$ NİSAN — 1539 Ve MUA — Hayır, ben değilim. Benim-| mediniz; mi?) «i ©* befaber geliniz, yoldâ konuşu:| * — Hayır, Size şerefiin üzeri - Fuz, n ne temiu jederim. İşte komiser Bununla beraber yolda hiç ko| Rid söylesin. Bzmiyarak düşünceli durdular, | Rid tasdik'etti: — Evet. M. Furlunğ ze bir i , Hubert Deyi, müdürüyette de,!şey söylemedi. Söyleyeh'âizsiniz. Sildi, sivil komiser Ridi - ziyaret — Ben mi? Sitiler. Onun odasma girince Fur| Vöng, tepeden inme sualini sordu: verdiği zannile — “Aksam postası,, muharrir. her şeyi siz an lerinden Vansı tevkif ettiğiniz de bizzat kendiniz şehadette bu , doğru mu? lundunuz. — Evet, Furlong lâfa karıştı: - Doylla gö: — M. Ridin bakkı var. Ne ka- kika sonra tevkif ettik. dar az söylerseniz o kader lehi - Gülümsiyerek ilâve etti: İ nizde hareket etmiş olursunuz. — Aklıma gelmişken sizden Bir avukata danıştınız hı? *U Gigara İzmaritini de.istiyece .| — Hayır, istemem. Böni ne is. im, Ricamın kanun namına ol terlerse yapsınlar. Pettigrevi ber duğumu tabii tahmin edersiniz. | öldürmedim. Furlong cebinden bir zarf çi - kanıp koyduğu sırada komise .— İle-gülüyordu. Furlong sör. uz doğru... Sizinle ve rüsmesinden on Âân-| olunuzVans. Dedi. Mahkemeye: verileceğinizi tak ş min etmemekle beraber bir avu- kat tarafından terasil edilmeniz lâzımdir. — Mahkemeye verilmiyeceğim öyle mi? Demek mastim olduğu. rou siz de kabul ediyorsunuz? — Evet. Müsaade ediniz de avu — Demek biliyordunuz? — Evet, sayenizde,.. Çok ta - şekkür ederiz. Esasen ze ilk defa yardım etmiyorsunuz. — Demek öğrendiklerimi der- ii size bildirmem lâzımgeldiği Anaatindesinin. kat meselesile ben meşgul ola - — Alelide bir vatandaş olsay “Ky Eyi bir avukat tanıyorum. Üınız bu vazifenizdi.. Fakat siz v Vaziyette bir zattan böyle bir. - edi mel Re ileri İlci Mi KOmise-i <- vTabit;; Avukat ne 5 Sekin yetisir. ie Yasini) isterse “M. Vansı görebilir. nız. Fakat söyleyin büna,naml |? “rlORg: y i öğrendiniz? | Kü em e vak İyi — Ben de sizin gibi tahkika ie ap eöpeeğiniz diğer Yapıyordum. veli Pettiarer İle leri göndöreceğin. Birkaç gün le kavga etmiş olduğunu öğren, |Xad€r rağvkuflük” Tığtiralarınıza dim ve kendisinden malümat gi, | dair keyetanlı'bir;makale neşre': mağa lüzum gördüm: Biraz ev ; | debilecekâmize “<< vel çağırttım. Snaller sordum. Son derece asabi bir genç old: için sinirlendi. Hiddetle söylen 17 Mm İra : meğe başladı. Ben de sus) sor : — Birisine haber göndermek mahtan vazgeçerek onu dinle -' isterdim. Diy& kekelsdi, mekle İktifa ettim. Böylece sizim—Perloney * 14 - i e Wi, bana Verebilir. widiklerinisi Melayan. Bu genç size müthiş kızdı. isine masum olduğunu. “rü ve üzültdemesin! söylemek is zaman — Bana mı? Neden? — Sizin iki yüzlülük yaparak iyörsünüz”değil mi? onun ağzından lâf alp bana s Yi Vans kızararak cevap verdi; lediğinizi, benim de kendisini Bü 2 pygt. 2 izahat üzerine çağırdığımı sanı :İ“*“'İ “Kiza” etmeyin,” söylerim Yor. Cigara-izmeriti meselesini Sizi kürtürmak için elimden ze. bana kendisi anlattı. İleni yapacfığıma inarmanızı ri. Doyl atıldı: İca ederim. — Size... Şeyi desi “İS Döwda ayni £ekilde dostluk Furlong'un bir işareti üzerine” töjajnatı" verdi” * Delikarilının iği sustu. » “we ferah ta in işti, ya Komiser sordu: - — Ne yi de? — His! N N Furlong aynı bahsi değigtirdiz — Sizden bir ricam var. Beni iss | Vansla konuşturun. Birkaç da - kika kâfi, siz de bulunursunuz. Ona kendisini benim ele yerme - ti | pöstası., nın otomabillerinden bi — Evet. M. Furlong'un sizi ele| hidâetlenerek' iz. Aleyhiniz. dan uzaklaşınca Furlohg: “olduğuma dair maldrmatı bulünm HABER — Akşam Pastası G. a i İlkleden: F.K. », Velalaşıp ony bırakarak'çık'» tlar, © öm Polis * müdürlüğüne “Aksam irile gelmişlerdi. Kapı önüne çık . | tıkları vakıt Doyl arkadaşına: — Sir Peteri görmeden evvel sizinle konuşmak isterdim. — Peki; Nerede? — Yakındı bir çay salonu var, — Peki gidelim. Doyl şoföre: İ — Gazeteye dönünüz, dedi. Mis Farrene yarım saate kadar geleceğimizi Sir Petere söyleme. sini rica ediniz, — Peki efendim. Doy, arkadaşını OVniteholt'le bir çay salonuna götürdü. Sakin bir köşede oturdular, » Hizmet eden kadın yarların - (Baş tarafı dünkü sayımızda) iriyle, yirmi beş çocuk birden neye uğradığımız: şaşırarak yatakları. mızdan fırladık. Şafak henüz söküyozdu. Tavan da asılı kandil söneüştü. Koyu bir Toşluk içinde, evvelâ şaşkın şakın bakıştık. Dışarıda kısık bağrışlar ve biç kırıklar vardı. Hep birden kapıya koşuştuk. İhtiyar bir muallimimiz, kollarını açıp kapiyr örterek bizi karşıla. di: | — Sizi dinliyorum, dedi. hut, başlarına Ebabil kuşlarını |için kulaklarını tıkadı. İl — Söyliyeceğim -k a ME PALSİ ale era. Bir gece yatısı, alt kattaki clan yiyeceğim “katl bir sey), diyorğü,. bir. şe y i değil, aklıma gelen bir . fikirden gaz Te ri Tİ Amini, lardan birinin pancurunun karti j İbaret. Fakat ehemmiyetli bir ip yokt,. dığını duyduk. Ve çok geçmeien, ucu olabilir. Vansın masumiyeti | Koridordaki lâmbanın aydınlı: N Dm e gözleri kanlanmış, düşük 'bıyık'ı ne Kanilm, Biz meselenin düğün | ında. yüzünün sapsarı olduğunu | İhtiyar müdürümüz, düşman), ., düsman zabitini katşımacdz İ noktasını unutmuşa benziyoruz: | gördük. Saş: sakal darmadağ. Pettirevin (o kasasında © duran 'nıktu. | mühütlü mektubu Vansın yaz .| Sınıfın bilyüklerinden biri 'de i Müş olmasından şüphe etmiyor «| bendim: | #aüsuruz — Ne ölüyoruz hocafendi?. — Bu pek #z muhtemeldir. Diye sordum. O halde mektupta eler yazıı| — Bir şey yok, çocuğum.. Ra- hatımıza bakın canım! Ne üstü- nüze vazife!, Küçükler “anneciğim, — babacı- > ğım!,, diye ağlaşmağa başlayıve- — Evet, İince, muallim biraz hiddet göster | > Katilin izleri karıstırmak İçiB | mek istedi. Fakat, sesi titriyordu. İ bu mektubu almış olduğu daiddia| “Nihayet öğrendik ki, limana edileğilir ama bu pek zaif bir ihti- düşman gemileri gelmiş. Boyuna maldir. Biz şimdiye kadar emin ol | karaya asker çıkarıyormuş. İ vacağına göte bunu Pettigrevin elin Ser almüaği" çalışması ihtimali de mevrlbabıs Olar madığımız bir noktaya dayanarak | Meğer (küçücük (yüreğimin muhakeme yürüttük, “ jsıkantısı bunaymış!, — Hangi nokta? a li iareyin, geektupta, meleri * Şe | çe rte ir olduğundan malümatı olma. Dale der okumadık. Sar dığını Kabul etmedik mi? Bahtan Kuda Htreşe tit- , ieşe diğlaştik. Furlong. hayretini gizliyemedi; — Size göre mektupla ne yazılı olduğunu biliyor muydu? yaslı bayraklarla donanmıştı. — Bu suale neevet, nede hayır | o Kolkalargirmiş, irili ufaklı Rum idiyemiyeceğim. Fikrin size çök mu İçorukları, mektebin önünde boy i sarip geldi? boy o dolaşyorlar, yumruklarını İT se Hayır. Bilâkis çok enteresan. | sallıyorlar, bazan camları taşlı * Davam: yorlardı. Yoldan geş Küsabanin her tarafı, şimdiye kadar:hiç görmediğim mavili be- Kİ Dodan var) KARAMAN HAYDUD Bir çocukluk hatırası... Köridorda koşuşan ayak seale- | “Inasıl da yalvarmıştık!.. en bir kaç Türkün igeçen bir düşman devriyesi tü -| 13 2 Yazan: Hikâyeci ) başım dari fesini alıp patalağıkları- inin dipçiğiyle döverek alıp İn, sakat bir emirberi taşa tuttuk- | götürmüş.. larını titriye titriye seyrederken mis sızlıyor: Bir hafta hiç bir yere ç'kmadan — Zitovo!, korku içinde yaşadık. — Katooo!.. Kapılarımızı, pencerelerimizi, Sesleriyle kulaklarımızın hır. |sikısıkıya kapatmıştık. . Hemen her gün, kapımızın dibinde: — Kahrolsun kara İbrahim!. Diye haykırıyorlardı. Burlar, vaktiyle babamın bışmından kor- kan yerli Rumlardı, Biri on, biri dört yaşındaki iki gocuğuyla yapayalnız kalan (o za- vallı annem, üzerimize kapanır- ken, bu haykırışları duymamak | palandığını duyuyorduk. Çok geçmeden sokağı baştan başa süngülü düşman neferleri kapladı, Pencere arkasında minimini a- vuçlarımızı o âçıp OCenabıhakka — Allahım, diyorduk, şu bir yi" ğin düşman askerini taş yap.. Ya- kumandanma saatlerce yalvarmış, ayaklarına kapanarak üzün &rur ağlamış, tek bize, evlâdlarına bir İ ziyanları dökunmasın diye... “Akşama doğru nihayet, ailesi olanların. evlerine dağıtılmalarına müsaade olunmuştur. bulduk. Gözlerini faltaşı gibi açmış, * zerimize yürürken, 'bozük b Türkçe ile: — Kara İbrahim teslim oldu ... Onu kurşuna dizdik!.. diye hay- kırıyord Kuprmızın önünde, biribirine karışan bir sürü haykırışın uğul- tusu vardı? — Kopsi ketalili!, — Kara İbrahim kahroldu! & — Karısını da öldüreceğiz!.. — Çocuklarını da öldüreceğiz!. | Babamın giderken yanımıza bi- raktığı ihtiyar Hüseyin ağanın himayesinde, eve güçbelâ gide -| bildim, 'Tam kapımızın. önünde, ellerinde mavili beyazlı bayraklar sal bir sürü Rum çocuğu karşı muza ik : — Kopsi kefaliii!... il ölesi Annemin, yatağın altında bir | Haykırışları arasında: demi geen; çini Mei Se | . — Katoo, kara İbrahim. ede le ee fe e arolmın kara SURNLR düşman askerlerinin onu krskty- MİL admini Kalanlara başi hc gl : Diye üzerimize saklırdılar. e Zaten yüreği kan ağlayan Hü- —)— seyin ağayı bu hareket çileden çı: | Gece yarısı annemin devirdiği kardı. Yaşndan umulmaz bir kuv- 'düşma nzabiti, düşmanın en bü- vetle üzerlerine atılarak elini ge-! yük kumandanlardan biriymiş. .. İ girdiğini yumruklamağa başladı. | Babamr ele geçirmek için verdik- Bundan sonrasmı bilmiyorum, İleri zayiatın intikamını annemden Kendimi annemin kucağında bul almağa geliyormuş. dum.. Kasabaya giden yolun başında Zavallı Hüsezin ağayı, oradan İşimdi, etrafmdaki parmaklıklarına | ( Lütfen sayfayi gevirimiz ) KAHRAMAN HAYDUD 181 diğimi söylemek isterim! Komiser tereddüt etti, sonra verdi: # — Olabilir. Doğrusunu söyle - mek lâzımgelirsme onun .mücrim olduğundan emin değiliz. M. Deyi İle görliştüm, elimizde mevkuf! tutmağa kâfi : gelecek derecede deli? olduğunu söyledi. Vaziyeti tavazzuh edinceye kadar mevkuf Kalacak. Serbest” bırakırsak Mücrim olduğu de anlaşılırsa kaç Mazından korkuyoruz, — Beni bilirsiniz, eğer onun 'atil olduğuna inansaydım bu vi- Sara meselesini sie açardım. Fa- kat kendisile bir defa görüşmem ii iyettins kanaat getirmem İçin kâfi geldi. > Biliyorum, demin şaka et- Tiştim, Buyurun mevkufun zi * Yaretine gidelim. Biraz a evvel istievap edilmiş o. Yal Vans küçük bir odada, "€ varakasını hazırlayan bir Polisle beraberdi. Doyi ve Rid ile Tabar 5, giren Furlongu gö- Mer yerinden fırladı. Ti Eni ele verdiniz değil mi? İ Yüzlü? Pil müdahale etti: Pi Sakin olunuz. 7 Başınıza gölene pek üzül - m Tevkif edildiğinizi neden im, 1 Üğrendiğimi size söylemek *» buraya geldim. — Nasıl? Polise siz ihbar et - «Midi: açmışın. hâydi dazla ür. me, arkadaşın Sanârigö seni , bekliyor. Hattâ geç kaldığını gördükçe sabırsızlanmağa başlamıştır. Iskala Brinonun sesinde a. aydan ziyade korkunç ve ciddi bit hal Vardı. Bartölo © duvara kadar çekilerek 'dayanmış Ye el- lerini #ağki Üzerine gelen bir hayali defetmek ister gibi ileri uzatm şti. İskala Brinonun gözleri dön. dü. /Elini bançerine uzattı, He. men meyhaneciyi kanlar içinde #vakları dibine serecekti, Fakat kenğini zaptetti. Bu tereddüdü gören ve hisse- dan Bartolonun gözleri ümitle parladı : — Şey azisim, bani eğer içi cek şârap istersen... -— Hayır, kuyudaki sudan kâ. Saniriğo idi. Beh'size fenalık yapmadım ?, N — Ben de öyle.. Senin fena. İrğım istemiyorum. — O halde buraya niçin gel. diniz .. a a — Sadece seni öldürmek için! —— Hayır, hayır! Bunu yap- muyasaksınız. .Beni öldürmek hali. “Zannederim« eğleniyor-” sünuz.. Ne tuhaf adamsınız! İş- kala Evino!. .Eğlenceleriniz bi- İe korkunş. Beni öldürmek; fa. kat niçin, ben size bir - fenalık yapmadım.. Dâima ve her vakit iyiliğinizi istedim.. Hattâ, biraz evvel gene sizden bahsetrhiştim. — Zavallı Bartolo? ölümden ne kadar 'da köorkuyoruun?. Hakikaten meyhaneci zangır zang'r titviyor ve dişleri biribiri- ne çarpıyor, rengi atmış, alam. dan soğuk ter damlaları akıyor- du. İskala Brino: — Bartolo! dedi, Bu halinle insan: zorla merhamete getiri- yorsun... — Ya, ya... Ben zaten biji. rim, .Siz çök İyi kalbli ve yük- sek ruhlu bir adamsınız. Beni öldürmiyeceksiniz, bana acıyor” sunuz, değil mi7. İsterseniz 5. münüzde diz çökerek affetme. niz için yalvarayım!, , Diz çöktü. Yalvarmağa bap- tadı... — Ayağa kalk!,, , Kalktı.. Derin bir nefes aldı; — Oh, beni aflettin değil mi? Nasıl? Bana bâk verdin, seni kuyuya atanın Sandrigo olduğu. na kanaat getirdin değil mi?. İskala Brino hiç sesini çrkar- mıyordu.. Bartolo kendi kendine: — Oh, Fransız şarapları da hakikaten pek nefis oluyor. Şim di anlat bakalım, ne. var, ne yok? — Haberler çök mühim mon- senyör.. Cenaro ekemmiyetsizce omuz larını kaldırdı, — Yal anlat bakalım. OMü- him dediğin haberler neler?. — Bendeniz arzedeyim de zatı devletleriniz arzu ettiği €- hemmiyeti versin... Rolan Kan- diyan5 Venedikte değildir. — Vay canına, acaba nereye gitmiş.. — Taraftarları Milânda ol duğunu söylüyor. — Pekâlâ. Bartolo, daki vaziyet nasıl? . — Çok fena monsenyör!. Rolanın pek az sonra mühim hâdiselerin vukubulacağını va- ad etmesi Üzerine bütün Lido sa- kinlerinin kafası, düşüncesi alı üst oldu. Hattâ bu akşam bile meyhaneme gelen müşterilerir hemen hepsi muhterem hüküme reisimizin aleyhinde ağza akn mıyacak küfürler savurdular v Rolan Kandiyanonun vas ettiği kurtuluş gününü sabi sirlıkla beklediklerini söyledi ler . Cenaro bütün dikkatiyle din!" rıhtım» — Zannediyorum Xi, Baba Bartolo, Venedik halkı tama, men bu Rolan Kandiyanoya ta- raftardır. Onun bir hareketi, bir sözü İle bütün halkın harekete geçeceğini zanneder misin?. — Doğrusunu (söyleyeyim mi? — Evet, öyle istiyorum.. Hat. ti emir bile ediyorum.. Söyle!. — O halde ben zan değil, ta- mamen kasiim ki eğer Rolan Kandiyano da şu anda Vene. dikte yalnız bir kerecik görül- se, bütün halk; isyan ettirmeğe kâlidir, Çok şükür ki kuvvetli bit ordumuz ve zatrâliniz gibi bir dahinin emir ve idaresinde muntazam bir polis teşkilâtımız var, — Evet, evet, şimdi bunları bırakalım, sen benim emirlerimi tatbika devam ediyorsun ya... — Elbet,, Noktası noktasına... Tonsenyör : Foskari aleyhinde oulunanlarla beraber hiddetleni. sor köpürüyor, bağırıp çağır“ “orum.. Sabık hükümet reisi abık Kandiyanonun «gözleri ısıl kör edildiği anlatılırken » hüngür hüngür ağlıyorum. Polis müdürü memmuniyetle: — Çok âlâ, çok güzel. dedi. Ancâk bu memnuniyetin haki. I sebeplerini Bartolâ © anlaya" azdı, i Bir müddet süküt ile geçtlke” Kido Cenaro zihnen daldığı bir düşüncenin henüz tesirinden kur