| TefrikaNo:60 | | Endülüste Kemal Reis Yazan: İshak FERDİ Ayseyi sana Kaptırmıyacağın. U nefis yemişi ben yiyeceğim! “Onu ben de seviyorum! | Sinan, arkadaşı Hüseyinden şüp hele: i, Acaba, Hüseyinin aylardanberi uyuyan kini mi uyanmıştı? Sinanın içine böyle bir şüphe düşmüştü. Yavaş ein merdiven- den indi.. Bodrum katma gitti Köşede yanan bük daki mum sönmek üzere idi. Hik seyin yatağında yatıyordu. Bir dakika.. Bir kaç dakika bek- ledi Etrafı se geçirdi büyü besinin boşa çık - Diye e döndü. Mer. — Niçin?.. Arkadaşından süp-|g İzm « İnsan hali. Olur sel "Belki bi Bizi ilaniz — Kısi — Öyle yı iğ yle gece yarısı seninle ex iie bel- ki huylanmıştır. en Bi e mi seviyor. | an bıyıklarını bükerek gül - — Hüseyin çok kıskanç bir a- damdır,Ayşeciğim! Her hali iyi - dir.. Atılgandır.. Fedakârdır., Ar - kadaşı için kendini ölüme atar, Fa- kat, işin içine kadın girince, kendi ni kaybeder. Demin seninle konu > şurken, kapıda gözüme ilişen gölgeyi ona , benzetmiştim. Aşağı. ya bunı indim. Fakat, şüp - a yerinde değilmiş. Hüseyin u- yuyordu. — Ondan bu kadar ap - yarın ke: ni ni evimden uzaklaştırayım, ön emleketimden buraya ka - dar hee s4 geldiğim bir arkada - nca zaman sonra bu acı! Mayurmak istemem. Varsın kal - sın yanımızda. — Ya bir fenalığı dokunursa?.. ağzımı ararım. Kıs. arın kasçliği açığa vuracak kadar ba- yağ gösterirse, o vakit dediği- ni yaparız. — Benim < e biri - nin evi, onun için ittir. hey ikiniz için tehlike VON meğini “ eb Sera Hattâ ye biz Yarın mutlaka veririz. Bunu yapmalıyım. » 5 inan bodruma inmişti, Hüseyin yatağında yatıyordu. Şamdandaki mum can çekişi yordu. Sinan yavaşça yatağınm kenarı- na uzandı. Garnatada yeni başlıyan bu sev- gi onu nereye götürüyordu.? O artık, yalnız, yaşadığı günle - ri ve saatleri sayıyor, yalnız bunu biliyordu. İlerisini.. Yarını göre - cek kabiliyette değildi. Zaten yarını kim biliyordu?.. Sultan Abdullah bile yarın ne olacağını bilmiyordu. Garnata sukut mu edecekti? oksa ikinci bir mücahit hare - ketile kaleler yeniden müdafaa - ya mı geçecekti? Sinan çok m. Kendi ken: — Bir eri kapıldık. Bu a- kıntı bizi nereye götürürse, oraya gideceğiz. Diyordu. Başını hasırın üstündeki ot yas- tığa koydu.. Yorgundu.. Uyuya - caktı. O'ne?!.. Bodrumda garip bir hırıltı var - Hüseyin uykusunda konuşuyor- lu, z Sinan kulak v e işidilen iri arasında Şu ri, kulağında yıldırım gibi u- ni iz” 1: “ ma bırakmıyacağı Seni, onun m kadar, Ed ondan e i a ben de se: Ti Sinan kulaklarına ianamıyor 5 u, n Demek ki, biraz önce kapının perdesi arasından Mei bir çift göz, onun gözüydü! mesin Mi tatlı bir rüya i- inde boca'#/ordu. > şte bir di daha: “— Biz artık ölmüş insanlarız, Mademki, bugün toprağa göçeceği Ayşeyi sana kaptırmak elbette bu: dalalıktır. O nefis yemişi ben yi yeceğim. e sana Bizi ğım!,, (Sonu yarın) Gümrük komisyoncuları neler istiyorlar? Gümrük ve inhisarlar bakanlı- , gördüğümüzü hiç hatırlamıyoruz !| osterilen Fılmler: Kariyoka Bu Filmde Ne Var?.. Ne Yok! “Kariyoka,, bu hafta “Saray,, sinemasında gösterilen ingilizce sözlü filmin ismidir. Filmde bu i - simle oynanan dans, başka birkaç dans sahnesi, müzik ve şarkı var - dır. Var olan başka bir taraf da, vücut çıplaklığı! Başka bir şey?.. Hemen hemen yoktur. Mevzu, Brezilyalı bir ka- dının, nişanlısı olan delikanlı ile Bu pek basit mevzu, dallandırılıp budaklandırılmış, muhtelif safha- larla alâka uyandırıcı şekle konul- muş da değildir. Bu kısa hatlı va- kanın boşluklarmı, işte dans, ayi z ç Haki Mall, ik, şarkı Dolores del Riyo, Ginger Ro - cers, Cen Raymond, Pol Ruliyen, Fred Aster, filmde rol alan artist. lerdir. Fakat, pek kolaylıkla oy - nadıkları gayet sudan rollerde!!. Hele Dolores del Riyoyu şimdiye kadar bu kadar sudan bir rolde Şehvet kırbaçlayıcı ihtiraslı fi- gürleri olan “Kariyoka,, dansı, b filmin belkemiği mahiyetindedir. ıplak vücutlü — hayır, a fazla çıplak! — kızların tayyar üzerinde revü vücuda train, kâfi'derecede muvaffak ve cazip olamamıştır, Gerçi bulüş bir ye- nilikse de! İşte bu film r böyle bir film!,, Bu filmde yalnız kadınların yarı çıplak hale gelmelerini yakı- şıklı bir erkek olan Cen Raymon:. dun da öyle ali bahse katalım. Amerikalılar, onu şimdi- r yün faniladan gömlek giydirerek filmde ortaya çıkarma- ğı gözetirlerdi. Bu filmde fanila gömleğini çıkarmasına yol açmış lar. Onu yakında yeni bir “Tar- zan,, yapmak isteyişlerine, bu bir adım sayılabilir. O tarzda film - ler vücuda getirilmesinde, deko - run, erkeğin de kadın kadar çıp - lak dolaşmasına müsait oluşunun rol oynadığına evvelce işaret et - miştik! ları hakkında yeni bir kanun lâyi- hası hazırlandığını yazmıştık. Ha - zrlanan bir lâyikada nazari imam alınmak üzere İ:MM.'bul gi komisyoncuları tarafin tanı Di pro je ia ve bakanlığa ende - rilmişti Prjede mi istenmektedir; a aranan kanuni ehliyet ve ini ların tüccar müstahdemleri ve şir- ket mutemetirinde de aranması. 2— Dile KAN dll girecek ve lâakal bir sene am/4 sahada, bir m yanında satj gör - me: Eğ Gümrükerde kanuni ehli - yeti vi çalışmaması ve bunun önüne geçmek için kom's - yoncular mb cezai hüküm - lerle müelit- 4 konması, 4 — Komisyoncular birliğinin , Bunu ne kendi biliyordu, ne de Çeluskin Bu Film, Sadece Bir Vesikadır ! “Çeluskin,, filmi, bu isimdeki a “İlâhi Kadın,, ın A alık aşk,, filmindeki bi a. Bu Almanyada gösterilirken, Alman film İLERİ Sa onun meki hep li e göründüğünü terme tin,, filmini çevirmekle cevap verdi! “Çalınmış ileri sürerek, oynayısta değişiş şüphe etmişlerdi. Greta İyi “Kr ve j Aşk,, Ve Bu | Filmde Garbo !/ EE İD EA ME EE Almanyada Film Münekkitleri Tarafından Şiddetle Hırpalanmıştı “İlâhi Kadın,, bu sinema mev- siminde İstanbulda ikinet defa 0 larak yeni bir filmde görülüyor. Burası için yeni bir filmde... Gür. kü “Çalınmış Aşk,, ismi altında; gösterilen film, Gret “Kraliçe Kristin,, filminden evvel! çevirdiği bir filmdir. gösterilmesi gecikmiştir ! Bu hafta “Melek, sinemasında fransızca sözlüsü gösterilen bu film, Amerika ve Avrupada gös- terilirken “Beni nasıl istersen, öy- le....,, ismini taşıyordu. Filme bu- rada “İstediğin gibi,, yahut daha başka türlü olarak şiveye ve mev- zua uygun bir isim bulunabilirdi. Böyle yapılacak yerde “Çalınmış aşk,, adının takılışı da böyle ol - unmak lâzım! Burada filmlere i- sim babalığı yapanlar, şu “aşk,, ın tesirinden bir türlü amıyor, isim uydururken bu kelime karşı- sında zaafa uğrayorlar! Herhalde bu kelimenin ahali üzerinde çeki- ci bir tesir icra edeceği, seyircile- ri sinemaya miknatıs tesiriyle çe- an vapurla kutba yapılan Kap gidişi, orada kalışı ve dö- nüşü gösteren bir Rus filmidir. Ot. to Şmitin reisliği altında Kutu yapılan Al seyahatinde 9 - luskin il mış, bir kişi kolin diğerleri bazlar e kamp kurmuşlar ve tayyarelerin MR kurta- e . Film, bu tetkik seya- hatinin nasıl yapıldığını gözönüne) getiriyor. Bu itibarla bu mevzua ait bir vesikadır. “Türk,, sinemasında gösterilen bu film, türkçe olarak sözle izah-| men de izahlar yazı iledir. Bir ke- re izahların sözle oluşu yoluna sa- pıldığma göre, tamamiyle bu yol- da yürünmesi daha makul olurdu! er hafta sinemalarda göste- rilen dünya hadiselerine ait film- ler tarzında, yalnız muayyen bir mevzu etrafında ve daha uzun dö- nen bu filmin yanısıra, geçen haf- tanın filmi olan “Sokaklarda al tm,, filminin programda alıkonul. ması, muvafıktır. Çünkü bu tarz- a seyahat filmleri, başlı başma program doldurmağa ( yetmiyor, başlı başına seyredeni tatmine kâ- ta Garbonun | Sü İstanbulda zi keceği zannını benimsediklei çin-olsa gerek! Greta b oynadığı filmin mevzuu, tanınmış İtalyı diplerinden Luici Pirandelk piyesinden alınmıştır. Hz yurdu yakılıp yıkılan bir ki sene evveli kim olduğunu h lıyamıyor. O, “Ruhunu kaybe bir kadın,, dır. Günün birinde lığını yıpralan sefahat muhiti mütehakkim adamın ame kurtarılıyor. Artık, tanıyama kocasının kolları ki kat, o, sahiden on sene evvel kontun karısı olan kadın mı, as-| sa değil mi? Kontes Mariya artist Zara mı?.. Kadının kı sinde ve etrafındakilerde t dütler, şüpheler!.. Metresi ok adının aranan k olmadığı iddiasında!.. Tıma neden getirdiği bir kadını or koyan bu adam, asıl kontesii akıl hastası zavallı o olduğ israr ediyor. Gene şüpheler, t dütler! Sonunda bazı emare trımarhaneden getirilen (oOka« Kontes olmadığı bir bakıma i şılıyorsa da, mesele gene bür tün halledilmiş intibaını uyan mıyor. Bununla beraber Kor sevdiği onu seven kadın, asıl | tes veya ondan başkası, OK “Madem ki beni istiyorsun, nasıl istersen öyle olacağım!; yor. Birlikte kalıyorlar. Mesel halledilişi, asıl ve nesep ispa dan ziyade, karşılıklı sevgiye yanıyor!... O veya o değil, ma ki arada sevgi var, şuhalde...., sele yok! Luici Pirandello, burada hassa “Altı şahıs muharririni yor,, ve “Size öyle geliyorsa,