23 Ağustos 1939 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 11

23 Ağustos 1939 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 11

Sayfaya ait küpürler

 8 i ra" Hkıt&aği Bakkallar, yalnız Kabataş deposunda bira verilmesini doğru  bulmıyorlar...
 Balıklar da öpüşüyor! Öpüsme belki insanların hislerini birbirlerine ifade için baş vurdukları ilk vasıtalardan biTidir.,...
 Hergün demir yemeli ! Biliyorsunuz, kanımızda hemoglobin denilen bir madde vardir ki kanın kırmızı küreciklerini teşkil eder
 'Uı"wı Insanları arası ıu 90 | Yazan Busch (36 Yılını vahşiler arasıni sirmiş bir Alm eyyahı) Eskı reisin kaıüesırm uglunu
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

S AcusTos — 1939 ra kıtlığı HABER — Akşam Postası Ankaradan günde dört vagon bira getirilebiliyor, halbuki şeh- pm yalnız Kabataş deposunda bira rin ihtiyacı günde altı vagondur. verilmesini doğru bulmıyorlar. in her tarafında ve * Yerlerinde bira buhranı *diyor. Halkın çoğu artık MEY dükkünlariyle bak. Ve ekseri eğlence yerle. Br 2 bulamaz olmuştur. iy gazinolarda kahve içen l a birayı tercih ediyorlar. Zarara uğrayan gazino üş, rindeki biraları kısmen i müşterilerini yorar ww bira tevzliatı hak ha Zetemize bir çok şikâyet. adır. Bira tevziati Kabataş deposunda ya. ' “yok1,, iş tek küçlik mücsseseler bu alamadıklarını, müra heticesiz kaldığı bil. edir. işin dikkate değer " kiz | ihtiyaçlarından e fazla bira satın ala iş Sişesini toptan 16 ku. , K. pin devretmele. | adan başka şehrin w- tındaki küçük satıcı - Bi, m kendilerine bira ve. Satacakları az miktarda Hiılacak masrafı karşıla. e söylüyorlar, ç Yalnız bahçelere ve büyük süs kamyoniyle bira n. Bakkallar ve diğer Şhat kendilerine de bu su — istemektedir. k bir kısım bayi ve bü.) © mağazalarının Ka-|, yat normal bir şekle girecek ve tevziatımız ihtiyacı karşılayacak - tr. Tevziatta karışıklıklara bâzı bayilerin tebacümleri sebep Ol muştur. Böyle depoya hücum edenler . den bir kısmının. ihtiyaçlarından oa misli fazla mal aldıkları anla- şılmaktadır. Buna meydan verme- mek üzere kontrolü daha ziyade şiddetlendirdik. Bira tevziatı kar. ne usuliyle yapılarak müessesele. İre satışlarına göre mal verilecek- r. Bira tevzlatında, ötedenberi içen halkın ihtiyacını karşıla yabilmek için şu esas hareket ediliyor: Gazinolar ve halkın doğrudan doğruya birasını almak itiyadında bulunduğu umumi yerlere, diğer. lerden evvel mal veriliyor, Mal ten sonra müracaaş edenlere lemiyor. Bunlar arasında ev. velee hiç bira satmıyan (yerlerle bazı küçük dükkânlar vardır. Bit- sabi ötedenberi bira satan mües- stselerin ihtiyacını temin etmeden bunlara vermek doğru olamaz. . İBiz, başlıca ihtiyaç mıntakalarına kara ve deniz vesaltiyle mal gön. | dermekte devam ediyoruz. Depomuza Okadar (gelenlerin nakil masraflarını da tediye edi . yoruz, Şikâyetler varid değildir . Bazı müesseselerin ihtiyaçların- dan fazla mal aldıklarını ve bun- ları küçük satıcılara bir fiyat far. iman satış mağazaların- Mitması da istenmektedir. Nan bu suretle biraz! Vs iyet düzelmiş olacaktır. tay e mahalle bakkallarını aş deposuna kadar gele- | Sişe bira almak Masraf yapmağa mecbur a ederse halkın bi. makta devam edeceği, in gittikçe karışık bir 81 söyleniyor. idaresinden lan Malümat , İnbisarlar az göre buh değ, veb tevziattaki karı- vE karadan getirilen yn tahminlerin fevkin. mbuldaki sarfiyatı kar- Miktarda olmamasıdır. için Ş K idaresin- Kk; sille İrigorifik e vagonlarla *. Elde mevcut vesait- Ni ancak dört vagon Me biliyor, aiyi Ki umum müdürlüğü, aram Avrupadan Biz Siparişinin uzun süre- Vi Önünde tutarak Anka: #nlerine bira vagonla- * süretiyle naktiyatı EL muvafık görerek “yolları İdaresine baş İstihlâk günde altı va. pi Ya a, DE İtibaren bu yeni ted- da biranın çoğala- VS *diliyor, lü Umum müdürü Ad. K par, bu sabah bir imu.! e Şunları söylemiştir: Neg ucuzlatılması ote- , a eekialnin altı mis- 1 talep, 5. Evvelce hiç bira N z iş de, e bira almağa başla, vi m Vâziyet normal de. * zaman sonra sarfi- | kiyle devre * hareketi yaptıkla; ruhsatiyeleri a Knmak suretiyle cezalandırılacak. lardır.,, cek müessese! Belediyenin aldığı tedbirler Diğer taraftan belediye iktrsat müdürlüğü yapılan tenzilâta gö. etmeğe karar vermiştir, Bu liste İOLEİ geni ie dahilinde | klerini işittik. Tab.) ENNE O KARŞ ünlerde hazırlanmış olacak- , Lokantacılardan mürekkep bir İ heyet dün vali ve belediye reisi Las Kırdarı siyaret etmiş, u. mumi tarifede yapmağa mecbur tutuldukları (Otenzilâta (o itiraz ederek bu tenzilâtm yalnız maliyet fiyatı nazarı itiba İra alınarak değil vergilerin de he- saplanarak tesbit edilmesini iste mişlerdir, İnhisarlar idaresi, bazı yerler ide inhisarların 100 kuruşluk ko- lonyalarının 250 kuruşa satıldığı hakkındaki şikâyetler üzerine tahkikata başlamıştır. İnhisar maddelerinin üzerinde yazılı fiyattan fazlaya satılması memnu olduğundan bunlar hak kında şiddetli takibat yapılacak- tır, Balıklar da öp Öpüzme belki insanların his lerini birbirlerine ifade için baş vurdukları ilk vasıtalardan br ridir. üşüyor! Fakat hayvanlar arasında da öpüşenler olduğunu görüyoruz. Güvercinlerin, kumruların öpüş- meleri aşk hikâyelerine geçecek kadar meşhurdur, Yalniz, acaba balıklarında öpüştüğünü biliyor muydunuz? Alimlerin; tetkikleri son. zaman Jarda bu hakikati oj miştir. Bifhassa sıcak denizlerde şıyan balık cinslerinde öpüs- menin pek âdet olduğu gürül müştür, Fakat, işin (garibi şu kl o memleketlerde insanlar arasın da öpüşmek pek âdet değildir. Demek oluyor ki insanların öpüşmediği yerde balıklar onla- ra bu usulü öğretmeye çalısı yorlar; insanların öpüşmeyi öğ- İre, biranın eğlence ve diğer yer-|rendikleri memleketlerde ise ba- lerdeki satışı için bir liste tanzim İliklar artık öpüşmeyi bırakmış dedi. )bulunuyorlar. il Ki YAN BIĞIN EK) OLACAK... emi Bi VENN gisi) , ve Gir çace ALARAK Vie Eyvay 8u oaneğ SILAHIMIZ OL SAYD! ONU ku İP TARABILIR. li l si imişin gibi konuşuyorsun, kap- tan! dedi, Aşk uğrunu şimdi kur ban gitmeyide mi göze alalım? Hansa ciddi bir tavırla: — Ne kurban git ne de zavallı | bir vabsiyi aşkından dolayı kur ban ver! dedim. Hans alık alık yüzüme rak; — O halde ne yapalım? Diye sordu. — Kizı âşıkına teslim et! — Ben mi? asla!.. Hans birdenbire müthiş bir is yanla bağırmıştı. Sonra bu &ni is yanından kendi de utanıp Me ni yere eğdi. O vakit hayatımın EŞ bay” Kiraya birini duydum, Acaba Hans da kızı bıraka mıyacak kadar #evmeye mi baş lsmıştı? Fakst bu nasıl olabilir” dı? Hansın bir müddet gözlerinin içine dikkatle baktım. Sonra ya" vaş yavaş söyledim: — Hayrola, Hans? görüyorum ki kızı bırakmağa artık niyetin yok! Korkarım, Hana kızına ösen de âşıksın! Hans kendisinden hiç (bekle mediğim ciddi bir yüz (almetı. Kaşlarını çatarak vahim bir gekil de uzaklara bakıyordu. Ben gül mek istiyordum. Hansın bu çocuk laşmış haline, bir Hana kızı ile â&- şıkdaşlık eder gibi ciddi tavırları na kahkahalarla gülmek istiyor” dum. Fukat Hansın yüzüne ba- kınca gülemedim. Çünkü o son derece çiddiydi. -Cuan-giyi, bayağı, terkedemiye | ceğini anlamışa benziyordu. Maamafih işi mümkün olduğu kadar şakaya vurmaktan kendi” mi alamadım. — Hans! Eğer bu kızı rahatça baka kendi kabilesindeki tabii mukad-; deratına bırakmıyacaksaan ba- İna söyle de, o vakit şu katil ada mın bir çaresine bakayım. Hans tereddüt etmeden: — Evet.. Herhalde bunun çaresi | ne bakmak daha muvafık, kaptan | Orman insanları arasında: 90 j IYazan: L. Busch (36 Yılını vahşiler arasınia gözirmiş bir Alman seyyahı) Eski reisin kardeşinin oğlunu yakalayıp getirmelerini bildirdim — Bayağı hakikaten Hana rei-Jsefer ciddi surette hayrete düş su (yerle gökün evlenmesi) âyin tüm. Demek ki koca Hans Cenu bi Afrikanın karaböceklerinden İbirine hiç'akla gelmiyecek bir şe- İkilde, abayı yakmıştı! Holanda gibi beyaz ırkın bütün manasile en beyaz insanlarından birile Afrikanın kuzguni Okara insanlarından bütün manasile en kara bir kadini arasındaki bu ga rip aşkın şiddetle merakımı tah rik ettiğini itiraf ederim, Şu halde ortadaki diğer kara âşıktan cidâl surette (osakınmak lizimgeliyordu. Onun için Hansa artık hiçbir şey söylemedim, Hemen Bazarayı çağırdım, O- na kati emirlerimi verdim. Eski reisin kardeşinin oğlunu derhal yakalayıp yanıma getir- melerini bildirdim. Bazara hemen fırladı ve bütün kabile ibtiyarlarının (O kaya ko vuklarındaki mağaralarını dolaş" tı. Fakat yarım saat sonra şu cw vabı geti! — Eski reisin kardeşinin oğlu| ortada yoktur! Hiç kimse kendi- sinin nereye gittiğini (o bilmiyor, reis! Bazaranın getridiği bu o haber gerek Hansın ve gerek beni bey- nimizden vurmağa küfiydi. Zira bu herifin diri olarak or- tadan savusması tehdidini oyap mak için kati surette azmettği- ne delildi. O halde Hansın veya benim, veyahut Cuan-gi de dahil olarak her üçümüzün ani bir ö- lüm darbesine uğrıyacağımıza hiç şüpheyoktu. Bu sebeble (tekrar Bazarayı göndererek Hanaların cümlesine eski reisin kardeş oğlunu kim gü- rürse derhal yakalayıp bağlaması nı ve hemen reisin yanına getiril mesini emrini verdim, Fakat bun dan iki gün geçtiği halde hiçbir taraftan hiçbir ses çıkmadı. Ne bu adam ortada göründü. Ne de İkendizini gören oldu! Biz de yavaş yavaş bu Zorlu âşıkı unutmağa başlamıştık. Zira Hanaların en büyük âyin İ Hansdan bu cevabi alınca bu YAZAN VE ÇİZEN ADEM SENİN <AYIĞIN van m€., DEN ŞVLEMEDİN leri olan ve pek merak ettiğimiz YAT 3ney aç ALDIRAN VK ". GMiD OE suya BU) . Buada AçLIK- Ya agi SoaMADINIZ ONDAN SöY, lerine hazırlıklar başlamıştı. Hanaların yerle gökü nasıl ev lendireceklerini büyük bir merak” la görmek istiyorduk. Esasen Ba- daBadaların ormanlarına hare ketimizi de bu âyinler tayin ede- seklerdi. (Yerle gökün evlenme si) âyinlerine hazırlık Hanalar için hakikaten yeniden dünyaya gelmek kadar mühim bir o şeydi. Çoluk çocuk bütün Hanalar sa“ bahtan akşama kadar ormanlara taşınıyor, oradan dünya yüzünde ne kadar zehirli hayvan ve nebat varsa köye taşıyorlardı: Akrepler, garip, garip ve e renkte zehirli kertenkeleler, Ha: naların (Vataso) dedikleri bir ne vi zehirli bataklık o kertenkelesi, İri iri zehirli orman örümcekleri, zehirli kırmızı karıncalar, İrili u- faklı, rengârenk zehirli yılanlar, Bir insanı soktukları zaman ağ” zından burnundan salyalar aka- rak zıpzıp ziplatıp öldüren ari büyüklüğünde zehirli sinekler, a- İcaip acaip zehirli böcekler ve bir hayli zehirli kök ve otlar.. Hanalar ihtiyar kadınları, genç kızları ve erkekleri o tarafından toplanıp köyün meydanındaki çu kura doldurulan bu zehirli hay- vanlar mübalâgasız bir (milyon insanı kâmilen öldürmeğe kâfiy- di! Hanalar bu zehirli hayvan ve nebatlâr:ı ne yapacaklardı? Otu- rup yiyecekler miydi? Yoksa on“ ların zehirlerini çıkarıp dünya yı mı zehirliyeceklerdi ? Bazara zehir toplamak sevabı ni kazanmak için benden müsaş” de alarak üç gün tç gece müddet- le ormanlara gitmişti. Bazara ormana giderken bana: — Sayın reis! Sakın bu sefer mani olmaya kalkma! Yoksa dün- ya yüzüne felâket gelir! Biz Ha- nalar bu bayramımızda insan eti yemeğe mecburuz?! Herkes senin beyaz bir adam olduğundan kork- tukları için, ben de dahil olarak, sana ölsek dahi önceden ne yapa” cağımızı, nasıl insan eti tedarik © ceğeğimizi söylemiyeceğiz! Demişti. Ben de fazla meraklı görüne- rek daha evvelinden âyinleri ber bat etmek istemedim. Nasıl olsa âyinleri görecektik. Ayrıca Hanalar daha garip şey *er yapmaktaydılar: Biribirlerinden beşer altışar metre fasıla ile büyük (çukurlar kazıyorlardı. Bu çukurların dip terini kalın kireç tabaktlarile si wyorlardı. Bu kireçlerin kurumasını bekle mekteydiler. Bir çok da iri, gayet uzun dikenler toplamışlardı. (Devamı var) Hergün demir yemeli |! Biliyorsunuz, kanımızda he- moglobin denilen bir madde var- dır ki kanın kırmızı kürecikle. rini teşkil eder ve havanın mü- vellidilhumuzasını akciğerlerden alp kana getiren de bu madde dir. Hemoglobin ise en ziyade de- mirden terekküp eder. Onun için vücudun demire çok ihtiyacı vardır. Vücud demir ala“ mazsa kanda hemoglobin azer vücut zaif düşer, insan kansiz kalır, rengi solar. O hakle vücuda bol bol demir temin etmek lâzım. Fakat umu- miyetle yediğimiz maddeler ars sında demir mürekkebatını havi olanlar azdır, Onun için, demir bulunan yiyeceklerden her gün çökçok yemek Jâzimdir. Bun- lar da başlıca şu yiyeceklerdir. Yumurta, yeşil yapraklı 5.b- zeler, bütün hububat ve et,

Bu sayıdan diğer sayfalar: