Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
zz a taz, 1 MAYIS ... 1030 VA (Baştarafı 6 ıncıda) u_'“'ll. Yetlerini bulmağa başlamış- B gol d“h:ıü Santrfordan çok güzel Üza bir :eı alan sağiç Culafi yakm- İ Öşe Vuruşile ilk golü yaptı. ha Çok Sonra Beyoğlusporlular da- açıldılar, inci gol ı’avso İaçıktan gelen topa Yugos- kaleci ile - sağiç — Culafi Rllegı;amanda çıkış — yaptılar. #Şan top kaleye girdi ve Böya lü ole;î:] * Beyoğlu sporun ikinci go- &Yar ı&îıîyâğıul_mmn akınları daha teh İnağa başladı. Arada si- E'Ynğâîpuan Yugoslav akmları wmn çok enerjik oynayan Yordu İ önünde semeresiz kalı ha_ln aA &ra Yugoslavlar Beyoğluspo, bunga, Yerleşir gibi oldularsa da Birin İStifade edemediler, B%âluc; devre bu şekilde 1 - 0 lkiıı ?Ol'un lehine bitti. O, ©1 devre 4 y BeYoğIusporlu]ar başladı . hağty “ğ_bir Mmüddet ortalarda do - sonra — Yugoslavlar Teti ü lehlerine çevirmek için gay I"e,k“erek ağır basmağa başladılar, %l'îuı ufun sürmedi. Beyoğlu lap Bu" yine hâkimiyeti ele aldı- bip %umda soldan yaptıkları âni Üa güzel bir orta yapan sol &çıkt&n Selen topu sağaçık iki met B"îicilerimizin Şanssızlığı k (Baştarafı 6 ancıda) h?: rle her seferkinden da- “"'%ı. Muyvaffak olduğunu kabul Dümy, er. Nlh.o - konkurculuk — tarihinde Ka? bunu iİsbat İçin en * açık de İh:i: at içinde 1, 2, 8, ve 4 ünci kime #recelerini dört binicimiz ra - N_:îden çekişe çekişe adeta ko- ""dan, kazandılar, Esasen artık " kahramanımızı bütün bini- Yy , Ekezleri, dünya binicileri i- %h“ Setin rakipler olduklarmı Ni gı Fabul etmişlerdir. Bilhassa %Ve arının fevkalâde inti - "!ı—h disiplininden sonra Romada l!n *dense bu sefer çok ihmal edi. b "““huyon bozukluğu yetmi- K Bihi 'eklu manilerde seçilen en h""'nî:lle doldurulan parkurla- Ve Güç b m hakikaten çok büyük b Süz İr iş olduğunu öğreniyoruz. *âo_l'“etre arayla dizilen 1,40 - ah llı,— döîıü manilerden her gün hı:""-"l ü taneyi aşmak ve 20, bBip ,, © Mücadele etmek bugün Ülp ekjp İçin . K 3 x ü Çin kolay bir iş değil . Ru ;"q "î"—' her noktadan aleyhimize ıük“”lı Sartlarla ekipimiz ha - İ, kulâde işler başramış - Ürnüş Elelim kf 8 - 16 haziranda :llı ten, Fonkurlara — iştirâklerinde Tn Visin Seneki güler yüzüyle yar M!yıu » t€tmese bile hiç olmazsa Byyar, ” Tönmesin tlce ÜN . TTiz de göylediğim gibi eki- ılmq'et Y başında Romanyaya ehi ed_î'—cekt[r. Fakat kadrosu alüm değildir. x&u'it 8. TULÇA bi Ve - 1 :"'7:1 !::düsmız efendim, üstüne Üş> SNUZ gazeteyi okuyor musüu- İ — Fransız karikatürü — Beyoğluspor Yugoslav takımını 2-0 mağlüp etti reden atamadı. Top kalecinin elleri- ne çarparak körnere gitti. Oyun, müsavi şekilde ve gittikçe süratle nerek oynanmağa başlandı, Yugos- lavlar mağlübiyetten kurtulmak için canlarını dişlerine takarak oynama, ga başladılar. Fakat aynı vaziyette oynayan Beyoğlüspor müdafileri karşısında bir şey yapamadılar. Bir müddet sonra misafirlerde yo rülma ve mağlübiyeti kabul etme alâmetleri görülmeğe başlandı. ÂAr - tık yanlarından geçen topa dahi a- yaklarını uzatmadıkları oluyordu. HABER — Akşam Postası Son dakikalarda biraz canlanır gibi oldularsa da oyunun neticesini de- giştirecek bir hareket yapamadılar, Oyun da bu suretle Beyoğlusporun galibiyetiyle bitti, w. —& * Yugoslav takrmı oyuncuları vü - cutlarının gösterisi nisbetinde oyna. yamıyorlar, sistemleri de vücut ka- biliyetinden -İstifadeye — dayanıyor. teknikçe çok zayıf bir takım. Beyoğlusporlular dün çok güzel denemezse de güzel bir oyun oyna- dılar. S. A, | “Potya I Londra şehrinin Bloomburry is- mi verilen bir semtinde gayet garip bir insan yaşar. Bu adam Londra şehrinin meşhur bir tipidir. Kendi- si acayip bir kıyafette kapusen ra- hipleri gibi giyinir. Üstünde bol bir elbise, geniş bir pelerin vardır. Saç. larını bir kadın gibi uzatmıştır. Başına bir bere ve çıplak ayakları- na sandallar giyer. Bu adam bir meczuptur, Kendi - sine kim olduğunu soracak olursa - nız derin, derin titreyen bir sesle Londrada yaşayan bir Polonya Kralı! “Polonya tahtınm varisi!,, oldu - ğgunu söyler. Ceddi tarihte “İyi Wenzlous,, diye anılan kraldır. Bu kral 1572 senesindenberi mün kariz olmuş Yağiellon hanedanmmna mensuptur. Polonya tahtının varisi, tek başına bir gazeteyi yazar ve ba- sar. Bu suretle, kendisini istedikle- rine emin olduğu Polonya halkına hitap eder. Çok fakir bir evde, çok basit bir hayat geçirir, münzevi gi- bi kimse ile konuşmadan — yaşar. Yegâne dostu kedisidir. ———————<—<e<e<eoeoeoeo<)—orop Ürman insanları arasında: 8 ipince bıyıkları, hain suratlı olan bu adama tbir orman Otellosu korkunç- JJ luğu vermekteydi. Herifin koyu |kahve rengi yağlı boyayla henüz boyanmış gibi, yahut bir bakır ten- cere gibi parıl parıl parlayan yüzün de gariptir ki, gözleri daha dehşetli bir surette parlıyordu. ' Bütün Hotanto kabilelerinin bu adamın hunharlıfından — yılmakta olduğunu biliyorduk. Hiddetli za- manlarında zavallr adamlarını, ne- reden tedarik ettiği meçhül — olan dikenli bir tunç topuzla — kafasıma vurarak derhal ve kendi eliyle ora. h cıkta öldürmekle şöhret salmıştı! Kendi hududu —saydığı araziye girdifimiz gün Hotantolar derhal etrafımızı sardılar ve kendisine Al- man kralından sık sık hediye geti- rilmesine alışık oldukları — için, bi- zim de hayli eşya yüklü olduğumu- zu görünce hemen reislerine hediye getiren heyet olduğumuza hükmet. mişler, bizi yadırgzamamışlardı. Bil- akis büyük bir neşe ile karşıladılar, Hemen reisin bulunduğu yere götür- meye başladılar. Vakia bu Hotantolar bizim zenci Kongolu Buba yanında cüceler gi- bi kalıyorlardı. Fakat onun bu hey- betli vücuduna ehemmiyet bile ver- miyor görünüyorlardı. Hattâ Buba Kabile relsi İngoa teslis ifade eden üç kişilik bir muharip heyet halinde ölü danslarına Kazırlarırken. | Hotantoların kendisini adam yerine koymayişlarına o kadar kızdı ki a- yağına basan bir Hotantonun kafa. sına derhal bir yumruk indirmesile adamı yere yıkması bir oldu. Yumruk darbesile yere düşen Ho- tanto ayağa kalkmayınca diğerleri hemen onun başına üşüştüler. Arka- daşlarının öldüğünü zannederek kız- dılar. Bubaya ancak o vakit ehem- miyet vermişler, fakat bu sefer de ona kin ve gayzla bakmağa başla. mışlardı. Bu hali gören Bubanm hiddeti hemen geçmiş olacak ki gü- lerek. yerde hâlâ baygın . yatmakta olan Hotantonun yanına döndü. Bu banın yaklaştığını gören Hotantolar hemen açılıp ellerindeki — oklarıma davrandılar. Çok anf olan bu hâdiseyi görünce Bubaya ben de hiddetlenmiştim, — Ne yapıyorsun, Büba! dedim. Şimdi kuvvetini tecrübe edecek sıra mı? Heriflerle harp mi etmeye gel- dik!. Buda parıl parıl dişlerini gösteren müstehzi bir gülüşle güldü. — Affedersin.. Fakat bu ders lâzımdır!.. Dedi. Sonra oklarına dayranan Hotantolara doğru elini kaldırdı. — Durun! diye bağırdı. Arkada- şınız ölmedi, korkmayın! Şimdi tek heriflere Kızıl Gölge HABER'İN RESİMLİ ZABITA ROMANI: 176 / a ğ a ©, . at Üİ P Di li L T L L AD WE YAZIYOR T BİR. Mhikâe CA BÜ YUDÜĞÜN Za| | £ ONDRANIN BAŞKA BİR MA | İYumwuz Söne ye romıaîj /İ% MAN Kfnoı,,. HRLLESİNDE POLiS MÜFE Tyiz; 'a SElrera W/w ÇOKURSUN VA Y FuUĞS DA YATAĞINA UZANI YoRDU el Vini r?uıvı. < AMYDA | FiMDı: UÜYU LH İPAP <. el '*[—)/_— BU WİXAYE Yr g#»: WE VÜ3N MELŞTACA Hişi Z JKS;. DLIL YEE YAT Xp ?s.ç ııvâxfrı?;î) REYE BÖYLE? DERSİiN AMA NİY FETİN: BEGE BENi ESKi KAFALIİ| FAKAT TENİS OY- DiıYE€ ,TTiHâmE- YÖRUÜM END KU f T K ANLORDA . BiR ENİNİYET MÜFETTİŞi Sili GÖRME ARLUSUNDADIR CANIN Poli5 BENDEN NE Ü ta (Üsr'yör acapı .lf*;“ ğ ! EVET... PEK ALA . , İÇER;| ALINIZ. . .Polı. SN JKÂAMETGANINİ - DA İŞiNE? KARŞNAŞ. TEM BALMİ YO RPUM EF. Yumruk darbesile yere düşen Hotanto ayağa kalkmayınca diğerleri başına üşüştüler YAZAN: L. Busch 35Yılını vahşiler arasında geçirmiş bir Alman seyyah ü Ş y ea rar dirilecek, göreceksiniz!|., Meğer Buba bir Hotantoyu bay gınlıktan derhal ayıltmak usulüni de mükemmel biliyormuş! Zira yer de kendinden geçmiş bir halde yat makta olan adamım bu sefer suratı na şiddetli bir tokat aşketti. Ne de siniz, bir yumrukla bayılan Hotan to bir tokatla derhal ayağa — fırla maz mı?.. Ne olduğunu anlamamış bir hal de sersem sersem bakan bu zavall Hotantonun haline hepimiz gülmel ten kendimizi alamamıştık. Herifir derhal ayağa kalktığını gören arka: daşları da pek memnun olmuşlar dr.Gülerek kollarından tutup tekrat önümüze düştüler. Vakia önce ber bizim Bubanın bu gösteriş yumru 'ğguünu pek füzuli bir hareket addet miştim ama, sonradan, bunun fay dası dokunduğunu da gördüm. Önü müzden doğru bizden evvel koşu; giden bir Hotanto reisleri İngoayi gene Alman kralı tarafından bir he diye heyeti geldiğini haber vermiş ti. Reis İngoa buna — herhalde pel sevinmiş olacak ki derhal resmi üni formalarını giymiş, yani — maskel balo kıyafetine girmiş ve bizi karşı lamak üzere Hotantoların Pontoks dedikleri kulübelerinden yapılmış muhteşem sarayının önüne çıkmış tr. Çalılardan yapılmış olan bu sa rayın etrafını da ellerinde uzun kar gılar olan hassa alayı sarmış, her il ihtimale karşı yalın ayak ormanlai kralr harp tedbiri de almış bulunu yordu! Biz reisin sarayına yaklaşıncayı kadar son derece mağrur bir tavi la ve büyük bir dikkatle bize bak makta olan İngoa yerinden kımıld: mamıştı. Tam on adımlık bir mesafe kalın caya kadar yaklaştığımız zaman Bt ba öne geçti omuzunda — taşımakt: olduğu, içinde hediyeler — bulunart torbayı yere indirdi ve: -— Alman kralından (!)| — şerefl dostu olan Uitboy Hotantoları kral! İngoaya güzel hediyeler — getiriyo İngoa bizi iyi misalir sayarsa bit de kendisine bu hediyeleri — teslim edeceğiz! dedi. İngoa, bizim Bubanm bu sözleri ni gururla dinledikten sonra gözle rini yere indirilen hediyeler çuva İma dikti. Fakat yüzü hiç gülmedi Alman kralmdan gelen hediyelerii böyle bir küçük çuvala sığmış ol masından pek memnun görünmedi Maamafih iki elini bir hizada arka sına uzatıp ağaç dalr çardakların dan sarayını göastererek: (Devamı var)