Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
h7, Ulus Basımevi Çankırı Caddesi, Ankara (arşamba 11 Telgraf: Ulus - Ankara ULUS SONKÂNUN TELEF 1939 ğ:;îzh sahibi îâ?î günü 7 nci sayfada 5 KURUŞ ;Sğîı,;ğ'g;dm"’“-ğgğî ADIMIZ ANDIMIZDIR Sinema ntedi are 1064 Bugün 7 nci sayfada Askerlik bahisleri Yarın ve her perşembe İspanya’ya tayyare kaçakçılığı Dün Parfi Kamufay Grupunda Başvekil, Hariciye, Adliye Vekilleri izahat verdiler Haâdise resmi evrak sahtekârlığıdır Berhtesgaden'de Hariciye Vekilimiz B. Şükrü Saracoğlu Başvekilimiz B. Celâl Bayar T Birinci İnönü zaferinin 18 inci yıldönümü 18 sene evel on bir ikinci kânunda düşman Bursa istikametinde çekilmiye mecbur edildi Adliye Vekilimiz B. Tevfik Fikret Sılay 1 — Halen mebus olan bazı kimselerin bu işle alâkadar oldukları, 2 — Bir posta müvezziinin. vazifei memuriyetini sui istimâl ettiği, D ©O zaman yüksek bir vazıtede Dulünan bDir Zatin Ekrem Rumy'e |— Türkiye'de sahte pasaport vererek kendisini kaçırmış bulunduğu, 4 — Gümrük idaresinde Ankara müddeiumumiliğinin tahkikat yaptığı, 5 — Bu işten dolayı hariciye memuru Ruhi'den başka kimselerin mevkuf olduğu, HUSUSLARI HAKKINDAKİ NEŞRİYAT DOĞRU DEĞİLDİR Ankara, 10 a. a. — C. H. Partisi B. M. Meclisi lunmuş v : beynelmilel bir sahtekârlık şebekesiyle Grupu umumi heyeti bugün — 10-1-939 — öğled sonra reis vekili Seyhan saylavı Hilmi Uran'ın baş- kanlığında toplandı. Müstakil mebuslardan Konya mebusu Ali Fuat Cebesoy ile İstanbul saylavı Refet Bele'nin C. Halk Partisine girdikleri heyeti umumiyeye riyaset maka- mından bildirildi. Tayyare kaçakçılığı meselesi : Bunu müteakip söz alan Başvekil Celâl Bayar, bir iki gündenberi matbuatta mevzuu bahis olan bey- nelmilel bir tayyare kaçakçılığı meselesinin bugünkü ru ye alınarak gör ülmesini teklif etti. Hariciye Vekilimizin izahları : Teklifin kabulü üzerine kürsüye gelen Hariciye Vekili Şükrü Saraçoğlu 28 haziran 1938 tarihinde toplanan grup heyeti umumiyesinde Hariciye Ve - kili Dr. Tevfik Rüştü Aras'ın beynelmilel bir ka - Çî_ikçılxk şebekesinin ispanyol muhariplerine Tür - iye namıma tayyare sattığı hakkında Hariciye Ve - !(ğletine vâki ihbar üzerine yapılan tahkikatın ve işin o vakit adliyeye intikal etmek üzere olduğunu ildirmiş olduğunu hatırlatarak izahatına berveçhi ati devam etti : A “Haziranın ilk günlerinde F ranko İspanya'sının T'"hiye mümessili Hariciye Vekâletine müracaat e- derek birçok tayyare yüklü vagonların Amerika'dan Greket ettiğini ve bunların Türkiye hükümetine ait Olduğunun iddia edildiğini söyliyerek doğru olup ol- Madığını sormuştu. 11 haziran 1938 de Vaşington sefirimizden aldığımız bir telgraf da aynı mevzua te- "_"ll ediyordu. Amerika'da Türkiye mübayaatı işle- Tiyle uğraşan resmi makam Vaşing sefaretimi; olduğuna göre bizde o vakit mevzuu bahis sevkiya- tın bir kaçakçı şebekesine aidiyeti hissi ve zannı ha- karşılaştığ hissi hasıl olduğundan sefaretin elin- de evrak ve ikin asılları, fotografları ve mümkün değil: ddak suretlerinin gönderil- mesi istenmiştir. 16 haziranda alınan cevapta bu ve- saikin amerikan Eksport müessesesinin İstanbul a- centası tarafından Hariciyeye tevdi edileceği bildi- rilmesi üzerine aynı tarihte Anadolu Ajansiyle bir tekzip neşrol! ş ve bu hususi ellerle hiç bir yerden tayyare satın alınmadığı ve böyle bir alış- verişle Türkiye'nin alâkâsı mevcut olmadığı bildiril- miştir. 22 haziranda Hariciye Vekâletine gelen vesaik Adliye Vekâletine tevdi olunmuştur.,, Adliye Vekilimizin izahları : Hariciye Vekilinden sonra işin adli cephesini izah için kürsüye gelen Adliye Vekili Fikret Sılay, bu hâdisenin Ankara cümhuriyet müddeiumumili - ğine 22.6.938 tarihinde intikal ettiğini ve mesele - nin vasfı cürmisi itibariyle resmi evrak sahtekârlığı suçunu teşkil ettiğini tebarüz ettirdikten sonra iza - hatmna şöylece devam etti : “Hâlen leh bul y Königlâ meşhur Ekrem Hamdi ismindeki şahıs 2 ve 3 tem- muz 1937 tarihinde Milli Müdafaa Vekili ile Harici- ye müsteşarının imzalarmı ve mezkür Vekâletlerin resmi kâğıt ve mühürlerini taklit etmek suretiyle Ka- nada'da bir fabrikaya Türkiye Cümhuriyeti aamıma tayyare sipariş etmiştir. Bu siparişi alan fabrika işi Hariciyemiz vasıtasiyle teyit etmek - istiyerek Türki- ye hariciyesine bu siparişin teyit edilip edilmediğini 17 ağustos 1937 tarihli telgrafla sormuştur. Fakat bu telgraf Hariciye Vekâletine değil, Hariciye protokol umum müdürlüğüne çekilmiştir. Telgraf protokol dairesi l dan Ruhi B h tarafından alın- mış ve kayda geçirilmeksizin Ekrem König'e tevdi o- l tur. Ekrem König butelgrafa mevhum bir DŞ e ) "_' olmuştu. 13 haziranda gerek İspınya ili - fuin verdiği haber ve gerek Vaşington sefirimizden a- lenan telgraf birleştirilerek keyfiyet Milli Müdafaa v!k&lçtinden soruldu. 14 haziranda bu Vekâletten fulı'ınııı cevapta böyle bir mübayaanın aslı olmadı- Bt ve hiç bir. tayyare sipariş edilmediği ve Türkiye Nnamına bütün siparişlerin Vaşington sefaretimiz va- ıı!:ııı'yle yapıldığı bildirilmiştir. Bu cevap ve İspanya - Mümessilinin ihbarı Vug_ı'nııoıı sefaretimize tebliğ o- isimle 18 ağustos 1937 tarihinde Hariciyenin siparişi teyit ettiğini bildiren bir telgrafla cevap vermiştir. Bunun üzerine tayyareler yola çıkarılmıştır. Telgrafı alarak Ekrem König'e tevdi eden yukarıda ismi ge - çen Ruhi 27. 6. 938 tarihinde sorgu altına alınmış ve cürmünü ve Ekrem König'in şeriki olduğunu itiraf etmesi üzerine tevkif olunmuştur. Yapılan araştır- £Sonu 8 inci sayfada) Birinci İnönü muharebesi, bundan 18 yıl önce bugün kazanılmıştı. Birin- ci İnönü harbi, yeni devletin içerideki başıbozukluk ve çeteciliğe, dışarıdan gelen dü karşı aynı da ka- zanılmış ilk zafer olmak bakımından milli tarihte Türkiye Cümhuriyetinin L Hitlerle Bek arasında Akdeniz işi de görüşülmüş Berlin, 10 a.a. — Havas Ajansı mu- habirinden : Umumiyetle iyi malümat almakla maruf olan siyasi mahfillerden öğre - nildiğine göre Hitler ile Bek Berhtes- gaden görüşmesi esnasında bilhassa Akdeniz'e müteallik meselelerle meş- güul olmuşlardır. ; Bu mahfillere göre Hitler, Polonya'- nın Ukranya hakkındaki endişelerini izale etmiye çalışmış ve burada zanne- dildiğine göre 1939 senesinin başlıca lesi olan keler.mesele - sinde Polonya ile Alminyı.'nm men - faatleri müttehit olduğuna işaret et- miştir. zamanındaki kumandan kıyafetiyle temel taşlarından bir bellibaşlısı ola- rak kayıtlıdır. “Kuvâyi Milliye” den yeni devlete geçiş çok çetin olmuştu. O tarihte mil- il kuvetlerden bir kısmını - ellerinde tutan çeteciler, disiplin ve nizam ku- ran Garp Cephesi Kumandanına ve Millet Meclisine karşı koymak istemiş- ler ve bunun için düşmanla elele ver- mişlerdi. Çerkes Etem ve arkadaşları azıyın- ca Mustafa Kemal Paşa, halin icabını tatbikte salâhiyetini kullanmaâsını İs- me: Bey'den istemiş:i. Ebedi Şef'in “Nutuk” unda İsmet Beyin bu emri aldığı dakikada verdiği cevap tarihe şöyle maledilmiştir: “— Maiyetimde bulunan kumandan- lardan herhangi biri bana itaatsizlik etmiş olabilir, ben onu terbiye ve tedi- Milli Şef İnönü, milli mücadele be muktedirim..,, Garp cephesi emrinde üç fırka as- ( Sonu 3. üncü sayfada) AAA CKK ASAUA A î Fransız Büyük Elçisi karşılıyanla B. Masigli'nin Ankara'ya geli lerimiz 8. inci sayfamızdadır. B.Masigli dün geldi Fransız Büyük Elçisi B. Masigli ve Bayan Masigli kendilerini r arasında şine ait tafsilât ve diğer resim- birliği bir kere d lifaks, müşavirler ve h B. Çemberleyn ve Lord Halifaks Roma yolunda Paris'teki görüşmelerde Akdenizi alâkala ndıran meseleler hakkındaki Fransız - İngiliz görüş âha teeyyüt etti Londra, 10 a.a. — Başvekil Çemberlayn, refakatinde Lord Ha- 1 kâtipleri olduğu halde devlet reisle- ri arasında şahsi temaslar Ş Tire rarli siyasetine devam etmek üzere Koma seyahatinin birinci merahlesi olan Paris'e hareket etmiştir. BB. Çemberleyn ve Halifaks'ın ha - reket ettikleri Perona yakın bir yerde t_oplanan bir kadın grupu hep bir a - ğızdan İspanya için silâh verilmesini istemişlerdir. Polis kadınları dağıt - mıştır. (Sonu 8 inci sayfada) K CA Çekoslovakya'da bir hâdise Karpatlaraltı Ukrınyı'ıın_dı Sev- İnönü Türk Maarif Cemiyetini yüksek himayelerine aldılar Milli Şefimiz ve Cümhurbaşkanımız İsmet İnönü, genel başkanlığında bu - lunduğu uzun zamanlarda büyük ilgi ve yardımlarını esirgememiş olduğu Türk Maarif cemiyetinin yüksek hi - mayelerinde çalışmasına müsaade et « mişlerdir. Fıkra İki taraflı Türkiye'de matbuat hürdür ve yal- nız kanuna karşı mesuldür. Bütün mesele bu hüriyet ve mesuliyetin va- zifelerini yerine getirebilmektedir. Biz herkesten hesap sormakta haklı olduğumuz kadar, — neştiyatımızda devlet veya ferdin yüksek menfaat veya şerefi bahis mevzuu olduğu za- man, hesap vermekle de mükellefiz. Cümhüriyet idaresinin dâvası basit - tir; ne matbuatı tazyik etmek, ne de matbuat tazyikine müsaade etmek! Meşrutiyet devri iki tazyikin de zararlarını ispat etmiştir. * Gazete - yi susturursanız, büyük bir muraka- be unsurunu izale etmiş olursunuz; gazeteciyi her türlü kayıtlardan ser- best tutarsanız, şahsi haysiyetleri tet- hiş altında bırakırsınız. Kanunları - miz iki ifratın arasını bulmuştur. Ge- risi siyasi terbiyenin tekâmülü dâva- sından ibarettir. Bu tekâmülü emniyet.altına almak için, kanun hükümlerini yerine getir- mek kâfi gelir. Bir müteahhidin, işe hiyle kattığını iddia eden muharrir aylarca hapis yatmıştır. İsim tasrihi ile iftirada bulunmak, eğer elde hâki- mi iknâ k vesikalar yoksa, hayli' zorlaştığına şüphe yoktur. Fakat mat- buat hüriyetini kötüye kullananlar, şimdi bir tevilli ve muvazaalı yola sapmışlardır. Bizce bunu da önlemek güç değildir. Herhalde hür matbuatı vatandaş haysiyet ve şerefine karşı bir tethiş âleti kılı ktaki a onu bir lius şetrinde Polonya & si taş yağmuruna tutulmuştur. Po- lonya hâdiseyi Prag'da p etmiştir. Tafsilât 3. cü sayfadadır. ÜÖ L kaki MA İT NM SA murakabe ve irşat vasıtası olarak de- vam ettirmekteki kararımızdan daha az kuvetli olamaz. - Fatay Fi x a a dd H