9 ŞUBAT -— be İla > Evet!.. — Fekat, Şişman ve Uknaz bir adam © - lan polis komutanının yüzü mos- mer kesilmişti. O derece şaşala . iz hayret et- Polis komutanı, kendisini fens halde sıkıyor gibi hissettiği ron - mi;üniformasını eteklerinden çeke rek, şaşk:n bir halde sözünü ik Tank edebildi: — Fakat.., Fakat o benim zev- comdir!,, — Kim?. — İşte. İşte,, Kontes Valeska! — Zevceniz mi?., — Bvet!.. — Siz delirdiniz mi? Kendimi tutamaksızın dehşetli bir, sesle bağırmıştım. Zavetsiz mi?.. Peki, Bu gün öğleden evvel len de, buraya gelen o mu. in akra- verdim, Sonra, âdeta kondisini kaybet. bir halde bulunan polis komu. 3 sordum ; Görünmiyen. Harp: ci Kol İYİ sabık Polonya Uutericens o Serviş soüerinder nmı tevkif ettiğimi askeri komu. tanlığa bildirdim. Akabinde polis komutanm ika. metgühını bilen bir polis memu rumu çağırtarak, onun refakatin. de, evi kuşatmak İçin hareket et, tik. itiraf ederim ki yolda terleyor. dum, , Bizzat mövki polis komutanlığı memurlardan birinin o Valeskayı bizden evvel haberdar edebileceği. ni düşünerek tertiyordum, Vakıa mevki polis komutanlığı. DA iki adamım; bırakmış ve birini kapıdan hiç kimsenin çıkmaması işin diğerini telefonu hiç kimsenin kullansmaması İçin nöbetçi dikme, Yi ihmal etmemiştim, Fakat, buna rağmen, Gizli bir vasıta ile Valeskanm haberdar e- dilmesi ibtimali vardı, Valeskanm bir de Yaravşmir ka. sabasında bir mevki polis komuta. niyle evli ölahileceğini, bu kadar mel'unca bir cüreti aslâ aklımdan geçirmemiş olduğum için de bay. Tet ve asabiyetim âdeta kizi dere. ceye çıkmıştı. Otomobili süratle sürerek polis komutanınm evine, bereket ki, al ti dakikada yetişebildik. Kasabanın sokakları karanlık olduğu için arabayı pek süratle de süremiyordum. Refakatimizdeki memur, tirge renkte pancurlu kırmızı . tuğladan Bir vilâyi göstererek; © — İşte komutanm ovi buram, dır?.. Deyince otomobili sokağın döne, mecinde durdurarak muavinlerim. den kiti ile hemen yere atladık, Sivil polisi arabanm muhafazası İşin bırakmış, biz koşarak evin ka. pısına dayanmıştık, Eapınm #ilini daba çalarken &- gümüs de tababcnlarımızı ellerimi, 22 aldık ve prostalahı bir hizmeti kadın kap:yı &çar açmaz derhal e ve daldık, Musvinlerimden biri bir işaretimle hizmetçiyi hemen yaka. ladı ve beynine tabancasını tuta, rak: — Sakın bağırma!,. gizli devlet polisi memurlarıyıs!,. Evi araya, cağız!., Dedi, Buna rağmen sop derece kork- muş, korkudan âdetâ kendisin; kaybetmiş olan hizmetçi kadın bo. ğuk bir feryat koparmaktan ken. dini olamadı, Kadınm feryadı üzerine salonun nihayetinde bir odanm kapısı bir. denbire giddetle açıldı. Odadan, ve okiuğunu anlamak üzere salona çıkan, giyinik bir halde Valeska idi Valeska ellerimizde / revolverle bizi görmüş ve yüzünden müthiş müstehzl bir tebessüm şimşek gibi geçmişti. Gayet soğuk ve heye cansız bir sesle; (Devamı var) — etmişti. - Gerçekten, şeyhislâm Hüseyin e fendiyi valde sultan ne kadar hi” Müye etmişse; müneccimbaşı Hü- #eyin elendiye de o derece soğuk “Müneocimbbaşıyı padişahım Bözüne sokmağa muvaffak o olan j ocağından yetmişti. Ye" — Serilere vaktile kendini sevdirdi iin onlan üzerinde azçok >yeniçi nüfuzu da vardı. Bayrampaşa, Hüseyin efediyi bu bakımdan da pacışaha tavsi; ederek; Gi — Onun bir işsretile © herhangi bir yeniçeri isyanı durabilir. de — Bayram paş» bana. birkaç yıl öneş, müneccimbaşıdan bahse ği, « BOĞULAN HAKGIMIZDİK ? » Mark Tüvayn'dan. çeviren : Mün.r Süleymân Çapanoğlu Binirli bir gençti. Merakla et. rafa bakiyor, yerinde durâamı. yordu. ? — ik (Köy gâzeteği) Muharririyim! Diye kendisini tanıttı bana; Sonra ilâve etti: — Rahatsız etmezsem bir ânket yapmak istiyorum sizinle... Ne klişeleşmiş, bayağılaşmış bir lâf bu. i — Bir ne? — Anket! — Evet, anladım. Fakat bil. mem sizi memnun edebilecek miyim. Fikrimi, düşüncelerimi sanki bir siyah örtü sarmıştı bu sa. bah. Kendimi iyi bulmuyordum. Kafam hiç te dinç değildi. Fa- kat ne olursa olsun, vazrhanemin başma geçtim, koltuğa yerleğ. tim. Beş altı dakika bekledim. Benimle anket yapmak İstiyen muharrir hâlâ susuyor, bir sey sormuyordu. Bunun için onu ben sorguya çekmeğe mecbur oldum. — Nasıl yazılır bu ? Diye söze başladım. Şaşkın şaşkın yüzüme baktı: — Ne nasıl yazıl? — Anket kelimesi. — Ne ihtiyacını” var vu keli, menin imlâsını öğrenmeğe? — Hayır, imlâsmı değil mâ, nasın! öğrenmek istiyorum.. — Biraz şöhreti olanlarla ko- nuışmak, İşte münası bu. — Evet, münası bu, şimdi ba, tırladım. Çok merakli bir gey olank'idiP'Nü! Siz ne dlYorsulluz? — Benden bahsetmeyiniz ca. nim! Bu bazan çök sıkıcı olür. Anket için zivaretine gittiği kim selere sunller sorar, o dâ cövap verir. Bugün anket dehşetli bi” salgm halindedir. Şimdi müsa. ade edin bana, umumi, hususi hayatınıza dair bazı şeyler sora. yım. > .— Sorun, sorun! Yaln- evvelâ şunu söyliyeyim ki, ben unutkan bir adamım. Hâfızam kuvvetsiz. dir. Ama bunun ehemmiyeti yok. Sizi arkmam, ızamın çok tuhaf ta- tinüeri » vardır. Bazan. cine bir at gibi tırısa kalkar, dört nala gider. Berzan da eşek gibi İnat- çadır. Olduğu yerde durur, kahır. Buna pek üzülürüm, canım çok sıkılır. Maamafih elimden geldi. ğı kadar sizi memnun etmeğe çalışacağım. — Çok teşekkiir ederim. Hazır msm? : Hazırım, haydi bazlaym. — Kaç vasındasmız? derken, onun bir işaretile, herhan: gi bir yeniçeri isyanı durabilir, de” işti. Demek ki, bir gün müve€ em oltalığı ayaklandırmak is terse, yeniçeri eri isyana ( sevket” wek için, küçük bir işareti kâfi ge ecek, öyle mi?! Dördüncü Murat, bu düşünce İe, müneccimbaşı Hüseyin elem si Bu iki (Heeyinleriden biri cezasını gördü. Ötekini de yarn niyetindeyim mürieccimbaşılığa tayin buyurma" ! ginizi — Haziranda on .oküza basa, * — Mümkün değil. Ben yaşmı, m otuzbeş, tahmin ediyorum. Nerede doğdunuz? — Misuride, i — Hangi tarili. yazmaya baş lağmız? — 1136 da! — Nasıl olur bu? Demin ha. a ön dokuz yaşına girece söylemiştiniz. — Vallahi bende pek farkmda değilim. Bu oldukça tuhaf değil mi? — Bende tuhaf buluyorum. Tanıdıklarınızın içinde en şayan dikkat olanı kimdi? — Aran Bore. — Ne dediniz, ne? Aran Borc mi? Onu tanıryor omusunuz? Hani on dokuz yaşma yaklaşı. yordunuz? — Mademki on detuzuna yak- laştığımı biliyorsunuz. O hr” biçin yine bana soruyorsunuz? — Yalnız Aran Toreyi nasıl ta, nıdığiniz! öğrenmek istiyorum. — Mezara konulurken tanı, dım. O saman bana faz'n şürültü etmemekliğimi söylemişti. — İşte bu pek tühaf... Siz, onu gömerlerken hazır bulundunuz, —ex ölmitetii, Şu halde ölü n. sıl konuşur? — Onu bilmem, Pavat bu 8- data ne (söylerse, istediği gibi derdi, — Yine bir şey anlamadım. “Gürültü” ölmeli” dedi, diyorsu, ği iki o zamar ölüydü “B — Ben size Arın Borun ölü ol. duğunu söylemedim ki.» — Ölmemiş miydi? — Kimi ölmüş diyordu, kimi ölmemiş! — Sizin fikriniz? —Bu hususta bir fikirim yok. Madem ki gömülen ben de- Zilim. Bununla meşgul olmayı üzumeuz bulurum, — Hak'ramız. Yine bahsimize velelim. Hangi tarihte doğdu. nuz? ' — 31 birineiteşrin, 1663! — İşte hu: imküneiz! Şimdi 710 yaşmda mısmız? — Olmazsa ne yapalım. Ben de isbat etmek arzusunda değilim ki.., — Öyle ama, siz 19 yaşma basmak üzereyim demiştiniz. Şimdi de 210 yazmada olduğunuzu #öy'vofsunuz. — Bu aykırılığın farkına vârdı “nızdan dolayı sizi Wu ede, rim. Ben de her zaman kendi ları vukuatla teeyyüt etmiştir. (Ve nedikliler baş ka'dırmaktan © sarfı nazar edecek!) dedi. 'öyle (oiru. (iran, Bağdat hudutlarında kar gaşalık zuhur edecek" dedi. dedi Fi çıktı. Daha buna Hwzer birçok vukuatı vaktinden önce haber ve ren böyle bir münecrimi saraydan uzaklaştırırsanız. vukuatı o nasl vaktinden" evvel öğrenebilirsiniz? Hüseyin elendi. aynı azmanda ke" tum ve efendimize sadık bir adam" dır. Bayram paşanın bu o sözlerine pedişeh tamamile inanmamış ok mak'a beraber, müneccimbaşı Ho” seyin efendiyi bir müddet data vazitesinde bırakmağa karar ver mişti, ... Dördüncü Murat bir gün, çok tanberi, izi bulunmıyan Lukreçya" yı hatırladı: N — Saraydaki müneoöimbaşı ne gine duruyor. Lukroçyanın nerede . PERRE MiLLE öldü Son gelen bir Fransız mecmua. Sından öğrendiğimize göre Fransız muharrilerinden Pierre Mille 13 İkincikânuz 1941 #emlesindö 76 ya | amda ölmüştür. Sor makalesi öü ünden İki gün evvel intişar et mişti, Son zamanlarda #hhi vaz yeti sartıldıyın da ruhu ve sekâs bürün canlılığım muhafaza ediyor du. Hayatmi vakfetmiş olduğu gaze teciliğe, aynı tasssubl İhmtimamis sonuna kadar devam edebilirdi Hayata avukat kâtipliğiyle atılmış tt, fakat seyahat ve macöradan zevz alan bir adam İçin bu meslek can sıkıcıydı. Harp muhabirliğinde müstemle ke memurluklarında bulundu, U. zak Şarkta müstemleke memurlu. fiyle mütecessis ruhunu tatmin et, miye çalıştı. Pierre Mille'i hatırlarken Rud. yard Kiplingin sinemasını batırla mamak kabil değildir, Pisrre de Mille Fransızların Kip Wngi idi, Pierre de Mille Kipling gihi deniz eşırı memleketlerde ya şayan intanalrm örf, âdet ve me, deniyetlerini çokiyi biliyordu. Eenâlsine göre bir müstemleke' felsefesi vardı, Pierre Mitle'in uslübu, ziforesk ve zevklidir; firsat düştükçe yazı. Jarında şiire de yer vermiştir. Yap- tuğ hazı tasvirler, atteloji kitap. larma geçecek derecede güzel ve kuvvetlidir, Sosyoloz, tahsllci've romancı 6. larak her çeşit eser yazdı. Bilgisi yalnız müstemlçke âlemine min. hasır değildi, İsveç, Rusya ve TUP- kiyede bulunarak. her zaman-isti, fade ile okunacuk eserler yarat. mştar, ““Tahtlarım ve hükümetlerim”, “İnzivaya çekilen bir heresinin ba. traları,, Eserleri çok meşhurdur, Fransız akademisi fzasındandı. 'Dçktorun INasihatları keli neler ve an'aeylmaz #-hivlor Kul anarak konuşan doktorlardan sakımamz ve hastalığın teşhis Ye tedavisi için muayyen hir fi ti olmadığını bu surette saklar mak is den kat'iyen şüpkre etmevini, * Eviniden anartmanmnız” Tan çıkıp da veni bir vere gitti- Finiz.zamar orayı irmeden &y” vel muhakkak etizelce dezenfek- te ettiriniz. Çünkü, evvete ra” d oturmuş olanların verem, kan ser ve saire gibi hastalık mik” ropları bırakmamış oldukların” dan mast! emin olabilirsiniz? * İnsana bütün-vediklerini de il, ancak hazmettikleri “yarar. Yİ hazmetmek icin de sir ağır, muayyen vakitlerde ve güzelce sifmiverek vemek lâzımdır. Diş” leri muntazam olmrwem srkha- tb biir zaman düzelemezi * Vüevdünüzde bir'bozukluk hiseetseniz de etmeserizie iti &vda, senede bir mut'(a dokto” ra muayene olununuz. Venfinizi tâmamen sıhhatli zannettiğiniz. anlarda bile baz: kinik vwehatsrr İığınız mevcut olabilir. Bünlar henüz baslanrıçta iken iç şüp” hesiz daha kolav tedavi olunur lar. Bu surette ileride size bü yük bir zarar vermelerinin tam zamanmda #wfine eerilmis olur cendime. “Wu kadar fark olma malı!” diyorum; Fakat buna rağmen doğru hesap ettiğime eminim! i << Yüfatınızı, eğer bir iltifat Jsüymak Tâzıms teşekkürede, m. Kardeşleriniz var mı? — İhtimal var. ihtimal ki yok. Hatrr'amrsorum. — İşte harikulâde bir ânket! — Neden? — Ne diyebilirim başkâ... — Btajerin üstüneü gure, sim kimin? — Hay Allah faz olsun. Gördünüz mü ez daha unutuyor. dum, İyi ki batıristtmız. Kimin olncak kardeşlerimden © birinin. Adı Vilvamdı. Fakat ona “za- vali: Bil” derdik. — Öldü mü? — İhtimal! Yaşayın yaşıma, dığımı bilmek bir mesele... — O nalde kayboldu demek. — Bir mânaya göre evet... Fa, sat onu. aynı zamanda toprağa yömdük. — Ölmediğini halde mi? — Ölmüştü. Belki de iki defa ölmiletii, — Bir şey anlamıyorum doğ. “rusu... Mleronwr #üni bil” bilmediğiniz bulunduğunu bir kere de ondan 0 ralım. dedi, Hüseyin elendiyi hi” Zuruna çağırttı: — Haniya, bizim saraydan kay bolar ve nereve *ittiği hâl4 bilin miyen bir Venedikli cariyemiz va dı. Şunun nereye gittiğini yıldız lardan sorup anlayamaz mısın? Münecam Hüseyin elerd ken dini göstermek ve padişahın itim dın celbetmek için güzel bir fır sat bulmuştu, — Başüstüne, şevketlim! ded: Onun. hakiki adını "ulunusa söy leyıniz.. Hemen bu geceden itba ren yıldızını aramağa baştıyalım. Sultan Murat: — Onun asıl adı (Lukreçva) idi, Saraya, geldikten sonra, ben ona (Yıldız Yadını vermiştim. — Lukreçyayı arayacağız, şev kerim! Hüsevin efendi. padişahım huzw cundan çikar çıktiaz odasına girfi. bla kadar yıldızları sraş meyerek gundunüzse? , — Hayır, hayır! Yalniz onu ölmüş sanıyorduk. — Anlıyorum, anlıyorum. Tekrar. dirildi galiba... sa Gmt —- Hayır, hayır, hayırla ç» w — Şimdi a: “rm, biri ölmüş. 1. biri gömülmüştü. İşte işin iç. yüzü! ye — Evet, isteisin iç yüzü: Kardeşim!e ben, İkimiz.ik. Bizi bir banyoda yıkayorlardı. Bir. len fkimizden biri boğuldu. Bo. $ulan hangimizdik? Bir “ürü anlaşılamadı bu. Bazıları boğu- 'anın ben olduğumu «söylüyorlar, bazıları da boğulanın Bil olduğu Şunu ide suyorlar, — Sizin bu hususta kanaati, niz nedir? —aAh,ah' Bu hususta bir Xanaat getirmek içim bütün dün- yayı veririm. Maamafih buan, asılması o kadar güç bir şey de. iL İkimizden birinin sol elinde bir leke varör. İste o boğuldu. vs. Sevimli muharrir gavet' neza. ketle »5tâf, hürmetle elimi srka- rak gitti, Meraklı, mühim anket te böyle. bitti, / Münir Silesman Canaoğlu tırdı, Lukreçvanın yeryüzünde bu unmıyan izini göklerde aramağa gaşladı. Ertesi gün Bavram paşa saray& zeldiği zaman, o müreceimbaşıyı gördü Hüseyin elendi: — Padişahın kaybolan gözdesi ni arıyörum. dedi. eğer efendin.izin. bu hususta. işe yarayacak mal mat'arı varsa kulunuzu da tenvi; ouyurunuz? Bayram paşa, Hü“evin efendiye vardım etmek istedi; fakat, Luk reçya hakkında hiçbir duygusu Yak tu. wi — Bana kalırsa. o. şimdiye kr dar çoktan memleketine keçrış tir, Onu bos vere arayacaksın, — Memleketine kaçtığından”e€ ininseniz. iş biraz kolaylaşır. Fa kat, İstanbul. içinde ise... Bayram püşa kati bir ifade le - iyiye tatmin etmek if 4 (Devams vav)