TT al Musa yarını düşünürken;| ok yayından çıkmıştı! Musa, Be eri bir arkadaşı- nın evine sı Habib her gün gari e Musaya anlatıyordu. — Artık tali çaresi kalma - dı. Dört yanı düşmanla sarılmış bir şehirde, bu kanı uyuşuk insan - larla bir şey yapılamaz. Musa da Emir Saidin (Cerin ine) nla anlaşmağa gittiğini pere gündenberi kurtu luş ümi- dini kesmişti, Baş başa konuşuyorlardı... Yatsı ezanı yeni okunmuştu. kğ ezan sesi çan «olursa, asilzadeler acaba tanassur mı ede- cekler?. Diye soruyord. Habib, Musa m ümitsiz de- ğildi... — Yıkılan tahtlar yeniden ku - rulmaz amma, harab olan şehirler tekrar yapılır.. İspanyollar Garna- tayı istilâ etseler bile, Endülüslü - lerin kalbini fethetmiş olamazlar . Devlet yıkılsa da, millet yaşaya - » Yaşmyan'se! NE ere ol- br i. kınından çekmek zamanı gelmedi mi? İspanyollar a Garnata anlaş - | masını delin Fi > | İspanyol Ki > m "la 1 “Biz bunca zamandı ici kanımızı ii babeti Hattâ bir gün kral Fe: la ordugühı teftiş ederken, karşısına çıkan genç bir zabit: — Kılıcımızı e çekmek elmedi m Diye sormuş, . .birdenbire şaşalayarak, bu genç ve cesur za - ği verecek cevab bulamamış - ikide birde galeyana gelen İs - pa; ve sakeripi İrelişe ği başka Kesi pile ve Si üzerinde mavi bir nüfuz ve tesiri vardı. Üreliçenin sözlerini, Allahın De gibi dinliyorlar ve emrine boyu: iğiyorlardı. » zabel, askere son defa olarak : Biraz daha sabrediniz. Göklerden yede gelen same - dani sesler, bize ve ordumuza bu - dev m kabil Diyor, Musayı teselliye. . çalışı - yordü.. kağ — Şu kırıtkan karı burada iken keşke canını cehenneme gönder seydik. Diye söyleniyordu.. Habib: — İspanyol prensesini mi kast- ediyorsun?. Diye sordu.. Musa başmı salladı: —Evet.. O kaltağı gebertmeliy- din.. — iii ne kabahati var, azi - zim!, O da kendi memleketine bizmet ediyor. Yarın kral Ferdi - nand belki de Garnatanın gönlün” de onun ramma bir âbide dike - cektir.. Keşke bizden de öyle bir kadın çıksaydı.. Asıl kabahat, o na âlet olan Emir (o Saidde değil mi?, — Onun da kani vekti. .Şimdi Melik dele da belki, iie ey bir ehli geçmiş — Sen A Abdul la otur- duğu tahta nasıl sarıldığını bilmi- yor sun galiba!.. Onu Endüls tah * tından ancak böyle (bir felâket düşürebilir. Musa bu sırada çok dalgındı.. Memleketini dü stilâsından kurtarmak için, Slim bile yürümekten yn yolları aşıp seçmek, (Cerine) ye gide mir Saidi ik re Musa peki iyi biliyordu ki, Emir Said İspanyollar tarafından iyice Mz ve e iğfal edilmişti. t, ne ein ki, bütün yol - mra kez dı. dibindeki Pe da iç tarafta sultanm nöbetçileri, ve İs- panyol askerleri nöbet bekli lardı. Buradan geçebilmek için, olup uçmak lâzımdı. Demişti.. İspanyol ( askeri elini kılıcından çekmişti, Fakat gözünü surlarda dolaşan Endülüs nöbet - çiler. ordu. Müslüman ve hıristiyanlık davası, bu iki mil let arasını: uzun ( aşırlardanberi gerginleştirmiş ve milletlerin an - laşma devresi çoktan geçmişti.. Ok yaydan çıkmıştı! Şimdi iki hükümet adamlarının yapacağı anlaşmanın neticesi bek- leniyordu.. (Cerine) de başlayan ve. gizli tutulan kaynaşmayı, İspanyol kra - liçesi de körüklemeğe başlamıştı . Kraliçe İzabel derhal yeğeni o - lan güzel prensesi, Emir Saidin davetine meydan vermeden (Ce rine) ye göndermişti. üzel prensesin (Cerine) ye ge- öi Kari çileden çıkarma - lişi, ğa kurulmuştu.. Yanımda dört tane zenci cariye yardı. Arabasını al rense (Cri- tr hayvan çekiy ordu.. in ye girerken, yollardaki asker - ler, daha ilerideki ru çalarak ,prensesi karşılamala - rını 7 gi köylüler yerle - re kadar iğilerek genç kadını se - e Emir Said oturduğu k şkün 'nçeresinden altı atlı arabanın Me güler lerek, halka iltifat eden sevgilisinin geldiğini görünce der- hal kapıya Tad Prensesi karşıla- İn» K Emir Said, her güzel ( kadına karşı zaafı olan bir erkekti.. Kra - liçe İzabel, Emirin bu zaafından istifade etmekte geçikmemişti. Prensesin arabası, Emir Saidin misafir bulunduğu köşkün kapısı önünde durdu. (Sonu yarın) 7 </o En —.: — KURUN a GELİ Kö ee O GNİSANIM85 — 1 “Kan verme, nedir? Aynı adam fasıla ile kan verebilir. Çünkü bu aralıkta verdiği kanı telâfi etmiş bulunur Dr. Salim Ahmet ile “Kan verme,, etrafında bir konuşma Kendisini kan kralı diye ilân e- den Bay İsmail Hakkı Kanveren son yılların oldukça şöhret kazan miş bir simasıdır. Hafta geçme" , onun yeni bir hastaya kan ve" azı okuy “ka verme,, Mevzi etrafında aydınl: tılmalarını istiyen mektuplar al k ve KURUN doktoru, dahili; mütehassıslarımızdan Bay Sali Ahmet ile ii k. Değerli dok toru R. ie attıkları ği ml yahut ira nâmile kandaki, e terkibine yâkın terkipte tuzlu su zerkile kaybedilen kan telâfi edil. meğe çalışılırdı, Bu usul, hâlâ da kullanılmakta. d memek, yani kalbin aç a kabiliyetini Ap Fa 1 bu usul, k mile yerini tutabilecek bir usul de- ğildi, Nihayet mihan'ki olarak kal- be, dolayısile vücude yardım et - mekti. Kan, sulu ve sert kısımdan ibaret olmak üzere iki unsurdan yapılmıştır. Sert kısımları kırmızı kan yuvarlaklarile beyaz kan yu - varlaklarından ve yz Salaklar i A Şimdiye kadar doksan iki defa kan veren İsmail Hakkı vakalarda meselâ müddettenberi devam eden ve sa- hibini yavaş yavaş açlık neticesi ö lüme “Cachexie,, ye sevkeden fak rüddemlerde çok faydalıdır. Ken- di Ginstelerin üzerinde bu şekilde kh rinden ibarettir, nın besliyen serüm madlen Fib- rine dediğimiz kan asına yardım eden kekeli müteşek- kildir. erhan ngi bir arıza ile vücut kan kaybolacak olursa, yaşamak imkâ nı da kalmaz. Kan verme, işte, böy le ani olarak çok kan kaybeden TOPLANTILAR | bi imi birliğin işleri ahin görü; onanmasına Bakırköğlüler doğru sefer istiyorlar ırköy ve Yeşilköyde otu - vrnnm ilk mum e doğru seferler tertip edil - mii istemişlerdir. Kumpanya bu hususta tetkikat yapmış, isleği kabul etmiştir, Y, kında Sirkeciden kalkan O ak trenleri Yedikule, Samatya Bun : kapı, girik uğ yarı. net ciler alimi ok iyi bir sıhhatte izlerile Be: bı Gürle Mm dırlar.,, — Bu kanı herkes verebilir mi? Baze lar kan verme bakı - Prem dört grupa ei Bun- şahısla - -İra san verebilir. Üçüncü Pekin kanı başkasına yarayamaz. Dör - düncü hir kısım vardır, ki, bunlara donueur jeneral denir. Bunlar her kese kan verebilir. Bunun tatbiki bir takım usullere bağlıdır. Bu ise, kan alıp verecek doktora aittir, Kan alıp vermek için yapılmış bir takım aletler vardır. Yalnız şurası mühimdir ki, kanveren adamın ka amda herhangi bir hastalık mik - «obunun bulunmaması şarttır. Meselâ, frengi, meselâ sıtma agi- rilen adama ulaştırılır. Ve böyle - ie m edilmektedir. üphe yoktur ki, kan nakli ei çok Faydali 1 bir öd olup birçok basatların hayatını kurtar- aktadır. Sıhhatte bulunan, hastalıksız o- şksına verebile « alanma ne - kabili olmazsa., Kendilerini tebrik uzun bı ve takdirden başka bir kelime bu - İunamaz, Bay Salim Ahmet, İsmail Hakkı verenin doksan iki kişiye kan ai hakkında da şunları söy » lemiştir: — “Bir insan bir defa en çok üz gram kan verebilir. Bun - dan fazlası kendi emen m vee tâ ölümünü intaç edebilir. Fakat ayni adam fasıla ile kan verebilir. Çü; bu e verilen kanı telâfi etmiş bulunu! — Yalnız bir nokta.. Kanveren adamda kendi Mn kâfi ge - cek mikdardan fazla mı kan bur lunur? —H ır,, Böyle bir şey yoktur. Bünye, kendisine lâzım olan kani vücutta saklıyabilir, Fazla kan has talık demektir. Kısa m SE MENE Sehir RRMEMEMNMa mmmmmmmancanı //oberleri e KONGRESİ — 21 Ma - yısta Ankarada toplanacak Ticaret odaları ide ilin iştirak etmek ü . zere İstanbul Ticaret odaları da ha - srlanmak grede a in lacak omevzular a) raporlar yazılıyor. umum mağazalara, İZ Se uğundan il gibi yerlere yumurta e” doğru gidec imiş kursu Hükümetçe satın alınan İzmir mur iki ay evvel şebrimizde açı- lan ai ire ie rdi, müfettişler tarafından çi hasıl, telgraf, o ameli uameleler ü; tihanlar başlıyacak, muvaffak o- lanlar muhtelif hatlara verilecek- lerdir. 'AN — Akça Bakanlığı virlerinden Bay Affan dün şeh - rimize gelmiştir. BAY LABUR — My Sof « ya elçisi Lâbur şehrimize rl Park Oteline eye “Yangın muşluklarının sayısı arttırılıyor İstanbul su! i şebekesini kuvvetlendirm. çalı idır. İstanbulun her ta- rafına döşenmek için 34 kilomet- re boruya ihtiyaç vardır, Yalnız bu iş tedricen yapılacaktır. Bu borular döşendikten sonra bugün İstanbul cihetindeki örarlöğümd terkos 152 Bakırköyüne terkos eril, yangın musluğu 341 e, Beyoğlu mesi srtmdeki hazırlıklar iler - het 27 yangın musluğu lemekte vi mermi kili dö ğşehacak boru - ların geçeceği yerler tetkik edil - miş, ai hazırlanmıştır, Mayıs ortalarına doğru boru - ların dizliiik başlanacaktır. Kaybolan çocuk Argiri adında onüç yaşında bir çocuk kaybolmuştur. Annesi polise müracaat etmiştir. Emniyet e. ri çocuğu aramaktadır- bi da 3 e Giktnlkcelitin ir rozet imi illa üzerindeki sa * londa tercümanlara rozetleri ve 7 ehliyetnameleri merasimli e cektir. Şehir bandosu çalacak, bir çay verilecektir. Ehliyetname a“ lacak tercümanlar kırktan fazla" dır. zalkikdu :