17 Şubat 1932 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5

17 Şubat 1932 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ER Ş Ö G Ç .&*heage | Ni i | ; Tarihi Tefrika: 54 Sabatav Zevi Nakleden: R. N. Bir emirle Sabatay Gelibo- luda bir kaleye gönderildi Sadarazam Girit seferine gideceği için böyle bir tedbire İngiliz tacirler yahudilerden alacaklarını alamadılar. kü yahudiler dükkânlarmı ka- payıp malların: ellerinden çı. karmış bulunuyorlardı. Fakat alacaklarını almak için İngiliz tacirler meseleyi membamdan halletmeği daha muvafık bul. dular. Onun için (de Sabatay Zeviye müracaatla alacaklerı- »ı vermeleri için yahudilere lâ- zım gelen şeyleri söylemesini kendisinden istediler. Hapisa nede İngiliz tacirleri kabul eden Sabatay Zevi onların taleple- rinde ne kadar haklı oldukla. rak tamim ettirdiği beyanna- me ile alacaklı İngiliz tacirle- rinin un ödenmesilâ. zım geldiğini bildirdi. Bu beyannamede hülâsaten şöyle deniyordu: “İsrail oğullarının kurtuluş gününü bekliyen ve “Mesih,, in saltanatına intizar eden ey İsrail teselli, saadet ve selâ- met senin üzerine olsun!.. İ- şittiğime göre, sizlerin burada buluman bazı İngiliz tacirleri- ne borçlarınız varmış. Binaen- alyeh bence doğru olan hare. ket bu borçların tediye edilme sidir, Eğer benim bu vesaya- mı dinlemezseniz ben de si saadetimize ve iştirak hakkından mahrum bı. rakırım.,, Bunun üzerine (o borçlular borçlarını vermişler kimse “Me sih,, in emrine muhalefet etme Mazmafih bir adamın, hem de mahpus bir adamın bulun- duğu yerden cemaate hitap ederek İstediğini yaptırmış ol- ması nazarı dikkati az celbet. medi, Sabatay Zevi denilen bu adam faydalı mı idi muzur bir adam mr olacaktı?.. Belki öyle belki öyle... Sadrazam Köprülü Ahmet Paşa bu vaziyet (o karşısında yarım tedbir almaktan kendini kurtaramadı. Verdiği bir emir le Sabatay Zeviyi Geliboluda bir kaleye gönderdi. Sadrazamın bu tedbire mü. racaatında âmil olan şey, Saba tay böyle bir yere sevkedilirse, daha iyi takyit altında bulun durulmuş olacak ve kendisini ziyarete gelenlerin mesafenin uzaklığı hasebile İstanbulda. kinden her halde az olacağı dü. şüncesiydi. açılan Girit sefe- rine gitmek üzere hazı İı için gayri muayyen bir man zarfında İstanbuldan gay bubet edeceğini düşünüyordu. Kendi gaybubeti esnasında ise şehrin yahudileri arasmda bir hâdise çıkması ihtimallerini kal durmak istiyordu. Bu meseleyi esasmdan hal. letmek için belki de diğer bir Şare vardı ki bunu teklif eden- ler gene yahudiler oldu. Mü- hir bir para toplayarak Saba. eden kurtarmak ça resi,, Fakat bunu Sabatay ka- bul etmemiştir. Kendisini kur tarmak için velev ki pek az bir paranın bile ( sârfedilmesini “Mesih,, reddediyordu!., — Birkaç gün zarfında, de- di, pek büyük mucizelere şa- hit olacaksınız, bekleyiniz. Bu nasıl olacaktı?. Maama- fih “Mesih,, Geliboludaki men fasa sürüld ının on dördündeki Beni İsra ilin Mısırdan çıkışının yıl dö nümünü tes'it eden yabudi bay ramının arifesinde! Maamafih sadrazam, Saba- tay Zeviyi İstanbuldan uzak- laştırmanın büyük bir faydası olmadığını — görmedi de Çünkü “Mesih,, i ziyaret için koşan taraftarları onu gidi Geliboludaki kalede de görmek ten çekinmemiş, yorulmamışlar dır. “Mesih,, ile ona iman e- Gün: | saltanatımıza | . Yoksa! Hem de nisan | hip lüzum göstermişti tay Zevi taraftarları kendilerin de daha büyük bir kuvvet bu- İluyorlar, bütün manisları aşi İrak onu görmeğe gidiyorlardı. “Mesih, in böyle | mahpus | kalması hiç bir zaman o onun mağlübiyeti diye telâkki edilmi yor, ona inananlar bunun yeni bir imtihan olduğunu takviye ediyorlardı. O zamana kadar görülmemiş bir kalabalık Geli boluya akm ediyor, (o Sabatay İZeviyi görmek için ber gün ya ip geliyor- hudi kafileleri g du. Bu kalabalığın toplanmasın dan Gelibolu ahalisi de az mem nun değildi. Çünkü evlerini ge- len ziyaretçilere kiralıyorlar, alış veriş ederek kazanı- yorlardı. Daha ilerisine gidile rek denebilir ki, “Mesib,, i zi- yaret için koşanlar yalrız İstan bul ve Türkiye yahudilerinden ibaret değildi. Ozmanlı impara torluğunun hudutları haricin- deki memleketlerde de Sabatay Zevi büyük bir şöhret kazanmış tr. Onun için uzak yerlerden yolcular gelmeğe başladı. Ve. nedikten, İtalyaden, Hamburg ve Amsterdam gibi yahudi mer kezlerinden gemilerle | gelen ziyaretçilerin sayısı mslüm de- ğildi. Bu suretle (o Geliboluya para yağıyordu. Sabatay Zevi ye takdim edilmek üzere pek hediyeler getiriliyor- , in mahpus bulun içerisi en pahalı ha- klarla süslü bir saray manzara sı almıştı. Sanki Sabatay Ze. vi bu sarayın yegâne hi da rı ve mahbus “Mesih” in mu- bafazasına memur olanlarda bu hükümdarın muhteşem bir maiyet alayı olmuştu!.. Bu yahudiliğin kurtuluş gü- Dünü tepşir eden ve taraftarla- rınca fevkalâde bir hüviyet & hibi itikat edilen bir | adamim | kazandığı manevi | iktidar ve | kuvvetten başka bir şey değil. İdi. Bu adam hapsedilmiş, fa- | jKat ona imanı olanlar tara-| fından bir kat daha aranmıştı. | Bu bir hükümdar mıydı?, Her halde cismani O kuvveti olma- yan, fakat buna mukabil kendi taraftarlarınm azami fedakârlı- “Mesih,, maddi iktidara istinat etmiyordu. O- nun dayandığı kuvvet, kendi taraftarlarmın iman ve merbu- tiyetinden başka bir şey deği! di. Bu itikat ve imanı besliyer ler için Sabatay Zevinin böyle mahpus bulunmasının mukad- der ve mev'ut olan mes'ut meti ce üzerinde hiç bir maküs tesi ri olmıyacaktı. o Yahudiliğin kurtuluş günü (geleceği için MILLIYET | Şekerin | Yükselmesi (Başı V inci sahitede) dirler, Alpullu şeker fabrikası ise, vazi-| / | yetle çok yakından alâkadar olmak. | ta ve piyasaya seker temini içini İ cap eden her tetbiri almaktadır. Dün Uşşak şeker fabrikası mü er şirke | dürü Ren tini iyaret ne- İ tücesinde şeker tedariki için “Uşşak fabrikasmın yardımı temin edileniş- ir, Ortada bulunan hakikat şeker inin sür'atle ve mütemadiyen yükselmekte olmasıdır. Bu hususta, bakiki melüminte a. labilmek için dün Trakya şeker fab- rikaları umumi müdürü Hayri Beye müracaat ettik. Hayri Bey diyor ki: — Vasiyet şudur: Kontenjan tat- bikatına başlandığı 16 teşrinissnide memleketin her tarafında ve bilhaz. &a dahilde fintler yükselmeğe başla. | mış ve bir ihtikâr kapısı açılmıştı. Fakat, Alpullu şeker fabrikası geçen | seneki kampanyasını benüz bitirmi olduğu cihetle depolarında küllüy: miktarda şeker bulunması ve kon. tenjanın intişarımdan evvel en inte hiç bir zam yapmaması ini haddi > saban ndrmişi. Bir kaç gün evveline gelinceye ka- dar, bu fint devam ede geldi. Fakat, alâkadarların, her | türlü ibtimalâı derpiş ederek, istihlölüt ıniktarından faz'n şeker almaları harcının olan toz şeker wiktarmı tür ketti ve Alpullu şeker fabrikasının İstanbul depolarmda ancak 20 — 25 vagon kadar bu cins şeker kalmış ol- du ki, bu miktar şeker şirketinin de- vairi hükümet ve müeasesata bağlan dağı miktara bile tekabül etmemekte dür. Diğer taraftan fabrika deposunda ahkonulan şeker Trakya aşi kampanyaya kadar olan iliiyacına | ancak tekabül edecektir. ol Normal şekerimizin satışları bir | kaç gün evveline kadar devam etti. | İ Halbuki şu bir kaç gün içinde mor- mal şeker fintleri 40 » 42 kuruşa ka- dar yükseldi. Si olenadıleça, fint olur mu? Mal vardır. Yalmız Alpulludan 34 - 35 kuruşa alırım şekerler | 40 - 42 ye hdr tadır. Diğer sare iyasnda ihtiynen kâfi miktarda şekeri ve dabi rafine şekerler mev- #ttur, Bu cins şekerlerin — fatinin yükseknemesine sebep ise henüz mun depolarında bu cinsten hayli şeker bulunmasıdır. Bugünkü şeker meselesi Alpalla toz şekerinin bitmesi dolayısile ik 'das edilmiş, bir toz Pi ihtikârım. irketimiz piyasaya kâfi wiktar. > Şirk “ker rzedebilmek İşim Ur şak şeker fabrikasının. meevemetini Mk niş ve bugün mezkür fabrika müdürü umumisi Remzi Beyle ma- kalınarak Uşşak şekerinin pey- tabık İz İstanbula celbi ile fazla te- İZE oni olunan: temin olun. muştur. İ aktan İstanbula şeker naklin, | imdi nakliye, sigorta, avarya | gibi husuzat temin edilerek. Uşşak! Şekerinin Bati sif İstanbul 40 kuruş | lamak tesbit edilmiştir. Fakat Uş- şaktan şeker gelmesi nihayet om gü- ne mülevaklıf olduğundan şirketi. miz şekercilere bir | sübület olarak kendi deposundan 13 vagonun Uş- saktan gelecek şekerle tebdili ka. bul ve tüccara tebliğ edilmiştir, Şirketin bu hizmeti munhasran piyasaya toz şeker arzedebilmekten “Mesih, te çok geçmeden kur tulacak , yahudiliği bizzat kur taracaktı. Bu imen gün geçtikçe, kav. vet buldu. Gün geçtikçe Saba. tay taraftarları artti. peak bütün — bunların fili neticesi ne olacaktı?.. Sabatay Zevi macerası nasıl nihayet kt1?., ledi, in Geliboluya nak linden ve orada pri muhteşem bir hükümdar ü irmeğe başlamasından sonra gelen haftalar ve, alar) İbu macerayı da artık son saf- halarına doğru sürükleyip &ö- türecekti. “Mesih,, bizzat cis- mani bir kuvvet ve iktidara s& ip olmayan ve taraftarlarınca bir e — bir iyet değil miydi?.. Bu gay gehlezani hükümdarı. böyle mahpus bulundurulabilen cis. mani bir kuvvet vardı.. “Me. ih,, in gayri cismani kuvveti den i cismani kuvvet İsonra daha ciddi bir safhaya lerek | girecek demekti. “Mesih,, ta. İ raftarlarının beklediği gibi bu İmaceradan gelibiyetle mi çıka İ cakti, yoksa mağlüp mu olacak tr? Bunu artık yakın o vekayi halledecektir. (Devamı var ibaret bir tavassut ve delâlettir, Lokumcular da şirketimize müra east etmişlerdir. Kendilerine bir ay zarfında aynen iade şartile bugünkü ihtiyaçlarına kifayet edecek miktar. da şeker vermeğe muvafakat etmiş bulunuyoruz. ——ee—— İdman ittifakı temyiz heyeti ANKARA, 16 (Telefon) — İdman ittifakları cemiyeti tem yiz heyeti azalığna Muş meb”. usu Hasan Reşit, Milli Müda, faa hukuk müşavirlerinden Kâ- mil Bevler intihap edilmişler. dir. —— AMBA | Birinci sahifeden geçen yazılar EEE AREL SAZ, o MN 7 la lk Kİ & ZEN GORA YANE (ONE, 17 / Tevfik Rüştü B. Cenevrede noktai| Vapurcuların nazarımızı nasıl teşrih etti? (Başr 1 inci sahifede) e ile konüşularr arasında öy- j7 > sne münasebetler temin © di mi. hu i mütemadiyen artan sa- ardeşlik hisleri sayesinde bu man ile siyasi ebem- akkak azalacaktır. Memleketim efkârr umumiyesi ta rafından tekzip edilmekten hiç korkmıyerak ilân edebilirim &i Mustafa Kema) Türkiyesi her han- gi bir komşusu ile hakiki ve tam bir mü. Jetlerle üşterek | hudutlarına sırf İ deri bir mahiyet vermeğe hazir dır, Noktui nazarımız Tevfik Rüştü Bey bundan sonra Türkiyenin geçen sene harp bütçesi nin üçte birini tenzil ettiğini söyü- yerek Yunanistan ve Rasya ile okte- dilen bahri inunhedeleri hatırlattı. Terki teslihatta Türkiyenin noktaj nazarı askeri kuvvetlerin müsavatı ğunu ileri sürerek, hiç bir tarih ve müstakbel ne- siller karşısında bu derece ağır, ma i ve siyasi bir mes'uliyet yüklen- beynelmilel ihtilifların silâh kuvvetile halledilmesi usulüne | mağ verilmesi lâzım (geldiğini, nu gelmiyen mütemadi bir (gayret ye masraf istediğini, ve buna bir mi- hayet vermenin yegâne (çaresi tam bir terki teslihat olduğunu, ve bir millete tahmil edilen müdafaa kuv- vetlerinin indirilmesi için en Ermin vasıta diğer devletlerin de kuvvetle- rini tenzil etmelerinden ibaret bu- lunduğunu ve hulâsa terki teslihatın tek çaresi bütün devletler kuvvetleri nin müsavi hadde ircas olduğunu ilâh kuvvetlerinin müsa- — ifakların. 0 ve mânası kalmıyacağını ilâve eti “ Benim fikrimce cevaz verile- bilecek yeğâne ittifak bütün mil- etlerin harp aleyhine ittifakıdır.” Fransiz projesi , Tevfik Rüştü Bey, Fransız pro- Jesine geçerken bunu tetkika henüz yakit bulamadığını, fakat bu projede Sile Br beşi e şi sinin şlan, liğini, çün- kü silâhlar ve ordular beynelmilel olunca milli ordular kalmıyacağını lacağını ve fakat bu değilze bu hu- susta M. Litvinofun muhik tenkitle rine iştirak ettiğizü anlattı. Müşterek bir nokta Tevfik Rüştü Bey, konferans na. bir kısım taarruz ve te- cavüs silâhlarınrı ilga ve tahdidi beşeriyet için iyi bir şeydir. Bu- unla beraber bu teklifler sadece harbin insanlleştirilmesinden | iha, fakat harbın önünü almağa ve terki lihata kâfi deği Hilâliahmer, $: şekküllerin uzun limer gibi te zamandan beri başlamış oldukları insaniyet eser- lerinin sadece tekâmül | ve inkişe fından ibarettir. Halbuki, müsaz. denizle söyleyeyim: konferans bu sahada daha fazla işler görmelidir.” Tevfik Rüştü devletlere tahmil edilen lerden mürek. kep ahzı asker asulümün bu milletle. re çok masraflara mal olduğunu ve bu iktisadi buhran devrinde her dev- İstin kendi iktısadi geraiti ve en mü. sait hizmeti askeriye şeklini intihap ta behemehal serbest bırakılmasını söyledi, Akim kalan konferanslar ü Bey, şimdiye ka ilel kon akamete hatta ekseriya alısi ne- vermesinin $ebep ve âmilleri. ni tahlil ederek başlıca âmillerin bu konferanslarda müzakerç edilen mevzu ve meselelerin ifratma gidil- mesi olduğunu söyliyerek dedi ki; * İştirak edecek” devledere mü- savi menfaatler temin etmiyen her beynelmilel konferans bizzarur: a- kamete mahkâmdur.” Tevfik Rüştü Bey, nutkunu şu sözlerle bitirdi: “ Çok uzun ve büyük tarihi es masında en büyük zaferleri görmüş, bir çok acı feliketlere uğramış olan bir milletin hissiyatına vakıf ol- mak faydasız görülmezse, şunu söy lemek isterim ki: Türk milletinin en şiddetli arsusu yer yüzündeki bütün milletleri sulh içinde kardeş- Güreş müsabekosı İSTANBUL, İstanbul güreş ; 19-2.932 cuma günü C. H. F. Beyoğlu kaza merkezindeki mıntaka İdman salonunda mat bu program mucibince tecrübe. li güreşçiler arasında bir müsa baka yapılacaktır. e Müsabaka tam saat 14 tedir. Müsabıkların tartılmak için 13 buçukta salon da isbatı vücut etmeleri lüzu- 16 (A.A) — çe geçinir görmektir. a. öy ve kışlar bütün sıralarda Vİ ei tü Bey, yerine oturuncaya de- ya eti Biyek a hbaslr ba meyanda M. Litvinof, M. Politis, Nadolni, M. Tardicu, M. Sato ve İ- talyan Bulgar, Romen ve şimal hükü metleri murahhasları Tevfik Rüştü Beyin yanma gelerek kendisini raretle tebrik ettiler. Macar Başmu- rahhası ihtiyar kont Apponyi yerin. den kalkıp gelerek Tevfik Rüştü Be- yi heyecanla tebrik etti, Natkun tesiratı CENEVRE, 16 A.A, — Anadolu Ajansının bususi muhabiri bildiri- F vat esas; dahilinde bu dev | nın milletlerden 20-| Hericiye Vekilimiz Tevfik Rüştü Beyin terki teslihat konferansında dün irat ettiği nutuk konferans ma- | hafilinde çok takdir & edilmektedir. Bu nutuk sayılı ve kıymetli nutuk. lardan biri addediliyor ve çok mü- sait şekilde tefsir olunuyor. Dün ak- şamki Journal de ( Geneve gazetesi Vekilimizin nutkundan bahsederken diyor ki: “ Tevfik Rüştü | tahakkuk etmiş olan Bey, faal bir sulh ve terki teslikat politikasınm ge- rek Türkiyeye ve gerek kendi şali- | sana verdiği otorite ile konuştu. Bu | fiiyat Türkiyenin Yunanistan, İ- ran ve daha diğer memleketlerle akt mushedelerdir. Türkiye #ii- 18 bir müsavat esasına müstenit cez iliyat ile i- | rf bir terki toslihat istiyor ve kon #erans salonunda tıpkı cihan hari- tasında olduğu gibi İtalya ile Rus- ya aresınde ahzr merki ediyor” İ M. Litvinof'un nutku İ Sovyet şurâları Hariciye komize- ri M. Litvinof'un terki teslihat kon İcransında izah ettiği Rus metni şehrimize gelmiştir. M. Litvinof bu natlkunda ezcümle tezinin harbi, sözle değil, Gil ile mahlcüm etmiştir. — On sene evvel Cenevre konferansında da kül li ve umumi terki teslikatı teklif et- işti, Teslihatın tahdidi de harbe mâni olamaz, Bizim moktni nazarmınz şu- konferansı gayesine yaklaştıramaya cağı fikrindedir. Beynelmilel ordu da bir şey ifnde cimez, M. Lüvinof bundan sonra temsil ettiği memleketin diğer memleketler le beraber sür'atle silâhlarnı berak. mağa hazır olduğunu söylemiş ve nutkunun nihayetinde Sovyetleri sulhten başka bir şey istemedikleri, ö bin teyit etmiştir. An- enk sosyalizm prensiplerinin tema. men galebesidir ki, sulhün ulvi te minatı olacaktır. Yeni teklifler CENEVRE, 16 A.A. — Tahdidi teslihat leransında Argantin mümessili ihzari komisyonun proje- sini müzakereye esas olarak kabul etmiştir, Bu mümessil yiyecek taddeleri- nin harp kaçağı sayılan eşya srasm dan çıkarılmasını temenni etmiştir. İran murahhası Fransa'nın müs- ee tekliflerini bvvetle terviç etmiş Isviçre namına M. Motta hiç bir murahhas heyetin kat'i bir ret ve im. kânsızlık cevabı vermemiş olduğunu söyledikten sonra M. Tardicu'nün kilât edilmez bir meziyet M. Motta İtalyan tekliflerinin ve daha bircok heyetler tara fından ileri sürülmüş olan noktai na Evangelos Nomikos vapuru kurtarıldı İSTANBUL, 16 (A.A.) — | Karadeniz boğazı methaline ya kın İğneada mevkiinde kazaya uğrayan Yunan bandralı Evan. golos Nomikos vapuru, Türk gemi kurtarma şirketinin Sezar tehlisiyesi tarafmdan dün ak. şam suları tahliye edilmek ve rahneleri kapatılmak © suretile kurtarılmış ve yedekte çekile- rek bu sabah erkenden Büyük- dere limanına getirilmiştir. İdare heyeti intihabı İstanbul kabzımallar esnafı yili pazar günü saat Jİ pi kadar Meyvahoşta büyük ardi. ye hanındaki cemiyet merkezin de yapılacaktır. e — Mısır tahvilleri KAHİRE, 16 A.A. — Yüzde 3 faiz ve ikramiyeli Mis Kredi Fon. siye tahvillerinin dünkü çekilişinde; 1886 scnesi tahvillerinden 128,634 1903 senesi tahvillerinden 683,790 1911 senesi tahvillerinden 344,753 Numaralar 50,000 şer Frank ilrami- Gümrük borcu (Başı 1 inci sahifede) senesi hulül ettiği zaman devlet, ye- ni takvimi çoktan kabul etmiş oldu- ğu için gümrük idaresi iki sene ara. sındaki farkı tetkik ettirmiş ve mu- afiyet müddetinin hulül ettiğini gö- rünce o sırada Yelkenci | zadelerin satın aldığı Erzurum © vapurunun gümrük bedelini sahiplerinden iste- miştir, 6-930 tarihli kanun şudur: kanunun birinci maddesinde nesi nihayetine kadar temdit — edil. miştir.” Her iki kanun da gösterir ki muafiyetten istifade eden ancak 340 senesinden sonra milli bayrak altıma alman © buharlı sefinelerdir. Bu tarihten evvel satın alınan yaptır lardan gümrük rermi alınması kadar tabii bir hak olamaz, Bu vaziyet karşısında hatıra şöy- le bir sual gelebili — Pek alâ ama nasıl oluyor da 340 tarihi üzerinden bu kadar sene geçtiği halde bu para tahsil edile memiş? Mademki bu tahakkuk ot İ ate Li beğ Şiniişe hela Bi Bu itiraz olsn olsa o tarihte İş- İ tanbul gümrük idaresinin başında bulunan zevata tevcih edilebilir. Rivayet edildiğine lin nedes İleri geldiği, gümrük ida. resi müfettişleri tarafından resmen tahkik edilmektedir. 340 tarihinden evvel sata alman m gümrük © resminin eski gümrük kanununa tevfikan ton ba- sına 74 kuraştan hesap edilmesi i- €ap ettiğine dair ileri sürülen temen binin de is'afına kanunun sarahati- nin mâni olduğu beyan edilmekte. dir. Zira eski gümrük kanununun yeni kanunla tadile uğramayan 36 ıncı maddesi hükmüne tevfikan ev- welce herhangi bir surette tahsil ©- tahsiline tevessül edildiği tarihte imer'i olan gümrük kanunundaki ta- rife üzerinden alınması icap etmek- tedir, Binaenaleyh, vapurcular yeni kanun hülmüne göre ton başma (4) lira gümrük resmini mutlâka ödeme- devlet inhisarı şeklinde idare edil mesi etrafında vaki olan teklif, luv. vetli taraftarlar kazanmaktadır. Li- man şirketi müdürü Hamdi Bey de ayni mütalendadır. Hamdi Bey diyor kiz — Türk sularında seyrüsefer işle- rinin tanzimi ve Türk vapurculuğu- nun takviye ve ıslahı için bence de bu işi devletleştirmekten başka ça- ve yoktur. Ancak Vapureuların koy. dukları sermaye nazarı dikkate alma rak mağduriyetlerine meydan ver. memek şartile büyük bir seyrisefain idaresinin teşkili çok muvafık olur. Bu işin iki safhası vardır. Ya serbes rekabet sahasını olduğu gibi açık bı. rakmak, Yahut ta, vaparcuların kendi ara- larında birleşerek bir şirket vücude celbetmiş | getirmelerini temin etmek. İ Vaziyeti velah için ikinci çareye İ göktan beri başvuran vapurcular bu işte muvaffak olamadılar. Muvaffak olsalardı, bu, hem halk, hem de de- niz ticareti için tabii zararlı olacaktı. Çünkü fili bir inhisar yapmış ol. yükselteceklerdi. Bunun yerine bir devlet inhisarı ikame etmek her hal- de ferdi teşekküllerin yapacağı in. hisardan çok hayırlıdır. Ancak şurasmı da kaydedeyim: Devlet inhisarı, yalnız posta hatları, için olmalı, yük taşıyan vapurlarla muayyen bir tondan aşağı olan kü- çük sefain bu inhirardan hariç tutul malıdır, Sokakta haydutluk Halil İbrahim Efendi ismin. geçerken Hüseyin, Cin ve Akif isim lerinde işi önüne çıkarak Halil İbrakin Efendinin karısı nı zorla yanından alıp götür. mek istemişlerdir. yetişerek üçünü de ya- kalamıştır. Bunlar merkezde memurlara da hücüm ve haka- raklarile beraber adliyeye veri! nei maliyesi nihayetine kadar güm- rük resminden muaftır.” 1345 mali |da Samsun apartımanı altında “20 şubat 340 tarih ve 418 No hs mez- kür muafiyet müddeti 1935 mali se- Poliste Bir adam Hava gazından Boğulup öldü Beyoğlunda Geceli sokağın. üç numaralı terzi dükkünmda ve a evvelki akşam yatmıştır. Dün sabahleyin do. kuzda komşusu kolacı İstavri Efendi bu dükkânm, açılmadığı nı görünce, kapıyı vurup ses- lenmiş ve cevap almayınca poli se haber vermiştir. Bundan son «mis | ra kapı açılmış ve içeriden dışa dermişler e neticede muafiyet taleplerini ka- | 7” e bul ettirmeğe ik olmuşlardır. Zi koküsu yayılmıştır. Alinin de Muafiyet müddetinin temdidine dair | yatakta baygın bir halde yattığı ikinci 1699 No. lı ve 17-| görü rıya doğru müthiş bir havaga- . Ali biraz sonra ölmüştür. Terzi Andra da bir kaç gün evvel dükkânda ufak bir baygınlık geçirmiştir. Hahcıoğlu cinayeti Halıcroğlunda Kumbaracı caddesinde harap bir dükkânda bulunan cesedin hüviyeti kat'i olarak tesbit edilmiş ve Şirketi Hayriye demirci ustalarından Abdullah Efendiye ait olduğu anlaşılmıştır. 49 yaşlarında bu- lunan Abdullah Efendinin bay- ram ziyaretine gelenler tarafın. dan parasına tamaan öldürüldü gü zannedilmektedir. Tahkika- ta devam edilmekte, katiller a- ranmaktadır. Yakalandı Bayramdan evvel Divanyo- Tundaki tçi mağazlısından 408 sant aşıran hırsız şebekesi. nin elebaşılarından Nafi yakayı İ ele vermitsir, Gözü kanlı bir zorba Topkapıda oturan Nuri i minde biri Mürüvvet Hanım is minde bir kadınım evine gide rek zorla içeriye girmiştir. Nu- ri, Mürüvvet Hanıma sataşmak istemiş, kadm yüz vermeyince belinden koca bir saldırma çıka rarak kadıncağızı ağır surette yaralamıştır, Bu sırada Mürüv vet Hanımın iki buçuk yaşında ki kızı Ayten korkusundan ağ- lamağa başlamış, Nuri bu yav. rucağı da başından saldırma ile yaralayıp kaçmıştır. Mürüvvet Hanımla kızı Ayten hastahane ye götürülmüşlerdir. Zabıta ta- tar Nuriyi aramaktadır. Karlar üstünde metruk bir çocuk Fenerde sokakta karlar üze. rinde bir aylık bir erkek çocuk bulunmuştur. Çocuğun üzerin- de çıkan bir kâğıtta müslüman olduğu . Çocuğu kimin bıraktığı tahkik ediliyor. Falih Rıfkı Beyin eserleri 1 — Denizaşırı Cenubi Amerikayı arılatan ye- | fikir kıymetleri vardır. Veni ya: xt ile herkesin hem dezzet, hem Hepsi Muallim Halit kütüpba” Hesinde bulunur,

Bu sayıdan diğer sayfalar: