12 Ağustos 1939 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7

12 Ağustos 1939 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Hi vi * yaam Rüşe tüi d l Algği ü 1 zi “(Üefine Peşinde -— 22 — lir Bi a ( Yt kadar Defineadasında et *,.,_ fillerden ve boa a. * başka ancak yerli ile n Öi S ve bir iki insanın da ık WikA, Beçtiğini görmüş olan yet iki zenci ile daha Na Aferin | Arkadaşlarına kızmış, yordu: bağrı” sine “Orhan delidir,, diye kim yazdı?. Demir derhal atıldı: — Ben! dedi. — Aferin! Hakikati söylediği. ne memnun oldum.. O zaman Demir: — Demek, dedi, “Orhan deli- dir,, diye yazarken hakikati söy- lemiş oldum ha?, — Nasıl, yaptığım binayı be . ğendin mi?. — Güzel pİmuş ama, galiba ya- parken eliı'ki plânı başaşağı tut- müuşsun ? |.. Para — Bizim bahçen'n tahta perde- | | başladılar. p D OY T —T FTT D — SA A de BGAR L S0 Kat a G Miki yelken açmış, enginlere a. çılmıştır. Giderken giderken ideniz kıyısında yüzen çocuklara rastgel- di. Miki, çocukların çok sevdikleri bir ahpabı idi. Çocuklar hep bir ağızdan: Bir, ki, bir ki, Yaşa Miki! Bir, ki; Vör ki Yaşa Miki! diye bağrışmıya, — alkışlamıya Miki, yelkenleri elinden bıraka. rak onları selâmladı ve: Çocuklı'r, çocuklar! . Sevimli yavrucuklar|. Suya batıp çıkarak, Islanan sucuklar! diye cevap verdi. Çocuklar bunun üzerine mep bir ağızdan gülmiye başladılar. Fakat, yalnız içlerinden biri Mikiye kaşlarını çatmış bakıyor * du. Bu, Aygün isminde çok zeki bir çocuktu. Onun için, arkadaş * tları, Aygünün bu halini görünce ıev w İki arkadaş yolda karşılaşmış- Ce a u ÖR. dârdi: merakla sordular: isiĞ rir İk. * kadar bı;îğ uîğ;îı © — Nâsılsin Bakalım? Paran var'|| — Ne var Aygün? Mikiyeini, İk,, Pa çıkan bu iki adam en eli * luzdm?.. i i da ni Ö * Yamyam — cinsinden ol- — Ne gezer? Cebimde bir tek| Aygün, şimdi sanki onlara Lz ;'İ bel'“b'!l'. neredeyse onların va kuruşluğum yok.. kızmıştı t ık d Üha B0 sazdacaktı | — Nereye gidiyorsun?. S G:brmüyor musunuz? îiddı.. H n SA M ; Na di k — Dondurma yemeye.. Miki bizimle alay ediyor. Siz de ÇOC“ ar, Çocu al'î yi erini — fıldır îıl_"lı!' et_'rafa çe | şilerin dik dik ba Sevimli yavrucuklar, virerek kaçacak bir delik aradı . L | _“ Ve âdeta uzaktan yiye- de h!ı fil gibi yutacaklarmış lır mıı'll'darıı:rııaîaı-ı karşısında a | ı_' b halisane arzusu yarı an , da kaldı. Kendisinin Üüzte- ne :ıl:'ya hazırlanan yamyam. Un Bkk; Müdafa ve hücum var n Şi Vür, oji ğ | İ | b h Pa n korkunş canavarlarla m,,' Ve bunların hiç birinden 0 Öi ,, * olan Tarzan, bu iki ğ q"lad da vaziyetin hiç te 11 Şlan, “ğmnr görüyordu: li Ti vardı. Tarzan vah- WEĞ , * Mıztakları nasıl büyük gisitifüy — “Üe kullandıklarını bi. Kf bak hra, vahşilerin bu YH, Skseriya zehirli olür- Ti de bu öyle müthiş bir 'îııîıîlal'm elinde uzun w h bu la unl elelfB n İ Seyyahların anlattığına 56" herhlln zehrine benzerdi, ; B ihgi bir zehre.. İnsanı dirölza,, © berazer, işin tehlikesi ,, Yildırmiıyordu. Esasen * Ne yapabilirdi? Yam” İnden kurtulmanın ça- Çarpışmak ve mağlüp , yamyamlarla an. !ğ;ümkün değildi. Çünkü, Biki ç Basret kaldıkları anla- Bi hh:h!min gözleri ateş gi * * fıldir. fildir. dönüyor- işti lap,, Böti, BU n * Ve gazip şekilli, es- ,;:e korkunç canavarlarla, ylı:oa ile çarpıştığı gibi, Yam vahşi ile de çarpr DY Ve ; t, bu çarpışmada en Çi k““di Sestirme yolu bulmak PŞ Pa * rmak, hem yam İçin Sahını cehenneme yolla- mı' SN İzrmdi. | “?i?ı, !__î;:::ltyl yapacağımız p e. asarladıktan sen- — “Yzan da nasıl bir. şey N Hıl' SÜ (ik; , yapacağını, zihninde tasarlama. dan önce yamyamlarla çarpışmak ta tereddüt ediyordu Fakat, p.lâ- n: zehninde kurduktan sonra der. hal karar verdi ve düşündüğünü yapmıya geçti. Evvelâ, yavaş yavaş, yamyam. lara doğru bir iki adım attı. Yam- yamlar, ellerindeki mızrakları ona doğru çevirdiler. Kendilerini gö- rüp de korkmadan yanlarına ka- dar yaklaşan bu adam onları âdeta şaşırtmıştı. Homurtuları, boğazlarından bo. ğük boğuk çıkan bir takiım sesler halini aldı. Gözleri dehşetle — da- ha fazla açılmış ve ağızları sulana: rak dudakları açılıp kapanmıya başlamıştı. Tarzan, yamyamlara karsı da, kaplanlara, aslanlara, karşı tatbik ettiği usulü tatbik ediyordu. Karşımızdaki ne kadar kor. kunç bir mahlük, bizden ne kadar kuvvetli bir hayvan olursa olsun, ona doğru korkmadan ve cesur a- dımlarla — yürürsek onu şaşırtırız. Çünkü bu hayvan daima kendin - den küçüklerin, önünden kaçma- sına alışmıştır. Ormanda bütün küçük hayvan lar daima başlarlar, Halbuki, ona doğru yü. rüyenler daima ken-lisinden daha büyük ve daha kuvvetli hayvan' lardır. Siz de ona doğru , ilerleyince, sizi de kendinden kuvvetli zanne- derler ve derhal atılmakta tered - düt ederler. Vahşsi ormanlar kanununun ilk ma<idelerinden biri olan bu nokta. yı Tarzan pekâlâ biliyordu ve şimdiye kadar tatbikide bir çok muvâffakıyetli neticeler almıştı . Şimdi de bunu yamyamnlara karşı tatbik ediyordu. — (Arkası var) Amerikadaki onu görünce kaçmıya | — Hani on kuruşun bile yok- tü?, * — Ön kuruşluğum yok ama, iki tane beş kuruşluğum var?, AMERİKANIN GARİP ADETLERİ şehirlerden birinin belediye nizamnamesinde şöyle bir madde vardır: “Sabahın saat yedisiyle akşam, saat dokuza kadar — berberlerin sarmısak yemeleri yasaktır.... ,, -Tenbel Dere kenarımnda oturuyorlardı . İçlerinden biri: İ — Şu dereye bak, dedi. Ne tembel tembel akıyor ! . Bir tanesi cevap verdi: — Evet, dedi. Hiç yatağından çıkmıyor. HABEP ŞOCUK SAYFASI Bilmece kuponu zN Lağtanığla < YESM l İESETTEECE TEMEED - birde üstelik gülüyorsunuz. — Peki, ne dedi Miki? Biz duy- madık ?. — Nasıl duymadınız! Bu fındık faresi bizi sucuğa benzetti! . O zaman çocuklar işi anladılar: Hakikaten, Miki: Suya batıp çıkarak, Islanan sucuklar! # Derken onları sucuğa benzet - mişti. Çocuklaridan biri Aygüne; — Canım, dedi, bunda üzeri. mize almacak bir şey yok: Adettir ıslanan insanlara sucuk derler. Me- selâ yağmurda ıslanan bir adam için : — Sucuk ,gibi ıslanmış dendi- ğini hiç işitmediniz mi?. Bu sirada Miki yelkeni kırmış, sahile doğru gelmiye başlamıştı. Gene, Aygün müstesna olmak ü. Mikiyi selâmladılar ; Bir, ki, bir Li, Yaşa Miki! Bir, ki, bir &i, Yaşa Miki! Miki de kayığmı sahile yanaş- tırıp karaya atlayınca onlara ce“ vap verdi: zere, çocukların hepsi bağrışarak Suya batıp çıkarak, Islanan sucuklar!. O zaman Aygün kenüdtTsinr tu. tamadı. Mikinin üzerine atıldığı gibi : — Seni fimdık faresi, seni! de- di, Bize, sucuk demeye utanmıyor müsun? Bizim sucuğa benzeyen neremiz var? Şimdi sopayı alarak seni bir güzel ıslatırsam o zaman asıl sen sucuğa dönersin | Miki onun kızdığını anlamıştı. MESLEK —ALIŞKANLIĞI Berber, bahçesindeki çiçekleri buduyor.... . Mikinin korktuğunu görünce ço. cukların hepsi onun üzerine yürü- .| düler. Miki kendini kayığına dar attı ve yelkenlerini açarak — sahilden uzaklaştı. Çocukların yetişemi. yeceği kadar uzaklaşınca onlara uzaktan bağırmağa basladı: Suda yüzen, Beni süzen, Küçük küçük Çocuklarsınız. Neye benhi, Deminidenberi, Bucak bucak Kovalarsınız?. O zaman, Aygün de dahil ol- | mak üzere, çocuklar hep bir ağız- dan Mikiye cevap verdiler: Miki, Miki, Şunu bil ki, Biz seni Çok severiz. .« Fakat, Miki, Ne yapalım ki Elimize geçersen Bir güzelce döverizl. İki Yumurcak... İhtiyatlı ! 1 — Alo! Sen misin Demir? — Evet benim, Çelik. Bize gelse- BİLMECEMİZ 15 inci Sayfada ne, oluralım.. ! 2 — Yalnız gelirken — komşunun| 3 — Madem köpek sütçüye dokun köpeğine dikkal et, O valnız sülçü, | mazmış, ben de işte böyle süt şişe- ye bir şey yapmaz.. si ile giderim.., e üeü el G

Bu sayıdan diğer sayfalar: