ŞAM POSTASI Sahibi ve Neşrigat Müdürü » Hasan Rasim Us ha iRE EVİ : Istanbul Ankara caddesi " ;,"'""N-m Yalgral adresi : İstanbaf HABER Sti İşleri felelonu: — 23872 İdare z 24370 .âîi.n K ASAT 20335 ABÖNE"ŞAKTUARI | ü Türlüye Cet ı törlik — 1400 K, — 2700Kr. © B ağük Ossa, 400 , | ylik —— Ş.nn 8.00 Tailik | 1s0€ 800 5 ! * ÜD ON (u a SK SŞ A âm Mi G Gf _—N—__ susmun itimatsızlık GEÇILBİGİMİZ bu — sıkinlıli Bünlerin, yalnız sön- bir iki aşaul_i!l'fında değil, lı'ıllqrıluıılıcı'i e | Simız sıkınlılı günlerin en bü. ğ eîfıîahğl belki, insanin — insana Sİği ilimadı öldürmesi oldu. Ar> bi iı.frlşiîinıizc inanamıyoruz, bi l:l]el“-“u b;ıyuğı,' kanlı emellere hiz- üxığ Jıllıham ediyoruz. Her taralflta “nde: 'lluı'kcs, yalmı_ hudüllarm öte. br, üâîııuıxunlnuv ı!cgıl, 'ı".ulmıd_;_ışlurı- ; .“ _kaı'ıleşm.ı kendine düşman en:—’.w: ıl'.rad etliği veya edemediği idatleri uğrunda hançerini sapla- Aklan biran çeki recek ee 'nau___ 1 çekinmiyecek bir düş ha“lı z ü D“ı“)'ıı Sazelelerine bir göz gezdi. Daı-;—. lerkes, likirce hcıııh:._uıd::ıı bir llur;d ay ı'ıi;ıulşaı'ı harp Vı.slıcıuckle, K ’İl: Menfaali uhııukla' ıl'lıhıım & Şi;ı_;”' Dcıııukı'allgı' hârp .ı.s'uyor. Fa- “er harp — işliyor. Komünistler .arD isliyor. Sosyalistler harp isli. ğ:;"- Dindarlar harp isliyor. Dinsiz- harp isliyor. Fukâra harp isliyor. *nginler harp isliyor.. Herkes kom Süsunü, yarın çıkavak muharebenin Mesulu üiye gösleriyor. Dünyayi a- *$ saracak diye mi korkuyorsunuz? *Men biri çıkıp: “Sen harp istiyor- Sün ve bunun için zihinleri karışlır. MNağa çalışiyorsun,, diyor. “Telâş el nı"—'l'in, harp olmiıyacak,, deseniz bu a harbi istediğinizin, herkesi kan- rmağa çalışlığınızın bir delili diye Arşdlanıyor,. Yarmi sene evyelki hali — unulma- Ük, biz unulmadığımız gibi — kimse Üe unutmadı. Onun için büğün, sİ. Yasl kanaalleri, hattâ menlanilleri he Slursa olsun , ŞU veya bu. —kimsenin k İslemez demiyorunu; Takal isliyen- T her memleketle, her Tırkada hiç Übhesiz pek küçük bir exalliyellir. Wles Romains'in büyük romüninin İt yerinde, meşhur bir sosyalistare- ©© 1914 den evvel, harbden ihlilâlın Stifade edebileceğini amlalır; karşı. İhdaki gazeleci ona: — “O halde siz drDİ temenni — ediyor Mmusünüz?, İliye sorar. Öteki: “Ben mi? Hayır, tr, Niçin temenni elliğimi zannedi- Orsunuz? Selerberliğe ve muharebe Ye mahi olmak için elimden — geleni ı'alh_'.'orı.uıı ve sonuna kâdar da yapa, Sağım, Bugünkü nizamın çılgınlıkla- H Uğrunda milyonlarca işçinin biri- blrlerini boğazlamasını istemem. Söz Srim yanlış anlaşılmasın. Harbi öb- E_kîif bir surelle derpiş elmek, öyle İr belâ çıkacak olursa ondan azami ?"et:eı.lc istifade olunmasını lemen. Ti Gtmek başkâ; harbi temenni et- €k, onun çıkmasına — yardım için lı"'l'ıangfi bir hareketle — bulunmak “Aska şeylerdir.,, Bugün belki muhte- : Mmemlekellerde veya siyasi fırka- Arda, harbin kendi davalarına hiz, Met edebileceğini sananlar — vardır; îkat onlar da, Jüles Romains'in las- Vit ettiği sösyalisi rels * gibidir: hiç '_um'lesiz harbi temenni etmezler, mil- i:;"lal'('a insanın ölmesini soğukkan- ikla iştiyemezler. elki biribirimize gösterdiğimiz bu Ümatsızlık harbe hizmet edecektir. “Ünkü o bizim içimize — korku salı- h'rı dünyanın tadımı bozuyor, insan- 'Sa olan mühabbelimizi — azallıyaor. 3Yatı, her an korkular, ilimatsızlık- [::'_ İçinde geçen hayalı yaşanmağa “Simez bir şey diye Saymağa başlı, î)ârul Eminim ki lıugı"ıîı insanların l]“î“k bir ekseriyeli, _)'ı!zı'lc qusan Uzu, kan dökülmesini istemiyor; 'arbin en küçük sıkınlıları bile ha- ':tıııınua Belince tüyleri — ürperiyor ve .V'uı— en: “.—xıııa'n!_ !ııı o'hı_ı;ı_sıı_ı..... di- 110["1:3 h'alılc lîırılıırlt'rıııı ıllılı_aııı e- iht'iî-' lerine, siyasi k:ıln.:ı:ılîlerı'ru'lclt't ü AMlara rağmen biribirlerine i. Atsınlar. O surelle çok büyük Telâ- *Üerin önüne geçebilirler. Nurullah ATAÇ .—-————__ ÖRÜ AA mf“ğ“k Haftasımda Çocuk Esirge- Ve nuhımu sizden göreceği alâka Hesii Tdim memlekette kuvvetli bir » Çalışkan ve muüktedir. bir vücuda gelirecektir. (Ç. E. K.) Tn » Tp iştediğine pek Tünmlamazı Kim- )| şam Pastası kararlarındaki mahiyet ve değerdedir. müeyyedesi yoktur. Bir mentur miyor. ; memektedir. Bu mücyyedesizliktir, sıma imkân kalmaz,. kılar. eyyedeli olabilir. termesi lâzımdır. y bulanan —Millet Meclisinden Büyük Millet Meclisinden dileğimiz : Devlet şurasınin idari Yazan: M. DALKILIÇ EŞKİLÂTI Esasiye Kanununun 5l inci maddesi mucibin- ce teşkil olunan devlet şürasımm vazife ve salâhiyetlerin. den biri idari davaların son mercil olmak ve İdari ihtilâfların rü. yet ve halli vaziyet ve mevkiünde bulunmaktadır. Şürayı Devletin ittihaz etliği kararların temyiz olunamıya- cağı hakkında da bir sarahati kanuniye mevcuttur, “ Buna nazaran Şüranın idari davalarda ittihaz ettiği hükmi mukarrerat kat'i bulunmaktadır, Bu nokta bilhassa devlet memuriyetlerinde vaki olabilecek haksızlıkların, kanunsuzlukların, mercii bulunmasını temin bakımından memuriyetin istikbali ve emniyeti İçin en kuvvetli müeyyededir. Bir memur, uğradığı haksızlığı, Şüranın ittihaz edeceği hü- kümle tashih ettirebilir, vazifesinden kanunsuz çıkarılmış veya hakkı kanunsuz ihlâl olunmuş vöya bu suretle ve bunlara makis bâdiselere maruz kalmış bir memur, Devlet Şürasının adaletine iltica eder ve haklınmn burada tecellisini bekler, Devlet Şürasi, gene teşkilâtı esasiyenin tayin ettiği şartlara göre mühim vazifelerde bulunmuş, ilim, ihtisas ve tecrübelerile tmayüz etmiş zevat meyanından Büyük Millet Meclisince intihab olunarak teşkil edildiğine nazaran da emniyet veren yüksek bir Halbuki idari davalarda ittihaz edilmiş mukarrcratın hiç bir takdirde herhangi bir vekâleti veyq._daireyl Dövlet Şürasına da- va edip, hakkmı tasdik ve teyid eden bir karara sahib olduğu halde bile-6 hakkını vekâlet nezdinde tahakkuk etliremez, ettire. Kendisine mükteseb hakkı verilmemiş bir memur, Şürayı Devletten bu mükteseb hakkımın hattâ tekaütlüğü halinde dahi hazarı dikkate almacağını müş'ir İttifakla müttahaz bir karar ilâmını vekâlete tevdi etliği halde, münbal olmaması gibi bir se. beble veya herhangi bir idati lüzumla bu hakkını istirdad ede- O hâlde bu mukarreratin kıymeti — kanüniyesi, mücyyedesi bulunmadığına göre, müessir değildir. Vazır kanun, Devlet Şüra- sının salâhiyet ve vazifeleri arasına iİdâri davaları ve ihtilâfları rüyet ve hal hakkını ithal ederken, bunun terai mücyyedesi ol- ması Jüzumunu hesab etmemiş değildir. ayrıca bir kanunla teyid ve tesbit olunmak lâzımdı. mamiıştır. Hükümet teşekküllerinin, Devlet Şürasmca adlü hakla lttihaz 'olunduğu muhakkak bülünan bir”karara dörhül ittiba et. O zaman, bir memurun memuriyet; vazifesinde $u veya bus-. nun keyfi hareketile bir gıuh'e, bir kanunsuzluğa maruz kalma- Adalet ve hak daima tezahür ederek müsebbibini mahcub Devletin memura bağışlıyacağı emniyet ancak böyle ve mü- Bevlet Şürasmınm idari davalarda iİttihaz edeceği kararlara vekâletlerin ve bütün şuabatı hükümetin derhal mutavaat gös. “Yüksek küdretile bütün milletin yekpare ifimadıma mazhar bu cihete 1 H atfederek Devlet Şürasının müecyyedelerini temin eden bir ka- nun istiyoruz. Bu hareket, hükümetin programımda zikredilen me- murluk emniyetini meydana getirecek ve ehliyet ve liyakatleri şahsi tecavüzlerden koruyacak, memüurlarım istikbal emniyetleri- ni keyiflere ve şahıslara bağlamaktarı kurtaracak ve nihayet da, ima hak ve adaletle hareket mecburiyetini ikame edecektir. müeyyedesizlik ihtilâfların, davaların bir adalet bir haksızlığa dCuçar olduğu Fakat bifr devletçe ve Bu yapıl. icab eden ehemmiye., Tramva:ğ Sirketi 39 bin İira tazmi- nat ödeyecek Şişhanedeki tramvay kazasında ma'lül kalan bir gencin açtığı davayı eski Asliye beşinci hukük mahkemesi dün çok dikkate değer bir dava hak. kında karar vermiştir. Davanın mevzuu şudur: Birkaç sene evvel Şişhane yoku: sunda bir tramvayın yoldan çıkarak devrilmesile husule gelen facia sı- rasırlda Üniversite — talebelerinden Abdullah isminde bir genç kazaze- deler arasında — bulunmuştur. Bir çok kimselerin öldüğü vea ağır suret. te yaralandığı bu hâdisede Abdul- laha tesadülen bir şey olmamış, yal- nız zavallı genç gözleri önünde ce- | reyan eden bu facia karşısında ken- dini kavbederek sinir buhranı geçir- miştir. İşte bu buhran ile Abdulla- hın asabı bozulmuş ve daimi ma- lüliyete mübtelâ olmuştur. Bu vaziyet karşısında tahsilini dahi terke mechur olan genç, eski | tramvay şirketi aleyhine 35 bin lira lık bir dava açmıştır. İşte bu da- Tramvay şirketi kayö tti va dün neticelenmiştir. Tıbbı adli tarafından — muaâayene sdilen Abdullahın hakikaten mevzu- ubahs hâdise dolayısile daimi olarak malül kaldığı tesbit edilmiştir. Suçlu avukatları bu işte şirketin bir suçu olmadığını iddia etmişler, fakat mahkeme neticede — tramvay şirketini Abdullaha 25 bin lira mad- di ve 10 bin lira da manevi olmak üzere 35 bin lira tazminat vermesini kararlaşltırmıştır. Bir haftada 13 kaçakçı yakalandı Ankara, 14 (ALA,) — Geçen bir hafta içinde Gümrük muhafa- za teşkilâtı, cenup hududunda 28 kaçakçı, 393 kilo. gümrük kaçak malr e 140 “Türk lirası, 4 altın lira, bir silâh, 22 mermi, 15 kaçak- | Bu toz toak h ücumundan dükkânları, evleri ve halkı kurtarmak İlâzım Tümsekler ve handekler şeklinda butunan yerler kazalara sababiyet veriyor. Dün Bâbıâlide bir kaza oldu sebep buldur, önüne İstanbulun yola ihtiyacı — aşikâr- dır.Vali Dr. Lütfi Kırdarı da yolcu olarak tanıyoruz. — Filhakika her tarafta yol inşaatına ehemmiyetle başlanılmış bulunuyor. Bu çok gü: zel bir harekettir”. Bu inşaat münassbetile, — borula: rın ve sajrenin — değiştirilmesi, ana kanala bağlama işlerinin yapılma- sı için bilhassa belediye — önünden Sirkeciye kadar olan saha dahilin: de her yer delik deşik edilmiş ve muvakkaten örtülmüştür. Bundan birkaç gün evvel Babiıâ- lideki dükkânlarım bu inşaat yüzün: den maruz kaldıkları vaziyeti izah ederek, insşaatta daha pratik usulle- rin tatbiki lüzumunu tebarüz ettir- miştik, Belki neşriyatımızın daha çok bizzat alâkadarların tet- |kik ve teftişleri neticesinde tahak- kük edehn vaziyete istinaden burada matlüp olan şey yapılmış ve dük- kânların ticaretlerine mani olan bu hal önlenebilmiştir. Fakat bu defa da bir kaç mühim nokta meydana gelmiştir. Bunlardan biri gene dük- kânların ve evlerin şikâyeti, diğeri de kazalara sebebiyet veren bir hal- dir. » Kitapçılardan birini diyor ki: “Su halime bakınız. Her taralım toz toprak içinde, Bir saat kadar kapı önünde durunca tanınmaz ha- le geliyorum, İşte misal. Bunun sebebi, sulandıktan sonra kuruyan toprakların nakil — vasıta- larının geçmesi münasebetile tozu- masıdır.. Bütün dükkânların camla- rına bakınız, bu havalideki evlerin camlarına bakmız, şu kitaplarımıza bakınız,her taraf toz toprak içinde- dir. Bittabi bu vaziyet sokak yapılın- ca düzelecektir. Nihayet neden böy ledir diye de şikâyet — etmiyorum. Elbette böyle olacaktır, ama, bunun önüne geçmek mümkündür. SŞimdi sıcaktır, — güneş var, Sula- nan yollar bir müddet — sonra he- men kuüruyuveriyor. Halbuki inşa- at bitincaye kadar buranın sulama Vasıtası başında bulunan, bu vazi. yeti dikkatle takip etmelidir. Kurur kurumaz gene sulamalıdır ki tozu- masın. Bir defa, iki dela sulamakla bu iş olmuyor,, Dün gazetemizin önünde bir yay- İr araba kazası olmuştur. Bunun se- bebini tetkik ettik. Araba zalen yo- kuş aşağı iniyor, üzerinde süt gü- ğümleri var. Fakat kapanan taraf- İarın bazıları büyük tümsekler ha- linde, bazıları da - üzerinden bir müddet geçtiği için hendek halinde- dir. Araba bir yukarı çıkıyor, bir aşa- Şi iniyor ve şanki yalpaya ve dalga- ya tutulmuş gibi çalkanıp — duru- yor, dinliyelim, Nihayet kitapçıların önüne geldi- $i zaman gene böyle tümseklerden birine tesadül ederek daha — büyük bir sarsıntıya üğruyor ve arabacı Tüğümlere çarpıyor, güğümler yu- varlanıyor, arabacı da yuvarlanarak kendi arabası altında — kalıyor ve mühtelif yerlerinden yaralanıyor. çı hayvanı. Mersin mıntakasında 15 kaçak- çı, 14 kilo 989 gram uyuşturucu madd:. Ege mıntakasında karasuları - mızda avlanan 12 yabancı ile ik balıkçı motörü ele geçirilmiştir. tesirile ve : İşte kazanın sebebi bu. Şimdi bu vaziyete göre yolların tamiri mü- nasebetile bazı kazalar olması va- ziyeti karşısında olduğumuz anlaşı. 'iyor. Bunu önlemek lâzımdır. Bunun için de, velevki — kazılan yer yeniden açılacak dahi olsa, şöy- lece üzeri kapanmakla iktila olun- mamâak lâzımdır. Bu yol, en çok vesaitin — geçtiği yerdir. Böyle tümsekler, hendekler, vesaitin. mütemadiyen sarsıntı i- çinde yürümelerine sebebv oluyor ve bittabi daha az asri — olan vası. talar için de böyle tehlikeli neticeler veriyor. Binaenaleyh kapama işinin dikkatle yapılması ve yolun düzlü- ğüne ehemmiyet verilmesi ve. itina eçmek gerektir olunması gerektir . Geceleri büyük tehlikeler vardır. Açık yerler ve toprak birikintileri, gelip geçenlerin, nakil vasıtalarının daima tehlikeye maruz kalmalarını mucip olmaktadır. Bunların başına birer lâmba koy- makla iktila ediliyor. Eğer açık kal ması zZaruri ise üzerine kalaslar koy- mak ve kapamak, ertesi gün gene açmak daha muvafık olur. Filhaki- ka ayrı bir iş demektir, ama, yol- ların intizamını bozmamak bakıs mından bir lüzumdur. Hele toprak ve taş birikintileri brrakmamak bil- hassa dikkat olunacak bir noktadır, Bu cihetlere tekrar belediyenin na- zarı dikkatini celbederiz. Abdulhak Hâmidin hatırası üniversitede hürmeti Büyük şair Abdülhak —Hâmidin üçüncü ölüm yıldönümü dolayısile dün üniversite könferans salonun- da bir ihtifal yapılmıştır. İhtifale istiklâl marşı ile başlanmış, ve ar- kasından Hâmidin hattrasına hür - metle bir dakika süküt edilmiştir. Bundan sonra ilk olarak kürsü. ye gelen edebiyat fakültesi doçent- lerinden Ali Nihad Tarlan Hâmi- din. hayatımdaân ve kıymetinden bahsetmiş ve demiştir ki: “— Hâmidi kaybedeli üç sene o- lüyor. Üniversite gençliği de onun için üçüncü ihtifali yapıyor. Hâmi, de karşı gösterilen bu alâka, aca. ba neyi ifade eder? Ben, bu hâdiseyi şöyle tefsir ede. ceğim: San'at telâkkisinin çok garib bir mecraya döküldüğü son senelerde gencliğin hakiki şiire rağbetini - bu pek hayırlı bir alâmettir - cok de. tin bir heyecanla karşsıladığım i . çindir ki Hâmid hakkında benim de birkaç söz söylemekliğim hususun- daki arzu ve israrlara itaat ederek üçüncü defa bu kürsüye çıîıyonu-n. Hâmid için sövlenecek sözler, o ka- dar çoktur ki bönim gibi âcizler değil, en büyük üstadlar dahi yıl. larca onun hakkında söz söyleseler gene bitip tükenmez. Çünkü bütün Türk edebiyatmm bence enbüyük siması, bilâkaydü şart Hâmiddir.,, Bundan sonra söz alan Doktor Sadi Irmak Hâmidin estetik husu- siyetlerini teberüz ettirmiş ve söz. lerine şöyle devam etmiştir: “— Hâmid sonsuzluk iştiyakınm ve adem endişesinin şalridir. Bu sonsuzluk iştiyakiledir ki, forma aid İhtifalde bulunanlardan bir kısmı,., e anıldı ç c aale | * takyidatı haksız görür, “Şilrin elfa« za intikalde hududuü kafiye olur,, derken Hâmid bunu teyid ediyor. Şiirde yalnız form arayanlar dü- şünmelidirler ki, bazı tabiat unsür, larmı tam manasile coştukları za- man bendlere bağlamak imkânsız. dır. Kaynaklar ve seller, formun sede dine sığan şiiri verirler. Hâmidin şiirimizdeki rolü bu olmuştur ve buü olacaktır.,, “— Kafası yıldızlara değen bir adamın mes'ud olmasına imkân var midir? Mahdud bir akılla sonsuz a- sırlara ermek istemenin tatmış bir adam için mes'ıtl olmak imkânı var mıdır?,, Daha sonra Tfalebelerden Recal Keten, Orhan Alp ve İbrahim bü. yük şairin eserlerinden parçalar o- kumuşlardır. Moerasimi mütecakip talebelerden bir grup, şairin Mecidiyeköyünde. ki mezarımma giderek bir çelenk koy- muşlardır. telgrafi — çekmişlerdir. metni şudur: Bay Hasan Âli Yücel mına çelenk koyarken onun kabri. nin hazin manzarasına vesatetiniz- riı dikkatini | Saygılar, celbetmeyi düşündük. Üniversite talebeleri namma edebiyattan Recai Keten Hatib sözlerini göyle bitirmiştir: - acışını — Üniversite gençliği ihtifal dolayı- - sile maarif — vekiline de bir tazim - 'Telğrafın , Maarif Vekili . Ankara — Hâmidin kabrine Üniversite na- le kadirşinas hükümetimizin naza- — | * AM “ v t * Pa