ga pg AMA AŞ MAMAMANAA Küdük cerrahi: Aşı enjeksiyon. lar, pansiman ve hacamat yapar, Adres: Aksaray Polis merkezi karşısında No, 1-3 Tel: 20957 den isteyiniz, Doktor Hıfzı Bakım D DAHİLİYE MUTEMASSISI Taksim: Talimhanede Güngör apartınan hergün öğleden sahra DOKTOR HAFIZ CEMAL “LOKMAN HEKİM,, garlardan kurtarmıya, satmıya ça- Wwsıyordu, Her defasmda, biraz da“ ha ümidini kaybederek, dönliyor. du, Halbuki ne kadar servet br. tnlemiştr, Ondan fazla köy halinde eftliklere, sürüyle tarlalara, em, lâke tevafirs gtmişti, Nihayet, Cumaj - BAVA mahke- mesine müracaat etti ve Bulgar. ların üstüne oturduğu mallarm iadeni"'çit döv açtı; Uzum süren vinhikeme netinesinde; mahkeme, Nah beyin aleyhinde karar ver. miş, bütün baklarmı İnkâr et, mişti, Nail bey, bu muhakemeyi ve © nun'ac: safahatmı ve uğradığı fe. iiketi, bana, çök o soğukkantılıkla anlatmıştı, Doğrusu, ruhu da, vü cudu gibi metindi, s.» Ali Naii bey, İttihad ve Terakki Cemiyetine sadakatini muhafaza ediyordu. Balkan harbi hezimetin. den sonra, Kakkilise ve Edimeyi kurtaran ileri o hareketten evvel vukma gelen Babrili baskmı hare, kötine iştirek etti. Bu harekete İştirak edenlerin hepsi, birer sr Tetle mükâfat görürken, o, kay- makam Erver beye giderek bir menfaat dilenmedi. Bu kadar fe. lâketlerden sonra başgösteren za. rurete tahammülle katlandı; çün, hü menfaata, izzetinefesini feda e derek kimsesirden değildi, *.w Balkan harbinden #onra ben Yemene, oradaki kolorduya gön- derildim, Nail bey, İstanbulda kaldı, Geçen büyük harpte ne yâp- tığını bilmiyorum; çüwkü Yemen. den dönüşümde, kendisini, İstan, bulda göremedim, O, Fransada yiraat taheji etmişti, Şüphesiz, İşine yarayacak bilçini ve mesleği vardı, Evlenmişti. Metin ve seciye sahibiydi. O halde, onu, bu, dünyadan küs” kunlüğe, cemiyet bayatmdan nef- rete ne gibi bir &mil sevketmişti? Bu sualin sevabı, Kandemirnde, yazımda bildirmiyordu, AH Najl beyi mi, ora söylememişti. yoksa söylemiş Je, bir sm kalmasını mi irtemişti, Ya'nır. Ali Najl bey, Kandemi- re, kendisini İnzivazâhında riyaret eden yüksek bir maarifçinin ki. tap göndermeyi vaadettiğinden, fakat O göndernediğinden ac ac sikâyet etmisti, Bilmem, onun bu itiyner tatmin adiletildi mi? İste, bisim Robensonümz, Apo- Mind gölü mürzevisinin kem bir hayat, te i bu, Bahk tutuyor, koyunumu; keçisini kendi yetişti Aşıkinrıdan biri başını usırıkdandız — Biz buradan kurtulmak isterei - yoruz, delikanlı! Biz burada, ona ka, | vuşmak hülyasile yöşıyoruz, Her bi - rimizin kalbinde onun aşkı yaşıyor. O bize şuradaki kapıdan kaç (kere, tatl sesile yordu: “Beni mi Tstersini.. yoksa hayati m7, Hepimiz birden: — Seni istetiz!.. . diye bağırdık — O ne cevap verdi? Kendini size bağışladı mı? — “Bekleyin, öğleysel, dedi. hhlâ onu bekliyoruz. ... Ce gün sonra. Ternüyin günde birkaç kere demir sallıyarak — Kapıyı açm: Diye Baykırıyor, sonra tekrar ya 5 | kapıya ormuz yürüyor? i i Gi tatma dönüp yatıyordu. Her geçen gün onu biraz daha ©, initaizliğe düşürüyor, cesaret ve mu kavemetini biraz daha kırıyordu, Temuçin 9 ayın sonunda Şanghay. dan Japon sularına hareket edecek 0- lan vapurla memleketine © dönmeğe | aneoburdu. | Fakat, masal dönecektir | (Aşıklar yindanı) onu bergün bir ax daha ümitsizliğe düşürdükçe, bu. -- Koskoca bir şehrin O ortasında, sekiz esir nasıl oluyor da bu kadına Diye söyleniyordu. Ayıklar ölünceye kadar burade ka, lacaklarıma ve günün birinde Tiyen- Voya kavuşacaklarını o kadar iman mıylardı ki, BU PERDENİN ARKASINDA NE VAR? Bir hafta sonrü.. hak” Temuçin çok muztaripti. Güsler (o haftalara kalboluyor ve öwshrenden kurtüluy ümitleri gittik çe sayıftıyordu, Termeçinin kini , gün geçtikçe - de. rinleşiyordu. Aşıkların gösterdiği sabır ve mete art, insan taharımülünüm son haddi ni bulmaştu. Temuçin, güneş ve ziyadan o mah- ram olan bu zindanda ne zamana ka, dar kalaenktı? Bunu kendı de bilmiyordu. Sadece boş ve mahasre bir ümide kapılmış tr: #öünün birinde beni buradan kur. taraenklar,, diyordu, Başka (türlü kurtuluş ümidi yoktu. Termuçinin yanı başımda oturan &- şıklardan biri günde öç kere . sabah, öğle, akşam vakti - Tiyen . Hoym i- hadet eder gibi yalvarıyor, diğer A, şıklar da ona İştirak ediyordu. Bu adam otuz beş yaşlarında Çin- Aa gösteriyordu ki, yakışıklı, sevim. h bir erkekti, Fakaş buraya düştük. ten sonra saçı sakalına, İcarışmış, © taletin timenli bir şahsiyet olrmuştu. Kato,, derlerdi. Men hayatta sarsım. tar geçiren insanlara metsnet ve ta. hamenlil tavsiye ederdim. onlar İ. man ve irsğelerini kuvvetiendirirdim. Şimdi burada aynı öğütleri kendime veremiyorum, Görülüyor ki, o insan, baran başkalarının tesellisine muhtaç İ atayor, Tetmarin: — Çok değru söylüyormn, Kate deği * Ben de bu ihliyacr duymağı başladım. Fakat, burada bana tesel ii verecek, bana küçük bir ışık gön. terecek kimse yok, Ümitsizlik içinde bocalıyan insanların başkasına tesel N verebilmesine #mkün ver madır?” Kato gülümsedi: — Feliketier, insanı filozof yapar, derler, Çok doğra bir sözmüş. Ben hayatta felsefe dersi veren bir fo. zoftum, Fakat, gimdi sen benden da. ha iyi konuşuyorsum..! hakkın var, Biz bürada, ümütsizik içinde bocal. yoruz. Sana teseli verecek halle de- gilin. Sonra birden önüne baktı. , Kendi katdine konuşur gibi An - imağı başladı: — Bitim gibi insanların o sözleri belici bir İşe yaramaz, fakat, benim dajnın dediği gibi, bunun bir hasta. Lık olduğuna ben de kanldim, — Buda (aşk)ı inkâr mı eder? — Hayır, Fakat: “dettaka birini sevmek Yzımsa, insan, her o şeyden önen kendini sevmelidir!,, der. — Yani, insanın kendi kendine â- şik olmasını tavsiye ediyor, öyle mi? — Wvet, En makul, ew (doğrusu da bu değil mi? Lâkin insan iradesi, nin zaman zaman sehhar bir kadn karşında eriyivermesi, Buda,nın ba öğüdünü kıymetten düşürüyor. (Bu - da) devrindeki insanlar belki o daha fazla föragat sahibi ve ihtirasları yenebilen bir kudret sahibi — İmişler. Lâkin bagüunkü insanlık, bu kudret ve #cragati göstermekten çok uzak. tar, işte örnekleri, bizler. — Sen buraya gelmeden önce Be - eedeydin? — Eiiien faslaydı. Fakat, baya, tn felsefesini anlayan talebelerim ancak öç kişiydi. — Ötekiler..? — Ötekiler suyun üstünü - görür, her şeyin satımı muhakeme ederler- dı. — Sayun altında meselâ denizin di. binde bambaşka bir âlem — olduğunu düşünmiyon inan var midir? — Çok... gü gördüğümüz insanla. rın binde biri bile her o maddenin iç âlemini göremez. Bu ayrı bir görüş ve düşünüş meselesidir. — Öyle olabilmek için me yapmalı” — Bu kabiliyete bağlıdır, İnsa - am kendi isteğile, kendi eehdi e ol- maz, — Seni kim yetiştirdi? — Ben kendim yetiştim, Küçükten. beri her şeyin içine, yani o perdenin arkasına nüfez etmek, her şeyin öte. sini görmek istidadı vardır. Pekdnli bir bilgin beni elimden tuttu: o “Sen büyük ndam olacaksın!,, dedi, Banı yeli yıl fekefe dersi Verdi, Hikmet, mantık ve riyaziya öküdüm, — Felsefe ve mantığın riyaztye ile ne münasebeti var? —Diçisüz bir şey olmaz. Hendese, okumamış adam mimar olabilir mi? Felsefede de hesap şarttır, Dünyadı hesapsız, ölçüsüz hiçbir şey yapıla - maz. Perdenin arkasında olup biten - lerigözümüzle değil, ancak hesapla görebiliriz. Kato felsefe ve mantıktan bahse . derken, Temuçin saçı sakalına Karı. san bu genç filozofun haline acıyor. dn, — Ey, şu iç siktcı bahisleri bıraka. um - dedi . Sen buraya masıl düştün” oranını Anlat bunu. — Pekâlâ, dinle. AŞIK FİLOZOF, HAYATINI ANLATIYOR. Kato içini çekerek anlatmağa baş tad: — Ben, pekinden Şanghaya germe. #o gelmiştim. Bu gelişim pek de boş dekildi, Yetiştirdiğim talebelerdem bir kısmının Şanghayda çileden çıktığı” »r, hüviyetlerini pek çabuk kaybede, rek işi serseriliğe vurduklarmı duy - muştum. Onların hayatım yakmdan görmek ve tetkik etmek (o merakını yanememiştim. Bunlar Şanghaya ge İlnco meden Arim ve İradelerini, man. tıklarmı, mühakemelerini kaybetti - ler? diye düşünüyor ve bunun sebeb- terini anlamayı pek merak ediyordum. Şanşhaya gelir o gelmez bunlardan birine rastladım. Kendisine sordum! “Ne iş yapıyorsun burada? hayret in yürüme bekir “Şaneiayda eğlen. ceden, #efahatten başka bir şey var mudur * Bu âleme daldim ve hüviyeti- ni kaybettim. günlerce kendimi ara, dım. Bulamadım. ve artık bu araş tırmadan vazgeçtim. İnsanın, mesut yaşıması için, meğer ber şeyden ön- ce kendisini kaybetnmsi şarlnış?,, da di. — Eh, bu da bir felsefe, Kabal et. mek Lâzam değil mi? — Hayır, Ben böyle manasız fel - setöyi kabal o edemezdim. o Vazifem omü İrşaş etmek uyandırmaktı, Öğüt verdim... dinlemedi. Geçip gitti, Hay. retler içinde kaldım, — Bence, rahat etmek icin, yada bundan daha güzel bir din felsefe dum, Bu gençin bir akyam sarhoş ol. duğunu, bir kadına tutulduğunu gör- düm. “İşte, kendisini kaybetmesinin şayrunu çalmış,, dedim ve güldüm. (Devamı var) «<-> #2 OAELİEI VE EE a Fenerbahçe Admirayı 2-1 yendi Dün Fenerbahçe stadında 10 bii den fazla bir seyirci kalabalığı ö- nünde takviyeli o Admira takım Fenerbahçe ile karşılaştılar, Maçın tafsilâtina. geçmeden ev- vel dünkü tahmin yarımızda da bildirdiğimiz gibi Fenerbahçeliler maçı kazanmakla güçlük çekmedi. İer, Fenerbahçenin bu Eslibiyeti netirosindç gelen misafir takımın da kuvvetsiz olduğuna dair bir hü. küm çıkarmak doğru değildir. İç. lerinde Urban, Maleki, Şilüing, Gansel gibi Alman milli takımınm en güzide oyuncuları vardır. Yal nız yol yorgunluğundan ve bera. ber oynamamaktan ve bilinasa ilk devre rüzgür aleyhlerinde olarak çalışmaları neticesinde Yorulmala. rı mağlübiyetlerine başlırr âmil olmuştur, İni takım Kemal Halimin idare. sinde şu kadrolara sahaya çıktı. lar: ADMİRA: Deyle — Gerhert, Şilling — Zehetmayer. Giloci, Han rayte — Meleki, Urban, Şaletzki, Gansel, Art, FENERBAHÇE: Sabri — Ma , Murad — Ali Rıza, Esat, 1 yden — K, Fikret, Naci, Müjdat, Ömer, Faik, Kısa bir seromoniden sonra oyun başladı, Oyunun ilk dakikalarında tam bir Orta Avrupa sistemi içinde yapılan üç Admira hücumu sey- Istanbul Dün Bebekte Robert Kolej sa, basında İstanbul atletizm bayra mı yapılmıştır, Günün €n İyi de. recesi şüphesiz 3000 metrede Eşrefin yaptığı 9,5 la Kemalin ciritla attığı 59,20 metredir, Di- ger teknik dereceler şunlardır: 100 metre: 1 — Cezmi 11,5; 2 — Sabahat tin, 3 — Sami, 200 metre: 1 — Cermi 23,3; 2 —— Sabahat- tin, 3 — Sami, 400 metre: 1 — Raşit 53,4; 2 — Ahmet, 3 — Ançus, BN0 metre; 1 — Ahmet 2.02; 2 -—— Adnan, 3 -— Galip, 1500 metre: 1 — Rıza Maksut Zürref; 2 — Raif, 8000 metre: 1 — Eşref 9,5; 2 — Kostantin; 8 — Rüştü, 110 maniah: 1 — Süha 18; 2 — Turan 3 — Sudi, 100 metro hayanlar: 1 — İnci 14,4; 2 — Adile; 3 —- Aysel 415;2 — Gülle: 1 — Ateş 12,63; 2 — Jeba,3 — Karamalengo, . rettik, Dördüncü dakikadan iti, baren oyuna yavaş yavaş Fener liler hâkim olmağa başladılar, Bu hâkimiyet oldukçu uzun sürdü Alman futbolcuların biribirleriy- le anlaşmaya çalıştıkları ve bi. hassa rüzgâr aleyhlerinde oldu- ğundan Fenerbahçenin hücumla, rin golle neticelendirmeğe uğ” raşıyorlurdı. 25 inci dakikadan sonra hâkiniiyet yavaş yavaş Ad. miralılara geçti, Admiralılar tam bir Orta Avrupa oynayorlar, Devrenin bilmesine doğru 42 nci dakikada sart - lâtivertliler soldan bir hücum yaptılar, Top Alman kalecisinin elleri arazın- dan Nacinin önüne düştü, Naci de gayet soğukkanlı bir hareket, e Fenerbahçenin ilk gölünü yap tı, Ve devre de biraz sonra Fe- nerbahçenin İ—0 galebesiyle s0- na erdi, Bu devrede her iki taraf da muhakkak birer gol kaçırmışlar, Fenerbahçe rüzgâr İchlerinde ol- duğu iç'n rakiplerine nazaran da- ha güzel oynayarak gâlebeye hak kazanmışlardı. İKİNCİ DEVRE İkinci devrede rüzgüri lehleri, ne alan Almanlar oldukça tehli" keli hücumlar yapmağa başladı lar, Fenerbahçeliler 7 dakikada Admira takımının baskısından ari'bir hücumla kurtulan Pener- Âtletizm bahçeliler sağdan K, Fikret va, sıtasiyle bir hücum yaptılar, top kale önlerine kadar geldi, Alman kalecisinin bariz bir hatasından stifade etmesini bilen Halit ve Müjdat ikisi birden topa yetiş€ rek takımlarma ikinci golü ka- zandındrlar, Devrenin mütebaki kısmı Al anların lehinde geçti. Fakat Fenerbahçe müdafaasının güzel oyunu ve bilhassa Esedın fevka, lâde çalışması Admiralıların gol yapmalarma mani oluyordu, Ni” hayet devrenin sonlarina döğrü 38 inci dakikada Gancheiin güzel pasından iyi istifade etmesini bilen sağagık Maleki takımına ilk ve son golü kazandırdı ve oyun da böylece 2—1 Fenerbahçenin yerinde bir galibiyetiyle bitti, Fenerbahçeüler dün bilhassa birinci devrede gösterdikleri çok güzel oyunla galibiyeti haketti- ler, Admiran'n bundan tam 16 sene evvel 1926 da 4—0 mağiüp etti- ği aynı takıma 2—-1 mağlöbiyet leri ve: Fenerbahçenin revanşi böylece kazanmış oluşu tarâftar, larının çöktanberi arzuladığı bit galibiyet sevincine ulaştırmıştır. Fenerbahçe oribirini bilhassa teb” rik ederiz, Ağmira tekınında oy- nayan oyunculardan 6 sı Admi- radan diğerleri Almanyanın meş“ | hur kulüplerindendi. bayramı Disk: i — Melik 35,60; 2 — Cevat 5— Ateş Cirit 1 — Kemal 59,20; 2 —. Fuat, 3 — Varak, Maliye Vekâletinden : Eski nikel 5, 10 ve 20 paralıkların tedavülden kal. dırılması hakkında ilân: Eski nikel 5, 10 ve 20 paralıklarım yerine dantelli bir kuruşluklarla bronz 10 paralıklar darp ve piyasaya AHI miktarda çıkarılmış olduğundan eski nikel 6, 10 ve 20 paralıkların 31. 8. 1942 tarihinden sonra tedavlilden kaldırılması kararlaştırılmaştar. Mezkür ufuk paralar 1 Temmuz 1942 tarikinden itibaren artık tedavı etmiyecek ve bü tarihten itibaren ancak bir sene müddetle yâlkız mai san. dıklarile Cümhuriyet Merkez Bankası şubelerine ve Cümbüriyet Merkez Bankası şubesi olmıyan yerlerde Ziraat Bankası şubeleri taraftadan kabul adilebilecektir, Etlerinde bu ufak paralardan bulunanların bunları mal sandıklarile Cümhuriyet Merkez Bankası ve Zira at Bankası şubelerine tebdil ettirme, deri ilân olunur, (4129—5805) Devlet Deniz Yolları İşletme Umum Müdürlüğü İlânları Adalar — Anadolu — Yalova hattı yaz programı Adalar . Anadolu . Yalova hattında bir haziran $İZ pazarlesi sebebi şimdi aslaşddı. Bu kadın omru | den itibaren yaz prozramı tatbik olunacaktır. Yeni program iskelelere asıimıştır, Cep programları gişelerde satılmak, tadır. (5001) Uzun atlama; 1 — Ömer 6,41; 2— Güner, 3—- Vahit, Yüksek atlama: 1 — Halyafkim 1,75; 2 — Meh- met; 3 — Üç adım; 1 — Ömer 13,44; 2 — Güner, 8 — Turan, Çekiç: 1 — Ateş, 2. Alâettin. Sırık: 1 — Muhittin 3,52; 2 — Süha; 3 — Viçarapulor, Bayrak IXİ tar.: 1 — Galataseray 2,205; 2 — © Eskisehir. 3 — Reyoğ'luspor, Müzabaka'ardan sonra kazanan lara gtinün ecösi ve Bed'meleri ta» rafından madalyaları verilmiştir. Galatasaray B: 2 — E, Rahce R: 1 Dün Admira . Fenerbahçe ma- çından evvsl oynanan Galatasaray ve Fenerbahçe B takımları maçi- »! güzel bir oyundan sonra maçi Galatasaray 2—i1 kazanarak orta- ya konulan kupayı kazanmıstır, OPEKATÖR Halid Ziya Konuralp İKİNCİ OKURAMI DOÇENTİ Beyoğlu İstiklât Caddesi Elhamra Apartrmanı 1 Numnrada İller gün öğleden sonra ? ye kadar, Telefon: 42204 ME dü EE İZ İİ Ri nn eni m pa in DA A EO TAAA Ce