildirildi tebliğ edilmiştir. . 276-1832, Neşri tarihis 4-7-1932. Kanuna nazaranı, o mahpaslardan nöbetçiyi veya muhafazasına memur olanları kandırarak veya dalgınlığın dan yahut yerinde bulunmamasın- dan istifade ederek kaçanlara geri kalan mahkümiyetlerinin yarın mis betinde ceza verilir. Her halde altı aya ender hapisle cezalandırı hır. Oda hapsini çekmekte iken ceza mevkisi terkeden zabitlerin - aşiceri memurlar hakkında da ayni ceza tat bik olunur. Yukarıki fıkrada yazılı suçlar si- Tâhir ikön veya taplu ofrat karşısın da yahut kavli veya fili tehdit şel linde yapılmıssa > yirmi bir günden aşağı olmamak üzere katıksız hapis veya üç günden aşağı olmamak ü- zere hapis cezas verilir. Askeri karakola, nöbetçiye ve dev riyeye hakâret eden veya bunları dinlemiyen veya bunlara mukaye- mette bulunan yabut fiilen taarruz eden bu suçları âmire karşı yap- mış sayılır ve öylece cozalandırı- ir. Bir madunun defetmek yahut müibrem ve müste- zaruret (o ve tehlike halinde cel bir verdiği emirlere İnat ettirmek için furunu sulistimal ve suç sayılmaz. Bu hüküm harpte veya eşkıya mü sademeleri ve isyan yahut askerlik harekâtı ve mücrim takibatı gibi ve zifeler başında mübrem surette ek. zem bir itanti temin. için başka va- utalar bulunmadığı takdirde bir 28- bitin madunun ısrar ve mukaveme- #ne karşı silih kullanmıya mecbur kalması halinde de caridir. Mafevkin, hizmete ve askerliğe dair kusur ve hatalardan dolayı ma 'dunu tenkit ve nnahaza etmesi ha- karet sayılmaz Bu fasılda yazılı olan suçları ye- pan bir askeri karalni veya devriye yahut nöbetçi bu suçları yapan ma fevk i ceza il bit muriyetlere ve mekteplere hakkının ziyama hükmolunur. Gayritabii rmukarenette bulu duğu veya bunu rizasile kendisine yaptırdığı mektep idare heyeti tara fından yapılıcak tahkikatla sal lan telebenin kaydı terkin edilmele- İe beraber muvazzaf hizmetten baş- | kn askeri hizmet ve memuriyet lere ve askeri mekteplere — girmek hukukundan mahrum © edilmelerine de karar verilebilir. Bu karar aley- hine en büyüle âmiri adli mezdinde on beş gür içinde itiraz olunabilir. Amiri adli kararı tasdik vaya s8 | keri mahkemeye tevdi eder. Tasdik | kararı kat'idir. emme —— © | Yarışlar bu cuma f. yarış ma- | hallinde at koşularınn başlanacak Ur... Bu hususta lâzım gelen tedabir alınmıştır. Yarışlar alt bafta devam ede- cektir. Yarış mahalline kadar tren ve otobüs ** temin edilmiştir. il münakaşa kudreti zannederim bit miş olacak. Kâzım » Nami ve Valâ- Nurettin O Beylerin münazarası hem pek kısa geçti, hem de işe başkalarını da karışmasına se bep olamadı. Bu senenin modası tenkit hak- kında münakaşa etmek... kit lüzem mıdır, değil midir? Ten. kit nasıl olmalıdır?” İşte muhar- rirlerimiz bu mühim © meseleleri halle çalışıyorlar. Tenkidin hiç bir lüzumu olmadığını söylemek için de dahi olsa bu işe karışmaları ile lüzumunu isbat ettiklerini bil- mem farketmiyorlar mı? Aris yu taklit ederek: “Tenkit lâzım sa, tenkitle uğraşalım; lâzım de- ğilse bunu isbat için yine tenkit etmek, tenkidi tenkit etmek lâ- zımdır” diyebiliriz. Her muharrir, ömründe bir de. hiç olmazsa içinden, ten- lüzumsuzluğuna hükmet. İsan, kidin Ni ek Yakında Darülfünun meyda- ..y nında sünnet düğünü! C.H. F. kırk çocuk için mey. danda bir düğün yaptı Yeşil çarşaflı bir kadın bay takkeli bir çocuğun elinden tut- muş ortada fırıl fırıl dönüyor: — Rızacığım.. sen bir yere kay bolma emi?... şibaşıyı görüp geleyim! Apnesi gi- dince meydanı boş bulan çocuk ©- teği tantelli entarisi ile başladı z, döndüğü zaman, toprağa bulanmış gö- m avaz avaz haykırmağa baş adı: — Yazıklar olsun kalıbına kr yafetine... Şimdi ben seni bu h: İe sünetçinin yanına nasıl çıkara- yım... Darülfünun meydanının cümle kapısına yakın bir köşesinde bay- raklarla si çadırlar kurul dırların önü panayır ye- rksz, $ frstıkçı, şerbetçi, sücu ve göyrihüm... Derken bü geyri- hüm arasına eli şakşaklı; başı kü- Tâhlı bir herif karıştı. Çocuklar, önü biribirine göste yerek gülüşüyorlar: çerde oynadığı zaman görürsün. sini aralayıp içeri boş olmuş. Etrafı bezle bir nevi paravan arkası haline ge- tirilen küçük bir köşe, sünmet edi lecek çocuklara tahsis edilmişti. Paravanın içine sünnetçilerle hır- çınlık eden çocukları zapta me mur olanlardan mandası giremi- yor, Hokkabazla arkadaşı, biri bo- rusunu öteki şakşağını sallayarak paravanın iç tarafında mevki aldılar. Birisi bağırdı — Hadi durmayın, * çocukları getirin! Sırtta entari, başta eski zaman hotozu şeklinde takke, gâh geri, gâh ileri giden sarsak adım: larla yaklaşıyorlar. Çoğunun yüzü sapsarı.. Beibe- niz kül kesilmiş. Sanki cellât hu: zuruna çıkıyorlar. Bir dakika sonra çıngırak seslerine veyla koptu: “Oldu da büti maşallah, Selâmettir inşallah P” Çocuğun acıklı istimdadı, “bu karmakarışık senfoni arasında tam manasile gürültüye gidiyor. Dışarı çıkan çocukların yü rine bakıyorum. Hepsinde bir me. eseri var. âzım, ağlamak mı? Dikkat ediyorum; Ç dan ziyade anneleri telâşta, Kapı- nın önünde ellerini oğuşturarak dun edenleri — Rabbim kolaylıklar ihsan et- Mine tenkid. rasın, münekkit İsfle mesleğinin, hiç olmazsa başkaları tarafından. icra edilince, büsbütün fuzuli bir şey olduğunu söylemekten çekin- mez. Hani fransızca: “Tenkit ko- İaydır amıma san'at zordur” ma- nasında bir söz vardır, onu tama- mile haksız bulan zannederim hiç kimse “yoktur. Şeyh Galip te Na bi'yi bir haylı “trcinter” etmiş ol- masma rağmen kendi eseri mev. zwu bahis olunca: “Engüstü hata uzatma öyle — Beş beytine bir nazire söyle” demiyor mu? Tenkit etmeği de, tenkit ki- tapları okumağı da çok sevdiğim halde, doğrusu, tenkidin lüzum- suzluğundan bahsedenleri anlamıyor değilim. Onlara hak | vermiyorum, hak vertem yazmaz- dım; fakat sözlerini manaerz bul. muyorum. Bir tarafta şair, ro- mancı, öbür tarafla kari var yal biribirlerini bulsunlar; başka bir adamın bunlar arasma girmesi Çocuk ağlumadan çıkarsa: — Ah benim, tosun evlâdım! Aralandır maşallah... Ağlayacak olursa: — Ne yapsın... çocuk korktu. Daha da pek ufaktır canım. Bu yıl dördünü bitirdi, beşine baştı. Kırk çocuğun böyle arka arka- ya sünnetleri yapılıp tiktem sonra hokkabazlar ç: . Sün netliler, karyolalarında istirahat ediyorlar... Su isteyenin eline o hemen bir paket çikolata sıkıştırılıyor. Annelerdeki telâş: görmeyin. Çocuk vız dese, koşuyorlar. Ar- tık, gelsin muhtelif eğlenceler. Hokkabazdan ince saza, ör kestradan karagöze varmcaya ka» darı C. H. Fırkasının Bayazıt ocağı ından kırk fakir çocuk için ü ümü İşte , İtalya sefirinin mü- i *İfarakati nasıl oldu? İtalya hariciye ( Bezaretinde mühim bir vazifeye serla edilmiş meni sebile Yalova'ya Hz. ne veda ettiğini — yazmıştık. Aldığımız habere göre Gazi Hz. Baron Aloisi'yi Millet sz kabul buyurmuşlardır; Mülâkat bir önatten fazla sürmüş, Reisicüm hur Hz, sabık sefir ile o muhtelif meseleler etrafında samimi suret- te görüşmünlerdir. Avdette Gazi | İz. sefiri etomobilie | kadar teşyi etmişlerdir. Halkevi Bütçesi -İBelediye bütçesinin tasdiki bekleniyor İstanbul Halkevi bütçesi 30 bin lira olarak tesbit edilmiştir. Bu 30 bin lira muhtelif hars şubeleri a- rasında taksim edilecektir, 30 bim Virabıik tahsisat merkezden gelmi- yecek, bu parayi inse Las bul belediyesi temin edecektir. An bütçesi henüz tasdik edilip vekâleten gelmediği için Helkevinin 30 bin lirası verileme miştir. Halkevi şubeleri bir sene- lik mesai programlarını çizmişler dir. Esaslı faaliyete bütçe geldik ten sonra başlanabilecektir. bayet o karie hitap ettiğini, onun tasvibini beklediğini unutmasın. Eserleri tasnif edecek, kıymetle- ri gösterecekmiş! Kendisinde bu salâhiyeti nereden buluyor? Mu- harrir yazarken yanıldı ise o da tenkit ederken yanılmaz mı? Ken disinin güzellik meselelerini şair- den, romancıdan iyi bildiğini veb- mediyorsa bunu da e bilgisini tat- bik ile isbat etsin! Doğrusu münekkidin bu itiraz. lera cevap vermesi haylı müşkül. dür. Vakın bir kaçamak yolu bal yani olduğunu kabul e Yor Peki a ya muharrir eserinin anlatılmas- nı, anlamıyanların okumasını iz- temiyorsa ? Zaten kari ile kendisi Mirai > Teşekkül Sanayi ofisi Kadrosu Kısa bir zamanda faaliyete | geçmesine çalışılıyor Aldığımız malâmata nazaran, Sanayi Ofisinin teşkilât ve kadro- su hazırlanmaktadır. Ofisin on kı- .. bir müddet zarfında faaliyete geçebilmesi için çalıslmaktadır. wlet Sanayi Ofisinin meşgul olacağı saha hususi sermayelerin teşebbüslerile rekabet değil, kü- sermayelerin yapamadıkları eml mm Il olmak olacaktır. Ofis şimdiye kadar Devlet fabri kaları için yapılamıyan munta- zam bir şekilde teknik sanayi sici- lini tanzim edecektir. Sanayi Ofi- si bilhassa ihtisasa büyük bir kry- met verecek ve mütehassıs İşçile- | rin tebdil ve azilleri ofis tarafın- dan yapılacaktır. Dün. İzmirden 28 mahkümla beraber getirildi Bebekte Valide Hidivi yalısın da yapılan mühim sirkatin eleba- ss olan ve firarma meydan ver- memek istiyen bekçi ile diğer bir şahsı ağır surette ; yaraladıktan sonra derdest edilmiş ikon tevkifa nede işi deliliğe vurarak bir yolu nu bulup tekrar firar eden Piç Ö- merin nihayet İzmirde yakayı ele verdiği yazılmıştı. P. dün sabah Saadet vapurile İzmirden mahfuzen İstanbula tür. Piç Ömerle birlikte İzmirden 28 mahküm daha gelmiştir. Bunlar. dan 25 i Üsküdar diğer 4 ü de İs- tanbul hapisanesine taksim edil mişlerdir. Vecihi Beyin ' Mektebi. Motörlü ve motörsüz kısımlara ayrılacak Tayyareci Vecihi Beyin bir ha- ektebi açmak İstediğini An- Ça « gördüğüm meyil ve arzuyu her türlü spor arzularının — fevkinde buldum. Bunun verdiği cesaretle hu mektebi açmağa muvaffak © lacağım. Yakında sivil gençleri zin havalarımızda Türk kartalları mı gezdirdiklerini görmekle bakti yar olacağım.” Öğrendiğimize göre Vecihi B. İ in mektebi motörlü ve metörsüz İ tayyarecilik diye iki kısım olacak | tr. Vecihi B. Avrupada oldukça ta ammüm etiği halde bizde henüz malüm olmıyan motörsüz tayyare ciliğin de tamimine | çalışacaktır. tayyarelerin öğrenilme- si motörlülere göre daha kolay ve masraflı olduğundan bu talip olacakların adedinin İ çok olacağı tahmin edilmektedir. Vecihi Beyin şimdi bir tayyare- si vardır. Vecihi B. bu tayyare i- le har gün gençleri ve hevesli har numları saatlerce bıkmadan, usan madan gezdirmktedir. Vecihi B. mektep için de ayrıca tayyareler yapacaktır, Yeni yapa cağı tayyaveler daha büyük ve İ ha seri olacaktır. .Ve bunları yi- ne Kalamıştaki mütevazı atelye- sinde meydana getirecektir. Mektep, İstanbulda bu iş için en müsait ve yakm olan Kadrkö- yünde açılacaktır. Mektebe gir- mek istiyenler şeraitini öğrenmek isterlerse Kıziltoprakta Vecihi tayyare fabrikasına müracaat €- deceklerdir. mesleğinin onunkine nisl ba aşağı bir derecede olduğunu söylüyor demektir. O halde yazı- larmı neşretmesin, onlardan isti- İnde edecek olan efendisine ver. sin veya miras bıraksın. için şiir veya roman yazmak na- sıl bir ihtiyaçsa bazıları için de le aman be dareca ml ve lu ve ya İüzamsuzan tenkit te © derece lüzumlu veya lüzumauzdur. Hem, Efendim, lüzumlu olup olmadığını ne diye düşünelim: Ediyor Maarifte Taşradan Gelen talebe Yer temin edilme- den gönderilmemesi vilâyata bildirilecek Son günlerde Anadoludan gehri- mize, burada leyli meccani suhte- lif mekteplere girmek üzere bir çok talebe gelmektedir. Bu twlebeler maarif müdürlüğüne (ove daha bazı makamala müracaat ederek kendile rinin mektebe yerleştirilmelerini is- temektedirler. Meccani leyli telebe b seneden n ibaren Hedera kabal e ve diğer leyli mekt: lerin kadroları imi balam duğundan Anadoludan gelen bu ço- <uklar. ortada kalmakir hiç bir ta- rafa yerleştirilememektedir. Ri Maarif Idaresi vilâyet vasrtasile taşra belediyelerine tamim yaparak böyle hizmesin Şoçukların yerleri âe İmeden İstanbul ö il memelerini bildirecektir. yi Terbiye konğresin- de murahhaslarımız ,Niste toplanacak beynelmilel ter. ae 4 go iştirak eden murah saslarımız. kafi son kafile buğün ha- Hava tebdiline mal taç muallimler a tatilinde, binaları müsait o- | Memlekette Bir orman Yanıyor —os— Yangın Alaçam ve Eğrigöz ormknlarındadır. Tursunbey 23 — Bu havalida müthiş bir orman yangını zuhur simiştir, Yangınlar Alaçam, Eğrigöz or manlarmın muhtelif yerlerinden akikaya kadar vuku bulan zarar ve ziyan henüz belli'değildir. Fakat köylülerin ifadesine gö angınları söndürmek pek müş ül olacaktır. Vilâyete son gelen bnberlere göre itfa hususunda bü” yük gayretler sarfedilmektedir. Aynca yangınların ne sebepten çıktığı da tahkik olunuyor. , Kayseri'de bir cinayet “ bunu işiten kızl miş ve Mehmet E£, ile dil yapmıştır. Yeğeninden İer işittiği iddia olunan Ef. hiddetle tabancasını üç ilemaştır. oğlu kavgam ağır söz Mehmet kalanmıştır. Yeğeni de hastala” lanmıştır. Ye nededir. Gi Darülbedayi artist- leri döndüler Bir kaç tetmsil vermek üzere Buria'ya gitmiş olan Darülboda; i artistleri şehrimize avdet peer Tenkit var, Bir vakın. İşimize gel se de var, gelmese de var. Amma diyeceksiniz ki onun Hizumlu ©- lup olmadığını münakaşa ötmek te bir ihtiyaç, o da bir vakıa, Hak- kınız var; fakat böyle düşünecek olursanız bana bir diyecek kal. münakaşa ihtiyacını, vakınlara ka- rışmak arzusunu kabul ediyor, yani tenkidi benden iyi müdafaa ediyorsunuz demektir. z Nurullah ATA Hamiş. — Burhan Asaf, 13 temmuz tarihlifakimiyeti Milliye de yunanca — lâtince meselesin” den bahsotzsiş. Evvelce bu Masai: ta kendisi ile bir fikirde idik; faz kat şimdi taraftar olduğu v le humaninmi telif edemiyor. Ona | Karl Sir Safer öğe EM jim, — N.A. J