imin istediği İerag Ynuyor diye fe b, #âti kendimde bu ik Sey p Yödixârmin, onu ia vi dost ve birde ny bu, #tenmesini bel Riza iyan hâmisi o. İdaş Sörmüyor deği" Baya Samimi ve peri tini. Pekâlâ bana iç | Ni üiygi bilir ve Benim * ve p j yi #liyordum. e ' Dir gayb türlü konuş iğ emarnen ve zemin bu Olay, havale dalmak, Min emeli değil : na, la düşünmeğe de N ye Hem” a8 e aç Yorum. LU zanlar al Ah. ar 7 Erka inan i s kl m Ür kaathanesine B â8im icersinde * giy; —Zemiyen ko “ME Yak? ayrı dü 5 iy GE Ve ezilmiğ in NA daa Ve bir dost il vi yala otu şu daki B, Diş olmak i. Bi nde Tasan ye rd Ni imar Yanıma ite May DR ti Ri dum o Kemal, A ini çe Rüştü emnal Ölem Baba bura İ. Bir sant son İndeki içtimaa Evi iz Var? Yine mi “., Ganbotten k a Ya kaçıra' kl ata, İirtüne icinde gile “) ganbotun öten E ele külmüz ve Mad ii bul, eshesin diye im ün yg il Me. | Süyük Milli Roman na bizsat Rüştü Baba nezaret et mişti. İşin tuhafı bütün bu mü him ve tehlikeli işler düşman nöbetçilerinin güzleri önünde ya pılmıştı da heriflerin kılı ve ru. hü bile duymamıştı. Kaçırılma işinin de bize tevdi edilmesine âdeta sevindim. Ken * dimi kalb hislerinden daha bas © kın beyecanlarla avutmak istiyor dum. Hem bu vazife aşkımızdan vüksek bir maksadm yolunda değil miydi? Haydi İhsan hemen gidelim dediğim zaman. — Sabırlı ol, gideriz Sen şu kahveni iç bakalım. Ve garsona seslenetek: 2 — Bana da bir eay getir, dedi. Yapılacak işin programı t€s * bit edilmişti. Verilen tahriri emir de topun götürüleceği istikamet gösterilmişti. Verilen talimatın hulâsası şundan ibaretti: j “Top muhacir se ye diy. köy, Ayazağa, c1osman bayırı istikametinden ve Büyük. dere üstündeki ham yoldan götü rülecek, gürükü çıkarılmıyacak: bir müdahale vaziyetinde kalı nirsa iş sükünetle halledilecek muztar kalımmadıkça silahla mukabele edilmiyecektir Müfrezeye Kemal, enn ve Osman Beyler nezaret edecekler. Tirebollu Asımla, Rizeli Ali yar dımçı olarak yanlarına verilecek tir. Motör Kozluya beş mil mesa. fede Bayırlık mıntakasıma yana şacaktır. Parola: Ankaradır. Bu defaki vazile biraz daha tehlikeli ve ehemmiyetli görünü” yordu. Karadan topu sezdirme * den Kilyosa kadar götürmek ge ce dahi olsa bir meseleydi. Yor. gundum. Fakat; hâdiseler içer ç sinde devamlı surette bulunma nin verdiği bir alışkanlıkla o ka dar mskineleşmistik ki, hic bir sey'biz» fevkalâde görünmüyor du. > “5 Kühiödeh “ayrıldığımız aksamın ilk slaca karanlığı et - rafa çökmüştü. Hava birdenbire bozmuş sulu sepken yağan kar her tarafı vıcık vicik göl ve ça mur deryası haline getirmişti. ir aralık İhsana: . a dedim. Bu defaki seyahatimiz biraz müşkül olaca ğa benziyor. e Daha iyi ya. Bizim de ara dığımız bu değil miydi? Ziya Beyin evine gittiğimiz Za man her şeyin hazırlanmış oldu unu ve bize iltihak edecek olan Osman Beyin de orada bohundu. ğunu gördük. Ziya Bey yumuşa fakat kati bir sele”, |, — Haydi göreyim sizi çocuk lar, Şimdiye kadar her verilen işi muvaffakıyetle ve yüzünüzün akivle sona erdirdiniz. Bu gece başarmağa mecbur olduğunuz *$ evvelkiler kadar — mühimdir: bir dakika tevakkuf etmeden vazife lerinizin başıma hareket ediniz. Çünkü varmı sabah iki düşman harp gemisinin İğneada açıkların da top tecrübeleri yapacakları haber alınmıştır. Onlar Boğaz - dan çıkmadan siz velkenlere ve gaza bösarak götüreceğiniz ema neti bekliyen Anayurt toprakla rma doğru yol a'mıs bulunmalı. SIDIZ. (Devamı var) derece müthiş bir hayal inki- sarına uğradığını helırlamı- yordu. Nöbetçileri görünce, yüksek sesiyle bağırdı: — Bre godoşlar! Evimden bir kadın kayboldu. Onun nereye gittiğini görmediniz mi? Nöbetçiler hep birden ce - vap verdiler: — Hayır, devletlim! Cüm. le kapısından bugünlerde di- şi mahlök olarak bir kedi bi. İe dışarıya çıkmamıştır. Paşa hiddetinder ne ya * pacağını bilmiyordu Bir sofraya bakıyor, bir de Cihannümanın kapısına göz atıyor: — Her dakika o gelecek - miş gibi, içim hopluyor. O halde onu arka kapıdan ka » çırmışlardır. Ben size arka kapıya da göz kulak olun de. en Silin; Gedleom'az “Peki” dediğ saman | a İsoh' a ü” dediği Stella, Gedeon'a: “Peki” deği- ği zaman otuzunu bulmuş bir kızdı. O zamana kadar evlen mekte acele etmemişti biraz kibirli bir hali vardı. Onun için ne o erkeklere çok fazla şirdi, ne de erkekler ona. Bundan başka, onda, diğer bir tün kadınlardaki teshir etmek bik tee yoktu. Buda, kendisini inâ& Yaşamağa sevkeden sebeplerden biriydi , Bununla berwber, Stella ki. çükken şehrin en güzel kizi sayı. İdi. Fakat, büyüdükçe boyu posu artmis, adetâ güzelliğinin sihri kaçmıştı. Gören: “Güzel kız!" diyordu. Fakat, 6 kadar. Karşısında daha “uzun durmak ve daha uzun bakmak kabil dee ğildi. Onda, etrafma tesir etmi- yen bir güzellik vardı. Gedeon da pak genç değildi oda otuzunu bulmus. hattâ geçmişti. O da giizel bir delikar» İıydı. Fakat, o da 6 yaşa kadar evlenmemişti Lâkin, doğrusunu söylemek şe gelirse, başka bir sebep Stella ne kadar soğuksa Gedis on o kadar güler yüzlü, yumuşak huylu. hassas ve iyi kalpli bir adamdı Fakat, bu “iyi” huyları kadı lar arasında muvaffakıyet kös zanmasma yardım o«dememişti Bilâkis, aşk sahasmda muvaffak olmasma bu huyları mâni ole | mustu. , Kadımisr onu çok hissi çok &* lak çök can sikier Buluyore Stella ile Gedeon'u biribirine yaklaştıran bu “mağduriyetleri, oldu. Karşı karşıya gelince biri” birlerini gözden geçirdiler: Onlarm yaşlarında buluranise rın hepsi evlenmişti. Btraflarır dakilerin hepsi ikişer ikişer ko'» kola girip uzaklaşmışlardr. Yak Mz ikisi tek başlarma kalmıştı. yaklfe zaman -söyle düşlirmüştü: — Gedeon İyi bir çocuk! Fakat. düşündüğü yalnız bu mu olmuştu?” Kadınların zihnir» den göğenler pek bilinmez ki! Fakat, “Gedeoh iyi bir çocuk” düşlüncesinin arkasında gizli k lan bir diğer omülâhaza su sc kilde ifade olunabilir: “EVİ var, araxisi var, Bunları benim evime, benim arazime ilâ- ve edersek iyi bir gelir sahibi ce luruz. Bündan baska, onunla ben yine istediğimi yaparım. Benim in biçilmiş kaftan bu.., #deon, Stella'yı ismindeki, tavırlarmdaki, vüctdundaki ihti sam için seviyordu. (“Stolla” yıldız demektir.) O, muhtesem kadınlardan ürken bir erkek değildi. Bilâkis kendisinin böyle bir kadına lüyek olduğunu di şünâyordu ve Stella ile evler meği talihin bir Jâtfü olarak karşilayordu. Sokakta onu gö düğü zaman canlanmış bir hey” kel zannediyordu. Onların evlenecekleri mahal leye yayıldığı zaman herkes bu kadar sert tabistir bir kadınia böyle yumusak huytu bir adam nasl gecinebilr? diye hayret etti. Evet, nem! vecineceklerdi ? ... Evlilik hayatlarının ilk günler saadet HIKAYECİ rinde Gedeon” karısına bütün kalbini açtı. Senelerdenböri Or: « da saklı bulunan bütün hislerini bütün dertlerini döktü. Her gün ona hayatın güzelliklerinden, ışıklardan, gölgelerden, güneşin | doğmasından, batmasından, yık | dızlardan, aydan, güzel manzar!» lardan, çiçeklerden, meyvalardan bahsediyordu. Stella, kocasmm bütün bu gairane sözlerine: “Evet. Tabi. Doğru, yorum. Güzel veriyordu. Hislerini oOve düşüncelerini içinde saklamağa alışmiş olan bu adam, karşısında derdini & çacak birisini bulduğu irin, şair kesilmiş, büyük bir heyecanla coşuyordu: — Bak Stella! Anlıyor mır sun, Stella? Söyle bana, Stella, Fakat, kadm, bu heyecanların karşısında gayet sakin bir halde; — Evet, diye ceva veriyordu. Evet. Anlıyorum. Doğru. Öyle, Güzeli" r Günler ve aylar geçti. Arsir. rında bir yakınlaşma olacağı bak de, bilâkis ikisinin de huyları dr» ha fazla inkişaf etti: Stellş daha sert tabiatli bir kadın oldu. Gedcon daha yumır şak huylu bir erkek. Ara sıra, kendi kendilerine, biribirlerini dilefintiyörlardı: lehiyorlardı: Stellla başka birlerkekle ev. | lensevdi, acaba ne olurdu? Sert tabiatlı ve karısını kendisine e sir etmek istiyen bir erkek, her halde, Stella ile geçinemezdi. O zaman iki kuvvet çarpışar cakt:. Fakat ya' karşısındaki kuv winde kendiliğinden ba şmı eğecek, yahut da ileri atılıp mağlüp olacaktı. Ya Gedeon başka bir kadınla evlense ne olurdu? Yumuşak huylu, hassas, melârikolik, ufak tefek bir kadın bütlin sihirle Ges döon'u büsbütün ödetik, örtip ortadan v " Halbuki, Stella ile le bir ribirleriyle çarpışacak iki kuvvet değildi. Biri zayıftı: Ötekini mağlüp etmeğe da. Diğeri çok kuvvetliydi: e carnışmağa Kizum görmüyordu. Mahallede, Stella ile Gedeor« un nasıl geçineceklerine hayret edenler biliyorlardı ki anlaşma yalnız biribirme müsavi kuvvet- ler arasında olmüz. Fakat. onların belki haklı & larak endişe ettikleri bir gey vardı ve bunda aldanmiamışlardı. Stella ile Gedeon'un evinden bir gün bir kahkaha sesi gelme" mişti. belki mes'uttular. Fakat, bu saadet. kendi kendine biten bir saadetli. Bu sessiz sazdeti onlar biribirlerinde, o biribirler» nin farkı olmadan buluyorlardı Sandetleri içlerinde ve sessiz e larak kalıyordu. Onları görenler Krinin Ohalindeki osertlikten. ötekinin yüzündeki durgunlu'. lan, ikisiin de mesut olmadığma hüküm veriyorlardı. Fakat, onlar içlerinden mes'uttular. Sessiz bir saadet. Stella ile Gedeon evleneli beş sene olmuştu. OBöş sene evlilik hayatında “belki saadetin sömr dur. Yirmi beş, otur yaşlarımda evlenenler için hakikaten otuz, memiş miydim? Diye haykırıyordu. Artık olan olmuştu. Şimdi Mariyi kim kaçırdı. Nereye kaçındı? Bunu öğrenmek lâ zımdı. Ahmet paşa kâhyasma şid. detli emirler verirken, harem dairesindeki eski kalfaları birer birer sorguya çekiyor - du. Bunlardan birine sordu: — Marinin nereye gittiği. ni görmedin mi? — Hayır. O, seni çok se - verdi. Sen daha geçen gün bana Marinin odasında o - »unla dertleştiğini söylemiş * tin... —0O, geçen bir gündü, paşam! bugün, Allah şahi - dimdir, görmedim. Bugün herkes Allaha ye - min ederek konuşuyor. İn - şallah yalan söyliyenlerin Al .lah cezasını verir de bir daha yalan söylemeğe tövbe eder. ler. Ahmet paşa boşuna uğra - ştyordu. İ ken kırmızıya boyanan bir taşım (ünzetemizin birine sayinamaa başlık yanındaki tarih çerçevesi ku, ponuyta birlikte gönderilecek) EVLENME TEKLİFLERİ İŞ ARA. MA, İŞ VERME, ALIM SATIM gibi tiçari mahiyeti haiz olmıyan kt. çük ilimler parasız neşralımur. Evlenme teklifleri * Yuş 28, boy 151, kilo TG, dolgunca maaşlı, tahsilli dir genç boyuyla ufak bir geliri olan 20 yaşlarında bir bu yanin evlenmek istemektedir. ( Asian) remzine mürscant » 257) * Yaş 28, boy 160, iyi bir siteden orta memunu sanatkâr günde 200,800 kuruş kazanabilen bir genç, çök fa. kir hir aileden, fânleziya düşkün ol. #uyan bir bayanla evlenmek iste mektedir. (Sanatkâr) remzine müra, cant - 208 İş ve işçı arayanlar: * Almarğtada ve Amerikan kolejin, de yüksek mühendislik tahsil etmiş bir bey, ehven ve mlsait (şartların ve istifadel! bir şekilde, almanca, İn, giye Msan va riyariye dersleri ve, tir, İstanbul o Fhtib , Fatih caddesi numara 98 N. Berkanta müracaat. * 27 yaşmda askerlikle alâkası bu. tunmuyan, ilkmektep mezunu O &ski türkçeyi bilen, hesapla Ünsiyeti olan bir genç iş aramaktadır. (FK. 361) remzine müracaat. * Ortanm ikisine kadar o okumuş, ii gene kadar bir mücesesmde Çalış» muş, biraz daktilo bilen 17 oyaşmda bir genç iş aramaktadır. (Muammer) adıma mektupla mtracnat, * Türkçe, franaımas fizik kimya ve ortamektep talebesina riyaziye derste, ri verilir. F.K.R. remzine müracaat, * Etliyetli bir şoför taksi, | bususi (G. Adal) remsine müracaat. * Ayda om lira Geretie Anadoluda dolaşmak zere 3540 yaşmân bir ba- dilen genç bir sayan sabah veya öğle den sonraları tercüme işlerinde çalığ- Mak Üzüre iş aramaktadır. Almanca dan tardümeler de yapabrlir. (KET.) remzine süracaât * 25 yaşında türkçe, (o fransızca, rumea okür yâzar bir bayan ig ara, maktadır. Tezgahtarı. yapabilir, bir doktar yanında çalışabilir, O (Bâyus Ozen) remzine milradsat * 17 yaşında biraz daktilo bilen tir orta mektep mezunu iş aramaktadır. (Uçman) mentine mürnonat, zıyı mükem, Padl bilen ve daktilo kullanan bir genç iğ aramaktadır. A. R, temzine müras cant, * Bir müessesenin, oyazıhanenin, mağazanın yazı ve besap işlerini der uhte edebilecek bir bayan iş aramak. tadır, (Fabia) remzine müracaat, * Hemşire mektebi mezunu bir ba, yan evinde ber türlü enjeksiyon yap, maktadır. Örer Rüştüpaşa (o sokağı No, 34 e müracaat, * Bir doktorun veya dişçinin yanın, da hizmet edebilir enjeksiyon ve bas tabakıcılık işlerinden anlarım. Yak niz sabah gidip akşam gelmek Üzere istiyenlerin adresime bildirmeleri. Topkapı Fatmasultan wahsllesi Bi hem efendi solak 10 numarada Zabel * İYİ bir muhasip iş aramaktadır. İstiyenler İstanbul posta kutusu 178 muhasip remsine müracaat edebilir. ler. b * 33 yaşında askerlikle asükas ok, mıyan eski yazarin daktile bilen bir genç kâtipiik işi aramaktadır. (BK) remzine müracası. * Almansa, franarsea, ingilizes fe diğer dersler mfmait gartlarin verir. Futih Macar kardeşler caddesi 21.40 sakti olan muhasebe, omubâbere ve daktilo işlerinde tecrübe © ve vikufu Yulunan oldukça İyi ingilizce © bilen, mükemmel #ürette tereime ve terci, manlik yapabilecek #rtidarda bulunan ramca da konuşan ve okuyan bir bay, münasip Ücretle çalışmak istemekte, &ir. Arzu günlerin (M. A.) remsine mektupla müracaatları, * Anağaludaki yalım kendi mağı, zasle İşi olan bir yazıllane için bir bayan aranmaktadır. İş çok hafiftir İstiyenlerin MM, romztne otalsilât; adretlerile bildirmeleri , 387 Aldırınız: Aşağıdı rumusdarı yazlı olan o mektupları idarehanemizden (pazar. tarı dahil) hergün sabahtan öğleye kudar veya sant 17 den sonra aldm. maları rica olumur. s (Rabia) (8. 125) (Muammer) (BK) rafya ve yurt bilgisi dersleri (ALES). (R.F.) (Seven) (Rahim) Oo CACA) remzine müracaat. (4. N.B) (Marin) oO(Xans 248 * Türkçe ve fransızmayı mükemmel ((Riyaziye) (88 Mine) (Gönül 22) otuz beş yaş artık gençlik hayale | huk hissi döner, döner, nihayet Bu devrede baharın sonu & zalan kuş eriitilariyle, hafiflee yen çiçek kokulariyle kendini hissettirir Bahar ye bir denbire duturlar: Yolun sonuna geldiklerini hissetmişlerdir. Hat- tâ bunu bazan çok sonra hissete tiklerini anlarlar: Hızları ; rüzgârın diner. O zaman düşünce başlar. Baş geriye döner, geçilen yok lara bakar. Neler gecilmistir, ne yollar tepilmiştir! Bunların yor. gunluğunu, akşam güneş balar özerine cömelenler büğün vücut- larında hissederler . Bütün vücutlarmda, adeti, uçan hızın rüzgârmi hissederler. Vücuttan yükselen bu yorgur. Ne kalfaların sorguya çe. kilfmesi, işi aydınlatıyor, ne de gösterilen şiddet para edi yordu. Ahmet paşa baygın bir hal de sedirin o üzerine uzandı. Kâhyanın: — Yemekler soğuyor dev. letlim! Sözüne Ahmet'paşa hid. detle cevap verdi: — Insan kederli zamanın « da gırtlağmiı düşünebilir mi? Paşanın gözdesini nerede hapsettiler? Ahmet paşanın halayıkla - rından çerkes Fatma, niha * yet karanlık düşüncelerinden birinin tahakkukuna şahit ol muştu. O gün pasa saraydan öğle yemeğine dönmeden, Fat - ma, cihannümuda #ofra ha» zrlandığını duyunca, Mari- bir korku olur. Ölüm korkusu... Gözler, geriye dönerek baktığı yerlerde bir gurubun aksini gör müştür. O kilometre sonra yürünecek yollarm sonum daki boşluğa vuran aksidir bu. Stella ve Gedeon havatlarında bu yorgunluğu hissetmi; iki yolcu idi. Saadet kahkahaları bahar © yolculuğunun sonunda değillerdi ki bir kilometre taşım da güneşin battığını, sonbahar günün son kokusunun dalga da ga uzaklaştığını görsünler... Hayır, onlar kuhkahasız bir aadet yaşamışlardı. Bu kahküs hasız saadetten felâkete geçis farkını hissetmivecek ölan haya” tım günleri birer takvim yaprağı halinde düştü. Fakat, geçen Si #det değildi ki havatım geçtiğin. hissetsinler... nin oda kapısı önünde zehir. li safran tütsüsü yapmış ve biraz sonra odadan içeriye girince Mariyi dilleri tutul - muş ve sersemlemiş bir hal- de bulrmiştu. Fatma her şeyi önceden hazırlamıştı. Konağın ahçı yamaklarından Mustafanın yattığı bir külhan arkasında. ki ıssız bodrum, Mariyi hap- setmek için en güzel en emin bir yerdi: Mari burada avaz avaz bağırsa bile duyulmaz dı. Zira bodrumun duvarı di- binden şarıl şarıl taksim su- yu z'ayordu. ca yi Su gürültüsünden, insan sesi yi imkân yoktu. Fatma, Marinin başmı vü - cudunu örttü.. Yavaşça kolu. na girerek odadan çıkardı / Deveyi sy