lm... Madeni para Memleketimizde ıslah ve mü cadele mevzuları çoktur. Biz yal nız umumi harbin veya son buh tanın tesirlerini izale ile mükel- lef değiliz. Eski âdetlerle, an's-| Belerle de uğraşmak mecburiye tindeyiz. Şüphe yok ki, milli pa ramızın fili bir istikrar halinde bulunması, bugünün ahval ve şe raiti içinde memleket için bir ni ir, Bunu hükümetin aldığı âki tedbirlere medyunuz. Şu da muhakkak ki paramızı bu s€- viyede tutmak için icap eden her tedbiri almaktan geri kalacak değiliz; Milli paranın emmiyet ve is- tikrarı mevzuunda yalnız açık bir nokta kalıyor. O da memle- ketin bazı aksamında tedavül €- den müâdeni paranın arzettiği manzaradır. Malümdür ki, hu- dut vilâyetlerimizde ve umumi- yetle Şarki Anadolu havalisin- de altm, mecidiye ve bunların aksamı tedavül ediyor. Evrakı hakdiyemizin adına buralarda sadece not diyorlar ve tıpkı bir ecnebi dövizi gibi yabancı ve hu susi bir muameleye tâbi tutu- yorlar. Bütün alışverişler mâde ni para üzerinden oluyor. Bu hal; evrakı nakdiyenin mâdeni paraya tahvilinde, hudut hari- | cinde yapılan alım satım mua- melelerinde geniş mikyasta ih-| tikâra yol açıyor, Eğer bu alım, satım ve teovil muamelelerin- den tevellüt eden kâr ve zarar, yalnız memleket dahilinde, va- tandaşlarım keselerine münha- sır kalsaydı iktısadi bir zararı ol maz, milli paranın bir elden di- ğer bir ele geçmesi gibi bir neti <eye müncer olurdu. Halbuki va | £5 ziyet öyle değildir. Bu yüzden hem vatandaşlar zarar görüyor, bem milli servet müteessir olu- yor, hem de nisbeti bilinmeyen bir mikdar üzerinde” tediye mü vazenesi bozuluyor. Onun için meseleyi esaslı bir tetkike tâbi tutmak ve hal çaresini aramak lâzımdır. Şimdiye kadar yapılan teşeb büs ve baerikielere göre halkı al tın üzerine ticaretten menet- mek maatteessüf mümkün ol- mamıştır. e İtiyat ve ruhiyatla alâkadar olan ıslahatı, yalız kanun kuvvetile başarmak güç tür, Saha ve mesafe itibarile mem leketin yarı aksamında tedavül eden mâdeni paranm kıymeti, arz ve talebin icabına göre her gün mahalli sarraflardan bir kaçının tesbit etti ikdardan ibarettir. Bu şerait altında al- tmın sabit bir kıymeti yoktur. an zaman yükseliyor, alça- İiyor ve.piyasada sarrafların €- linde bir ihtikâr âleti oluyor. Bilhassa kambiyo kanununu» Deşrinden sonra vaziyet, daha müşkül bir safhaya girmiştir. Bu kanuna göre bankalar altın muamelesi yapmıyorlar. Esa- sen kıymeti daima değişen bir parayı kasalarında tutmak, on- ların işine gelmez. Bu suretle tüccar, sarraflar ile kaçakçıla. rın elinde eziliyorlar. Acaba bu mahzurlarım önü- ne nasıl geçilir?.. Alikadarlar bir çok çare ve tedbirler say- maktadırlar. Meselâ diyorlâr ki: Bu piyasalarda altının kıy- Gani hükümet rnk me ümüş parayı & ks dersim, Altınm küsuratı olarak evrakı nakdiyeyi ileri sürsün. Halk tabiatile evrakı nakdiyeye alışır, Esasen en büyük ibtil gümüş para üzerinden yapıl Yor. Çünkü gümüş paranın tında olduğu gibi - hiç bir mik- v ; e kaçakçı. eçecek tedbirleri manifatura bedellerinin bizim o ralara ihraç ttiğimiz koyun ve saire bedellerile karşılaştırılma s1 bir tedbir olal Bundan başka kaçakçılığa mâni olmak suretile yetle altın üzerinden ödeniyor. Her halde mâdeni para mescle- sinin halli mevzuu bahsolduğu PERŞEMBE 18 ŞUBAT 1932 7 nel senö, No. 2163 NUSHASI $ KURUŞTUR l Sahip ve Başmuharriri Siirt Meb'usu MAHMUT Umumi Neşriyat ve Yazı Müdürü ETEM İZZET TER RT EE SR > GL A A GEREN GRAS EAA Teyi fik Rüştü B.in Cenevrede ras murahhasları ile bir arada alınmış resmi Almanya silâhlarını nerede yaptırıyormuş? Cenevrede diğer murahhaslar da . tezlerini izah ediyorlar 1S, 17 A.A. — Havas Ajansı nemi: Meb'usan medi harbiye lemlekât için de 1,331,563, 230 aya baliğ olduğunu söyle miştir, “Goçen senekine nisbetle bütçedeki zammiyatın. masrafların bu il yüzde üçünden fazlasını geçmediği- 'ni ve bunun askeri teşkilât kanunu» 'nun tatbikinden mütevellit olduğu- mu söyleyen : mazbata muharriri Fransanın askeri masraflarının bali hazırdaki askeri teşkilâtının kendi emniyet ve selâmeti için mutlak su- rette lüzumlu olması itibarile tenzi- li ve tenkisi mümkün olmadığını söy lemişti Mumaileyh, Fransanm kuvai 03- keriyesi mevcudunun 1921 senesin- deki 400 bin adama mukabil 1,163, 000 kişiye çıkarılmış olduğunu ve bahriye kuvvetleri (o tonilâtosunun 750 bin tona mukabil 621 tondan ibaret bulunduğunu ifade etmiştir. Ecnebi müessesati askeriyesinin İ vaziyetlerini tetkik eden mumaileyh, Almanyanın gerek kuvsi askeriyesi gerek askeri kadroları için Versailles muahedesi ahkâmunı nasıl tağyir ve tebdil etmeğe muvaffak olduğunu göstermiştir. Almanyanm hasseten teslihatına müteallik olarak mazbata muharriri hesabı. va bu mömleketlerin İsviçre, İsveç, Felemenk ve Sovyet Rus Şuraları (Devamı 6 :ner sâhifede) İzmir Rıhtım şirketi sulistimalinin iç yüzü 43 senedir bu dalavira dolabı dö- nüyormuş! Kaçan komser şirketten 80,000 lira almış! Kurulduğu günden beri dönen bu dolabın iç yüzü facialarla doludur Şirketten 80,000 Jira vurup kaçan son komser Emin B. IZMİR 16 (Hususi muhabirimiz yor) — Rıbtrm şirketi suüistima ere adli tahkikat de etmel Pek şümullü bir seri is- timal ve irtişa meselesini meydana çıkarmakta olan bs tahkikat çok şa Şanı dikkat bir safhaya girmiş bu Tanmaktadır. Rıbtam şirketinin saüis zaman daha bazı esaslı tedbir- ler detpiş edilebilir. Biz bura- dece mevzuun ehemmiye. at nazarını cel- yi b betmek istedik. Siirt Meb'usa MAHMUT timalleri hakkında edinebildiğim ma Kimatı hülüsa ederek yazmayı faide 5 buldum. m Rıhtım şirketinin sui istimale başlaması görünüşe gö ve pek yeni değildir. Şirket daha ta. rihi teessüsünde sui istimale başla. miş ler. Şirketin teessüsü ve ilk suiistimal Rıhtım şirketine imtiyaz bundan 43 sene evvel verilmiştir. Şirket 12 500,000 frangı Halka Parla Mersinli civa rında tesis edilecek olan gaz depola- rının inşasına tefrik edilmiştir. Fakat o senelerde memlekette hen pitülâsyon olduğu için Rus sefaretha nesi bu işe müdahale etmiş ve halka Pınarla Mersinli civarında gaz depo ları inşasına mümanaat etmiştir. O zamanki hükümet te şirketten gaz depolarının inşasından şimdilik sar- u suretle depolar inşa edilmemiş ye bittabi istimal olunmamıştır. Fa- kat şirket gaz depoları inşasına mah sus beşyüz bin frank için 43 seneden amortisman almakta devam etmiştir. Bu ilk sui istimaldir ve şirketi izi mürekkep usulile şimdiye kadar bü kısım sui istimalden aldığı para 13 milyon altm franga “baliğ olmak tadır. 5 İkinci suiistimal Şirket tarafından deniz doldu- ruhmak suretile vücude gelen arsalar ve bu arsalar üzerine inşa edilen me bani imtiyaz mucibince şirketin ma (Devamı 6 ıncı sahifede) Başvekil Geldi Şehrimizde kaldıkları müddetçe sarayda ikamet edecekler Başvekil İsmet Pş. Hz. dün Ankaradan şehrimize gelmiç- tir. İsmet Pş. Hz. Haydarpaşa istasyonunda Reisicümhur Hz. namına yâver Şükrü, Vali Mu- hittin, Polis müdürü Ali Riza B. lerle meb'uslardan bir çok zevat tarafından © karşılanmış- lardır, Başvekilimiz trenden i dikten sonra kendilerine intizar da bulunan zevatın ellerini sık- ( ; ) j mışlar ve hatırlarını istifsar et- mişlerdir. “İsmet Pp. Çankaya motörü ile Dolmabahçe sara- yma giderek, Gazi Hz. nemü- İâki olmuşlardır. İsmet Pş. Hz. şehrimizde bi, hususi bazı iğlerile meşgul 0- lacıklar ve dişleri": tedavi et- tirecekler, bu mi zarfında Dolmabahçe sarayında ikamet edeceklerdir. Başvekâlet kalemi mahsus müdürü Vedit B. İsmet Pş. ile birlikte şehrimize gelmiştir. Bugün de kar Yağacak! Ankara telefonu da dün saat * ikiden beri bozuktu Hava biraz İrani derken dün mele ere GE ar serpmekte olduğunu gördüler. Biraz sonra kar lapa ; lapa ve tipi halinde yağmağa başladı. Bilhas. sa sant dokuzla m arasında tipi arttı ve adeta göz gözü görmez bar bal aldı, Bu canada tramvay arabalarının camları karlarin dolduğu işin vat- Hnanlar dışarıyı müşkölstla gördük inden seferler yavaş yapıldı. Fa- dı, Kar saat on üç buçuğa kadar fa- sıla ile devam etti. Saat on üç buçu- ğa kadar yağan karm miktarı 18,30 santimetreyi bulmuştar. kayter pis bir hal almıştır. Belediye amelesi umumi alışmış ve tıkanan mecr arak sokaklar yürünece almıştır, Ancak ikinci (Devamı 6 ıncı sahifede) kaç gün kalarak, | Akşama doğru karlar kısmen eri- || meğe başlamış ve sokaklar sulu ve İlgisini derecedeki caddeler | l Gazi Hz. Reisicümhur Hz. dün Dol- mabahçe sarayındaki daire. Jerinde meşgul olmuşlar ve bir tarafa çıkmamışlardır. Bir parti Altın geldi! Yeni bir ia partisi daha bekleniyor Darphane ayarların | terkikine başladı Cümhuriyet merkez bankası he- İ sabıma mübayaa edilen altınlar Bul gar seyrisefain idaresinin bir vapu- ru ile Varnadan şebrimize gelmiştir. 263,750 liralık altın yani iki milyon İ liraya yakm kâğıt para kıymetinde olan altınlar vapurdan paket posta- banesine çıkarılmıştır. Fakat banka İ ile posta idaresi arasında bu altın- İ imren idhali noktasında bir ihtilâf çık İ miştir. Posta idaresine âbiren gelen bir emirde 7 Şubata kadar gelen pa- ketlerin memket dahiline girmesi ve bundan sonra gelen paketlerin 60 kulmaması bildiriliyordu. Paket pos İ tn idaresi bu vaziyet karşısında al- tınlar. üzerinde idhal muamelesi yap mak hususunda tereddüde düşmüş- tür. Bunun üzerine Anka ün caat edilmiş ve gelen is mirle altınlar çıkarılmıştır. Paket postahanesinde jandarma muhafazası altında tutulan altınlar banka tarafından teslim alınarak a- yar için darphaneye nakledilmiş ve dün muamelesi temamen ikmal edil- miştir, Aldığımız malümata mazaran Cümhuriyet Merkez Bankasının ikin &i bir parti altını sehrimize gelecek tir, |, Parphanede tartı ve ayar erimi mem assenanmssamatasmmnnee Arnavutluk kralına Suikast yapılmadı Arnavutluk kralına suikast yapıl- 'dığına dair dün çıkan haberler üze- rine şehrimizdeki alâkadar mahafil de tahkikatta bulunduk. Bu suikast şayıasının doğru olmadığı ve hiç bir esasa istinat etmediği ür filde temin edilmiş ve krala (karşı her hangi bir hareket mevcut olma- dığı ilâve edilmiştir. Gençlik! Halkevi açılıyor. Halke İvi Türk milletinin hars sa. İlİhasının her şubesinde iler- lemesi ve yükselmesi içir canla başla çalışacakların e İvidir. dunu kuvvetli ve dayanıklı İl yapmak içi; hasret çektiği irfan nurunull | | | büyük karargâhı İli ridir. | Vekileye arzedil: ber, bu fikrin tetkik mevzuuna teş- Türk halkının)! : Devlet inhisarı liman- larımız için bir nimet olacaktır! Hangi noktadan bakılırsa bakılsın vaziyet vapurcuların aleyhinedir. Gümrüğün alacak işi ne safhada Vapur | Uğramayan Limanlarımız var Borçlar Tahsil Edilecektir Davaya bugün bakı- lacak, gümrüğe de bir itiraz lâyihası verildi.. 340 senesinden evvel Türkler tarafından satın alınan vaptrlar için talep edilen güm: |... Tük resminden do- (7 layı alâkadar va pür kumpanyaları nın açtıkları dava- lar, bugün 5 inci Hulcuk mahkeme Deniz Ticaret müdür- lüğü de aleyhte beyanı mütalea ediyor sinde rüyet edile- cektir. Vapurcular, güm rük idaresine iti razlarını havi bir dir. Gümrükte bu- veYri BEY na 10 gün zarfında usulen bir lâyi- ha ile mukabele edecektir. Vapurcu- lar lâyihalarında — şu iki esası ileri sürmektedirler: 2 şubat 340 tarihli bir kanun ile, Türk şirketlerinin ve Türklerin mübayaa edecekleri buharlı sefain Deniz ticaret müdürü Zeki B Tüccar gemilerinin hükümetçe salın alınarak Seyrisefain'le tevhit edilmesi ve Devlet inhisarına alınma sı cereyanı gittikçe kuvvetlenmekte dir. Ankara'dan da bildirildiğine gö re, henüz bir lâyiha halinde Heyeti li olmamakla bera sair kimseler ve vasıtalarla İstanbul Limanma ithal edilmiş ve onlardan şimdiki sahipleri tarafmdan İstan. (Devamı & net sahifede) (Devamı 6 ıncı sahifede) İçinden pek kolaylıkla çıkılamıyacak bir iş! Şeker meselesi işte böyle oldu; ihtikâr var mı, yok mu? Tüccar ne diyor? — Alıcı, satıcı, fabrika ne söylüyor? — Hakikat hangisi? Piyasada toz şekeri fiatlerının âni olarak yükselmesi, hattâ yalnız “| yükselmesi değil, aranılan toz şeke- rin bulunmaması bir nevi buhran tev lit ettiği malümdir. kışık bir vaziyete düşmüştür. Piyasada dabi rafine ve küp ne nden mebzul miktarda şeker varsa ve yiyecek fiatlarında bir yükselme oldu. Bu meyanda şeker fiatlarnda da bir yükselme istidadı baş göster- di. İstanbul şeker piyasasında âmil olan Alpullu şirketi, bunun önüne e tedbirleri derini aldı. $ BL ğ i fabrikasının elindeki toz şeker tüken miştir. Alâkadarların ifadesine göre Istanbulda 20 - 25 vagon, fabrikad& 70 - BO vağon toz şeker kalmığtır. (Devamı 6 ıncı sahifede) Halkevi için dün fırkada yapılan içsimadan bir köşe (Yazısı üçüncü sahifede)