4 e iz Yazan: Ş. Rober Düma Gi Vi Çeviren: F. K. Onun için “Madmazel Doktor'dan becerikli diyorlar! Casus kadın bütün dikkatini gözlerine vermiş, Benuaya bakıyor, sanki gözleri: le onun fotoğrafını almak Kollöre onun bu ; lerine verdiği ebemmiyete memnuniyetle bir havndis daha — Bizim büroda işler buğürlerde $#1- kışacak galiba. t. Bu sabah eriniyeti umumi ilesek raporu makinede yazdım. Parise birkaç gün evvel bir Alman casus kadmı gelmiş. Erna endişesini mütebessim bir çeh. altında gizlemeğe muvaf, fak olarak lâkaydane: — Ya?.. dedi, — Çok mahir bir casus kadınmış. Hat. ti meşhur “Matmazel Doktor” dan daha becerikli olduğu bile söyleniyor. Eras omuz silkti: — Ne diye bep bunları konuşuyoruz Alekai, kendimizden bahsetsek daha iyi değil mi? hem vakit de gecikti, — Hakkın var, Saat ikiye on var. Geç kalıyordum az kaldı. Akşama buluşuyo- ruz değil mi? — Evet Aleksi, xn Erna Pllder otele dönlünde odasma kapandı, Aynanm karşısında, birer birer ine düğen elbiseler rdığı güzelliklere ift la gülümsiyerek, soyundu. Ç poz verirmiş gibi, n uzadıya kendisini seyr bir haziran güneşi Şanzelize rc bir işiğa boğmuştu. © yaklaştı ve yarı ârelık pancurların arasından dışarsımı seyretti Pancurların arasından süzülen ışık, mat tenini vfki hatlarla işaretliyor, genç ka. dm kımıldadıkça, ziya buzmeleri Kezan pek cüretkâr ve pancur çubuklarının Simları ışığa boğuş Ernai ibni alt st olmuştu. Kendi kendine “sakin ol kı “Evvelâ sinirlerin sakinleşein. $6ylan karışır.,, Pencerenin öi yi göz kam: Erna penceri mütecessis olarak, öde bıraktığı ki. 1!" dömekteydi, Acele işe den çekildi ve gene Girçıplak divana olurdu, biraz #onra da uzandı. Bir cigara yaktı, ellerini ense- #ine koydu ve sırt üstü, bir dizini üp TM uzattı, düşünceye daldı. Dakikalarca böyle kaldı, Sonra birden doğruldu, ayağa kalktı. Hareketlerinin çabukluğu nihayet bir karar verebilmiş olduğunu anlatıyordu. Alelâcele duş yaptı. Bir yandan şarkı murildanırken düşünüyordu: “iki nokta AAA 1 0 BA BEER GE HE ZE ZN Son buradan gitmemiş olsaydın ben buzları yan kar- | hakkında sarih malümat edinmiş bulu. nüyorum. Zehirli gaz Rtrrmı satan Ve ındır, Smoking ihanet ediyor. Be- verdi. Şimdi hapekete geçelim.,, evvel sırtından çıkardığı robu | tekrar giyerok otelden çıktı, Kollöre le beraber yemek yediği lokantaya bir tak- si ile giderek her zaman kendilerine hizmet eden garsonu buldu — Biraz evvel bir telgraf aldım, Der- hal Brüksele dönmem Jâzm. Bu akşam mülâşim Kollöre gelince kendisine söy- ler misiniz? — Baş Üstüne efendim. — Kendisine, aceleden bir mektup yazmağa bile vakit bulamadığımı, fakat Brüksele varır varmaz mektup gönde « receğimi söylersiniz. Merak etmesin; beş altı gün sonra dönerim, Mektupları buraya göndereceğim, kendisine verir. siniz değil mi? fendim. ii, Hesabını istedi, yrilaca- örn. Fakat da uhafaza ediyorum. Eğyalarımın bir kısınını burada birakan « cağım. — Peki efendim. Bilatiniz v6 bagajla. rinizia meşgul olalım mr? — Hayır. Otomebille gideceğim. — Mektup gelirse hangi adrese gön. derelim? — Burada sakla; — Soran olursu? — Gesintive çıluyorüm, Luar şatosu, #onra Mertekarloya İnmem de muhte - mel, 2, dönüşte alırım, — Peki efendim. Saat /beşte g:k"bir 5 e otelde çıktı, almıştı. at kostümü a e tek bavul Otomah 'Büğatti,, acentesi Bir. cas m gitti. kaç dakika sonrs Berlin ekspresi, kadın: general (ön Rogviçe Ayni günde ve aş atlerde yanma çağırmıştı. r ajanm taporu var. Evvelâ em. niyeti ümumiyeye göndermeğe kamr vermiştim. Fakat Ikinci defa okuyunca beklemeyi münasib gördüm. Malümet pek müphem. Daha Sarih malümat elde &dersek rapora o emniye veririz. Bakınız, Kolönel, mülüzim Kollörenin © sabah daktiloda kopya ettiği raporu uzatıyor. du. Benun alıp baktı. “Pa. 236" işaretini görme söylendi: — Rapor Brosilofun ha ni yine bir mek- — Evet. Benua okumağa başladr: “Mevsuk menbalardan öğrendiğime göre Alman casus teşkilâtı çeçen hafta Pariso bir casus kadın sevketmiştir. Ha, din şık, kibar tavırlı, otuz otuz beş larındaymış. Pariste hangi meseleyi kip edeceği bilinmiyor.,, Benua mırıldandı; — Evet, rapor pek müphem. Ben de beklemenin minasip olacağı kanaatin - deyim, Belki de bir palavradır. — Palavra olduğunu sanmam. Rapor düşündüm. Ne vardım biliyor musunuz? — Bu casus kadının Parise gönderi- işiyle benim Mörzelberg bâdisesi ara « sında bir münasebet mi buluyorsunuz? — Evet, Yalnız bir nokta Üzerinde mütereddidim. Rapora nazaran kadın siz daha Mörzelbergdeyken Berlinden 1g: Kolohel biraz durduktan sonra devam etti; — Bu kadar müplem malümatla Pa- riste bir kadmı aramağa kal bir araba saman İçinde bir iğne aramak ka- dar zor bir iş... Brosilofu tan 7? — Söhretini işittim. Ah r — Bana kalırsa tahkikata o laraftan başlamalı, Kurnaz herifin biridir. malimatı dirhem dirhem ndadır. Bu casus kadın bildiklerinin o sporda yaşdıklarından çok daha fazla olduğuna ifi söyletmeniü yolunu bu , satmak itiy meselesinde de — Sanırım ki bundan başka çare de yok. Ne yapalım? bu işle sen meşgul 0- Tur musun? — Emredersiniz. — O baldo Brosilofla daima tör den arkadaşla görüşünüz. — Peki efendim. — Aklıma gelmişken sorayım: küçük kız ne oldu? — Mes'ud olduğunu sanıyorum kolo » nel, — Tabi, Yüzbaşı sükütu tercih etti, — Sualimde Izumsuz bir merak ve tecessüs görmemenizi İsterim. Himayo- Bizdeki genç kız ayni zamanda teşkilâtı- mızm da himayesinde sayılabilir. — Sizden bir şey rica edebilir miyim? Kölonel? fakat vazife dışında... — Tabii değil mi? (Devamı var) cünkü sizi seviyor. Ya siz? : | neticeye | | kararlaştırmak meselesi biraz gorlaşa, Milyon gözükmüştü;, Tom g 02 rini aç, diyordum, kendime | çavuşluğu kabul et. Anlaşıldığına gör sirinde banka sabı carisinden 27300 dolar fazla para- | şağı yukarı 250,600 dolar vet beni bekl ui alıp sıyışmuşt nzibat çavu. p Bu p sânka d yardım etmesi işin 5000 delar mükâfat veziyordu. Kalamı şöyle bir yo adım. Galiba Mister Bek Morganı ta 0. Texaşta ka bi Sığırtmaçlar kendisine Beki Jâka- vermişlerdi. Kendi kendime sordum: — İnzibat çavuşu sıfatiyle şu herifin peşine düşeyim mi?. Yakaladığım zaman cebinde lardan âz parası sa, belki İle İstey fakat cebinden taşıyorsa.ne yapa gelip | macıla rinin düzelte vuşluğunun 275,000 dolar! kün tuttuğunu anladım. Milyon gözükmüştü. $ nde bir ikisini w yakalarsam, sengi 5000 do- mevud 27300 bankaya gittim. Müdür ge Tirdim kada yatıp binayı muhafâa caktı resmi muameleyi yaptı ve Posta ca doğru beledi- ttim, Üstünde “İnzibat bir kapıdan ye dairesine çavu içeri Ta da inzibat çavuşlarının , Tevhas ” e daldım. Birisinin ortasında bança kurşununun aştığı Gi lik vardı. İkincisinde bu d boştu, İçerde eski moda, nebi zamanından kalma, koça sandalye- Nuh man bir masa ile yalnız İ den başka hiç bir şey yoktu. Duvarlarda postahanede gördüğüm i Hepsi de, lan sıvışıp giden bir abadayıları bulanlara mü” kâfat vaadediyordü.. Vaadedilen pa- 5000 hattâ 10000 dolara ü. Masanın üst gözünü inn, . Burada da aşağı yukarı 200 kârtpostal vardı. Hepsi de ayni veçhi- r takım delikanlıları - ge- tirenlere mükâfat vaadediyordu. Tamimlerin bir kaç tane! Ni baştan Nişanlar bana pek uğurlu çok ilânlar vatdı. medi; bunları takmış olanlı Bek Morgan tarafından 8 ğuna kanaat getirdiğimi, dim. Onu yakalamanın hemen kabul ettiler. Aşıl baş at, 9 katır vesaire dahil d - öf Malları da şöyle bir hesap “ k ara)! r bana temin edemiyeef! 5000 doları muhasebecilerin ! gibi, evvelki yekünlara ilâvede nakli yekün edince Dewey insil tık imdi sem, vazifeyi alabilecektim. Ş&W eye inliğis nu tutmuş olurdum. Kararımı “ celeri ra takdirde maaşımın artacağını * Belediye kâtibi yeni yazili bari” veçhile yemin ettirdi; meri aşi göl taktıkları nişanlardan üç tan€ kocaman irkin leri dl çoktu. En sağlam gibi görüntü clisünün ise, kenarları çeltik “ip luğun daniskâsına çatmışlardı" Bir kaç gün sonia, bankaya İğ müdürle kasakları gördüm. 0; nerelerde dolaştığını bildiği iyi yapacağını ilâve ettim, yergi rı epey titretmiş olduğundan den mesele de şuydu; Bek | gin mükâfatı Elpaso'nun ini metir ide sıvıştıkları zannedi! Kendi kendime söylendim: Te özlerini dör aç. Şu çavuş” luğu kabul et te hele bir bak bakalım. Ne olur, ne olmaz! Öğleden sonrayı mülkâfatları hesap etmekle geçiştirdim. Yekün tamamı tamamma (87050 dolar tutuyordu. Gözdeki kartların yekânu da 40,000 doları buluyordü. Tlânlardan anladığı” ma göze, bu adamların bankalardan, trenlertden, ekspres şirketlerinden, hü- kümet posta arabalarından ve emanet- çilerden aşırdıkları nakit paranı mik- tarı 100, 590 dolardı. Bu yeküna kaldı- rilan mücevherat, tüccar eşyası, 205 vuşu vaadediyordu. Ben © benim hakkımdı. Altımda mükemmel bir Osage memleketine güdü! luğunu bitirip te bütün cebime indirdikten sonra şünmekle geçirdim. Belki beni sonuna kadar meşgul Iâ o muhteşem Korniş yolundan gördük; sanki bir çıkmış yüz binleri nerede bulabile€* mükâfatların arkası kesilmiY' ças0f saslı olduğumdan bu banka h*” nı yakalamak suretile mükâf#f at“ culuğumun ilk gecesini, yeti / we de e ed (Dev peri * tupla söyliyecektim; çünkü konuşurken beni nüktelerinle, o şam- panys gibi köpüren zekinla mat ötmenden korkardım; fakst mek, tubumu okurken düşüneceğinden eminim, Canim, ruhum kardeşim! Allah sana, bahtiyar olman işin her şı bahgetmiş, sen de sasde- tini tepme, ikinciteşrin gelir gelmez Paris'e dön. Kibariar Aleminin bizi birtakım kayıtlar altma almasından, bizi Bürüklemesinden şikfi- Yet ediyordum ama bunlar sizin için lâzım, çünkü biribirinizle pek sıkıfıkı yaşıyorsunuz. Evli bir kadınım da kendine göre nazı, işvesi olmalıdır. Allesi artsından ardsira ayrılıp da kendini aratmıyan bir kadın bıkkınlık ve: r, Benim birkaç çocuğum olursa - bunu saadetim İçin çok tömemni ediyorum., yeminle söyliyeyim ki on. dükten sonra ben her gün birkaç saatimi yalnız kal- mak için syıracağım; çünkü insan kendini herkese, hatta çocukla. rna arattırmalıdır. lar biraz büy Allahaısmarladık, b ğ: bir kadı bar edebilirdi. im kaskanç kardeşim. , sende böyle bir Ne yaj Bilir mizin ki baya- kıskançlık hissi uyandırdığı için ifti- yım ki ben ancak eli duyuyorum, çünkü ben bir aile annesi ve samimi bir dostum. Binbir şefkat. Böyle ka. çıvermiş e'den 8 mı marur göstermek için no yaparsan Yap: İn değilsin ama ben Lul'den eminim, sen belki XXXVEİ Baronne dö Makumer'den Vikontes dö TEstorad'a Cenova Benim cici Gümeli gönlüm biraz İtalya'yı görmek istedi, Ma- ğe MN eN, Nurullah ATAÇ —80— kumer'i buralara sürlikledim; Sardunya'daki vurlarımnı başka bir zamana biraktı. Çeviren arazisine dair tasav- Bu memlekete bayılıyorum, doğrusu. Burada kiliselerin, bilhas- sa küçüklerinin öyle zarif, öyle âşıkane bir helleri var ki bir Pro- testan kadınını bile imana getirip katolik eder. Makumer'e bay- ram ettiler, kral öyle bir adamı tebeası arasında gördüğüne pek se- vindi, İstesem Felipo'yi Sardunya'nm Paris elçiliğine tayin ettir. mek kolay iş; sarayda herkesten bana iltifat iltifat üstüne, Bana mektup yazarsan Floransa'ya gönder. Benim sana her g€- yi uzun uzun Ye: k vaktim yok, Paris'e ilk geldiğin zuman hep- sini anlatırım. Burada yalriz bir hafta kalacağız." Sonra Livorna tarikiyle Floransa'ya gidip bir ây Toskana'da,'bir ay da Napoli'de kaldıktan sonra ikinciteşrinde Roma'da bulunacağız. Birinciteşrinin İlk on beş gününü Venedik'te geçirdikten sonra Milano ve Torino tarikiyle ikincikânunda Pari'e döneceğiz. Biz âşıklar gibi seyahat ediyoruz: gördüğümüz yerlerin yeniliği bizim düğünlümüzu de ye. niliyor. Makumer daha İtalya'yı bilmezmiş; biz de memleketi evve- Allahaısmarladık, kardeşçiğim. Mektup yazmazsnnı ee yabat esnasında kendi işlerime ayrılacak bir ân »ktini görmek, hissetmek, gördüklerimin ve hinsettiki? yl setine dalmakla geçiyor. Onları da sana anlatmak için renklerine bürünmüş olmalarmı bekliyeceğim. bu XXXVI Vikontes db VEstorad'dan Baronne dö Makam Güzelim, Marsiiyadan yazdığın mektuba cevab © Şantplör'e oldukça uzun bir cevab yazmıştım. Şimdi gibi çıktığınızı söylediğin seyahat, o mektubumda #5 w” kuları gidesmek şöyle dursun; bilâkis arttırıyor; bunu derim Nivsrne'deki adamlarına yaz, sana o mektubü Söylediklerine göre hükümet, meclisi dağıtmağs Simdiki meclis krala sadıktı ve son içtima devresini sunu kuvvetlendirecek kanunlar hazırlamağa tahsis mek bu dağıtma kararı kral için bir felâket oldu. le: Eni; ancak 1897 de kırkına girecek, Çok şükür ki, ?* 1 razı eltim, oda münasib zamanı gelince istifi ö yürümeğe başladı; yazık ki sen burs ee n nd şökerleşti, artık bana, s4d00€ ör” saha bir varlık olmadığını, Pre “ gösteren ne cici oyunlar yapıyor. memeden keseceğim; Bir yıl süt yermek yeter. Çok budala ölüurmus. Ben halkım söylediklerine inanırım. Kinbilir İtalya'da seni nekadar beğenmiş, nekadi” mişlerdir. Bin bir sevgi, a ruh olduğun m yi 1Deva J 7 “4l EE