9 Aralık 1931 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 3

9 Aralık 1931 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Nasıl Para Kazandınız? Dilberzade Şvket diyor? Bey ne ara kazanmak için Ingiliz Lordu- nun yaptığı brit çöpü ile dört cığara yakmalı! — Şevket Bey, zatı âliniz misiniz? Sultanhamamındaki Dilber Zade mağazasınm tâ nihayetin de mini mini bir yazı masası. Yanında, başı kasketli bir zat duruyor, Şevket Bey, ran | de ailesinin en yaşlısı, işte bu zattır. — Evet, diyor, bendeni- zim.. Bir şey mi istedinizdi? Kısaca anlatıyorum — Sizinle anket için görüş- Meğe geldim. Sevket Bey, elile derhal bir ret işareti yapıyor: -— Yok bir (münasebet... Biz esnaf adamız! Buraya ka- | dar zahmet etmişsiniz.. Fakat benim de öyle kolay kolay baştan savulmağa niye- tim yok. Dilimin döndüğü ka- dar izaha çalışıyorum: — Bunda nasıl bir mahzur görüyorsunuz?. Bugün, ticaret âleminde, tanınmış bir firmanız var. Su- alimizi her rast gelene sormu yoruz. Esasen.. Sözümü kesiyor: — Maksadınızı pek güzel anladım. Lâkin, beni (mazur görün! Gazetelere beyanatta bulunmuk âdetim değildir. — Aman efendim, sizden beyanat istemiyoruz ki. Bize İş hayatınızı kısaca hikâye & din e Dilberzade Şevket Bey, bir türlü razı olmıyor: — Hoşlanmam böyle şey. lerden. o Zenginde değilim. Size söyliyeceğim şeyler hiç en teresan olmıyacak.. Hemen cevap veriyorum: — Biz, enteresan olabilecek tarafını buluruz... Şevket Beyin, eski mukave Mmeti yavaş yavaş azalıyor, di- yor ki : — Yalnız bir şartla. — Buyrun., — Benden resim istemiye- ceksiniz. Mağazamızdan bab- setmiyeceksiniz. Şartlarını kabul ettiğimi söy leyince anlatıyor: — Selânikte Terakki mek- tebinden çıktım. Mektebin son sınıfını bitirmek kabil olma- muştı, Büyük biraderim, İstan buldaki mağazayı yeni açmış. Adam lözem... Çağırdılar. İs- tanbula © gelince de bir daha Selâniğe göndermediler. Ticaret hayatıma pek küçük | yaşta girdim. Fakat bu hayat bana yabancı değildi. Ailemiz hep bu âlemde yuvarlanmış kimseler olduğu için, işimi der hal benimsedim. Babadan ka- lanı muhafaza ve mevcuda ilâ ve için geceli gündüzlü çalış- tım. Eh.. Biraz da tali yardım et ti, Ara sma zuhur eden bü- yük buhranlardan o müteessir olmadık değil. Hattâ, birçok defalar, tehlikeli günler geçir dik. Fakat, sonunda yine ayak ta kalabildik. Hele bir tarih- te piyasayı pek (fena sarsan Kezzpçı oğlu vak'ası az kaldı topumuzu iflâsa sürüklüyordu. Kezzapçı oğlu, Marpuççularda büyük bir bangerdi. Kambiyo satm alır, tüccara kredi ile mal verirdi. Bir gün çarşıda bomba gibi | patlıyan bir haber duyuldu: — Kezzapçı oğlu iflâs et- mişi Diğerleri gibi bizim ticaret hanemiz de bu iflâstan çok mü teessir olmuştu. Fakat ihtiyat k ve tedbirli hareket etmek sa ği bu buhranı da atlatı tike. Sonra 310 tarihindeki zelzele de İstanbul ticaret hayatı için sayılı felâketlerden biri olmuş a, Hiç unutmam: 310 senesi | haziranm sekizinci gü galiba, öğle yahut ikindi eza- nr okunuyordu. Dehşetli bir gürültü koptu. o Kapalı çarşı, olduğu gibi çökmüş, Mahmut- I sırada acele fabrikadan çağır- gibi bir tek paşa tarafında yıkılmadık bina Tabii bütün tica- ri faaliyet derhal durdu. Kre diler kesildi. Tüccar, ne yapa cağını şaşırdı. Fakat, biz, bu badireden de yakayı sıyırabildik. Bu vak'ayı üç (sene sonra Yunan muharebesi, muharebe- yi de mütareke takip etti. Tisalya'dan dönen askere aba elbise, fanilâ ve saire tev- zi için her taraftan o ianeler toplaniyordu. İşte bu iş, bi- zim yüzümüzü güldürdü. Epey ce mal sattık. Para nasıl kazanılır? Diye soruyorsunuz. Para kazanmak İngiliz lordunun yaptığı nı yapmalı. Fıkra malümdur ya.. Hi vaktile gayet hasis bir İngili lordu varmış. Bir hayır mües sesesi namına iane toplandığı sırada, kendisine müracaat et mek kimsenin tırma gelme miş.. Nihayet, bir aralık: Ne olursa olsun demiş- ler, istiyenin bir yüzü, vermi- yenin iki yüzü... İngiliz lordunum iane topla mağa gelenlerden dört kişinin Cıgarasını bir tek kibritle tu- tuşturduğunu gören ianeciler biribirlerine bakmışlar... Halbuki biraz sonra hiç um madıkları halde İngiliz lordu, iane için yaptıkları müracanta karşı şu cevabı vermiş: — Bütün Londra zenginle MİLLİYET Vergiyi Kesmemişler (Başı 1 inci sahifede) tazminat, temettü ve saire gibi mukannen olmayan istihkaklar dan meriyet tarihinden sonra tediye edilenler bu tarihten ev vel tahakkuk etmiş olsalar da- hi vergiye tabidirler.,, Şu muvakkat maddeye naza ran, ikrmayie sahibinden buh- ran vergisini kesmek icap et- mektedir. Halbuki malmüdür- lüğü kesmeden vermiştir. Kanunun tatbikından evvel bir ka gün tediyatım tatili Bö; nun sarahat ve şumulünden kur tulmaktadır, Yalnız Fatih mal müdürlüğü kanunun kendileri- kânunuevvelde tebliğ e dildiğini söylemektedir, Kanun neşri tarihinden itibaren mute- ber olduğuna göre, bu mazeret te varit olamaz. Halbuki biz Eminönü malmü 'dürü Cemal Beyin de fikrini sor duk. Mumaileyh dedi ki: — Fatih malmüdürünün yap Kay- makam beye verdiği ikramiye, kanunun neşrinden daha evvel tahakkuk ettirilmiş bir para ol buhran vergisi kanu giye tabi değildir. Cenup vilâyetle- rimiz için umumi ıslahat (Başı 1 ipel sahifede) edemiyorlar. Esasen onlar da bu vaziyeti, hali tabii olarak te- lâkki etmekle ve kendileri için bir hak tasavvur etmemekte dirler. Köylerde tesettür, kasa- kada | balara nisbetle daha azdır. Köy Parayı bu İngiliz lordu kazananlar, sırasında bir kib- öpü ile dört cigara yakar lar, -Fakat sırası gelince bin- lerce lirayı gözden çıkarmakta tereddüt etmezler. Tanıdığım (müesseselerin yüzde sekseni parayı muhafa- za etmesini bilmedikleri ire tutunamamışlardır, Benim fikrime , tica ret âleminde bugün gördüğü- müz darlık, buhran değil, bir inkılâptı Dünya, normale doğru gidiyor. Ve piyasa, normale kavu- bee da kadar düşenler düşe- , idaresini bilenler tutuna- İşte bu böyledir, azizim.,, Dilberzade Şevket Beyi o dılar. Gitti ve bir deha gelme lerde, erkeklerden ziyade ka- dınlar çalışmaktadır. Zaten er- keklerin birkaç kadın alması, yalnız hissi ve cinsi mülâhaza- İardan değildir. Bunun bir se- bebi de iktisadi mülâhazalardır. Her fazla kadın, erkek için faz- la bir işçi demektir. Bu mevzu üzerinde başka bir gün uzun uzun tevakkuf edece- im, Şimdi akla şu geliyor: Hü kümet şimdiye kadar bu acıklı hallere nasıl seyirci kalabildi? Bunun cevabı basittir: Bu hal. lerin mes'ulleri, bugünkü rejim değildir. Memleketi ne gibi u- sul ve şerait altmda eski idare- den teslim aldığımız malâm- her şeyden sükün ve asayi- şi temin etmek istedi. Bunun i- çin yapılan fedakârlıklar az de- ğildir. Asayiş hedefi, bugün bir dereceye kadar istihsal edilmiş di. Tabii hikâyesi de bu kadar- la kaldı. M. Salâhaddin — — eee ——— İngilterede Gümrük himayesi Tedbirlerin sonraki neti- cesini bekliyorlar LONDRA, 8 A.A, — M. Gilmour' dün Avam Kamarasında, (o meyve, sepze ve çiçeklere ait ve bazı çiçek fasilelerile, yaş sebze, çiçek soğanı ve köklere yüzde yüze kadar güm- rük resmi konulmasma mezuniyet verilmesini ihtiva eden kanun proje- sini ikinci kiraatinde kabul edilmesi- ni teklif eylemiştir. M. Gilmour, teklif eylemiş olduğu usulü izah etmiş ve büyük Britanya nen bu fesileye sit istihenlâtile Gnl rar ihraç edilmek üzere İngiltereye idhal edilen bu kabil maddelerin ro- simden muaf tutulacaklarını — ilâve etmiştir. Messi fırkasına mensup muhalif meb'uslardan birisi, bu kanun proje- sinin redini talep eden bir teklif tev- di ederek mezkür kanun Degitsnin Britanya ziraatine faydası olduğu ka nântini izhar etmiş ve bu kanun pro- jesinin kabulü gıda üzerinde resim vaz'mın ilk merhalesi olacaktır, de- miştir. Dahiliye nazırının natku LONDRA, 8 A.A. — Liberal na- zarlar ye: dün akşam verilen bir ziyafete, Sir Herbert Samuel, kabinenin vazifeleri hakkındaki nut- kunu irat ettiği sırada şöyle demiş. imrük bimayesine ait tedbir- yalnız şimdiki | tesizlerini nazarı dikkate almamalıdır. Onların | irin Bilal, yanacak tesirleri | düşünmelidir. Ba iler, idhalâ: | trmızı durduracak, çek mba va | nayiimize, ihracat ticaretimize, bah- sayılabilir. Şimdi ruhlarda asa- yiş kurmak mecburiyetindeyiz. Meseleyi basit olarak mütalea- ya imkân yoktur. Esaslı bir program dairesinde yürümek | mir lâzımdır. Hükümetin böyle bir programı olduğunu ve bu prog- ram İe yüründüğünü he- men ifade etmeliyim. Bu prog- ram tahakkuk ettirilirse, mese- le kökünden halledilir. Prog- ram üzerinde ağır yürümek mecburiyetini, bütçe mülâhaza sı doğuruyor. Unütmamalı ki, memleketin bu kısımlarında 15- lahat maddi ve mânevi ıslahat *cin mühim bir para ister. Bu günkü vaziyette bu parayı ko- Taylıkla bulamıyoruz. Yoksa, halkım maarif, maarif! diye ba- ğurdığı bir muhitin feryatlarma kulak asmamak, cümhuriyet i- daresinin şiarı "değildir. Vazi yet, olduğu gibi görülmüştür. Hastalık teşhis edilmiştir. Bu havaliyi ıslah ve temdin etmek karar ve azmi vardır. Bu, işin yarısı sayılır. İmkân ve vasıta- İar müsaade edince ıslahat lerini daha ziyade ileri götür- mek mümkün olacak.. Süt Mel'asu MAHMUT zararlı derbeler Geli ve ticari muvazenemize bir fayda temi sizin yüzbin- lerce insanın amı sebep olacak mahiyette bulunacaktır. Büyük Britanya, ihracat ticareti- ni kaybederse, eğer dünya gıda piya- salarına uzatmk kabiliyetini fedakâr lık yaparak elden çıkarırsa bugünkü İ üfuzumu muhafaza edemiyecektir. AMBA 9 JBirinci sahifeden geçen yazılar! ME EE MN SE GENE | “Muhit,, mecmuasını misyonerle- rin çıkardığı tahakkuk etti! (Başı 1 inet sahifede) pazarlarını telikin etmektir. Gazete- | mizin ismi de müsemmasma uygun olarak konmuştur: “Muhit” «Bu gazete işlerinden manda bir de İncili yeni türkçeye tercüme eden bir komitede azalığım vardır. «Türk hiçbir zaman bugünkü ka- dar eski ananelerinden © kurtularak göğüsünü Hıristiyan tesirlerine aç- mm tadır. «Terakkiperver misyonerlerin her yerde tatbik ettikleri yeni usulü biz- , Muhit şerik olarak meşreden Ahmet Cevat Bey ler de tatbik ediyoruz. Telkimlerimi- #i sözle değil fiille yapıyoruz. « Zaten İsayı dille tasvire çalış nk pe kadar sakinane gayet sar < Hakiki biristiyanlık kendini ber tisanla anlatabilir. İste Tü de iştediği badur.,, Yukarıda, mânası gayet sarih o- lan cümleleri okudunuz. Bu yazıyı mecmua ayni zamanda ya: zn, mbar olarak tasrih tiği “Birge”” nin de resmini neşret- ME anl Biz bu Meseleyi ehemmiyetli bul duk ve bir muharririmizi bu işin tah kikine memur ettik. Muharririmiz, meseleyi söyle anlatıyor: “Bible Honse,, da Mercan yokuşunda * Bible Howse,, m kapısından girdim. Bir Türk kapı <a sordu. — Mir. — Üçüncü kat, 15 mumero.. Üçüncü kata çıletığım vakit kapr- ünde 15 numarayı arıyor- Bir odudn genç bir kız göründü. sordu Kızm konuşmasından bir ermeni olduğunu anladım. — Biraz oturun, dedi, birisile ko- muşuyor, şimdi görüşürsünüz. Bekledim. Biraz sonra oturduğum. odaya yandan açılan bir kapıda sa: ın, dedi, ben Brige... Mr. Brige ile küçük bir “odada, bir masa başında karşı karşıya idim, Sordum: — Amerikada çıkan bir kitapta si- xin Türkiyedeki meeninize dair, za- biâlinizin yazdığınız bir yazı var? Mr. Brige çok güzel türkçe ko- muşuyordu: — Evvelâ şunu ç söyliyeyim ki mevzuu bahsettiğiniz & yazıyı ben yazmadım. Benim haberim bile yok. Mecmuada çıktıktan sonra buraya gönderilen nüshada gördüm. Biz iyetin güyesi insanlar arasında iyiliği ta- mim etmek, im yardımda bulunmağı temindir. ii em neti oemiye iyor, Parasmı biz temin Amerikadaki merkezimiz e Fakat mecmua ilmi, ©- i ve içtinini bir gaye takip Drk LE gan, içim ite cemi» yetin Amerika merkezi de “Lediton Ceno,, mecmuasını — Çikkarmaktadır. Biz Türkiyede okumak zevkini uyan dıracağız. Bir gün gelecek ki mec- mua kendi kendini idare edecektir. Mecmuada Ahmet Cevat Beyle şe- rikiz. Eğer dini propaganda vasıta- sı olsaydı Cevat B. böyle bir işe iş- törak eder mi idi? Biz ve mecmusmız iyilik, güzel lik ve hakikat için çalışıyoruz. Gazi rikada bir çok dinsiz adamlar dur ki bizimle beraber ayni Sayedar için çalışıyorlar. Maarif | vekileti “Muhit, i takdir ediyor ve abonedir. halde? — Peki sizin yazmadığınız bir ya- sayı ciddi olması lâzm gelen bir mec mua nasıl size atfediyor?., — Bunun sebebi yazın tesirinin daha kuvvetli olması içindir. Esasen bir gazetede çıkan O Yazınm tercü- mesi tam değildir. Bazı kelimeler sui tefehhüme uğramıştır. — Yazınm içinde Türkiyede hi- ristiyan telikkisini tamime çalıştığı. mz kaydediliyor. Buna ne dersiniz? — İki nevi misyonerlik © vardır. Birinin prensibi şudur: Hiristiyan olmıyanlar cehennemde — yanacak. Biz bu manada misyoner değiliz. O yazıda kullanılan hiristiyan kelimesi- nin mânası iyilik, insaniyet için şa İaşan kimse demeletir. Biz bu mâna- da misyoneriz. Size bunu daha iyi izah edebilmek için Amerikada meş- hur olan bir hikâye söyliyeyim. Biri KÂNUNUEVVEL 1931 hiristiyan, biri Yahudi ili kişi, üçün- cü bir kimseden bahsediyorlar. Haris tiyan diyor ki: — O adam çok iyi bir adam. Tam hiristiyan... Yahudi hemen atılıyor: — Yok... O udam çok iyi bir a- damdır. Tam bir Yahudi. Meselâ çok iyi bir müslüman da: i bir adam... Tam müs- lüman der... İşte o kitapta kullanılan haristi yan kelimesi iyilik münasma kulla- Dılmıştır. Meselâ siz dalma iyilik ©- den bir adamsınız. O halde siz ba- 'na göre tam ve hakiki bir hiristiyan. Hıristiyanlık neymiş. Fakat size göre siz bir müslüman sınız, Bizim eemiyetimizin insanlığa iyilik etmek üzere açtığı müessese- ler'vardır. Meselâ Türkiyede üç has tahanemiz var, Keza üçü İstanbulda olmak üzere Türkiyede sekiz mekte» bimiz var. Parayı nerden buluyorlar? adama bir — Çeki — Bu müesseseleri idare icin pa- rayı nereden temin ediyorsunuz... Amerikadaki | merlerimizden « — Cemiyet merkezi bu parayı na-| sal bul anlardan İame, aidat,| teberru vesaire vasrtasile. Nerede şubeleri var? — Türkiyede diğer, şehirlerde şu- beleriniz var mı? kadar arkadaş bu teşkil yoruz. İstanbuldan başka Gazinyın- tapla, İzmirde, Ankarada, Adanada, Meraşta, Talâsta, Mardinde, Merzi- fonda ağ var... ler maada hangi mem, leketlerde şubeleri Hindiştan, Filipin adaları, Çin Japon, cenubi Airika, N Meksike, A- vusturalya... — Bakryorum da, şubeleriniz, Hi- ristiyan olmayan, başka & dinlerdeki İstanbulda bir Beer neler yapıldı? Fırka Vilâyet idare heyeti nahiye kongrelerine br rapor gönderdi Fırka İstanbul vilâyet idare he- bir rapor günler Bu raporda fırkanın tarihi ve geçen bir sene zar- fındaki hareketleri, büyük kongre ve bugünkü vaziyet hakkımda etraflı malümat verildikten sonra, bilhassa Viliyet kongi tesbit edilen ihtiyaçlardan takip neticesinde yapı- lan ve yapılmakta olan işler izah © dilmiştir. Bu işleri şöyle hulâsa ede- biliriz: Sıhhat işleri 1 — Edirnekapıda (20) bin hira kadar sarfile bir süt ve mektep ço- cukları bakım evi açılmıştır. Üsküdarda Zeynep Kâmil hasta hanesi açılacaktır. Koza erenköyün- de Verem hastahanesi açılmak üze- redir. Üsküdar - Kadıköy - Eyüp ve Kasımpaşada dispanserler açılmıştır. Adalardaki sanatoryomlarda şehir halkı ile bazı az maaşlı ve mühtacı muavenet belediye memurlarından verem hastalığına tutulanlar sıra ile tedavi ettirilmektedir. Keza idarei hususiye hesabıma bu sene zarfında mühtaç ve fakir © ve- remlilerden (50) kiği sanatoryoma yatırılmıştır. Bir gece barmma evi açılmıştı. İhtiyacın arttığı görüldüğünden bu evin karyola adedi bu sene (80) © iblüğ edilmiştir. Sıtma mücadelesine Vilâyetimiz dahilinde bu sene de devam edilecek .tir, Yalnız büyük teşkilât ve masrafı istilzam eden bu mücadelenin birden her tarafa teşmiline imkân olmadığı tabii görülmelidir. Bu bir sene zar- fında sıhhat memurlarımız tarafın. dan (25075) nüfusa çiçek © aşısı ve (36617) nüfusa da tifo aşısı tatbik milletlerin yaşadıkları yerde açılmış. Mir. Brige bu sunlime cevap ver- medi. Gülerek dedi — Amerikada geniş merkez teşki- Bitmız var... Ben son sual olarak Mr. Brige'e sordum — İstanbulda İncili türkçeye ter- yormuşsunuz. İncilin türkçeye tercüme edilme. si din propagandası şüphesini doğur maz mı? Mir. Brige derhal cevap verdi: — Hayır, hayır. o Filvaki İncili türkçeye tercüme eden komitada a- zayım. İncilin türkçeye Mahalli varidatının ademi kifaye- peel ğer racaat üzerine Şile sıhhat işleri (1500) ve Yalova sıhhat ileri için (1000) lira yardımda bulunulmuş. tur, Geçen sene (15000) kadar hasta | larını temin lu dispanseri bu sene de faaliyetine devam ederek bugüne kadar (14000) den | fazla hasta muayene ve bunlardan (1000) demi ae Hemi temin etmiştir. tarz lari m ay çocuk bakım evi- miz (1450) hasta tedavi etmiştir.Bu dispanser bu sene zarfında (2360) başta muayene ve tedavi etmiştir. Fıvkamızın Aksarayda Valde ca- muayene ve kısmen eden Fırkamızn an. | mü karşımdaki Kadınları çalıştırma haneleri arada okumak mecl “e em ea Mr. ula Sel gi m al ledi. — Bir şey değil. Esasen vazife- miz e anlatmak... Bible House'dan bu lari İki son çalışıyordum. Reşat FEYZİ Dahiliye Vekilinin Raporu (Başr 1 inci sahifede) Tedbirler Dahiliye Vekili Şükrü Kaya Be- yin seyahati esnasında müşahedeleri ve bunların ilam ettiği tedbirler etrafında bir çok raporlar gönderdi- Bini evvelce Bildirmiştim. En son 0- larak kaçakçılık hakkında Dahiliye vekilinin Adanadan gönderdiği bü- yük rapor bilhassa çok dikkate şa- yan esas ve mütaleaları ihtiva et- mektedir. Bu raporun bu günkü fır- ka grupunda okunmuş olması ihti. malinden bahsediliyor. Şükrü Kaya Bey bu raporunda her taraftaki müşahede ve tetkikleri nin neticelerini toplayarak kaçakçı- Jık merközi ve şubeleri nereleri oklu ğu,kaçağın hangi yollardan,nerelere akmakta bulunduğu, kaçakçılık yapı Tan başlıca maddeler, kaçakçılığın icra tarzları, kaçakçılığın. iktesadi ve ahlâki tesirleri üzerinde izahat | vermiştir. Muhafaza teşkilâtı Vekil Bey aynı zamanda mevcut muhâfaza teşkilâtnm mahiyeti, Bok sanlarr, bunların ıslahı için alınma sı elzem olan tedbirler, ikramiye usu Jünün ıslahına ve muhafaza işleri i- çin mevcut kanünlarda yapılması lüzrm olan tadillere zit mütaleslurı da bu raporda mufassalan anlatmış ter, Arama usulleri Şükrü Kaya Bey bütün tetkikler ve müşahedeleri neticelendirerek | saporunun nihayetinde alınması icap eden ici! ve esaslı tedbirleri de hu- Jâsa etmiştir. Bu ma gümrük yurdu imalât gittikçe tekâ mül eden ve yüzden Fazla şehit aile ve kızlarını himayesine almış bulu nan kiymetli bir müessesedir. Maarif işleri Kadıköy orta mektep ve Kandilli kız orta mektebi bir lise haline ifrağ ve bu suretle Anadolu mıntakasının mühim bir ihtiyacı temin edilmiştir. Üsküdar orta mektebi maballin meri tekabül edecek bir vaziye- tında mahalle ve köylerde yeni yeni ilk mektep binaları yapmaya de vam Gt Şu alemi yapılmıştır: Nişantaşı İnşaatı bitmiştir. Çarşamba Kasımpaşa Davutpaşa laşaata başlan- maştar. Yeni yapılan ve yapılacak olan ilk mektep binaları şu : İhalesi yapılan ve ikmal edilmek üzere olanlar 16 büyük tip (Şehir dahili), 7 küçük tp (Şehir dahili), 11 köy tipi Şehir dahilinde ve köylerde yeni- den imşası tesbit olunan mektepler şanlardır; 8 Ufak tip, 3 büyük tip, 5 Baya zıt tipi, 5 3 dershaneli, 15 2 dersha- eli, 2 Beyazıt tipi. Mevcut mekteplerin tamiratı için RR muhafaza teşkilitmin merkezden yüksek salâhiyetli bir makam tara Hından idaresi, kaçak arama usulleri nin düzeltilmesi, kaçakçılar bakkın da mevcut ceza hükümlerinin ve Bunlar hakkındaki ceza takibatnın usullerinin değiştirilmesi, kaçakçı- ık edebilecek vaziyette olan sana't ve meslek erbabr hakkında esasi takyitler konulması, kaçak ihbar e- denlere verilecek ikramiyelerin sür- atle ve kolaylıkla verilmesinin esa Sının temin edilmesi noktaları da dahildir. Şükrü Kaya Bey aynı zamanda bu dudumuz üzerinde kaçağa mani ol- mak için iktesadi, tedbirler İttihazı Hizm geldiğine işaret ederek, bu ted birler hakkındaki mütalealsrını'da bildirmiştir , (45000) lira sarfolunmuştur. 530 - 931 senesi man © mülhakat Vilâyet dahilinde 746 millet mekto- bi dershanesi açılmış, o mükellefine tedrisat yapılmış ve (10194) zata da muvaffakiyetlerinden dolayı mil- let mektebi vesikası verilmiştir. Evkaf işleri (29300) lira sarfile âsarı âtikadan olan ve ihtiyaç görülen camilerden mühimlerinin tamiri kısmen ikmal e- dilmiş ve kınmen ikmal | edilmekte bulunmuştur. Kandillide — yeniden bu meyana dahildir. camiinin rıhtımı tamir gibi Beylerbeyi camii önün- deki rıhtımın da tamirine başlanmış ter. Pek çok yollar ve köprüler yapıl. miştar. Tenvirat ve çeşmeler Geçen sene içinde Bakırköy kaza- sı dahilinde 24, Beşiktaş kazası da» hilinde 35, Eminönü kazası dahilin- de 79, Fatih kazası dahilinde 104 ve Sarıyer kazası dahilinde 29 mahalle lâmba talik olunmuştur. 931 senesi zarfında Adalar, Be gökte, Beyi Beykoz, Kadıköy ve Üskü- kazaları dahilindeki çeşmeler ve sa e le: için (8952) lira tamirat ücreti verilmiştir. Esnaf cemiyetleri ve amele işleri ile de yakından ve ıslahcı bır şekilde meşgul olmuştur. Bu sene zarfında — deliletimizle Türk Maarif Cemiyetinin tesiş ettiği ve bihakkin kıymetli bir o müessese haline getirdiği Talebe Yurduna yir- misi iaşeli olmak © üzere (70) den fazla talebe yerleştirilmiştir. Ayni zamanda bu husustaki ihtiyacatı, da- ha iyi tatmin edebilmek için Darül fünun arkasındaki eski ve harap kış- ln binasını (25000) lira sarfile, kim- sesiz ve mühtaç yüksek tahsil takip eden gençler için mükemmel bir yurt haline geti imiş; Cağaloğlunda tesiz edilmekte 0- lan Halkevinde Hizm gelen ihzarat bitmek üzeredir. Barada devam © konacak ve gençlerimiz işin mezih bir aile yuvası ve toplantı merkezi haline getirilecektir. Vilâyetin, kimsesiz çocukları top- layıp inzibat altına almak, giydirme; ve yatırma ihtiyaçlarını ve civar mekteplere Mem oku. malarını temin içi bakım evi tesisi maksadile Varer bütçesine (30,0000) liralık tahsisat konmuş- tur. Bu sene tesis edilmek üzere Vi. tâyetçe, bu hizmeti ifaya elverişli bir yer aranmaktadır. Spor Da sena zarfında âti iş birler üzerinde düşünüp çalışırken şunları yapabildik: A) Mıptaka heyetine (3000) lira» lik yardım temin edilmiştir . B) İstanbul Spor ve Süleymaniye klüplerile Haliç İdman ve Kumkapı, Beykoz, Altm Mekik, Karagümrülk, Eyüp, Küçükpazar ve daha bir çok klüplere kısmen Fırka © merkezleri mizde yer verilmiş ve kısmen de ha- riçte binalar temin edilmiştir. Ve bax zı klüplere de müşkül vaziyetlerinde ayrıca maddi yardımlarda bulunul. — : Bu raporda yapılan diğer birçek işler hakknda da etraflı malümat var dır, Fırka gelecek sene için de daha © esaslı ve müsbet bir programla çalı. şacaktır. ğ Maruf bir piyanist Şehrimizde Mm. Rende Florisgay Birkaç gün evvel şehrimize Madam Renge Florigny ismin- de bir Fransız piyanisti gelmiş tir, Mm. Rene şimali ve cenu- bi Amerikada, İspanya ve Ati- nada müteaddit muvaffakıyetli konserler vermiştir. Mm. Re- nöe dün bir muharririmize de- miştir — İstanbulda ne kadar kala- cağım belli değil!, Burada dört konser vereceğim. Birinci kon serim Union Francaise'dedir. Konserlerimi bitirdikten sonra Ankaraya da giderek bir kağ konser vereceğim. Avdette Mı-

Bu sayıdan diğer sayfalar: