Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
“Mavi kuş,, sinem:da Şirley Tamplin sinemadan çekileceği şayiası Holivutla 18. rarla dolaşmaktadır. Bu şaylalar tahakkuk ettiği takdirde küçük yıldızin çevirdiği “Mavi Kış,, eseri son filmi olacaktır. Evvelce de yazıldığı gibi “Mavi Kuş” filminin mevzuu bü- yük edip Materlinkin aymı isimdeki eserinden alınmıştır. Film baştan başa renklidir. Malüm. olduğu üzere Belçikalı muharririn eserinde kedi ve köpek, çocukların rüyalarında, insan şekline gir- mektedir. Yukarıki resimlerde köpek rolünü yapan Eddi Kollins .ile kedi rolünü yapam Gal Sondergort'ı bu rollerde görüyorsunuz. Loretta Yung'un hayat telâkkısı *“Hayatta can sıkıcı hâ- diseler de lüzumludur!,, İmperio Ârgentina hayatta | Bir Fransız rejisörünün idaresinde film çevirecek Iki sene evvel gösterilen “En dülüs geceleri,, filminde,İstanbulda büyük bir rağbet gören İspanyo! dansöz ve muaggniyesi — İmperio Argentina yaşıyor mu, ölmü; mü? Bu, İstanbul sinema meraklı- | Loretta Yung Holivuttan yazılıyor: “Doktor bir kadın alıyor!,, isimli bir film çevirmekte olan olan sevimli yıldız Loretta Yung (Loretta Young) ile bir gazete- ci ayak üstü bir mülâkat yap. mıstır. Şayanı dikkat olan bu mülâkatı gazetesinde şöyle nak- lediyor: — Hayatta her şeye tercih et. tiğiniz nedir? — Badelik. — Karşınıza bir melek çık ta “Loretta dile benden ne di- lersin,, derse ne cevap verirsi. niz? — Şöyle cevap veririm: Saa- det, mümkün olduğu nisbette çok saadet, hep saadet! : — En sevdiğiniz renk ? — Mayvi. En acıik maviden en koyusuna kadar mavi renk... — En sevdiğiniz çiçek? — GüÜl. — Eserlerini beğendiğiniz mu. sikişinas? — Rimaki Korsakof. — En beğendiğiniz muharrir? — Stefan Zvayae. — Hayata dair fikriniz? — Fevkalâde, nefis bir şey! — Can sikıecr hâdiselere rağ- men mi? "— Ben bu can sikter hâdisele. ri hayatm zevkini tatmak için | bir ihtilâf larr arasında — halledilmemiş bı: muanıma halinde bulun dır, 1936 senesinde ga.zeteleı'in | “Argentina” isimli ve bütün dün yaca meşhur bir İspanyol dansö- zünün öldüğü haberini — verdiğini tırlayanlar “Ispanyol geceleri” yıldızının öldüğünü iddia ediyor- lar, Bu iddiayı,-İmperio — Ârgen tina'nın İstanbula “Endülüs gece - leri” nden sonra getirilen eserle- rinin daha eski, soluk' fotoğrafli filmler olması teyit eder gibi gö- rünüyor. Son haftanm Fransız sinema gazeteleri bu “muamma” yı hal leden bir mülâkat neşrediyor.. lar. İspanyadan on on beş gün evvel dönmüş olan Fransız si- nema rejisörü Abel Gans ile ya. ezcümle diyor ki: “— Haziran ortalarına doğru İspanyol stüdyolarında tanıdı- gim artistlerin en büyüklerinden birile bir film — çevireceğim. Bu artist İmperio —Arge tbina'dır. Kendisile konuştum ve mutabık kaldık.,, “Krisof Kolomb,, filmi geri kaldı Bir kaç film çevirmek üzera İspanyaya — gitmiş olan Fransız rejisörü Abel Gans orada cıkan yüzünden daha — işe btîiığlamadan Fransaya dönmüş- Abel Gans'm İspanyada çevir- meği düşündüğü filmlerden bi. rincisi “Kristof Kolomb” un ha- yatma dair olacaktı ve bu rolü meşhur sakallı artist Viktor Fransen (Victor Francen) tem. sil edecekti. Diğer filmler ise “Sid Kampeador” ve “İnyas dö Loyola,,dır. - diselerin tadmı, onları fena hâ. lüzumlu telâkki ederim: Her şey bir kontrast meselesidir. İyi hâ- selerle mukayese ettiğimiz za- man daha iyi çıkarabiliriz. “Kadınlar saltanatı Pierre Willm - Suzy Prim tarafından zengin ve güzel tilm. ' Bugün A SERT sinemada Vahşi Atlar Kralı Dünyanın en fevkalâde atı R EX'in İştirâkile (Türkçe Sözlü) inhisarla mÜüdürlü " umum ğünden: I — Şartyame ve matbu nümuneleri mucibince 6330 kilo muhtelitf cins matban mürekkebi pazarlıkla satın almacaktır. H — Pazarlık 20—V—Ed0O pazartesi günü sant 14 de Kabataşta leva, zıim ve mübayaat şubesindeki alım komisyonunda yapılacaktır. ll — Şartname ve malbu nümuneler sözü geçen şubeden parasız ali- nabilir. iV - cekleri fiyat üzorinden yüzde 7,5 güvenme paralarile bi İsteklilerin pazarlık için tayin olunan gün ve Saatte teklif ede. likte mezkür kü- misyona müracantları ilân olunur, (3371) i pılmış olan bü mülâkatta rejisör | t | Haseda c e cERaRAU / Ş AK A İmkânsız Mektepten dönen çöcuğa anne- Si sordu: — Hesap vazifeni vapmak için vardım ettiğimi muallimin anladı mı? — Hayır anne, Yalnız, bu ka: dar hatayı tek başıma yapmanm imkânsız olduğunu söyledi, — COCasusluk hâdiseleri çoğaldı. gındanberi böüyle esrarengiz bir hal aldı: — Fransız karikatürü — Ceza 3 Avukat, katili müdalaa ediyor- w — Müekkilim annesile babasını öldürdü. Ona, bizzat — kendisinin | kendisine vermiş olduğu cezadan, öksüz kalmak cezasından — başka bir ceza vermeniz doğru olur mu? Solucan — balıklara yalvara rak) — Allahaşkma beni nıtma ymi, size yemin ederim ki. ben hîr tuzağım ! İ K Yanlış anlayış Gazeteci sordu: — Şehrinizde doğmuş meşhur büyük adamlar var mı? — Hayır efendim, yalnız ı_,ocuL- lar var, MESLEK ALIŞKANLIĞI Tenis sşampiyonu sahanda yu- murta pişiriyor! Zahmet etmeyin! Muallim — Yaptığın — vazile hatalarla dolu, babana haber ver- mek mecburiyetindeyim. Tüaülebe — Zahmet etmeyin bay öğretmen, bu vazileyi zaten babam yaptı. Musiki merakı başlamış ve az zamanda — Pade- | | ğuna inanmıştı. Coçan gün gene playnonun ba- | şına geçmiş, gürültü söylendi: — Bir kitapta okudüm; müzi- varmış. Kafası şişmiş olan kocası — can sıkıntısıni verdiği cevapla etti: — Öyleyse bahçede pıx ano çal- sana.. Yumurtalar Bakkal, yumurtaları pahalı bu- lan müşte-isine: Doğfru dedi. Fiyatlar çok indi. Bu yumur" talar, iki sene evvel bir misli faz- la fiyatına satılryordu. Müsteri cevap verdi: a» Olahilir, fakaf yumuürlalür Ççök daha taze idi. A A 4 » z 4 MIYIS-" e Profesör Bren ilâve etti: — Efendimiz, sehri deniz di « binde inşa etmeyi daha muvafık gördü.., — Makinalr adamlar neler var? — Bir iki saniye sonra 'görecek- siniz. Şehir, bir arı kovanı gibidir. Makinalr adamları görerek hayret edeceksiniz! — Makinalr adam mı dediniz? — Evet; efendimiz şehrini ma- kineli adamlarla doldurdu. Bu ma- kinalı adamlarm, çalışarak nası) faaliyet gösterdiklerini gördüğü - nüz zaman hayretiniz artacaktır. — Bu adamları idare eden kim? — Amcanız! — Peki, bay profesör, siz ne - den bu şehirde oturmuyorsunuz? Yaşlı profesör cevab verirken yüzünde teessür alâimi belirdi: — Vazifem, başka tarafta bu- lunmamı icab ettiriyor- Amcanız, makinalı adamlara, Trobot ismini verdi. Robot olmadığım için bu şe- hirde ikamet etmeğe lâyık deği- lim.,, — Profesör, ne demek istediği- nizi anlamıyorum-: — Benden bu hususta fazla taf- silât istemeyiniz: Bundan kimseye bahsetmemeğe dair yemin ettim- SŞimdi tekrar Fransaya avdet et « mek mecburiyetindeyim: — Siz bu odadan ayrılmaymız: Robot gşehrine farkma — varmadan inmiş bulunacaksınız. Elvoda bay Demur, tekrar görüşemiyoceğimizi bildiğim halde aksini temenni ede- rim. İnşallah tekrar buluşuruz. Profesör, kolunu vedalarmak İi - çin uzatırken eli titriyordu; heye- canlı ve müteessir olduğu belli idi: Hanri Demur, yaşlı profesöre alış- mıştı ve ondan ayrılmak kendisinö güç geliyordu: Profesör tekrar Ve« dalaşarak kapıdan çıktı. Bir saniye sonra, Hanri Demur haval fişengi ıslığını duy cu: Profesör Bren, saatte i-i bin ki- lometre süratle Fransaya dönü- yordu. gehrinde BOKSÖR JEO — © Armand Baldis, Jeo isminde, iri yarı, böşan düki metraswa: -Herkül kadar küvvetli bir îmksur tanıyor-' du. * Jeo, Armand Dnldm in, verdiği vazifeleri, 2lım akı ile yapmış bi- riydi. Yumruğunu yiyen, yerinden bir daha kalkamazdı: Jeo'nun her zaman uğradığı ba- ra telefon etti. Orada bulunmadı- ğmı ve sanat on yediye doğru tele- fon etmesini söylediler- Saat tam on yedide, telefon et- tiği zaman karşısına Jeo çıktı. Jeo, patron diye hitab etliği Baldise beş dakika sonra kendisini bizzat ziyaret edeceğini söyledi. Boksör Jco, Armand Baldis'in salonunda oturmuş, onunla hasbı- * | hale başlamıştı: Jco: — Patron, dedi. Sizi gördüğüme memnun oldum; enoyv zamandır, beraber çalışmamıztık- Armand Ba!dis, çok basit bir şey söylüyormus gibi cevab verdi: — Alâ, âlâ; sana sormak iste- diğim bir şey var; bana elli tane mitralyöz bulabilir misin ? Boksör, lüks eşyalarla süğslü sa- lona göz gezdirerek: lhıgun saat 185.830 da SARAY Sınemasında | | | | | | Riyaseticumhur Filâr—â | monik Orkestrasının ı HALK FİYATLARİLE Bayan, kırkma kadar ut çaldık- || tan sonra kocası zenginleşip mu* | hitleri değişince piyano öğrerr:—.-.-ge-. revski kadar piyanoda üstat oldu- | — yaparken, | ğin çiçeklerin büyümesinde tesiri | beli ö düşünmüyorsunuz, | o zaman hut . | Fiatlar: 100, 70 ve 50 kıırıış[ Yeni Program | -—  Tn SMAKINA A memileke |i e-ti İt | | î | | SON KONSERİ | | %95. Tn misiniz patron? — Hayır Jeo., Mesele çok cid- iği.,, — Bulabiliriz. Hangi fabrikanın mamulâtını istiyorsunuz? Hoçkis mi, Vikers mi? Remington mu? — Hayır Jeo; M. A. D. marka- İr olsün- ğ — M A.: D. mi dediniz? Durun bakayım; biri bana böyle bir şey- den bahsetmişti, ama kimdi? Boöksör yumruğunu çenesine da- yıyarak düşünmeğe başladı. Bir - denbire elini dizine vurarak: — Buldum patrorş buldum.- Size yarın bu mesele hakkında telefon ederim, dedi. — Bana yarmdan evvel cevab veremez misin? — Belki bu gece... — O halde başla bakalım işe, ben evimden dışarıya — çıkmıyaca- — Anlaşiıldı patron, gidiyorum. Telefon başından ayrılmayımız: Geceyarısını iki saat geçiyordu: Telefonun zili acı acı çalmağa baş- ladr: Koltuğunda uyuklıyan ÂAr « mand Baldis, yerinden fırladı- — Allo? Jeo, sen misin? — Evet patron, benim: Emriniz yerine gelecek galiba- Benimle -derhal buluşabilir misiniz? —- Tabii, neredesin şimdi? — Dört boynuz barında. Nere- de olduğunu biliyorsunuz değil mi? — Iüvet Jeo, biliyorum. “— Fakat patron şık giyinmeyi- niz. Apaşvari giyininiz, anlarsmız yatf — Anlıryorum Jeo, — anlıyorum. Sen Üzülme.-. Birar sonra, dört boynuz barinm kapısı açılarak, apaş kryafetli biri içeri girdi. Jeo onu görünce gözü- nü kırptı: — Geldin mi Armand? Alber i- cerde, seni bekliyor. Jeo, gözünü kırpmakla, patrona, “sen,, diye hitab etmek mecburi - yetinde olduğunu anlatmak iste- mişte Alber Armanda: — Kaç oyuncak istiyorsun?” di- ye sördü. — Elli. (M hıiı"— a) — Ne 0? Taşmmak niyetinde | AM“%W Kiğrmâğa bi ladır :ıu*_ CB Gördüğünüz r© nunı 8 düz ba nız ki, bırıbn'n'ıe müsavi 8 şekıi “ her şeklin içind e Bi İunsun, Halledenlere m“h"ğfr birer hediye verll;îwi j bilmecemizi halle : ğ larm listesi önüm! günü neşredilecekti”" İMELEK Sinemasında GEORGES FLAMAN YARI GECE Fransızca filmi BUGUN VİVİANE ROMAN nefis bir suretta temsil edilen İlâveten: METRO JURNAL en sonN && havadisleri. Norveçte İngiliz askerleri — deN Beyaz perd güzel ve 3 yıldız! T ve DALİO T DEN soN““ takdim edııecekt“' ' niyor... , Bugün saat 12 ve 2 ha > Bugün saat'1 de tenzilâtlı ılı_a’t_î'&/ SARAY Sir Salonu başfan başa dolduran seyirciler: İCARY GRANT ve CONSTANCE Aşk maceralarının en güzeli ve en sevi Görünmeyen Adam Af?_!?,,. Fransızca sözlü filmlerinde neş'e wm pşıl İ orlar: Görünmiyen âşıkların sırımı, yağn M w anlayacaklardır. Hâveten FOKS JURNAL son dünya v mğer sımtlcr saat 4 ve 9 K ıHlMİİH! YA yik ö nemaslf' | ?Gî:;i,; TÜ NNE , Alkıslış Or.... ve hayrette kalıyor manın en Şık, en şen ve en parlak çl"BE ehrrw de tonzilâtir mat llll!ıll AMAİA AD WIWIW“MMWJHWWWWİWW Y LAİ ' Buyün TAK SIM ; Sananin en b Baş Rollerde: Şikagonun esrarengzir — çan tçinde birattacatı - İspanyol ratısları » Nefls musiki, zevk Alemleri. Buçün saat ı de ÇA AAA AAA AA ARAKIKRK LKL İ YAK A ammmmmmwm YAK IK IN YA Sergüzeşî hatakhaneleri nayet vakaları - İnsanı hayrete güşürecek: üyük TÜRKÇE K aA atli wıv" :