16 Aralık 1930 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4

asrın umdesi “Milliyet” tir 16 K. EVVEL 1930 © İDAREHANE — Ankara caddeni! 01 100 Telgraf adresi: Milliyet, İs. bul, i Telefon numaraları: © İstanbul 3917, 3912, 3913 © ABONE ÜCRETLERİ G Türkiye için Hariç için | o) aylığı o 400 kuruş 800 kuruş > 70 , 1400 5 i 3 1400 2709 ; Gelen evrak geti verilmez * Müddeti geçen nüshalar 10 kuruş Gazete ve matbaaya ait işler müdiriyete müracaat edilir. Gazetemiz ilânların mes'aliyetini bul etmez. Bugünkü hava Dün hararet en çok 15 enez 10 “derece idi. Bugün rüzgâr inütehavvil erecek hava yağmurlu olacakır. ©“ Konferans! “ Meşhur konferanslar sırası- | “a bir tane daha ilâve edilmek; zeredir. Bu konferans, idi hdidi >slihat konferansı değildir. Bu| onfe Tasurruf cemiyeti- in İstanbul radyosunda bana eği konferanstır . Ben omi,, denilen derin ve ışık ilmin elifbesini bile bi- erden değilim. Vakıâ bunu ederken kendime pek en- er bir şeref isnat etmiş olma- | ın farkındayım, yalınız bas) ini açığa vurmazlar, ben vuru- © Bana bu konferansı teklif e- enlerc de şu size söylediğim lerden bana dediler ki: — Bildiğini, değil tatbik etti ini anlat, yetişir. © İş bu kadarsa Allah kerimi. Zaro Ağal. © İnsan nc oldum, dememeli, e olacağım demeli. Şu Zaro “Ağanın haline bakın! Vaktile tında 60 okkayı kaldırdığı za “yan acba 156 yaşında Amerika a gidip te sesli filme mülâkat İ ği, hele daha bir kaç ay wwel belediye de odacı elbisesi iyerken şimdi jaket atay giye- 'eği hiç aklına gelir miydi. Za “o Ağa sesli filmde - Amerika ir tanedir,ben eşini İstan- | bile görmemişem !- diyor. İelki Zaro Ağa haksız değildir. Sünkü İstanbulumuzda da eşi li olmayan neler vardir! © İsim garibi, biçare Zaro Ağa “imerikanın emsalsız bir yer ol “luğundan bahsederken yanm- ci tercüman İngilizce! Zaro 8 yaşındaki karısını da Amçri- :aya getirmek istiyorsa da yaş * olduğu için sılıhatindan kork- gunu söylediğini hikâye edi- or, Ne masal? San'at uyuyor! — Bizim arkadaşlardan Elif Na Fikir, Mmuliyet ırı mütevâzidir, bu cehaletle | y Bilmecemiz 1234367691011 s5 s R ga” A 2 3 im bilmecemizin halledilmiş şekli 128 45678091011 Bugünkü biimeceımiz Soldan sağa ve yukardan aşağı: I — Bir vilâyetimiz (6). ? — Bir renk ismi (3). “Ona /mahsus (3). 3 — Lâkin (3). 4 — Sonuna bir (2) ilâvesile nazlanır (2) Bir vilâyetimiz (5) Nota (2). $ — Başına bir (a) ilâvesile geçmiş günler manasına ge- lir (2). Amerikan parası (5) bir harf (2). 6 — Kırmızı (2). İsmi sıfat| pan edat (2). 7 — Nota (2). Tahta kundu- ra (5). Uzak nidası (2). 8 — Başına bir (i) koyunca güzelleşir (2). . Tahta temiz- ler (5). Genişlik (2). 9 —Cet (3). Ben (3). 10 — Nota (2). Cilt (3). 11 — Bir yemiş (7). Müessif bir irtihal Erktin: Harbiye mirlivalığından müteksir, Lâleli aparumanları müdürü Şevket paşanın refikası ve Türk se- yabat acentesi sahibi Mehmet Tahic beyin validesi Seher hantmelendi vefat etmiştir. Cenuzesi al ve eviddası ha- sır bulunduğu halde dün merkez efde sile kabristanına defnedilmiştir. Paşa bazcetlerile mahdumlarını be- yanı taziyet eyleriz. İstanbul atletizm ve voleybol heyetinden: 931 senesi voleybol şampiyonasının 26-12-930 cuma günü şampiyonasının Galatasa- ray klübünda başlanacağından fikistür tanzimi için bütün klüp; murahhaslarının 17-12-930 çar- şamba günü saat 18 de mıntaka merkezine gelmeleri ehemmi- yetle rica olunur. m amm miyor mu bilmem! Son yazdığı bir yazıda Elif Naci san; Ansefalit letarjik,, yani hastalığına tutulduğunu söylü- yor.. O halde bir san'at münte- sibi olan bü aziz çocuğun sayık ii san'at âleminde ara sıra hay- tıran bir san'atkârdır. Bu fer- tlar bir işe yarayor mu, yara- | © GMüliyeylir cdebi roma, A ER Lİ EY "TU e Beş hasta var! © — Yine mi bu sonundan gör müş herifi söyletiyorsunuz, Pa- wra, o metelik bile sarfetmez. âfla avlanıyor!. “Der, bu adamın söz söyleine ne dehşetli sinirlenir. O da kâfirlerden değil. Ya tecrü- besi var biliyor, yahut ta ade- mın gözlerinden okuyor. Geçen ün onu öyle bir bozdu ki.. Ve t Bey Ayseli Nimet Beylerde e kenara çekmiş, boyuna anla- , Veysel Beylerin Nihade- iştiriyordu. Cavidan, la in de içtikleri su bir ye , Can ciğerler; Vedat) kadar ladığma mı hükmedeceğiz?!. Etem IZZET mumefendiciğim. Nedir o incile- ri, gülünç, ridikül bir şey. Diyordu. Cavidan bunu du- yar duymaz, söze atıldı: — Affedersiniz beyefendi. . Arkadaşımın zevkine hakaret €diyorsunuz. Nihade Şişli'nin en iyi giyinen, en güzel kadınrk Filin. Dedi; fakat Cavidan, dır. Hele incileri için söylediği niz pek saçma, Ya siz inciden anlamıyorsunuz, yahat ta Niha de'ninkiler gibi sahici inciyi öm İrünüzde görmediniz. Dedi ve.. Huşunetle ilâve etti; — Hem, niçin Nihade ile bu alâkadar oluyorsunuz. Si zi beğenmediği ve iyi karşıl İLERİ eni Mizah, Mİ LİR A Adanada seylâp (Baştaratı birinci sahilede) kâmilen mahsurdur. Telefat ve zayiat derecesi fazla tahmin edi liyor. Her tarafla muvasala ke- Imiştir. Kazalardan malümat ak imkânı yoktur. Mersinde de yağmur ayni şe- kilde devam etmiş ve şehir su altında kalmıştır. Bu vaziyete göre Çukurova kâmilen su için- de kalmıştır. Adana halkı “Te- pebağıj denilen yüksek mahal- leye iltica etmiştir, yağmur ha- lâ devam ediyor ve nehir taşı- yor. Hasaratın dercesi çok büyük- tür, Su basan 18 köyden henüz hiç bir haber alınamamıştır. Karşıyakada suyun irtifa: çok yü ir. Karşıyaka hastanesi- in hastaları kayıklarla başka bir binaya nakledilmiştir. kişi, hastanede de bir çocuk bo gulmuştur. Yağan yağmurların İ şiddeti ile bir çok evler yikel- | mater. | Köylerle olan muh ları tamamile harap olmuştur. || Yedi sekiz yüz kişi açıkta kal- — mıştır. Belediye felâketzedele- ri hamamlara yerleştirmekle meşguldür. Seylâpzedelerin İa- sesi Hilâliahmer ve belediye ta- ratından temin edilmektedir. Mahallelerini su basan bir çok zavallılar saatlerce ağaç üs tünde imdat beklemişlerdir . Bunlar birer birer kayıklarlakur tarılmıştır, Vali ve inzibat kuv- vetleri azami faaliyetle çlışıyor lar. Türkocağı cihetinide su bas mıştır, Zayiatın miktar: henüz tesbit edilememiştir. Seyhann taşması gece yarısı tam saat on birde olmuştur. Kozanı da biiyüik bir sel bastı çok mahalellerini su basmıştır. Yağmur devam etmektedir. İ Erzincanda 3 zelzele daha oldu AAnkada 15(Mitliyet) - Buraya gelen malümata nazaran Erzin- canda dün sabah saat onu elli üç geçe, on biri on dört geçe ve on biri otuz beş geçe üç zelzele olmuştur. Hasarat olup olmadı ğı hakkında malümat yoktur. Çeşmeyide sel bastı bir kaç ev yıkıldı Çarşamba gecesi başlayarak perşembe sabahına kadar bilâ fasıla yağan şiddetli yağmur- lardan Çeşme şehri içine seller inmiş şehirde gezmek mümkün olmamıştır, Perşembe sabah: şe hir haricinde (Tepe) tabir edi- len bir mahalle saika düşmüş jtür, Bu esnada harap bazı evler de yıkılmıştır. Bir kaç saat sonra kesilen yağmurlardan seller durmuş, halk çarşılara tehacüm etmiştir. Sellerin getirdiği toprak ve taşlar şehiri koyu bir çamura büründürmülşt. Bilhassa posta ne ve Ziraat Bankası binaları nm bulunduğu okordan ta- bir edilen mahalle suyun. içine girmeden gitmek mümkün ol muyordu. Hırsız kadın Seher isminde bir o kadm, Mahmutpaşada Cemal isminde bir çorapçının işportasından ço- İrap çalarken yakalanmıştır. rini kurban vermek İstiyen siz- rif, hem de gü- lerce erkek orum de- den daha çok zel ve. gil mi? Vedat Bay, Cavidanın bu çok ağır, asabi, hiç beklemediği söz leri karşısında sarardı, morar- dı, dudaklarını ısırdı, bir şeyler söylemek istedi, — Yanlış anladınız hanıme- fendi... — Benâeriz Nihade Hanrme föndinin hürmeticârlarında - nama, iniz. ahammül gösterme diği için önüne baka baka Ayse lin yanından ayrıldı, gitti. Fa- ikat, herhalde kaba, mağrur, ke- sesine güv! beğe dinleme, gın, ince, şuk, al, kadm. ru- âr, cana ya biraz de Ze selale x. Yat üm, Uye , feda' Sular tarafından sürüklenen? | abere hat-| ğı söyleniyor. Mersininde bir| — Haksız yere beni başlarız, SALI 16 İsmet Paşa (Baş tarafı 1 ahifede) vekil Pş, yı Reisicümhur Hz. namına teşyi eden Kâtibi umu- mi Tevfik, seryaver Rüsuhi ve muhafız kıtaatı kumandanı İs- | mail Hakkı B, lerle Şükrü Naili İ Pş. Kılıç Ali, Salih, Kütahya meb'usu Recep, Tokat meb'usu Şevki ve Aydın meb'usu Reşit Galip, Sıvas meb'usu Necmed- din Sadık ve Vali (Muhiddin Beyler de motörde bulunuyor- lardı. “Sakarya” saat on dokuza beş kala Haydarpaşaya vâsıl olmuştur. Haydarpaşa istasyonu İsmet Pş. yı teşyie gelen bir çok halk ile dolmuştu. Bunlar arasında Birinci ordu müfettişi Ali Sait Pş. Tahran sefirimiz o Hüsrev, Darülfünun emini “Muammer Raşit B. ler, Fakültelerin reis- leri; müderrisler, şehrimizdeki İ meb'uslar, Halk fırkası İstan- bul tetkik hey'eti reisi Ali B. ve mesai arkadaşlaiı, Nurullah E- at, Neşat Ömer B.ler, / şehir meclisi azaları, devair erkânı, Vali muavini ve polis müdürü! | Beyler de vardı. i İsmet Pş. motörden çıkaral İkendilerini karşılayanların ayrı ayrı ellerini sıktıktan sonra ga-i ra girmiş ve resmi selâmt ifa e-İ den bir polis müfrezesine muka bele ederek orada bekleyen Ber- lin sefirimiz Kemaleddin Sami Pş. ile Londra sefirimiz Ferit ve Bern sefirimiz Münir Beyle- re mülâki olmuş, orada topla- İnan zevatla görüşmüşlerdir. Tevfik B. orada — Başvekili İ Gazi Hz. namima teşyi etmiş ve iyi yolculuklar temenni © etmiş- ir. İsmet Pş. hağirunun sami- mi tezahütatı ârasmda ekspres treninde kendilerine tahsis olu- tir, ii Pş. ve Fe- nan vagona biri Kemaleddin rit B, de ayni vagöüa girmişler d ') Çok beşuş ola İsmet Ps. tre- nin hareketine Kadar vazonun methalinde durari #eşyi eden zevatla görüşmeğe; . devam ct- miş ve havanm: gok iyi olduğu- İ hu söylemiştir. Teşyi edenler a- rasında bulunan Münir B. Baş- vekilin bir sualind cevaben An- karaya bu akşam gideceğini sö- ylemiştir. Tren saat on dokuzu ; beş-geçe hareket etmiştir. İ İsmet Pş, ile birlikte serya- veri Atıf, yaverleri ( Fikret B. Ter, Kemaleddin Sami Pş. Ferit | B. ve dayinler vekili Zekâi B. ler de Ankaraya hareket etmiş- lerdir. Kemaleddin Sami Pş. kendi- sinin Başvekil olacağından bah seden bir gazetenin ( neşriyatı hakkında bir muharririmize sa- dece: » — “Bu neşriyat © kadar gü- linç ve gayri makuldür ki tek- zibe bile lüzuni görmüyorum. Böyle hezeyanlara karşı söyle- yecek sözüm yoktur.” demiştir. M. Poincare istira- hate çekilecek PARİS, 15 AA. — İki gün den beri rahatsız olanı M. Poin- Jcarâ, nekahat devresini geçir- mek üzere bir müddet istirahat İ edecektir. | 1 salona ve aramıza yakışıyor. Ve dat Bey, Sişlinin değil, Divan- yolunun adamı, Hem öyle de çirkin ki, benim yüz tane gön- lim olsa bir tanesini bile ver- mein, Kısa boylu, marsık tenli, "akrep bıyıklı, ginie, çelimsiz bir "adam. Bu kuruluğuna, kısalığı- va göre bari boyundan yüksek gururu olmasaydı! Hele sululu- gu insana nefret veriyor. Bir'de yapıştı mı gene gibi ayrılmak bilmiyor. Nasılsa, o gün yalnız anın önünden kaçtı! Yok- kânı yok. Yüzüne -tükür seniz yine o bunu iltifat sayar; — Hanımefendi. — Hanımefendiciğim. » l Diye arkanızdan ayrılmaz.) Bir kaç defa da bana mucallat| şoldu, yakamı zor kurtardım, He le, birisinde Akil Mithat Beyin davetinde idik. Epeyce içmişi ıpahya, viski, kokteyl İkârıştı da ondan galiba, hafif bir baş dönmesi geldi, kendi kendime salonun yanındaki kü- ait adavn nabildim biçaz basi- sa, İ KÂNUNUEVVEL 1930 Edebiyat, Önümüzdeki Perşembe akşamı Asri sinemada Gece Bafakhanesi çık sehneleri havl bir film: ilhveteni Zengin varyete programı Mini mini yav- ruların yegâne ve mükemmel gıdasıdır. | Sinema - Tiyatro | İs. B. Darülbedayi temsilleri Salı günü ak ISTANBUL BELEDİYESİ amı saat 21.30 | 1 | Arzuhalel beye mahsus Rüya İçinde Facin 3 perde Maharriri: Bey da yalnız mu- KA emer alim ve tale- Komedi Muhattirik 1. Galip Bey Bu akşam Pangalb sinemasında bik Darülbedayi #anatkirlarından Kinar OH, ve dram (heyeti birlikte Gaib olmuş zannolunan valde facia 5 perde kömik varyete BERLİN mektebinde 30 derslik bir kurs Ecnebi memlekette bir müddet bulunmağa o muadildir. ve fiatça daha ehvendir. ANKARA: Merkez Han Hacı Bayram caddesi, ISTANBUL: 356, İstiklal caddesi Beyoğlu, Istanbul belediyesi ilânları Pazarlıkla kaput yaptırılacak Zabıta belediye memurları için “yaptırılacak 266 takim kaput on al buçuk lira bedelle talibi ühdesindedir. “Daha cuz vapabilecekler varsa şartname ve nümüneyi görmek F- 340 lira teminat “akçesi getirmek şartile (8 kânunuevvel perşembe günü stat on beşe kadar Leva- zım müdürlüğüne gelmeleri, dakika sonra bir de baktım, — Ne oldunuz hanımefendi?.. — Cidden, merak ettim!.. — Rahatsiz mısınız hanıme- fendi — Biraz kolonya. . Soda. . Li- monlu bir şey.. Amonyak filân emretmez misiniz?, Diye karşımda peyda oldu. — Teşekkür ederim. . — Çok naziksiniz. .. — Rahatım efendim... — Hiç bir şey istemiyorum... Dedim, aldırmadı. O, yine kendi bildiğini okuyordu. Kız-| dım, üstüste âdeta bağırır gibi: Cevdet Kudret | İmi dinlemek istedim. Bir kaç oluyor. Biraz da-| Balkon! Birinci koltuk Hususi |, , balkon Balkon loca Alt kat loca Zabitat Hususi ve talebeye balkon Meşhur * Jazz * Önümüzdeki * çarşamba akşamı OPURA SİNEMASINDA irse edilecek BİR ZEVCENİN SUKUTU sözlü, şarkılı ve müzikali filmin- de dinletecektir. .VANIANS, Orkestrasi MORTON Beyoğlu İstiklâl caddesinin merkezinde 126 numeroda ARTISTIK Sili Pek yakinda açılıyor. berveçhi zir tespit adilmiştir) maheüs birinci > Telefon Beyoğlu 2851 kâin 35 Kuruş BO TE WS 300 ,, 400 40 55 «ğ BARBARA BEİ DOWRAY ve saire tarafından cemsil edilecek bu film aile yuvasını yıkmak emelinde bulür © Zip, nan haris bir zevcenin müessir YA ELEPNGEN Ür LAME MAK GE RLİCA MMA JON KERMAMI bir macerasını tasvir etmektedir. Önümüzdeki — curgartesi meşhur ilk sesitalı verilecekdr. İkinci ve son konseri mstinede verilecektir. N temsilleri her gün muvalfakişede devam olunmaktadır. RAMON NOVARO'nun tamamen sözlü ve şarkılı ELVEDA MADRiD! GLORYA SiNEMASINDA Metro Goldwyn DE 18 klmunuevyel perşembe akşurm seat 21,30 te FRANSIZ TİYATROSUNDA ALFRED CORTOT nun FRANSIZ TİYATROSUNDA Bu gün saat 17,30 te matine ve 21,00 e sürate, Ccuma ve pazar günleri saat 15 te maine, Pek yakında yeni program, SETER EE ile filmi itibaren akşamından Mayer filmi piyanist 400000900900490009449090999 İTTIHADI MİLLİ Türk sigorta şirketi Harik ve bayat üzerine sigorta muamelesi icra eyleriz. Si Merkezi taları halk için müsait şeraiti havidir. idaresi: Galatada Unyon Hanında Acentası bulunmayan şehirlerde acenta aranmaktapır. © Telefon: Boyoğlu—2003 EO ha... Dermişim gibi, münasebetsiz, bu sefer yanıma da oturdu, — Başınıza bira: aj yapa yım efendim.. Çi gelir. . Hele sizin vücudünüze mâlik 0- lanlar,.. Filân... Diye söylenmeye başlandı ve hemen bir kolunu omuzuma attı ve elini başıma getirdi. Müthiş içerledim, hid- detten ne baş dönmem, ne hafi! sarhoşluğum hiç bir şeyim kal- madı: — Derhal yanımdan kalkı- nzl,, Dedim. Yine aldırmadı. — Müsaade buyurunuz. . E- fendimiz, Bendenizin zatı aliye- lerine “hürmeti mahsusam” var dır. Dedi ve bayağı bayağı kolu- mu da sıkıştırmaya başladı. Ar tık gırtlağıma geldi: — Ooof.. Be adam haydi git buradan, yoksa şimdi bağıraca- ğım... Dedim de nihayet toparlandı Tve.. Çıktı e Maamafih bulmu" yor ve.. Düşmüyor da değil! Hüsrev Paşanın yeğeni onu €- peyce yakından tanıyor. Galibâ biraz tanışıklığı hususiyete ka” dar da uzatıyor. Bana o anla” ti. — Hiç çekilmez bir adam.-* Diyor. Salonlarda ne kadar sulu, küstah ve gururlu ise evi de bunun beş misli imiş. İki de fa evlenmiş, karısınm ikisini d€ dilinden, geçimsizliğinden, üZ€” lerine hiyanetten öldürmüş.So ra bir metres almış, onu da K# çırmış. Kadm: — Aman.... ç Demiş evden çıkmış, bir d8- ha göze gözükmemiş. Şimdi # partmanda yalnız oturuyormu$ Dilinden anlar, kalırına dayan! bir hizmetçisi varmış, onu ide re ediyormuş. Fakat, Nadide. bu herifin iç yüzünden hayretle bahsediyor: —Apantımanlarındaki genç ki? Bitmedi