15 Nisan 1939 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 6

15 Nisan 1939 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ş YT — * h ee Sinemaâada ikinci bir meslek kazanan yıldızlar Fernan Oravey orkestra şefidir ; Rober Taylor boksörlük öğrendi; Jül Beri kö peklere cigara içirir * Soldan itibaren: Fransız Roze “Çöl Yolcuları,, filminde vahşi hayva n mürebbisi kayafetile. Jül eBri sevgili köpeklerile beraber. Jan Gaben “Nefsi Emmare,, filminde mak inist volünde. Rober Taylor boksör, Fernan Gravey or kestra idare ediyor. Sinema ile uğraşanlar aç kal- maz. .Hattâ bu meslek sahipleri- nin pek çok para kazandıkları da iddia edilmektedir. Sinema yıl. dızlarının kazandıkları para, bü. yük rakamlarla bütün gazeteler- de ilân ediliyer. Bütün bunları ka- bul edebiliriz. Sinema ,artistleri- ne çok kazanldırıyor; fakat bu ka. zanç uzun zaman devam etmiyor. Çünkü sinema san'atkârr — biraz ihtiyarlayınca artık kendini reji- sörlere beğendiremiyor, mesle. ğinden ayrılmak mecburiyetinde kalıyor . Binaenaleyh, sinema san'atkârı çalışırken istikbali düşünüp bir tarafa birkaç para ayırmağa mec- burdur. Böyle yapamıyorsa — &. linde icabında kendini geçindire. bilecek ikinci bir mesleği olmalı- dır, Bütün sinema yıldızlarına bu düşünce hâkim gibidir. Onlar si. nema yıldızlığını, lüks bir hayat yaşatan bir şeref vasıtası olarak kabul ediyorlar. İkinci meslekleri. ni de istikbalde sefalete düşme - mek için bir garanti olarak kabül ediyorlar. . İşte belli başlı Fransız yıldızla. rtının ikinci meslekleri., Fernan Gravey mükemmel bir orkestra şefidir. San'atkâr — bu mesleğini yalnız ihtiyat mesleğ! olarak kullanmaz.. Sinema san'a- tında da istifade eder, “Bütün şe. hir dansediyot, ,filminde 93 mu- sikişinastan terekküp eden bir or. kestranın şefliğini - fiilen yapmiş ve en müşkülpesent musiki mü: - nekkidleri dahi hiç bir hareketin. de kusur bulamamışlardır. Rober Taylor boksördür “Yaşasın Mektepliler,, filminde kürek çeken, sıçrayan, arkadaşla- riyle münakaşa eden, koşma ya. rışlarını giren Rober Taylor tam mânasiyle bir sporcu tipidir. Fa- kat son filmini çevirmeden evvel kat'iyyen eline boks eldiveni ge çirmemişti, Taylor yeni çevireceği - filmde bir boksör rolü oynayacaktır. Bu filmide üç defa ringe çıkacak, bot- yapacaktır. Onun için Taylor 7£ gün boks dersi almış, sıkr bir ant- renman yapmıştır. Fakat bu on dört gün Taylorun boksa merak sardırması için kâfi gelmiştir. - Şimdi tanınmış sinema san'at. kârı hakik? bir boksör olarak rin. ge çıkmak we vuruşmak arzusun- — dadır. Hattâ yarı ağır siklet şam- — piyonu olmak hülyasına dâhi ka. — pılmıştir, Boks münekkidleri Taylorun vücud nisbetini, ölçüleri, ve dö. vüşme tarzımı bundan on sene ev- vel yarı ağır siklet şampiyonluğu- nu kazanmış olan Jak Delaraya benzetiyorlar. Demek oluyor ki Holivut, Ro . ber Taylora, yahut Rober Taylor Holivuttan bıkımca, sevimli san. atkâr ringte kendini gösterecek ve bugüne kaklar hatırına gelmi- yen bir meslek yüzünden para ka zanacaktır. — | İMEER Ğ KT Fransovaz Roze vahşi. hayvan mürebbisi Fransuvaz Roöze çüöcüklüğün- danberi hayvanlarla meşgül ol. maktan hoşlanırdı. Biraz büyü. yünce kendisinde hayvanlara hükmetmeğe kâfi gelecek derece- de bir kudret bulunduğunu iddia- ya başladı. Fakat bü meziyetini filen gösterecek bir imkânı bir türlü elde edemiyordu. Ona bunu fillen tecrübe etmek imkânını te. min eden gene sinema oldu. “Çöl | yolcularr,, filminde vahşi hayvan mürebbisi rolünü aldığı vakit bu rolü oynamak için sinema hilele. rine müracaat edilmemesini şart koştu.. Meşhüur hayvan mürebbisi Petersenin: nezareti altında bu tehlikeli sanata başladı. | ÂAz zamanda tam usta bir mü- rebbi oldu. Elde kamçi aslanlar kafesine girdi ve hayvanlara hâ- kim olacağını isbat etti. Jan Gaben ve Karet makinist Bir gün Ftansada seyahat &. derseniz, bindiğiniz trenin —ma- kinistinin “Nefsi emare,, filminin aktörü Jan Gaben ve ateşçinin de Karet olması her vakit ihtimal dahilindedir, Jan Gaben çocukluğundanberi makinist olarak - bir treni yürüt mek arzusiyle yanıp — tuütuşuyor. du, Ona bu emeline kavuşmak vesilesini sinema verdi. Filvaki hakiki bir makinist olmadan da “Nefsi emare,, filmini çevirmek imümkündü, fakat Gaben buna te. nezzül etmedi. Hakiki bir maki nist olarak çocukluk hülyasını ta- hakkuk ettirdi. Ve Fransız devlet demiryollarında makinistlik yap - mak müsaailesini aldı. Geçen yıl, tatilinde iki ay da bilfiil şimendi - ferlerde çalıştı.. Önümüzdeki ta- tilde de bu işe devam etmek arzu. sundadır, Fakat Jan Gabenin üçüncü bir sanatr vardır. Bu sene çevireceği “Güneş doğuyor,, filminde bir çelik fabrikasında çalışam bir ame« le rolünü öynüyor. O, bu role baş- lamadan evvel bütün incteliklerini tedi. Amiyen çelik fabrikalarına acemi bir amele olarak girdi. Ça- İfştı.. İki ay içerisinde ustabaşılı- ga kadar yükseldi. Sonra stüdyo. ya döndü. - " AM f__-r*&__; :_ lıı' |* şŞimdi Jan Gaben çok Memnüm | / dur.-Kendisiyle görüşen bir teciye: İ — Artık pek memnunum.. de. miştir. Sinemadan çekildiğim va- kit, altı ay yaz bir lokomotifte ça- lrışacağım.. Altı ay kış ta bir fab. rikada.., Jül Beri hünerli kö- pekler yetiştirir Jül Beri “Güneş doğuyor;, fil- minde Jan Gaben ile beraber oy- nuyor. —Rolü köpeklerle marifet gösteren bir cambaz rolüdür. Fa- kat o bu mesleğini rol icabı olrak öğrenmiş değildir. Haya'ında bir çok defalar meslek değiştirmiş o- lân Jül Beri senelerce bir at cam. bazhanesin'de yetiştirilmiş köpek lerle bir çoök marifetler — göster-| miştir. ÖOnun için bu filmde eski tecrübelerinden istifade etmekte, köpeklerine bir çok hünerler öğ- retmektedir. Hattâ köpekleri ara- sıtda cıgâara içen bir köpek var - dır. Bu misalleri bir çok ilâveler yap mak, meselâ Madelen Renonun kimyaker olduğunu, Klark Geblin güzel röportaj yazan bir gazeteci Vivyan Romansin telgrafçı - oldu guünu söylemek mümkündür. Mişel Simonun sinemacılık yap madan evvel gazete müvezziliği yaptığını herkes bilir. O bu meslekte çal ştığr günle- rin hayatın:n en tatlı zamanları ol duğu iddiasındadır. Hattâ sinema cilıktan ayrıldıktan sonra gene bu işe devam edeceğini ve şimdiki meftunlarının o zaman ker-disin- den memnuniyetle gazete alacak, larinı gen tekrar eder, durur. | Halk ötedenberi sinema aktör- lüğünün çok iyi bir meslek oldu- | ğunu iddia eder, fakat onlar bu kanaatte değildirler, demek olu- yorki, kazandıkları bol paraya rağmen istikballerini emniyette görmüyorlar ve ikinci bir meslek -dinmeğe çalışıyorlar., bu mesleğin de ; öğrenmek is. | W gaze-tik Çocuktan alhaberli Köylü, küçük oğluyla beraber kasabada kurulan pazara gitmişti. Bir aralık çocuk sordu: — Baba, bu adam, ineğin etleri- ni niçin böyle yoklüyor. Babası izahat verdi: — İneği satmalacak da sıhhatte mi değil mi diye muayene ediyor, — Ya.., Öyleyse baba, postacı ablamı satımalmak istiyor! — ..» Kapfan pokerde hile yapıyor! — İngiliz karikatlirü — Sarhoslar arasında — Karımm dişleri inci gibidir. — Karımı geçen sene ben görmüz- tüm, dişleri inci gibi değildi, bilâ- kis,,, Kendisi uyuyor da onun için böyle palavra atabiliyorsun, — ÖOÖnü uyandırmağa lüzüm yok ki .. Dişlerini yatarken komodinin üstüne bırakmıştır. İstersen gidip getireyim. — Kiziım “Macar şarkısı" ni söy- |lediği zaman ağladığınızı gördüm, Macar mısmız? — Hayır efendim, sSIDI, musikişina- Mektepte Müfettiş, çocuklara çalışmak lâ - zımgeleceğine ve en uzun nasihat. lerde bulunduktan sonra içini çek- L: — Siz yaşta bir çocuk olmağı ne kadar isterdim! Sonra sordu: . — Niçin böyle bir temennide bu. lundum biliyor musunuz? Çocuklardan birisi atıldı; »» — Çocukluğunuzda öğrendiklerl- nizi unutmuş olduğunuz için! — Ne yapayım karıcığım, dok torun birisi yürümeği, öleki ayakla. rımı sıcak su banyosuna koymağı tavsiye etti. 15 NİSAN — 1939 — Yaptığın doğru değil, Bak böyle içtiğin zamanlar yürürken yerlere yıkılıyorsun, İçkiyi bırakma lısın. — Müğşahedeniz doğru ama, var- dığmız netice yanlış. Kabahat olari içmek değil ki! — Ya nedir? — İçtikten sonra yürümek! Vasiyet Ölüm döşeğinde karısma: — Ticarethanem sana kalacak. Dedi. Müessesemin kapandığını iste. mem. Sakın işleri bozma, müşteri- lerimi kaçırma. Karısı teminat verdi: — Merak etme köcacığım, Gözün . arkanda kalmasın, Rahat rahat öle- bilirsin, İşler bozulmasın diye sen hasalanır hastalarmaz ben senin muhasebecinle evlenmiştim zaten, — Ay sonu geldi galiba,.. ' — Nereden anladın? — Babam her kapı çalmışmda yerinden sıçrmıyor. Masal - - Tramvay bermutad müthiş kala. © balıktı. Bir kadım girdi ve bir erkek kalkıp yer verdi. Kadm dügüp ba- “Öyrdı, senelerdenberi tramvaylarda erkeklerin kadınlara yer - verdiğini görmemişti, / İyileşip kendine gelince: — Teşekkür ederim, Dedi, Bu sefer yer veren erkek düşüp bayıldı, ömründe traâamvayda yerini veren erkeğe teşekkür eden bir ka. dm görmemişti. ZI ae — — Ellerimin yumuşak kalması i- çin ne yapmalıyım? — Hiçbir şey yapmayın, Canbazhanenin ip canbazı çama şır asıyor... MERAK BU YA! Ötelde — Deniz gören bir oda istiyo. rum — Hay hay efendim. — Buradan deniz görünmüyor. — Dürbününüz yok mu efen - dim? Dürbünle bakarsaniz görü- nür. Güzel ses! Ev sahibi kadın davetlilerine şarkı söylüyordu. Misafirlerden ikisi fısıldaştı: — Şarkı gsöylerken elleriyle yaptığı işaretlerle uçacak gibi o- luyor. — Acaba gazeteyi hakikaten 0- kuyor mu dersin? — AÂman pencereleri açsalar kari!

Bu sayıdan diğer sayfalar: