Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
K E A A V n UA KA | 'letm İ 1? AĞUSTOS 2 A .ğgi M Pos'rAsı H ve Neşriyat Müdürü R.:Ev? Rasim Us Mt ai g lti Ankara catdesi ıd telelonu: — 23872 - n $ 24370 20335 ı.id üğ"' ı;ııı.ıı Türküya [;M Ka ŞARTLARI 50 » 1400 ı.nı n Cemabi : 274M0 K, ı " s.ıo ü ' D ÂİR Halit Fahri Ozansoy üz, te dykuş'u, dördüncü dela ola- Yi krar bastırmış. Baykuş, yani lx S€ne evyele ait bir hatıra... na“dlgı zaman ne kadar be İ'; Ş fiş, îch.tıı Türk edebiyatında ne- 22 bir eser doğduğundar: ah İj oîuenler oldu, Sonradan da hay- aat heyglalu'nün ffılşıŞşâıi Far v Fakat n ? Ve &ll n » bügü İ"ası Üa İıed İetgy Cti zannederim şimdi de, muhtelif şehirlerinde eya alelâcele toplanıl- Umpanyalar tarafından oyna- öyle zannediyorum ki Stanbul'da oynansa, göz - sıştan ziyade, bir te - imle karşılanır. Yirmi beş se- zevklerimiz çok değişti. "Is Sairane masallardan hoşlan - h”fnn Fuz. Ben bunu bir terakki diye Uniyetle karşılamaktayım. kiş Jk"—î u, budan on yedi, on se- | ;;. € evvel bir kere - tiyatroda ı"şıt'-lm ama şimdiye kadar açıp ıaîg nami:tım. Bu sefer Rüye Çabucak, bir saat içinde oku- okudum: Be. Doğrusu hayret ettim: yirmi N€ evvel bu masalı nasıl be- İçina eT? neresini - beğenmişler?... b?iı hiç bir şey yok. Bir gece (* Ötüyor ve bir adamın iki iltari wmr t '"tlş,. d birt şteokadar. Bunların akım da şairane keli- Onu, VAr. Halit Fahri, Baykuş'tan Şx -l " fakat M ku . i? [— E aCfîn'nl İ daha iyi, daha dolgun şeyler onların hiç biri bu masalın gördüğü rağbett &y '""'ta bir tragedia, bir dram- İğimiz unsurlar bulunmadığı IM meziyetleri de pek yok. & her sayfada insanı sinirlen- klere tesadüf olunu - Hkm Halit Fahri, üç perdeyi k için neleri mubah gör - h" *On perdede, Mehmed'in ölü- Ü, Yör: *N Sonra yavuklusu Ayşe söy- Yüyor Ko Sen değil mi?... Uyku yeter! Lya Va sül yüzünde arlık ter. b "Skım karı koy gll ti ;ı Üa ÜN üzerine şair dmıyor; ne yapsın? kı - trini orada kessin mi?.., hayi £ aramış, bu uyku çok sürdü. “sürdü,, ye İşin bulmuş: ihtiyar Dksürtüyor Ve Ayşe, bu saye- Vah Un ve mukaffa sözlerine de- Üp.;, debili ğ" n svr? hw &n dly îaı Si —km,“F 3 [acia "d Tüm, ğ lcın Or: misin, kim öksürdü?... “dİhnız bir yerde değil, hemen « Zatef her misrağın, İf evyelki ile kaliyeli olsun nl bir zaruret olmadan söy- duyuluyor. ahri Ozansoy'un Baykuş'u Stırmakla iyi ettiğini zan - Bir zamanlar rağbet ne de olsa bazı mezi - nldUEunu düşünüyor, böyle- “'î'ri,. bayalimizde iyi bir mevki l&q Örd y Bugün okununcâ çok Vi ı —;::î inda, “hkea ; Ecegı kanaatindeyim.Baykuş, Sene evyvelki daha doğrusu aleyhinde, ağir bir vesikadır. zevkimiz .N-'urullah ATAÇ Ad'îye için yer T l dranıyor Te ]f—ien Bo lhNra yeni mahkeme- Hi “Ülı Yo, İYete geçeceği anlaşılan î';hl ;:: îl' Yapılmcaya kadar rnın Bsa üdrosunu sığdırmak Ötlh " bulmafa l-.'u-ar yer Şlm ;îfık ir”; tapu dairesinde mu şi ha 6S 2lre bulunmuş İse de Fdi $ Ve daha kullanışlı a'î’*"lrn.'ıkt'ıclıı'. C ti < lar? — gezintisi. Büyükadanım en nezih toplantı ve eğlence yeri de Yat klübüdür. Bu klüp iki senedenberi Ankara Anadolu klübünün Büyükada şur besi halinde idare edilmektedir. Büyükadanın hemen hemen en güzel yerinde yapılmış olan klüp binası mimari itibariyle de güzel sinalardan biridir. Her sene artan rağbet üzerine klüp gittikçe tevsi zdilmekte ve diğer binalar ilâve o- snmaktadır, Yaz mevsimini temiz bir muhit- te ve iyi bir hava içinde geçirmek isteyip te mali vaziyeti biraz iyi O. lanlar klüpte kalmağı tercih et- mektedirler. Çünkü yorgun dimağ ları dinlendirmek - için klübün bü- tün teşkilâtı mevcuttur. Sabahları deniz sporları yap- mak için klübün sahili en münasip bir yerdir. Gerek yüzmek ve ge. rek kürek çekmek azanın- fazla meşgül olduğu sporlardandır. Klübün kondlarında da tenis maç- ları yapılmaktadır. Tenisten son- sa deniz banyolarının vücud için <evkalâle işi tesirleri görülmek - tedir. Spor yapmak istemeyip te din. fenmek arzu eden ezalar da klü- bün denize hâkim bahçesindeki şezlonglara uzanarak serin rüzgâr lar altında fevkalâde manzarayı seyretmektedirler. Bütün Adada olduğu gibi sa- bahleyin işe inmeyen azaların da öğle yemeğinden sonra uykuya yatarak iki saat kadar üyumaları bir âdet hükmüne girmiştir. Bu zaman zarfında oyun sa- lonuna devam edenler de varsa da, oyun faslı asıl akşam Üüstü baş- lamakta ve gece yarısına kadar fasılalarla devam etmektedir. Klübün büyük oyun salonuna dizilen yeşil çuhalr masalar bazı akşamlar tamamen — dolmaktadır. Burada briçtir. Briç oyunu son seneler zarfın- da İstanbulun kibar muhitinin başlıca eğlencesi hükmüne geç - miştir. Taksim, Şişli ve Maçka apartı. manları arasmda briç oynamıyan kimseler gittikçe azalmaktadır. Poker artık bayafı bir oyun haline düşmüştür. Rçe Ha gayret! lutmuşlar. na alımmışlar. I pişiyorlar!!. oynanan başlıca oyun .I ST î“î"tî;fî:'îf'—"'—r T HABER — Akşam Postası Ada mektubu Büyükada klübünde hayat nasıl geçer ? Klübün yeri — Deniz sporları — Oyun sa- Ş lonu — Briç âşıkları — Gençler neler yapıyor- Yeni danslar — Boğazda bir mehtap Anadolu klübünün Büyükada şubesi Oynayanlar gündengâ&nc aza- iryor. Klüpte briç ve bezik oyna- yanlar ekseriyeti teşkil etmekte. dir. Briç oyununda üstadlar mer- tebesine çıkan çok iyi oyuncular da vandır. Bu oyun ince ve bir ta. kım hesaplara müstenit olduğun- dan bazı kimseler de rağbet gös- termemektedir. Anadolu klübünün pek fazla değilse de ehemmiyetli bir gençlik | grupu da vardır. Gençler oyün salonuna girmezler, sbpor ve bir takım eğlencelerle” meşgul olur- lar. Eğlencelerin başlızasın: klübün caz takımı ile yapılan dans teşkil eder. Filhakika —klüpte geceleri dansedenlerin hemen hepsi genç. terdir. Aza olanlarla onların dost- ları geceleri toplanarak on ikiye kadar dansederler. Bu meyanda İstanbulun en güzel danseden çift lerine tesadüf edilmektedir. Bil. hassa yeni çıkan Peleglayh ya- hut Horcy . Horcy dansı burala |: her yerden daha akademik bir şe- kilde yapılmaktadır. Klübün gençleri arasında arka. daşlarının muhabbet ve hürmeti- ni kazanan üstad şairimiz Mithat Cemalin oğlu Vedat ,bütün genç. leri etrafında toplayarak — Türk gençliğine yaraşan vakarla onları muhtelif eğlencelerinde idare et. mekte ve klübün gençlik grubu. nu hakkiyle temsil eylemektedir. Arasıra tenezzühler ve - toplan- tılar da tertip eden klüp idaresir bilhassa bu eğlencelerde azayı çok memnun etmektedir. Nitekim ge. şen hafta mehtapta- Suvat vapu * riyle yapılan tenezzüh pek neş'eli geçmiş ve sabaha kadar eğlenil- miştir. Vapur Adadân onda kalkarak mehtap altında boğaza kellar git- miş ve muhtelif yerlerde durarak sabaha karşı Adaya dlamüştür ... Vapurda lüks mevki yerinde iyi bir cazla dansedilerek vakit geçi- rilmiştir. Dansetmiyenler de meh- tabın güzel manzarasını seyret. mişlerdir. Klübün idare şekli pek iyidir. Yalnız azadan ekacrisinin ye- mekleri az bulduğu ve âdeta doy- madıkları hakikatini — söylemek lüzımdır. İ İZİM İstanbulda, baksanıza, meşhur İ Lafonten hikâyeleri de oluyor: ! Kumkapıda oturan Leon ve Çarşıka- pida kahveci Hakkınm oğlu Osman ismin. Sde iki çocuk Çarşıkapıda, sokakta, yavru- lariyle dolaşmakta olan bir kediyi Kedi çocukların üzerine hücum ede. rek her ikisini de bacaklarından ısırmış... Kedi öldürülmüş, çocuklar tedavi altı- Demek oluyor: Hayvanları koruma ce, miyetiyle çocukları koruma cemiyeti çar- Garsonların metrdotelin iyi in- taşa herkes asker! Yedek subaylara, ve ihtiyat erata mü- retteb mahalleri de ilân edildi, halka gaz maskesi dağıtılıyor!... Gaz maskesi mi dağıtılıyor!.. Fakat bunları hangi — yüzlerine taka, caklar?.. Yüzlerindeki karıyorlar mı ki?! F- ll A f b h : & Rasgele Bulgar maskesi... İR gazete şöyle yazıyor: Bulgaristanda komşuluk maskesini çı- "i ı ket veya şehir yarasına satını veriyor. ! olmadığma işaret edildi. meomur memnundur. voe, düşünüyoruz: mıyor. kuvvet olarak tanır. olabilmiştir. neticesidir. ve mes'uliyet hisseleri ayırıyor. takip eden müfettişlerimdir!,, Gazeteci — ER gazetenin, her sayfasında sık sık herhangi bir memle- şikâyetine, dileğine tercüman olunur; derdler sıralanıp dökülür ve alâkadarlardan tedbirler, ıslahlar istenir. Gazetelerimiz, her nedense, neşriyatlarının aksülâmelini oku- yucularma da duyurmayı çok defa ihmal ederler. Yine bu sayfalarda yaptığımız küçük bir tenkidin doğurduğu aksi, bize, Türkiyede “gazete” nin kıymetini ve hükümet makam- larmmm “gazete,, ye gösterdiği ehemmiyeti tebarüz — ettirmek Tır- Belki hatırlryacaksmız: Haberde, İstanbül ticaret ve zahire borsası abdesthanelerinden tasarruf endişesile sifonların kaldırıl- ? dığma ve orada çalışan memurların, iş sahiblerinin pis bir ko- kuya maruz bırakıldığına dair bir yazı çıktı. Bu yazıda, abdest- hanelerden sifon kaldırılışt suretile yapılan tasarrufun Tenkidin yapılışmdan 24 sant sonra mes'ul makamların ha. rekete geçtiklerini ve sıhhiye müfettişlerinin bahsi geçen daireye damladıklarımt sevinçle öğrendik. kalkmıştır. Oraya İşi düşen İş sahibi memnundur; orada — çalışan Hiç şüphe yok ki biz de illihar duyuyoruz... & & $ *Varakı mihri vefayı kim okur, kim dinler,, sözü, Cumhuri- yet rejiminin ortadan yok ettiği, kıymetini hiçe indirip safsata ha- Hne soktuğu bir cümle oldu. Bugün Türk gazetesi okunmıyan ve dinlenmiyen bir varakı mihri vefa olmaktan çıkmış bulunuyor. Gazeteci, hükümet mekanizmasımın en ehemmiyetsizinden en ehemmiyetlisine kadar her tarafma serbestçe girip çıkabiliyor. İstediği herhangi bir makama, dilediği herhangi bir suali sormak- ;. ta tereddüd etmiyor. Salâhiyettar âmir, şalhsında efkârı umumiye, nin mümessili vasfın: taşıyan gazetecinin sualine cevab vermeği kendisine vazife sayıyor. Gazeteciğ dinlemekle ve görmekle kal- Yanlışlıkları olduğu — gibi efkârı umumiyeye ve mes'ul ; - makamlara arzediyor. İcabma göre, ıslah yollarını gösteriyor. Demokrasiler, matbuatı, efkârı umumiyeyi yapan dördüncü O demokrasi, ki ancak gazete ile mümkün Demokrasilerde her işin yolunda gidişi, milletin ha. kikati olduğu gibi öğrenişi ve onu serbestçe münakaşa edebilişi 'Türk demokrasisinde Türk hükümeti daha ileri gidiyor: Mat- buatı dördüncü kuvvet değil, bir yardımcı sayıyor. Çok yakın bir- mazide, bir Bışwkılimlzin söylediği cümle, bu- günmüş gibi nekadar kuvvetle kulağımızda çınlamaktadır: “Gazetecileri ben pek severim. Onlar benim her işi gören ve VURGRGUNUULUNUUCCUEANCUNUĞUĞUCUNUNUNGENUNUURUKRGARUKUNUCUNUNGUNU GK UKUNU NU Müfettiş | neşter vurulur; — vatandaşların yerinde Çirlân vaziyet artık — ortadan N, Ona vazifeler Haliç idaresini ıslah Yeni vapurlar alınması düşünülüyor Vali ve belediye reisi Lütfi Kır- dar Haliç vapur işletmesini ıslah i- çin bir komisyon kurmuştur. Bele- diye muhasebe müdürü — Muhtar; muvazene müdürü Necati, daimi en- cümen azasından Suphi ve umuru hukukiye müdürü Feridunden mü- rekkep olan kömisyon dün ilk top- lantısını yapmıştır. İşletmenin va- ziyeti tetkik edildikten sonra vazi- yet müsait görülürse Haliçte işletil- mek üzere yeni vapurlar alınacaktır. tihap edilmediğini söyleyenler de vardir. Birde klübün sper iaalıyetı bi- raz noksandır. Gençlerden daha fazla spor hareketleri beklenebi- lir. Meselâ deniz yarışları ve mü. sabakaları tertibi kabildir. Bu ufak noksanlar istisna_ edi- lirse klübün lütfen idaresini ele alan parti grupu reisi ve Trabzon deki ders yılı başından itibaren mebusu Hasan Saka ile diğer me- bus arkadaşlarını ve klübün mü-' dürü Şevketi tebrik etmek kallirşi- naslıktan daha ziyade bir vazife- dir. ü Ç BĞ E P LAİ GRRİĞ. AAT '0 PUT RREPAREAS Çekirdekli ekmekler ! İR gazete son zamanlarda Fransa. da yapılan şöyle bir hesabı kayde- B diyor: 30 yaşma kadar çekirdeği. N Bir Fransız senede en az 200 kilo ek. mek yiyormuş!., Bu hesab yanlış değil ama galiba ek- sik, Eğer bu İstanbul ekmeğiyse demek Fransız sencde en az şunü yiyor: 200 kilo ekmek ve 20 kilo da ekmek Ekmek çekirdeği de nedir buyuracak bu Fransız... Efendim ekmek çekirdeği şu: Bir nevi tas!?,, Beş sınıflı köy mektepleri Maarif Vekâleti bir broşür hazırlıyor Köy ilk mektepleri önümlüz- üç sınıftan beş sınıfa çıkarıla- caktır. Beş sınılfı bir öğret- menin ne şekilde okutacağı hak- kında Maarif Vekilliği bir bro- şür hazırlamaktadır. Bu broşümtle sınıfların ders taksimatı, hangi derslerin müş- terek yapılacağı, idare şekilleri hakkında öğretmene esaslı ma- lümat verilmektedir. Talebesi fazla olan köylerde icap ettiği takdirde çifte tedri- sat usulü tatbik edilecektir. ÖZ- retmene çift tedrisat İçin ilâvc Üücret verilecektir. Okulüuün bir- kaç sınıfı öğleden evyel, birkac smıfı da öğleden sonra tedrisat yapacaktır, Çift tedrisat şekli d rehberde izah edilmiştir. -« İstanbulsporlu Hasanın Bır oğlu oldu İstanbulspor birinci takım bolcularından Hasanın bir — erkek evlâdı dünyaya gelmiştir. Çocuğa uzun ve sıhhatli ömürler diler; ana ve bahasını tebrik ederiz,. fut- Türk - Fransız Ticaret anlaşması Gelen haberlere göre parafe edildı Paristen bildirildiğine göre, Türk - Fransiz ticaret anlaşma- sı parafe edilmiştir, Anlaşma ile evvelce yüzde altmış olan l1a- çıkarıldığı söylenmektedir. Bu. vaziyette Türk - Fransız ticari miünasebetlerinin artması temilü edilmiş ve bilhassa Almanyaya satmakta olduğumuz birçok mallarımıza Fransanın da müş- teri olmasına saha hazırlanmış- tır. ni belli olmadığından ihracatçı- larımız Fransa ile henüz ticari temaslara başlamağa cesaret e- dememektedirler,. Şimdi Pariste bulunmakta 0- lau murahhas heyetimiz oradan Londraya gidecek ve Türk - İngiliz yeni ticaret muahedesi hakkında müzakerelere başlıya- caklardır. ee | A YAUAD Satye meselesi Muhakemeye bu ayın 24 ünde başlanıyor Satie binası yolsuzluğunurn bütün tahkikat safhaları bitiri- lerek dosyanın ağır ceza mah- kemesine intikal ettiği malüm- dur. mahkemesinin işlerine bakan asliye ikinci ceza mahkemesi, duruşma gühnünü dün tesbit et- miş, maznunlara celp çıkarıl- mıştır. Muhakeme bu ayın yirmi dür- düncü'"perşembe günü sabah sa- at onda başlıyacaktır,. y Diğer taraftan müteaddi:, tahliye istekleri redde uğrayan Denizbank müdürü Yusuf Ziya- nın sön tahliye talebini tetkik eden asliye ikinci ceza mahke- mesi riyaseti dün akşam kara- reddedilmiştir. Bu da, Yusuf Ziya Öniş, Ta- hir Kevkep ve mühendis Neşet Kasımrın muühakemeleri başla- yıncaya kadar tahliye edilmiye- cekleri tahminini teyit etmek- tedir. — —— Münakale Vekilinin şehri- mizdeki tetkikleri lât Vekili Ali Çetinkaya dün ak- şam Üzeri saât 17,30 da liman- lar işletmesi umum müdürlüğü- ne gelmiş ve bir saat kadar meş gul olmuştur. Vekil bilhassa yöleu salonu binasınin inşaatiy- le alâkadar olarak bu yolda İ- zahat almış ve direktifler ver- miştir. Hırsız — Ne! hep sahte tahviller ha? Kasada bir tek lira bile para yok. Banka müdürü — Aman kimse: ye söyleme aziz meslekdaşım! Mim, — Fransız karikatürü — Yalnız anlaşmanın kat'i met- Tatil münasebetiyle ağır ceza rıtı bildirmiştir. Bu karara göre Yusuf Ziyanın tahliyesi gene - Şehrimizde bulunan Münaka- — kas prim farklarının yüzde yüze — B Ö eedilü * &e e dlekll