Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
han | tin yanına girmeğe muvaflfak oldu: | ümle... | Slardan çıkıp gidiniz. Yerlerinizi Yahudi Tıkrası Bir yahudi nazi şeflerinden biri. — Beni tanıdınız mı? -dedi, ben İmumi harpte sizinle beraber bir I"[Öh"ı_l-:te ve bir siperde — harbetmiş: Üm, Hattâ bir defa kllrtarrmştım. — Tanıdım, ne istiyorsun? — Pek sefil ve perişan bir halde- Yim, Bana yardım etmenizi-rica e- rim, Şef düşündü ve yardıma Verdi: — Pekâlâ, Sana günde bir mark Yerdireceğim. Fakat buna mukabil Sirtinda bir ilân tahtası olduğu hal d'e şehrin yahudilerle dolu semtle- lrlnde dolaşmağı kabul etmen şarti- B hayatınızı da karar — İlânda ne yazılı olacak? — “Ey yahudi kardeşim! Bura- aı’Clan çıkıp giderek yerlerinizi ha- İS nazilere bırakınız,, yolufıda bir Yahudi kısa bir tereddütten sonra abul etti ; — Peki, er aa aa AA A el GGG A — .O0 ... —— . . HABER—Akşım Posbası KARIKOCA ARASINDA Erkek — O fikrinde hep ısrar ediyor musun? Kadım — Hangi fikrimde? Erkek — Şu otuz liralık şapkayı bana satın aldırmak fikrinde.,. — Kurnazlık Serseri kılıklı biri, gazinoda tek başma içen adamın yanına yaklaş- tı. Boynunu bükerek: — Karnım aç, dedi. Aradan bir hafta geçti. —Yahudi dan dıîj erinin neşesi kaçtı - homur €r aksşam gelip bir mark gündeliği- : ; hi alıyor ve taahhüdünü yerine ge. | — e a Ünü,” z — Merhamet ediniz efendim. Hiç Ürdiğini söylüyordu.. Eski siper ar- ddası onun taahhüdünü hakikaten Yerine getirip getirmediğini kontro- * Tüzum görerek bir sabah — peşine duxtu BYahudi filhakika sırtına istenilen CÜmle yazılı ilân tahtasını asmıştı. Vinden çıkınca dosdoğru ve alelâ- &le Yahudi mezarlığına girdi. İlâ. d * Mezarlığın orta yerine — koyup eyi yüksek sesle okudu: — “Ey yahudi kardeşlerim! Bu- lis$ nazilere brrakımız!,, > Sökül paraları! < . Paraları vereyim ama sen de h"nl bir makbuz ver, Yoksa imkânı karıma meram anlatamam, i Siğortacı — Şuraya bir imza atı. (E, her türlü kazaya karşı sigorta İmiş olursunuz. — Amerikan karikatürü — DİŞÇİDE — No görüyorsunuz doktor? | E'*— Büğgün çok soğan yemiş oldu. Uzu! olmazsa bir bira ısmarlayın. Kar- nım o kadar aç ki biranın bardağını bile yerim! Sarhoşu, bira bardağını — yemek teklifi pek alâkadar etti. — Peki, ısmarlıyacağım. Bira geldi. Serseri içti ve bardağ: masanın üstüne bıraktı. Sarhoş: — Haydi, dedi, bardağı da ye! — Yiyecektim ama artık karnım)| doydu, " FIRSAT BU Direktör — Hazır büro şefi dı şarı çıkmışken fırsatı kaçtı'mayıp biraz çalışsanız fena olmaz sanırım, — İtalyan karikatürü — — —_m—m-—__m y Drman insanları arasında: 4| YAZAN: L. Busch 36 Yılını vahsıler arasında Ceçirmiş bir Alman seyyahı En garibi büyük Uğur Sayarak serçe parmaklarının bngumlarını kesmelerıdır | Zira Bantuların bugün vücutla- rıma süs olarak astıkları bu tüyler Ayvusturalyadaki (Uramanga)ların mukaddes olarak sakladıkları (Ya- ninga)ların aynıdır! Avusturalyalılar en mukaddes to- tem timsali olarak bir sopanın ucu- na böyle dairevi şekilde bağlanmış tüylere taparlar, Avusturalyalıların bu mukaddes asalarıma (Vaninga) denir ki (gü. neş), manasına gelmektedir. Yani Vaninga Ayvusturalya insanları ara“ sında güneşin timsalidir. — Ayusturalyalr kabile reislerini sene nin muayyen zamanlarında bu mu- kaddes Vaningaları sakladıkları tah- telarz yerlerinden büyük merasimle çıkarıp ellerinde döndürürler. Bu suretle zaman fikrini takdis etmiş © Çoluyorlar. Zamanım böylece düştü- « |ğüne ve insanların ölüp tekrar di. — Şunu yakala kocacığım, tam başma göre galiba... — İngiliz karikatüirü — « FIRSAT! — İtalyan karikatürü — rildiklerine işaret ediyorlar. Bu gü neş timsallerile herhangi bir adama değilirse o adamda (Mana) yahut (Manga), denilen hayat — kuvveti müthiş bir surette artar, Ü asanın değdirildiği her insanda ne gibi il- letler varsa şifa bulur, ne dileği var sa olur. Yani bu asada güneşin bütün kuv veti vardır. İşte bu (Manga) kuüvveti — veren mukaddes timsallerinden dolayı A- vusturalyadaki Guara - Mamanga. lar da kendilerine bu ismi vermişler dir. Guara - Manga veya Uara - Man- ga (güneş oğulları), manasına gelir. İşte Banto veya Mandularda A. | vuüsturalyadaki ilk cedlerinin diğer bir kıtada kalmış ahfadı olarak ge- tne (güneş oğulları)| dırlar. " Fakat eskiden birer Vaninga olan bu tüyler bugün Bantularda uğur- lu bir ziynet haline gelmiş bulunu- yor. Sırf süs olarak boyunlarına ta- kıyorlar, Kuyruk esası dahi Asyada Man. çular arasında devam etmiştir. Ma- lümdur ki orta Asyanın bu kavmin- de hayvan kuyrukları bayraklarını teşkil etmiştir. Bantuların — gerek erkekleri ve gerek kadınları bazu- bendlere son derece düşkündürler. Erkeklerin de kadınların da çırıl- çıplak oldukları halde boğazlarında, kollarında ve ayak bileklerinde ba. zubend şeklinde bilezikler doludur. Afrikada balı kavma çıkan zemcilor... Bantular saç tuvaletlerine de pek meraklıdırlar. Saçlarını — uzun eziyetler ve itinalarla başının üstün- de kaynan dili denilen nebatın ka- lm yaprakları şeklinde dik dik ve dilim dilim kaldırmış şık erkeklere sık sık tesadüf” olünüur. Kadınlarda saçlarma,son. derecedtina - ederler. Bunlar uzun itinalarla saçlarını teker teker ağaç dalları gibi örerler, küçük küçük halkalar asarak süsler ler. Bir kısmı da saçlarını başlarr na tersine geçirilmiş pervaz şeklin" de toplu ve kalıplı bir hale koymak. tadırlar. Bu süretle tepelerinde birer ağaç timsali gezdirmektedirler, Bantu kadın ve erkeklerinde, sa- hil zencilerinden tedarik ve bayağı edilmiş incilerin de bulunduğu gö- rülür. Anadan doğma çıplak vücut ları üstünde birkaç bin lira kiyme- tinde inciler bağlanmış ipler sark- tığını görmek nadir bir hal değildir. _MIKİ jş __ÖRA —— — OF—A ZANve ÇİZEN WALT 9?.5"5.%— Hiç BİR MAZERET BÜL ETMEM BU DUS K BÖYLE DLMAZ. ANLA, ŞILDI. MİZ ANRHTA Ri BANA' NE,, HE J YALIYA PA ş CAK, SıHl ç BUNuN DUŞ Oıpuwî NE ıSBAT l'-'D - . 'ı,'-'j— CEÇıı RAYDI ıananoıwı ETRAFT Mimuinl ı PAHA iYİ SiL DE | ustası Bu “'“İ—,î,'g"wgâ’: HAREKETı NLAK OLDU!İ 'İENı BIR DUŞ Sis- ."TEM'ı BUL N mMus$ (li BUDA SARI KONTESİN | SĞ KOŞUNA İk : GİTMİŞ- ç ; BAKSANIZA USTA BEN Zi YARETE, GİDıYoR’UM UŞA ı.qızoA ....r—u.ı * SİZE ZAHMET OLACAK.. ğ—._ TÜNER VER KADA D ARTIK .. s-q—ron kr-lü quı FALAH ge ;â D RuMDAm PENL.E:R:: Yi NE YAP l ÇıVĞMA— > | âRTnx RAHATIM " SANA TEKRAR TENBıH EDi YORUAA .. KADILARI DİKMAT- LE KARARSIN. So—ıkn BA- hKS3ıMIZA iş ÇIKAR / BU ŞATODA NE BiR ŞEY OLURSA SER VETLER Ve VARDIR -.. AR KADI BUu- SONRA Bizi Mes TIK YELAŞA YğRende F EYET usTA | KAPANMADIK Öi dd he A G A Bantularda (Tatau) denilen vi cutlarına döğmeler yaptırmak usu- lü de vardır. Kulak ve dudaklarını delerek ağır küpe ve halkalar asar“ lar. Fakat en garipi — birçoklarınım en büyük uğur ve en mukaddes za* rafet olarak ellerinin serçe parmak*_ larının boğumlarını kesmeleridir. Bu, dul olanlara mahsus bir â4 dettir. Karı veya kocalarının öldü«“ ğünü göstermektedir. Bantuladın reisi Oramandua — İs- minde gayet şişman bir — adamdı. Afrika zencileri, bütün iptidat in“ sanlar gibi, gayet az gülerler. Gül- mek daha ziyade bir medeniyet ha; leti ruhiyesidir. Bu hal vahşilerin kolayca neşelenmeleri kabil olma- dığından ve gülünçlük duyguları bulunmadığından değildir. Vahşi için dünyada gülünecek şey pek azdır. Esasen neşelerini de on- lar daha çok dansa ifade etmeye a“ lışmışlardır. Zannederim, bu sebeb* ledir ki gayet az gülebilmektedirler, Halbuki Bantular reisi' Oraman. dua insana hayret verecek — kadar güleryüzlü bir adamdı. Mütemadi- yen, hemen her şey, her hâdise, her söz karşısında gülüyordu .Bütün bu havalideki beyazlarımızda bu kadar bol gülen bir insan görmediğim için Bantu reisinin bu hali beni pek şa- şırttı. Evvelâ gayet müstehzi bir a- dam olduğunu zannettik. Hattâ ya- nımdaki taylaiar herife bu sebeble son derece içerlediler. — Fakat sonrada bir Bantunun bu kadar müstehzi olamryacağını dü. şündüm. Bu adam ya — güldürücü maddesi olan hir ot yemek itiyadı- na düşmüş birisiydi, yahut da de- liydi. Mütemadiyen gülen — zayıf manyak delilerden biriydi! Bizi ilk gördüğü zaman koca gö- beğini hoplata hoplata — fıkır fıkır kaynaya kaynaya o kadar gülmeye başladı ki âdeta hepimiz bozulduk. sinirlendik. Fakat adam bizi ayni zamanda da çok samimi, çok tatlı bir dostlukla karşılamışt. Derhai kızlarını, karılarını çağırttı. Bambu ağacınnı içi boş dallar tiçine doldir rulmuş soğuk sular getirtip — İkrarm etti. Kızlarına, karınalrına emir verdi. Bütün kabile ile beraber karşımız da şerelimize Cansettiler, Kerdisi de kaca ıübdih kalyapı dantetti Bantulârm darısı son dersce aa « * ip ve esrarengiz bir dans, (Devamı var) geee gaa DD İ ÖĞÜ Od — li aa V , S ! | et bi bi v AĞi südel  iğiş'e d e 5