gonmanez (Ma. ay İ başına yer. SUMİS. - Yazma $a hazırlanır.) Küçük Komedya den geliyorum. Son faturanızı hâlâ ödemediniz. İşte fatura - niz. Parasını verirseniz, fatura - yı size bırakırım. Romancı — Beni gaz faturası kolleksi yoncusu mu zannediyor . sunuz? Gazcı — Yani parayı verme- mek ra istiyorsunuz? Romarcı — Yarın paranızı ve- ririm. Gazcı — Şu halde gazmızı ke- #eceğim. Parayi getirirseniz ga. zınız da gelir. (Dışarıya çıkar). Romancı — Şimdi garı da kes biler.. Ziyanı yok.. Haber gaze- tesinden hikâye parasını alınca Fakat bu herif- rahat vermiyor Tekrar yazmağa koyu. tür), “Avci saatini (o çıkardı ve bu saate bakarak — şöyle dedi: “Azâmi üç buçuk saniye-içinde öleceğim... (Zil çalar) Gene mi? (kapıyı açar.) » Kimseler yok! (Zil gene çalar.) Ne aplalmışım ben! Kapı değil, telefon çalıyor. (Telefonu açar.) Allo! Allo! Nas s1)? Kasap dükkân! mı? (Hiddet le telefonu kapar.) Artık taham- mülüm kalmadı. Bu hikâyeyi bi trecek miyim, bitiremiyecek mi yim? (Tekrar yazmağa (başlar “Fakat avci bu geçici tereddüt. ten şilkindi ve ani bir kararla s2. alini canavarın korkunç ağzına attı... (Kapı ( çalar.) A!!! Artık fazla oluyorlar. o (Kapıyı âçâr. lar ki! , Kapıdan pöstaci görünür.) Postacı — Bayım, bir telgrat Romanöt — Ver: Postacı — Size değil bayım. kapınızdaki kart vizitten anla - dım ki isminiz bay (OHasandır. Halbuki bu telgraf bay Hüseyi- ne ait, Bay Hüseyinin hangi kat ta ikamet ettiğini size soracak. tım de. , Romancı (hiddetle) — Defol şuradan!,. (Kapıyı şiddetle ka- par.) Bıktım şu adamlardan". (Gene masası başıma geçer ve asabi bir tavırla tekrar vaz- mağa başlar. “Avcı canavarını saatin korkunç ağrıma attı... He. yır, aksi olacak. “Avcı o saatini, canavarın korkunç ağzına attı. Yılan ağzını kapadı. Saatin zin. ciri dışarıya sarkmıştı. Avcı zin- ciri yakaladı... (Kapı çalar) ge. ne mi?) (Kapıyı açar); Zx Bir bay m Af, | A .: ledersiniz ba- yım Patlıcan - yan buarda mi ikamet edloor? Romancı — Ha yır bayım ben ne Patltcancıyan ne de kahakçıya- num. İsmim Da- yakatanyandır.. Kafam * kızınca dayak Oatma -mütehassısıyım, (Kapıyı daha büyük bir şiddetle kapar) Artık bu hikâyeyi biti. recek miyim. biterimeyecek mi- yim??? (Hareketlerine daha'asa. bi bir hal vererek yazmakta de . vam eder) , “Avcı saatin zincirini yakaladı, Yılanın Kafası içinde, saatin tiktakları o duyuluyordu. (Kapı çalar) gene kapı! (Açar) Ayni bay — Bayım, biraz ev. vel sizi rahatsız ettiğim için af- İlhizr ricaya geldim. “© Römancı — (Tehditkâr'bir ta- vırla) — Gene mi siz? fAdam kaçar.) Romancı /tekrar masası başı. A otutarak) — Eğer gene hirisi gelir de, işime mani olursa, şim diye kadar gelenlerin acısını da ördlan çıkaracağım. (Tekrar yar- mağa başlar.) “Avet zinciri yaka" im li “ birisine iktiyaç yok. Allaha - Şundan buydam: Hemen hemen bütün dev - letler, sivi halı, müstak bel hava hü - i , . ölimak İçin, sı, ğınaklar hazırlamakla omeş. guldürler. Tabit, insanların, yeni bir ci- han harbi doğuracak kadar çıl- gınlık göstermemelerini - hepi - miz temenni ederiz. Fakatne de olsa, hazırlık yapmak lâzım, Her re olursa olsun, bazi mem leketler, o kubbeleri en müthiş mermilere bile mukavemet €- decek mahzenler inşa ediyor - lar. Fakat bu mahzenler, düş man tayyareleri çin çok geniş ve o nisbette okölay bir hedef teşkil etmektedir. Bunun içindir ki, son zamanlarda, buna bir ça reihal düşünülmüştür! Yerleri kazmaktan, bili beton ar - meden, yüksek ve ucu sivri kule ler inşa edilmektedir. kuturları « nım çok küçük oluşu; — bunların havadan (O bombardımarlarını son derece güçleştirmektedir. Diğer taraftan, mermilerden biri, kazaen bunların birisine i- sabet ederse kenarlarının hafif meyli onu derhâl kuleden 'uzak- Taştırır. Esasen bu kuleler, bir metre muraböaı 100 tonluk bir tazyik nisbetinde mukâvimdirler, Fâkat insanların biribirlerini öldürmekten vazgeçmeleri, daha basit bir çareli hâl olmazmı der- e BİRİEİ. a * w. * : Bundan ön ye di sene evvel, yani 1921 de, tanınmış bir petrol müte- hâssisi, toprağın, artık dokuz milyar ve birkaç milyon varilden başka petrol ihtiva (etmediğini ve binacnaleyfh, glimlerin bir çok nakil vasıtalarını işleten bu mah rukat yerine başka bir şey keş. fetmeleri lâzımgelidğini iddia e- diyordu. Mütehassıs, bu iddiasını ile- ri sürerken, derinliği beş bin metreyi bulan kuyular kazılaca- Ana, tekemmül etmiş usuller sa- vesinde, ham ( petrolden daha farla miktarda henzin çıkarılabi leceğini tahmin edememişti. 1421 den beri, topraktan on üz milyar varil petrol çıakrılmış tır. -Mevzuubahs o mütehassisın iddiasınca, kürei arzdaki petro- iân çoktan tükenmiş olması lâ- zamydı. Halbuki, hiç de öyle de. Zil, Başka bir mütehassıs da bi. lâkis, insanların daha uzun se- Beler petrolden istitade edebile- çeklerini söylemiştir. Hem de petrol (o tükense bile, Alimler elbet de boş durmayıp, benzinle işliyen nakil vasrtaları harekete getirecek başka şeyler keşfedeceklerdir. emin ük lik SEMİN İREN çalar) işte birisi daha! Fakat bu defa! Şimdi görüsün halini (ka pıyı açar ve ayni zamanda, ge. len adamın üzerine çullanır). Gâzete müdütü — İmdad!! Öl. dürüyerlar?.. «Romancı — Aman yarabbim Haber gazetesinin müdürü!!! Gözete müdürü — Evet, ta kenifsi... Sizden başka hikâye - lerle roman istemeğe gelmiştim.. Fakat beni bu şekilde karşıla - dığımız içir, artık bunların hiç imarladık! hi ç & Şen Fıkralar > Bir genç, has g tapedeki ar. e & z ii kadaşını ziya rete gidiyor ve onu, her ta. rafı sargılar içinde buluyor. Ya ralı soruyor: — Bana ne oldu? Hiç bir şey hatırlamıyorum. — Şu halde . anlatayım! tamamilş sarhoştun ve Of kattaki pencereden sokağa 4 yacağına dair, beş lira bahse gir miştin! — Peki, sen ne diye Mani ol. madın? a — Ben de senin üzerine bir Jiri oynamıştım! “Xx 4 — <Dekter, Kendimi çok iena hissedi. yorum.. Ka. fam çekiç dar. beleri (o iniyormuş gibi oluyor, mideme sanki çivi batırıyorlar; bacaklarıma iğneler batıyor gi - bi... Bu hastalık nedir acaba? — Bü hâstalık değil, hakiki bir demir atölyesi". 4x Çe Hâkim — : Mahkeme - si- Bir söyliyeceğiniz var mı? Mahküm — Lütfen karıma te. lefön edip merak etmemesini, ak şam yemeğine ancak 1943 de ge- leceğimi “söyleyin. sula KK Vazonda: : — Ben serve- timi, şimen - diferler > saye sinde kazan. dım; Mühendisim. — Ben de şimendiferler saye sinde yüzbin lira kazardım.: sia — Demek sizin de şimendiler le alâkanız var, öyle mi? — Hayır, amcalarımdan ikisi, tren kazası neticesinde öldüler de. * » A Karagöz — A- ya ne diye böy il | O ledikkatleba. kiyorsun? Yok sa İlham ma hyorsun? Hacıvat — İlbamı buldum. Şu ayın üzerine, kocaman harfler- le; "Ben sadece Karagöz . Ha. civat traş bıçağile traş olurum,. diye yazılsa ama iyi bir rek - lam olur hal EGG EEMNCE DERZ ÜR Rİ Eğlenceli bir vakit geçirmek isterseniz, bu resimde rakamlarla , Çotuk >— e MARIASI i Biliyor musunuz? | Bi, başlıca işaret edilen yerleri, aşağıdaki renklere boyayın. visi, 5: Siyah, 0: Beyaz, 1: Açık kahve rengi,2: Koyu kahve rengi, 3: Al kırmı. 4: Gök m S3 ç ka ilâçlardan biriydi, Bu toz yaraları iyileştirmek için olduğu gibi, dahili için de kullanılırdı, (Firavun pudrası, Misir mu yalarmı öğütmek . Şuretile ya palırdı.) hastalıklar Dizleri ve elleri üzeri lerce kilometrelik mesafeler kate den Tibetli hacılar, mabetlerine doğru hacca giderlerken, tahta. dan garip eldivenler kullanırlar, yapılan ik bir at yarışında, Dinki, ks ve Dumas adında üç yarışı başbaşa bitirdiler. I- ın başbaşa gelmesi sık sık üşse de, birden neak bir defa vaki olmuştur. ” * $ , Karaip denizinin bu garip sakini, kalm bir kabukla örtlü olup mercanlar arasında yağa « maktadır, i vk * Almanyanın bazı yerlerinde, hasad sona ermek (üzereyken, son buğday demetine, kartondan yapılmış bir hayvan başı bağla- mak ananevi bir. #dettir. Bu hayvan başı, ilerideki mevsim- de hasatları bozabilecek cinlerin kudretlerini haleldar ediyormuş! Orta çağda, şehirlerinde, o “misafir kulesi, adı verilen kuleler vardı. Bu ku lelerin üzerinde, şehrin en zen- gin ailelerinin isimleri yazılıy- dı. Şebre gelen bir seyyah, atını rahat rahat bu sütunlardaki hal kaların birisine bağladıktan son- ra mevzwubahs ailelerin birisine uğrayıp orada misafir kalabilir. di. BiLMECE (4nci sayfamızdadı) HABER ÇOCUK SAYFASI Bilmece kaponu 30 TEMMUZ — 1038