Melek 2 | < : o . Metro artistlerinden Dorothy Me Nuliy rape eKdanberi Adolphe Menjou ek- 4, yrimizda' görünmüyordu. Bu haf- “ Melek” Menjou'nun fransızca ola Tâk Şevirdiği, / Muaruma icindeki filmini geçiriyor. Menjou ii ii rtist olmasına rağ” ea Fransiz olduğu için mü ğin AMSIZCA görüşür. Bu film- diri y oonun Alrupada iken çevir- $ Transızca filmlerden biridir. Mu Vo filmi Avrupada muvaffakiyet azanmış bir eserdir. Mevzuu şudur; Müsyü Parken (Menjou) esraren 8iz bir adamdır. Komşusu güzel Lu- &ie (Colberte) ile aşıkdaşlık eder. Lücie bir hirsiz kumpunyasma mensuptur. Nice te ki bir Amerika- Wi sileden bir buçuk milyon dolar kı- Ymetinde bir gerdanlık çalmak için “raya gider. Parkes'te Nice'te görü- lür. Bu tesadüfün sebebi © basrttir, Sünkü Parkes'te ayni gerdanlığı çak Miya gelmiştir. İki hırsız vaz'iyetle. Tini izah ederler. O esnada kızın men *P olduğu çetenin reisi işe müdaha- İl senı hikâye ediyor. Jâhare Amerikalının sevgilisi ile ka- İsa ile Muamma Oynıyanlar: Adolphe Menjou, Clan- dette Colberte (Fransızca sözlü film) le eder. Parkes bu adamı öldürür ve İİİ bar fülmde olduğu gibi iki aşık birle- şirler. Elhamra Kartal Yavruları Oynyanlar: o Charles Rogero Jeanne Arthur (ngilizce garkkılı film) Elhamra bu hafta Maruf ve sevim li Ameriken artisti Charles Rogersin (Kartal Yavruları) ismindeki filmini gösteriyor. Bu film isminden de anlaşılacağı üzre bir tay yarecilik filmidir. Charles Rogers bu filmde yeni bir meziyet göstermektedir: Charles Ro- gers bu filmde şarkı söylemektedir. Film enteresan bir Ameriken ese ridir. Film bir aşk ve casusluk entirika. Bir Amerikalı tayyareci bir Alman tayyarecisini düşünür ve esir Arkadaş olurlar. Alman tayyare r. Bir tayyare mubarebesinde Ame ii: tayyarecı Almanlara esir olur “We harp bitince öğrenir ki sevgilisi için Almanla beraber kaç- casusluk miş. Opera Sokak kızı Oymıyan: Betty Compson Bu halta Opera ikinci yeni film olarak Betty Compson'un SOKAK KIZI ismindeki şarkılı filmini geçiriyor. Filmde hoş şarkilar vardır. Televizyon (sinema alemini alt üst edecek | bir keşif) İ Dünya sinema âlemi bugünkü a- zim inkişafa varmış olduğu halde bü- yük bir endişe daima bu sanayii teh- İ dit etmektedir. Bu o büyük endişe (Televizyon) dediğimiz (telsizle ha di) dir. | ge bir sene kadar evvel Hok-| 1yvood'du çekilmiş olan bir film üç saat Sonra New York'ta gösterilmiş- «. Bu sürat Televizyon ile temin © dilemişti. İlk Televizyon stüdyosu hali ha- sırda Amerikadadır ve muntazaman İ telsizle #ilm neşriyatı yapmaktadır. Bir kaç haftaya kadar sesli film. ne3 rine de başlıyacakur. Bu © neşriyati alan aletler Amerikada 200 dolara sa tlmaktadır. Bu kış Amerikada zenginlerin sa Madye Bellamy; Nevyork gözellik kraliçesi diye maruf Haftanın filmleri İspanyada: Aşk resmi geçidi Maurice Chevalier'nin Aşk Res mi geçidi, Barselon'un Kolise sinemasında 4 aydanberi göste- rilmektedir. * ». Darülfünunda sinemacılık Madrid darülfünunu sinema artisti yetiştirmek için bir şube açmağa karar vermiştir. MİLLİYET CUMA 19 EYLÜL Adolph Menjou Bu hafta sözlü bir filmini Me lek'te gördüğümüz Adolph Men jou (Adolf Manju) dünyanın €n maruf artistlerindendir. Bu adamım şayanı dikkat olan tecrü meci halini dercediyoruz: Adolf Menju aslen Fransız- ır, Fransanın Po şehrindendir. 'akat Menju Pitsburgda doğdu 1 sayılır. ençliği Ohyo hüküme ti dahilinde Klevlanada geçmiş- tir. Menju bu veraset halitasın- Aa Fransız olmaktan ziyade A- merikalı kalmıştır. Lâkin Menju Amerikada ilk Avrupalı kibar efendiyi temsil etmiştir. Duruşü, konuşması, ka dın elini öpüşü, giyinişi, yürü- yüşü, hulâsa bütün etvar ve ha rekâtile Amerikalılar arasında Avrupalı tipini bihakkın tanıt- mıştır, O tarihte filvaki Ameri kalılar giyinmesini hiç bilmiyen bir milletti, Adolf Menju pratiktr. Para- şinı İtizumsuz yere kat'iyyen sar fetmer. 25 santim için pazarlık yapar. Maamafi her hafta Para muntun veznesinden 10,000 do- lar alır ve doğruca Holyvootta ki bankasına yatırır. Adolf ihtiyatlıdır. Bugünkü şöhretinin ve müvaffakiyetinin çok devam etmiyeceğini bilir. O nun için şimdiden * istikbale ait tedbrlerini almakla meşguldür. Perdede hayatını sefahat için de geçiren bu adam, şehirde sa kindir. Valdesi ve karısı ile Ho Iyvoot tepelerinde şirin bir evde oturur. İşinden dönünce pantof lalarmı ve ropdöşambırını geçi- rir, 7,30 da akşam yemeği, saat onda herkes yataktadır. bir kütüphanesi vardır. , , Avusturyada: Sabık imparator Francois Jo- sephin 100 üncü senei devriyesi münasebetile gösterilen, kendi - 1930 Viyanada sesli sinema yanada 31 sinema sesli ma kinesi olmuştur, Henni Portenin filmi Meşhur Alman sinema yıldı. hayatına dair bir film, bazı mü-JZnn ilk sesli filmi Viyanada him hâdisata sebebiyet vermiş-|çok büyük bir rağbet gör tş- tir. tür, Şarkılı füümlerde dinliyeceğimiz artistlerden ve Nevyorkun Metropoliton Opero bariton meşker Laworence Tibbett maları moda olacaktır Yapılan tahminlere göre Televiz- ucüz ve basit hzle getirilecek ve bö- mabileceği bir şey » lonlarında televizyon davetleri J olacaktır. O zaman sinema salonları- nın bundan zarar görecekleri tabil- İyon makmaları yakın zamanda daha) dir. Televizyon kon. yaya faydatı olacak wretle filmlere verilen gürarük, kop parası, salon kiraları, elektrik sar fiyati velhasıl azim masraflar kalka- nokasındar| cak ve bu paralar başka yerlere tahsis <. Günkü bu! edilebi ecektir, Çocuk güzeli: Jeon Mercantin Gazeteciler meselesi ne olacak ? Sinema © mevsimi başladı.) Bir kaç senedir sinema işlerini . çalışma programlarına ithal e miş olan gazetecilere (gene çıtı. Ancak geçen sene m *vsi, şlan ba- sonu ile bu sene mevsim gıcı arasmda şayanı dil İğr farklar hâdis oldu ve £ tecinin işi müşkülleşti, Evvelâ hususi istihlâk res- * mine ait (o kanunun yanlış aşılması yüzünden Defterde lıkla biçimsiz bir vaziyot hea oldu.. Defterdarlık gazetecile- rin sinemalara beüava girmesi. | ne muarızdır. Bundan | baş şehirde üç yeni ve sesli | salc daha açılmak suretile iş arttı Bu yazımızda Defterdar istihlâk resmine ait kanunu yan ış anlaması yüzünden çıkmış olan vaziyeti tetkik etmek isti- yoruz. Evvelâ ölçülmiyecek de reoede memur zihniyetile hare- ket eden bü maliye dairesi bir zabrta memurunun, yani mahal le bekçisinden tutun da en yük- sek zabıta âmirinin bir sinem Salonuna girmesine razıdır w bunda lüzum görür de bir gaze- tecinin — karilerine ve san'at hareketlerine karşı olan vazi- fesini serbestçe ifa (o etmesine| mahal görmez ve hattâ böyle bir vazifenin vücudüne kâil de- ğildir. Bir kere işi, maalesef, inat şekline sokarak sinemalara her adım başında ceza omazbatası kesmeyi adeta iş edinmiş olan Defterdarlığa gazeteciliğin me- deni dünyadaki vaziyetini izaha kalkacak değiliz . Çünkü bunun pek faydalı ve müsmir olacağı- na katil değiliz. Yalnız Vilâyet ve Vekâlet gibi bü dairenin kanuni telâkki lerini tashiha salâhiyettar ma- kamlarn bu işe müdahalesine ve hiç değilse hususi istihlâk resmini (ne şekilde olursa ol- sun) tediye edenlerin artık si- nema ücreti verip vermediğine bakmağa hak ve mahal olmıya- cağının bu maliye dairesine bil dirilmesini bekliyoruz. Eğer bu müdahale hemen su günlerde yapılmazsa gazeteciler Te defterdarlık ve sinema sahip. Metro artistlerinden Chester Morris vaziyetler hudusu o muhakkâle tır. — eee Spor fili İspanya harptenberi spora bi yük bir ehemmiyet. vermişti “Cinematographica NationalEs paghe,, şirketi bir spor filmi çes virmiştir, . İtalyada: İtalyada tröst * İtalyan sinema ve tiyatrolar aralarında bir tröst teşkil etmis lerdir. . . Polonyad Yeni bir stüdyo Syreua Record,, sinema Şire keti son sistem ve pek büyük bir stüdyo inşa ettirmiştir. “.. Türkiyede: Terra film, Claude. Farrerin “Öldüren Adam,, ismindeki ese leri arasında içinden çıkılmaz İrini İstanbulda filme almıştır. $ /