1 Ocak 1931 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 6

1 Ocak 1931 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Asrın umdesi “Müliyet” tir 1 K, SANİ 1931 İDAREHANE — Ankara caddesi No: 100 Telgraf adresi: Milliyet, İs- © tanbul. Telefon mumaraları: Tatanbul 3917, 3912, 3913 ABONE ÜCRETLERİ 6 Türkiye için Hariç için 3 ayığı © 400 kuruş 800 kuruş 4 1400 ,, mw”, Gelen evrak geri verilmez Müddeti geçen nü 0 kuruş tur. Gazete ve matbasya . işler için müdiriyete mürncaat edilir. Gazetemiz ilânların o mes'uliyetini ı kabul etmez. Bugünkü hava Tün bararet ençok ö enaz 3 İ derece idi Bugün o rozgâr poyraz esecek baya kapalı olacaktır. 1930-1931 Her sene âdettir, gideni ye- * rer, geleni de ürmitle istikbal ev deriz, Halbuki kim bize yarın * ne olacağını tayin edebilir. Ba- ) na sorarsanız “yılbaşı” denen şeyi doğrusu mânasız ve muzır bulurum. Bir yılbaşı bize bir sü rü hediye masrafa, bir gtce uykusuzluğa, o gece (mânasız para harcanmasına, ve daha fe- nası bir sene daha ihtiyarlama- mıza mal olur. Hepimiz biribiri- mizi bir yaş daha büyümüş, es- kimiş olduğumuz için tebrik e- deriz.. Lâkin insanlar şarap gi- bi eskidikçe kıymeti artan Obir şey değildir. Halı gibidir, haki- pay oldukça makbule geçebilir.. Eğer yilbaşı olmasa herkes ra- hat rahat evinde oturur, paracı- ği cebinde kalır ve kendisi de bir yaş daha yaşlandığı için ta- salarmaz... d Ne ise gidene Allah selâmet versin, gelen sene de cümleye © sıhhat ve servet getirsin! Sinemada tabanca Şehrimizin sinemalarmdan birinde bir tabanca © patlamş.. g Tahkik ettik. Böyle şeyin aslı © yokmuş... Gösterilen film sesli ç imiş, Tabanca filmde patlamış. Mübadele! Bu mahut mübadele değildir. Öğrendik ki Avrupa milletleri ile aramızda talebe mübadele e- dilecekmiş.. Acaba gazeteci mü badele etmezler mi? Li FELEK Istanbulun üç senelik zeriyatı İstanbul Vilâyetinde son üç #cnc zarfında zeredilen arazi miktarı şudur: © 928 senesinde 369,386, 929 se mesinde 309, 906, 930 senesinde (459,700 dönüm arazi zereğilmiş- tir. z Bu miktar gittikçe artmakta dır. Son günlerde vilâyetin bü- tün mmtakalarında kâfi zeri- yat yapılmıştır. Milliyetin edebi romanı: 70 Mektepliler müsabakası : Dolmabahçe mü- lâkatı 84 üncü haftanın 5 inciliğ Galatasaray lisesinde S. Nazif Bey kazanmıştır. Yazısı şudur: Gazi Hz.nin Trakya seyaha- tindan avdetleri, Başvekil İs- met Paşa Hr. nin Ankaradan şehrimize gelmesi ve Dolmabah çe sarayında Gazi Hz. legörüş- mesi haftanın en şayanı dikkat haberini teşkil etmektedir. I - Beşaltı giindenberi Trakya scyahatlarında bulunan Büyük Gazi, memleketimizin bu şirin ve milli hatıralarla dolu kıs- mında köylülerle samimi te maslarda bulundular.. Milletin öz efendisi olan halkın dilekle- rini bizzat onların ağzından tes- bit ettiler. Mektepleri, Türk ocaklarını, C.H.F. merkezlerini teşriflerinde gençliğe hitaben çok şayanı dikkat irşadatta bu- lundular. U, Diğer taraftan Başvekil Paşa Hz., bazı mühim meseleler hakkında Reisicümhur Hz. nin fikir ve mütalâalarını sormak üzere İstanbula hareket etm lerdir. Başvekilimizin büyük Re) is ile vukubulacak müzakerata hususi bir ehemmiyet atfedil- mektedir: Bir müddettenberi hasta bulu nan kıymetli maliye vekilimizin inhilâl eden Maliye Vekâletine| M.M. vekili Mustafa Abdülha- lik B. in getirilmesi dolayısile açık kalan M.M. Vekâletine ki- min getirileceği meselesi, mü- him bir safhaya dahil olan Dü- yunuumumiye meselesi ve ha- miller mümessillerine verilecek son cevap ilah... Bütün bu mese leler, Dolmabahçe mülâkatınm mevzularını teşkil (o etmekte- dir. 1 - Diger taraftan, İsmet Pa- şa Hz. ile beraber Türk dayin ler mümessillerinin de gelmesi ve daha evel üç büyük elçimi-i zin İstanbula hareketi, şehri- mizde üç büyük elçimizin ve da dayinler mümessilimizin de iş- tirakile aktedilecek mühim bir içtimam tahakkukumu göster mektedir. Herhalde, mühim hadiselerin arifesinde) Bu sene bir hastane açılacak Belediyece mevcut hastane- ler, kâfi görülmediği gibi hali hazır bütçe de şimdilik birkaç hastane inşasına müsait olmadı ğından, yeni sene zarfında hiç İolmazsa bir hastane tesisi için karşılık aranmaktadır. Kadıköy Süreyya Sineması TEMAŞA GEMİSİ l Lora Laplant tarafından ilk defa | olarak Sesli Sözlü Şarkılı Flim MİLLİYET o PERŞEMBE i Mizah, Edebiyat, >. e Bilmecemiz bilmecemizin hatledilmiş şekli 1294567891011 Bugüart Soldan sağa ve yukardan aşağı: 1 - Yaymak (4). Aletler (4) 2 - Uyanıklık (7). 3 - Leke (3). Valde (3). Bü-| yük (3). 4 - Zaman (2). Başma (EB) gelirse ateş kesilir (2) $ - Cet (3). Dem (3). Yap- mak (3). 6 - Yuva (2). Nota (2). 7 - Kalın kumaş (3). (3). Ansızın (3). 8 - Nota (2). Uzak nidası(2) 9 - Bir kuş ismi (3). Yüksel- tmek (3). Buzlu yağmur (3). 10 - Yemek mahalli (7). 1 - Piyango (4). Ödünç (4) Baştan (3). İş ve Müzayede ie satış 1931 ikinci kânunun 2aci enma günü sabah sast 10 da Beyoğlunda Surpagopta Frenkyan (sabık Baravyan) apartımanınm 2 numaralı dsiresinde mevcut ve şehrimizin en müteber wileleden birine sit müzeyyen ve nadide eşyalar müzayede suretile se olacaktır. Limon kaplama ve asri z yatak odü takımı, nadide ve asti yemek oda takımı, en son model yazı odam 1 kütüpane, | zihane ve bir koltuktan mürekkep, em: hakiki Avrupa marokeninden mamul | 1 Könspe ve 2 koltuktan mürekkep #lmovar takımı, yemek odasına mah- sus bir kanape 2 koltuktan mürek- kep ve Viyana usulü mükemmel 4 parçadan ibaret minyon yatak oda takımı, Tonet fabrikası mamullu hayli kanape t- kımları, hayli gümüş ve madan pek zarli parçalar, Tonet portmanto, nefis biblolar, Çekoslovak tabak takımı, sedefli tabureler, portatif gramofon, son model alçak masalar, tablolar Üsküdar Hale Sinemasında Pra terde bir gece, ilâveten Sevgili Ge- zimirin son Anadolu seyahati Kâr kadim orta oyunu Bu akşam £ şehzadebaşında Türk salonunda Küçük İsmall efendi. Ka- voklu Ali bey. Kemani Memdub bey sız heyeti ve Karagöz. ş hasta var! Eiem İZZET — Evet, ayrılalım... Ve, titrek, güç işitilebilen bir sesle ilâve etti; — Ben çok yanılmışım!, . “Dedi, ve.. Elile başma bir yumruk vurdu: — Eyvah, namusum iki para- ik olmuş!.. Parmaklarını alnında dolaş- lıra dolaştıra bir aptal gibi, bir) arsak gibi, bir kendisini kay- setmiş gibi, iradesiz, bitkin, pe- işan duruyor, sönük, ateşsiz, ieyecansız, ümitsiz nazarlarla ;özlerimin içine bakıyor, bir eyler düşünüyordu. Derhal: — Ayrılalım, , İkimiz de kur- yeti İstanbt baktı, baktı, ” — Lahe ve edek Ve... Bu anda ben hiç bir şey! düşünmüyor, hiç bir kayıda tâ-| bi bulunmuyor, içimde derin bir ferahlık, geniş bir hürriyet, son suz bir kurtuluş hissediyordum. Hapisaneden, zindandan, zincir altından kurtulanların çılgın se vinçlerile eldivenlerimi giyiyor dum. Daha, bir saniye sonra. Çantamı aldım ve.. Usul usul, zincirini koparan bir idam mah- çışı gibi ayakirımı sürüye sürli-. odadan çıktım, rasında sarisi telg | alâkadarlara bildirildi. | ve sair eşyalar, Meşhur Förib mar- kalı mükemmel bir Alman pisnosu Anadolu ve Acem balı ve seccade leri. Pey sürenlerden 100 de 25 te- yalnar alınır. Bu akşam Miller tiyatrosunda Naşit Bey birinci defn ( Hım bımla burunsuz > gülüçlü komedi 4 perle sinema, varyete “Benim çıkışımı uzun uzun|yor. seyretti ve ben odanın eşiğini at ladıktan sonra başını avuçladı, masanm üzerine kapandı! Bu anda, muhakkak ki, ben yaralanan, didiklenen, kırılan, hüviyeti delik deşik edilen, fa- kat, altın kafesler içinde bile yerini yadırgayan, gene avci- sına ısmamayn bir kuşun azat edilişindeki sızılı kurtuluşun he yecanını hisediyordum,. O da,! bu yaraladığı, delik deşik ettiği| bir| idam ne bald mA e Tren yolcuları, arasında bir; ihtiyar vardı ki yerinden kımıl-| dayamıyor, ağır surette hasta! görünüyordu. Bu adamcağızm| zengin olduğu (söyleniyordu.! Onun yattığ yerde bir kadın, daha ötekinde de bir adam bulünuyordu. Tren| hareket ettikten bir müddet sonra yolcular arasında 'ahpap- lık başladı. İlk lâkırdıların mev zuu yerinden okımıldamayan, hasta adamın vaziyeti oldu. İh tiyar adamın hali nazarı dik- kati celbemiyecek gibi değildi. Orta yaşlı adam o genç kadr- na: Gördünüzmü, diyordu, bu yar hörmete an olan a- ? l Bu pek zengin bi Fakat bilmiyorum ne gil mecburiyetle bu yolculuğa lanmış. — Zavallı... Yanında kendisi- ne yardım edecek kimsesi de yok. . — Evet. derse. . — Evet, icap ederse ne ola- cak?.. | adamdır. bir at Maamafih bütün güç ve servetine boğdu-| Zu, fakat altın kafesine ısındıra madığı, kendisine râm edemedi ği kuşunun onu alt edip kurtu- luşundaki istırabın acısını duyu yordul!. . Hani, paşa seni bu kadar se- viyor, istiyor, onun için gitsen fena olmaz.. Demiştim!.. Gene de bu fikrimde musır- rim, Bak, o debdebe, o tantananm 4— paçansız cansız, a-) kümunun hücresinden kayıp ka| yarısını bile burada yapamaz- ken çarçabuk küpeler, yüzükler eridi. Hazırım sonu çabuk geli-jeksik?. . a — Ben lâzım gelen dikkat ve itinayı göstereceğim. o Çünkü /ben hekimim. — İcap ederse diyorsunuz.. Bu pek muhtemel. kendisin: de kalırsanız ben de yardımı ifa ederim. Çünkü ben harp esnasında hasta bakıcılık etmiştim. — Çok mükemmel; İkisi de hakiktef'ihtiyar zen ginle meşgul oluyörlardı. Doktor pek ciddi. surette ih-| tiyarı mua; ederken: — Bir şey yok, diyordu, maa-| mafih keşki seyahate çıkmasay dımız. | uriyetin | Hasta kesik sesle: — Evet, diyordu,fakat pek mühim bis iş var. Temenni| ederim ki yolda ölmiyeyim. — Oh bu ciheti hiç merak etmeyiniz. Burada biz sizin hiz| metinize amadeyiz. O gece hastanm rahatsızlığı arttı. Doktor yolcu hasta bakı- cı yolcunun da yardımı ile has- taya lâzım gelen itinayı gösteri yordu. | Bir aralık hekim, hasta bakı- cr yolcuya: — Size bir müddet için lüzum! yok, dedi, gidiniz, ben Sizi ha- berdar ederim. Hastayı ben beklerim. Sonra! ben çekilirim, siz gelirsiniz. Genç kadın çekildi. Fakat kendi yerine gider git mez kadın feryada-başladı: — Para çantam, mücevhera-| tım yok... Kadın bağırarak gayri ihtiya- Burada Nüsretin sözünü kes- tim. Fakat, gene alayla: — Canım. Allah kerimdir. Me raklanma. Elbette bir çaresine bakarız... — Fakat, orada çare arama- ya lüzum kalmaz. . Allahın vere| bileceği kadar var. Paşanm a tınları hergün avuçtan sokakla: ra serpsen gene bitmeyecek ka- dar çok!.. — Sen, böyle şeylere aldır- ma. Ben yaşadıkça para benim | esirimdir. | Güldü, kızardı, dudaklarmda | hafif bir tebessüm dalgalandı: — Amenna ve.. Saddakna.. Para sizin kadar kıymetli değil dir. Fakat, ne de olsa paradır. Gülerek, ilâve etti: i — Meselâ, bende olmayan şey!.. Biraz istemeye istemeye, do-| kundum: — Paranın sana lüzumu ne?.. Ne yapacaksın parayı. Neyin KANUNUSANI Hasta ve zengin döl hali 2 yet icap €- Eğer siz)” 193) ag ri hastanın ve doktorun bulun-| duğu yere koştu: | — Trende hırsız var, diyor-| du, paralarım, mücevheratım a İlındı. Fakat hastanm yanında dok-| İtor vokfu!... İhtiyar adam kesik kesik: | —Fransızçadan— — Kızım, dedi, ööşunuz, öbür | tarafta trenin memurları var. Onlara sesleni Her tarafi aratınız. Hırsız her halde tre: nin) içindedir. Biraz sonra ihtiyar da kendi- | ni haykırmaktan sayan Benim de çantam yok.. Ah, bu doktorun ne olduğı Lİ İşimdi anladım Genç kadın trenin mem nı çağırdı. Hepsi bi lunduğu yere geldikleri 2 hayrette kaldılar, Hasta ad dan eser yoktu! . l Her taraf arandı. Bir şey bu- lunamadı. Eski memur niha şaşır-| Bu hır — Bu, dedi, tahkikatı tan hırsızlıklardan biri, jsızlar tren giderken atlayabilen lerden! — Bu mümkün müdür?.. — Küçük yaştan beri bunu tecrübe ede ede alışmışlar Yeni neşriyat TÜRKSPOR Üç renkli bir kap, en son Baberler, meraklı malümat, şa- yanı dikkat yazılar, 35 resim, 32 sayife: Türkspor bugün çe kan yılbaşı sayısile bize mük- emmel bir Avrupa haftalığı ve- riyor. Bol resimli zengin mün- derecat içinde bilhassa son ya- pılan Fener-Galatasaray maçına alt 7 sahife şayanı tavsiyedir. Makale, krokiler, kârikatür- ler intişar etmemiş 8 enstanta- ne bu mühim maçı yeniden ya- şatıyor. Türkspor bütün bu fcv- kalâdeliklerine inzimamen Lik- maçlarını bedava seyretmek in bilet dağıbnağa devam e- diyor. Eşim Resimli Ay Bir aylık bir vakfeye uğrayan İResimli Ay bu gün yeni bir şe- kilde çıktı. Resimli Ay bu nus- İhasile bize yeni tarz bir mecmu acılık getirmiştir. Bundan böyle on beş günde bir defa çıkacaktır. Bir kadın söyleyor Genç muharrirlerimizden Ya şar Nabi B. in yor,, isimli romanı muallim Ah- met Halit kitaphanesi tarafın- İdan neşredilmiştir. Bir genç kız ruhunu tasvir eden bu kısa fakat samimi eser bütün kadmları a- lâkadar edecektir. Tavsiye ede- Boynunu büktü, yumuşak fa- kat acı: — Öyle, Prenses Hanrmefen dinin sayelerinde şimdilik ihti- yacım yok. Sonra, işi şakaya boğdu ve.. Bu şakanın mütebessim yüzlü ar | kasına sakladığı fikirlerini de bi | r birer söyledi: — İşte paşa ile barışırsanız, daha çok ve daha kolay yemek kabil olur.. Diye düşünmüş- tüm. Ve.. Devam etti: — Yavrucağım, bak paşa has, taymış, Belki de yarm öbürgün) ölecek. Bir saniye durdu. Ne söyliye- ceğimi bekledi. Gene hiç bir şey öğrenemeyince: — Paşa ölürse bütün bu ser- vetin sabibi sen olacaksın!, AŞKİSTEYİNC me “iBr kadın söyle| ş** KIRZa ka İmei Jİ zda. Yala k zdır. Yılbaşı, a > “baloda tesit e Karadeniz sahillerinö & 3 KU yüksek alkuğundan ar halihde teressühat YIz <a ÜOML MUKA Muazzam ve mı şem filminde Cuma günleri 1030 de tenzj fiatlerle matine:İkir Birinci 40, hususi 50, 4 kişiliklocalar 200 kur Mn A er Me aaa a Bugün A S R İ sinemaya gidip CHARLES FARREL ve GRETA NİSSEN tarıfımdan Pek yakında | GİORYA SWANSONÜ son filmi Ön ksiniz AE İma Bötünden itibar ETUAL SİNEMA dut erim tarından ; temsil e Ti BAKİRELER, İ temsli o edilen pek miessir ve heyecanbabş ARACI PAZI filmini temaşa edin Varyetede; İstanbul'da de Paris NOVERRO defa olarak ( Olympi OREST den ve mökelDizi ve Tkvetet İki banana 46 H w muhteşem li ki ACAN ei rler İ e deşik ve sağı eksotik danslarında | Vahi a SEBE DANİ J. jJ 3irac Muhrece malından on beş Hira be- ile müz mevzu 18-577 metre mikâba muadil 435 adet kayın kere € beher kilosu 80 k mahamın: 21 cehriye deti 14 - kân gününe ka iş liplerin Haydarpaşada orman muame- Mt memurluğuna ve yeymi İhale olan 141-031 çarşamba günü saar i$te Üsküdar kaymakamlığına mü- mütader yedeye riler ini tebrik kilo t müzay enusani - 994 çarşı . E Dariilbeda emesilleri Bu akşarip HN a Il ii aşağı olan “cukler tiyatroya edilmez. “Ğ her gün saat 13 itibaren Ör. f t : Hisli sildi Çıktı Parasızlığa, bahalılığa çareler iktisadi ilmin bakikatlerini ve memleket hastalıklarını ve tedavi çarelerini ve iktisadi esasatını ibtiva eder. Her kitapcıda bulunur. Mer- kezi tevzii: İstanbulda Ankara caddesinde 155 numucak İdare kitap ve kırtasiye mağazası © Tercüme Reşat Nut ve Bu ak91 Pangalı Şevki B. İasilleri — Türkiyeği bürünimeksilerinin iştirakile m nen hediYipiyango Alı tavul horoz şal oyun 4 perde sil SIGORTA ŞİRKET! Türkiye Iş Bankası tarafından İçli edilmiştir Yangın - Hayat - Nakliye - Kaza - O'9lopil - mes'uliyet maliye Sigortalarım kabul eder. Adres: 4 üncü Vakıl ban Istanbul Telefon: Istanbul — Söl Tşigrak İmtiyaz lerimin baktı, bekledi. | |Senin bileğin yalnız b — Sen, böyle şeylere aldırma, | vardır Kİ: o da benim pi dönmey€ğimi, dönmek i olmadığı bilmendir. Dedim-Hayretle yüzü kıyor, lğaklarını buru: yordu: s5 Diyeyim, dedim. Fakat, kafa- mm içinde biran burgulanan İbir his ve fikir Nüsretin bile be- ni tanıyamamış (olmasındaki noksanlığa isyan (o ettirdi. Ve..| — Ve.. “Çok rica ederi Ona bu bahsi kesip attım: bahsi Dânâ tekrar etme, — Nüsret, bir defa aklma iyi-|dan £€P“ tana haber geti ce yerleştir ki, ben paşanın ko-| kimse © Olsa onlara da b nağına dönmem. Sonra, o da s€- İyeti iyiCtanlat. Bir def: nin zannettiğin gibi çarçabuk İzahmet “tmesinler. , ölmez. İ iye O ne sinir adamdır. Sen bil) gimi yi yeşim ya mezsin yanonun başma geçtim. — Benim de aklımın erm e ği nokta bu ya?.. Niçin dön- mezsin. Niçin o muazzam ser- vetten istifade etmek istemez- sin?.. N Bir kiv kim olduğumu, nasıl “y mı, hâYâtımın ne mâna if zi İtiğini öğrenememis, anla Bu nokta galiba aklıma gelme mişti.. Sana, bu noktayı ehem- miyetle hatırlatmak isterim. . Dedi, bütün o servetin mu- hayyel bir yeyicisi gibi şevk ve | neşe ile pırıldayan gözlerile göz | İehdinin zuurundan sonra hemen fes giyen di önüne üüşen üç ha Boşnak Ahmet; Milezzin Akmet, Çİ Hoca Mehmet

Bu sayıdan diğer sayfalar: