, ae T T İ L , FÇ A l -— HABER — Akşam postası Amerika ürküyor ! ( Baş tarafı 7T inci sa _jfddd) Amerikanın endişesini mucip ©- lan diğer bir sebep te, Almanya, İtalya ve Japonyanın —aralarında son vardıkları anlaşmadıı.. Bu su- retle, eskiden Amerika kendisini yalnız Japonya tarafından — tehli- kede görürken bugün Avrupa ci hetinden de tehdit hissediyor ve işin en nazik tarafı şu ki, bu teh- likeler ayrı ayrı da değildir ve bi- ri baş gösterdiği zaman diğeri de arkasından gelecektir. Zira, — Ja: penya Amerikaya harp açacak ©- lursa Büyük Okyanustan — Japon gemileri ilerlerken 'Atlas Okyanu- sundan da Alman ve Italyan zirh- lhıları yola çıkacaktır. İki deniz a“ rasında bulunan Amerika, bu su- retle, müşkül bir vaziyette — kala- caktır. AÂlmanya ve İtalyadan biri veya her ikisi birden Amerika ile çar- pışmıya giriştiği takdirde Japon- yanın diğer taraftan onların yar- dımına geleceği de muhakkaktır, Ruzveltin yeni silâhlanma plânı Bu endişe ile hareket eden A-| — Mahkeme beraetine karar ve. rinceye kadar Rinaldi kefalete rap ten tahliye edilecektir. Fakat BÖY leyiniz bana sizce katil kimdir? — Profesör Orlandi'nin katili yi- ne profesör Orlandi'den başka kim, B6e değildir .Bu intikam için yapıl. Darş bir oyundur. Profesör hasta idli Bir kazaya uğramış ve yaralan - Mıştı. Öleceğini biliyordu. Ölümü- nü de bir türlü affedemediği raki. bini affetmek için bir vasıta olarak kullnamak istedi. Y | .. Tevklfhanenîn karşısımndan biri . birlerinden ayrılırken profesör po. lis hafiyesinin elini minnettarlıkla Biktı: « — Bana yaptığınız bu iyiliği'size Hasıl ödeyeceğimi bilmiyorum, dedi, Bize hürriyetimi borcluyum. — Saçma sözleri brrakmız pro- fesör.. Vakıa bana küçük bir bor. Bunuz var ama, bu bir hürriyet bor. tu değildir. Floransadaki otelin bor. cunu vermeden çıkmışsmız, sizin he- Babmıza on sekiz frangı dün ben ö, dedim. Profesör Rinaldi elini başıma gö. merika- Cumhurreiıı memleketin sulh zamanında şimdiye kadar hiç bir zaman girişmediği büyük bir silâhlanma programı hazırlamıştır. Bu geniş mikyastaki silâhlanma plânr köngrenin (Amerika mebur san meclisinin) bu ayki toplantıla- rında müzakere edilmiştir. Amerikanın yeni silâhlanma proğramında gözettiği nökta, ka- ra ordusunu takviyedir. Çünkü; yeni harp gemileri yapılmadıkça filo Büyük Okyanustan Atlas de- nizine Aalınmayacaktır. Alınmıya- cak olursa bir tarafın müdfaasın- daki kuvvet bözulacak, fakat bu- na müukabil diğer taraf gene lâyı- kiyle takviye edilmiş olmıyacaktır. Bunun iç'n Ametikâan erkânıhar- yesi, Japonya tarafının müdafaa- sını gene filoya bırakıyzr, Avrupa tarafından gelecek teklikeye karşı müdafaa vazifesini de kara ve ha- va ordularına veriyor, Bugün filo Büyük Okyanustaki Ve Panama kanalındaki üsleri ile kuvvetli bir vaziyet teşkil etmek- tedir . Atlas Okyanusu tarafından ge- lecek bir düşman karşısında evve- ll hava ve kara kuvetleri müdafa:- aya geçecek ve, eğer Büyük Ok- yanus tarafından tehlike yoksa, Panama kanalından geçerek filo- da bu kuvyetlere yardıma — koşa> caktır. Fakat, Japonya da harbe karışmış ise, filo oradaki mevziini esas itibariyle muhufaza edecek ve Atlas Okyanusuna ancak pek cüz'i bir küyvet gönderebilecektir. “ En iyi müdafaa taarruzdur ,, Fakat, Amerika, bir harp vuku- unda kendisini yalnız müdafaaya| bulundurmakla kalmtyacaktır. Ay- ni zamanda hüduma da geçmesi lâzımdır. Zira, son askerlik nazari" yelerine göre, en iyi müdafaa taar- ruzdur denilmektedir. Arazimizi bir düşmandan müdafaatnın en iyi çâresi, o bizim töpraklarımıza ka- dar gelmeden yolda karşısma çık- mak, hattâ bizzat onun kendi top- raklarında çarpışmaktır. Binaenaleyh, Amerikanın ordu- sunu yalnız müdafaa vasitaları ile değil, taarruz tertibatı ile de takvi- raya çıkarak ilerlemesi ihtimali de kuvvetle meyvcuttur. Bu takdirde lkara ördusunun ro- lü ehemmiyet alacaktır. Halbuki, yukarıda işaret edildiği gibi, ©cr- du techizat cihetinden zayıfttır. Bunun için, tayyare ve filo ile be- taber kara ordusunun da takviyesi ve bilhassa motörlü silâhların art- tırılması icap etmektedir. Buğgün ordunun bir çok — cüzü tamları motörlü ve makineli bir hale getirilmiştir. Bu arada bazı süvari alayları “kavga arabası,, (hafif tank) alayı haline konul- muştur, Ordunun — motörlüleştirilmesi hakkında hazırlanan bir plâna gö- re 37000 ağır, orta ve hafif tanıka lüzum vardır. Fakat bugün — bu: nun ancak yüzde GÜ şı temin e- dilmiştir. TEPEBAŞINDA DRAM KISMINDA 11.1-939 Çarşamba günü akşamı 20,30 da ASMODE 5 Perde Komedi kısmında: «1-939 Çarşamba Bgünü akşamı 20,30 da MUM SÖNDÜ (5P.) T TURAN TIYATROSU (Bu akşam) Caz Kralı Gregor Fransız Yıldızı ELVİYAMAY Zenci Şanlöz Braz Tomas, San'alkâr Naşit, Cemal Sahir HURİYENİN DOLABI 3 Perde ATATÜRK Albümünün 3üncü tabı çıktı Müvezzilerden iİsiteyluz _)âqua ea diyip geçmeyin Aksırı/, aksırır, akskırsınız ; "geçer gibi olurken yeniden geri gelir, " grip ... "Vakit geçirmeden grlp, ıolukılıınlığı ve ağrılara karşı emniyetil ilâç ASPİRİN alinızl - ” ç eli — y — - ' isteyiniz!, v , Hablrin'in tesirli Ve hakiki olduğunu $ markası garanti eder.) ” Satınalırken dışında ve tabletlerin Üstünde $ markasmın bulunmasına dikkat ediniz. | MLen_ereste bir / genç boğuldu Salı karşıdan getirip eşyasını yüklemek isterken... Aydın, (hususi) — Menderes neh- ri üzerinde feci bir kaza olmuş, bir adam tedbirsizliği yüzünden boğul- muştüur. Dalama nahiyesinden Müustafa a- dında bir delikanlı, Köşk pazarına gelmiş, akşam üzeri nahiyesine dön- mek üzere yola çıkmıştır. Delikanlı Menderese geldiği zaman, karşıya geçilecek salın yerinde olmadığını, |karşı sahilde bulunduğunu görmüş- tür, Mustafa düşünmüş, — taşınmış soyunup yüzerek karşı sahile geç- mekten ve salr oradan alıp getirdik- ten sotira elbise ve eşyasını karşıya nakletmekten başka çare bulamamış tır, Mustafa soyunmuş, nehre girmiş salın bulunduğu yere kadâr yüzmüş, salr palamarından tutarak sürükle- meye başlamıştır. Fakat bir ara su- ların şiddetli akıntısına kapılmış ve bütün mücadelesine rağmen kurtu- lamamıştır. Biraz sonra Menderes kenarımma ge- len köylüler, nehir kenarında elbise- ler ve eşyalar görmüşlerdir. Bunla- rın Mustaafya ait olduğunu — anla- mışlar ve vaziyeti zabtıaya — haber vermişlerdir. Delikanlının cesedi bu lunamamıştır. Bir köy halkı birbirine girdi İzmir, (Hususi) — Menemenin Süleymanlı merasında bir hâdise olmuş, Üç kişi yaralanmıştır. Kâzım paşa mahallesinde Ali kâhya ile kardeşi Mustafa ve kü- | yün çobanı Bölükbaşı, koyun sürü- lerini Süleymanlı merasma salver . mişlerdir. Süleymanlı muhtarı Kâ - zımla kır bekçisi Hasan Uçar, sü- *'İrülerin tarlalarda ziyan — yaptığmı söyliyeerk, muhalefete kalkışmış - lar, diğer ü çkişi bunlara hücum e- derek muhtarın tabancasını, bekçi. nin de çiftesini almış, her ikisini de yaralamışlardır. Bu sirada muhtar da kendisini müdafaa ederken bıçakla Mustafayı vurmuştur. Üç yaralı tedavi altma alınmış, diğerleri tevkif edilmiştir. türerek haykırdı: ye etmesi lâzım gelmektedir. OÖksürenlere ve K ATR AN H AKKI EKREM — Hah, tamam, dedi. Cinayet | — Diğer taraftan, düşmanın sahil- göğüs nezlelerine — . ' gecesi ben Floransada idim. lere kadar yaklaşması ve hattâ ka- , 170 KAHRAMAN HAYDUT ! KAHRAMAN HAYDUD 17i serseri gördü, Gene kendine hâ- kim olamıyarak düşüncelerine daldı: — Evet diyordu, onu bu ha- rekte sürükliyen belki de bir aşktır. Fakat kimi seviyor? Bi- yankayı mı? Zannetmem.. Böy" le olsa onu benim kollarımın a- Belki Emperyayı? Fakat bu da ola- maz. Yüzünden her in.kânsızlrr rasına vermek ister mi? hizmetinden ziyafet verir ve bu arada da... İşi halletmişti.. oluyordü. bir hale koymuştu. O t dolayı. teşekkür için piskoposluk sarayında bir Meçhul ada- mr zehirlemeyi düşünmüştü... Şimdi Biyankayı düşünüyor, o- nu kolları arasında görür gibi — Aşk kendisini zebun bir hale kmuş, Emperyadan çekinen akşam biri. masın.. re müdürü yerlere kadar eğildi. Bu Bamboya lâyık bir idare a- damıydı. Çok zeki, o derecede de vicdansız ve merhametsiz Bambo ilâve etti: — Apartıman sârayâa yakın olmalidır. Etrafı pek tenha ol- Köontroöl altında bulün- durabilecek bir yer Sen de orada oturacaksın..Anla- Yen e diyorsun.. — Frahsa kralt için bir hikâ- — Demek bir şeyler Ümid e- — En aşâği bir kaç bin eku 4 olsun .. / diye sordu. Çünkü bu sefer merhametsizce tehdit ediyorum. Bambönün dudaklarında bir tebessüm dolaştı: — Neyle tehdit ediyorsun?... Alsancak ta enı bir cami Yapılmak için vakıflar idaresi İ0 bin İira ayırdı İzmir, (Hususi) — Vakıflar ida- cami inşa edilecekti. Camiin proje ve plânları hazırlanmıştır. İnşaatâ yakmda başlanacaktır. Türk mima- ri tarzında İnşa edilecek olan bü eami oön bin liraya çıkacaktır. Başturak camil de 4 bin lira sar- file esasir surette tamir ettirilmek. tedir. Camliin pencereleri değistiri- lecektir. İstanbulda Türk sanatkâr- larr tarafından Türk mimaril tarzı- na uygun bir şekilde hazırlanmak- ta olan pencereler, yakında İstan . buldan getirilecektir. Bu pencereler fuardaki vakıflar paviyonu pencereleri gibi zarif ve elvan şekillerde olacaktır. Camlin tuvalet yerleri, çeşmeleri ve elek- trik tesisatı yeniden ve çok mükem- mel bir tarzda tamamlanmıştır. Turgutlu'da Yeni bir hastahane yapılacak Sari hastalıklardan korunmak için tedbirler alındı Turgutlu, (Hususit) — Civar vi lâyetlerde lekeli humma, çiçek ve sari sehayeltefayi başgösterdiği Manisa vilâyeti Sıhhat müdürlüğü tarafından haber verilmiş, kaza - mızda bu hastalıklardan korun * mak için hükümet ve Belediye de * torları derhal faaliyete geçmişle. ve beldede mevcut iki bin okul ta- lebesine süratle çiçek aşisı tatbik edilmiştir. Dört aylıktan 35 yaşla na kadar herkesin meccanen çiçek aşısı yaptırması belediye tarafın * dan halka ilân edilmiştir. Ayrıca belediye fakir halkın ça maşır ve elbiselerinin yıkanması, ütülenmesi için bir hamamı isticar etmiş burada fakir halkın temiz * lenmesi imkânları temin edilmiş * tir. Bu hastalıklardan korunmak İi çin halkin anlıyahileceği şekild” el ve duvar afişleri tabettirere! tevzi edilmiştir. Turgutlunun müuhtaç — olduğt hastane binası için Belediye fidan: ği yanında ve şehrin en mütena bir mevkiinde belediye tarafında? münasip bir mahal ayrılmış ve b hüsüsta icap edern muatnele de t&i kemmül etmeğe başlamıştır. | Domuza |1 lira mükâfat İzmirde yaban domuzlarile resi tarafından Alsancakta yeni bir - r———._ışf İi | gı çıkıp muradına erebilecek — Emperyanın, Biyankayı kendi- dın yal . — VGötderdiğim — hikâyeyi ti n lad : e a y azim gsahibi biri olduğu anlaşı- — sine vermesini temin edecek bir — Emredersiniz, neşredeceğimi söyliyerek. . şıddeth bir mücadele baş İti ! lryor, Bu maskenin âaltında ka- — ;lân düşünürken yabancı a- İdare zaüdürü ; $TA ; . TH © — Yaban do ı PE e müdürü çıkıp gittikten — Hikâye neden bahsediyer? İzmir, (Hususi) E! | ç ;iı;;kıh:r ş:hre gîzll Ne olabi damla karşılaşmıştı. Sönür Büsbo git iyünlük . Şimdiğl iRüdür ' reimlü ları şap hastalığını — sığırlari ! K ö ğt çe İi zre ua z Bambo, odasında bir aşağı, elbiselerini giydi. Arkasına pis- — aksini iddia etmediği bir tarih- - bulaştıran en mühim bir vasrta 4 j Bambo, düşünüyor, düşünü- K “yor, bir neticeye varamıyordu., Nihayet gene dölaşmıya başladı, Ş Dolaşırken de şunları düşünü- î yordu: l dır. Onun için vilâyet ziraat mü — — dürlüğünün teşebbüsile yer ye —— sürek avları tertip edilecektir. Ut lanın Kuşçular ve Naci Bey çifi likleri dahilinde Ufuklar mevkiin deki ormanlarla civardaki diğe ormanlarda şap hastalığına tutul muş yaban domuzlarının dolaş | makta oldukları görülmüştür. B! î hayvanlar, ötede beride dolaşırkei '] bir yukarı dolaşryor, bütün dü- şüncesini bu hâdiseye — vermiş bulunuyordu. Bambo, az söyliyen, çok din- liyen biriydi. Ancak bu suretle dir ki mevkiini elde etmişti, Tekrar pencereye geldi. Biraz evvel gördüğü iki adam uyan- mışlar, arkalarını saraya döne- rek sabah keyfi yapıyorlardı. koposluğa mahsus alâmet ve ni- şanımı hamil ölan rahip mantö- sunu, başına kardinallara mah- sus kırmızbı takkesini geçirdi. Şimdi Bambo, zarif ve mu- tantan bir sedyeye kurularak Aratenin sarayma gidiyardu. Sarayın büyük kapısından değil, onu gizli ve doğruca Pi- yer Aratenin dairesine götüren ten.. Kralın annesi vaktiyle gü- zel ve yakışıklı bir adamla mü- nasebatı âşıkanede bulunmuş .. — Bunda, kralım çekineceği ne vat?. — Fakat bu adamın kim ol duğunu biliyor musun? — Sara- yın seyisi... Mesele — burada... Kral adi bir seyis oğlundan bag— ka biri değil.. — Yaşayabilmem için gene bir çok ev bark yıkacak ve bir çok catılar yakacağım., Bugünkü Çi mevkiimi böyle kazandım.. Bun- | dan sonra da böyle olacak.. İşe, i benimle çok yakından meşgül Bambo bu iki adama, ancak kapıdan girdi. Bambo cevap verdi: köpekler tarafından tutulup paâart —— ai olduğunu gördüğüm bu adamı — dalgın bir şekilde baktı. Sonra Araten İlâboratuvar — adını — Fena değil.Çok paraya çalanmakta, etleri köylere götürü ' ; öldürmekle — başlamalı. —Her — idare müdürünü çağırdı. Bir verdiği, süsten eser bulunmryan — ihtiyatın var galiba?. mektedir. | | halde geride düşmanlarımdan — kaç gün için bir kişinin otura- bir odada, bir masa başıma ö- — İhtiyaç ta ne demek? Ya- Bu hal hastalığı sığırlara sürat — p birini bırakmış olacağım.. Bu — cağı bir apartıman kiralamasını turmuş yazı yazmakla meşgul- — nrp tutuşuyorum. Beş pâtam le yaydığı için vilâyet makamı ted | akşam ona karşı çok İyi hareket — emrettikten sonra ilâve etti: dü. Bamboyu görür görı:nez bı- yok.. birler almıştır. Alâkadarlara veris. — iü ctmeliyim, Hele Biyankayı tes- — Bu bir kadındır. ğırdı: — Zavallı dostum. len emirde öldürülecek domuzlar- — Ihn etsin, Sonrasını sonra düşü- Efendisinin bakışından bu — Gbruyorsun ya hayatımı — Bu sene ne yapıp yapıp on rtın her biri için bir lira mükâfe | nürüz. Her halde bir yolunu but — dafrenin kimin İçin hazırlanma- kazantyorum. binekü kazânmalıyım. verileceği bildirilmiştir. | iür ve bu işi hallederim. Ona — & lâzım geldiğini anlayan ida- — Ne yapıyorsun?. Gerçi kendime göre bir hesap Sir T adai eli S n ee ” UR rüdek n A