i p j Şeh Hatırımda kaldığına göre sabah gazetelerinden biri de bir anket açmış “Kadm ve iham,, mev- zwu sirafında bazı san'atkkörlermme- Zin mütalenlarını neşretmişti. Bunla rin hepsini takip edemedim. maruf bir şairimizin bu ankete ver- dikkatti. Bu cevap diği cevap şa; kudretin tükenmesile yaratma kudre ti de bitiy: 3 Freud E! ne derse desin, ha dımlarla çocuklar gibi zevk ve kud- reti şeheviye ile mücehhez olmayan insanların yaratmak kabiliyetine sa- hip olamıyacaklarını kabul etsek bi- le ihtiyarlığın ilham membaını kuru — bir çağ şeklindeki telâkkisine iş tirak edemeyiz. Hayatiyetini uzun seneler muhafaza edebilen ve şabe- serlerini damarlar: fırlamış, titrek ç Bu muhayyerülulül insanlar, ka- insiyelerini kaybetmiş bu- landukları için gerçi evlât sahibi ola mıyorlar fakat bu takatsizlik içinde cemiyeti beşeriyeye en kuvvetli eser lan insandır. (Kadının muavenetine mühtaç olmaksızın Zeus Atenayi kafatasımdan halketti,) Zinhar kadı- nm ilham memba olduğunu inkâr etmiyorum. Cinsi kudretin san'at © serinin babası olduğunu inkâr etmi- ütün insanlığın ıztıraplarını haykıra haykıra söylemediler ve şah eserlerini yapmadılar mı?. İhtiyar âşklardan doğan bu eserler bir va- kit ciddiyetini, heyecanını tatmış ol duğu büyük raşenin sar'asıle kendi- ni kaybeden bu muhayyerülukül in. sanların mueizeleridir. Yoksa saçla. Tı beyazlanmış şairlere kalemini, a- mudu fıkarisi bükülmüş ressamlara paletini iade edebilmek için Voro- nof apne tiyeç yoktur, Sonu gelmemiş — misralarla, p rı kalmış renkleri tamamlamak içi ne mantıkın bir keşfi, ne tıbbın te garesi vardır. Ezeli heyecanı kaybol mamış san'atkirdan mezarmın başı ucuna kadar mucizeler beklenebilir, O insandan ki, hilketin o yalnız san'alkâr ve dahiler | için ayırdığı ye çamurla kemikleri yoğrulmuş- ENE Naci Salı günleri Bundan sonra “san'at sütunlarımız,, salı zünleri intişar edecek Aşağı yukarı bir soneder beri her cuma günü bu sü tunlarda karilerimiyin san &t ihtiyaçlarımı tetmine hiz. met ettik. Görek katilerimi- İzin gerekse san'atkâra İrımızın Milliyet'in bu san'at köşesine kar- İs gösterdikleri | alike- ya teşekkür etmekle beraber mesaisini daha ge, mir bir sahada yürü melinde bulunduğunu da ba ber vermek isteriz. Şimdiye kadar her cuma günleri ta- kip ettiğiniz . Du Sütunları bundan sonra salı günü be İsam'at köşesi alâkadar kari lerine daha geniş | bir saha da çalışmakla müttehir ola vet ve ilham | Yalnız! San'atkâr, eseri san'ata gebe ©-| Her &seri san'at, aynı zamanda, vazedilip halledilmiş entellektuel bir mesele, bir problemdir. , İşte san'atın ve eseri san'atın ha | kiki mahiyetini nde eden br ciheti, ta aşağı yukarı deniyordu ki “cinsi | etide izaha çalışacağız. İ Prensip itibarile fıtri olan san'- atkârm görüşü ve anlayış hususiye ti, az veya çok uzun bir arayış, bir investigation müddetinden sonra ta- mamiyet devresine girer. Bu arayış devresi, san'atkârın mizaç ve hususi yetine göre yaşadığı şersit, almış olduğu terbiyeye göre muhtelif su- rette tecelli edebilir. Tabiatm sırrımı, ve mizacına göre | ifadesini beşte mek istiyen san'atkâr, bu ar: 21 kerre pratikle; bazı da bülirün ayrı şubelerde icra eder. Löonard de Vinçi gibi, Değişmeyen; ve maddi manası İ mahdut olan dünya ve tabiat ta her | san'atkâr kendi şahsiyetinin bir ma- | kesimi arar. Bu arayış ameliyesinin €n bariz hususiyeti de tabiatın, san” atkâr indinde, lâyuat problemlere taksim edilmiş bir surette tecelli et- mesidir. Onun içindir ki bir natur. mortun, bir portrenin yaratılmasın- da, halletmek kabiliyetinin o kadar büyük bir rolü vardır. Artirtik faaliyetin ilk devresini teşkil eden arayış sanatkâr için di- maği ve fileri bir iimnastiktir. Dima ğm taazzuvu ettiği bu devrede vü cude gelen eserlerin karakteristikleri bir arayış emareleridir. Bir zaman gelir ki san'atkâr, tabiatin problemi ni halletmeğe, dolayısile kendi ken- | dimi şerhe, tafsil etmeğe başlar. İşte umumi san ile “olgunluk, devre bu zamandan sonra başlar. Artık si mayi beşer, ağaç ve eşya sanatkâr | için ancak birer “unsur,, olurlar, ve | bu unsurlar san'atkârm içinde yaşat tığı faciayı temsil eden aktörlerdir. Tabiat bundan sonra, artistin ara sıra müracaat edeceği büyük bir lü gat kitabı, bir kamustur. Tabiati ihmal ederek benliğin bu kuvvetli devresine gelmiş olan- lardan Michel Ange, Greco, Vero- nâse, Delacroix zikredilebilir. Bu devrededir ki © eseri san'at, İ hakikaten bir kisan, hem en büyük, en beşeri bir lisa olur. Aray:s dev resindeki © toreddü. tekni dar kaygular kalmıştır. . Her eseri | san'ât vazedilip halledilmiş ontellek | tacl bir muammadır. Bazı san'atkârlarda, arayış dev- İ resi, amevcut denilecek kadar kısa İ dır, Tesekkül ve tnazruv etmek ka | li dek Rabi karakte- ristik meselâ ens, Ve Frans Hale'da görül Kl Fakat iddin aka ki bir sen. atkürda arayış kabiliyeti | ne kadar azsa, yapacağı eserin derinliği de o! nisbette mahduttur. Bazılarında taharri, bütün hayat İ müddetince devam ederek, nisbi bir | kıserkik tevlit edebilir. Meselâ Paul | Cezanne gibi, sa Benliğin tabarrisi demek olan ta- | biat taharrini fevkalâde san'at Re İ sullerinin ew birinci âmilidir. ve| Virtuositenin, hikâyeciliğin se vimliliğin mutavassıt eserlerin başlı karakteristikleri olduklarını söyle ik. Re » heykelde moutavas st derecenin baziz simalarından © lan Meissinier J.P, Laurens, Borgeu alen gislerinden tefrik edilmesi lüzum ge: len hakiki eser, demek oluyı i | Kileri bir processusun nokta irt | estetik bir taharririn neticesidir. Bu neticeye varmış olan büyük san'at- kârlardan Löonard de Vinci; Mi- eyledi il sin diağladm ve £ çalardan an bile kaybolmadığını görüyoruz. Bunlardan her biri bu fevkalâde ara yış ve kallediş kabiliyeti neticesi ola rak şahıslarma mahsus yeni birer â- lem yaratmışlardır. İşte Jocende, Sixtine şapelinin i, Vatirkamdaki levhar lar, çıplak yatan Maja, Cezanne'nin noturmortları dimağı de deruni bir âlemin eserde tecellileri; Bu dahiame nümayişlerin yanında değişmeyen tobiatin, sanatkâr için yalnız bir kamus olduğunu kolaylık Ja anlarız, Michel Anze ile Delacroix nm, Greco'nun şahısları, kadmları, dünyada nameycutturlar . Goyanm bayalâtı, mutavaasıt bir adamın rüya Cezanne üç elma bir şişe ile bize | tabistin, ölü şeylerine faciasını gösterir. San'atkirın benliği yanmda tabi. at, lam işaretini halleden şahsi- yet için ne kadar kabili (o ikmal bir keyfiyettir. Muasır san'at hakkında bir kaç söz söylemeden bu makaleyi bitir. mek istemem. Yukarıda zikredilen, ve her san'atin lâzım: gayrimüfari- ki olan arayış ve kaşif endişesi, ay- ni zamanda asrımızın bir hususiyeti olan marazi ruh, harpten bir az ev- vel ve sonra türeyen ressam ve hey- keltraşlarda tesadüf edilen karakte- ristiklerdir. Modern san'atin göster. mekte olduğu şekil ve ruh aykırılı- ımı mesafenin azlığı dolayısike, haki ki manasile göremiyoruz. Şimdi kli. sik mekteplerin yanına ahzı mevki almış olan impressionismeden sonra Cezanne snektebinin ndo-klasisisini, expressionosme elyevm bazı profan- MİLLİYET “CUMA Ş ANAT ini Halkevleri yet hu rehber, onu, fırkasınm vatan şü- mul çatısı altında toplamak imkânı. | nı, haikevlerini tesis ederek hazırle-| dı, Halkevleri, Halk fırkasının öz ve esas umdelerinden birini ifade etme si itibarile Türk milletinin ruhunda derin ve samimi bir can uyandırmıştır. Bu büyük teşcd- büsün kudretli cazibesi, bir ande pü rüzsüz ve dikensiz yollardan kalp- ten kalbe, mciküreden mefküreye a kan temiz, berrak ve hayatta. bir seyyale oldu. Deruni varlıkların mukaddes ve ulvisi olam milli Vee lar tarafından cinnet telâkki ediliyor | p, lar. Halbuki bütün bu dslüplar, ara- yış endişesinin, yeni bir âlem keş fediş kaygusunun mülrit tecellileri” dir, San'atkâr, yüzlerce seneden be- ti, tabialin çizdiği hudutları aşma- yarak, binlerce deha © eseri yarattı. Yarım asırlık bir zaman içinde sıla timai © tebeddüller, eti, ahlâk kmidele rinin alt üst olmsaı, ve daha nice se beplar, alelâde insanların olduğu gi- bi, san'atkâr insanları değiştirdiler; Hayatım bu değişikliği san'ata do- kunmasın olamazdı, çünkü san'at, devirlerinin en sadık makinesidir. Muastr Avrupa, eski © devirlere nisbetle normal yaşamıyor. Jazband, sincma, otomobil, müfrit spor ipti Tâları her birer sun'i heyecan vasıta, Jarıdr. İşte bu makine, hırs, ve mara ziyet sarının san'ati de ona göre bir j kalıp, bir şekil göstermekted ” zanne da dahil olduğu halde Scurat, Van Gogh, Dersin, Utrille, Viamink, Rops, Ensor ve Chagall gi bi san'atkârlar bu asrm, bu zihniye. tin has elâtlarıdır. Bütün hırsımızla asrın zihniyeti. ne gidişine uymak için sarfı gayret ediyoruz. Boyunbağımızn rengin. den, dansingte bir çılgın gibi oyna. | döğimez çarlestona varıncaya kadar şimdiki ihtiyaçlarımızı tatmine çalı- şirken, içinde yaşadığımız. âlemin tercümanları olan wiasır san'atkdır. ların eserlerini anlamamak, sevme reua Bürnes . Jones, misal olarak zikredilebilirler. Bu gibi mutavassrt saat nüme. | Çürüyen susta bir yazmıştı. Lütfen ken- tay Bu meseleyi ö irmikli kaikliğinde yle eksikliğinden başka Ressam Narallah Cemal tablolar GÖremeref nl table e ngs' eye inkulâp —| him mesele şark müsi idiler. Halkımız, Hall” tan müteczzi Halk- evlerinde, Halk fırliisnm rehberliği faideli olmak imkân larını bularak bu sstıraptan mi olda, Filvaki memleketi. mizde beraber şan zümrelerimiz. yök değildi, Filesi bü miersesi köt İe hareketinin yanihda, zümre kapır- darışları şi ru toplanacak Şark musikisini islah. mişlerdir. Rauf Yekta ve Mes'ut Cemil Beyler mart iptidasında Msi. ra gideceklerdir. kikleri ve bilgileri ile tanman müs- teşrikleri de ihtiva edecektir. Kongrenin meşgul olacağı en mü ikisini ıslah et mek ve asrın seviyesine yükseltmek çarelerini araştırmaktır. Kongreye iştirak edecek olanlar Misir hükümetinin misafiri olarak seyahat ve ikamet masrafların: Ma sar hükümeti deruhte edecektir. Bromural «Koli» tabletleri dünyada en ziyade müteammimi Asap müsekkini ve münevvimdir. Bu müstahzar milyon- larca vakada tecrübe edilmiştir ve hergün binlerce doktor lar tarafından tavsiye olunmaktadır. Alındıktan 20 dakika geçer geçmez, şayanihayret olan müsekkin tesirini göslerir, Uzun zaman alınsada hiç bir zararı yoktur. — Eczanelerde ,10 veya 20 tabletlik cam tüplerde satılır. — a - JAPON» 1039 A, DEE YİL a ee ii a Yeke rey ae İŞİMİ e ii b b ii girene VİRA Şa çekek aş en EEE EERER EEE EE AT EU teri sek e .. # bede aeg ürar ie TAŞA TDILRİŞ TARTELİ AMERİKA GT t p t t ? tirk İŞ) in ekb it b tp MdEğ gr A EŞARP Gr, Ye Ke ara aral ölene 4 Şa a pa ga ei Le RA a GA EE — m“ Yeke ARİŞ NN TA EZ Tehdidi” teslihat konferansı akvame malâmat vermişlerdir. En mühim tayyare ve e aş en İL MEMEK ; 6 ği “1 r > " ; ti il teki münasebetile devletler »skeri ve bahri kuvyetleri hakkında Cemiyeti izajtı silâhlarına sahip olan devletlerin bu silüblirımı gösteren makayestli bir cetvel neşrediyorur, aeramansenaasasanaaasanaeaasasamansaaamsaaaaasasesakeasesesimeesssaneeeeeaeeaaae Poliste Demirciyi Öldüren genç Dün evrakı ile Adliyeye | teslim edildi Hasköyde demirci | Abdullahı öldüren demirci çırağı Haydar dün polis tarafından müddei umumiliğe tevdi edilmiştir. Haydar cürmünü itiraf etmiştir. Üzerinde bulunan ve maktula ait olduğu da anlaşılan eşya da müddei- umumiliğe tevdi edilmiştir. > Haydar ve eşya umumi lik tarafından istintak hâkimine ve. rilmiştir. Tabancalı sarhoş Meydancı Celâl © isminde birisi son derece sarhoş bir halde Galata. | da bir kahveye giderek orada tepal MA miş ve Mustafayı tabanca ile yara- Ismıştır. Celil yakalanmıştır. Polise silâh çekenler Beyoğlu polis merkezi (Hasan, İsmail, Mehmet, Ömer ve Hüseyin isimlerinde a etmiştir. Bunlar Beyoğ! bir yerde e memurlarına silâh çekmek ve haka. maznundurlar. ya pılmıştır. Kahvede esrar, kabak, Ken kında tahkik Karakollar teftiş , edildi Polis müdürü Ali Rıza Bey evvel gece saat 24 ten sonra müdür mu- Liman ücretleri . Tarifesi | Komisyon mühim bazı tadilât yaptı | Deniz seyiisefer kumpanyalarıns İ İ yolcu ve palamar bilet kri İ tâyin eden timan ta » İ bu devredeki mesaisini isi va ve raporunu İktmat Vekâletine vermiş- tir. Haliç v deki sene için bilet ücretlerine zam Şirketi yriya önümüz- İİ yapılmasını istemişlerdir. Komisyon tetkikatı meticesinde bu talebi yerin- de bulmamış ve her iki şirketin bi- let ücretlerini eskisi gbi ipka etmiş tir. Liman şirketi ücret tarifesinde wühim tadilât yapılmıştır. — Mavaa ücretlerinden, mavnanın büyüklüğü. no göre 25, Bö; 78, 100 ve 180 araş Eminönünde tahrire başlardı Müsakkafat tahrir komisyonları Eminönü nahi de vazifelerine başlamışlardır. Beyoğlu kazasmda- kiler de bir güne kadar başlıyacak- İ lardır, 1,35, 12 numaralı komisyonlar Eminönü merkez nahiyesinde, 5, 38, 32 m komisyonlar Küçükpa- zap nahiyesinde, 39, 25, 24, li nu. İ maral: komisyonlar Beyazıt nahiye- sinde, 13, 24, 5 numaralı korisyon- Jar Alcrder nahiyesine tayin edilmiş lerdir. 18, 19, 6, 30, 26 numaralı ko- yonlar da Beyoğlu kazasına La- yin eilmişlerdir. Arnavutluk Maslahatgüzarı a eme ML betçi polisleri. nin yerlerinde bulunmalarma çok e- eni m Biyer? Yerinde bulunmuyan ve memurlar. iştir. Tel kopunca Evvelki gün Beşiktaşta bir telefon teli koparak tramvay te Ki üzerine düşmüştür. Bu iki te lin âni teması hattma da sine sebep olmuş ve Beşiktaş merkez telefon santralı tama- men yanmıştır. Bu suretle san. tral memuru Nâmık Bey ni Irlanda intihabatı Cümhariyetçiler kaza | nacaklar DUBLİN, 18 A.A. — Temsili nisbi usulü ile şimdiye kadar” yapıl- mış olan intihabatta 12 hükümet ta- raftarı, LI cumhuriyetçi, 6 müstakil, Valera her ilkisi de 149 rey o almak süretile tekrar intihap olunmuşlar. dır. Türk - Yunan mahke- mesinde yeni davalar , Muhtelit Türk - Yunan mabireme Emin Âli Bey An- karaya gidiyor , Muhtelit hâkem Emin Âli B. bugün Anlmraya gidecektir. Derslmselerdeki barik ve resimler Maarif vekâleti maarif müdürlü-