10 Aralık 1931 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 1
beker ay İzmir meb'asu Halil Bey; | el müvazenemizin Lemini adile aldığımız tedbirler || anında kahve, çay, ve el ı diyor ki, bir günde bir can kahveden vaz geçecek irsak, ticaret müvazenemiz : ve binaenaleyh de “| Filhakika eğer mesele öyle içmemek ve pilâv yeme- tk kadar basit olsaydı, milli liyatımızı korumak için ızlığa katlanmayacak vatandaşı bulunamazdı. £ iş İzmir meb'usumun tak İk teklifindeki vaziyetten daha müşküldür. Evvelâ Halil Beyin rakam- yanlıştır. Kahve, çay, $€- , prinç ve takrirdeki diğer anın kıymeti 25 milyon li- değildir. Bundan çok azdir. i Halil Bey, rakamları ük istatistiklerinden aldı- u söylüyor. Fakat ithalât İn hiç bir zaman mikyas oka kabul edilmeyen 1929 se ii rakamlarını almış olmalı” » Malümdur. ki 1929 normal il Nasıl ki 1930 in ithalini istediği eşyanm ti, on milyon lira eksik tur. 1931 senesinin ilk on sym- İstanbul gümrüğüne gelen e 41,863 çuvaldır ki, s6- : ancak 50 bin çuvala baliğ yor demektir. Memleketin İlter aksamına da 15 bin çuval diği hesap edilecek olursa, İM sene Türkiyeye 65 bin çuval “hve ithal edilecek demektir. ik da çuvalı iki İngiliz lirasm- İn 130 bin Hira tutuyor ki, bu- nkü kambiyo ile bir milyon ürk lirasına bile baliğ olmaz. b Halil Bey senede dg milyon liralık kahve içtiği- hizi söylüyor. Yani kahvenin i “air hata olduğu gibi, da da hata vardır, Belki İnir meb'usu kahvenin en pe- İı olduğu zamanları mikyas ) ak almıştır. Fakat bu rakam © ve hesap ışlıklarından sarfı nazar, li menedilecek eşya, Halil in iddia ettiği gibi, mü- iyyefattan ibaret değildir. Şe- yalnız kahve için istimal İlmiyor. Aynı zamanda mü- bir gıdadır. Ve şeker mem etimizde henüz ihtiyaç nis- istihsâl edilmiyor. Bundan maada ticaret mü- bahsettiği eşyadan alınan psi esi başlıca istihlâk yor. Bunları menettiğimiz irde devlet, istihlâk sergi- suretile temin ettiği vergiyi hm) Ser iyet bize gösteriyor ki, bu- imkân yoktur. Biz şekeri garbm bize sattığı fiate edemiyoruz. oVe sanayii- iz inkişaf halinde bulunduğu- göre bunu da tabif görmek ır. Şeker sanayiimiz hi- esimi Ve ne bu- Gl ei bir kaç s€- ili şekeri obarici vergiye tâbi tutama- hi BNN ei A ; MES ygE en büyük vari- 1 temin eden şeker hakkın- tatbik edilemeyince; kahve çay gibi ehemmiyetsiz. it- alât eşyasına münhasır kalı- or ki, pahada ağır yükte ha- olan bu eşyanın ithalini tmek, kaçakçılığa çığır an maada, itiyadımız çok girmiş olan mevat GFE ğ 257 M2 ON ie Pa Li PERŞEMBE 10 KÂNUNUEYVEL 1931 6 ncı sene, Na, 2095 NUSHASI 5 KURUSTUR Sahip ve Başmuharriri Siirt Meb'usu MAHMUT Umumi Neşriyat yazi Müdürü ETEM az A 3 aylık Senevi Kontenjan listesine dahil olmıyan maddeler ANKARA, 9 (Telefonla) — He- yeti Vekile bu sabah on buçukta top landı, Sabah içtima on üç buçuğa kadar devam etti. Öğleden sonra on altı buçukta yeniden toplanarak mü zakeratına devam edildi ve ba içtima geçç vakte kadar sürdü. Kararname ve liste Bu içtimalarda 2 mumaralı iktasadi koruma kararnamesi müzakere ve kabul edildiği gibi 3 aya mahsus ol- rank üzere yeni il listesi de kabul edilmiştir, Gerek kararname, gerekse liste yarm sabah intişar ede- cek olan Resmi Gazeteye yetişmek ü zere derhal matbaaya gönderilmiştir. Kararnam yirmi maddeden mürele keptir. Bu kararnamede idhali ser- best tutulan maddeler hakkında kü- g gük liste merbuttur. İktisat vekilinin beyanatı ayekir fsmer Paşa ve Dahiliye Heyeti Vekile içtima! taat yirmi © eziz; Şükrü Kaya B. bir arada buçuğa kadar devam etti. İçtimadan sonra İktisat vekili Mustafa Şeref | me ve üç sylık kontenjan listesi hak- Beyle görüştüm. Bana yeni karama. ! kında ötideki malümatı verdi. re Protesto işi lâfta kaldı. Patrikhane böyle şeylere karışmamalı.. Patrikhanenin vazifesi ruhanidir; ölülerin defni idari ve beledi bir meseledir Vali muavini ne diyor? ye, Rum kabristanının yanında bir bamya tarlası (gös! lar Tarantos buraya yor. “Halbuki, buray: gör- medikleri cenazeleri gömerler- miş, "Sapa Eftim Efendi bunun farkına varmış ve resmi maka- mata müracaat etmişlir. Bu- nun üzerine Trantas'un cesedi buradan çıkarılarak o umumi Rum mezarlığına defnolunmuş tur, Evvelce de yazdığımız gibi Rum Patrikanesi bu gefin işin deki itirazlarma garip bir şekil de devam etmektedir. Şimdiye kadar Vilâyete dört telgraf çe- kerek müracaatta bulunmuş ve defne itiraz etmiştir. Vilâyet makamı ilk müraca ata cevap vermiş ve ruhani ma- kamatın ölü defni işi ile alâka- dar olmayıp ruhani hizmetin lan ibaret olduğunu bildir. Rum Başpapazı Fotiyos Ef, Mesele malüm: Papa Eftim Efendinin papazlarından Ta- rantas Balıklı Rum hastanesin m vefat ee Fakat kendisi enerce afaroz edilmiş olduğu N için benliğin Rom mi arliğik . Diğer müracaatlara ar- da yer verilmiyor. Mezarlık di- (Devamı 5 ıncı sahitede) AA içki yerine kahve ve çay gibi hafif mükeyyefatın ikame edil- mesine çalışıyorken, bizde kıs- men bunların yerini almış olan itiyatlardan halkı ovazgeçir- mek doğru değildir. Ahmet ŞÜKRÜ üzerinde lüzumsuz yere oy- namış olacağız. Kahve içmek milli bir itiyat bükmüne gir. miştir, Bu itiyadı lüzumsuz ye- re tazyik etmekte manâ yok- tur. Garpta müskiratın men'i için çalışan hayır cemiyetleri, Kararname ve yeni kontenjan listesi resmi gazetede intişar etti Bundan sonraki listelerin 40 gün evvel ilân edilmesi Heyeti vekilede takarrür etmiştir. günkü içtimada müzakere ve rıldı, Birinci zümre münhasıran sana yide kullanılan maddelerdir. Bunlar karırmameye bir A listesile raptedil- miştir. Ve kontenjana tabi olmaksı- zın memleket girebilecekler dir. İkinci ve üçüncü zümreler Ikinci zümre teşviki sanayi kanu- 'nundan istifade eden fabrikalara mah sus iptidai maddelerdir. * Bunlar da kararnameye merbut bir B listesinde göstermiştir. A listesinin muhammen idhali 17 milyon 600 küsur bin Bira, B li: beş buçuk milye e bem maddei iptidaiye, hem de istihlâk eşyası olarak kullanılabi. lenlerdir. Yalnız banlar kontenjana tabi tatulmuştur. Sanayie yarayan bilcümle makineler ve bunlarm aksa İn 6 mer sekifede) Milyonluk zdivaç Mübalagalı neşriyat yapıldığı anlaşılıyor Milyoner İngiliz Madamı ile evlen diği etrafında peşriyat yapılan Riza Tahsin Bey Eski masallarda, yahut sinema s€- nâryolarında geçen vak'aların bir benzerini, Akşam guzetesi, efsanele- re sermaye olacak bir şekilde, ballan dara ballandıra yazıyordu: Milyon Tak bir İngilizin genç ve dul zevcesi seyahate çıkıyor. Bir hayli memleket dolaştıktan sonra nihayet İstanbula geliyor. Tokatlıyan oteline misafir o huyor. Kendisine bir mürumerede tak dim edilen, gayet güzel İngilizce bi- lir, 22 yaşlarında bir Türk genci ile tanışıyor. Zengin İngiliz kadını, bu gençle derhal alâkadar oluyor. Ara- larında ahbaplık başlıyor. Ve bu ahbaplık, gittikçe ilerliyor. Öyle ki, zengin İngiliz kadını, buradan Lon- draya avdet etmek zamanı gelince, alâkadar olduğu Türk genci ile mek tuplaşmak arzusunda olduğunu ihsas | ediyor, ve mektuplaşıyorlar. Ancak | bu mektuplar, Evvelen, derod: agam el al ör cektir. (Devamı 6 ancı sahifede) kontenjanların yekünu 25 milyonu biraz geçmektedir. 45-46 46 milyonluk ithalât listeden hariç bırakılmıştır | Kaçakçılığa Karşı.. Fırka “maliye tetkik komisyonunda uzun müzakereler ANKARA, 8. (Telefonla) — Ka- çakçılık meselesini tetkik eden Fır ka maliye komisyonunun bugün sa- bah başlıyan içtimar geç vakıta de- vam etmiştir. Bugünkü içtimada buraya davet olunan gümrük başmüfettişlerinin verdikleri izahat dinlenmiş ve da- i. | hiliye Vekili B. in kaçakçılık hak- . | kındaki aporunda ileri sürdüğü mütalealar etrafında - müzakereler devan etmiştir. Gümrük müfetti; lerinin komisyonda çok acı b katları ortaya attıkları, müspet mi- saller gösterdikleri söyleniyor. Komisyonun yarın ve müteakip günlerdeki / içtimalarına Başvekil Pş.Dahiliye, İktısat ve Maliye Ve- külleri de iştirak edeceklerdir. Da- hiliye Vekili müşahedelerini — ve kaçakçılıkla mücadele için alınma- sı Mizım gelen. tedbirler hakkim daki kanaat ve düşüncelerini komi- syon azalarına şifahen de beyan e- decektir. Komisyon tetkikstıni ikmal eder- ken en son olarak" İsmet Pş, dan hükümetin mütaleasını dinleyecek ve bu büyük memleket meselesi hakında Meclis, Fırka ve Hükümet tedbirlerini müştereken tespit ede- | Varşova B. Elçimiz Cevat Bey pazar günü memuriyetine gidiyor Haber aldığımıza göre, Var- şova büyük elçimiz Cevat Bey, pazar günü memuriyeti mahal- line gidecektir. Cevat Bey, Var şovada ilk büyük elçimiz ola- caktır. Çünkü Lehistanın Anka radaki ve cümhuriyetimizin de Varşovadaki sefaretleri geçen seneye kadar orta elçilik idi. Geçen sene Lehistan hükümeti Ankaraya ilk büyük elçisini ta- yin etmiş, hükümetimiz de ahi ren sabık Tokio büyük elçimiz Cevat Beyi Varşova büyük elçi liğine tayin etmiştir. Öteden beri iki memleket a- rasında tarihi ve ananevi olan İ dostluğun ilk büyük elçimizin Varşovaya gitmesile inkişaf €- deceğine şüphe şüphemiz. yoktur, Feci bir kaza.. Kara Vasıf Bey tren altında kaldı ve öldü! Kara Vasif Bey merhum Dün Kizıltaprakta feci, bir tren kazası olmuş, mefsah terkkinerver (Devamı 6 ncr sahifede) Adalarda resmiküşat esnasında Vali Muhiddin ve şehir meclisi âzasından Emin Âli Beyler iradı nutuk ediyorlar. Ada'da elektrikler dün akşam yandı Şirket müdürü ve Belediye epeyce uzun süren bu elektrik hikâyesinin bir tarihçesini yaptılar Dün Büyükada namütenahi ampullerle bir şehriâyin manzarası gösteriyordu Senelerden sonra güzel ada dün , kelesinden kalkan Kadıköy vapuru nihayet elektriğe kavuştu., İstanbul | üçyüz kadar davetliyi adaya götürü elektrik şirketi 9 kânunuevvel 1931| yotdu. garşamba günü elektrik cereyanınm| Bir dakika güzel bir Sasznkksnle wüzülnseğini balödiyepsibil || calekteni Sere, vebun reel dirmişti. İstanbul valisi ve belediye | kelesine yanaşmışt. İslecleden, isle velisi Muhiddin Bey bu merasime İ9- | 14 laydanma kada da bal tanbul halk mümesssllerini de davet | kı toplanmış, kendilerine elektrik ve etti. Dün saat 15,5 da köprü adalar is- (Devamı 6 ner sahifede) Koca Türkiyede buh- ranı hissetmiyen bir müessese var! Burası Ticaret odasıdır. Dünkü içtimada maaşlara zam yaptı Nebati yağlar da borsaya alınmıştır Ticaret odası meclisi dün , Sezai Bey derhal söz aldı: son içtimamı birinci reis vekili | — Efendim, dedi Geçen cel- Şerif zade Süreyya Beyin riya- | sede Zeytinyağı ve emsali ne- setinde yaptı. Ay başmdan iti- | bati yağların borsaya kabulleri baren yeni Oda meclisi işe baş- | aleyhinde karar verilmişti. Za- lıyacağı için, ruznamesi hayli | bıtta bu şekilde değildir. yüklü olan bu içtima, hararetli | | Bu, haylı tereddüt ve müna- ve münakaşalı oldu. Zabtı 33- | kaşay' mucip oldu. Neticede za bık okunduktan sonra reis ale- | bıtın doğru olduğu anlaşıldı. Yasül sordu: Bundan sonra — ruznameye — Bir mütalea var mı? geçildi. Gene o madde: Zeytin. Bunu bekleyenler varmış. (Devamı 6 ıncr sahifede)
