6 ncı sene, No. 2103 NUSHASI 5 KURUSTIR Müşterek ideal | ihtikâr yapanlar şiddetli bir surette cezalandırılacaklardır Eşyanın cari fiatlarına zam yapanler bir aydan bir seneye kadar hafif ve 10 bin liraya kadar ağır para cezasile cezalandırılırlar Müşterek vazife hissi Muayyen bir idealin etrafın- ne kadar kuvvet toplanırsa Mmuvaffakıyet ümidi okadar kuv Vetli olur. Müşterek ideallerin tahakkukunda, resmi ve gayrı- resmi bütün vatandaşların müş terek vazife hissi birinci dere- cede âmildir, Memlekette ka- Şakçılık aleyhinde bir mücade- açmak zarureti öteden beri hissedilmiş ve hükümetçe bazı tedbirlerin almması düşünül. müştü. Ancak O idhalâtimizi tahdit, iktrsadi müvazenemizi tevzin, bütçemizin her gün aza- lan varidatını tezyit için yeni tedbirler almak ve yeni mü İefiyetlere katlanmak mec yetinde olduğumuz şu günler. de kaçakçılık mücadelesine da- ha hususi bir ehemmiyet ver- mek lüzumu kendini gösterdi. Şimdi bu mücadelede muvaf- fak olmak için hükümet ve mec İs esaslı ve şiddetli tedbirler almak, idari ve kanuni kararlar vermek yolundadır. Bu tedbir ve kararların müsbet neticeleri. hi en yakın bir zamanda alaca- Zımıza şüphe yoktur. Fakat bu büyük, küçük her âmirve memurun ve hattâ her vatanda şın bu işte milli ve ahlâki vazi- feleri olduğunu da unutmamak lâzımdır. Vatandarlır a müşte rek ideal ve-muşiü.x. vazife hissi hâkim olunca memleketin umumi menfaatı her şeyden ev vel gelir, şahsi mes'uliyetler i- kinci derecede kalır, Eğer hayattaki bütün ahval ve ihtimaller daha evvel kesti- rilerek her âmirin, her memu- run vazife vasalâhiyetlerini bü- tün tafsilâtile tesbit etmek mümkün olsaydı çok iyi olur- du. Ne çare ki tatbikatta böyle bir mucize ya a imkân yoktur. Bu imkânsızlık, bazı memurların yalnız kanun mad- delerinin metinleri dahilinde kalmalarına sebep oluyor, ka- nun maddelerini, umumi ve müşterek vazifenin yapılı lehinde tefsire mâni teşkil yor. Son seyahatimde de öyle âmir ve memurlar gördüm ki, devlet hazinesine ve memleke- te r veren yolsuzlukları bil. dikleri ve hattâ gördükleri hal de, bunlarla alâkadar olmayı kendi salâhiyet ve vazifeleri ha ricirde olduğunu tevehhüm e- derek lâkayıt kalsışlardır. Her halde bu tarzı hareketin kanu- ni, milli ve ahlâki vazife nok- tai nazarından izah ve müdafa- ası pek güçtür. İlâve etmeli. yim ki, kanun maddelerinin ru- Mumlu hocanın başka |£ hunda bu âmir ve memurların mevzuu bahis işlerle alâkadar olmalarını icap ettiren ahkâm ve mânalar da mevcuttur. Ni- hayet hayatta yüksek bir çok hlâki ve içtimai kaideler var anlar kanunların hiç bir tazyik ve icbarı olmadığı halde bunlara hürmet ederler. Cümhuriyet kanunları bazı makam ve memuriyetlere istik- tiklâl var, idarede istiklâl var, teftişte istiklâl var, bazı mıntakaların inzibati noktadan istiklâli var. phe yok ki bu müesseselere tiklâl vermekte esaslı bir se- bep ve hikmet vardır. Ancak bunun hududunu iyi bilmek ve işi lim vardır, diye bir valinin dım ve müzaheretinden mi tağni kalamaz. Takip ettikleri bir eşkıya çetesini: rüm sahiplerinin başka bir lâyet hududuna geçtiğini öğre- nen bir vali veya kumandan; ta kip vazifelerinin bittiğine bük- arilinde telâkki et meyerek en az alâkadar ma- kamlara bildirmesi ve neticesi- ni takip etmesi lâzımdır, Gene kaçakçılık mevzuuna dönüyorum: Alınacak tedbirler sayesinde pek az bir zaman için de hazine lehine mühim bir fark görüleceği muhakkaktır. Fikrimce bu farkı yapacak şey yalnız kanuni ve idari tedbirler değildir. Merkezde, hudutla; da, vilâyetlerde bütün makam- ların bütün âmir ve memur rı bundan böyle gösterecekli hususi alâka, hassasiyet ve fik- iptir ki, kaçakçılık aley- hindeki mücadeleyi muvaffakı- yetle tetviç edecektir. Yerin- den yazdığım bir kaç mektupta da işaret ettiğim gibi, fenalığın mamasından: değil, kaçakçılığa mâni olmak için merkezde, lâyetlerde ve hudutlardaki tün alâkadarların ciddi bir has- sasiyet (o göstermemelerinden, kendilerine böyle bir vazife dü- şüp düşmediğinde tereddüt et- melerirden doğuyordu. Ne ka- dar geç kalınırsa kalınsın, yan- lış yolun neresinden dönülse kârdır! Sirt Meb'usu MAHMUT | Pa. nın hareketine dair Bağdat veya olma- usulleri de var! Yalnız ciger için değil, göz ve kulak için de rapor veriyormuş İstanbul 37 inci ilk mektepte ta- lebeyi muayene ve beyeti talimiyenin garip hareket ve hükümlerinden dün bahsetmiştik. Bu meselenin tahkikatma müdürlüğü ehemmiyetle devam et- mektedir. Bu husus için müfettişler ilinde tetkikat yapmaktadır. Mezkür ilk mektebin başmual- Timi Kemal B. ve alâkadar muallim ler ayrıca Maarif müdürlüğüne cel- bedilerek kendilerinden izahat alına- caktır. Yaptığımız : tabkilenta nazaran mektepte bu suretle hasta oldukları kendilerine tebliğ edilen adedi 60 a baliğ olmuştur. Mektep idaresi göz ve ulak has işitilip işitilmemesi imiş. ”“lstanbut 37 inci ik mektep baş | malliminin yalnız. ciğer değil, ku-| lak ve göz hastalıklarında da mute.) basıya olduğu anlaşılıyor. Çünlü şapirografla basılan mat- bu raporlarda (1) bu öç uzvun il mevcuttur. Ve çocuk hangi arısm- dan hasta ise o kelime birakılmakta ve diğer iki ismin “üzeri mürekkep. li kalemle silinmektedir. Başmunl. Kemal Bi verdiği parlar meh | tebin resmi mü de iyor reşmiyetini temin öde) lir, Bu tarihi tefrikamız : âsıl ma- cıraların başladığı devre dahil ANKARA, 17 (Telefonla) — Adliye encü- | meninde bazı tadilâtla kabul edilen ibtikârla mücadele lâyihası pazartesi günü heyeti umu- miyede müzekere edilecektir. aldığı şekli bildiriyorum: 22 Temmuz 1931 tarih ve kanuna müzeyyel kanun lâyihası ikinci mad- desi mucibince, hükümetin haiz olduğu salâ» hiyeti istismar ile eşyanın cari toptan veya pe | rakende fiatlerine zam yapanlar bir aydan bir | seneye kadar hafif ve on bin liraya kadar ağır | para cezası ile cezalandırılır, Lâyihanın son | nin talel Iktısat vekâletinin ticaret veya iktısat mü- dür veyahut müfettişlerinin ve bunların bulun madığı yerlerde en büyük mülkiye memurları- ile hazırlık tahkikatı yapılmaksızın cümhuriyet müddei umumileri bu gibi davaları 1873 numaralı Şu kadar ki tâkibe mecburdur. 3 — Beş yüz kuruştan yukarı alış verişlerde | alıcı isterse, satıcı fatura vermeğe Vermekten imtina edenlere beş liradan on lira ya kadar hafif para cezası hükmolunur, mecburdur. 4 — Bu davalar sulh mahkemeleri tarafın- para cezası yapılan zamda temin edilen kârm | dan diğer işlere tercihan ve müstacelen görü- lür, Duruşma hususunda ceza muhakemeleri beş mislinden aşağı olamaz. 2 — Bu suça ait davalar gerek resen ve g& rek ihtar ve şikâyet üzerine cümhuriyet müd- dei umumileri tarafından takip | Irak başvekili -| Dün gelmedi Dünkü nüsbamızda tayyare ile şehrimize geleceğini yazdığımız İrak Başvekili Nuri Paşa dün akşam geş vakte kadar gelmemiştir. Dün sö- bah polis müdürü Ali Rıza Bey ve Bakırköy kaymakamı Nuri paşa'yı istikbal için Yeşilköy tayyare istas- yonuna giderek bir müddet intizar- da bulunmuşlar ise de öğleden son- ra avdete mecbur olmuşlardır. Nuri Halep'ten de bir iş'ar vaki iştar, ... Dün Nuri Paşanın tayyaresinin kazaya uğradığı etrafında şehrimiz. de bazı şayinlar © deveran etmiştir. Bu hususta Arkara muhabirimizden Muhabirimiz. memleketimiz dahilinde bir tayyare kazası vuku bulmadığım. bildirmis. malümat talep ettik. Sabatay Zevi Sabatay Zevinin müritleri nefisler. ne zulüm tiyazeti yapıyorlar, olmuştur, 6 mcr sehifemizde İ muamelesi işlerini bik olunur. olunur, Mecliste wsulü kanununun 225 inci maddesi hükmü tat 5 — Kanun neşri tarihinden muteberdir. İlmek amimi ni hararetli münakaşalar oldu İnhisar bütçesinde munakale icrasına dair layiha müzakere edilirken.. Sırrı B. ir: tenkitlerine maliye vekili tarafından cevap verilmiştir ANKARA, 17 (Telefon) — Bugün Mecliste müskirat inhi- sar bütçesinde münakale icra na dair lâyiha müzakere edi ken muhtelif hatipler söz almış lardır, İlk sözü alan Sırrı Bey (Kocaeli) ezcümle demiştir ki: — Münakâle meselesi mev- izuu bahsolurken, söylemekli- ğim lâzım gelen bu ifadat asıl hedef ittihaz ettiğim meselenin mevzuu bahsolduğu dakikalar. da ifadesini daha münasip gör- düm. Fü'çelerin tanzi, Bütçe'erin tarzı tanzimi, senelerde şekli büsbütün dı yormuş. beri evvelden bildi kadar, betta bugüne kadar sü- | rüklenmektedir- sene ortasmda Hasan Reşit ve Süreyya B.ler Fasıldan fasıla münakale icrası arzu ettiği gibi intizama sokmuş olan dev 'et ve milletler de terketmişler dir. Bunun için bir çok mah- zurlar dermeyan edilmektedir. ain ittihaz ettiği bir tedbir Meclisçe tasvip edilmeyeceği mülâhazasma binaen ona mah- us olan mikdarı kabul edilece- Zi zannedilen diğer bir fa. esi suretile Meclise sevki urludur. Mütefekkir hülümetler Çok şayanı temönnidir ki bu ve | di bunun gibi diğer mahzurları gö İ ren mütefekkir hükümetler gi- bi, hükümetimiz de hâlâ devam etmekte bulunan bu şekli artık tatbikten kaldırsın. Meselenin | umumi şekli hakkındaki siya set budur. Şimdi şu şekilden is tifade ederek müskirat idaresi- nin heyeti celileye kabul'ettir- | mek istediği maddelere nazarı âlilerini celbederim. Pek az za | Maliye Vekili Abdülhalik ve Şeref (Edirte) B. ler man evvel müskirat idaresinin bütçesini kabul ettiğimiz za- man âlât ve edevat mübayaası inşaat ve saire için 450,000 lira konmuştur. Hâtırı âlinizde ol- sa gerektir ki bu müessesenin bütçesi müzakere olunurken in- $aat cihetine pek fazla ehem- miyet verildiğini, hattâ verece- ği semereye nazaran konan ka- pitalin pekbüyük olduğunu söy leyerek nazarı dikkatlerini cel- be çalışmıştım. 87 bin lira O vakit serdettiğim mülüha zatın ne kadar isabetli olduğu bugün teeyyüt ediyor. Şimdi istedikleri 87 bin lira İçin gös- terilen esbabı mucibeyi size sa- yeğ. Meselâ Tekirdağında şarap fabrikasının konyak çı. kalabilmesi için ayrıca bir bina ve istinat duvar ilâvesine mec- buriyet hâsıl olmuş. İstinad davart Müskirat fabrikası yapıldığı zaman krokisi bir mütehassıs tarafından düşünülmüş ise böy le bir netice elde edilmemeliy- li, İstinat duvarı olmayan fab- a olur mu? Ben diyorum ki, bu itiraz sadadında ileri sürdü ğüm sözlerin hepsi daha evvel- den düşünülmüş ve hepsi bilin mişti, Fakat bunların istilzam ettiği masrafm fazlalığı naza- (Devamı 6 ıncı sahifede) Sahip ve Başmuharriri Siirt Meb'usu MAHMUT Umumi Neşriyât ve Yazı Müdürü ETEM İZZET | Tasarruf haftasının bugün son günüdür Bu münasebetle bir geçit resmi yapılacaktır. Jüri heyeti vitrinler hakkında kararını verdi Darülfünun iktisat den İbrahim Fazıl B. esörlerin. sek mektepler talebesine (o hitaben İ sabah sa, | tasarruf ve yerli mallar o hakkında at 10,5 da hukuk fakültesi | konfe- İ rans salonunda Darülfünun ve bir konferanı vermiştir. Konferans- (Devamı 6-xücr sahifede) Ismarlama bir marş millet malı olamaz! Konservatuar : muali'mlerinden Cemal Reşit B. milli marş hak- kındaki noktai nazarını söylüyor Konservatuvar muallimlerir den piyanist Cemal Reşit Bey, milli marş hakkındaki noktai nazarımı dün bir muharririmize $u suretle izah etmiştir: — Milli ma yahut milli Hymne tekmil halk tarafından ezberlenebilecek bir kabiliyette olmalıdır. Meselâ, rastgele bir köylü, bir çoban, milli marşı, kolaylıkla teganni edebilmeli, güftesini okumalı, mânasını an lamalı ve milli marşa karşı sevgi ve hürmet beslemelidir. Böyle bir marş ta ancak hal kın kalbinden kopabilir. Bina- enaleyh milli Hymne'de ara- nan şey bunun (edebiyat veya musiki eseri olmasmdan ziya- de bir halk eseri kabiliyetini ha iz bulumuşudur. Şurası şayanı dikkattir ki, ek seriya milli marşların güfte ve bestelerini büyük musikişinas. (Devamı 6 mer sahifede) Cemal Reşit Bey H aylık ticaretimize m bir istatistik Jthalât 718,925,535 Lira Ihracat: 02, 164, 167 Ihrazat ofisi Türkiyenin 1931 se- vaziyeti- mesi 11 aylık umumi ticari ni tesbit etmiştir. Hazırladığı İsta (Devamı 6 ıncı sahifede)