Ti GAĞ ÜŞÜ — A İR 1" TE*.IMLZ — 1939 HABER — Akşam Fostası -— Arjantin Polisi dört Macar kızının peşinde Bunlar yaşları küçük olduğu için artistlikten menedilmiş ve memleketlerine götürülmek üzere muvakkaten bir manastıra kapatılmışlardı. Fakat... orada çok durmadan kaçtılar. Geçenlerde, yazmıştık. — Arjantir kanlmları, yabancı artistlerin 21 ya- Şini doldurmadan memleketlerinde Çalışmasına müsaade etmemektedir. Âncak bu kızların elinde ailelerin- den resmi bir müsaade kâğıdı olur Sa iş değişmektedir.. B'Inf_ç ay evvel meşhur zenci dansöz Jozefin Bakerin başına ge- len maltırıdur. Yanında 17-18 yaşın da bir yatın güzel Macar kızlarile Al'lantme gelen Jozelin, bu kanun Yüzünden ilk temsilde figüransız kalmış ve yanındaki kızlar hemen bir bekçi ile memleketlerine iade e- dılmıqîerdır Son haftada böyle bir vaka da ol- Muş, Avrupadan Arjantine Boenos- £2 3vesteki büyük gazinoya gelen on altı Macar kızından müteşekkil bir Tevü heyeti ilk temsilden sonra 4 kızı Polise teslim etmek — mecburi- Vet'nde kalmıştır. Çünkü polis bu <Platın henüz 21 yaşını doldurma- TMiş olduklarını anlayınca, — onları | “eren yakalamış ve bir manastıra Sötürüp —- akmıştır. Kendilerine: — | — Sizi yanınıza birer bekçi koya- & khemen memleketinize göndere- Ceğiz. O şamana kadar burada kala- Saksımız, demi ştir. Fakat kızlar kapatıldıkları ma- ; Nastırda çok durmamışlar, polis gön : sıîrme mMuamelelerini ikmal ededur- N kızlar bir kolayını bulup ma- | oltrdan sıvışmışlar ve hiç bir iz TTakmamışlardır. ' Şimdi Arjantin polisi geceyi gün- Güze katarak bu dört Macar kızını drlmaktadır. Bütün memlekette ta- mimler neşradilmiştir. biri Arjantin polısmm her lam[z'a amr’w bı!dır len Macar Orman insanları arasında: 54 — Dikkat!.. dedim. Herif beyaz- lara düşmanmış!.. Müteyakkız o - lun! Sonra Bubaya: — Söyle bakalım Ucala - Guala- ya... O beyazlar kendisine — fenalık vyapmış olabilirler! Biz dostuz., Hiç kimseye fenalık yapacak — adamlar değziliz! Böyle bir niyetimiz de yok- tur! Esasen mademki kendisi insan- ların Tuhlarını bilen birisiymiş, el- bette cinlerden bizim ne niyetle gel diğimizi öğrenmiştir! dedim. Bu riyakârane sözlerim, - tahmin ettiğim gibi, bu mağara köşesinde yaşıyan sihirbaz üzerinde dahi der hal tesirini gösterdi. Yarım vücutlu zenci sihirbaz bu nun üzerine başını salladı. Sonra kalın sesile mırıldanır gibi: — Eyet!,, dedi. Şüphesiz!.. Fena niyetleri yok! bunu — biliyorum!.. Yaten fena niyetleri olsa Sabu-Hav severim.. Bunu işiten Sahu - Havti yüzüko yun olduğu halde başını kaldırma- dan: — Sana. teşekkür ederim, Ucalar. Guala! diye mırıldandı. Bubaya: — Sor bakalım dedim. — Cuanik dedikleri gorillere düşman olması- nın sebebi nedir? Buba, cuanik yani göril derde mez yarım vücutlu sihirbaz — tıpkı bir sırtlan gibi dişlerini açarak kor- ktunç bir hiddetle: — Hımm... diye mırıldanmaya ve “özleri ateş saçmağa başladı. - Bir Gx . diye bn_grdı. Kalm ses mağarada - korkunç a: kisler hasıl 'etmişti. Buba tekrar: — Fakat cüani... 4 Demeye kalmadı. Sihirbaz — gene feryada yakm canhıraş bir ses çıka" rarak: — Guüal.. Gua!... diye tekrarladı. O yakit Buba korkup hemen susu vermişti. Gua — sus! demekti. Ben de hayretimden dorfup — kal mıştım. Bu sihirbazda — gorillerden bahsedilmesini istemiyordu. Fakat Almanlar sevmedikleri hakkında Nasıl propaganda - yapıyorlar ? mahlüklara ne müthiş bir husume: ti onları getirmezdi! Çünkü ben onu| röcterdiği korkunç kin ve gayz bu| ti ağunu ifade c vardüu. Bu kati! dareketini görünce sihirbazı gorille re husumetinin esrarengiz — sebebi hakkında katiyen söyletemiyeceği- mizi derhal anladım ve şiddetle mü teessir oldum. , Silyrbazın hiddeti geçsin diye bii müddet süküt etmeye mecbur olduk. Sihirbaz, derin derin neles a müthiş bir yarasına basılmış — gibi azap çektiği, kendisini teskine ça 'iştığı belli oluyordu. Nihayet garip ve korkunç sihi zın süküneti tekrâr avdet etti: O vakit Bubaya tatlılıkla söyleme sini tenbih ederek dedim ki: — Ucala »- Gualaya rica et! biz ta dünyanın öbür ucundan geliyoruz! Yeryüzündeki kıymetli adamlardan hakikatleri görmek, öğrenmek- isti: yoruz! Kendisinden bahsedildiğini ta memleketimizde duyduk!! Buba sesini hafifletip tatlılaştıra: rak bu sözleri sihirbaza — nakletti. Sihirbazın yüzünde büyük bir mem nuniyet ve gururun peyda olduğu' nu gördüm. Onun üzerine hemen merak ettiğimiz şeye gelerel:: — Kendisinin bütün — dünyadaki cinlere hükmettiğini işittik!.. dedim, Fakat buna hayret ettik! Çünkü bü tün dünyayı dolaştığımız halde ye-r de, gökte, suda ve toprakta — bulu- nan bütün cinlere hükmeden — tek bir adam görmedik! Onun için bunu gözlerimizle görmek maksadile bu- ralara kadar geldik! Eğer Ucala - Guala bir lütuf ve büyüklük — yap- mak isterse bize hem cinleri ve Uh- tahlıhayı göstersin ki — memleketi- mizde bunları gözümüzle gördüğü- müzü anlatalım,, . Sihirbat 'Bünlâfr dinletliktân son- Te — Cahu! dedi. Ypek iyi! demek) Sonra mağaranın duvarına daya- dığı başını Bubaya yorgun bir hal- de yan çevirerek: — Gayet yorgunum ve yedi sene denberi oruçluyum! dedi. — Fakat mademki dünyanın ay ve güneş gör miyen yerlerinden benim cinlerimi görmeye geliyorsunuz, size bunları göstereceğim! Muhavereyi dinlemekte olan Sa: bu - Havti tekrar sürünerek sihir- baza yaklaştı ve öbür ayağının kop müş yerini öptü: rba I*.OI' | YAZAN L.: Busch 36 Yılını vahşiler arasında geçirmiş bir Alman seyyahı Sihirbaz, korkunç akisler yapan canhıraş bir Tferyat kopardı — Ucala - Guala! Büyük retlisir! dedi. Uyala - Guala, Sabu - Havtinin minnettarlığına hiç aldırış etmedi. Yerinde doğruldu, başını dayadığı dıvardan kaldırdı.Adamın istinatsız bir halde ayakta duruşu bile insana hayret veriyordu. Bubaya: — Beyre'ar daha çok korkaktır" lar! dedi. Şimdi mağarada cinler gö" rünecektir, korkmasınlar! Onlar e- ger bir şey verirlerse alıp yesinler! Reddedene kızarlar çünkül!... Ben herifin söylediği bu sözleri bizim tayfalara da naklettim. Hans müstehzi müstehzi gülüyordu: — Kaptan! cinlerle oturup yemek yiyeceğiz, desene! diye alay ediyor- du. Ucala - Guala birdenbire: — Herkes yerine otursun! kımıl- damasın! diye bağırdı. Derhal toprağın üzerine oturduk. Bu yarım vücutlu adamın ne yapa” cağına, nasıl cinleri — göstereceğine hayret ve merakla bakıyorduk. Ben, tabit diğer beyazlar gibi böy le bir şeyin hakikaten vaki olabile- ceğine asla inanmıyordum. — Hattâ sihirbazın işi bu kadar ciddiye alr şını beyazlara olan kininden dolayı bir dalavere, bir tuzak bile addedi* yor, onun için usulca — rovelyerimi çıkarıp dizlerimin arasına yerleştir" miş bulunuyordum!, ük ve kud- Benim bu hareketimi gören diğer arkadaşlar da ayni ihtiyatı yaptı: lar, Gözlerimizin mağaranın karan' ” na tamamile alışmıştı. Her şeyi Li tün teferrüatile görebiliyorduk. Mağaranın girdiğimiz deliğinder başka hiçbir menfezi — olmadığı” sşüphe yoktu. Girdiğimiz delik dahi bir insan: ancak yerde sürünerek girebileceği kadar dar*ve alaçktı. Buradan sızan bir parça aydınlıktı ki mağaranın icini zifiri karanlık olmaktan kur- tarabiliyordu. Hepimiz yere otur- duktan sonra sihirbaz, toprağın üze” vinde birdenbire sıçrıyarak yürüme ğe başladı. Aman yarabbi! — böyle yürümek hiç görmemiştik. (Devamı var) eei rnîıman ar, kendı erile hoş geçın- n milletler aleyhinde her - fır- | '_,_ua“ istifade ederek - propaganda Yağarlar, m;ıl;ına“ propaganda — nezaretinin Uasında çıkan — yukarıki res- ıxıcu;]kğatle bakınız. Amerikada re- siliz kr ür Sarayıpda_. _Ruzveltm İn- SİMing al ve krahçesını_ kabul meraği tara fae alıman bu resimde, Alman kmıq? fotoğrafçı resmi — öyle Sinim ir ki, ilk bakışta kralın karı kz Ieteğım çektiğini sanmamak tığ Snız değildir. Hattâ dikkatle baktır faman bile bu — kanaatiniz ez : d ’Lıqm D MİKİ İ ARAYOR. ” Z ANve ÇGİZEN ALT, DİSNELE BENİM BU ıŞLERE Hiç AKLIM ERMİ YOR... DİREKTÖOR BİR HAMAM YAZ PIYORUZ!. -— YişTE Aslk MESELE | ) îıîı'şülçğgi NA ÇOCUKLUGUN. BANBERİ KALMIŞ -. ANASI ÖNUÜU YIKAMAZ ( Miş '—ŞADENîZ_-- vüzu Hiç GÖRMEMİŞ.. HER HALDE şmı%ı(vü . EVET TAHA SENİN DE P DÜŞUN- oue:? DEMEK YÜZME Bil. MEDİĞİ içinN BU Bâ YO ONA LâZzımM MEC-BUR DA Sörüm TLERİ s RAY( HAYIR OLAMAZ!.. DA BöYLE Bi- ö HAYDI ÇABUK OLAMINIZ RAKAL Ş Sızu—ı!ı.e- UĞRA , ANLAMWDRUM Bu DİREKTÖR ÇocuK ĞİL YA HEM ANASININ SÖZLERİNİDE TUTM ;ıâ.'. i lıım.---J _ MHA ışıNıl BıTMED.n 1 ı_ elinin kılıcında durduğu a: p. “Örülmektedir. " Ufacık bir hâdisedir ama, Al al hlıkl resim büyütülünce, vazi: *” kr; de göründüğü gibi olma "1 karısının eteğini çektiği man propaganda nezareti, — şimdi düşman saydıkları İngiltere — aley" hinde bunu bir menfi proparanda vasıtası olarak kullanmaktan — geri kalmamıştır. EVET. ŞSEY ESKiDEN A e UNAŞIYDI AMA $ŞirADi p I?EH ış.m YAPIYORU $ŞiM BanNKAYA NE- 2A0ET ETMEK-