7 Temmuz 1939 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 2

7 Temmuz 1939 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

f—ç: TET q_iüâı:m.!_ş 2 ; *',--ı c!.'*ı w | eç | İ n ral Maarıf Şurasında gö- — rüşülecek Ankara, 7 (Hususi) — Maarif Şürası hazırlıkları tamamen ikmal edilmiştir. Şüra faaliyeti hakkın- da salâhiyettar bir zat şunları söy lemiştir : “Müzakere edilecek meseleler- o denbir tanesi muhtelif öğretim — müesseselerinin bugünkü —durum ları ve biribirleriyle münasebetleri gözönünde tutularak ileride alın- ması lâzımgelen inkişaf tarzları- dir. İlk öğretim, —teknik öğretim, orta öğretim, yüksek öğretim hak kında vekâlet üzerinde — konuşul- mak üzere bir taslak hazırlamış” tır. Bunu azaya tevzi edecektir. Ö Teşkil edilecek bir komisyon bu 1 taslağı maarifimizin plânı haline L koymak için çalışacaktır.. Şimdi- sek okullara ait çıkarılmış olan bü- tün talimatlar Şüranın tetkik ve SÜ tasşdikine arzolunacaktır. ! Bütün müfredat programları talimatlar gibi komisyon ve tâli komisyonlarda incelenecektir. Bunlardan başka eğer yeni teklifler gelecek olursa, bun- ye kadar ilk, orta, teknik ve yük- arzadan meseleler lar da ait olduğu komisyonlara dağıtılıp lüzumlu görülenler hey eti umuümiyede — görüşülecektir. Diğer taraftan aldığım malüma- ta nazaran Şüra müzakeresi esna” sında neşriyat köngresi kararları üzerinde de esaslr — müzakereler cereyan edecek, kitap, yayın ve basın işleri etrafından daha geniş ve şümullü kararlar alınacaktır. Basın Bırliği kongresi Ankara, 7 (Hüususi) — Basın Birliği kongresi pazartesi sahahı toplanıp bir günde mesaisini biti- recekir. Kongrede birliğin merke- zi idare heyetine sekiz, —merkez haysiyet divanımnma altı aza seçile- cektir. Bundan başka Ankara, İs- tanbul, İzmir, Adana, mıntakalarının idare heyetleri ve haysiye divanları da seçilecektir. Kongre azalarına Halk Partisi tarafından bir öğle yemeği ve Da hiliye Vekili tarafından bir akşam yemeği verilecektir. c)ıe dı TAN M. Zekeriya, bugünkü başmakale - sinde “Totaliter devletlerin taktiği blöf,, demektir. Bir korku, bir harp havası yaratarak bulanık studa balık avlamak istemektedir. Muharrir bu - na misal olarak şimdiye kadar yap - ftıklarını, harekeltlerini — anlatlıktan gi — Sonra şüunları söylemektedir: iâ '_ Yalnız bu defa Danzig ve Koridoru - İslilâ plânının muvaffak olmaması îy - “bize şunu öğretiyor: Hiller dünyaya Üel — huzuürsuzluk Yaymâk suretiyle düş - G manlarıhııi kitlirletrini yorarak onla- ŞT g orm istediklerini kabule mecbür etmek siyaselinde hâlâ devam etmektedir. Fakat demokrasiler, ve tecavüze maruz milletler bu sinir harbinde ga: * 1Çip gelip te mukavemet gösterince Almanya ftehlikeyi göze almağa ce - | şatet edememektedir. İ Demek ki mütecavizi durdurmak, DÜ — dünyayı huzursuzluktan — kurtarmak için en kuvvetli yol, mütecavizlere | karşı zaaf göstermemek, kuvvetle — küvvetle mükabele elmek, ve tolali- — ter devletlerle müzakere yolu ile hiç bir meselenin halledilmiyeceğini gö- zönünde bulundurarak müsamahaya sapmamaktır. Önümüzdeki aylar için hazırlanan sinir harbinde muvaffak olmak için bundan başkâ çare yoklur. S | - YENİ SABAH Hüseyin Cahit Yalçın: — hudütlarında tahkimat,, başlıklı ya « — zışında bir Alman gazetesinde, Sof - O yadan aldığı söylenen bir telgraf ha. berinden bahsederek bunda, Bulgar- Jarın Türk - Bulgar hududunda yap. Otuğımız “Atatürk müstahkem — hattı,, - ndan kuşkulandıklarım, Bulgar ga - — Zzetelerinden Slovonun şiddetli pro - | testosundan bahsedildiğini söyliye - — Tek almanca gazelede bu makaleye — aifedilen satırlarda harptenberi Bul. — garların, Türklere karşı takip etlik . |— leri poletikanın gayel açık olduğun- —dan, Türkiyenin hiçbir zaman Bulgar — Jlar tarafından bir hücum vaki olaca. Bina ve Bulgarların, Türkiye işlerine : karışacaklarına ihtimal vermeye hak — bahşedecek bir hâdise ve emare | görmediklerinden bahsedilmekte ol- — düğünü söylemekte ve buna - verdiği - cevabında da, buü hazırlığımızın Buül- — garlara karşı olmadığını Bulgar top- Oraklarımı çiğneyip — topraklarımıza kadar gelebilecek olan müstevli bir — devlete karşı müdafaa hazırlığı oldu- günu Bulgarların kolaylıkla anlıyabi- |Teceklerini söylemektedir. Hattâ de . C mektedir ki: va Pati ça ça 25. | — “Böyle bir istilâ hareketi karşısın-| —© da Bulgar - dostlarımızın da bizimle - birlikte kendi hudutlarını müdafaa vazifesini ifaya teşebbüs edeceklerine eminiz. Fakat bizim hudutta ikinci bir müdafaa hattı teessüs ederse müş terek davamız,İçin —daha iyi olmaz mı? Bulgar komşularımızla bir an - laşmanın gök küyvetli bir sed vücu- de getirecağini takdir ederiz. Böyle bir anlaşmraya da biz her zaman ha- Zzırız. Bı!nrlırlı beraber vücude ge- tireceğimiz sed, yalnız askerlerimi - Gazele “Bulgar | (eti (J“WCJ)Z,G. n .ı zin göğüslerinden ibaret kalmak i - icap etmez. Atatürk hattını da bera- ber müdafan edebilir. Her halde, Bulgarlar da bizim tarafımızdan ken dilerine karşı hiç bir zaman bir ta - arruz gelemiyeceğine kali suretle e. min olmalıdırlar. - Türkiyenin küvveti Asyada oldu - ğuna dair Atatürkün kanaati bahsine gelince, Atatürkün kanaatlerini, mak satlarını, irşadlarını Solfya ve Berlin mahafilinden. öğrenmek ihtiyacında olmadığımızı *arşım;qpkılerin lât « fen teslim elmelermî rica ederiz Mil- li Şefimiz, Üsmet'İnönü, ilkıdakikala - rındanberi Âtatürkün en yakın doöstu ve mesai arkadaşı idi. Bu siyasetin tekmil inceliklerine ve kuvvellerine bugün İsmet İnönünden daha fazla vâkıf bir zate tesadüf edilemez, Bu gibi noktalar hakkında biz hiç bir ecnebi ile münakaşaya ihliyaç hissel meyiz.,, CUMHURİYET Nadir Nadi, Bulgar Başvekili Kö. seivanofun Almanya seyahalinden bahsetmekle ve “Bulgarislan ne ya - pacak?,, diye sormaktadır. Baveki- lin Berlinde büyük bir alâka ile kar. şılanmış olmasının Totaliter devlet - lerin bu Balkanlı devleti kendilerine çekmiye çalıştıklarına bir delil ola - bileceğini, Bulgaristanın büyük harp ten sonra gütlüğü yolu izaha çaliş - tıktan sonra şöyle demekledir: Şimdi, dünyanın bu fakir fakat hür parçasına göz dikenlerin teşebbüsle- riyle karşılaşıyoruz. Bize yol göster. mek, hareket tarzı tayin etmek is - tiyorlar. Bu vaziyelte bulunan bütün Balkanlıların vazifesi birdir: Yalnız bizi alâkadar eden iç meselelerin ü - zerinde onlarla konuşmaya bile razı olmamak, istiklâlimizi her şeyden üstün tuttüğüumuzu açığa vurmak. Göspodin Köseivanofun Berlin se- yahati, Bulgaristanın Balkanlılığı ba- kimından bir imtihan ehemmiyelini haizdir.,, VAKIT Asım Us, “İstimlâk usulünde bir yenilik,, başlıklı yazısında, islimlâk kanununun süralle değiştirilerek Mec lisin bu yaz tatilinden önce bitirilip tatbik sahasına konulabilmek üzere çalışıldığından bahsederek çalışma- Jarın da iki mühim nokltanin istih - daf edildiği bunlardan birinin yeni kanunun istimlâkte kıymet takdirinin vergi kaynaklarına — dayanmıyarak binaların hususi kıymelleri üzerinden yapılabilmesi imkânlarını hazırlaya- cağı diğerinin de, belediyeler aça - cakları meydanlar mesahasınca de - ğgil, daha Tazlasile istimlâkte buluna- vak meydanların çevrelerinde bina. lar yapltırarak bunları satışa çıkar « mk suretile elde edecekleri kârla i « mar masraflarını azaltabileceklerini söyledikten sonra şöyle diyor: “Fikrimizce istimlâk usulünde ya- pilacak yeniliğin başka bir faydası daha olacaktır: Bu da şehir imar plânı mucibince yenl açılacak yollarin ve meydanla « rın muhitlerindeki en kıymetli ar « Trabzon| Kabzımallarla çıkan bir ihtilâf HABER—Akşamı’ostas: yüzünden bir kısım İstanbul bah- çıvanlarının malları dün gece sebze hali dışarsında kalmışlır. İstan . bulda bir sebze buhramı çıkarması ihtimali olan bu vaziyete dair malü- matı diğer sütunlarımızda bulacak sımız. Resimlerimiz bu sabah sebzu hali önünde duran malları ve halde ki faaliyeti gösteriyor. 7 TEMMUZ — 1939 İstanbulda bahçıvanlar Dün gece Kerestecilerdeki ye- ni sebze hâlinde çok dikkate de- ğer bir hâdise olmuştur. İstanbul bahçıvanlarından mü- him bir kısmının malları, kabzı- mallarla aralarında çıkan ihtilâf |yüzünden hâle alınmıyarak sokak ortasında kalmıştır.. Bahçıvanlar, bugün satışa çıkarılacak sebzeleri dün gece hâle götürmüşlerdi. Miktarı 20.000 kilayu. bulan bu sebzeler için hâlresminden başka ayrıca bir de kabzımallık - ücreti istenilmiştir. Alâkalı bahçıvanlar, hâl resminden başka bir para vere miyeceklerini, zaten vaziyetin bu” na müsait olmadığını ileri sürmüş- ler ve hâl müdürlüğüne başvur- muşlardır. Hâl “müdürlüğü, — alâkalılâra, kabzımallara — mallarını vermek mecburiyetinde olmadıklarını, İk- tısat Vekâletinin kurduğu satış birliğine müracaat edebilecekleri- ni, ancak satış bedelinin yüzde bi- rini yapılan masraf mukabili ola- rak birliğe vermeleri lâzım geldi- ğini, hâl nizamamesi mucibince böyle bir kayda tâbi tutulmadan doğrudan doğruya hâlde — mal- larını satamıyacaklarını kendile- rine bildirmiştir. Bahçıvanlar buna itiraz ettik- lerinden mallar Lâl civarında top- lanan arabalarda ve yerlerde kal- mış, ve vaktinlde satışa çıkarılama mıştır. Bahçıvanlar ne diyorlar? Bahçıvanlardan Ali Başak bu sabah kendisiyle görüşen bir mu- harririmize demiştir ki:. “— Mallarımız dün gete hâle kabul edilmemesi dolayısiyle 2000 liradan fazla zarara uğradık. A- rabalarda kalan sebzeler çürüme - ğe mahkümdur. Bahçıvanlar bu mesele halledilmediği takiditde ar- tık sebze getirmeğe cesaret ede- saların bir ftakım sermayedar kim - seler tarafından spekülasyon mevzuu haline getirilmesi, bu yerleri ucu: fiyatlarla kapalmaları nihayet bele. diye 'mar plânının tatbikinden sonra yüksek kıymetlerile satışa çıkararak hâalkıai ve belediyenin: zararına ha - vadan büyük' büyük paralar kazan - maları gibi vaziyetlerin önüne ge - çilmesidir.,, irden we emlekellen- sebzeciler grevimi başlıyor ? Bir. kisım. bahçivanların malları kah- zımallarla ihtilâf yüzünden, hâl dışarısında kaldı Hâl Müdürlüğü ve alâkadar . ne diyorlar miyeceklerdir. Zaten zararda oldu ğumuzdan kabzımalların ist-<ik - leri komisyonu da verirsek İstan bul bahçıvanlığı tamamiyle öle- cektir. İstanbul bostaalarının sahiple- ri olan 70 bahçıvan, hükümetin işe müdahale ederek bu haksızlığın önüne geçmesini bekliyor. Biz, iddia edildiği gibi, hâl ha- Ticinde” Kayıttiz 'maltsarmak'” Tate- miş değiliz. Biz, hâl resimlerini' vermeğe hazırız. Yalnız Hâlde mal larımızı doğruldlan doğruya satıcı- ya vermemize müsaade istiyoruz. Buna mâni oluyorlar, ve fuzuli bir takrm masraflar bize yüklenerek zaten dışarıdan gelen sebzeler yü- zünden müşkül olan vaziyetimizi büsbütün fenalaştırmağa uğraşı - yorlar, Bu mesele sür'atle halledilmez- se bahcecilikten vazgeçmeğe mec- bur olacağız. Bundan yalnız biz değil, hâl idaresi de, İstanbul hal- kı da zarara uğrayacak, taze seb- ze yemek imkânı ortadan kalka - caktır. Mallarımızı satmak için sebzelerin maliyetini — yükselten bir takım mütevassıtlara ihtiyacı- mız yoktur.,, Hal müdürlüğü ne diyor? Diğer taraftan hâl mmüdür mua- vini Ahmet Müezzinoğlu dün gece hâle kabul edilen malların 12.000 parçayı bulmasına mukabil hâle könuüulmayan sebzelerin -50 parça- dan ibaret olduğunu işaret ederek sunları söylemiştir : “— Mallarını satmak isteyenler hâl nizamnamesine riayet etmeğe hâl nizamnamesine riayet etme- lan malların bu nizamnameye ri- ayet şartiyle derhal hâle kahul e- dilmeleri mümkündür. Zaten iti- raz edenlerin başındda hakiki mal sahipleri değil, bunlardan istifade etmek isteyen birkaç — madrabaz bulunuyor. — Diğerleri — bunların teşvikine kapılmışlardır. — Bu vâziyetin düzelmesi - için kaymakamlığa ve zabırtaya müra” caat edilerek lâzımigelen tedbir- Tontonamca vearılar (: ile aramızda kül | tür münasebetle - ( tini arttırmak | - $ çin iki: memleket  üniversi telerinin #k talebe mübade - lesi yapması mu- Üvafle © gö-ülmüş ve bu maksatla Ünal 3elgrada iki ta - Belgrad üni - Mehmet lebe gönderilmiştir: : Kihlebelerderi Mehmet Ünal bü sa - bahki Akenvansiyönel—renHe-sehri - mize gelmiştir: ne zarfında mükemmel surette öğ - renerek imtihanlarını vermeğe mu - vaffak olduğundan Belgradda fevka lâde takdir edilmiştir. Mehmet Ünal, bir muharririmize şunları söylemiştir: — Yuğoslavyada Türk talebe çok iyi karşılanmış, her tarafta dostluk- la muam2'e görmüstür. Bizi, kendi- lerinden hiç avırmayarak hakkımız- da tamamiyle bir aile samimiyeti töstermişlerdir. lerin alınması temin edilecektir. İktisat Vekâletinin açtığı satış birliği, müstahsillerin hukukunu korumak için kurulmuştur. < Bu birliğin, mal sahiplerinden istediği yüzde bir malların muha- fazazsı, satışı, bedellerinin tahsili | gibi işlerin karşılığıdır. Bu masraf zaruri ve yerinde olduğundan iti- razlar varid değildir.' Madrabazla- rın teşviklerine kapılan ,bahçıvan- ların bu hakikati anlayarak malla- rıni hâle koycaklarını, umuyoruz. Binaenaleyh hâle mal kabul e- dilmediği ldoğru değildir. Ken * dileri mallarını nizamnameye üy- gün bir şekilde vermiyorlar. Alâkadarların , buğün , vilâyete mürataat etmeleri muhtemeldir . Vali ve belediye reisi Lütfi Kır - darın meseleye elkoyarak şehrin menfaatlerine en uygun şekılde ve sebze Tfiyatlarının art*ırrlmasma_ sine meydan vermeden tedbir al- ması bekleniyor. t Bahçerıvanlasım bir kısmı, hâl ida resinin vaziyeti karşısında şimdi- lik sebze grevi yapmış. bulunuyor- iar. Yugasavya mübadelesi genişletiliyor Belgrat Üniversitesi mübadele edilecek talebe miktarının - ar.hırılmasını |. .Dost ve müt -| Kültür münasebetleri bakımın . tefik ,Yugoslavyaldan yapılan talebe mübadelesi iyi versitesinde hukuk-tahsil eden Türk'| Bu Türk talebesi, sırpçayı bir se-| mallarım sokak ortasında çürüme* ile talebe istedi tesir yaptığından Yuğgoslavlar bu sene böyle mübadele edilecek tale - "be mikdarının arttırılmasını iste - mişlerdir. Bu sene mübadele yoîiyls' 10 talebe gönderilmesi ihtimali var: Ot Yugoslavyaya gidecek talebeler Tıp ve veteriner fakülteleri tale - belefınden murekkap bir (grup ya -. cektir. Buna mukabil Belgrad üniversi - telileri de İstanbula gelerek mem . leketimizin misafiri olarak başlıca yerleri gezeceklerdir. di Reisi C_umhur İnönünün Valiye telgrafı Tramvay, Elektrik, Tünel i - darelerinin İstanbul belediyesi - ne devri münasehetile vali ve belediye reisi doktor Lütfi Kır - dar tarafından Reisicumhur İnö nüne çekilen telgrafa İnönü şu cevabı vermişlerdir: “Sevgili İstanbul şehrinin vi - , lâyeliniz zamanında tefaha ka . vuşmasını dilerim.,, Bundan başka meclis reisi ile Münakale, Maliye Vekillerin - den de muvaffakıyet temenni - lerini taşıyan telgraflar gelmiş- tir. a VAAAAARARARARAARARNARARNANAPDI â Posta kadrosu takviye ediliyor Adli- tebligat için 2875 memuralınacak Adliye tebliğat işlerinin posta ve telgraf idaresine devri üzerine idarenin kadrosunun genişletilme- si kararlaştırılmıştır. Yeniden 600 memur, 75 mürakip,2200 müvezzi alımaçaktır. tarafır, piyade olacaktır. Şehirler dahilinde yapılacak adlt tebliğa - yonu bulacağı tesbit edilmiştir. « D Ze Üti ö eei Ö . Müvezzilerin 1500 U süvari, üst tın sayısı senede dört buçuk mil- n? S dan Nas şdii | kâği Bils lT kında Yu'm—lavyau ziyarete gıdrııa ğ lea | Jdet ı 'Çin Vlar Tne İ ka Üşli Na IĞi İ Ve (8 Li (Bi İki Bi di bi b | — iaef ü Hi B e ea —— B M

Bu sayıdan diğer sayfalar: