14 Şubat 1939 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7

Hükmi M'îİVenet Yardım Yetim 'ıknlaı- tekaüt ve 81 hakkmdaki ka- Nıı. 19 89 tarih ve 4126 Bazetede intişar “”hq ıı,mbıııı-mı tatbikma n W öi hz::: deniz, teşi askeri M çılışanlara WW“;I*': ve diğer bü- bir muavenet &8mı mutazamınm %mm')'etîne binaen Yoruz: p Askert fabrikalar (ka dahil) teşkilâtında €tek —tazminat İle nların yetımlerıne gîâ ğ B“ sandık (A) ve B teşemml eder. Andık hükmi şahsi- İ? Müdafaa Veki- Mürakabesi altın- %İisı ftarafından idare q:l%m A!ked fabrikalar u- reisliği altında e hava müsteşar- “N dö “a Mmensubların - Sökeri fabrikalar u- "lk:îjw fab üce Merkez şube ve îıt:h.ı Ve müecssesele. Ki egi ai pq:dneüek aa. vekâletince B &zadan terek - %&e bul İtin en az ön sene h“a.u. nm“â olmak şart- bir senedir. Müd —WN tannlwâmı yeniden W eti ca.ızd.h-. İdare eıı Szalarma sandığa hlcbh-her ne nam ile Ücret verilmez. * TVİ istisari olmak İne iştirak eder. Az ayda bir defa ol- daveti üzerine iç- *re nisabr beştir, *tde y4 GEseriyetile veri, Baı Tn N?qquqdlığu üaav“t halinde rei- kş_h"hıu YAf ekseriyet ka- g*l::w&ini%ğî zamanlarda &hq% :Ş;' bakı Tmek üzere idare ll'h.'ıel içtima - Sum l'ınden birini Üi Seterler, | l% atnd& t"“I“&fltııdan temsil WM î:mln Milli banka- h 'hı% Ydiattan istirdad. | lyeler reis, | Cİhin müşterek N Vei ııetımı-ı » qı.ıhrı% nınn müğ mech!mıu inha, dafan vekilliğin- %d.:hahı urıa“ idare mecli- ü Dih ı% sand'gîü bütçe ve N k İday mudürlüırüuce ha- h'“ıy Malp © Meclisinin —teklifi Ç u%'e “Vvel mm?e Birmesinden İa, Türği ” Slünü üdafaa vekâle. %hıtîîı “!k h €Sabr Di Wüe t"tklk İne tâbidir. vezirayi ANdiğin müdürü, : #F Mmemurları . haklara Malik- ğâ’ .6 “ara VA F "â' ebetinin dı'k idare mecli: Inüdürü T- w '*u l ]'irıqm“ Ve ı% nd]ğa Ğ Yey Tikala | * %c&mız bl Ara ait binaların S Ver Verilir ve di. Şahsiyeti haiz bir Muavenet sandığı teşkil olundu Sandığı; hastalığa, kazalara, hizmete cenaze masraflarına tazminat verecek, maaşları tahsis edecektir ık; kara, deniz, hava e şamildir &Fsı sigortalar yapacak, edecek, ekkülerin Srmmn başlıca vazi- *rine* Teislikte ta- | wi n o S T L ” _AAnı:ıı — Akşam postası Bi —— Te ——— nur, Tediyatta sandık müdürü ita âmiri ve muhasebeci mes'ul muha. sibdir. Madde 7 — Sandığın: (A) kısmı: Subaylar ve Aaskeri memurlarla ücretli veya yevmiye- li muvakkat memur ve işçilere, (B) kısmı: Ücretli veya yevmi- yeli daimi memur ve işçilere mah- sustur, (A) smıfma — mensub olanların hakları sandığın (A) kısmından ve (B) sınıfıma mensub olanların hak- lark (B) kısmından verileceği gibi bütçede (A) ve (B) kısımlarına ait masraf nispetleri de gösterilir. Madde 8 — Fabrikalar teşkilâtı. na almacak ücretli veya yevmiyeli memur ve işçiler evvelâ (A) smıfı- na girerler. (A) smıfındaki muvakkat ücret- li veya yevmiyeli memur ve işçiler- den lâakal beş sene hizmet etmiş o- lup da müesseseye nafi oldukları sa. bit olanlar mesub bulundukları fab- rika, şube veya miücssese müdür- lerinin inhası üzerine kara fabrika- larında askeri fabrikalar umum mü- dürünün, deniz ve hava fabrikala. rında Milli Müdafaa Vekilinin tas- vibi ile (B) smıfma naklolunur. Madde 9 — Sandığın (A) kısmı- na ait sermaye ve gelirleri şunlar- dir: 1) Fabrikalarda calışan subay ve askeri memurlarımn aylıkları tutarı İel fabrikalardangilcret veya yevmişi Ve ışçılermîrye alan mamur ve işçile MÜcret ve “ya yevmliy&lerinif bir aylık tutarm. dan her ay mecbüri öolarak tevkif odilen yüzde dörtler. 2) Umumi bütçeden tekaüd hak- kr alanlar müstesma olmak üzere a- lâkadarların aylıklarının yüzde 3 ü nispetinde her sene hütçesine kona- cak tahsisat, ğ 3) Sermayesinin husüle getirece- ği temettü. 4) Memur ve işçilerden kesilecek inzıbat? para cezaları, 5) 895 sayılı kanunla teşekkül e. den imalâtı harbiye teavün ve si- gorta sandığından devredilecek me- baliğ. tekaüt ve Madde 10 — Sandığın (B) kısmı- na aâlt sermaye ve gelirleri şunlar- dır! 1) (B) sınıfi memur ve işçileri. nin Üücret veya yevmiyelerinin bir aylık tütarımndan her ay mecburi o- larak kesilecek yüzde beşler. 2) Alâkalılardan kesilen yüzde beşler tutarı kadar her sene Hazi- nece bütçelere konulacak tahsisat, 3) (B) sınılflına tefrki edilenle- rin bu smıfta il kolarak alacakları aylıkları tutarile yevmiyelerinin bir aylık tutarmın dörtte biri ve terfi eden veya zam görenlerin ilk aylık zamları, 4) (B) smıfma ayrılmış olanlara verilecek ikrami'yclerin yüzde beş- leri, 5) (B) smıfma ayrılmış olanlar. dan inzıbati mahiyette tevkif edile- cek para cezaları. 6) Bu paraların işletilmesinden elde edilecek faizler ve sair sandık hastlatı ile vukubulacak teberrüler, 7T) (B) smıfına geçenlerin (A) sınıfındaki teraküm etmiş ve (B) hesabına nakledilen mevduatları, 8) Fabrikalarda varidat getirmek üzere tesis edilecek müesseseler ha- sılatı. Madde l11i — (AÂ) smıfında bulu- nanlara sandıkça yapılacak yardım ve muavenet sunlardır: 1) Hastalıfğa karşı sigorta: Vazifeden mütevellid olsun veya pimasını hastalıklarda tedaviye ait bilümum masraflar. sandıkça tesvi- | ye edilmekle beraber 90 günü gec. | memek üzere vazifeden mütevellid | hastalıklarda almakta oldukları yev miyenin tamamı, vazileden olmtyan- lara da nisfr kezalik sandıkça ve- rilir, Bu müddet iİdare meclisi kara- rile bir misli uzatılabilir. Subaylarla askeri memurlara ve hastalığı zamannıda ücretini almak. ta olanlara bu ücretleri verildikçe yevmiye verilmez. r 2) Vazifeden doğan kazaya kar- şı sigorta: Bu sigorta Üç derecedir: Birinci derece - Tam malüliyet- (Devamı 11 incide) | bu ziyafletlerinedir ki dini heyecan imüş bir insandır, YAZAN: L.Busec'n 35Yılını vahşiler arasında geçirmiş bir Alman seyyahı Taze hindistan cevizli iİnsan eti yahnisi nasıl Kebab olmuş insan ip kopup da kendi kendine yere düşer — düşmez bütün kabile birden sevinçli bağrış* malar, vaveylâlarla kızarmış vücu- dun üzerine üşüşüyor, bıçakla par* ça parça koparıp büyük bir iştiha ve lezzetle kapış kapış vyiyorlar!.. Bir insan vasati 80, hattâ 90 -100 kilo geldiğine göre yarımşar kilodan 150-200 kişiyi mükemmelen doyu* rabilir!. Yani bir defada kebap e- dilmiş üç düşman, 500 insanın kar- nını lezzetle doyurmasına kâfi ge“ lir. Umumi olarak Melânezyalıların insan yeyişindeki âdetleri de başka türlüdür.: Evvelâ beyni yiyorlar. Sonra but larr, ondan sonra öbür taralları.... Evvelâ beynin yenmesi, hem in- sanın en lezzetli uzvu, bir nevi kay* mağı olmasından, hem de düşman" larının cevherini yemiş olmak gay“ ) retinden ileri gelmektedir. Bazı adalarda ise insan böyle bü« tün bir halde kebap edilerek yen - miyor, Bunlarda taze ceset evvelâ, -| tıpkı bir koyun gibi parça parça ke- siliyor, Bu parçalar taze hindistan cevizi yapraklarma sarılarak: ateş- te kebap edildikten sonra oturulup yeniyor!.. ; -İnsan eti yemenin Melânezyalıla* rın en büyük ziyafetleri oluşuna, yerlilerin kebap edilmiş insan etini coşkun bağrışlarla neşe, şevk ye işti- ha ile yemelerine hiç hayret edılme— melidir. Zira, basit ve sakin bir — tabiatin üzerinde heyedan menbalari gâyet mahdut,olan-burimsanların » yalnız : ve bilhassa hissiyat ta karışmakta- dır. Esas itibarile zaten vurularak ölmüş olan bir insanı yedikleri için Melânezyalıların bu âdetini son de- rece vahşiyane bulmamalıdır. Vakia insan, insanı nazarında mukaddes olduğu için onu yemek nefret uyan- dıracak bir harekettir. -Buna hiç şüphe yok. Ancak bunun caniyane bir hare- ket olduğu iddia olunamaz. — Zira, söylediğim gibi, yenilen insan esar sen ölmüş, harp esnasında öldürül- yapılır Duk - Duk dansımm merasim Bugayn yerlilerinin maskeleri Sırf yemek için öldürülmüş — bir insan değildir. Bu cihet düşünülürse — Melânez- yalıların bu hareketini hunharca ve vahşice bulmak bilmem 'ne lerece- ye kadar caiz olur ? Herhalde, son derece sade bir ha- yat içinde yaşayan Melânezya in- sanları için saadet düygüsünü duy* mak, yaşamak lezzetini hissetmek ihtiyacı her insan gibi en başta ge len bir ihtiyaç değil midir? Z.uaIIı Melânezya insanları bu ıhtı) çlarını ancak ölmüş insanları pişirip yemek suretile —temin ede- ÇEYTAN * DİKKAT İ. SARMAŞIĞI MEZNA L . HÜRYIR ONÜ DEĞİL Jsvnu pırxı'r AT msamm XORE- ĞE pvmr»n&ı KALIŞIYORDU.. ŞEYFAN SIİNİRLİ SİNİRLİ .g;ı 45 /Yo, EN B ği İ”nı'si WENDİSİN. DEN BİR ŞEY #5TEDİ Git FARK ET. MEKLE BERABER #WE ÖL #UU AMLA . YAMIYO . BU .. Kızıl Gölge HABER'İN RESİMLİ ZABITA ROMANI: 86 BRAVO .. 19TE Ü- OU 4”!&“ AL VE Bu YARAFA ATLA.. SEYTAN , GİT GİIDE BATEKLI Gdıuuı&ıv s.:sum.rıîâ FEREDDÜT- KİZEL GÖĞ ĞE TANDA YACAKSIN DİYE KWORKU DUM . AZDANA MAH Voto BRAVO ÇEYTrAN.. JNMN:-: CAK TIK . TUTUN BANA.. , ŞEYTAN NİHA r&; T ANLAYARAK ATLA, #4 FIRSATTA SAN: E/YAFET ÇEKECE ON . KELE .ıukd& mggvş F KORTUL ADAYVI BOYDAN BOYA DOLAŞDIK ÖTEK! SANrLE GEÇDİK KORYAN LARIN MTELCE') BURADA Ü, İSE WHANGAR rEsi:nrııvn İ TESADÜF EDİLMELİ 10i ya Sa temin olu- Ac4BA BUNLAR WERPEYE »_î SAKLANMIŞLAR.?. ŞU YE DENİN ÜSTÜNDEN WER ,ıı R GÖRÜWİ ——— — * OR'TA. | VWE MÜSANT YER.. iLâr DA ŞUPWELİ BİR ŞEV vök ” biliyorlarsa bunun ilk nazarda zan” nedildiği gibi sırf hayvani bir ihti- yaçtan değil, bilâkis tamamile insa- , Di bir ihtiyaçtan ileri geldiği anlaşıl- 6 mazmı? Bu zavallı insanlar da, hayatı gü- zelleştirmek için, — şiddetli saadet (4 duygusu duyabilmek için gene ken- diletini, fakat esasen öldürülmüş o- lan ve kinleri bulunan insanları ye“ mekten başka bir şey bulamamış- lardır. Ben bü suretle Melânezya- lrları müdafaa etmek niyetinde de- ğgilim, Buralarda bol bol insan ye- nilmesine müsaade olunmasını veya bu menfur âdete biz Avrupalıların müsamaha etmemizi taleb etmiyo- rum. Fakat yamyamlık hâdisesinin Melânezya adalarını dolduran bü- tün bir insan kütlesi için ruhi mahi- yetini anlatmak istiyorum. Bir de bütün dünyada umumt o- lan gayet yanlış bir fikri düzeltmek * İstiyorum. Zira insan eti yemenin f sırf£ hayvani bir vahşetten ileri gel- diği hakkımdaki kanaat umumidiri. Halbuki, izah etmeğe — çalıştığım *gibi, insan eti yemek. Melânezyada katiyen hayvani bir mahiyette de- ğil, bilâkis insanm yeryüzünde en çok, belki yezâne muhtaç — olduğu şaâdet duyguüsunu xe—mek için icat edilebilmiş biricik ıçtımaı bir oyun, binaenaleyh tamamile insani bir ih- tiyaçtan ileri gelmektedir . Yani, demek isterim ki, bu insan:- lara yeni dinlerin heyecanları veya yeni hayat tarzları gibi saadet duy” gularını onlara verebilecek başka sa* halar açılırsa bu âdet buralarda esa« sen kendiliğinden terkolunacaktır. Ben Melânezyada valnız —-erkek insan yenildiğini biliyorum. Kadın eti yenildiğini görmedim ve işitme- dim de.. Esasen, gayet garip olan di- ğer bir nokta daha var: İlk nazarda insanda kadın etinin daha lezzetli yenebileceği zannı ha- sıl olur. Zira ne de olsa kadın eti daha yumuşak, daha az örselenmiş ve daha az serttir. Halbuki bu, his- lerimizin bir galatından başka bir şey değildir. Zira, tıpkı, diğer kesim hayvanları gibi insanda da erkek eti daha mükemmel, daha besli ve daha lezzetli; kadın eti, hemen umumi* yetle dişi hayvanların etleri gibi kö* tü ve lezzetsizdir.! Diğer taraftan kadında — erkeğin gıpta edeceği hiçbir meziyet bulun: madığı için Melânezyalının kadmn eti yemesinde bir mana olamaz. Hiç bir Melânezyalı erkek, kadım dan kendisine kadınlık — geçmesine tazı olamıyacağı için kadın eti yi- yemez. Melânezyada insan eti ye“ mek Âdetlerinde en garibi ise esa“ sen kadınların bu nelis ziyaletten umumiyetle ve tabu ile memnun ol- malarıdır!.. Melânezyada yalnız kadınlardır. ki insan eti yemezler! Bu heyecanlı ziyafetten kadınlara yalnız bir hak bırakılmıştır.: O da, insan kızartılırken — vücu- duna sarılmış olan hindistancevizi yapraklarını yalamak!.. Kadınlar ancak insan kebabının yağını iyice içmiş olan bu yaprakları" yalayabi- lirler! Fakat bu siyah Havva kızla- rınım bu yaprakları yalayışlarında- ki lezzet ve iştihayı görüp de insa- nın hayrette kalmaması kabil değil- | dir. Melânezya bayanlarının bu zi- yafetlerde insan yağını içmiş, kızar- mış yaprakları yalayışlarındaki he- yecanları insanda hiç de — dini bir duygudan geliyor hissi bırakmıyor. Bilâkis, daha ziyade, sırf erkek ya- ğı olduğu için zevk ve hattâ hayva- nf bir şehvet duydukları pek müuh- (Devamı var)