3 Eylül 1942 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

L ARCEL | .»....,.__-_'. ha | “B EYLÜL — 1942 us çetelerı Almanları nasıl uğraştırıyorlar Almanların, şark cephesi arkasında, Rus çeteleri, geçen kış olduğu gibi, şimdi de, mühim tahribat yapıyorlar. Frankfurter Caytung,, gazetes'nin bu çetelere dair neşrettiği bir mektubu, alâka ile okunacağını ' bildiğimiz için, buraya nak Mektüp şudur* Bu geniş ormanda, ne vakilte! beri yürüyoruz? Hiç şüphesiz, bir kaç gündenberi.. Fakat bu Rus or- manının kasveti, haftalardan — bert: burada yürümekte olduğumuz hissi niveriyor; bu bitmez tükenmez yü rüyüşte, a kadar, zaman mefhümuü. nu unuttuk,, dünya İle irtibatımız bir telsiz telgraftan ibaret,. Takip eltiğimiz düşman, orm'n küşları- nın Müstehzi civiltisi kadar, elimi ze geçmeyen bir şey,.. Hem de ne derecetle tehlikeli! GÇünkü, insan, hiç ummar ı bir anda, bir dalın çatırdadığını işili yor. Arkasından bir silâh pr"lıyor, yahüt daha uzakla milralyöz işle. meye başliyor ve ölüm muhakkak- Ur, Hele, çetelerin eline düşmek, ne felâkettir! İnsanı, bin işkence ile öldürüyorlar. Ayrıldığımız şu mendüfer istasyonu da., 1 11 ağaç sedlerle muhafaza altına alınmıştı. Küçücek garnizon, bütün kış, her Rece, bir kaç yüz: kişilik Rus çete, lerinin baskınına uğrar, kendisini müdafaaya mecbur kalırdı, Bu gar. nizon, imdad da alamazdı; çünkü, diğer istinadları, çok v-> ta İdi, Ye onlar da, o anda, baskına uğra miş bulunurlardı. Daha dün, bir köye giden müf. Tezemiz, baskına uğramış, ölü — ve yaralılarile dönmüşlü, Bu müfrezcı >tam hedeline yaklaştığı bir zaman- oda, Üç taraftan kırk tüfek pa'-mış, | efradin bir kısmını öldürmüş, bir kısmını da yaralamıştı. Müfreze, yere yatıp silâha davranıncaya ka dar, çeteden eser kalmamıştı. Anlaşılıyor ya,. Çele, müfreze, 'nin geçmesine mümaneat elmemiş g#eçtikten sonra etrafını sazmış ve orkasından ateş elmişt:, Bunun i. çin, onların baskınlarını önl neye ünkân yok, 'Bu çeteler, hâdiselerin yü-üyü- vünü değiştirebilecek V': mahiyet nrzetmemekle beraher, bizi, çok rTa hatsız ediyorlar, Burdan Gdolayı. havaların müsait gitmesinden isti, fade edilerek, çelte yalaf- Jan or. manlara kuvvetli müfrezeler gön - dermeye karar verildi, Ormanda, toprak, İnsanın ayak — larını kaydırıyor. Örmandaki pati kalara daldığımızdan Beri, bu or. manların ne kadar glrintin, çıktır- tilı olduğunu gördük te, çetelerit nasıl Röze görünmeden 1 areket » debildiklerini anlamaya başladık. ; : Bize öyle geliyor ki, fazla İleri. liyemiyeceğiz; çünkü İlerilediğimiz | Son kamyonlarımız ağırca idi, . Bunlardan biri de bataklığa çöktü ve tekerlekleri çamurun İçine sap- landı. 14 saalta, böyle uğraşa uğraşa. sehcak 12 kilometre yol alabildik. . Şafak sökerken, bir orman — köyü- nün Öönüne geldik, — Burası, biri şarkta, diğeri garpte bulunan ik', çelenin irtibat noktası idi , Sessizce hücuma geçmeye hazırlandık, h Köyde Ruslar var mı idi, ve el irize geçecekler mi idi? Burasını düşünmeye lüzüum yoktu. Ne olursa olsun, baskın yapmamız İcap edi- yordu, Keşif kolu göndersek, mev . cüdiyelimizden haberdar olurlar , dı. Bir bölük, köyün arkasına geç- , Bizde, cepheden harekete geçtik, Kumandanımızın işareli üzerine, bomba toplarımız, kuru sıkı ateş etti, Köyde çeteler varmiış, Pusuda ki bölüğümüzün mitralyöz ateşi al, tında, bir kaç kişilik güruplar ha, linde, kaçmaya başladılar, Verdık kurşunu.. Kurtulanlar pek az oldu. Gel gelelim, bu kaçanler, tabiatile, elraftaki diğer çeteleri — haberdar: edecekler, baskından lardı. Çeteleri temizledikter sonra kö, ye' yerleşlik Köyde ilk saatlerde canlı bir mahlüka tesadüf etmedik, Sonra,' ormandan bir kalabalığın sökün ettiğini gördük Bi sürü k>. dın, küçük çocuk geliyardu, Bun - lar, köye çeteler gelince, orada barp olacak diye, bir kaç gün ev, vel ormana kaçmışlar. Şimdi d-, sefil yuvalarına dönüyoflardı. Yağmuür, dolüu — ıılıyon!a. l’en-ı yerlerde barınmaya alışmış oldu , ğumuz halde, bu köyün manzaras:, bizde istikrah uyandırdı. Evler, pek berbad şeylerdi. Kadınlar sap sârı, çocuklar cılız, bitkindi, Köy- de tifo da var. Burası, yazın, her halde sivri sinek yuvasıdır. Bur: nın İnsanları da, hayvanları — da. kerpiç evleri de, hep bataklık mah sulü. ÖO kadar pis yerler ki, uyur , ken yüzümüze böcekler düşüyordu, Kadanlar, kocalarının ve çeteci- lerin nereye gittiklerini bilmiyor | kurtaracak- ediyoruz lardı, daha doğrusu bilmiyor görü nüyorlardı. Sorduğumuz süallere, bin korku ile cevap ve-iyorlar, ye- minlerle bilmedik'erini tekrat edin duruyorlardı, Tehdid de, bahşi; de para etmiyordu, Geceleyin, nöbetçiler, sık ağaç lar arasında bir takım Bölgeler gör müşlerdi. Havada, işaret Tfişekleii yanıyordu. Bu haller, çetelerin bizi göz hapsinde bulundurduklarını gösteriyordu. ' Birkaç gün sonra, bir koca karı, bizim yerli rehberimize bazı ilşa- alta bülür 'e. Bu köye çeteler gol mişler ve . lerbetlik bahanesile v. tadaki erkekleri almışlar ve kendi: leri gibi çeteci yapmış'ar. Gılme - İmek kimin haddine? Derhal öldü tüyorlarmış. Bu koca kari, "ir Rus papazın;n kızı ve köyün eski muallimesi imiş, Sonraları bize de açıldı, Her tehli- j ke işareti verildiği zaman, orman daki mağaralara nasıl kaçtıklarını, orada ne kadar sefalet çektiklerini diği çete reislerinin isimlerini de söyledi. Bu itirafatta bulunduktar, sonra, artlık bu köyde oluramıyaca ğını ve Almanlarım elinde bulunan bir yere gönderilmesini istedi. Hak kı da vardı; çünkü, çeteler, muhak kak, önu tepelerlerdi. Elimizde, erkânıharbiyenin tan- zim ettiği haritalar var, Bu farita, larda, çete yurdları, —takribi, - bir şekilde, kırmızı daireler içinde bu ., lunuyor, Erkânıharbiyenin tanzim, eltiği pilâna göre hareket ediyoruz. metlerden llerlfyurlar Böylece çe teleri, dar birer daire içinde sıkış, | tırıyor ve imha ediyoruz. Çelelere kurtuluş imkânı yok: İşte.. Günleri haftalar takip edi” yör ve biz, orman içinde, çele av. cılığı ediyoruz, Yürüyoruz, Bu or, manda geçirdiğimiz hayat, ne ka- dar can sıkıcı şey,. Dünyadatı uzak laşmış gibiyiz. Ne ise.. İşimiz , bit. mek üzere., Ormandan çıkmamız, yaklaşıyor.,, | ç M. R, .Ü HA B ER — Akşam I'ostaıı 'noel anlattı. Küçük çocukların bile bil, * tDig'er “—müfrezeler de, diğer istika - Amerikan gönü Ü tayvye recileri, şefleri İN resmi tebliğlerinde sık | sık bahsedilen Amerikan gönüllü tayyarecileri pek az bil- âdiğimiz bir mevzudur, Bu mevzua dajr bir Fransız mecmuüasında ç- kan bir yazıyı okuyucularımıza stıı- nuyoruz, 21 sonteşrin 1941 de 7 Japon tayyaresi Hindiçinide bir üsten havalandı. Maksatları Birmanya yoluğun son noktası olan Kumingi bombardıman- etmektedir. Japon pilotları kendilerinden — emindir, Viç bir sdamtıya maruz kulmadan bu işi basaracaklarmdan emin bu" Tunuyorlar. Birdenbire bulutlar arasından üç çilt tayyare fırladı ve Jnpon- lar üzerine saldırdı, 20 sanize isonra Japon — tayyarelerinden al- tısı alevler içerisinde yere düştü, Yedincisi yolunu değiştirdi. Üç gün sonra 80 Japon ucağı Rangonu bombalamak üzere ha. reket etti, Japonlar İngilizlerin e- linde 386 av uçağından başka ha" Va Kkuvvet: ölmadığımı pekâla hili- yordu, Bundan başka bu hücum gecesi hazırlanmıştı, Hrris- tiyan Avrppalılar noel gecesi eğ” lencelerini birakıp — tayyareyle u. Ççacak değiller ya, Fakat bu sek * ten tayyare hedefe yaklaşır yak” laşmaz 18 uçakla karşılastı. Bu uçaklar Amerikaldarın “Uçan kap lan” isimini verdikleri — smıfdan" dır, Bir dakikadan az bir müddet içerisinde 11 Japon avdısı ve 38 bombardıman uçağı ateşler içinde yere indi, öteki uçaklar bir müd"' Get tereddüt ettiler sonra bütün hozlarıyla geriye döndlül'er, Japon komuta Heyeti büyük bir Ve esrarlı uçaklar nereden çıkmış bulunuyorlardı? Aradan uzun aylar geçmiş ve buzün bu sır aydınlarmıştır. Bu uçaklar Amerikalıların uçar kap" | Bunlarm pilotları 100 —Amerikan delikanlısıdır. Bunlar Çin havacı' lığında gönülkü olarak çalışan A. brerikaldardır. Komıftanları 51 yar şamda Kler Şönoldur, Yakın vakit” İere kadar ancak 4i uçakları var. dı, Bire karşı 20 nisbetinde zayıf olmakla beraber bu atlamlar 6 ay- * da 457 Japon ucağı devirdiler, Yani herbir ucak 30 uçak düşür' dü Ve herbir pilot 92 pilotu mağ, iüp etti. Bu rekor modern harpte henüz gecilmemistir . UÇAN KAPLANLARIN ŞEFİ U muvaffakıyetin sırrı bu Amerikalı — gönüllülerin harp tekniğinde ve kıymetli ger. lerindedir, Zira Şöno'!den bahset meden uçar kaplanlardan bahset” mek mümkün değildir. Şönol Teksasda doğmuştur, Ba- bası pamuk geken bir çiftej idi. Lüzyanada büyüdü ve üniversite' de okudu, Yedi sene öğretmenlik yaparak hayatinı kazandı, 1917 de Fransaya harbe gittiği vakit 8 çocük babasıyd. Askeri pilotlar ” dan biri oldu , Yüzbaşsı Sönol harp sahaları ü. zerine paraşütlerle askerler ve hafif silâhlar İndirmekten ilk de“ fa bahsettiği vakit üç Rus müte. hassısmdan başka herkes kendi sine deli dedi. Şönol bir kitabında bava hücumlarmda — ihtilâller ya" Tatân Nazariyeler ortaya koydu, rup hâülinde uçmasını istedi, Bu- nun ne faydalı neticeler verebile” ceğini isbat için bircok tecrübelert yaptı, Üç tayyareyi 10 metrelik iplerlea birbirine bağladı ve tay yarelerin birisine kendisi binerek Pike inişler ve hava cambazlıkları yaptı. Fakat Amerikan tayyareci- Kğini idare edenler bu hareketler edn sonra Şönolün admı bütün bü. tün deliye çıkardılar, Bunun üze" rine 1937 de Şönol arzusu ile te" kaüt oldu ve Lüizyanaya ailesinin yanrma cekildi. Şönolle beraber çalışan subay« lardan iki teymen de tekaüt ola. rafk Çine gittiler, Orda Çin pilot. İarını yetiştirdiler ve bir hava mlüe şavirine ihtiyacı olan mareşal San Kaya Çeke Şönolu tavsiye ettiler Şönol 1937 temmuzunda Çine Beldiği vakıt Japonlar Çinin eline | de bulunan 100 tayyareyi heen | tamamile harap etmişlerdir, Fakat Şönol ümitsizliğe düsecek bir adam değildi. Tayyarelerin pilotların Ve düşmah tabiyesinin zayıf nokta larını tetkik *etti ve Amerikadan tayyare istedi. Fakat o tarihte Çin | Meselesi Henüz Amerkan kongTe»s sinde münakaşeler edilmekte idi.. Ancak 1940 da kiralama ve ödünç Verme kamımunun kabulunden son ra Cine İsveçin ısmarladığı eski modelde 100 tayyare gönderildi. Şönol bu tayyareyelerin yarısını alıkoydu, Bunları öteki — tayyare- lere yedek parça olarak sakladı, (Baştarafı dünkü sayımızda) Birkaç gün için müfettiş Kon, for esrarın anahtarını bulmaya yal- niz başına uğraş'ı, Bu yeni cina | yet polisi büsbütün — şaşırtmıştı. Bir haftalık — araştırmadan sonra müfettiş hâlâ işe başladığı noktada bulunuyordu, Bu sabah dairesinde oturmuş — gazetecilerin kendisi ile alay eden yazılarını okuyordu 'l'e— lefon çaldı: ; — Sen misin Konfor? Müfettiş nrkıdaşımn sesini ta, nıdı. nisbette, Mayıs ortasında, Sulundu- Zabıta hikâyesi Olünün defteri Çeviren: MUZAFFER ESEN ğumuz halde, ormanın serinliğini. daha fazla hissediyoruz ve her dal dan, her adım topraktan daha faz, la su fışkırıyor. Çalılıklar altında; kokmuş gölcükler parıldızor. Müfrezemiz il&ilerken. yollar: ve düşmanı keşfetmek için keşşef lar gönderiyor, Burada, harp cep: hesi, ordugâh, ne gezer! Keçi yo.. ları da olmasa, geçecek yer bula , mıyacağız, Her tarafta düşman var » ve her adımımızı emniyet altına | almamız lâzim. Camurlara batâarak yürüdük, N*- hayet bataklık bir yere geldik. Yer. ileride, volun iyileşeceğini söyledi. Bu mü: |A0 kılâvuzumuz, 500 metre de, gayrelimizi artırdı. /ğaç kex lik. Yakınımızda bulunan yanmış bir köyden, kararmış tahtalar, pas Santlerce İanmış çivller topladık. çalıstıktan sonra, bataklığın üzeri ne bir köprü kurduük ve buradan yüz atımızla elli arabamızı geçir dik, Çetelerin karşısında, ağırlığ' | mızdan ayrılmamaya mecburduk. , Allarımızı, arabalarımızı geçir - dik, dedım. ama nasıl geçiriş? Ne hdır olsa, köprü sallanıyoi Odu. Atın biri yavarlandı. Bataklı “Ba baltı, Güç halle kurlarabildik. , — Evet, sen de Santosun deyil dan Başka brisi değildir. Bir piç., mi? - — Ta kendisi dostum. Dinle, ya- rın sana katili takdim ediyorum. . Yarın sabah saat 11 e çeyrek kala benimle Öksfort istasyonunda bu. lunmalısın. Sakın geç kalma, Bera- berinde iki polis getirsen İyi olur. Zira bizimki yaman bir adamdır. Bize biraz ekzersiz yapltıracak, AF lahısmarladık dostum. Ertesi stbah saat İl & 20 kala Lorettonun — otomopili İstasyonda gözüktü; Santos başını uzatarak kı- saca: ç — Adamlarını arahbanın arkasına yerleştir, dedi, sen de yanıma gel, Bir lâhza sonra bir köv'ü yanı- na yanaştı ve alçak sesle: — Granbriç yolu üzerindedir. dedi. Beş dakikada yetişebilirsiniz. Loretto yabancıya teşekkür et H, Ve sonra Konfora dönerek: | — Katil, dedi,. evvelce tahmin eltiğim gibi muvazenesizin biridir. Deli fakat kurnaz ve bir yılan ka- dar tehlikeli. Onunla 50 defa bile karşılaşsanız deliliğinden şüphe © demezsiniz. Bundan başka ınııesı de deli idi. Miıfeltlş hayretle mmldındı. — ÂAÂnnesi mi? — Evet, dostum,. Zira yıkalaya cağımız adam Lilvan Hantn oğlun Lilyan bu çocuğun mevcudiyelini dostlarından gizli tutmuştu. Çocuk köyde büyütüldü., annesi ekseriya gider onu görürdü, Daha sonra bü. yüdü, zengin olmak emeli ile müs temlekelere gitti. Yıllarca orada an nesinden haber almadı ve onun ö düğünü sandı. Son günlerde Lon . draya döndü ve bir tesadüf îîilü“ den bir tanıdığa rawlladı, ve bu sar yede annesinin son demlerinde ha zır bulundu. Zavallı Lilyanın mira, sı ve bu miras arasında hatıra def Jeri de bu deli çocuğun eline geçti. Loretta biraz durdu, sonra ke- derli bir sesle tekrar başlada: — Çocuk hasta denecek kadar fazla hassastı. Hayatında annesin- den başka kendisini seven olmamış tı. Annesinin öteki beriki hakkın. (a ittihamlarla dolu defterini oku yunca ne hale geldiğini tasavvur, edebilirsiniz. Bu okuma — çocuğu büsbütün çıldırttı. O da bu defteri annesinin intikamını alacağını va- adeden deli satırlar yazdı, — | Konfor: , ! Sözünü de tuttu, dedi. Kimdir bu adam? Araba Granbriç yoluna gelmişti, Yol bomboştu, yalnız gezinen si - yah elbiseli bir adam görünüyordu. 'Loretto başı ile bu adamın yürüdü. Bü istikameti gösterndi! — Odur. Konfor arkasma döndü ve adam larına hazır olmalarını söyledi. Bu adama iyiden iyiye — yaklaşdıkları vakit müfettiş şaşkın bir kalde hay kırdı: — Fakat bu bir papazdır. Loretto: — Evet, dedi, zira bir haftadan beri Ledi Franın yattığı hastahane- ye ancak bu kiyafetle girebilir, Santos birdenbire sustü ve ara, bayı durdurarak — gezinen adamw haykırdı: — Bönjur Stil? Adam şiddetle döndü, inanılmaz bir çeviklikle geriye sıçradı, elini cebtine soktu ve bir lüverver çı - kardı, Fakat Konfor hareketini gör müştü ve üzerine atıldı; iki adam yere yuvarlandılar. İki polisin de İşlirâk ettiği şiddetli bir mücade. leden sonra Stil sıkı srkıya bağlan dı, Âynı günün akşarmı Loretto ©a- - .Partlımanında dostuna katili nasıl Reşfettiğini anlatıyordu.: SHi çok mahir adam., fukat bü. |yük bir kusuru var. Kerdisinden, fazla emin, Ledi Frana mektup ya zarak kocasının ölümünden — bir hafta sonra kendisini de öldürece- #ini sövlemesi, bundan ileri geli yor. - Bu mektup yüzünderi yakayı &e verdi, Londraya gillim, Ve bir hir sız gibi evine girdim. Orada Lil yan Hopun ve oğlunun — defterini buldum, Şuphelerım bir hakikat oi du, f Koönfor sordu: — Fakât nasil Stilten şüphe et- tiniz? -— Loretto güldü: | — Dostum, çizilmesi en kolay sırlar hiç izah edilmez gibi görü, nenlendir. Müfettiş homurdandı: Tayyarelerin teker teker değil gu- /Diğer 50 sini havaya erkardı. Far kat elinde ne adam vardı ne de benzin, Buna çare bulmak icin kalktı, Vasingtona geldi, Çin için bin müşkülâtla gönüllü tayyareci toplamak müsaadesini aldı bera . berinde macerayı seven birçok A * merikan delikanlısı ve 200 makji * nistle Çine döndü, Çun-Ring hükümeti KuerMinkde bir hava meydanı yapmıya başsladı. Yüzlerce Çinli hangarlaı, petrol depoları ve bir basksetbol sa!ımı yaptılar, YENİ BİR TABİYE * Sönol beraber çalıştığı arkadaş” lara Japon tayyarelerine dair bik diklerini anlattı sonra onlara ne şekilde hücum edeceklerini öğretti. Bu delikanlılar katiyen yalnız uç, mıyacaklar her vakit ikişer uçak“ İr gruplar halinde havaya çıka- ,taklardı, Silâhlarını idareli kul - lanacaklar, bütün düşmana birden hücum etmiyecekler, hirer birer üüşüreceklerdi. Amerikan gönüllüleri Çin hükü- metinden ayda 600 dolar ücret alırlar, Bundan başka İngilizler Birmanya harbi sıralarında bu pi” lotlara ayrıca her uçak başına 500 dolar vermişlerdir. İşte noel arife- Binde 19 Japon uçağını düşüren uçaklar bunlardır. , Bütün noel günü Japonlar dal - galar halinde havadan hücum” et üler, Her hücumlarında karşıla - rimda utcar kaplanları buldular. Rangona bügün saldıran 80 tayya- redan 22 si yandı. Birmanya üze- rine havadan hücum nihayet'lendi. 80 tayyarelik filoya karsı kayan uçar kaplanlar yalnız 12 uçaktı ve hepsi zarara uğramadan üs'erine döndüler, Asya kıyılarına hücum eden Japon ucatları üç günde 50 | uçak kaybettiler, | Amerikan g&nüllııler gurubu As yada müttefikler” mukavemetinin ruhudur. Eğer bu kuüvvetler kâfi derecede takviye edilse ve bilhas” Ba uçaksavar bataryalara malik bulunsa Asyada Kati hâkimiyeti kazanacaklardır. -Şönol Amer'kadan mütemadiyen Ucak istiyor, Fakat Amerika İste" diklerini bir türlü gönderemi; du, Bereket versin ki ŞÖIIOİ Kalkütede Bir depoda İncilizler için hiç de İizumu olmryan 26 sandık vedek parça bulnnduğunu haber aldı, bin müşkülütla bu parcaları getınebîl. di ve parçaların eline geçtiğinden iki güün sonra 26 Japon ucağı dü- sşürdü, Çinde uçak benzini yok ;ihıdıı' Fakat Şönol bunun da çüresim;i bul muştur, O benzin; Japonlardan te min etmektedir. Japon kamyonlar rma hücum eder, onları xedeler, durdürür, inerek benzinimi alır, 23 şubat subat 1940 de 4? Yapon bombardıman ucağı bu uçafllarım hava meydanlarından birisine hü cem etti, fakat bu hava mgyîrlını » nm Üüzerinde İi uçar kaplan 6000 Metrede daimi möbetçidir. Derlhal uçanların üzerine saldırdı ve bir kücumda 13 Japon “mcafım yere düsürdü. İşte resmi tebhglerde sık Bik ü« dı geçen ÂAmerikan gönüllü tayya" : : recilerinin macerası, Ş — Belki haklısın, fakat henim aklım hâlâ ermedi. Anlal bakalım, — Kapıdan ve çok basit tarzda. Stil bu odaya nasıl girdi? — * Kapıyı vurdu, ihtiyar da hiç şüp he etmeden kapıyı actı. Stil her hangi bir vesile İle odaya gırdi ve hançerledi, Fakat kilitli idi. — Stil öyle söyledi, Sir Corçun odasına çıklığımız vakit 'i!ıl en önde gidiyordu. Kapının tokmağı- na yapiıştı ve içerden kililli oldu , Bunu söyledi..Sonra kapının bir tab tasını kırdi. ve kolünü uzafarak a. nahtarı çevirdi. Anahtarın Çhkâ!'u!' Bi ses buna lüzumundan . fazla uzun geldi, o vakit şuphelendım Konfor: — Ne de olsa, dedi, kurnaz bir adammiış, — Çok kürnar, işleri izah edil. mez bir şekle sokmak isliyordu . Fakat Vitmanın — nasihatını unut | müştü: "Zekânıza aykırı gelen ted birlere baş vurmaymız,, ğ Konfor hayretle dostuna baktı: — Tebrik ederim dostum. * Loretlo başını salladı: — Bu işte kendimi- tamamiyle muvaffak olmuş saymıyorum, zira zevallı ihtiyarı da kurtarmak ister dim, dedi, (SON) sabahleyin oda arkadan Gaıig_ııterlo'r Te bizimle beraber Birleşik devletler Amerjkasının meş hur (G. Men) polig teşkilâtınm relal, Nevyorkdaki bürosuna, birisi gelir: — Haberiniz var mr? Meşhur gangsa ter ALKapon da orduya girmek isti- Şor, -— h Deyince, teşkilât reis; Huver: — Yalnız © mu? Amerijka hapisha, felerinde, öyle bir vatanperverlik ha- sı esiyor ki,.. bütün hırsizlar, caniler hizmete can atıyorlar, Hattâ içlerin . de öyleleri var ki, Japonyada olduğu gibi, bizde de bir “jntihar livası,, teş. kjlini istiyorlar, > Bu sözleri dinliyen — teşkilât gelenlernden biri: — Öğleyse, yandık. Bütün bu şe- rirler asker olurlarsa bize ekmek ka. ileri mar, — Der, Rels jset — Ne münasebet! Siz de, durma , dan orduya giriniz, Mademki AmeritA öordusunun ceslir adamlara ihtiyacı vadır, Bunu memnuniyetle karşılarız Eh, siz de orduda bulunursanız, onlar: nezaret altında bulundurmuş olamün - nuz, Diye cevap verir. , G Ğ

Bu sayıdan diğer sayfalar: