Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
%UL V lan ınsanları arasında. (1 | L » “Büseh * yılını vahşiler ar asında geçirmiş bir Alman sevyahi Hansdan bir el bombası gdlüyor ki, bu havalide “ hayvanlar sırf bu gö - , “de yaşıyabiliyorlardı. tan sonra gerek _ Serek maddi olarak duy | ahatlıkla bir hayli müd | Yürüdük, nihayet aşağı. ,, Zanan gayet kesif bir İhüne geldik. — h. Tin yaşadığı orman . , nlardı. İdeki gorillerin burun - ve gözleri son de - Tolduğunu — yerlilerden 4 danm kenarına geldi - H0 gorillerin bizim ko. “CAklarından hiç şüphe U Onun için bizim ar. ' mâlîllarmı çıkarmaları - Olmalarını tenbih et- Vür oldum. O, T eden Hanaların el - | hı'lm keskin baltaları K:H'nsdan bir el bombası * Beçtim, hi'l““-ma maruz kalırsak beraber bombaları sa. nuz Bazuta goöril ıü""""Vec=k ari en emin V iddia ediyordu. ç bilhassa yanımızda “dımmız kadınlar ol. (, tlaka görülerin hü - “İYyacağımızdan emin- ”'—' ânı baskıma karşı “Übatını aldıktan son- Raılı.ıtanm gösterdiği İa *Şmek üzere bu kor . Yil fanlık kesif goril or. : lh'—'Bıatı:n etrafı dinledik. ' SÜf olarak pek uzak: , f* / yırtıcı çığlıklar işi- Mn Ki yavru gotiller ba- , Fakat bu seslerden W dahi pek kalabalık “medilebilirdi. %:: güçlükle ilerlediği kih»nnde iki tane yalnız >- IŞ hayvan iskelet' havıı helecana düştü- &derim. aaZut.:-.u'ıı*n söylediği Gt © ki birdendire et ç Üksek ağaçların ü ç | *Tce görille dolduğur *wa Bla ha kıllı ellerile ağaç'a Tn aralık — ederek Vretle bize bakıyor" w W Çi 9 -a gö M Ça © düracağımızı bili: ” bu itirafları da ba Hü . için yaptım, Yok: | bir kelime bile ala- k—h B ? hiddet, şiddet ne- *timde siz — olsanız b'llqlhı hareket etmez . öldürmeseydim | Ş. T * Neticede öldürü: ' İKi ç Ortada müdalaa; A n V Cinayet değil! Mi lua daha — fazlasımı | Üi Gümül edemedi: l Fi ğ'YC tağııdı. Ceset- k g ile berabet gör al'ı:),: , Âlber Klengarnon | İ | l Meşyul — olüyor" Uçurum kenarı- lerini bağ'adıktan ka“'“ı'llrudı Hayvan- emelerine benzemi- | birdenbire müthiş bir | alıp en öne geçtlim Etratımızm goriller tarafından ansızın sarıldığını — görünce içi- mizdeki beyaziarın yüzü siyah, si* yahların yüzü beyaz kesilivermiş: ti. Hepimiz, etrafımızdaki ağaçlar- da goril sürüsünü görünce doğrusu heyecana kapılmıştık. Zira bu kadar gorile silâhlarımızla bir şey yapmak im- kânsızdı. Hans heyecanla önüme fırladı: — Kaptan! bombaları savurar vağız! Saklanmak veya — kaçmak imkânsız !dedi. Halbuki, söylediğim — gibi, ben silâhla böyle bir tehlikeyi önliye- bileceğimize asla kani — değildim. Onun için Hansı bir işâretle dur durdum. — Hans! dedim. Bu işi bomhm a halledemeyiz! — Ya ne yapacağız. kaptan? — Derhal meşaleleri — yakalım! Nlerimizde meşalelerle — binlerce zöril arasından geçebiliriz! Bili- orsun kı vahşi hayvanlar yalnız ateşten korkarlar! Hans cenim aklıma — gelen L plânı sevinçe karşıladı. Hemer omuzlarda taşman torbalara asılı meşaleler çıkarıldı ve ateş veri- di. Herkes bir sıra halınde dizildi. Meşalelerin büyük alevleri parla: parlamaz ağaçlarda müthiş bir gü rüllü. koptu. Yüzlerce göril dehşetli bir k'ır kuyla ağaçlardan atlıyarak orma nın içine doğru kaçışmağa haşıa” dılar. O vakit bizimkilere dönd'm — Zaler dıye bağırdım. Kurtu." dul:! Şimdi meşalelerle — rahat ta: hat yolumuzca devam edebiliriz! Filhakika herkese bu tedbirin mü essir olduğ.z,r.u mııîa"!.rh’n.ı ernniyet ueınııqtı A)'m nızam üÜüze: re bu süretle yölümüza devam et: niye başladık. Maamafih ben ihtiyaten kşfle: jin önüne ve iki yanlarına ell.rin te tetikleri açık silâ'tlar bulunat adamlar koymuştum. Herhangi memul — olmıyan ani bir hücum karşısında derhal ateş | edeceklerdi. Fakat buna meydar — kalmaz. Zira tam bir emniyet içinde, meil bir satıh halinde olan — ve ya'el tüçlükle vürünen ormanda v 'lur muza devam ettik. Yo'da ağac'sr — üstünde — veya yerde rTastseldiğimiz tektük gori!- er dâaha uzaktan ateşler geldiğ ni yörünce müthiş feryatlar ba>ırah ;1ğaçîarı" avsnda boluyorlur - Nakleden; Fethi KARDEŞ ır denize uçtular, — Sonra ne vaptınız? Bu sualle karşılaşacağını herha. de tahmin etmiş olmayan casu: aşaladı. Kekeliyerek: — Sönra nemi — yaptım? dedi 3aşka bir yere iltica ettim. — Nereye? — Bunu öğrenmeği bilhassa is- tiyor musunuz? — Evet. Fon Brand başını — önüne iğdi ' mırıldandı: — Ölüm Körfezine gittim. Ceym3 Nobodi söylendi: — Bunu tahmin etmeliydim Sonra Almana dönerek sordu: — Ölüm körfezinden ne zamar ayrıldınız? — Tam sekiz gün oluyor. — Şu halde Sinn Fein'in orada yaptığı içtimalarda bulundunuz? — İnkâr etmiyorum. — Böyle olduğuna göre ihtilâl: cilerin, öldürmek maksadile, Corç Bromleyi oraya ne suretle celbet- HABER — Akşam Postası Gece maçlarının sonuncusu . Dün gece yapıldı Çox heyecanlı bir oyundan sonra Şışli Dört klüb arasımda tertib edi- len gece maçlarınm — beşincisi dün gece Taksim stadında Pera iİle Şişli takımları arasında yapıl, dı. Çok heyecanlı olan bu maçta takrmlar sahaya Şşu — kadrolarla çıktılar: Şişli: Armefak - Vlastardi. İhsan - Martayan, İbrahim, — Arşevir - Hraç, Nubar, Suldur, — Jirayr, Diran. Pera: Cafetino - Hristo, — Ciyelek . Çiçoviç, Maruli, Çaçi - Çoysar, Culafi, Mesinezi, Ttize, Todori. Hakem Tarık Özerengin. Peralılarım başladığı — oyunda Şişli muavin hattından geriye doğru ve sağdan yapılan Şişli akı nında Hraçın ortasmı Diran gü- zel bir kafa ile Pera ağlarıma tak- l4 5 İlk anda olan bu gol, Peralı . İarı daha şuurlu çalışmaya sev - ketti., Bunun neticesi olarak iki dakika sonra güzel bir hücum sonunda Peralılar Etiyenin plâ- se bir şütü ile beraberlik sayıla- rın; yaptılar. Üç dakika içinde yapılan bu karşılıklı göller müsabakanm he- yecanını büsbütün arttırmış oldu. Akınlar karşılıklı oluyor, fa , kat Şişlinin biraz daha ağır bas- tığı görülüyor. Bu arada Şişli sol içi Mıgırdiç, iki muhakkak gol firsatını. topu havaya — atarak kaybetti. Oyunun bundan sonrası katşı- lıklr akmlarla — geçti ve birinci devre İ-1 beraberlikle neticelen- l'd',ı Taleri İyeçela MErlm HL yene İKİNCİ DEVRE İkinci devreye Şişlililer daha büyük bir enerji ve süratle başla. dılar, İlk beş dakikada Pera ka- lesine bir hayli tehlikeler ge- çirttiler, 1 Pera 2.2 berabere kaldı Altımncı dakikadan sonra düz - gün ve şuurlu hücumları görül - meğe başladı. Peralılar bundan Sonra daima sol dan hücuma giriştiler ve 18 inci dakikada da sol açığın sıyırma bir vuruşuyla ikinci göllerini kazan- dılar, 24 üncü dakikada Pera aley - hine olan bir korneri Diran çok güzel çekti. Kale önünde Mıgır- diçin yerinde bir vuruşu Şişliye ikinci sayısını kazandırdı. Bu berabere vaziyetten sonra oyun çok heyecanlı bir şekil al- dı. İki taraf da neticeyi almak i, çin çok güzel akınlar yapıyor ve büyük bir enerji sarfediyorlar, 36 mor dakikada bir Şişli akınm- | da Diran topu boş kaleye atama- dı. Oyunun bundan sonraki kısmı karşılıklı akmlarla geçerek maç 2-2 beraberlikle nihayetlendi. GALATASARAY TEKAÜTLERİ MATBUAT TAKIMI MAÇI TEHİR EDİLDİ Dünkü nüshamızda bugün ya- pılacak olan Galatasaray . Be- şiktaş maçımdan evvel oynanaca- gını bildirdiğimiz Galatasaray tes- kaütleri - Matbuat taktmı maçı gelecek haftava tehir edilmiştir. MT DG GYT | Mantarlı muşalabalar, storlar perdeler ve sair her türlü . TEFRİŞAT .evazımalı, Beyoğlunda BAKER nağazalarında her yerden mü- wit Şşarllar ve ucuz fiyallarla ulilmakladır. Beyaz eşya dai- remizde haseler, yalak çarşalf. ları ve yünlü yatak örtülerinin 'alları Kıyas kabuül etmez dere; , cede ucuzdür ve rekahetlen, (5; âriditer SAGETRME T GLTEEEEEALENI E. SADİ TEK TİYATROSU Bü Gece Tepebaşında DONANMA GECESİ Yazan: REŞAT NURİ Hususi: 50, Mevki; 30 kuruüş İstanbul Levazım Amırlığinden: İstanbul Dikimevile Bursa Saraçevi için 200 ilâ 250 kuruş yevmiye | ile iki saraç uslası, 2 numaralı Dikimevinde leşekkül eden heyet larafin- dan imtihan ile alınacaktır. Taliplerin dilekçe ve boönservislerile birlikte 21-9-939 perşembe gününe kadar Tophanede 2 numaralı Dikimevi Mü- dürlüğüne müracaalları. (438) (7411) İl Fakikaten bu tedbi: sayesin.« yelki binler-> eorilin vaşadığı or manlardan hiçbir —hâdisesiz 3:ç miye müuvaflak oluyorduk. (Devamı var) meğe karar verdiklerini bıîmeme- niz imkânsızdır. — Benim bildiğime göre içtima- larda Corç Bromleyi — öldürmek hiçbir zaman mevzuubahs olma- dr. — Fakat... — Hakikati öğrenmek arzusun: Ja iseniz size anlatayım, — Fakat ikide bir sözümü kesmek suretile yana güçlük çıkarmayın! Biran durarak düşündü, ekrar söze başladı: * Haöiöat şu: Sinn Fein mer- çezi komitesi benim tavsiyem ü- cerine Corç Bromley ile görüşme- se talip oldu. Başlayacak olan hareketin ha- vati ehemmiyetini ve 1913 — isya: umda bu gencin oynadığı rolü göz önünde bulundurarak — onu gene Sinn Fein karşısında görmeği mu: vafık bulmuyordum. Hazırlanan hareketin muvaflak — olması için bütün İrlandanın ayaklanması lâ zımdı. Çünkü, bütün dünya — nazarın: da, “İngiliz tazyiki altında inli- yen İrlandanın halâskârı,, görün: mek istiyorduk. “Bu rolü, halktan bir kısmı kendilerine yardımımızı kabul etmiyerek bize karşı kelme- si takdirinde Oy nıyamazdık. Biz sonra m ğAIemdar Sinemas. Şahane Çılgınlıklar # KADIN KATİLİ " l#ıl"' ::=S"' EEDELELELDİ HTT NESTELARİSĞN ŞAİ H Eri LOT ELELELLİ "ıalkın isyanda ittilakını ıqtı_,oı duk. İhtilâlcilere, Corç Bromleyi ça- ğırmalarını işte bu sebeble tavsiye ettim. Sinn — Fein onun — isyana iştirakini temin edemese bile ieh tar bıtarallığını temin ederse keatı- dimizi ısyanda yarı yarrya muvar: lak olmuş sayabilirdik. Corç Bromley, İsyan şeflerin: den nefret etmekte olmasına rağ men teklifi kabul etti. Hattâ, mü dâkat yerine gözleci oağlı olarak götürülmeğe de razı oldu. Sözle: rine pek inanmaması icap — eden düşmanlarının arasına böyle şit- mesi onun cesaretini gösterir; bu cesarete doğrusu hayvan oldum. Benim de hazır , bulunduğum mülâkat — “Ölüm körfezi,ndeki eski binada oldu. Fakat umduğu- muz neticeyi vermedi. Corç Brom ley, Sinn Fein reisi Artür Bada mana yardımı reddettikten başkı ona kendisinin ve arkadaşlarının isyan hareketile bütün kuvvetleri: le mücadele edeceklerini söyledi. Bir harp. -ilânına muadil - olar bu sözlerin ıcyancılarm hiç de hoşlarına gitmediğini — söylemeği tabil lüzum vok, Bununla beraber genc gözlerini bağlayarak kendi- Corç Bromleyi tehdit etmediler ve | bi TaMĞZ iar üi € Ws SEN K - # Sağil Tib Ca S Kadın bir bir muamma mıiıdır ? “Renksiz ıslırap,, muharriri Şükü- fe Nihale ilhaf ve eedebi şükran,, Cahit çok iyi bir aile reisi idi. O. nün on dokuz yaşında bir kızı, an yedi yaşında bir oğlu vardı. Karı, 5ı bütün şefkat ve varlığı ile yu. yasına sarılmış, ailesinin saadeti için elinden gelen her fedakârlı. &: yapıyordu. Cahit eskiden iyi bir öğretmen. di. Bu mesleği her şeyden — üsl tün tutar ve çok severdi. Fakat gayet hisli olan Cahit, bir gün bir haksızlığa maruz kalmıştı. Vakıa sonunda hak kazanmıştı. Fakat kalbi kırılmıştı. Öğret . menlikten çekilmiş, serbest ha. yata atılarak büyük bir tüccar ol. muştu. Şimdi, o, muntazam işli. yen yazıhanesinde kazanıyor ve ailesinin her türlü refah ve saade, tini temin ediyordu. Onun öğret. menliği ne kadar sevdiğinden yu. karda bahsetmiştik, Filhakika, iş. te bu gece de evinin boğaza hâ, kim balkonunda, genç öğretmen arkadaşlarile oturmuşlar, mesliek ten, terbiye ve tedris bahsediyorlardı. Bu aralık sözün mecrası değişti. Meslel: işleri ser güzeştlere intikal etti. Nihayet her öğretmenin başından geçen hatıralarından birini nakletmesi kararlaştı. Bü işte ev sahibi sı. fatiyle âdeta kur'a Cahide isabet etmişti. Şimdi herkes susmuş, Cahi, din bir an evvel söze başlamasını bekliyordu. —Arkadaşları onun beyazlanmağa .yüz tutmuş olan saçlarımı süzüyor, yorgun gö.' “rünen Yüzühe dikkatle” bâkıyor, bu olgun, maceralarla dolu kafa, nın esrarını anlamağa çalışıyor. du. Denizde görülmedik bir susuş, gökte sayısız yıldızlar ve sonra ay, gölgelikler içinde kaynayan, dökülen ışıklar, Cahidin kafasın. da istediği duyuşları yaratıyordu. Aysanki, süzgün bakışlariyle: Ben de buradan dinliyorum, de. mek istiyordu. Şirket vapurları — Boğaza yaydıkları çeşit çeşit şarkılarla durmadan geçiyorlar ve Saadabat devirlerini yaşatmak istiyorlardı. Öteden “Saçlarıma ak düştü,, bi.' raz sonra “Ne derin kudreti var o siyah gözlerinin,, Anadolu kıyı . mâna mı, işlerinden | yoksa larıncan bir ses “bir yer ki sabah olmıyacaktı adı gönlüm,, gibi şar. kılar biribirini takip ediyor, bu güzelliğe ayrıca içli ve ince hü. zünler katıyordu. Herkes, sus. tu, en ufak bir gürültü, bir ses dahi çıkmıyordu .Bu aralık Ca, hit: — Arkadaşlar, dedi. Bu gece bilmem nereden çıkardınız bu sergüzeşt ve hatıraları, (Durdu) iyi ama ben şimdi size ne anla, tayım, bilmem ki.. Necati: — Canım ne olursa.. Ziya: — En hararetlisini . Mithat: — En hislisini... Kemal de: — Ew enteresan olanını,. dedi. Diğerleri bir şey deme. | mişler, yalnız bu temenniye baş. lariyle iştirak etmişlerdi. Cahit biraz düşündükten sonra: — Size bundan birkaç sene ev. vel başımdan geçen şu vak'ayı anlatayım, diyerek söze başladı: — Ben bir zamanlar" hayatın uzun olanı değil, hoş olanı tatlı, dır, zannederek gönül işlerine karışmış ve aşksız bir hayat ne. ye yarar, diyerek binbir türlü maceralara atılmıştım. — Böylece seneler geçti; daha doğrusu geç. mişti, Fakat, pek boş olduğunu anladığım bu mantık ve muhake, menin acı tecrübelerine şahit ol. duktan ve iyice carırm yandıktan sonra, zedelenmiş kalbimin ya. ralarını sarmak ve unutülmüaz hasretleri gidermek için sakin bir hayata atılmak mecburiyetinde kalmıştım. Bütün enerjimi okumak ve yaz mağa, bediiyata hasrediyor, en büyük sevgim tabiat, en ateşin' aşkımın krizantemler olduğunu söyliyordum, Hayatın binbir tür, lü mezahim ve ıztıraplarile . ferd ler için uzun olan . bir çağ geç. ti. Ben, kendisini ateşe atmış, ka. natları yanmış, fakat nasılsa bü. tün bütün yanmakta kurtulmuş bir pervaneye dönmüştüm. Aş. kın, kadının hayat gibi bomboş ve manasız şeyler olduğunu çok iyi anlamıştım. “Zevk anin mir. sadı ibretten temaşasındadır,, di. yerek evime, esasen bir an bile ayrılmadığım yuvama dönmüş ve daha sıkı bağlanmıştım. (Devam var) sini Dubline götürdüler. Ölüm körtezi şatosunun mahzen serime götürülmüş olduğunu sonra- radan nasıl öğrendi? Bu, alâkadaı jlmüş bulunduğuna göre ihtima! hiç anlaşılamıyacak, Bilinen bır şey varsa, onun İrlanda — hidivi ©rd Vinborna komplo — hakkında ne öğrendiyse hepsini söylemiş ol- İuğudur. Sonra ne ordu? Bunu — bilmiyoa- rüm. Fakat Corç — Bromleyin Ö- lüm körtezi şatosu — mahzenlerine yeni malümat almak ümidile git- miş ve görülerek — öldürülmüş ol ması muühteme'*'r, Ceyms Nobodi, bir kelime söy- lemeksizin Almanı dinlemişti. Fon Brand sözlerinde o kadar samımi ve tabii — görünüyordu ki Ceyms Nobodiden başka kim olsa alda- nabilirdi, fakat o aldanmadı. Alman casusunun ıtiralı — doğ- ruydu, fakat muhakkak ki yalan söylediği nostalar vardı. Hele bir noktada ya'an söylediği — mühak- kaktı. Biraz evvel hayatının ba> gışlanması — 'nukabilinde — Corç Bromleyi öldüren adamın ismin: söylemeği teklif etmemiş miydi? Şimdi bu.ismi neden — söylemi- yor, bu noktavı mesküt — geçiyor du? Ceyms Nobodi bunu öğren- mek ısıedı Lasusa dikkatle baka rak, ona hiç beklemediği şu suali sordu: — Corç Bromleyi öldüren adam kimdi dediniz? Fon Brand irkildi: — Onu tanıdığımı mı söylemiş- tim size? — Tanıdığınızı değil bildiğini- zi söylemiştiniz. Hattâ bunu söy- lemekle kalmamıştmız. Hayatınızı kurtarmak için ileri sürdüğünüz tarafımdan — kahbul olunan — dört şarttan birisi de bu simi söylemek- ti. Kaşlarını çatıp sesini yükselte- rek ilâve etti: — Cevap vermeklen imtina mı ediyorsunuz? Fon Brand çabuk teslim bayra- Kını çekerek mirildandı: — Ne diye başkası için kendimi feda edeyim? Sonra Nobodiye dönerek devam etti : — Katil Artür Badmandır. Corç Bromleyin Ölüm körfezinde size randevu verdiğini — tesadülen öğ- renmişti, gidin onu bekledi ve siz sahile ayak bastığınız sırada Öl- dürdü. (Devamı var) ' -< a ö Yi s di z v u