Asrın umdesi “Milliyet” 24 EYLÜL 1931 3 İDAREHANE — Ankara cadde. si No: 100 Telgraf adresi Milliyet, İN Telefon numaraları: 24311 — 24312 — 24313 ABONE ÜCRETLERİ G Türkiye için Hariç içi aylığı 400 kuruş 800 kuruş | 70, 140 1400 , 2700 Gelen evrak geri verilmez Müddeti göçen nushalar 10 kuruş 7 tur. Gazete ve matbaaya mit işler 1 için müdiriyete müracaat edilir. Gazetemiz ilânların mes'uliyetini kabul etmez. Bugünkü Hava Dün szami hararet 24, | | asgart 14 derece idi. Bu: | | gün “ruzgâr mütahavvil haya bulutlu. | ” Baş ölçüsü neden vermemiş. Bir yere giren bir kafilenin | kii bütün efradı aynı serpuşu giy | İ« mek icap ediyormuş. Bunun i- | * çin de kafile efradının başları. * nın ölçüleri alınmış.. Yalnız iç ; lerinden birisi bu ölçüyü verme | — İmkân görmedim!.. Ka- * fam yok ki; ölçüsünü vereyim! Hep böyle düşünsek içimiz- ? de şapka masrafından kurtula- caklar bulunur, şu iktısat zama » nında fena da olmaz. Yem ambarı Yem borusunun hikâyesi ol ibi birde yem amb mın bikâyesi vardır. Bu hikâye sini anlatacağım yem ambarı €i Üsküdar iskelesinin tam karşı- pr» sındadır. Ve Üsküdara çıkan | İn |9: “Cayırâhat bağıcennet Üskü- dar,, O Üsküdar ki; dün- wi yanın ağzının suyunu akıtan ve suyunu dünyanın ağzına W tan Çamlıcaları iki meme gibi İ sinesinde taşır. | İşte bu is Üsküdar iskelesine çıktığımız S ,Zaman karşımıza Nuh nebiden | “kalma köhne, kötü, harap, ka- | 4 İm kalım dıvarlı zından biçimi | | * demir kapılı ve yerden 15 met | * ve irtifada açılmış demir par- * maklıklı pencerelerile yem am Ki barı çıkar. Bu ambar Sultan i Mecit devrinden kalmıştır, Lâ 4 kin antika değildir ki; hâlâ mu i hafaza ediyoruz. Zaten damın. i da fırtmaların tahrip ettiği pe- » Fişan bir kaç levba kurşundan *) başka bir şey kalmadı. Günün * birind i “© ma duvarları | kalacak, hiç bir işe yaramaya- cak, ve şüphesiz hiç bir işe ya- © ramayan her şey gibi ebediyen gözümüzün önünde Üsküdarı i i Idu. Kilidin İ çivi konmuştu: İ yeleri ile Madam Chevillard asansö- re girdi, kapisini kapattı ve dördüncü katın düğmesine bas | tr. Ertesi sabah kocası ile bir- likte Biarritz'e gideceği için zihnen hep bu seyahatle meş- guldü: “Siyah iskarpinleri de lem valizine koyarım,, di- yordu « Asansör dördüncü kala va- rmca, * madam Chevillard çrk- tı, Asansörü aşağıya gönder- di ve çantasından anahtarı çı- | kararak, kapıya ilerledi irden bire dur- gözüne paslı bir Ve orada — Allah allah, bu da ne de mek? Büyük şehirlerde insanlar j her şeyden çekinmeli. Çünkü İ en küçük şeylerden insanın ba şına neler gelmez neler? Madam Chevillard da her gün gazetelerde okuduğu ci- tlerin ve hırsızlıkların taf- silâtile meşbudu. Tereddüt etti ve kapıcı; haber vermek lâzım geldi | düşünerek, aşağıya indi. Ka- pıcınm karısı meseleyi öğrenin ce, kaşlarını çattı: — Ben madamın o yerinde olsam, doğrusu (o tedbir alır- dım, dedi. Bana kalırsa, bu çi- vi parula gibi bir şey.. Apar- trmanınızı hırsızlara tanıtmak için konulmuş bir işaret. . Fakat sonra da, yukarıya şüpheli hiç bir şahsım çıktığını görmediğini söyledi. Zihnen seyahatle meşgul 0- lan madam Chevillard: — Ben de yarın — kocamla berabr gidiyorum, dedi — O halde sizin çıkacağınızı haber almışlar de- | mek.. Çünkü apartmanda kim se olmazsa, hırsızlar işlerini daha kolay görürler . t çocuklar, mürebbi | birlikte burada kala- caklar., Kapıcı kadın bilmediği bu İM görünce: — Ya, demek çocukları gö türmiyorsunuz, dedi. — Evet, götürmiyecektik ama, şimdi mesele değişti, ney ! se kocam gelsin, onunla görü- şeyim. Elbet bir tedbir bulu- ruz. Sen de kocanla görüş. Bir saat sonra mösyö Che- | villard geldi. anlattı. Onun | düşmüştü. leri arkasındâ bir aşağı bir yu- karı dolaşıyor : — Bir çivi parçası için de polise haber verilmez ya! di- İ yordu. Nihayet tedbirleri aldılar . — Kapıcı meseleyi biliyor, ——— ——— ve Üsküdarlılarm zevk hissini harap edecek. Üsküdarın fa'al ve genç kay makamı bu harap yem ambarı nı yıkıp Üsküdara bir meydan Karısı meseleyi | ve halka da bir hizmet yapmaz | mı acaba?.. Bakalım, belki... FELEK | Miliyevi in Edebi Romanı:31 BAŞI DÖNÜKLER — Çok bedbinsiniz, Beye- fendi. Ben iddia ederim ki bu günkü © hanımlar umduğunuz- dan çok ziyade yeni ha; be nimsemişlerdir. Hiç e i | kalmadı demem. Fakat öyle | zannettiğiniz gibi her esen rüz görda kanatlarımız kırılacak Reşit Bey de güldü — İnşallah dediğiniz gibi- dir. İnşâllah ben aldanmışım- dır. Fakat ben etrafıma bak- kılica hep aksine misallâr görü yörum . Salon kapısı açıldı. Sühey lâ Hanım önde, bir fırtına gi- bi, içeriye girdi. Arkasmdan Mukbil Nedim Bey, kapı ara- lığından sızan bir gölge gibi iğaliyordu — 0! Maşallah! Buyurun bakalım! İbrahim Necmi Hanımlar öpüştüler. Beyler Süheylâ Hanımın elini öptü- ler, Nemika Sırrı Hanım, kya ine takdim edilen o Mukbil Nedim Beyle (e Süheylâ Hanı- mın ellerini sadece sıktı. — Ah, Muhteşem Hanım- efendi, gece sizin eksikliğiniz öyle belli oldu — Affedersiniz, hemşireci- ğim, çok rahatsızdım . zak Geçiniş olsun Hanım, ne almışım Vasiliki © çayları getirdi. Muhteşem Nihat Hanımefen- di birer birer misafirlerine çay veriyordu. Semiha Nazmi Ha- nım, hemen yerinden kalktı. Muhteşem Nihat Hanımefen- diye yardıma atıldı. Süheylâ Hanım, Reşit Bey EYLÜL 1931. Frahsrecadan — elbet göz kulak olur. Ben de bu gece tabancayı yastığımın altına koyarım. Yarın ne ka- dar gümüş takımları ve kıy- metli billurlar varsa, bankada ! bir kasa kiralar, rüz. Çocuklara ge da beraber götürürüz. | oraya götürü e, onları | Ertesi sabah içinde bir hazırlıktır gitti. Gü müş takımları kıymetli eş: raftan da mürebbiye çocukları giyindirdi, kuşandırdı. Çocuklar artık sevinçlerin- den yerlerinde duramıyorlar- dı. Kimi annesinin, kimi baba sının ayaklarma dolaşıyor, ve mütemadiyen sual soruyorlar- dı: — Biarritz'e! — Ne zaman gidiyoruz? — Bu akşam. Haydi sen ba na şu kanepenin üstündeki is- karpini getir. — Neden gidiyoruz anne? — Çünkü... — Çünkü anne? Madam Chevillard çocukla rm da niçin gittiğini çocukla- ra nasıl anlatsın? & Onun için beş on defa tekrar (o edilen bu son sual cevapsız kaldı . Artık her şey hazırlanmış- tı, İstasyonun omnibosu on da- kikadan beri aşağıda bekliyor- du. Herkes o çıktı. Çocuklar merdivenlere daldılar. Yalnız en küçüğü dört yaşında Lucil mağına gelince durdu : - Anne, dedi, çivimi unut tum. Ben çivimi götüreceğim . Madam Chevillard birden durakladı: — Hangi çivi? dedi . — Dün sokakta buldum da, kaybolmasın diye kapı kili dinin gözüne koydum. Büyükler bu itiraf karşısın da çivi gibi yerlerinde mıhla- nıp kaldılar ve irlerine bak lılar. Derin bir süküt fasılası geçti. Bu müddet zarfında an cak gözle konuştular. Fakat İ çocukların büyükleri şen, şatir çoktan aşağıya inmışlar ve om İ nibosta yerlerine oturmuşlardı. İKü Luciel de mütemadi- | degezmeğe yen : — Anne, çivimi diyordu . almışlar! Davetler Kongre Garp musiki san'atleri cemiyeti. nin 30 - 9 - 931 çarşamba günü Bey- oğlunda Etual dans salonunda ida- re heyeti imtihanlar yapacağı ve sa at on üçten on altıya kadar intiha na devam olunacağı alâkadarlara i- İ Hân olunur. le Nemika Sırrı Kanıma iltifat ediyordu : — Küçük Hanım akrabanız dan mı Reşit Beyefendi? — Evet, Hanımefendi. Bu | sene kız lisesinden birinci çık- tı, — O! Maşallah! Artık he- men evlendirmeli. “hadi beni artık kocaya verini,, diyecek değil a! Nemika Sırrı hanımın kaşla rı çatıldı : | — Ben çok serbest büyü- düm, Hanımefendi. Öyle bir niyetim olsa, söylemekten pek te çekineceği mi zannetmiyorum . — Elbisesi eskiyen adam, | “bana bir elbise yapm,, karnı acıkan adam “bana yemek geti rin!,, demez mi ? — İyi ama bunlar aynı şey değil. : Ayni şey: değil demek, ecilği » üği” bile yeğ ağimke apartımanın | ya bankaya götürüldü. Bir ta- | — Nereye gidiyoruz anne? 4507891011 O harli A Yeni şekil Soldan sağa 1 — Papaz (5). Meyva (5) 2 — İyi (3). Soğuk (4). Nota(2) 3 — Yılan (3). Edat (4), Kamer m. İ 4 — Gift (4). Sunl (2). $ — Tavla kemiği (3). 6 — Çalgı (3). Ot (4). 7 — Ev (4). Bi ğuran (3)- 8 — Vücut suyu (3). İşve (3) 9 — Rutubet (3). Söz (5). 10 — Süratli (4). Birdenbire(3) 11 — Canın yongası (3). Yukardan aşağı 1 — Erkek ismi (5). ey değil (5) 2 — Rabıtn (5). 3 — İpek (5) 4 — Hnil (3). 5 — Hisse (3) SA (2) Eleyen Çapras kelimeler! JK KANA DA 'nın sayek İtam merdivenin beşinci basa- yp eş hayta ari mektupları eter kalan çocuk Ben Çanakkale melhamei kübra- sından aldığı derin yaradan vefat den öz türk evlâdi küçük - zabit baş çavuş Mehmet Fikri efendinin oğlu- yur. Muhterem şehit babam beni | validemle bu memlekette sağ kalan- li lara vedin bıraktı. Kim bilir can ve- İ rirken bir şehit çocuğuna neler yapı lacağını düşünmüştü. Seneler geçti zavallı valdemin gayretile ilk mek- tebi bitirdim . Ben de babam gibi ziz topraklar ve vatandaşlar için öl- | İ meyi düşündüm. Faideli bir unsur | olmak ve vaziyet maliyemizi düşüne | vek yarım kalan tahsilimi kmal ve | 24 Eylül 1931 Perşembe akşamı Taksim Bahçesinde Avrupadan avdet eden Darülbedayi artistlerinden Hâzım B. tarafından Karagöz Fevkalâde Varyete numaraları ame ee itmam için Konya Askeri lisesine ge a çen sene muracaat ettim. İmtihanda muvaffak oldum. Kad- ro dolduğundan giremedim. Bir se- ne daha kıymetli ömrümü israf et- tim, Bu sene muracaat ettim. Yine anda muvaffak olduğum halde imtihane gelmediğimden ve esasen kadro dolduğundan almamıyacağım <evabile karşılaştım. Sokak ortasına atıldım. Bu günlerde ihtifalleri yapı lan şehitlerin aziz ruhuna ve'onların | metrukâtina mukabele böyle mi: Ben nereye gideyim. Memuriyet vermezler. Tahsilim tamam değildir Başka mekteplere de param yok ki gireyim. Açıkca sokağa atılıyorum. | Sonum ne olacak?. Bana bilmediğim Yangın Hayat Nakiiye Kaza Otomobil ANADOLU SİGORT ŞİRKETİ Türkiye İş Bankası tarafından teşkil edilmiştir. Adres: Aüncü Vakıf Han 6 Eylal Cumartesi CEPNEDE yolu lütfen göstermenizi gözyaşle- |İ rımla dilerim. Beyşehrinin Esat mahallesin den Mehmet Fikri oğlu 332 İİ doğumlu Mümtaz ———— ———— ON 6 — Kemanı çalan (3). Tavla da atılan kemik (3). l 7 — Vücut suyu (3). Garez (3) 8 — Mezuniyet (4). Adet (4). 9 — Ben (3) İyi (3). 10 — Sopa (3). Kız ismi (5) 11 — Fazla (6). Koku (3). « en mahallerden gelen Gümüşü Tilkiler 400 Rentenmark, Çiftlik denizin 850 metro irtifamda bulunuyor. FAAL MÜMESSİL ARANIYOR Galata Merkezi kespi şeref eyler. İstanbul Kah lar cemiyetinin idere heyeti inlikabı 16 ya kadar N kezinde yap olur. yatlarını birleştirmelerinde ben | hiç ayıp bir şey görmiyorum, — Orast öyle ama, . — Kadın evlenmekle kendi ni satar vâziyete düşmiyorsa,. —ALAPA! —.... Bunda utanacak bir şey de görmez. Reşit Böy, gülerek Semiha Nazmi Hanıma döndü: — Hanmefendi, şu küçük mübahaseye dikkat ettiniz mi? sıl gösteriyor? Nemika Sırrı Hanımın fikir leri herkese merak (— vermi Semiha Nazmi Hanım sordu: — Evlenmekle kendini sat- mak arasında ne münasebet İ buluyorsunuz, küçük hanım? İ Nemika Sırrı Hanım büyük bir ciddiyetle cevap verdi: — Kadının gerçekten hür ve müstakil olması (iktısaden de kendi hayatını kazanmağa muktedir olmasile mümkün- dür. Kocaya “varırken, “ben bir erkeğe mül' olayım da o de uuosmaniyede İkbal kıraathane: İki ihsanın serbestçe ha | beni beslesin,, diye düşürmek | İki nesil arasindaki fark, bu| birkaç kelimede bile kendini na | İ likte yaşarlar Adreş:.Ferme de Renards argerites, Albert Stangle Tail- fingen/Würtemberi. ILÂN İstanbul Tramvay Şirketi, 1918 senesinde edilmiş olan yüzde beş faizli *““Tramvay,, tahvilâtına ait 27 numaralı ve 1 Teşrinievvel 1931 tarihinde münkazi İ kupon bedelinin işbu tarihten itibaren Osmanlı Bankası işelerinde mezkür barika vâsıtasile te- diye edileceğini mezkür tahvilât “hamillerine ilân ile ihraç İLÂN İstanbul mülhakatından, Galata ile Beyoğlu ninde tahtelâirz Demir Yolu Türk Anonim Şirketi, 1917 senösinde ihraç edilmiş olan yüzde “Tünel,, tahvilâtma ait 28 numaralı ve 1931 tarihinde münkazi kupon bedelinin işbu tarihten itibaren Osmanlı Bankası Galata Merkezi | mezkür banka vasıtasile tediye edileceğini mezkür tah- İ vilât hamillerine ilân ile kespi şeref eyler. İSTANBUL TİCARET MÜDÜRLÜĞÜNDEN i kirâathantci ve mevaddı kiluliye satmayan gazinocu bey-! beş faizli 1 Teşrinievvel gişelerinde tesi günü saat 10 dan üstündeki cemiyet mer- cağı slâakdarana ilân olunur; mecburiyetinde — olan bir kız, atını kazanmak için ba: rine bağlı ölan bir esir £ dir. Bu halde bir kızı kocaya | vermek demek adeta onu bes- liyecek bir efendiye satmak de mek olmaz mı ? — O halde sizin düşündü- ğünüz izdivaç? —B divaç, ikisi de ile ay- ri ayrı kazanmağa muktedir olan bir kadınla — bir erkeğin serbestçe birbirlerini ğene- rek birlikte O yaşamağa karar vermeleridir . — Evlendikten kadın kendi hayatını sonra da kendi: e, kadın da ka- zançlarını ortaya koyarak bir- — İyi ama, ev vazifeleri, çocuklar?. — Eunlar insanın hayatını kazanmasına mâni olama; — Nasıl olamaz? Düşünün, bir çocuğun yetiştirilmesi. — Fakat Hanumefendi, bir Telefon: Ist. 531 Telgraf: İmtiyaz akşamı saat 9,45 ce sir GECE KISTEMAECKERS' im eyeTind. Fransızca sözlü fimini takdim edecektir. BELIERES JEANNE BOİTEL - DUBOCOURT Seyircilerin her taraftan fiteatr sistemindeki vasi ASRi miikemmelen gördükleri am- SiNEMA Bu akşam dâhi ve emsalsiz artist GEORGES BANK- ROFT tarafmdan ÖLÜM M AKİNESİ mükemmel ve cazip dram ile temsillerine başlıyor. Her akşam zengin varyete Şal MAJİK SİNEMASI ALBERT PREJEAN ve FLORELLE tarafından terisil edilen DİLENCİLER OPERASI tamamen Fransızça sözlü ve şarkılı süperfilm ile Yeniden Açılıyor. Reji: G. W. PABST Biletlerinizi tedarik ediniz. Gişeler saat 10 dan itibaren a- çıktır. Fiatlar : Hususi (Kırmızı kadifeli ye- ni koltuklar) 90 — Parter (maroken (koltuklar) 70 — Balkon koltukları 70 — Birin. <i $5 — Balkon 40 — İkinci 35 kuruş — Localar 3 ve 4 li- radir. SAADET ve AŞKIN sırrımı: KÜÇÜK DAKTİLO MARY GLORY ve JEAN MURAT ndan temsil edilen yir harikadır. yalnız » Ana; çocuğun yetiştirilme: annenin vazifesi de; | baba, bu işi ortaklaşa görecek- lerdir. Nasıl ? Baba da meselâ çocuğunun bezlerini mi yıkıya- cak ? Reşit Bey, Nemika Sırrı Hanımın bu alaylı sualinden biraz gücenir gibi O olduğunu hissettirerek söze karıştı: — Semiha Nazmi Hanım, siz bugünkü hayatın iş bölümü yorsunuz. Çocuğun bezlerini yıkamak, evde meselâ kirlen- miş çamaşırı, (o bulaşığı yıka. mak gibi bir iştir. Nemikanın düşürdüğü hayat “ortaklığı vin dışındaki bütün hizmeti er keğe, içindeki bütün işleri ka- dına veren bugünkü iş bölü- münden bam başka bir şey- r. Karısı da kocası gibi iş, güç, kazanç sal olan bir ce miyette ev ve ev işi nizamı da başka bir şekle girecektir . Semiha Nazmi Hanım, yine biraz istihza ile cevap verdi: “— Vallahi, bu yeni demiya . ! DEVREDİLECEK İHTİRA BERATI “Sigara tabakaları hakkında” 27 Teştinevvel 1927 tarih ve 648 nüma ra tahtında Sanayi Mildiriyetinden bir ihtira beratı istihsal kılınmıştı. Bu kere mezkür berat : fruht veya icare verileceğinden ve iştirasma veya isticarna talip olan zevatın İstanbul Bahçe Kapı o Taş Han İ No 43/48 de mukim vekili H.W. İSTOK Efendiye müracaatları. Doktor Rusçuklu Hakkı Beyoğlu, İstiklâl cad- İİ desi Büyük Parmak ka- pu, Afrika hanma bitişik İİ Apartıman No21— Tel: İİ Beyoğlu-2797. Saat: 14 - 18. | ZAYİ — Kvelki akşam Yeni Cami civarında Tahmis sokağından geçer ken ve derununda 851753 mumerolu ve 4 Eylül 338 tarihli maaş berutrm la tatbik mühürüm ve evrakı enire- İyi havi cüzdanımı zayi ettim. Mü- İ hürümle borcum yoktur, Berat ve yaptırmakta İ olduğumdan eskilerinin hükmü yok tur, Çengelköy caddesinde 108 ve 110 No. hu hanede mukim mütekait Mir- liva Riza mühürümün yenisini tin nasil © olacağını bir türlü kafama sığdıramıyorum Hele genç bir kızın ağzmdan bu yep yeni fikirleri işittikçe... — Şaşıyorsunuz, değil mi? İşte bu da ispat eder ki iki ne sil birbirinden g: »; bir uçu- rumla ayrılmıştır. — İyi ama, Reşit Beyefen di, inkâr edemezsiniz ki kadı nın birçok hususiyetleri. var- dır. İş meydanda © erkekle boy ölçüşemez. . — Evet. Bugünkü cemiyet görüşile öyle. Fakat yerleşmiş kanaatler bir tarafa bırakıla- rak düşünülürse öyle değil. Er keğin hastalanması, askere gi- dip işinden uzak kalması, ne ise, kadının çocuk dünyaya ge tirmesi, çocuğile meşgul olma sı da odur. — Amma yaptınız, ha!., Mukbil Nedim, © yerinden fırladı. Reşit Beyle Nemika Sırrı Hanımın ellerini sıkarak haykırdı: (Devamı var)