Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
llt 13 EYLÜL — 1938 —— 7“j“j““—— —<— Japon ordusunda LA HABER — Aksam oostası —- panik başladı î Cin kuvvetleri Japonlara müte- i te::n! - Kong, 12 (A.A.) — Yantze - ği l:“nde başlıyan ve Yantze'nin şi- “İhde Huangmei'de ve nehrin ce- Mti ha Pujehang ve Shahoda Çinli- Wep JYaponlar arasında hâülâ devam 'll'! Müharebeler esnasında Jmn- €vkalâde ağır zyaylata uğramak- ı"“““'lıı—. :"' &ğün muharebe sahalârihda h“*n beş bine kadar ölü ve iki bin- Altı bine kadar yaralı terketmek- Klitlor, %:hu Zaylatı telâfi etmek için Japon M *Sinin kumandanı Nankinden ve b :hayuan üç fırka günderilmesini Petmiştir. Takviye kuvvetleri hl" Belmez altı bin Japön Julehan- hme“nubu şarkisinde Şekiyantunda t Unan Çin kıtalarına taarruz et- 8 haşlamışlardır. Pinliter şiddetle mukabil taarru- Seçerek bu taarruzların yarısın- Stı"$ünıım imha etmişlerdir. Ordumuzun : Antep Manevraları (Baştarafı 1 inci e) hakkında şu mâlümatiı Hh; ığıh':f'* durumu « Tiğlerdir! A _rd'—lmuau.—ı sıhhi durumu fevkalâ- lı—ıyldif. Kıtalar ker türlü &ıhhi vasıta. İu,: tikazlandırılmıştır. Kata tabipleri | h. “tan ve subaylarla birlikte a&kerin ali ile yakından alâkadar olmakta beak bir vakaya bile müdahale et. h'!edirl"' İki gündür devam edefi Maneyralar nda bit er bile hasta. Tütüncüler şilâyelçi... | “Ülünlerin Sökeye nakli %Gok zararlı öluyor ı»“ Aası, (Husüsi) — Kuşada&inm &n Ü tütün yetiştiren Davudlar mınta» | Mlar idaresine başvürürak her yıl Ya — Bibi bu yil da tütünlerinin Söke- hâlq, ledilerek satış işletine ait mua - İh Sökede yapılmasıfın önühe ge- E:'h"i İstemişlerdir. Teş dilek üzerine harekete geçön ticâ- N:h" yaptığı tetkikatta Kuıfıdm tü. “An Sökeye sevkinde müstahsilin 'lşd?;t“ünün yüzde 2 veya 3 fira verme- l—hlVG hem de Bâtiğ İşine ait muame- h Emali için Sökeye gidip bir iki gün Ün, * Suretile fazla masraf yapmağin - 'ıt,;mîîmann Söke tütünü nâmar altında %b Indan ise müstahsilin daha mü- “ı', te Zafara uğradığını te&bit etmiş - hlodı' ŞBPEk Türkofis İzmir müdürlüğü- î'ihmgerekse bura inhisar idaresine i- ©h . | 4 ı Mürâcaatı yapârak Kuşadasi tü N, İ fağlabile istiab — edecek depö bökeye Davudlar mintâkast tütünlerinİn _&B kaldırılmasma mâni olünmâsi İ Si “den tedbirlerin alınmasını iste- ŞAT Casus S8vahirciyan Abdülhamid zamasında Er- Meti Hinçak ihtilâl kömitesi- =ihtilâl teşebbüsü nasıl or- Akı Çıktı?. İhmâuılh“h!dîn câğusü Cevahirciyân Stay teşebbüsünü bütün —delillerile Sönl Çikârdığı halde neden mâh- Yi Oldu?, "lıhe:h Yakin kişinin idâm ve mü- Ürek, sürgün cezalariyle ce- heyetanlı ihtilâl hareketi- Ütüncüleri bura titaret odasına ve | sebep ölan yakın NÜ ' R'de oküyatakbınız. Madiyen ağır zaylat verdiriyorlar Sağ kalanlar şehrin civarında bir tepeye çekilmişlerdir. Şahonun ce- nubunda birçok tayyarelerin İştira- kiyle cereyan eden pek şidüetli mu- harebeler neticesinde 11 Japon tayya resi düşürülmüştür. Sindze'nin cenubu gârbisinde ce- reyân eden muüharebeler neticesinde aralarında bir miralay olmak Üüzere 1400 Japon öldürülmüştür. Şuşov ve Yunghay hattının. merkez kısmımın Japonlar tarafından işgalinden- beri Şuşovda bulunan meşhur general Disongyen'in yüksek kumandası altında takriben 10 fırkadan ibaret olan Çin kuvvetleri Şangtung, Hopey ve Honanda bulunan bütün Çin küvvetlerinin iştira- kiyle gizlice Japon cephesinin arkasına doğru bir taarruüz plâni hazırlamaktadır- lar. Jâponlar hemen bütün küvvetlerini Yantze cephesine yıiğar yığmaz Çinliler derhal Şantung, Hopek, Sansüu ve Buyu- âtığ şehirlerini teğal ederok Japoülar ta- relimndan kullanılan bütün şimendifer hatlarımı tahrib etmişlerdir. General Li. | dungyen Ö eylülde Mmukabil geçmiştir. Kiangsunun şarkınmdaki küyvetler Şu- şoöv Üüzerine yürümektedirler. Santung'un “Kayfend ve Layfende taarruz etmekte- dirler, Honan'ın garkmdan gelen bir yürüyüş kolu Küvet üzerine yürümekte, diğer taâafruza | bir kol ise Anvay eyaletinin merkezine doğru ilerlemektedirler, Bu mukabil taarruz, süratle inkişaf et- Mektödir. Şuşov'ü istirdat etmöğe me- mür edilen küvvet bu şehre yaklaşmış- tır. Honan'ın şarkından hareket kuvvetlerse Buşöv'a gelmislerdir. Yelpağe şeklinde yapılan bü harcket. ler iki atoş arasında kalan Jâaponlar a- rasında hayret ve panik tevlid etmekte- dir, eden Zehir kaçakçıları Dün de bir kaçakçı ve bir zehir müple- iâsı yakalandı İkinci şube kaçakçılık bürosu ine- müurları dün de iki tabıkalı zehir kaçak- st yakalamışlardır. Bunlardan Üskür dârda ele geğçirilen İlhsan çok meşhur bir zehir kaçakçısıdır. İhsahı takip e den metnurlar dün işaretli patalarla kendisinden dört paket eroin aldırmiş- lat ve böylece de bü sabıkalıyı cürmü meşhut halinde yakalamışlardır. İhsa- fit ceketinin edbinde, beş paket, pah- talonunun ceplerinde de en paket etöln bulunmuştur. İkinci kaçakçı Ayvansarayda yaka - lanmış ve sabıkalı işidilerden olan Hik- met ismindeki bu zehir thüptelâsı da yolda çevrilerek üzerinde paketlerle & roin bulunmuştür. Her ikisi de mahke: meye sevkedilmiştir . garbmdaki kuüvvetlerse | Fatih Çarşambasındaki I;içki yurdu hasıl çâhl_ığn_/or? Gelinlik kızların çeyizlerini bedava diken bir müessese! Yurd, bu yıl kaza sosyal yardım şubesinin giy- dirdiği 1600 çocuğun Fatih Çarşambağının dar sokakların « da insanların pek seyrekleştiği saatler- de bizi taşıyan üç otomobil bir eski med- rese kapısının önünde dürünca pencere, lerden meraklı kız başları uzandi. İstanbulun bu semtinde oturanların ne içten, ne masum bir bakışları var. Ya- zık... Onlara doya doya bakamadım. Bizi karşılıyanların peşine takılarak pence - relerinin kepenkleri sımsıkı kapanmış taş bir binanın önünden geçtim; temiz yeşil yapraklı ağatların gölgelendirdiği bir bahçede öturaülara kariştim. Oto - mobilden indiğim zaman bu bahçenin taş kapısına bakârak, bir âtıda biçki yurdu- nun muhteşem birf binası olduğunu san- mıştım, Nekadar yahilmışım! Bu yurd, Fatih Çarşambasmiın en harab çatısı âl, tma sığınmış bulunuyor. Halbüki Fatih kaymakamı İhsanin, üç beğ teğvik editi söz söyliyerek kördelâsıni kestiği bir ka- pıdan Bergi odalarına giren bütün ziya- retçiler ğu semtte bü yuüurduün hiç de az sayılmiyacak bir başart&i olduğunü tes - limde tereddüd etmediler. Çapa Bömti i- çin Selçuk hatüun, köprünün öteyanı için Beyoğlu akşam kiz Banât Müöktebi ney- se, Fatih Çarşambağt için de bü yurd odur, Merdivenleri gieirdiyan, tavanlarımdan gök gözüken iki katli kara tahta bir bi. nanın içinde bir hayli güzel eser gör- düm, Bütün © iİç çamaşiırları, yağtiklar, şapkalar, çiçekler, yatak carşafları, tay- yörler, blüzlar, perdeler, çay takimları, robdöşambrlar nekadâar dikkatle İşlen - mişlerdi. Bu işleri yâpmasını öğrenenle. rin bunları kullanmak âarzusunüu da duy- malarindan dahâ tabil ne olabilir? Çar. şambadaki mütevaği evleri dolduran mu- nis bakişli kızlarımizlih birçoğu bu ka- dar dikkat ve zevkle hazırlanmış eşya kullanmakta değillerdir. şüphesiz. Hattâ bu evler arasında bü eşyaların bir kıs- mınmdan nümüne görmemiş olanlara dahi raslamak mümkündür. Demek oluyor ki yurd bu semtte söâyâl bakımdan da mü- essirdir. Ben böyle düşündüm, Ve çu ne- ticeye vardım: “Kültür bakanlığı, İstanbul valiliği, cumhuriyat hâlk partisi, halkevleri, vel, hasıl İstanbülda kadinliğimızı korumak ve evlerimizin sosyal seviyelerini yük - seltmek işiyle yakmdan İlgili bütün ma- kamlar ve Müesseseler Fatih Çarşamba- Binih bü mütevazi Yurdüuha İyide bir bi- na temin etmek için el ele vermelidir: ler., * 4 & Bergiyi bânâ gezdiren Öğtetmen büâ, yan Hayriye Bilgânla bahçede kurulan büfe başmdakilere katıldiığim zaman Bordüm : #—— Bü yürdü kim kuürdü? Uzun böylü, temiz kıyafetli bir yaşlıca zat bana bir limonatâ ikram ederkön! — Sabriye Korayı.. - dedi - Ve yanında duran kır saçlı, orta böy- lu, tıknazca bir bayanı gösterdi: — İzahat versenize Kotay, Bayan Koray, geniş va yüksek almit başmı, önüne eğerek, büyük kara gözle- rini altında bulunduğumuz ağacın dalla: rina daldirarak yürdün hâarab binasımdan çök daha Mütevazı bir tavıfla! : Yürdün Direktörü Bayan Sabriye — UÜmümi harbden evvel İsmail Hak. kı beyin açtığı biçki dikiş — yurdundan diploma almiştım. Harb içinde askere yardım içihn gömlek filân diktik. Sonra yaşamak için hayatımı kazanmam lâzım- geldi. Bü yürdü âğtim, Şimdiye kadar yüz elli tâlebe * yetiştirdim. Bunlardan birçoğu muhtelif şehirlerde biçki ve di- kiş evleri açmış bulunuyorlar. Bu yıl da on bir mezün veriyorüz. — Şimdi kaç talebeniz var? — Otuüz beş, — Bunlardan para aliyor musunuz? — Bir kışmindân, Yedi sekiz tanesini meccaneı yetiştiriyorum. — Ayda üe veriyorlar? — İkişer buüğük lirâa, Şöyle bir hesab ettim: Otuz beşten BSekiz çıktı, 27 kaldı. 27 kere iki buçük eder 67,5, Şu koskoca mü- essşese 67,5 liraâylâ nasıl döndürülebilir- di? Öğretmen bâyan Hayriyenin maaşr. Elektrik, sü parası, Bina kirası, parası, şu bü derken Bu hatunun elinde kaç paraâa kâlirdi? Bilâkis üste vermesi lâzımdı. — Herhalde size yardım ediliyor.... —- Haâyir... « dedi - ben hiçbir yardım görmem.. — ÜÖyleyse nasil idare Gdebiliyorsu - nuz? Şöyle bir hesab edelim. Binaya ne kira verirsiniz. — Binaya kira vermem. Yalnız ayda on lira evkafa veriyorum. Bu sırada, az evvel bana limonâata ver- miş bolân Zat - ki yöcuüuklari koruma teş. kilâtinin bu divardaki mümessillefrinden- da elbisel bekci | miş - sözünü kesti: a erini dikmiştir » N * : a SER, O (soldaki) ve öğretlmen bayan Hayriye 1 — Biz onu değil beni dinleyiniz. Kaza sosyal yardım şubesi bu yil 1600 çöcük giydirdi, bunların elbiselerini bu bayan bize meccanen dikmiştir. Civarda evlenen birçok fakir kızların gçeyizlerini burada meccanen diktiklerini de hatirlarız. Bü- yan Korayın semtimize büvük yardım , ları vardır. Kendimi tutamadım: — Acaba yanlış mı düşünüyorum bas« yan?.« - dedim - Burası idare edene va- ridat temin eyliyen bir hususi mektep. ten ziyade “sahibetülhayrat Koray bacı zaviyesi,, gibi bir şey. Güldü: — Burası eskiden Murad molla tek- kesiydi. Babam bahriye nezareti mühim- me müdiri Halide ailesinden bu tekke kalmış. Asıl bina yandı. Şimdi selâmlik kısmma sığındık, Tekkeler kapanınca İ- ginde oturmamıza izin verildi, ona daya- narak burada bulunuyoruüz. # & * İsmall Hakkr bey bicki ve dikiş yut.” dunun yetiştirdiği Sâbriye Korayin kür- duğu bu çok: güzel ve diğerkâm Mmücsğe- se Selçuk hatun kız Sanat mektebinin ye- tistirdiği öğretmen Hayriye Bilgânm da dikkatli çalışmasıyla Fatih Çarşamiba- sında hakikaten mühim bir sosyal rol oy. namaktaâdir. Türk kadınmıt —ev işleri bilgisinde yükselişi cemiyetin sösyal yükselişi de- mek olduğuhu biliriz. Fatih Çarşambasın- daki bu müesseseyi gönüllü ölarâk yap- mağa Savaştiğı işte teşvik etmeliyiz. Nizameddin Nazif NEVROZİN Baş, Diş, Nezle, Grip, Romatizma Nevralji, kiriklık ve bütün ağrılarınızı derhal keser. u İcabında günde 3 kaşe alınabilir. — Mehmet Ali ehramla- Fı yıkmak İStamisti AHİRRE evrak mahzehninde gatib bit vesikâ Bu. lunmuş ve neşredilmişlir. Bu vesikâ Mehmet Ali zamanıma aittir ve Kahire civarında bulühaân üğ bü- Bu plânlatın üzerinde, Mehmet Alinin emri üzerine Linan dö Belför isminde bir Fransız mühendisi tarafindah yapıldığı yazılıdır. yük ehramı yikma plânıdır. Mehmet Ali pağa Kâahire GiVarında Nilin Bularmı tanzim etmek üzere büyük bir baraj yaptırmağı düşü- başmükendise emFetmizstir. nüyordu. Bü Mmâksatla Mısıtda bulunan — Fransız mü- hendislerinden istifade etmiş, mükemmel plânlar yüptir- AO FYG KŞT EEF GÜ & #7 b aN " z G Mişti. İnşaatâ bağlamak İçin her şey hazır... Fakat çok mühim Bir eksik var: tağ yök. Maksadina bir an &vvel vafmak için Mehmet Âli ehramlarda bulunan tağlârdan İstifade etmeği düşün. müş, Vö ehramlatt yikmak için bit plân hazırlamasınt PAYTAMdır ve kiliselerde yapılır. Sağır ve dilsizlere hö- Ehramların tariht kiymetini bilen başmühendisi, Mehmet Alihin arzusüuna “hayir, dlyemediği idin hileli bir yola mürâetat etmiş, ve hidivi bu arzusündan Vüzge- çİrebilmek için yıkma masrâfını çök mübalâğalt göster- miş, Misır içerlerinden taş gelirmenin ehramlart yik- maktan daha Masrafsız ölacâğmı ispat etmiştir. Sağır ve dilsizlerin bayramı ER &ene eylül ayınm ikindi püzar gükü Löndrüdâ sağır ve dilsiz bâyramıdır. Bu bayram dihi bir calık etmek sanatımı bilen papaslar işaretle incil okür- lar ve Varlar ederler. Londranm altı büyük kilisesi © ERLİN gün tamaâamiyle sağır ve dilsizlere tahsis olunür. Bu ki. liselerde sağırlar ve dilsizler el işaretleriyle dini ilâhi- ler terennüm ederler. iİnmnsan vücudunda ne kadar Tösfer var? fiziyoloji enstitüsünde yapılan hesaplara göre T0 kilo ağırlığında bir insan vücudunda bu- MA VA e| T AA F T G FOU Ehramların bu hile sayesinde yıkılmaktan yakayı lunan fosforun miktarı tamam 800.000 tane kibrit yap. kurtarmış oldukları bugün anlaşılmış ölüyor. mağa kâfi geliyormuş.