HABER'İN TARİHİ ROMANI: 24 Yazan: Muzaffer 'Muhlttin İşte beklediği mesut gün gelmişti. Mal Hatun, Osmancığına kavuşuyordu HABER'nnenlekei kültürüne yeni bir hizmeti | Büyük fedakârlık'arla hazırlattığı TÜRKCE - FRANSIZCA Fakat derviş Torut pek âlâ bu b #İn iç yüzünü biliyordu, Bir taraf . tan şeyh Edebali sözünden dönme- miş olmak ve yeğitlik (kendisinde kalmış bulurmak için bu rüyayr&. Jet etmiş, Osman da Mal Hatuna sahib olabilmek için şeyhin taas - sub tarafına Utlcadan başkan o çare bulamamıştı. Her iki taraf da ayni mevzu Üte- rinde, ayni dilekte ve bedefteydiler, ama, biribirine karşı bir haysiyet davasından da geri durmuyorlardı. Şeyh vermek istediği halde veremi, yor, Osman tekrar istiyeceği halde iatiyemiyordu. Nihayet bu diya hâdiseyi kökün- den halleli ve derviş Torut da şeyh Edebalinin tefsirine hayran oldu, Bir aralık derviş Torut, Osmani bir kenara çekerek: — Hakanım, dedi, Hasır — şeyh ram olmuştur, hemencecik burada »ikâhı akdediversek fena olmaz. Şimdi bunu İleri süreceğim, sen de muhalefet eyleme, Osman Toruta takdirle bakm Kendisinin belki yıllarca düşünse halledemiyeseği bu işi derviş bir rü, ya işiyle halledivermiş ve birdenbi- re sikâha bile yürüyüvermişti. Derviş Torut şeyhe dönerek? — Şeyhim, dedi, Cenabıhak olarak ve biteceği hakan Osman han mari- fetiyle kullarma ilham eyledi, Bu, günün, bütün Muhammed Ümmeti için sandet” başlangıcı olacağında henim şüphem yoktur. Eğer İziy. “Şerirsei ve hakan riza gösterirler- se nikâhı buracıkta eda ediverelim, Ne dersin? Şeyh Edebali artık bir emrivaki karşısındaydı ve zaten bu emrivakli bizzat kendi dilile meydana getir - miş bulunuyordu. Artık elbette: Hayır ? Diyemezdi. — Pek âlâ, dedi, Kerimem Mal Ha tunu cemiyetimize devet eylesinler. Kara Osman, bir çöcük meşesi İçihde, eğer utanmasa zıpır xıpır oy nıyacak, haykma haykıra, bağıra ba- Zira herkesi kacaklıyasak, şeyhi şa- pir şupur öpecekli. hakan Yıllardır beklediği Mal Hatunu- | rp kan çıkarmasaydı, o da bu na artık kavuşuyordu. Hem biraz sonra onun malı oluyordu. Bunu rü- yamoda görse İnanamazdı. Netekim anlattığı rüyaya kendi de inanmadı, ee 1 ie Halbuki bu seriryatta o da, bir aki aşislanının zoru ile ancak iki douneur el altında bulundurula - biliyordu. Dört kan grupu oldu. #una güre, iki douncur ikliyacı her zaman karşılayamıyordu. Ancak kanları . biribirlerine uy - gun insanların kanları biribirine rakledildiğine göre, dört tane Man verietyin ei altımda bulunma m elzemdi. Fakat bunu-bir türlü temin edemiyorlardı. ama, netice artik muhakkaktı. İnan- | zaferleri karşısında bile, sevincinden |ğunları yâzar, Meraklı “kahislerder sn, inanmasın, işte nikâh hazırlığı | de olsa değü ağlamak, küçük bir he? oulunduğu için iktibas etik ; oluyordu. Kara Osman Saltığa işaret etti, yecan bile duymamış birisiydi, Bu- | rada bir kadına sahib olurken ağ.| “Büyük hüklütmdaranm rinden akdem bu gibi İ etle. | İ rüyafariz | Bu İşaretin manasmı kavrıyan Sal. | lamazı hiç te iyi hir şey olamazdı. | müstakbeldeki O gevketlerini tebgir | tık zaten hazırdı. Hemen dışarıya fırladı ve mükellef kıyafetlerile ha arlanan süvari kolunu bir araba- | am arkasınna takarak şeyh Kdeba. linin evine yollandı, Çoktan haberciler Mal Hatuna bu | Hatun bir şaşkına dönmüş, ağla. ima atılarak hınçkırmıştı. İşte yıllar. İdir onun da beklediği mesut gün gelmişti, Mal Hatun, Osmancığını kavuşuyordu. iken, kapı vuruldu ve süvarilerin nal şakırtıları Mal Hatunu yerinden heyecan ve Jezzetle sıçrattı. — Anne, beni almağâ "geldiler. — Bizi kizim, hağdi hayırlan. Ba. bn şeyh her halde bü işte bir isa | bet görmüştür, Cenahi hak haytrir. | sini nasip etsin, Allah ikinizi de me. f aut etsin, Haydi evlâdım, metin ol, | Bu kadar zaaf da iyi değildir. Hazırlari, ben de harırlanayım. Kapr açılmış, Saltık etek öpüp beklemişti. Şeyhin karımı hiç telâş hareketi göstermeden : — Bizi nikâh için bekliyorlar de- il mi Saltikalp diye sordu. N — Evet efendimiz, — Eazırlanıyoruz. Bü işe önayak "oldüğuntü Biyo “Müvaffak ol. | dun. Allah senin de tuttuğün' “işi jasân etsin, İ Mukadderat bu iki yavruyu birbi. İ rine biçmiş, Bir an evvel bu nöticâyi | istiyordum, : | Hamdolsun oldu. İ Hazırlandılar ve alay hareket ett. Osman; Torut, şeyh ve Akçekoca, | Konur, Turğutalp; Aykut, Kara Te. ke, Abdürrahman Gazi gelini kapı- ida karşıladılar; Şeyh ve Mal Hatun kücaklaştılar, i Şeyhin gözlerinden iki damla yaş be | yaz sakallarına süzüldü, Osman dişlerini dudaklamıa geçi. gü- nilh neşe ve heyecanmdan bir çocuk gibi ağlıyarak mahcup olacaktı, Nihayet Osman için Mal Hatun bir seves olacakiı. Osman, en büyük Eğer kan çok ümitbahş bir mü dahale olsaydı, doktor yine ga ret eder, belki bir şeyler yaparö Fakat o çocuğun yüzde yüz kurtulmıyacağından, ölümün gel mekte olduğundan 'emindi. Anne anlamıyordu. Anne anlamak istemiyordu. Kan nakli ona yüzde yüz iyi netice verecek bir çare olarâk ge liyordu. Başının kargaşalığı için de: 3 “Doktor, kan nakli yapılırsa çocuk muhakkak Kurtulacaktır, dedi... diye düşünüyordu. Kan > Kant. İetmek gark müverrihinine mabsüs | bir hud'ağır, Bu âdet garbın eski ve yer! müverrihinde dahi mevcut | Fakat Saltık ve Torut hakan Os- İmanm heyecanımı sexmişler ve bir an evvel işin bitmesine gayret et- mişlerdi Torut: — Nikâhı kıymak mazhariyetine beşnret haberini Vermişlerdi, Mal) beni nail ederseniz minnet duyarım, | ><Vİ bütün Aayayr istilâ ettiğini zik dedi, İ mss, gülmüş, şaşırmış, koşmuş, ba. | Osman şeyhe baktı, şeyh hala din <7 Jibon Cengiz Hanm valdesinin ğurmuş Ve nihayet arihesinin kucağı İmiyen göz yaşlarını kollarımın yeni | Pefesiyle semavi-bir'alevi çekerek | | le silerek: — Pek alâ, dedi. Öyle olsun, “İzdivaç merasimi deebi dirini Sel Henüz annesile kucak kucağa | SLİY18 Ve üsülü cariyei Osmaniyan | üstünde uçeanni dahi Tali hayır ad. | veçlilla tantana ile değil fakat sün- neti peygamberi üzere sadete icia | olunmuştur. Nikâlsı âkteden geyhin o müçida- İ nında ve sulehayı ümmetten der, İviş Toruttur. (0), Sultan Osman Torutu çağırıp aj- mindan öptü ve : n bir tekka bina edip arazi cağım, Şimdi eamii gerif | karibindeki evi sana vakfettir dedi, Torut daha büyük rütbelere nal o- | İacağınt biliyordu, ğ Hâmmer bu hadise münasebetile' Çapraz. eğlence 2 193X567 İ | MEN İM Li Soldan sağa * 1 — Birçok halk, 2 — Asillik - Göz üzerindeki kıldan uzuv, 3 — Denizlerde vapurların emniyet du, yacakları yer . Geri verme, 4 — U- yanık - Bir nida edatı, 5 — Akim Zalma - Birleşme (akid), 6 — Atrf edatı - Bir, 7 — Fakirlerin oturdu. Iğu yer - Şöhret (öz türkçe), 8 Bir edat . Bir kadın adı, 9 — Süt “ veren uzuv - Gelir, 10 — Samalar. EE — Eğer pek çabuk kan.bulu »| nurse diyordu. | Kan!. z İ Kanı nerede bulacaktı? Doktorun anlattıklarını hiç an ! ! lamamıştı. Yalnır, para verilirse kanebu . lunur, sözünü ve kanin Yavrusu nu kurtaracağını anlıyor, Ka: Kan belki de bu'ülü bayazlığına, bu kefen beyazlığı'.” na renk verecekti. Şimdi bu bevazlık onu ilikleri - ne kadar donduruyordu. Bu be- İ yazlık kar gibi soğuk, ölüm gibi i renksizdi. Hasta kadın, damarlarına isle Kani nereden bulacağım diye yip kanmı kemiren hastslıza, düşünüyordu. i hastalığı kanına sokac»k kadar Hasta çocuğunun yanında Ze. | insafsızlıkla (çalıştırın kısın bir liha hiç ağlamadı. Beyaz karyo manto parası ayıramıvacak ka - lanın, beyaz yastıkları içinde be- | dar az bir ücret verenlere, damar yaz sargılarla sarılmış bu kilçük | larını, iliklerini ciğerlerini kuru- vücuda dehsetten ve. ıztıraplan tup kanını sömürenlers ve hele büyümüş gözlerle baktı. Her şeyi kendisini bu hallere sökan kara beyaz, bembeyazdı. o Duvarlar. taliine lânet ediyordu. hastabakıcılar, kapı, tavan ve| Çocuğunun yanından ayrıl « Memduhur yattığı yatak, Mem.|mak istemiyordu. Cocu7unun ya duhun basını saran sermlar ve|tağının basucundan syririem Memduhun yüzü beyaz bembe -| kabinin içinde bir sevin mz'ad'ğı yazdı. Ölüm gibi, kefen gibi beyaz. Hayat gihi bir kırltı, en ufak bip kızıltı biçb'- “ende yoktu. Biraz kırmızıkk! Doktor: ni hissediyordu. | Onu diinyavx getirdiği gün, o- İnün vüculundan kontu”u gin'f; »inin bu kı/er.mr/Y bir e yandığını ve sancılandığını duy- mamıstı, i Herodot Keyhüsrevin büyük pede. | i rinin rüyada kerimesi (Manda) ner ireylediği gibi Lari ve-ondan nak:| hâmile kaldığını beyan etmişlerdir. Şayk müverrihleri rüyalardan bizka Hüma yahut Hüray denileh kuşun lerayt hükümet eğecek zatm başi dede İran ve Türk müverrihine nazaran İ yırtıcı kuşlarm en asili Hümaydır. yet ile malüm olam şark tari, hi tablisinde bu kuş hayvanat tara” | fmdan parçalâAnan şikârdan gayri bir şey yani canlı hayvanla lağaddi etmediği gibi tehlike zuhurunda İ yavruları kanatlarile örterek mu- habbeti maderaneşini izkar edermiş; (Devamı var) (1) Tarihi Osman! encümeni-Os. | mianlı tarihi saya 574, Yukardan aşağı : 1 — Anadolüda bir aile soyadı (meşhurdür), 2 — İsyan eden - Bir ais kadın iddi ağa papa Köl” Beygir » Her şey satan dükkân (es. Ki esnaflık) , 7 Ses öz” türkçe) | Aksırıktan emir, 9“ “İçinde içilen . Elcezirede oturmuş büyük bir Türk-ulusu, 10 — Şeytanlık. 2345678910 ZGocucauruw Bu nası! bir histi? Bu ne büyük bir azaptı?! Ve bu doğum acımna benzeyen izti. raba kulak asmadı. Tıpkı bütün iztıraba rağmen dünyaya çocuk getirmeden yılmamış olan anne lerin cesare'ile, evet aynı cesa * rTötla yavrusunu beyâz yatakların beyaz örtüleri içinde bıraktı. ©- nu yabancılara biraklı ve gilli, Cesaretli idi. Çünkü gayesi var ör. , Gayesi çocuğunu kurtarmak - tı. Ve işte bunun için hastane ka- pısından dışarı çıktığı vakıt ar-! tık vücudunda nöbetinin kırık - liğını ve bir senedir * hastalığın vücudunda yarattığı mecalsir'i . ği duvmuyordu. Ayaklarını dimdik tutan, ona yürümek kuvveti veren; ona »i - kıntı hissettirmiyen şey mica - dele eneriisiydi. Analık istivakı, oğlunu koru , mak, onu ölümün pepçesine at- nde ötutduğumur, 6 —, iş İNGİLİZCE Resimle Büyük sen her gün forma forma Haker'le Yirlikte verilmeye başlıyor, Resimle Büyük oLügaf, yalnız iürk kiitüphaneleri için değil, düm- va kütüphaneleri için bir kazanci. Dü bilen, yeni dil öğrenmek isti- yen herkesi, her seviyedeki talebe; meslek sahibleri, teknik mütercim, hıktı, tramvay rayları, siyah ma- tem şeritleri gibi uzanıyordu. Bu rayların üzerinde gıcırda- yan tekerleklerin, tramvay çanla rının #esi ona silâh sesleri gibi düşman ve korkunç geliyordu. Kulaklarını tıkamak, sağır ol . vsak istiyordu. Allahım!.. Bu kocaman şey na- si da, onun vücudunu ezmişü! Mamduhu kimbilir ne büyük acı; ne iüthiş acı duymuşlu. Aynı acıyı vücudunda hisse 4) den anne avaz, avaz bağırmak ihtiyacını duyuyordu. — Yavrum, yavrüm! Diye kıçkırmağa başladı. Bu tramvay arabalarını görmemek tramvay setini işitmemek İçin karanlık ve tenha sokaklara gap. tu Nereye gidiyordu ?. Evvelâ parayı mı, yoksa kanı mi arartak lâzımdı? Kani nereden, parayi nereden memek, onu müdafaa etmek İ- bulacaktı? eia- kendin'ni müthiş kuvvetli (o Bu koskoca şehirde, küçük bir “anğivardu. çocuğun canını kurtarmak içir Memduhunu kurtaracakli.. Mademki kai ve kanı bulmak içii nara Jâzımdı! Bu ksw muhakkak bulacaktı Aualeemer. ni Paravı bulacaktı.» Cadde uzun ve öldukça aydın . kendi kanının birkaç damlesın feda edecek merhametli bir in - san yok muydu? Elbette vardı. Ama bu insan nercdeydi? Bu zavallı anne şehrin mey - danlarına gidip; -ALMANCA DİLLERİ ÜZERİNE Lügat »< Alâkalı,8 — *Vükün getirme “| “11 Yayın 1985 © İarihinden itiba. |ler, askerler, seyyahlar bu büyü #scre başvurmalan “yapamazlar. İ Vserde en küçük bir tertib haf? İst .bırakılmamasına azami def ecele dikkat işin lirimgelen tedbi (ler simmeştir. © | iİstiyenlere parası! ,broşür gönderilir | J — Ey insanlar, ey kardeşleri ölen bir çocuğun canını kurta” mak için kendi kanının bira: feda edecek kimse yok mu? Diye bağıramazdı ya”. n Onun:yanından ayrılmamak teyişinin bütün kuvvetine rağ men biraz evvel hastaneden © mıştı ve şimdi sokakta yanılı dan geçen adamların yüzüne, kârının üstüne atılıp kanını ef mek isteyen bir hortlak iştihs le bakıyordu. yi Bir anda damarlarında KW. derecede kun bulunan insanla” hepsine düşman kesilmişti: j — Kanları var mel'ünların: Diyordu. Kan!.. Yavrusuna * raz kan lârımdı. Ve o bütün insanların kani susamış vahşi bir hayvanın dü gibi hırstan ve iatihadan v tuşmus hasta ve zayıf vücud şebrin . sokaklarında dolaştı" yordu. Koskoca İstanbul şehrinde ra, kan ve merhamet bulms çıkmıştı. —7— Bu sokak bir İstanbul soke” âi, Arnavut kaldırımları ile © İ senmiş ve iki basına elektrik »erleri yanan bir İstanbul s0 lat. a (Devamı var)