Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
Müteahhitlik yapamıyacak eski Nafla memurları Ankara, 12 (Hususi) — Ev- velce bilâmum nafia memurları is- tifa veya herhangi bir sebeble hiz- metten ayrılmaları halinde bil- vasıta ve bilâvasıta bilümum taahhüt !şlerine girmekte veya bu işleri taahhüt etmiş olanlar- dan devralmaktan veyahut bun-| ların yanında çalışmaktan me- neden 2428 numaralı kanunun tadiline dair Nafra Vekâletince yeniden hazırlanmış olan kanun lâyihası Meclise gönderilmiştir. Bu lâyihaya nazaran mem- nuiyet müddeti iki seneye indiril- mekte, fakat taahhüt işleri yal. Şeker ve kahve — şirketlerindeki teftişler — Ankara, 12 — Brezilya kahve şir- keti hakkında yapılan teftiş ve tet- kikler tamamen bitirilmiş ve hazır- Janan raporlar maliye başmüşaviri- 'nin reisliği altında İktisat ve ticaret vekâletleri hukuk — müşavirlerinden —mürekkep bir heyete verilmiştir. — Heyet müessesenin hukuki vazi- “yetini tesbit edecek ve bundan son- Taalınması İlâzimgelen tedbirler |kararlaştırılacaktır. |- Şeker şirketinde — Ankara, 11 (A.A.) — Son günler- |de gazetelerde Türkiye şeker fabri- kaları şirketi muamelâtı hakkında İktisat vekâleti müfettişleri - tara- OTından teftiş ve tetkikler yapılmak- —ta olduğuna:dair bir takım neşriya- ı tesadüf edilmektedir. | Öğrendiğimize göre şeker şirketin — de yapildığı kaydedilen — tetkikler, | / pancar fiyatının 30 paradan bir ku — ruşa çıkarılmasından doğan masra- - fın karşılanması için almacak ted — pbirlere ait bulunmakta ve teftişler 'T V llam B r nızca Nafıa Vekâletinde bulun- madığı için işbu kanun lâyihası umumi ve mülhak — idare - lerle — belediyeler ve — muha - sebei hususiyelere ait bütün ta- ahhüdattan dolayı resmi teşek- küllerdeki fen adamlarına teş- mil etmektedir. Şu kadar ki yeni kanun lâyihası herhangi bir te- şekkülün bir şubesinde çalışmış olan fen adamları hakkında, o teşek külün bütün taahhüt işleri için de- ğil yalnızca bilfiil vazife ifa et- tiği gubenin iştigal sahasına gi- ren hususat hakkında memnui- yet koymaktadır. Bankalar barem - kanunu Ankara, 12 — Bankalar ve ser- mayesinde devlet iştiraki olan mü- esseseler barem kanununu dünden itibaren meriyete girmiştir. Yalniz derecelere uyulmak için yapılacak zam ve tenziller bir eylül tarihinden itibaren başlıyacaktır. —e Maarifte tayinler Ankara, 12 — Yüksek iktisat ve ticaret mektebi müdürlüğü vekâle- tinde bulunan Nihat asaleten mü- dürlüğe, Kütahya lisesi türkçe mu- allimi Mazhar Kütahya, Edirne mu allim mektebi müdürü Cemil, Edir- ne Maarif müdürlüklerine tayin e- dilmişlerdir. deîkhntwokasdımw olan -bis|>a lümüm. teşekküller ve müesseselerde vekâletin zaman zaman yaptırdığı mutat teftişlerden ibaret bulunmak tadır. Bunun haricinde şirkette herhan- gi bir tahkikat işi mevzuubahs de- gildir. aklce fi EER TÇT —— — Hüseyin Cahit Yalçın “Mihver dev- JTetlerine karşı bir şey — yapılamaz,, OBbaşlıklı yazısında, — Popolo d'İtalya Razetesinin soldan geri ederek: "Ne .Vî,l):mzige tecavüz, ne de herhangi bir hareket varken, demokrasilerin mih- ver devletlerine karşı cephe almala- rındaki mana nedir?.. kılıklı bir ya- | Zisına cevap vererek böyle bir man- ı,tığa şaşmâmtak elden gelmiyeceğini işâret etmekte ve gene bu gazelenin: | “Avrupada sulhun birinci ve esaslı unsurü mürteci devletlerin — Alman ve İtalyan orduları tarafından tem- o sil edilen müthiş bloka karşı köyabi- | decek Halde bulunmamalarıdır.,, de- güesine şöyle cevap veriyor: — “Birkaç satır içine bu — kadar gü- ğ Iünç ve manasız sözler sıkıştırabil- “—mek gerçekten bir hünerdir. Bugün Ç'» İtalyan gazetesi İngiltere ile Fran / saya “Mürteci,, diyor! Bü kadar yüz- | süzlük bir İtalyan gazetecisi için bile ayıp olmak icabeder, İtalyan faşizmi | Mürteci değil de İngiltere demokra- ' sİsi mürteci! ç Sonra, Alman ve İtalyan orduları — Makikaten karşı durulmıyacak kadar — müthiş bir kuvvet teşkil etselerdi, | buügün süt dökmüş kedi gibi uşlu us- O hu otururlar mıydı? İşte — kendileri- nin istediklerini kimse — vermiyor, O soyezorla almıya — kalkmıyorlar? Hani atıp tütmalar ne oldu? Bir Al- — man gazetesi de Danzigi mullaka A- '-manyarım olacaktır., çünkü Führer böyle demiştir, fakat Führer vaktini bekliyor, diyor. İş vakit beklemiye kaldı) sa, âlâ, Çünkü vakit beklerken | belki manfık şulesi de mihver dev- Ietleritım zihnine inikâs eder ve bu- A nkü çılgın çırpınmaya nıhnyet Kü Totalıter devletler tarafından Türk - ına hücum edılmesının sebebmı Gai,c/e(% corte ACwyYocCAtL, . | YENİ SABAH İ-İona şu ecevabı veriyor: ti “Milletler arasına nifak — sokarak, harpleri körüklemek istiyenler var- sı içinde hakiki halk kütlesinin sul- hün yegğâne istinat noktası oldugu na hâlâ kaniiz, Bize sövenlere sövmek bir şey |- fade etmez. Bilâkis masum halk kültlelerini ölü- me, felâkete sevkelmek istiyenlerin cinayetlerini ancak halklan — halka göslerilen sempatiler durdurabilir.,, İKDAM Hürriyet ve mürakabe adıyla yaz- dığı başmakalede Ali Naci Karacan, matbuatın büyük vazifedeki mevki- inin ehemmiyetini tebarüz cllirı_nek- te ve demektedir ki: “İşte matbuatın her gün, hiç hata- ya düşmeden, bir taraftan idare edi- len halk ile diğer taraftan idare eden hükümet arasında göreceği yüksek vazife! Halk, haklarını ve — menfaallerini müdafaa için matbualları konlrol va- zilesini yapmasını istiyecek, * hükü- met bu tenkid ve irşadı halk kadar hararetle arzu edecek ve sizi — ayni zamanda kendi vazife ve mesuliyetle- rine iştirak etmiş addeyliyecek... Şimdiye kadar bu milli — ödevden ak alınla çıkan malbuatımıza muvaf- fakiyet temenni edelim ve bu — ağır yükü taşırken, ona halktan da; hü- kümetlen de, gayretlerine — yardım, kusurlarına müsamaha diliyelim,,, CUMHURİYET Nadir Nadi, basın birliği köngresi münasebelile matbuat başlıklı yazı- sında matbuat köntrolünü kşımm ve efkâtı umüumiyenin yaptığını, fakal bü iki unsurun kâfi olup olmadığını sorduktan sönra: “Bizzat malbuat hürriyeti şuurlan- madıkça, bu iki hürriyetten cemiyetc -(azami fayda temin etmek — mümkün olubilir mi?,, diye bir sual sorarak dır. Fakat biz bu kin ve nefret hava-|* HABER — dd teati edilmiştir: Kemal Gedeleç tir. Magellanes vapuru kazası İtalyan vapuru kaptanı beraet etti Çanakkale — Bundan bir buçîı'k sene kadar evvel — Nârâ burnu ile Kilit koyu arasında İtalyan bandı- ralr Kapapino vapurunun batmasi le neticelenen deniz kazasının mu- hakemesi neticelenmiştir. Ehlivu- kuf tarafından yapılan keşifler ne- ticesinde Kapapino vapuruna çar"- pan Magellanas vapuru kaptanının beynelmilel meni —müsadefe ni- zamlarına aykırı hareket ettiği anla şılmıştır. Bu yüzden evvelce — zan altında bulunan Kapapino vapuru süvarisi Perfettinin beraatine kara: kulağını yutu l İzmit, — Burada garip bir hâ - dise olmuştur. Paç mahallesinde oturan Kıpti Ahmet yengesi Fat- ma ile kavgaya tutuşmuş ve ka - dıncağızı dövdükten sonra sağ ku lağını da dişlerile koparıp yut - muştur. Yengesini kulaksız bıka - (tak İstanbula kaçan Ahmet daha yerine varmadan yakalanmış ve meykufen muhakemesine karar verilmiştir. Fatma tedavi altına alınmıştır. A (A Eroin müptelâsı bir genç Dün odasında ölü bu'undu Kasımpaşada Kulaksızda Fırın sokağında oturan Kenan isminde bir genç dün odasında ölü olarak bulunmuştur. Tahkikatta Kena - nın eroin müptelâsı olduğu ve bu yüzden zehirlenerek öldüğü an - laşılmıştır. Ceset, Morga kaldırılmıştır. akdeden Basın Birliği, bu — ihtiyacı karşılıyacak olan mesleki bir teşek- küldür. Şimdiden sonra matbuat hür riyeti, yalnız kanunun ve efkârı umu miyenin değil, o hürriyetten islifade edenlerin de koöntrolleri altına girmiş bulünüyor. Arlık gazeleciler, sadece hâkime karşı mesul, passif birer va:- ndaş olmaktan çıkmışlardır. Ken- di vicdanlarına ve mesleklerine kar şı ağır müeyyideler mukabilinde me- süldürler. Hergün ileriye doğru yeni bir a- dım atan Türk fikir hayatı, temen- nft edelim ki, bu teşekkülle zengin- leştikten sonra daha büyük inkişaf | imkânlarına kavuşsun,,, Akşam Postası Ankara, 11 (A. A.) — Türk Basm Birliği köngresinin toplantısı münasebetile kongre reisi Dahiliye Vekili Faik Öztrak ile Riyaseti- cümhur Umumi Kâtibi Kemal Gedeleç arasında —aşağıdaki telgraflar Riyaseticumhur Umumi Kâtibi Çankaya “Bugün toplanan Basın Birliği koöngresi mesaisine başlarken Bü- yük Milli Şeflerine karşı olan sarsılmaz bağlılıklarını hürler arasında izhar ve bunu arza riyaset divaniını memur eylemiş. hararetli teza- Keyfiyetin ve bu şerefli vazifeyi ifa ederken duyduğum büyük Saym Bay Faik Öztrak Dahiliye Vekili ve Türk Basın kongresi relsi "Basın köngresinin ifade buyrulan temiz ve asil duygularından AWT i2 TEMMUZ — 1“39 bARaN d h ni J İNÖNÜ'NÜN TÜRK BASININA SELÂMLARI saadetin ebedi tazimlerimle beraber ulu Şefimize arzını rica ederim,,, | a $ b İ: , » # : Türk Basm kongresi Reisi ğ Dahiliye Vekili 5 Faik Öztrak p $ E Reisicumhur Milli Şefimiz İsmet İnönü'nün pek mütehassis oldukları- nı ve çok değerli 'Türk basmının seçkin ve sayın mümessillerine te- saygılarrmla arzederim.,,, AM ve YNT A LA LA Adliyede yapılan ihtilâs'n maznunları mahkemede hesap veriyorlar Maznunlardan biri müddeiumumi muavinle- rinin imzalarının sahte değil hakiki olduğunu Avans olarak aldıkları 33,581 lira 60 kuruşu ihtilâsen zimmet. lerine geçirmek, resmi evrak ü. zerinde — sahtekârlık — ve — tahril yapmak suçlarından haklarında takibata girişilerek sorgu hâkim. Hiğince tevkif edilen adliye leva. zım kâtibi Emin, adliye mute . YA medi Asım, asliye beşinci ceza | : mahkemesi kâtibi Tevfik, adliye | Ye ngesının levazım kâtibi Fenni, İstanbul YERETİ amemuru l Gani ve gayrimevkuf, adliye le. vazım kâtibi İsmail, İmralı ha. pisanesi hesap memuru Hasan, İstanbul ceza evi hastanesi he . sap memuru Şerifin dün sabah ağır ceza mahkemesinde duruş . malarma başlandı. Hazineyi temsilen hazine avu. katı Sami gelmişti. İstidasmı ve. rerek 33,581 küsür liranın suçlu. lardan müştereken ve müteselsi. len tahsilini istedi ve davacı ola. rak kabul edildikten sonra ka . rarnamenin okunmasına girişil . di, 47 sahife olarak kararname öğle paydosuna kadar bitirile . medi ve muhakeme öğleden son. ra devam etti. Suçlulardan evvelâ Emin sor. guya çekildi. Emin şunları söy- ledi: — Mütemetler 1000 lira avans alırlar ve yedlerinde 1000 lira - dan fazla avans parası bulunma. mak lâzım gelir, Bazan adliyede müstacel bir iş olur, meselâ bir cürmü meşhuda gitmek İcap e . der. Yahut diğer herhangi bir a. cele iş için bir paranın sarfı icap eder. Ö zaman beni sıkıştırırlar ve para isterlerdi. Yanımda para bulunmaz, bu Bebeple bilfarz ben de yedimde. ki 200 liralık evrakı sarfiyeyi, defterdarlık İstanbul muhasebe . si Barfiyatı müuvakkate kâtibi Necmiye gönderirdim. Mahsup muamelesini o yapa. cağı cihetle bu 200 liranın evra- kı sarfiyesini görünce bana 200 lira verir ve bu suüretle mahsup masasına 200 liranm evrakı sar. fiyesi yaptırılmış olduğu halde, Tonton amca ve öotomobil iddia etti kayden benim zimmetimde 1200 lira görünürdü. Mahsup muamelesi neticelenip 200 lira, kapatılmcaya — kadar, bende 1000 liradan fazla görü . nürse de evrakı sarfiyenin 200 li. rası mahsup masasına verilmisş olduğu için, Necminin sarfiyatı muvakkate — masasında, bende 1200 lira varmış gibi görünür . dü.,, — Mamzayrı Bi basadan ( sonra 932 senesinden 937 sonuna kadar aldığı avans miktarı ile kalan borcu ve tevdi ettiği evrakı sar. fiye etrafında izahat vermiştir. Bu sırada reis : — Sizi 17 bin lira borçlu çıka. rıyorlar. Buna ne diyeceksiniz? diye sordu. Emin: — Büu 17 bin lira, tamamile muavinlerin imzalarile maliye . den avans olarak almış olduğum paradır. Bu arada 1936 senesin. de 6 aylık bir devre içerisinde bu şekilde 10 bin liralık avans ver. diler, Müddeiumumi muavinleri, bunun avans ilmühaberlerine bir takım ilâveler yapılmak suretile ve sahtekârlıkla alındığını söylü. yorlar. Halbuki vaziyet böyle de. Şildir. Ehlivukuf tetkikatı bizim huzurumuzda yapılmadı, birinci müstantik bizim müracaatımıza rağmen: “— Odam vardır, sizi götürüp getirmek güçtür, mahkemede an. hyabilirsiniz,, diyerek ehlivukuf tetkikatmda hazir bulundurma . di.. dedi. t Maznun, bu sırada ilmühaber imzası salâhiyeti bahsinde soru. lan bazı suallere de şu cevabı verdi: — Maliye müddeiumumilikten bu imza bahsinde salâhiyetli o. lanlardan kimlerdir, diye sormuş tu. Buna karşı da müddeiümumi. lik “Bütün muavinler salâhiyet - lidir,, cevabmı verdi. Gerçi bu tahkikatta muavinler ilmühaber. lerdeki imzalarını inkâr etmişler se de, bunlar hakikattte muavin. 'erin kendi imzalarıdır.,, Mahkeme bütün gün yaptığı duruşmayı vakit hayli geçmiş ol. duğundan başka bir güne bırak. mıştır. “İste iki gün evvel ilk köngresini şekkür, selâm ve muhabbetlerinin iblâğını emir buyurduklarını derin Umumi Kâtip Kemal Gedeleç Esnaf neden muayene olmiyor ? Cüzdan paralarının çok olduğu anlaşıldı Yapılan tetkiklerde İstanbul - da mevcut 40 bine yakın esnaftan 29 bininin sıhhi muayenelerini yaptırdığı anlaşılmıştır. Böyle . likle 11 bin kadar muayenesiz es. naf kalmış demektir. Belediye gida maddeleri satan bu esnafın neden muayene olmadıklarmı a. raştırmaktadır. Yapılan şikâyet. lere göre, her sene binlerce es. nafın cezayı dahi gözüne alarak muayene olmamasının başlıca se- bebi. cüzdanların pahalı olma- sıdır. Muhtelif cemiyetler, azaların. 190 ile 2090 kuruş arasında- Pcüzdan parası almakta, bu mik- tar da muhtelif pul paraları ve “diğer masrafla beş lirayı bul . maktadır. Halbuki bilhassa kü . şük esnaflar beş lirayı birden ve. recek vaziyette değildirler. L>anlarımızın inşası için İngiliz mütehassısları dün geldiler Limanlarımızı inşa edecek İn. gizli Gips müessesesi mühendisle- rinden Biver ile teknik müşavi. ri ve diğer bir mühendis dün şeh- rimize gelmişler, akşam Ankaraya hareket etmişlerdir. Mühendisler Münakale Vekâ . letile temaslarda bulunduktan sonra bir kaç güne kadar gele . ,cek diğer bir mühendis kafilesile beraber İskenderuna gidecekler, orada inşa edilecek limanın pro. jesini hazırlıyacaklardır. Diğer limanlarda da sırasile tetkikler yapılacaktır, “ Paylaşılamıyan çocuk,, annesine lade edildi Paylaşılamıyan çocuk meselesi nihayet dün halledilmiştir. Sene- lerdenberi adliyeyi ve efkârı umu- miyeyi meşgul eden bu —Mmeraklı hâdise dün çocuğu şimdiye kadar evinde tutan Mehmet Alinin Ner mini adliyeye getirerek icraya bı - rtakmasile sona ermiştir. Nermin kendisini birakıp uzaklaşan Meh- mte Alinin arkasından “ben sen - den ayrılmam, seninle gideceğim, gitme!,, diye ağlamağa ve bağır- mağa başlamış, fakat bu —errada Nermin bir otomobile bindirilerek Fatrfda İlhanın evine götürülmüş- tür. Fatma İlhanın “gel yavrum se- ni bağrıma basayım,, demesine karşı da Nermin köşe bucak kaç- mış, fakat bu defa evden firar e - decek fırsat bulamamıştır. , - —— a ae — —a WESY Z G MJFJ