ve resmi mahafiline arzını ve serian şafi ve emniyet-bahş cevablarla heyecan-ı milletin teskinini düvel-i mütemeddine-i muhteremenin efkar-ı adilane ve insaniyetkaranelerinden rica ve istirham iyler. Anadolu ve Rumeli Müdafa'a-ı Hukuk Cemiyeti Mardin Hey'et-i Merkeziyesi Namına Hüseyin --------oOo-------- Şuun-ı Muhtelife § Rus Karadeniz donanmasının ihyasına teşebbüs idildiği Nikolayif'den bildirilmekdedir. Tersane Perdridnavt, dört zırhlı, dört torpido ve yedi tahtelbahr inşasına hazırlanmakdadır ki bunlar için sekizyüz milyon ruble tahsis edilmiştir. Beşyüz amele ile işe başlanmıştır. Etrafdan amele celbine teşebbüs olunuyor. § Bulgar Zurra' fırkası sabık Çar ile Radoslavof ve Malinof'un divan-ı ali huzurunda muhakeme edilmelerini Subraniye'den talebe karar vermiştir. Teklif idildiği takdirde Çar'ın i'adesi taleb idilecek ve emvali musadere olunacakdır. § Fransa tarafından Suriye fevkal'ade komiserliğine tayin idilen General Goro ajans havas muhabirine atideki sözleri söylemiştir: "Vazifem askeridir. İ'tilaf mucibince İngiliz kıta'atının geri alınmasına nezaret ideceğim. Çekilecek İngiliz kuvvetleri mikdarınca Fransız müstemlekat asakiri ikame olunacakdır". Bir katoliğin Müslümanlar tarafından nasıl sevilebileceğini soran muharrire cevaben "namuskar ve adil oldukça muvaffak olmamak kabil değildir. Ben Suriye'de hiçbir fırkanın, hiçbir dinin adamı olmak istemem. Ben sadece adil Fransa'yı temsil ideceğim." demiştir. Müşarunileyhin ma'iyetinde umur-ı şarkiyeye vukufuyla meşhur Mösyö Roberto ki komiserlik katib-i umumisi sıfatıyla bulunacakdır. § Emir Faysal Reuter Ajansı muhabirine: İngiliz kıta'atının çekilmesiyle tahaddüs eden vaziyeti tedkik ile bundan tevellüd idecek netayice karşı gelmek üzere bir askeri komisyon teşkilini teklif ettiğini söylemiş ve: Arablar İngiltere'ye o derece istinad etmekdedirler ki kıta'atının çekilmesi neticesi olarak mühim tedabir ittihaz oluncaya kadar ciddi bir hal tehaddüs ideceği muhtemel addeyliyorlar demiştir. § Times Gazetesi'nin mevsuk bir meseleye istinaden neşr ettiği malumata göre şarkdaki müphemiyete bir nihayet verilmek için Türkiye sulhunun tesri' ve ta'ciline suret-i kat'iyede karar verilmiştir. Mezkur gazete Teşrin-i Sani zarfında bütün istihzaratın ikmal edilmiş olacağını ve milad-ı İsa yortularının beşeriyeti tam sulh ve sükun içinde bulacağını ve Osmanlı sulhunün bu mertebe ta'cilini icab ettiren sebeb ise İngiltere ile Fransa arasında akdedilen i'tilaf olduğunu söylüyor. § Atina'dan bildiriliyor: Mevsuken haber verildiğine göre İngiltere Hükümeti şark meselesinin bir an evvel tesri-i hallini taleb eylemiştir. Türk meselesi pek yakında mevki-i müzakereye vaz' olunacakdır. Menatıkın tayini için teşebbüsat-ı lazımede bulunuluyor. Yunan Hükümeti şarkdaki müphemiyete bir nihayet vermek için şark meselesinin mukadderatını tesri eylemelerini taleb eylemiştir. § Bodaninç kıta'atının Petersburg'a dahil olduklarına dair henüz bir haber alınamamış olduğunu Ajans Reuter'in Paris muhabiri iş'ar eyliyor. Venizelos Londra'da başvekil Loyd George (Lloyd George) ile iki sa'at mülakat eylemiştir. Bu mülakata gazeteler ehemmiyet-i mahsuse atfeylemekde ve Venizelos'un bu esnada şark ve Balkan ve Trakya meselelerinin Yunan amaline muvafık bir suretde halli taleb eylediği umumen zann olunmakdadır. Bundan ma'ada Yunanlıların Anadolu'daki müdde'iyatı da mevzu-u bahs olmuştur. Bu mülakatlar esnasında Yunanistan'ın sükun ve asayişini te'min hususunda ne suretle hareket olunacağı meselesi de tedkik edilmiştir. Venizelos Loyd George'nin nokta-i nazarıyla tamamen müttehidul-efkar kalmış ve Yunanistan'ın kendisine terettüb eden vazifeyi ifa ideceğini söylemiştir. § 3.10. 35 tarihli el-Ehram Gazetesi'nde Newyork'da münteşir 27 Ağustos 335 tarihli el-Huda Gazetesi'nden naklen Amerika Meclis-i Mebusanı'nda Mısır meselesi sernamesi ile muharrer makalenin nukat-ı esasiyesi ber vech-i zirdir: 1. Amerika Meclis-i Mebusanı 15 Ağustos 335'den itibaren Versailles Muahedenamesi'nin haklarında adalet gözetilmeyen ve tecavüze uğrayan zayıf akvamın metalibini istima'a başlamıştır. Mısır'ın müdafa'a ve hürriyeti için söz söyleyenlerin başında sabık jüri hakimi ve Cemiyet-i Teşri'iye-i Mısriyye'nin Sulh Konferansı'na gönderdiği heyetin müsteşarı Mister Jozef Kolek bulunmakdadır. 2. Mister Kolek: Mu'ahede-i Sulhiye'nin hal-i şeklisi ile kabulü İngiltere'nin Mısır üzerindeki amaline muvafakat demekdir. İngiltere ise Mısır'a hürriyet-i mutlaka bahş itmeyecekdir. İngilizler Hindistan'ı muhafaza eden Süveyş kanalını muhataraya düşürmemek fikriyle Mısır'a hürriyet bahş etmek istemiyorlar denmiştir. Ba'dehu İngilizler de Mısır'daki tama'larından ve ihtilalin esbabından bahs etmiştir. İngiltere senelerden beri Mısır'a göz dikmiştir. Avrupalıların duyununu toplamak bahanesiyle 1882'de Mısır'a girmiş ve harb-i umuminin zuhuruna kadar İngiliz siyasiyyunu Mısır işgalinin muvakkat olduğunu söylemiştir. Fakat harb-i umuminin zuhurunda Kanun-ı Evvel 914'de Mısır'a himayesini ilan ve Hidiv Abbas Hilmi'yi hal' iderek tahtına bir sultan iclas etmiştir. Bu hareketin mukaddime-i istiklal olduğunu Mısırlılara Yerli Rum ve Yunan Mezalimi Ika idilen mezalim-i vahşiyanenin tahkik idilebilen aksamı hakkında vücude getirilen kitabtan: [Maba'd] Tevkif ve esbab-ı sıhhiyeden tamamıyla mahrum bulunan kasaba hapishaneliğinde ve müzdehim bir halde bir iki gün mevkuf tutuldukdan sonra esna-yı rahta Parsa ve Nif Rumlarının müctemi'an şetm ve tahkirine ma'ruz bırakılmak suretiyle gayr-ı kabil-i tasver azab içinde kolları bağlı olarak teşhiren karadan İzmir'e sevk edilmiş ve orada otuzyedi gün Yunan jandarma dairesi nezarethanesinde ihtilatdan memnu' bir halde kaldıkdan ve esna- yı mevkufiyetlerinde hiçbirinin haysiyet-i zatiye ve mevki-i ictima'isi nazar-ı itibara alınmayarak kereste çekdirilmek ve elleriyle ayak yolu temizlettirilmek suretiyle haklarında enva-ı hakarat ve terzilat tatbik idildikden sonra bila- sual ve la-cevab tahliye edilmiş ve güya zıman-ı ma'sumiyet olmak üzere ellerine onbeşer lira mükafat verilmiştir. Tahkik heyeti geleceğini anlamamış olsalardı bu bi-çarelerin belki de aylarca bila-sebeb ve bi-gayr-ı hak mevkuf kalacakları tabii idi. 5. Memleket eşraf ve mütehayyızanından kasabada bila-sebeb ve bilaa-süal günlerce mevkuf tutulan ve haklarında çeşit çeşit zulüm ve işkence, tazyik icra idilen zevatın had ve hesabı yokdur. Bunların esamisi tahkikat ile meydana çıkarsa da bizce buna kuva-yı mani'a sebebiyle imkan bulunamadı. 6. Cami-i Kebir Mahallesi'nde silah taharrisi vesilesiyle yapılan mezalim anbar memuru Ali Efendi, Ekmekçi Rıfat Efendi mahdumu Tevfik Efendi, Ekmekçi Rıfat Efendi mahdumu Mustafa Efendi, Gözlüklü Pomak İbrahim Ağa, kendilerinde hiç bir silah bulunmadığı halde "silah çıkar" diyerek bi'd-defa'at sopalarla tüfek dipçikleriyle bayılıncaya kadar dövülmüş, bu sırada feryad ve figanı ayyuka çıkan kadınlar bile şiddetli suretde darb olunmuştur. Muhacir Karako Huseyin Ağa kendinden geçinceye kadar yediği dayak neticesinde saika-ı havf ile İzmir'e hicret etmiştir. Ziştoylu Recep Ağazade Ömer Efendi ayağından asılarak darb edilmişlerdir. Berber müteveffa Hacı Davud zevcesi Saide Hanım ve kerimesi Hatice Hanım ve kebabçı Hasan zevcesi Fatma Hanım şiddetli suretde darb edilmişlerdir. Arabacı Hacı Mustafa oğlu Süleyman şiddetli suretde darb idildiği gibi bir çift elmas küpesi de aşırılmıştır. Hacı Şerif damadı Halil şiddetli suretde darb edilmiştir. Hacı Ali oğlu Hüsman Ağa üzerinde beş sopa kırılmıştır. Kahveci Zileli İsmail, muhacir Hoca Salim Efendi, muhacir arabacı Rıfat, muhacir Mustafa oğlu Ali şiddetli suretde darb edilmişlerdir. Ziştoylu bakkal Mehmet Ağa, mahdumu Nuri Efendi, zevcesi Emine Hanım, gelini Sa'adet Hanım, baba oğul bir ağaca asılarak müdhiş suretde dövüldüğü gibi başlarının altına kuru ot koyub ateşlemeye tasaddi edilmiş ve bu sırada feryad eden Emine ve Sa'adet hanımlar da tüfek dipçikleriyle yerlere serilmiştir. Şakir Efendi zevcesi Müfide Hanım pek müdhiş bir suretde dövülmüş ve eser-i cerhden iki parmağı sakat kalmıştır. Şakir Efendi biraderzadesi Mehmet Efendi zevcesi Suriye Hanım yirmi günlük lohusalığına merhamet edilmeyerek pek şedid suretde darb olunmuştur. Belediye komiseri Hamdi Efendi validesi Hanım, zevcesi Hanım pek müdhiş suretde dövülmüş ve bu meyanda bir sa'atle daha bazı eşyaları aşırılmıştır. Validesi elyevm hal-i ihtizardadır. İştipli muhacir Hüseyin, jandarma Muharrem validesi Nuriye Hanım, manifaturacı Tevfik Efendi, Sirozlu uncu Ahmed Efendi, nalıncı Ali oğlu Receb, arabacı Filibeli Kara Mehmet, Harcan oğlu damadı Hüseyin Efendi şiddetli suretde darb edilmişlerdir. Arabacı Zakir Ağa ayaklarından salben darb edilmiştir. Uzunovalı Hacı Mustafa darb edilmiştir. Muhacir Haşim Ağa, keçeci Ali Efendi, Filibeli Çakır Mustafa, muhacir Mustafa oğlu Ahmed, muhacir Mustafa oğlu Ali cümlesi Haşim Ağanın hanesinde darb edilmiş ve içlerinden bazılarının tırnakları arasına küçük kazıklar sokulmak suretiyle pek feci' işkenceler yapılmıştır. Harcan oğlu kerimesi Penbe Hanım, Arnavud Melik oğlunun zevcesi darb edilmişlerdir. Kürd Ali Çavuş'un yatakları arasında bulunan sekiz lirası aşırılmıştır. Demirci Nuri Baba'nın demirci dede, Tireli oğlu pabuççu Veysel, Tireli Veysel hanesinde müste'cir bir aile, Göbeklizade Nuri Efendi, Acem Ali oğlu Hüseyin Efendi şiddetli suretde darb edilmişlerdir. Kasaba müftüsü Hasan Basri Efendi müdhiş bir suretde darb edilmiş ve müftü olduğunu söyleyince de [biliyoruz ve onun için dövüyoruz] demek suretiyle din-i İslam'a karşı ilan-ı gayz edilmiştir. Mahalle muhtarı Poyrazzade Hasan Efendi pek şiddetli darb edilmiştir.