“ hayranlıkla şu cevabı vermişti: bir dostumuzdan dinlemiştim, yabı vermişti: masrafı yoktür!.. YE PA Yunus Nadi “Türk , Sovyet dosi- | Tuğlu” başlıklı yazısında O muhtelif $ penelerdeki Türk - Rus dostluk te. i zahürlerini naklettikten sonra bu dostluğun büyük kıymetini anlatı, İ yer ve ezcümle diyor ki: İ “Dünyanm bu karışık ve kanlı £ Müdiseleri Okarşısında iki komşa millet arasındaki münasebetlerin f zamandan daha kuvvetli ola- Kk devam ejtiğini görmek bizim İ. İdÂn büyük bir bahtiyarlıktır.” “TAN İ Sabiha Zekeriya Sertel, bugün ” Amerikanın bitaraf kalıp kelamıya cağını tahlil ederek şu neticeye Ni varıyor: “Demokrasilere yardım şeklinde İsmle edilen bitarafiığın, nihayet A, macrikayı da harbe sürükliyeceğine bükmedebiliriz. Amerika için baş. Ka çare yoktur. Harbin uzoması, #cihan harbinde olduğu gibi Ame, #rikanın müdahalesini de zafuri ki- Tacaktır. #Ortamektep Oo muallim imuavinliği (o irotihanla! rında kazananlar Yazan” CAHİT UÇUK. mili dai İÜ Akkız, kendine ikram edilmediği” #pe kızmıyarak, kara tosunun ya” Una koştu. İkisi de yemeğe ko iyuldular. İ 1, senin de karnım aç 'olsa gerek. Bekâr adamlarız.. Ye- İmeğimizin pek tadı yoktur ama, W — Dün bir karaca vurduk, Ka- © raca yahnisi pişirdik.. © Zeyrepten cevap beklemiyerek Yalan harbil... Yazan: M. DALKILIÇ MERİKADA on beş sene kaldıklan sonra memleketine dönen Çanakkaleli zeki bir köylüniüze, Amerikada en çok şağıla” cak no gördüğünü sorduğum zaman hâlâ bitmemiş bir hayret ve — Hiç yalan söylemiyorlar, aziz kardeşim! Yühakika gerek Amerikada, gerek Avrupada, geçen cihan harbino kadar, yasin ahlâk sıhhatinin vebasıydı. Cihan harbinden sonra ise bu ahlik bakireliğinin ne kadar re- di olduğuna en parlak misali bir ecnebi şirketinin şeflerinden olan ALLİ Not li Bu şirket bütün dünyaya kol salmış, milyarlarcs sermaydsi bulunan v6 bilhassa ahlâkı en sağlam olmakla meşhur şimal mil, | letlerinden birine sittir. Kral ailesine mensup milyarder ve asil bir kont dünyadaki şubeleri teftiş esnasında dostumuzu şirkete ait bir iş hakkında tenkit etmiş, dostumuz: i — Fakat bu mlişterimize böylece söz verdik! İ Dediği zaman milyarder, asil kont büyük hir elddiyetle şu ce, — Siz, yine söz veriniz azizim, zararı yek... Zira söz vermenin Fakat yalan, çabucak fertlerden cemiyetlere geçti ve bir gün mashedelerin tanmmadığını, verilen sözlerin tutulmadığını gördük. Ve işte bu yalan yüründen ikinci cihan harbine giriyoruz!, i Alman tebliğlerinin Varşovayı zaptettikleri yalanı ortaya çık- tağı zaman medeni milletler namma acaba kim utanıyor? ZEY A DK S4 leti YENİ SABAH Hüseyin Cahit Yalçın, Almanya, nın bugün çok zor bir mevkie düş- tüğünü, her geçen zamanın Alman- ya için bir felâket hazırladığını anlatarak, nazi şeflerinin siyasi sahada yanıldıkları gibi harp sa . hasında da yanıldıklarını “yıldı - rım harbi" nazariyesinin suya düş, tüğünü, İngiliz - Fransız lifakı karşısında Almanyanın ökiğetini berkesten iyi bizzat mari şeflerinin bildiklerini söylüyor. YAKIT * Asım Us bugünkü başmakalesin. de Rusyamni Avrupa müvazenesin. dek rolünü anlatarak her ne kadar Rusya Ahaunya ile bir ademi teca- vüz paktı imzaladıysa da, bunun Almanyaya Karadenize inmek İçin bir serbesti veremiyeceğini Rusya,» nın buna katiyen mani olacağını tebarüz ettiriyor. Kaymakamlara yardımcı verilen müfettişler Belediye işlerinin gün geç. tikçe artması Üzerine kaymakam. lara yardım için belediye mü, fettişlerinden Ali Yaver, Bey. oğlu kaymakamlığına, Osman Eminönü kaymakamlığına, Ki, zen Fatih kaymakamlığna ve, rilmişti Kız Talebe Pansiyon Şehzadehâşında Üniversite ve sair fakültelere çok yakım hava- dar, denize nezareti kâmileyi ha. vi olan bir apartmanın bir katı şerefli ve Damuskâr sahibi tara - fından sf kız talebeye mahsus olmak üzere yemekli olarak yal. nız yatakları kendilerine ait ol - mak üzere nezih ve samimi bir a- ile ocağı haline konulmuştur. Görmek ve şeraiti anlamak için Bayezit Veznecilerde Üniversite HABER — Akşam Postası Bugün Avrupadan gelenler Hayvan vagonlarile seyahat etmek mec- buriyetinde kalınmış Bu sabahki konvansiyonel tre. niyle Yugoslavyadan' iki Fransız mühendisi gelmiştir. Bunlar ihtiyat zabiti oldukları için hükümetleri tarafından ça * #arıldıklarmi, Fransaya gitmek üzere yola çıktıklarını, Yugo- slavyada mevcut daha 20 Fran - ms zabitinin de bu günlerde gele, ceklerini, yolda her tarafta, bil hansa Bulgaristanda seferberliğe şahid olduklarını söylemişlerdir. Bu yolçuların en ziyade dikkat - lerina çarpan nokta, bütün Bul- gar askerlerinin elbiselerinin yeni olmasi ve Almanya mamulâtın - dan bulunmasıdır. Maamafih Bul garlar harbe girmekten çokindik. lerini ifade ediyorlar, Fransadsn gelen iki talebemi, zin anlattıklarına göre, Paris se faretimizin kendilerine overdiği gez maskeleri, yeni bir karar U- zerine hududda Fransız momur- ları tarafından müsadere edilmiş ve maske ihracınm memnu oldu. Zu bildirilmiştir. Talebeler Fransada OMakona kadar seynhatlerinin iyi geçtiği ri, Makondan İtalya bududunda Modana kadar yolcularm hayvan vagonlariyle seyahat etmek mec buriyetinde kaldıklarını, ekseri Türk talebelerin Fransadan ay - rılmıyarak Paris civarındaki € - yaletlere gittiklerini söylemiş, lerdir, Bugürki Semplon ekspresi a. dını taşıyan tren, ancak konvan siyonelden bir saat sonra gele - bilmiştir. Bu treile gelen yolcu- ların göğu Almandır, Bunlar a . rasında gürel sanatlar akademisi mimâri şubesi şefi profesör Vor. hölzer ve evlenmek maksadiyle seyahate çıkan gönç bir Alman kırı da vardır. Ekspres oyoleularından dört Fransiz talebesiyle Fransız ordu" sa mensublarmdan yüzbaşı Tiko Yuçoslavyadan gelmişlerdir. Bu - radar garb cephesine gidecek - Jerdir, pimapen Adliye Vekilinin şehrimizdeki teftişleri Şehrimizde bulunan “Adliye Vekili Fethi Okyar, dün sabah tapu dairesindeki İrukuk mahke, melerini teftiş etmiş, sonra ye. ni postahane binasma gelerek müddetmumi Hikmet Onat o. dasında yapılan bir toplantıya ri. yaset etmiştir . Toplantıda, adliyenin “adliye Eczânesine Z. G. remzile 25. 9, | hususta faaliyete (o geçilmesini emretmiştir. he karakolun içine girdiler. Biraz sonra, küçük bir sinide bir parça bayat pazar ekmeği, bir sahan karacı yahrüsini getirerek Zeyne bin önüne bıraktıair, Zeynebin, boğazı gıcıklanıyor, gözleri yanıyordu. Yüreğini derin bir süküt kaplamıştı; — Sağ olun dedi. Dert görme: yin! İki erkeğin temiz yakınlığı ona, ninesinin sevgisini hatırlatıyor du. Çamlarda serin bir rüzgâr dola- giyor, susmuyan bir fısıltı havayı dolduruyordu. Karakol binasının yanındaki küçük asma çardağın- da, taze yapraklar, daha taneleri belli olmıyan üzüm £ salkımları ekinden JIhtikârla mücadele Her Vilâyette daimi konirol heyetleri çalışacak İhtikârla mücadele için bükü metçe Meclise teklif edilecek ka - nun lâyihalarında, ithalât ile uğ- raşan (irler muayyen zamanlar. da stok vaziyeti ve maliyet fiyat, ları hakkında ticaret vekâletine malümat vermekle mükellef tu - tulacaklardır. Her vilâyette belediye ve tica- ret odalarından seçilecek birer murahhastan mürekkep daimi kontrol heyetleri bulunması ka » rarlaştırılmıştır. edin Dünkü toplantı Avrupada cereyan eden harb do layısile üzerinde durmağa değer bit mahiyet aları buğday piyasası İ ve yeni mahsul senesi için dün ti- İ caret ve zahire borsasında bir top lantı yapılmış, toplantıda veli Lâtli Kırdar da bulunmuştur. İstanbulun buğday ve zahire sa tış merkezi olmasr, diğer taraftan da gerek büyük müstehlik şehri - miz bulunması gözönünde tutula - râk yapılan içtimada buğday fi - yatları, muvaridat mikdarile fi - yatlar, muvaridatın alabileceği şekil ve ekmek fiyatları üzerinde olması muhtemel değişmeler müza İ kere edilmiş, görüşmeler yapılmış» tar. ——.. İhtikâr tedbirleri Büyük Millet Meclisinden geçe- cek ihtikâr kanununun tebliğin « den evvel, belediye bazı tedbirler almağa karar vermiştir. Bu me - yanda prakende ve toptan satılan eşya fiyatlarının veni ve eski mik tarlarmı tesbit ettirmektedir. Diğer taraftan ticaret odasının ihtikârla mücadele için idare be - yetine salâhiyet verilmesinin de piyasada derhal tesiri görülmüş- tür, Ticaret Odası bugün yapacağı toplantıda salâliyet şeklini tetkik edecektir. Toplantıdan sonra Oda ihtikârla kati maücadeleye başlıya- caktır. ——>—— Avrupadan dönen talebelerimizin tahsilleri Avrupada tahsilde iken harp dolayısiyle Oyurdumuza dönen talebenin vaziyetlerini tetkik için Maarif Vekâleti tarafmdan üni versite rektörünün riyasetinde teşkil edilen komisyon dün top. lanmış ve bu gibi talebenin han gi fakülte veya teknik mekteple, re gireceklerse ellerindeki ve, sikalarla müracaatlarını karar. laştırmıştır. Büro yüksek tedri- sat şube müdür vekili Mazhar Şevketin idaresinde her gün ü, niversitede çalışacaktır. EEE EÇ DEE ler, bir ölü karşısındaymışlar gibi, | akan suyla ıslanan toprakla, oğa- tam karşıya gelen mermer oluk” tan oyulmuş ağaç kütüğüne akan pınarm şırıltısı duyuluyordu. Zeynep, yoldan kalkan ince toz- larm, bir zar gibi üstünü örttüğü yahniye baktı. Kopardığı ekme Zin ucuyla, toz kaymağını iterek, yemeğe başladı. Av eti yumuşak, ilik gibi pişmişti. Ağzındaki lok- ma büyüyordu. İçini çekerek söy» lendi: — Benim erkeğim de böyle ye mek pişirirdi!.. Elinize sağlık kar Jandarmalar, kadının o derdini sezerek, hiçbir şey sormadılar. Göz göze bakarak anlaştılar. Birisi: — Sen sağ ol!.. Dedi. Zeynep, adamın sesinde- titreşerek sallanıyorlar, kara to- | ki, hâlden anlayan (ahenkle bo sunla Akkızm ağır şapırtıları, | andı. Ağlamağa başladı... Erkek” —— m Bu sene gelecek göçmenler Diyarbakır tarafların- da iskân edilecek Bu sene bütçeye az tahsisat konduğundan memleketimize an, cak 12 bini Bulgaristandan, 3 bini de Romanyadan olmak üzere 15 bin göçmen getirilebilecektir. Şimdilik iki vapurla 3600 göç. men gelmiş, Tuzlada Karantina muamelesi yapıldıktan sonra tx yin edilen muntakâlara sevkolün- muştur. Bu dela göçmenlerin ekserisi Diyarıbakır taraflarına gönderil . Romanya da bulunan 200 bine yakın Türk, siyasi vaziyet dola" yısiyle, tamamen memleketimize gelmek istemektedirler, Romanya hükümeti göçmenle, rin mallarını mübayaa edecek, bır na mukabil de hükümetimize pet- rol, benzin ve kereste satacak - tır. Yugoslavyada bulunan bir kaç yüz bin türkün memleketimi. 7e nakli için bir itilâf imzalanmış” tır — Mektep inşasına talip çıkmadı Muhâsebei husüsiye tarafmdan şehrin muhtelif yerlerine 500 bin liraya yaptırılacak on bir mektep işinin münakasasma hiç hir talip zühur etmemiştir. Muhasebeci büsusiye -münaka, Sayı yeniden Aaçrağa kataf Ver. mişi ir . —— Belediye kooperatifinin mabhlüt yağ imalâthanesi Belediye kooperatif idaresi mahlüt yağ imal edecek olan imalâthanesinin (o hazırlıklariyle meşgul olmaktadır. Yağın formülünü Sıhhat Ve. Kfleti tasdik etmiştir. Diğer taraftan kooperatif ilk fırsatta bir nümunc ekmek fabri. kası tesis edecektir. —o-—— Çöpçülüğe (kadınların alınmasına başlandı Belediyenin (temizlik işleri kadrosunda daha eli kişilik a, çık yer vardır. Müracaat eden. lerin çoğu Beyoğlu muntakasını istediklerinden, buranın kâdro su dolmuş bulunduğundan di. ğer yerler için amele buluna mamuktadır. Kadınlardan çöpçü alınması kararından sönra dört kadın müracaat etmiş, kayıtları yapıl, İNE Lei rak açlkaladı. Yüzünü yıkadı. Jandarmalar, heybeyi kara te sunun sırtına vurmüşlar, akkızın ipini boynuna bağlamışlardı. Zeynep, onlara yürekten gelen bir çok dualar ederek, ayrıldı, Üs- tünde kırmızı bayrak çırpman kü çük karakol, iki babayiğit mert erkek, taş oluktan ağaç kütüğüne akan su, taze yapraları, taneleri belli olmıyan salkımlarile çardağa dolanan asma bir daha gözlerin- den gitmiyecek, oranın o seslerini kulakları unutmıyacaktı. ... Akşam oluyor, çamların dipleri kararıyordu. Zeynep, küçük bir yokuş tırmanıp bir tepeye çıkın <a, göz alabildiğine geniş bri sw yun kıyısındaki şehri gördü. e! 15 EYLOL — 1939 AKŞAM POSTASİ Sahibi ve Nejriyat Müdürü , Hasan Rasim Us İDARE EVİ: istanbul atarı ezdi Pam rte ama ETA, arge de a MANİ Yom işleri telelone: 23872 idare . 4 30 e | e Milli barış pa göre Almanya, #99 senelerde memleketten AY “ rılmağa mecbur Olan kimseleri vatandaşlık — haklarının tamami iade edileceği vaadi ile, dönme” davet ediyormuş. Bu haberin dereceye kadar doğru oldi bilmeyiz ama İnanılmıyacak şey değil; her memlekette, harb # anlarında, milli barışa çalışılmı” tabildir. İngiltere'de, Fransa'dâ # siyasi fırkalar biribirlerile uzlai £ yor, tehlikenin devam ettiği detçe el ele vereceklerini söylÜyÜ” iar. Fakat demokrasilerde kabil ** hatâ kolay olan milli harış, tef * iter denilen devletlerde be'men imkânsızdır. Demok! de fırka mücadeleleri ne kedi” şiddetli olursa neticede ki yaşamak hakkı, vatandaşlık rı inkâr edilmez; her fırka, lâp da olsa, yine bir gün cağını ümid eder ve serbest olduğunu bilir, ya'da ise, milli - sosyalistl bul etmiyen kimselerin millet ini oldukları ilân edildi, hatt bi” çokları o Alamanlıktan © çığsl Bunların içinde büyük sanatköri"? âlimler de vardı, Hitler'cilerin, dıkları gönülleri tamir etmeleri lay değildir. : Mi barış, milimiği inhisar alis” almıyan bükümeller tarafından İf tenebilir. Halbuki © Al pllik, milM - sosyalistlerin 5 | sarı altındadır; Hitler'in her uluyan berhes Alamanlıklar tarif addolunuyor. Birçok vatandaşis” . keçi TE . nü kabul eimiyen, fırkesna basebi mesebi araştırıldı; ları da, halis Alaman, ari olduk” bilindiği halde, sıkıntıya uğradi lar. Alamanya, tehlike günlerini? bütün Alamanların, tehlike geçtikten sonra yalnız sosyalistlerin valanıdır... Böyle w mi olur? MüN , sosyalistler, tk mekle akidelerinin değişti söylemek istiyorlar?... Akideleri vE. #işebilir; dün hücum ettikleri j sanlarla bugün el ele verebilir Onların bu haline kanan da nabilir, Fakat Alamanyadan ki İan, kitapları meydanlarda d mülefekkirlerin inanmalarına İ© kün göremiyorum. Şüphesiz ”. sün onlarda memleketlerini, Pö yüklüğüne hirmet ettikleri Alamsf” va'yı müdafaa edecekler, Üre benii Narutlah ATAÇ ayd * rine döşman olmadıklarını receklerdir. Fakat o gün gelmemiştir. Malüller için tramv# pasosu Belediye şehrimizde 25 kadar birinci sınıf malül Dahiliye velkâletine birer tramvay pasosu otur” iie ROMANI İnce uzun boylu minareleri, ©£ İni kubbeler, hamamları, YAR binalarile şehir çok uzaklarda biydi, Zeynebin de yüreği çarptı ve oradaydı. Bacaklarına UN va , gi Ci ii