ISHAZİRA Harbin iç yüzünden Bu elleri kırmak, laalar koparmak lâzım! Eski eserlerle uğraşan, bu hu- susta derin bir bilgi sahibi olan bir dostum, dün yana yakıla yun” ları anlattı: “İstanbulun köşe bu cağını dolaşıyor, eski mimari eser. lerini, yılalmış (şadırvanları, çeş” meleri, harap medreseleri, mezar taşlarını teshit edip kitahelerini not ediyorum, Dün de Üsküdar tarafını dolaştım, Orada, Pazarba şında, Türk Ahmet paşanın mims- ri kıymeti çok üstün bir çeşmesi ve üstünde de bir mektep vardır, Son zamanlarda, yanındaki bahçe. yi satımalan bir zat, mektebin ta «ibi kitabesini parcalıyarak, yap fardığı duvarda taş, tuğla yerine kullanmıs, Kitabenin “Banii evve Wi merhum şehit Ahmet paşa,, mx. ramı taşıyan bir parç: dn sokak ta kalmış, yerlerde sü üyor.,, Bu yaltız eski eserleri, mimari kıymeti haiz ecdad yadiğârlarm sevenleri ve onların ziyamdan a zap duyanları değil, her vaferda $ı müteessir edecek acı ve acıklı bir haberdir, Eedat yadizirlarna karı gös terdiğimiz bu lâkaydi günahların €n büyüğü ve en affolunmazdır. Sütunları kararmış camiler, cam ları tozdan ve örümcekten sarar- mış medreseler, yenik mermerli #wlırvanlar, taşları yan yatmış br ” tün tarihimizi söyliyen yarı yıkık, vuklu mezar taşları, rokoko mer mer heybetiyle caddelere bedii kiymet karıştıran türbeler, bir na” kış cuşuhuruşu içinde taşlara oya Sİbi işlenmiş Kitabeleriyle çeşme” ler bizim manevi servetlerimizdir. Onlara dokunan elleri kırmak, ko Parmak rizemdir. Burgda değerli dostum ve Eşsiz Çonlarikşimiz Koşa, Ekrem Koçudan “neredesiniz, İstanbü”” lu sevenler cemiyetinin sayın ârâ- ları”, diye haykıracağım, Maama. fik yine haykırıyorum; olur 2, bel- ki duyarlar: Mareşal Pe- ten diyor ki: Fransa sağlamlaşıyor Dikkat ediniz! Sizi komünistliğin kucağına atıyorlar Vişi, 17 (A.A,) — Martşal Pe- ten bugün saat 13 de iktidar mev- kine geçişinin yıldönümü o müna- sebetilo radyoda bri nutuk söyle- miştir. Mareşal Poten 17 haziran 1940 da Bordoda söylemiş olduğu nutku bir“ pliktan tekrar ettirdikten Soren demiştir ki: “Bugün sesim kuvvet. bulmuştur. Çünkü Fransa sağlamlaşmaktadır. Pakat bir çok Fransızlar bunu k: bulden imtina ediyorlar, mukad - deratlarının bir sene önceden daha mı feel olduğunu zannediyorlar? Bugün ekseriniz Oyuvalarmıza dönmüş bulunuyor. Hiç şüphesiz harp esirleri henüz dönmemiştir. 'Kadmlar milcadele ediyor ve iztr- Tap çekiyor. İaşe fena oluyor, Ver giler sizi sinirlendiriyor ve kızdı - Fiyor. Çocuklarınız her zaman do- Yutcaya kadar yiyemiyorlar, Faka* Fransa yaşıyor. Evler, köprüler ve fabrikalar tekrar kuruluyor. Bana inanmız, Elem ve ümitsiz- liğe düzmek zamanı gölmemiştir. Nu #atılmışsınız, ne hiyanet gör - müşsünüz no de terkodilmişsiniz - dir, Bünu #izo söyliyenler yalan söylüyorlar ve sizi komünletliğin kucağıma atıyorlar, Bilhassa erkek olduğunuzu, eski ve şanlı bir milletin erkekleri ol- duğunuzu hatırlayınız. Kendinize gelinin, endişelerinizi atınız. Bana geliniz Müthiş sergüzeştin bizi ât- «ör karanlıklardan kurtulacağız. — Saym üâzâlar, Üsküdardaki bu faciaya nazarı dikkatinizi çe- kerim! “1688 yılı içinde, Ki yüzlü bir mutaassıp namert, mezadda dolaş trılan bir Şahnameye pey sürer, üzerine kalır, Evine götürür, say- falarımı çevirirken bazı resimler mazarı dikkatini ecibeder, dikkatle bakar, hoşuna gitmez, tasvir ha- ramdır diye resimleri birer birer #öküp çıkarır, Bu ameliyeyi yapar. ken de sayfaları parça parça eder, Bu münasebetsiz ve uğursuz 8 dam, kitabın parasını da verme diğinden, ertesi gün tellâl gelir, parayı ister, Herif sinirlenir, Sa - zar; köpürür, baslar bağırmaya: — Bon de değerli bir eser zan- nedip aldım. Meğer papas kitabı imiş... Bu kefere kilabını me yar panağım, mi basma çal! Ve sözünü bitirince de tellilm basına alar, Vakayı Melek o Ahmet paşaya anlatırlar, o da kitabı getirtir, ba. kar, müteessir olur, gözü dolu do İ yanmda bulunanlara gösterir, sonra tasvir düşmani oyobazı ça- ğırtır, sorar: — Yaptığın münasebetsizlikten utanmadın mı? Nedir bu kepaz& ik? Herit çekinmeden, lisanla cevap verir: — Resimleri yırttım, attim, Bu suretle Tanrım emrini yerine ge- tirdim, Melek Ahmet paşa sort sert haykırır: — Bre nabekir! Sen âmirü ni» hi değlisin, ama, ben emirederim, istediğimi yaptırırım, seni döğdü. rürüm de, Sonra harlfı, yatırtiı, ayakları Yalnldtı; Ek “ği” VURMA Kita bmw bedelini de ödeti, Sezayı tiğ olur haddin tecavüz eyliyon mülar! LAEDRİ kitabı pervasız bir Robin Mur kaptanı iVapurun nası! batırıldığını anlatıyor Capetovn, 17 (A,A.) — Robin Moor'un kaptanı Mundy bursya muvasalalında aşağıdaki beyansi- ta bulunmuştur: Sehahm ilk sastierinde kaplan köprüsünde nöbette idim, Bir ara, karşımızda işaret (verildiğini ve gtmimizin büviyetinin sorulduğu” nu gördüm. Vapurumuzun Ameri- kan ve isminin de Robin Moor ol- duğu cevabımı verdim. Yine işa- retle, bir sandal göndermekliği - miz istenildi, Denizaltıya yaklaş - tığım vakit gemiye ve hamuleye aft evrakın gösterilmesi taleb €- âildi ve denizaltınm kumandanı bana şu Bunli sordu: “Hamuleniz arasmda memleke- timin düşmanlarına ait malzeme vardır, Yirmi daklkaya kadar va. purunuzsu batıracağım.,, Denizaltı kumandanından müh- letin 30 dakikaya çıkarılmasını is tediğim zaman kumandan vspuru- mun mevkiini tayin ederek kur - tarılmaklığımız için civar vapur - lara telsizle imdat işareti versco- ğini vaadetti, Robin Moor'un tah” siye sandalları denize İndirildi. Denizaltıdan vapurun tam hedef teşkil ederek olduğu yerde bıra » kılması ve vapura sit bütün evran. kın teslim edilmesi emredildi, Mü toakiben denizaltı hedefe bir tor- pil ve 33 obils attı, Robin Moor 17 dakika içinde battı, Denizaltnın kumandanı, telsiz vasıtasile, san- dallarımızm bulunduğu mevidi ci- var vapurlara bildirecoği vaadini tekrariıyarak bize bir miklar ka- ra ekmek ve tereyağı kutuları verdi, Aşık yaralı idim, Denizaltıdan bana hir sar. gi verildi, Denizaltı mürettebalın- dan biri müstesna olmak Üzere hepsi iyi ingilizce konuşuyorlarür. 13 gün sonra bir İngitiz gemisi tarafmdan kurtardık. Roma imparatoru Jul Sezarın esasını kurduğu şifreden bügün casuslar nasıl istifade ediyorlar ? Harp meydanlarında yapılan harbin yanmda bir de karanlıkta gizliden gizliye yapılan bir muha rebe daha vardır. Bu bharplerde çarpışanlar düşman faaliyeti üze- rinde malümat almak için uğraşan giri ajanlar, daha doğru bir tabir le casuslardır. Bu mücadelenin (tebii öteki harp gibi kahramanları ve kur barları vardır. Bu harpte iş göre bilecek insanların çok eesur, çok kurnaz, gok zeki olmaları da şart tır, Yalnız bu harbin kahramanla rt ekseriyetle meçhul kalır, İçle. rind8 tarihe geçenler çok sadır, Vücutları mensup oldukları dev- let tarafından bile inkâr olunur. Bir casusun başlına iki vazifesi vardır: Düşman hakkında haber toplamak, bu Hâberleri âmirlerine bildirmek, Halk bu vazifenin ilk kısımı daha zor sanır, Fakat w- mumiyetle haberleri bildirmek, haberleri toplamaktan daha güç ve daha tehlikelidir. Casuslar, aldıkları haberleri p9 mizle, yahut rakamlardan istifade edorek başkalarınm arlamıyacak- ları bir taryda yazarlar. Remizli muhaberede kelimeler yahut kelime grupları değişmiyen harilörle- gösterir, Şifreli muhu hareketini bildirmek için şu ya » zıyı yazmıştır: Ağaks bu gece li. manı terkediyor, M3 bu telgrafı muayyen düstura göre göyle ya - sasaktır; VF.VW.T 9xCa ya heivje soaNgazetkn, Fakat bugün yazılarını böyle tanınmış bir gifre ile yazacak ka- dar budala bir casus bulmak im. kânamdır. Bügün ekseriyetle ta- karriir eden şifreler sile mektup ları veya telgraflar arasına ko- nulüyor, M3 4 esasma göre xde şöyle bir telgrafla maksadmı bildi rebilir: Bugün babam oraya gidiyor. Vapur hareket etmek İzeredir. Oraya ne zamen yetişeceği hare ket sanline nazaran belli değildir. Bu telgrafın ilk kelimesini alır ve her kelimeden itibaren üçer keli me atarsak (bügün vapur hareket) şifresi çıkar, oraya Bu mesele üzerinde biraz daha yürüyelim. Farsedelim ki x4 aldı B bir haberi başka bir casusa bil dirmek vazifesini almıştır, Fakat bu haberi şifsben veya yazı ile bildirmesi do menedilmiştir. O va Kit x4 bu haberi vermek İçin sar. kı vsalüne müracaat edetektir, Şarkı usulünü anlamak için ge çen harpte Stokholmde zeçimiş bir vakayi hatırlayalım: Düşman dev letlerden birisine mensup bir ca. sus müttefik devletlerin mukabil casusluk teşkilât: tarafından sik: bir kontrola tâbi tutulmuştu. Fa kat bu ski kontrolu rağmen casus hiç bir iz bırakmadan faaliyetinde devam ediyor, emri altında çalı şanlara muntazam talimat verebi. Hiyordu, Bu işin nasıl yapılabildiği ni anlamak için müttefiklerin mu kabil casus teşkilâtı aylarca çalış tiktean sonra bu seli keşfettiler, Camus her sabah banyo odasma banyo yaparken pönesrelöri açi Yor ve avaz avaz bağırarak şarkı söylüyordu, Oda komşularından bi risi de her sahsh bu garkıya son derece. öfkeleniyor. Duvarı vura- Bereterde' 590 metni : “teşkil “eden — harfler bir levhaya, yahut bir şif re anahtarmaâ baktlarak orada kri dilorine tekabül eöen başka harf lerle değiştirilir. Sifre anahtarı bu çeşit muhaberelerde mütoma- diyen değiştirildiği için şifrenin a» gılması pek kolay bir iş değildir. Şfreli muhabere etmek hlg de yeni bir gey değildir, Yunanlılar ve Romalılar şifre yazmasını bilir erdi, Bundan 1900 yal evvel Jül Sezer bugün dahi kullanılan bir şifre icat etmiştir. On altmer a sırda Blez dö Vijener ininde bir Fransız diploma; bugün dahi kul lanilan şifreler arasında en İYİSİ saylan bir şMre kullanmıştır. Yirminci asrın beşlangıcından- beri ise gifrecilik çek torakki et. müştir. o Cssusların kullandıkları muhabere vasıtaları sayılamıyacak kadar çoktur. Diğer taraftsn ba şifreli muhabereleri çözmek İçin kullanılan mütehasesslar dahi muh telif usullerden iatifwde ederek en karışık şifrelerin anahtarlarını yapımışlahdır, Casuslar ve casuslar ia mücadele eden teşkilât günden güne çoğalıyor ve kuvvetleniyor. Bu yüzden eski şifrelerin kıymeti gün geçtikçe azalmaktadır. Bugün öyle şifreler vardır ki güyet Si buk çözüldüğü için kullanılmams. ya başlamıştır. Bügün harbeden memleketlerde şifreler ve şifre anahtarları hazır layan daireler vardır. İngilizler bu üsiriye kırkıncı oda derler, Ak manlar ve Franstzlar ise gifre bü rosu ismini vermişlerdir. Bu hususta okuyucularımıza bir fikir vermek için bugün artık klâ sik sayılan birkaç şifre usulünden bahsetmek İstiyoruz, Bu usulleri aplatmak için şifrelerin en oskisi olan Jül Sezar sistemini kalıria mak icap eder, Bu çeşit şifrede ber harf kendisinden muayyen bir sayı evvöl gelen bir harfi gösterir, Meselâ şifre 4 esasına dayanıyor sa 4 harfi a olur, R lerin yerine göçer. T. P olur. Şimdi farzedelmi M3 ismini verdiğiniz bir casus x 4 diyeceği iz bir casusa Ajan gemisinin ti, Bu sözler krrkmet odaya gönde ridi, Orada kakiki bir şifre oldu ğu anlaşıldı. Sifre usulleri arasmda çok ince leri de vardır, Meselâ harbi umu mi sıralarında bir Alman casusu muhaberesini ( gizleyebilmek için gok kurnazca bir usule baş vür. muştu. Mevzubahs olan bu Al. man casusu Fransa » İsviçre hu. dudu yakınlarında klçlik bir köy de çamaşırerlık yapan bir kadındı, İsviçre tebsasından olan bu kadı nm dükkânmm Fransada Alman ajanları tarafından toplanılan ma» lümatın İsviçreye gönderilmek i. çin merkez olduğu, âdeta muhak kaktı, Fakat bu hususta hiç bir delil elde edilemiyordu. Kadmın yıkadı fı çamaşırlar lâboratuvarlarda tet kik edildi, mikröskoplarla muaye- ns edüdi, Fakat hiç bir netice el. de edilemedi. Nihayet aylar geç- tikten sonra iş anlaşılahildi. Ka. dıma ara sıra İsviçreden tamir edil mek ilzerş eski çamaşırlar geliyor, Xsâın bu çamasrları tamir ediyor, , Ütülüyor, sonra tekrar İsviçreye gönderiyordu.” İşte bu çamaşırların kenar dikişlerinin al tmda ufak ufak mürekkep lekele ri vardı. Bu ufak ufak mürekkep lekeleri bir şifreydi, Çamaşırları alanlar dikişleri 85 küyorlar, mürekkep lekeleri ara- sındaki mesafeleri ölçliyoralr. Ve bu suretle şifreyi açıyorlar, Fa. kat bu şifre de yeni bir geğ sayıl mamalıdır, Birinci Napolyonun er kânı harbiye reisi mareşal Bertiye de bu şifreyi kullanmıştır. ZAYİ — Yabancı Süleymaniye asu kerlik şubesinden aldığım askeri ves sikamı kaybettim. Yenisini çrkariaca gımdan eskisinin bilkmü yoktur, Unkapanı Tuğlacılar 285 numa ral kahvede İnebolulu Seyrek oğullarmdan Mustafa oğlu Mlmtata Ankara ilkbahar at yarışlarının altıncısı Günün en mühim yarışı olan Gazi koşusunu Salih Temelin Subutayı Ankara, (Hususi) — İlkbahar at yarışlarının'aMtımcısı pazar günü ipodromda yapılmıştır. Milli Şefin de şeref verdiği varı yeri çok ka- Jabalıktı, Koşular umumiyet itibarile çok güzel olmuş, Gazi koşusu, müm tesna diğerleri hep ümit edilen hayvanlar tarafından kazanılmış” tir. Geçen haftaki mühim sürpri- zin bu hafta da tekerrür edeceği. ni düşünenler (seri) oynamak yü- zünden bir parça zarara oKirmiş- lerdir. Havanın fevkalâde sıcak ok ası dolayısile büfelere hücum ©- den balk içecek su bulamamak yü- zünden epey sıkmtı çekmiştir. Birinci koşu: Çankaya koşusu idi. Üç yaşın daki safkan Arap erkek ve dişi taylara mahsustu, İkramiyesi 800 lira mesafesi 1200 metre idi. Ko- şuya kaydedilen taylardan Bay Sust Kamosmana sit olan Sahra ile Hecin ve Bay Halim Saide ait Meliketülhavva son dakikada koş“ turulmadıdar, Diğerleri arasındaki koşüya B. Fehmi Vural'ın Tarzan ismindeki tayı beş boy ara ile râkiplerini ge- gerek kazandı. Bay İlhami Ayta- çın 'Tarhanı ikinci, B. Fahri Atl. nm Gülgeçi üçüncü oldular, Zaman alınsmamıştır. Müşterok bahis ganyan 180, plâ 8e sırasile 115 ve 130 kuruş ver- miştir, İkinci koşu: Etiler koşusu idi, Dört ve daha yukarı yaştaki yerli halis kan İn. &iliz st ve kısraklara o mahsustu. İkramiyesi 900 Tirs mesdlesi 2600 metro idi, Beş halis kanın İştirak ettiği koruda Bay Ahmet Atama. nın sahip olduğu Karanfil isminde- ki at startla beraber öcn düşe rek çok kolay bir muvaffalyet kazandı... Bay Sait o Halimin Ro- mans iki bok ara iin #kinci gene Bey YAhtlö€ ASüfkiih Gonca: 0- güncü oldular, Zaman 2,54 dakkadır. Mişterelk bahis ganyan 120 plise serasiyle 115 ve 125 kuruş verdi, Üçüncü koşu: Gazi koşusu idi, Üç yaşlı hediş kan İngiliz erkek ve disi taylara mahsustu, İkramiyesi 5000 Hira, mesafesi 2400 metre kii, Günün ön mühim koşusu Huma Hatunu İştirak etmemesi üzerine altı ha. lis kan tay arasında yapıldı, Start- ta Umacı geride idi, Fakat hemen yüz metre içinde başa geçti, Fs- kat bu koşudaki en kuvyetli rakibi olan Subutaym kerdisini yakala- masına mani olamadı, Bu iki güzel tay rakiplerini epey bir mesafe ayırir#k başta gitmeye (başladı. lar, Umacı Subutaydan kaçıp kur- tulmak için çok uğraştı ise de bir türlü muvaffak olamadı. Aşağı yukarı 1400 metre kadar bu vazi yette biribirierile mücadele ettik- ten sonra Subutay evvelâ bir ka- fa sonra bir boyun derken Umacı- Yı bir boy ayırdı, Viraja gelirler. ken Umacınn artık gitmediği ve arkadan gelen rakiplerinin yanın- dn Yetiş, Yosma, Rol ve Mimoza tarıfından geçilerek sona kaldığı görüldü, Fakat önde rahat giden Subutaya bunlardan ancak Yetiş bir boy kadar yaklaşmaya muvaf- fak oldu ise de Bay Salih Temelin Subutayı koşuyu kazanmaya mu - vaffak oldu, Bay Veli Kıvandıkm Yetişi ikinci, hemen bir boy geri. Sİnde Bay Ahmet Atmanm Yosma. 51 üçüncü oldular, Zaman 2.40 ân- kikadır, Müşterek bahis ganyan 420 plâse sirasiyle 160 ve 355 ku- ruş verdi, Bu mühim koşuyu (kazanması dolayrsile Mili Şefimizin iltifatla- tma mazhar olan Bay Salih Te. meli tebrik etmeyi vazife biliriz, Dördüncü koşu: Birinci İnönü koşusu Mi, İki ya- şmdeki yerli halis kan İngiliz 6 kek ve dişi taylara mahsustu, İk- ramiyesi 1000 Hira mesafesi 1000 metro idi, Sekiz tayın iştirak et- tiği koşu göne Salih Temelin (o- bankızı ismindeki al dişi tayının rahat bir gelibiyetile bitti. Bay , Müşterek bahis ganyan 300 plise sırasiyie 125, 110 ve 115 kazandı 500 lira mesafesi 2400 metre idi. Startia beraber Karakuş öne düş- tü. Ve koşuyu epey bir müddet önde gölürdü ise de bugün gene vaktinden evvel hücum eden Mih- rican tarafmdan yakalanarak ge- çilli, Virajı başta dönen Mihrican düzlükte tuğbay İsmeil Hakkı Tek- genin Savasmın çök kuvvetli hü- cumuna mukavemet edemedi, Çok çalışmasma rağmen yarım boy ara ile ikinci oldu, Sava birinci B, Ri. fat Baysalın Borası üçüncü oldu. Zaman 2.50 dakikadır. Müşterek bahla ganyan 495, plâse sırasiyle 115, 115 ve 110 kurüş verdi. Altmer koşu: İnoosu köşusu idi, Üç yaşında. ki yerli yarım kan İngiliz erkek ve dişi taylara mahsustu, İkramiyesi $00 lira mesafesi 1400 metre idi. Önde giden B, Sait Halimin İlhe- »ı, Delikanlının çok kuvvetli hü- cumlarıma rahat va. hat koşuyu kazandı, Gene B. Salt Helimin Dilâveri ikinci, Tevfik Ali Çmarın Delikanisu üçüncü ol. du. Düzlükte çok rahat bir koşu yapan B, Sunat Karsosmanm He - vesine binen cokey Mustafa diş- möso idi, Hevesin plise olması ih. timali gok kuvvetli idi, Zaman 1.53 dakikadır. Müşterek bahis ganyan 125, plâse sırasiyle 160 ve 140 ku. ras verdi, Yedinci koşu: Hendikaptı, Dört ve daha yu * karı yaştaki yerli yarım kan İngi- Tiz at ve kısraklara mahsustu. İk. rumiyosi 240 lira mesafesi 2000 metre idi, Cesur koşuyu mütemsdiyen ön. götürmesine rağmen son anda cum eden Bay Ahmet Gelişin Aleoylânmn hücumurs mukaye « met edemiyorek bir boyun ara De İkinci oldu, İki boy geride Yüks 8el üçüncü kaldı, Günün Su-tenhs koşusu olmasına rağmen asağı yım karr'en heyecanlı koşüsü da bü ol. muştur, Zaman 218 dekiksdir. izmir atletizm grup birincilikleri İzmirde atletiam o müsabakaları âçin dolgun bir program hazırlan» miştir, Grup birincilikleri adı verilen #ir, Burdur, Denizli, Manisa bölgeleri ve İzmir atletleri iştirak edeceklerdir. Müsabakalar 22 haziran 1941 pazar günü Alsancak stadyomunda dera edilecektir, - Öğleden sonra başlanacak olan bu mühim karşt- laşmalarda 100, 200 ve 400 metre sürat koşuları 800, 1500 ve 5000 metre mukavemet koşulariyle 110 metre manlalı, Balkan bayrak ko. susu, gülle, disk ve çekiç atma ile irtifa uzun ve sırıkla atlama mü- sabakaları yapılacaktır. Müsabakalara iştirak edecek © İan atletler 16 haziran pazartesi günü saat 17 de bölge merkerinde toplanacaklardır. TY : Voleybol birincilikleri final karşılaşmalar Beden Terbiyesi voleybel - bas- kethol ağanlığından: 21, 6. 941 cumartesi günl Ge İatasaray spor salonunda want 15 de Voleybol birincilikleri final kar gılaşması müsabakaları yapılacak. tar. İ inei kategori Fenerbahçe (A) F.B. (B). 2 nci ketegori Vefa - FB, kin ya Galata Kulübünün