ig 2 Yazan: RAHMİ YAGIZ Alman hava mütehassısları hergün bir bahane ile imtihanlara başlamıyorlardı rüyet sahası geniş evlerin, fabrikaların damları, na, minare şerefelerine, Beyazıd ve Galata kulele- rine makinelitüfekler ikame edildi. Birkaç projek- törün de gece hücumlarına (1) karşi kullanılmak üzere Davutpaşa, Beyazıd, Fikir tepe bataryalarına ilâvesi unutulmadı. Hava hücumlarını karşılıyacak eniyi »ilâh tayyaredir. Bu keyfiyet büyük harbde de malüm- du, Onun için bu tertibat almırken Osmanlı im- paratorluğunun müttefiki Kayzer Enver paşanm mürucaatı üzerine tayyare vermeği kabul etli, İlk partide İS tayyareyle 4 muallim gönderildi, Bun. lar evvelâ İzmire getirildiler, müstahkem me emrine verildiler, 6 danesi de Yeşilköyde - şim tayyare meydanmm bulunduğu yer ve pavyonlar- 'da - tesis edilen hava İstasyonunda faaliyete geç- tiler. Ordudan hava sınıfına ayrılmak İsteyen su. baylar sıhhi muayeneden geçirildikten sonra bu. yaya gönderildi, İzmir ve İstanbulda faaliyete ge- gen havacılık kursları uçucu yetiştirmeğe başla- dilar, İlk ağında tayyarcelliğe koşanlar arasında Yüzbaşı Mecdi, Fazıl, Kadri, Vedat, Kudret, mü. Tizimi evvel (2) Raif, Zekâi, Hikmet, mülâzimi sani (3) Refet, Cemalettin, Ecvet, Cevat Ruhi ile başçavaş Lütfi, Murat, Vecihi de bulunuyordu. Bunlar İzmirdeki mevkii müstahkem tayyare karargühinda talim ve terbiye görmeğe başladı - Tar. Türk subaylarının göz pekliği, kavrayış ve is - tidatları muallimlerinin çarçabuk (mazarıdikkatini celbetti, Daha İlk aylarda hocalarına parmak ısırtacak bir lerleyişle havacılığın teknik ve taktik huşusla- Bu iptidsi tayyarelerle yapılan uçuşlar çek tehlikeliydi. Motörler sık sık pan yapıyor; boban lar (4) hafif fırtmalarda koupyor, bazı tesisa. tx hiç umulmadık zamanlarda parçalanıyor, kanat. çıklarin (5) iniş tertibat: çok kereler lövye (6) ye itaat etmiyorlar. Bu yüzden çakılmalar, ekil - meler eksik olmuyordu. Çalışmaların üçüncü symda İzmirde talim şö- © ren 1i tayyare zabitinden 6 sı kazıya uğrumış, 'bünlardan 4 tanesi Kudret, Zekâi, Sadri, Bevet şe- hit düşmüş, Vedatla Cemalettin osakatlanmışlar, yer hizmetine ayrılmışlardı, Kurs bittikten sonra deniz tayyarelerine ayrt- Tanlar İzmirde kalacak, kâra tayyartlerine seçi, Jenler de İstanbula, Ayastafanos (7) daki tayyare müfrezesine gönderileceklerdi, Kurs müddeti tamamlanmış, imtihanların ya, polması, brövelerin dağıtılması kalmıştı, Alman mütehassıslarından avcılık muallimi Fon Rabe ile bombardıman öğretmeni Tedy her gün bir bahane iie imtihanları başiamiyorlar, ihtisas brövesini al. © mak, göklere atılmak, vatan müdafansına, yurdu koruma kavgasına bir an evvel katılmak. arzusile Ve bu lâkaydi ile izzeti nefsinin k Pİ MSA landığını seziyordu. Behirenin düşüncesi bir kelebek (oDgibi daldan dala koşuyordu: “Bana ehemmi- yet vermiyor, bu muhakkak ne güzelliğim, ne de ince ve hassas ruhum onun nazarı dikkatini çekemiyor. Yalnız beni alelâde 'bir kadından üstün buluyor.., Behire kendisini öteki kızlardan daima HABER" Anbirlari tükenen gözüpek Türk subaylarmın içleri İçlerine sığmıyordu. İşte tam imtikanlara hazırlandıkları sıralarda bir felâket daha olmuş; o sabah uçuş tatbikatın - dan dönüşte bir mektep tayyareâi daha düşmüş; kursu snğ ve salim bitirmek faliine ulaşan beg ar - kadaştan Cevat meydanm ortasma çakılmış, yâ - nmdaki Alman muallim başçavuş Volf Ile ölüm ha- linde yaralanmış, herkesin kalbinde bir acı bıraka- rak hastaneye kaldırılmışlardr. Yüzbaşı Mecdi ile Fazıl meydandan ayrıldık - tan sonra odalarma geldiler, İki arkadaş kursa geldikleri zamandanberi aralarmda kavileşen bir samimiyetle her İşlerini boraber görüyorlar, aynı odada oturuyorlardı, Mecdi, İstanbulluydu. o Mülâzimliğini “maliyeti seniye,, bölüğü adı verilen saraya mensup süvari &. İayının bir bölüğünde yapmıs, Balkan harbinde Ah- met Abuk Paşanın süvari kolordusile Kırkkilisede harbe iştirâk etmiş, büyük harpten evvel de Kuru. dağdaki süvari livasında bölük kumandanlığında bu. lunmuştu. Moedi, yaradılıştan atak tebistli, gözünü bu - daktan sakınmaz çok cesur bir subaydı. Balkan muharebesinde, Hülrnenin sukutu sıralarında, E- dirne civarında bölüğile muhasara edilmiş, kendi . sini saran iki Bulgar piyade taburile şafukla bera- ber müsademeye tutuşmuş, gece, karanlık basın. caya kadar kahramanca karşı koymuş, yeğitçe dö- vüşmüş. Gece, karanlıktan İstifade ederek müha - sara hatimm bir tarafına hücüm etmiş, yarmış, çıkmış, bölüğünü kurlarmış, bu hizmetine mükâ - faten de yüzbüşuliğa terfi edilmişti, Mecdinin zekâsmdan üstün de cesareti vardı... Bü İkİ İmreniidedk' hususiyetin” birleştiği vücudu da“kdvvetiğ ve gürbüzdür ei) ie seve a1 ( Devamı var) (1) Bu projektörler faydadan ziyade zarar verdiler. Sahaları kısa olduğu İçin tayyarelerin bu. lunduğu yeri aydınlatamıyor, çıkan ışığı ile kendi yerini, bataryanın mevkiini düşmana belli ediyor- du. (2) Şimdiki üstteğmen rütbesi, (3) Halen teğmen ismi verilen rütbe, rmi kavrayışları havacılığın tarihini Yaratan, bu yaratışı Toros dağlarını çarparak parçalanan mü- tevazı tayyarelerinin kırık pervanelerile ilk âbideyi diken kahramanların kardeşleri oldukları isbat etti, (4) Hoban: Kanatlar arasma konulan dikme- lerin ismidir. (5) Kanatçık: Esas kanatlar üzerin de ayrılmış küçük ve müteharrik kısımlardır. Bun. lar tayyarenin yan yatışlarımda ve keskin dönüşler. de muvazeneyi temine yararlar. (6) Lövye pilotun tuttuğu otomobili vitesine benzer bir demirdir. Tay- yarenin sevk ve İdaresinde muvazeneyi temine, İ - nisi, kalkısı tanzime yarar, (7) Şimdiki Yeşilköyün caki ismi, Nakleden : İze çok büyük bir kıymet w İ ibarettir. aris Papazının masum olduğu İyard günah çıkarırken dinlemiş ol ruca birinci mülâzimin odasına gi ! dip oturması teklifini soğukça red i, Ve işte bir çeyrek saati t serbest bi akılmasını şiddetle talep edip dı ruyordu. Şaşi mış olan Haym ou tamıyord iz var elendim. Fikrin: iyorum. kanaatte, kumandanma Fakat bu henüz şahsi Merkez iyebilmem için elimde henü; aaaddi deliller yok. —- Fakat sizin elinizde onun aley Kinde hiçbir delil yok. Mülâzim Şmit müdahale etti: Hâu'se hakkımda malümat sa hibi görünüyersenuz. Maznunu Sık sık görüyor musunuz? — Tabii; heriçün.. Bu benim va zilem, Haym irkildi, Akima bir fikir gel mişti, Bunu kendisine saklayamadı: — Kanaatinizde o kadar kuvvet li görünüyorsunuz ki papaz Gay duğunuza hükmedilel le ise. Huppenslaht kızdı: — Birinci mülâzim Haym, böyle bir sual cevaba, hattâ sadece | bir| “hayır,a bile lâyık değildir. Ben papaz Gayyardın masum olduğu- na eminim. Size değil doğrudan doğ ruya kolonele mürâcant etmelimi Şimdi onun yanıma gidiyorum. Kumandanın, papazın telkinleri" ne kapılacağını pek iyi bilen Şmit atıldı: 5- Bir dakika müsaade,; * Şimd' vtepisi “Taporunu” almıştık. tetkik “edelim, belki “yeni malümat elde ederiz, Askeri hastane başhekimi teknik mahiyetteki, bu raporu herkesin anlayabileceği şekilde izah eden bi de mektup İefletmişti. Haym yük sek sesle işte bu mektubu okudu: — “Cesedin suda birkaç gün kal- dığı anlaşılmaktadır. o Ceset suya TI mayrsta, en geç 12 mayısta atıl ir. Eğer böy bir işi gündüzün yap mak ihtiyatsızlığı (o gösterilemezdi. Elbet, O civar çok kalaba! Bu vaziyette hâdise 11:12 mayıs gec si olmuş demek, Raporul tini keserek muka — Stileli adamakıllı döğdükter sonra kanala atmışlar;“deci, Mesel | sundan ibaret. | Haym itiraz etti : | < Yahut iyice döğüldükten sor iiğinden kanala düştü devam edelim: “Bu mübteli şaretler ölümün. bir intihar o vey ja ker Ra eseri olması ihtimalini hemei, heraen tamamile hır — Nasıl ben demedim mi? — Fakat dostum Şmit, raporda ki “hemen hemen,, tabirini unut ma... Devam edelim! “İzah edeme uzaklaştırmakla İdiğim başka bir noktayı işaret etme | | den geçemiyeceğim. Midede su İ-| iktarda klorüi | İçerisinde gayritabil İ 86 potas buldum. İ Alman papazı şaşırdı: — Klorür dö potas mı? Yani Ja İ vel suyu. Bundan işmiyordu ya St fel! (aym kahkahayı bastı: - a'âdeden olarak il mayıs mayii Javel suyu etiketi bulunan; şişelere koymuştu. İçkiden verecek* ken aldanarak” Stifele'hakiki Javet suyu vermiş olabilir. sız kadınının ifadesile teyit edile - cek olan Haymun bu izahalı Alman papazını alâkadar etmedi: — Stifelin ölümile papaz Gay - yard arasında ne:münasebet var ki bu bahs üzerinde bana izahal veri- yoruuyuz. Sizinle anlaşamıyanığız. Ber! Kolonalin.xyanına , -gidiyorum, Allahammarladık. Kapıyı vurarak çıkıp gitti. Şmit: — Bununla . beraber hâdisenin baş şahsiyeti bence papaz Gayyard, deği, Ben bunu hissediyorum, Haym bikmiş bir tavırla verdi: — Hissetmek kâfi değil, delil Wü- zum. Fakat herkesin bu papazın kö. rükörüne müdafaası yapmasna akıl erdiremiyorum, doğrusu. Ayağa kalkarak, elleri arkasmda, odanm içinde dolaşıyordu, Şmit sordu: Z — Sizin bir düşündüğünüz var. — Evet, Köpeklerinizin Freri 80 kağındaki eve ve sahibine göster - dikleri alâkaya fazla ehemmiyet cevap iabilir,. Hatırlıyor musur | “İ Şmit, geçen gün araştırdığımız har da ispirto ile Javel suyu halitasın- dan bir içki bulmuştuk. Kadın be) Ertesi gün sorguya çekilen Fran- | Çeviren; Fethi KARDEŞ — Stifelin metresi olan kadın mı? — Evet. Bu kadıs dün peşin 20 bin mark vererek bir ev satn aldı ve binayı boş bin mark mukabilin- 1s tamire: teşebbüs etti. Ne dersi » niz bu işe? — Hayret! — Ya!,. Bu parayı, Liyon, Sti- elden gizli nani toplıyabilir? Top- Ismasma İmkân ver mı? Şimdi Sti: telin evinde bulduğumuz defterleri Je hatırlarsanız göyle bir hükme varabiliriz: Stifelin halktan harac olarak aldığı para bu kadinin eline geçmiş bulunuyor, Bu Iş sizl çok a. âkadar ettiğine göre, meselenin bu sephesini aydınlatmak lütfunda bu İ lunursunuz. İ Şmit tereddütle cevap verdi: — Hay hay. Fakat bir Şartla. — Nedir 6 şartımız? — Papazla bir kere de ben gö - İ rüşmek' istiyorum. Onu kendi uau- İlümle isticvap edeceğim. İ — Faydasız. Hiç bir netice ala. İ myacaksrmsz, | . Şmit ısrar etti ve Haym nihsyet tazı olarak, onunla beraber tekrâr İ aapishanenin yolunu tuttu, Papaz Gayyard her zamanki gibi sakindi. İki zabiti selâmladı. Söze başlıyan Şmit oldu: — Dün rim size itham edil. diğiniz suç hakkında malümat ve - receğini vandetmişti. Bunları anla - İ tacağım. |, Evvelâ şehirde ve bilhassa Dia - dam Lösajm evinde gizli itilâf dev- letleri askerlerini iaşe etmekle suç- Tusunuz, Fakat asıl büyük suçunuz Siifelir katlinde medhaldar olmak. Jr. İO kizden uzun zamandanberi şüphe leniyordu, 1İ mayısta alzi takip et- ti, Tebhdili kıyafot ADEM Fakat Madam Lösajın yanmdan çıktığ #rada taşımakta güçlük çekmedi - niz. Bunun üzerine onu, güpheli hiç bir gey olmıyan yerlerde dolaştır - dınız, meselâ dış mabslledeki bana kadar götürdünüz, Stifel buna rağmen epey malü - mat toplamış ve sizi mahküm etti - recek bir çok delil elde etmişti, E vinize geldi ve sizi suçlu bulduğunu söyledi. Çok şeyler biliyordu. Or - tadan kaybolması lâzımdı. Öyle de- ğil mi? Bir şey.mi söylediniz? — Hayır, devam ediniz. — Bu söylediklerini ispat edeseği mi söylemeğe tabii lüzum yok. Sti - fel yakalandı, mukavemet edemi - ; İym gecesi Vale kader götürülerek — Ölümün suda boğulma neti: ! vermekle budalalık etmedik mi di. | kanala atıldı, Süfel kurtulmağa sa- sesi olduğu amli ktır. Boğazda i sıkma izleri ile vücudundaki sn aklar daha evvele aittir.Bu sıkma nın ölümü mucip olmadığı MASAL ÇOCUKLARI IN AŞK VE HIS ROMANI: MUZAFFER ESEN fakat | ye düsünüyörüm, — Siz başka bir iz görüyor mu » sunuz? — Evet, Meselâ Löyor... Sanli 22 pinti mir mengene içinde sıkılıyor. Ve “artık het şey oldu, diye düşünüyor, Necdeti bir dahz gözemiyeceğim,, Behire genç doktorun yokluğunu ken- izne vuruldu, boğazı Zulduğu zaman baygın - (Devamı var) nır canlanmaz heyecanlanıyor, eve hız'ı hızlı çarpıyor, sonra bu çar“ ar yavaşlıyor, bütün göğsü hir de- üstün tutan gururunu şimdi bile âdeta takdis ediyordu. Annesinden kalan irat, dl işlerinin getirdiği para onun bugün bi- le her arzusunu yapmasına hizmet ediyor. Behire hâlâ bir masal çocuğudur. Fakat Nihat onun bu tarafını hiç anlamamışa benziyor, “Nihat kendinden ne kadar emin. Her vakit ikimize bot bol yetişecek kadar para kazanabileseğine inanıyor. Benim il olup olmamama hiç yapmakla geç:cek. aa nazarında hava- tin manası sadec: bu.. Şu halde Nihadin tahayyül ettiği saadet cennetine girebilme si için mutlaka benimle evlenmesi şart de Bi. O herhangi bir kadınla tasavvur etti” ği hayatı yaşmabilir.. Behirenin dalgın ve karanlık düşünce- sinden bu acı kararlar damla damla'nır dökülen asit da bartarak yıpcatıya lerini Nihada söy) tirmemeğe çalışa celeri öğrenir öğrenmez kendisi olacağını da sezmektedir. Binaena'eyh başını ğe Gaşladı; ve Fal Nihadın bu düsün” için yok rultarak, gülme bir tavırla: mübalâğa ediyor, beni çok sevdiği için vaziyeti olduğundan daha ağır görüyor; bir defa daha tekrar edeyim. Paraca hiç sıkıntım yok, vaziyetim Netlânm dü- şündüğünden çok daha iyi, hiçbir şeye ihtiyacım yok, hattâ ufak bir servetim de var diyebilirim. — Mükemmel, sevgilim... Artık içim ta mamile rahat etti, genç kızdan, bu teminali a *essiim dolasıyor. Duda'ların- hza, şimdi artık bu © dada olmıyan adamın (o kıymetsizliğini, yeis de verdiği kıymette aldanan bir genç kızın ümitsizliğini anlatıyor. Halbuki Behire bu tecrübeyi | yaplır mak için Neclâyı ne kadar O zorlamıştı. Şimdi bu tecrübetlen çıkan neticeye göre genç kiz bütün (asavvurlarında aldanmış unu sanıyordu, an Alie xi Behineri sevindirecek ve'tatn Tuyor, iğ amıyor bi Behire #1 madığı ga 'p © Bir taraftan mesini, gene ket latmasinı istiyor, bir ta altan da Nectin gelmeyişinden de memnun”. Mazinin bir hayal halinde bile olsa Nihatla kendi arasında gerilmesini İstemiyor, hattâ ara sıra, Necdete bir mektup yazmak, bir da ha kendisini ziyarete gelmemesini rica et- mek istiyordu, Fakat bu karar dimağında tanımış olma" gül uzun uzadıya varlıktan bah Du gı; saat du, bü vakiğsi o'abilirdi. Şaha: Ar cen günün m akşama kadar yar in sikyatıları, bütün sinirlerine toplanan s7; imalle sevindi, bu sevinçle ka” pıyı açmağa koştu, kapıyı açınca Necilet- le karşılaştı. (Devamı var)